Eşimin eski sevgilisi ve yine ailesi

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yok bu son damlaydı ben artık eşime ailenin iyi niyetli olduğuna inanmıyorum ya ben ve çocuğumuzla aile olmayı öğrenir ona göre davranırsın ya da kök ailenle ömür boyu mutlu mesut yaşarsınız dedim. Böyle yazıyorum ediyorum ama ruh sağlığımı bozacaklar yakında bu böyle devam edemez. Çünkü içim almıyor mantıken hayır olması gereken bu desem de onları artık tabiri caizse öcü gibi görüyorum. Allah kolaylık versin bize çocuğumuzun hatrına zor günlerden geçiyoruz üst üste geliyor ne diyeyim
 
Tabi ki kendini ortamlardan sakinmasin, onun akrabalari onun akrabasinin dugunu. Ama adamin babasinin arabasina binmesine gerek yok karisi ile orda oldugunu bilerek.
Diğeri de büyük dayısının arabasına binmiş. Beğenmeyen taksi tutsun, veya eşim rahatsız olur durduk yere olay çıkmasın deyip araba kiralasın. Kayınpeder arabasına oğlunu gelinini ve yeğeninin çocuğunu bindirmek istemiş bindirmiş. Bunu hakaret sayıyorsa muhatabı kocasıdır kayınpederi değil. Kocam yayılsın ama kız başının çaresine baksın. Kocamın suçu değil kızın suçu. Siz de konu sahibi gibi el kızı demeye getiriyorsunuz ama adamla aynı kanbağı var.
 
Evet el kizi, kizi zamaninda istememisler simdi kiymete binmis nedense. Kan bagi her sey degil, hayatta onceliklendirmeleri dogru yapmak lazim. Uzgunum torunun annesine, oglunun esine saygi duymayan insanlara hak veremicem. Kocasi taksi tutabilir buna hak veriyorum. Ama ayni zamanda o kiz da taksi tutabilir madem bu kadar geriliyor. Suclu oldugu nokta bu.
Bu hikayede bence herkesin biraz sucu var diger kiz, es ve es ailesi. Ama konu sahibini suclu goremiyorum ben maalesef ve bu kadar linclenmesini anlayamiyorum.
 
Aynen öyle, ruh sağlığınız bozulmasın gerekirse inceldiği yerden kopsun. Niye evleniyoruz? Aile kurmak, anne baba olmak, hayatı paylaşmak için. Kocanız size saygı göstermiyorsa hassas ve dikkatli davranmıyorsa hesabını ona sorun başkasına değil. Koca dediğinin faydalısı lazım faydasızı değil. Anam babam diye diye peşlerinde dolanacaksa ipini çözün o kapıya bağlayın.
 
Niye bilerek evlenmiş, nişanlıyken öğrendim ayrılamadım seviyordum diyor. Evlendikten yıllar sonra öğrenmemiş, kimse gizlememiş saklamamış. Nişandan önce bilseydim kesin ayrılırdım diyor. Evet dediğiniz gibi kendisinde de hata var. Ama kendim ettim kendim buldum ne biçim aileye düştüm demiyor. O kız da o kız diyor sadece. Kocasına hesap soramayıp kayınpederi suçladığı için linçleniyor.
 

Valla başıma birşey gelmeyecekse aynı fikirdeyim. Bide geçmiş kaç sene. Ne yapacaklar men mi edecekler. Akraba ilişkileri kadar iğrenç birşey yok. İnsan yok sanki. Elin kızı bence gelin oluyor her zaman kv için kim ne derse desin
 
Sevdigi icin evlenmis siz verdiniz cevabi zaten. Kayinpeder net suclu, kocasi da sinir cizmeyi bilmeli ailesine.
 
Zaten bi tanesi istese diğerlerini ikna ederlerdi, bu iş çok kolay olurdu, arada bu kadar tutkunluk varsa. Kız istese bu civeleklikle herkesin kanına girerdi. Şimdiye boy boy çocukları olmuştu. Demek ki olmayacak işti olmadı. Napsın şimdi çoluklu çocuklu herifi, çöpsüz üzümken uğraşmamış etmemiş.
 
Valla öyle eşim hakkında konuşmadım belki ama ben ona daha çok öfkeliyim çünkü beni o buldu getirdi o soktu bu hayatın içine hakkı yoktu bunları yaşatmaya. E ben üzülüyorum annem babam diyor beni neden anlamıyorsun diyor:) Allah aşkına beni kim anlayacak benim sustuklarımı kötü olmayalım iyi geçinelim diye yuttuklarımı kim görecek. Yapacak hiç bir şeyim kalmadı benim dedim. Artık bu evde 3. Kişilerin lafını duymak istemiyorum bana bir şey deme ben mutlu olmak istiyorum sürekli asalak gibi kayınvalide kayınpeder konuşmak istemiyorum hayat bundan ibaret değil. Yaşamak istiyorum sende bizimle yaşamak istiyorsan hazırım ama yok annem babam diyip beni ruh hastası edeceksen yolumuza bakalım
 

Evet bu retroaktif kıskançlığa ne gerek var anlamadım sadece flört etmişlerdir herhalde neden bu abartı? Gerçi insan sevmiyor pek fazla böyle şeyleri. Ondan akrabası ile sevgili olmuş insanla pek anlaşamam doğrusu.
Anlamadım bir korku mu var? İnsanı sadece bu rahatsız eder mesela. Eğer kv bunu kullanıyorsa hiç o topa gelmemek lazım.

İnsan eski sevgilisini görünce anıları gelmez mi aklına hissetmez ama yine de hatırlar

Bence tüm sorun da bu. Ama düğün vs derken illaki karşı karşıya geleceklerini öngörüyor olman lazımdı.
 
Siz neden yutuyorsunuz? Onlar anne babasıysa siz de eşsiniz ? Ben kıyas yapmam mesele değil, ama benimle de evlenip aile olduysa ben hiyerarşik olarak kendimi altta görmem. Bugün ben eşimi de ailemden ayrı tutmuyorum. Kim sorun çıkarıyorsa haddini bilmiyorsa o üzülsün.

Neden siz onu anlayacaksınız? Bu misyon neden sizde? Anlamanız gereken sınıra kadar anlarsınız evet, benim de kendi ilişkimde bunu yaşadığım dönemler oldu. Fakat sizin hatanız kendi kırmızı çizgilerinizi çekmiyor olmanız. Benim alanıma girildiği an benim anlayışım biter, karşılıklı alışveriş başlar. Bu pragmatizm değil, adalet.

Adalet oturup susarken size verilmez. Siz talep edeceksiniz. Benim eşim yaklaşık 4 yıldır benim hayatımda, benden neyde anlayış bekleyip neyde beklemeyeceğini iyi bilir. Ben kendimi suistimal ettirmem.

Neden ailesinin karşısına geçip çok değerli eşiniz bir güzel hadlerini bildirmiyor? "Yaptıklarınızda temelde kötü niyet olmayabilir, düşünememişsinizdir fakat davranışlarınız bizi rahatsız ediyor, eşim çok mutsuz oluyor, bunu yapmamalısınız" demiyor. Hangi sağlıklı aile bu cümle karşısında "hayır, illa yapıcaz" der. Diyen aile de toksiktir, önce kendi çocuğuna saygısı yoktur.

Ben aileme gidicem diyeceğim " anne, baba yapmayın eşim yanlış anladı" ne yapacaklarını şaşırlar, gider konuşurlar gönlünü alırlar, çünkü ben her şeyden önce evlatlarıyım. Eşiniz neden bir "erkek" olarak ailesinin paşası olarak bunu yapmıyor ben kadın (!) olarak yapabilirken?

Çünkü size saygısı yok. Sizin rahatsızlığınızı önemsemiyor, ciddiye almıyor, annem babam napayım diye sizi manipüle ediyor.
Özür dilerim ama siz kendinizi ciddiye aldırmazsanız kimse almaz. Önce siz bir saygı duyun.

"Onu yuttum, buna sustum" demek karakter göstermek değildir, takdir beklemeyin eşinizden bu konuda. Ona bu şekilde "gel daha da çok tepeme çık" kartı veriyorsunuz, zamanı gelince kullanır.
 
Son düzenleme:
akrabalarım benim gram umurumda değildir ama bazı insanlar bilmem kimin halasının kızının torunu şeklindeki akrabasını bile önemser
akraba deyince bu iş herkese göre değişir
altında bişey aramaya gerek yok
geçmişte kalmış ve zaten şu an siz evlisiniz
ben olsam giderim eşime de o kişinin karşısında gayet sevecen davranmayı ihmal etmem
kafaya takılacak bi konu değil
bi de lise zamanlarındaki sevgililik ilişkisinde en fazla ne yaşamış olabilirler, parkta el ele gezmek dışında
öyle adama hatırlatacak farklı anıları olduğunu sanmıyorum
 
Daha güzel anlatılamazdı. Şu ana kadar bu konuda en beğendiğim yorum. Eşinizle ve ailenizle yaşadığınız sağlıklı ilişki için de sizin adınıza çok sevindim. Bu dengeleri kişisel sınırları aştırmadan sağlayan çok az insan vardır bence toplumumuzda. Ayrıca evlilikte bir şeyden rahatsız olunuyorsa ve bu dile getirildiğin de sorun sen de kendin çöz diye manipüle ediliyorsa, bir süre sonra kişinin ruh sağlığı bozulmaya başlıyor zaten.
 
Bak işte bunu demek yerine yarın benim işlerim var dicektiniz. Başka bir zaman da keşke söyleselerdi görünce şaşırdım derdiniz. Eşiniz ve ailesi olduğu ortamda ben akraba evliliğini doğru bulmuyorum dersiniz. Onlar mesajı alırlardı. Şimdi siz böyle yapınca eşin ailemle arama giriyor diye anlıyor. Ailesi o kim oluyor diye düşünüyor. Yavaş yavaş, tatlı tatlı konan mesafeye asla bir şey diyemezler. Üstelik şu anki halinizden daha huzurlu olursunuz. Eşiniz de yanınızda olacağı için ailesi de sizden işte o zaman çekinirler. Diğer türlü boşanmaya gider konu ki siz problem etmediğiniz için önceden şu an bundan boşanmanız gereksiz olur. Aileyle eşiniz yokken muhattap olmayın. Eşiniz varken de şirin olmaya gerek yok ama saygısız ve gergin olmayın. Siz eşinizle önce bir ekip olmaya bakın.
 
Bugün işim var dedin, yarın işim var dedin bir sonraki eş yine tutturacak sen bahane buluyorsun diye. Ben kendi adıma o tatlı tatlı ve politik mesafe koymayı başaramıyorum. Direkt gemileri yakarım ben.
 
Çok teşekkür ederim.
Anlatmaya çalıştığım şey aslında eşler bile birbiriyle aynı fikirde ya da aynı görüşte olmak zorunda değil. Evlensek bile ayrı insanlarınız, ayrı genlerimiz, ayrı karakterlerimiz, ayrı geçmiş yaşantılarımız var. Fakat bu eş rahatsız oluyorsa, ve bu nişanlılık döneminde dile getirilip eşi buna saygı göstermiyorsa birbirleri için doğru insanlar değiller.

Ben konu sahibiyle aynı düşünmek zorunda değilim, bana göre de lise flörtü, hatta üniversite flörtü bile önemsizdir, ben aynı ortama da girerim mesela, bu benim kafa yapım. Fakat ben bunu herkese bastıramam, saygı duymak zorundayım, tek doğru bu değil. Eğer konu sahibi, eşiyle aralarındaki özel mesele, bu konuyu rahatsız edici buluyorsa, eşi saygı duymak zorunda. Konu sahibi de eşine aynı şekilde.

Eğer hayatta birbirimize saygı duymak için hep aynı deneyimlerden geçmeyi bekler, ya da kendi değer yargılarımızı/ doğrularımızı birbirimize dayatma yoluna gidersek bir taraf ilişkide kendini; kendine ihanet etmiş, bastırılmış ve bir zaman sonra psikolojik olarak tükenmiş bulur.

Ortak noktalarda buluşmayı başaramıyorsak, saygı göstermek için illa "kendi doğrularımızla" uyumlu olmasını şart koşuyor, eğer değilse göz ardı ediyorsak o noktada ilişki sağlıklı olmuyor.

"Ayrıca evlilikte bir şeyden rahatsız olunuyorsa ve bu dile getirildiğin de sorun sen de kendin çöz diye manipüle ediliyorsa"
Ne var canım bunda? gibi cümleler tam anlamıyla istismardır. Hatta burada sıkça okuruz bir süre sonra başka konularda kocalar "sen hastasın, sen takmışsın, kafanda kuruyorsun" gibi aşağılamalara başlıyorlar. Bu asla kabul edilemez.

Benim rahatsızlıklarım karşısında saygıyı hak etmem için kendimi ispat etmem gerekmez.

Konu sahibinin temel sorunu eşinin saygısızlığı. 3.kişi değil.
 
Akrabayla sevgililik yaşayan vardır saygı duyarım ama bana ters, keşke bunu öğrendiğiniz anda sevseniz bile ayrılsaydınız zira önceki konularınıza atıf yaptığınız için o konuları da bu konuyla birleştirirsek eşiniz sizi aile apartmanında oturtmak için kırk takla atmış bunun için nişan atmışsınız ama adam sizi ikna etmeyi başarmış, aile apartmanında yaşıyorsanız mutlaka eş ailesinin akrabalarına maruz kalırsınız, eş ailesiyle aynı binada otururken hiçbir akrabayla birebir muhatap olmasanız da kapıda karşılaşırsınız yine maruz kalırsınız, ki özür dilerim ama eşiniz bencil birisi, siz apartmandan taşınmak istediğinizde sizi plancı diye yaftalamış kişi kendinden bilir işi.

Burada ne kayınvalide ne kayınpeder baş suçlu eşiniz, kayınvalide kayınpederiniz nasıl insanlardır iyi niyetliler midir kötü niyetliler midir bilemem ama “lise çağında yaşanmış çocukça bir sevgililik durumu, köprünün altından çok sular aktı, oğlumuz seçimini yaptı evlendi çoluk çocuğa karıştı” diye düşünüyor da olabilirler, eş ailesi düğün dernek bayram seyran arabalarına da evlerine de akrabaları doldurabilir buna yapabileceğiniz bir şey yok maalesef lakin sizin hassasiyetinizi bilen de anlaması gereken de eşiniz başkası değil ama eşiniz de maşallah durumdan çok güzel faydalanıyor anne babasını bahane edip onların arkasına sığınıyor, hatta ileri gidiyorum belki ama içten içe o kızla bir araya getiriliyor olmak sizin öfkenizi körüklüyor olmak paylaşılamayan erkek olmak hoşuna gidiyor bence.

Velhasıl ne zaman eş ailesiyle ilgili bir sorun yaşansa aslında bu sorunları körükleyen çanak tutan çıkmaza sokan genelde hep eş oluyor, eşiniz sizin hassasiyetlerinize biraz dikkat etse şu an bu konuyu açmaz kafanıza bile takmazdınız, farkındaysanız açtığınız konularda hep yangına körükle giden sizi suçlayan asla düşüncelerinize önem vermeyen kişi eşiniz.
 
Yazdıklarınıza kelimesi kelimesine katılıyorum. Bu benim kırmızı çizgim denilen konularda başta anlaşılamıyorsa o ilişkiye başlamamak lazım. Diğer anlaşmazlıklarda bir şekilde orta yol bulunabiliyor zaten.

Ben eski evliğimde bu konuyla çok savaştım. Tabii ben de gençtim, şu anki kafa yapısında değildim, önce beş altı yıl dayandım; çünkü kendi ailemden bile sürekli evlilik fedakarlıktır, yeri gelir kişiliğinden de ödün verirsin, yeri gelir susman da gerekir, “bunlar benim doğrularım dediğim de” o neymiş sen bu kafayla bir daha zor evlenirsin gibi gibi manipülasyonlara çok maruz kaldım. Bitirme kararı aldığımda psikolojik olarak çökmüştüm, çünkü verdiğim ödünler sayesinde ben “ben” değildim artık. Bitirdim, bıraktım ve inanılmaz rahatladım. Hayat görüşümüz çok farklı olan insanla “aşk” adı altında evlenmem bir daha :)
 
Evet zaten eşim aklı başında olsaydı mantıklı birisi olsaydı ben ailesiyle bunları yaşamazdım ki her şeyin sorumlusu o tabiki herkes kendi kök ailesinden sorumlu. Herkes kendi kök ailesini yönetecek. Ama eşime karşı da baskı yapıldığını düşünüyorum gerek duygu sömürüsü gerek kızarak hatta şunu gördüm küserek ne halin varsa gör biz karışmıyoruz demek. Düşünüyorum aileye karşı onaylanma hissi yaranma hissi her evlatta var mıdır diye. Ama bende var mesela annem babam küsse mutsuz oluyorum onu o şekilde aklamaya mı çalışıyorum bilmiyorum. Sanki büyükler daha düşünceli olmalı gibi geliyor bana yine de eşim suçlu tabiki
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…