- 18 Ağustos 2022
- 1.215
- 2.195
- 29
Merhaba kızlar. O kadar sinirliyim ki dünden beri anlatamam. Eşimle birkaç problemimizden dolayı terapiye başlamıştık. Hem çift hem bireysel. Online alıyoruz. Dün akşam 21.30'da eşimin seansı vardı. Evden çıkabileceğimi söyledim rahat konuşması açısından ama gerek görmedi. Ben de o zaman odanın kapısını kapatabilirsin dedim, ben de tvyi açarım duymam seni dedim; o şekilde anlaştık. Seans başladı ama eşim sanki bana duyurmaya çalışır gibi yüksek sesle konuşuyordu. Ben de merakıma yenik düşüp duymamak için çaba sarf etmedim açıkçası. Evet ayıp ettim biliyorum ama onun da çabası yoktu duymayayım diye. Terapiste resmen beni şikayet ediyordu, şikayet ederken de ben eşimi kimseye kötülemem, sadece size anlatıyorum ki bana çözüm sunun vs. Sonuçta siz uzmansınız diyordu ama söyledikleri o kadar manasızdı ki. Söyledikleri şunlar;
1- 'Eşim gezmeyi sevmiyor' (O kadar geziyoruz ki, hafta sonu asla evde oturmayız ama asla. Hatta o kadar dışarıdayım ki arkadaş çevremde alay konusu oldu evde oturmuyorsun vs diye)
2-'Eşim girişken değil, soğuk bir insan'. (Mesafeliyim evet, eşimi memnun etmek için sahte mi davranmalıyım? Eşimin arkadaşları bana uygun değil, dolayısıyla onlarla görüşmek istemiyorum, buna sinirleniyor en çok. Ben daha çok çift olarak gezmeyi seviyorum.)
3-Dün 1 mayıs olduğu için evdeydim, eşim işe gitti. 1 mayıs gecesi eğlenmeye gittik, eve geldiğimizde saat 03.00 falandı. Ben de uyudum bütün gün, dinlendim. Çamaşırlar vs vardı katlanacak, onları toplamamıştım ev de bir tık dağınıktı. Her zaman evimin düzenine ve temizliğine dikkat ederim, sadece 1 gün kendime izin vermiştim :) Terapiste; 'Eve geldim, hiçbir yeri toplamamıştı. Ben evi temizler diye düşündüm, bütün gün uyumuş' dedi :)
4-'Eşim arkadaşlarıyla plan yapmıyor, istiyorum ki kendi çevresiyle de sosyalleşsin' (Yahu ben haftanın 6 günü çalışıyorum. Bütün arkadaşlarım da çalışıyor. 1 gün iznim var, seninle geçiriyorum. Sevinmen gerekmez mi? Ki fırsat buldukça arkadaşlarımla da plan yapıyorum. Konser, tiyatro vs sık sık giderim. )
Allah aşkına bunlar suç mu? Yoksa benim karakterim, yapım mı? Bunları nasıl değiştireyim, ben buyum! Beni ot gibi yaşıyorum gibi hissettirdi, yetersiz hissettirdi bu söyledikleri. O kadar sosyal bir insanım ki inanın evde durmuyorum, ona rağmen 'iş-ev-uyku üçgeninde yaşıyorsun' diyor. Napayım artık çadır mı kurayım dışarıya?
Terapist de eşime, Handeli'nin sevgi dili sizden ilgi görmek, sizin onun peşinden koşmanız dedi! Eşim bir konuda suçluysa peşimden koşar düzelmem için bu doğru ama hatasını bildiği için yapar bunu. Terapist böyle yönlendirince eşim sabah bana günaydın bile demedi :) Baktım resmen küsüz gibi. Dün akşam biraz tartıştık ama 1-2 cümleyle yani, onun için küsmüş gibiydi, normalde asla takılmayacağı şeyler. Terapist hata yaptı bence, yanlış yönlendirdi.
Son olarak biz işe beraber geliyoruz. Motorumuz var, aynı muhitte çalışıyoruz. Eşimin kendi işi, ben bir yerde çalışanım. Geç kalmam doğal olarak hoş karşılanmıyor ve ben de geç kalınca rahatsız hissediyorum. Yüz kere 8'de evden çıkmamız lazım dememe rağmen çıkamıyor. Sabah kalktı 8'e geliyor saat, duşa girdi :) 15 dk geç çıktık, trafik de yoğunlaştığı için 20 dk geç kaldım. Bilerek yaptığını düşünüyorum.
Nasıl bir yol izlemeliyim? Şu an konuşmuyoruz. İdare etmekten bıktım. En azından hatasını bilip özür dileyip yanaşırdı, şimdi terapist öyle söyleyince adam 180 derece döndü, beni peşinde koşturmak istiyor.
1- 'Eşim gezmeyi sevmiyor' (O kadar geziyoruz ki, hafta sonu asla evde oturmayız ama asla. Hatta o kadar dışarıdayım ki arkadaş çevremde alay konusu oldu evde oturmuyorsun vs diye)
2-'Eşim girişken değil, soğuk bir insan'. (Mesafeliyim evet, eşimi memnun etmek için sahte mi davranmalıyım? Eşimin arkadaşları bana uygun değil, dolayısıyla onlarla görüşmek istemiyorum, buna sinirleniyor en çok. Ben daha çok çift olarak gezmeyi seviyorum.)
3-Dün 1 mayıs olduğu için evdeydim, eşim işe gitti. 1 mayıs gecesi eğlenmeye gittik, eve geldiğimizde saat 03.00 falandı. Ben de uyudum bütün gün, dinlendim. Çamaşırlar vs vardı katlanacak, onları toplamamıştım ev de bir tık dağınıktı. Her zaman evimin düzenine ve temizliğine dikkat ederim, sadece 1 gün kendime izin vermiştim :) Terapiste; 'Eve geldim, hiçbir yeri toplamamıştı. Ben evi temizler diye düşündüm, bütün gün uyumuş' dedi :)
4-'Eşim arkadaşlarıyla plan yapmıyor, istiyorum ki kendi çevresiyle de sosyalleşsin' (Yahu ben haftanın 6 günü çalışıyorum. Bütün arkadaşlarım da çalışıyor. 1 gün iznim var, seninle geçiriyorum. Sevinmen gerekmez mi? Ki fırsat buldukça arkadaşlarımla da plan yapıyorum. Konser, tiyatro vs sık sık giderim. )
Allah aşkına bunlar suç mu? Yoksa benim karakterim, yapım mı? Bunları nasıl değiştireyim, ben buyum! Beni ot gibi yaşıyorum gibi hissettirdi, yetersiz hissettirdi bu söyledikleri. O kadar sosyal bir insanım ki inanın evde durmuyorum, ona rağmen 'iş-ev-uyku üçgeninde yaşıyorsun' diyor. Napayım artık çadır mı kurayım dışarıya?
Terapist de eşime, Handeli'nin sevgi dili sizden ilgi görmek, sizin onun peşinden koşmanız dedi! Eşim bir konuda suçluysa peşimden koşar düzelmem için bu doğru ama hatasını bildiği için yapar bunu. Terapist böyle yönlendirince eşim sabah bana günaydın bile demedi :) Baktım resmen küsüz gibi. Dün akşam biraz tartıştık ama 1-2 cümleyle yani, onun için küsmüş gibiydi, normalde asla takılmayacağı şeyler. Terapist hata yaptı bence, yanlış yönlendirdi.
Son olarak biz işe beraber geliyoruz. Motorumuz var, aynı muhitte çalışıyoruz. Eşimin kendi işi, ben bir yerde çalışanım. Geç kalmam doğal olarak hoş karşılanmıyor ve ben de geç kalınca rahatsız hissediyorum. Yüz kere 8'de evden çıkmamız lazım dememe rağmen çıkamıyor. Sabah kalktı 8'e geliyor saat, duşa girdi :) 15 dk geç çıktık, trafik de yoğunlaştığı için 20 dk geç kaldım. Bilerek yaptığını düşünüyorum.
Nasıl bir yol izlemeliyim? Şu an konuşmuyoruz. İdare etmekten bıktım. En azından hatasını bilip özür dileyip yanaşırdı, şimdi terapist öyle söyleyince adam 180 derece döndü, beni peşinde koşturmak istiyor.
Son düzenleme: