Eşimden soğudum..

evt fazlasıyla karıştırdık ama buralarda hep böyle yakın olunca karışılıyo. Burda ağır kelimeler yazmış olabilirim ama öncedende dediğim gibi sizleri tanımadığım için sinirimi boşaltmak için istediğimi yazdım onlara bişey demem. Sosyal güvencemiz var ama hastaneler hep özel ssk pek geçmiyo devlette yaptık biçok şeyi eşim kabullenmiyo tahlil sonuçlarını devlet diye özele geçtik başka şehire gidip geliyoruz yol parası muayene rahim filmi var bayramdan sonra narkozlu istedim çok acılar çektim muyenede bile kasılır oldum sadece o 500 tl şimdi bize koyuyo açıkcası gelen gidiyo yani ama babamada düşmez damadı tedavi ettirmek ben ameliyat oldum myom için kayınpeder hiçbi yardım etmedi ben onun gibi sen yaptır tedavimi demedim arkadaşımı özel hastaneye istanbula götürdü kayınpederi ve orda tedavi gördü yakında doğum yapcak ben hala bekliyorum işte burdaki devlet hastanesi ne kadar olurki başka biyerimi sakatlamadıysalar iyi.
Bekarken derdi tasası olmayan biriydim evlenince çoluk çocuğum olcak dahada mutlu olcam herşey dahada güzel olcak diye beklerken 4-5 kişi birden sırtıma bindiler laf işitmediğim gün kalmadı beni alırken biliyolardı rahatlığımı belkide birazda ondan istediler kene gibi yapıştılar işte. Allah sonumuzu hayır etsin eşimde hiç ses yok ama asla ben adım atmam yeter bıktım artık.
 
ayrılık herşeyden kurtuluş gibi görünsede kolay değil çekip gitmek gerek ailecek böyle burun buruna yaşanmaz ne kadar güvenimi sevgimi sarssada ne kadar arada itekelemek gereksede evliliğimiz devam ediyor ama istediğim şu babam bana özel bi ev almadı diğer evi istemeyince burda otur o zaman dedi arada yiyecek aldı arada beraber yedik yada bana kendi ihtiyacımı görmem için harçlık verdi ama bu çok büyütüldü düğünümde herşeyimi eksiksiz hatta fazasıyla yapılca kayınpederlerin gözü açıldı sanki bize oğlunu bahşetmiş ona yağdırmalıyız gibi muamele yapıyo dini imanı para zaten canını iste parasını isteme ama deki biyerde bedava yemek veriyolar koşup alır bişe ısmarla çarşıdan 1 tl olsun bırakmaz alır benden olsun demez burda dediğim gibi herkes ailesiyle zaten babalarla işleri aynı çoğunun erkeğin ailesi gelinede bakar bizim işimiz falan ayrı kimseden bişe istediğimde yok dükkanları maaşları onun olsun ben sadece çok tadilat gerekceği için fazla masraf olmasın diğer evde oturalım demekle hata etmişim bugüne kadarda hiç lafını etmemiştim ama lafı geçtiği gibi resmen kovaladı eltimlerde en ufak bi tartışmada çıkın evimden diye kovuyo alınıyorum artık para muhabbetlerine rahat edicem derken borçlu yaptı bizi sevmiyorum adamı bana bulaşmasını istemiyorum zaten benim zorumla gidiyo eşim yoksa pek uğramaz ama ben artık gitmem muhattap olmam istiyorumki eşimde ağızlarına çok bakmasın biraz beni kollasın ama hiç sesini çıkarmıyo ben dış kapının mandalı gibi hissediyorum burda görüyorum eşi ailesini kollayan çok var benimki kollamıyo ama benide kollamıyo bi susun dese yeticek pasif bi insan işte ben bu adamı nasıl düzelticem değişmesin ailesinden nefrette etmesin derdim kışkırtmak değil sadece artık evli olduğunu kimden daha çok hayır gördüğünü bilsin babası öyle bi ters adamki ikidebir lafını etmesin diye eşimin kısır olduğunu ona sölemedik varsın bana laf soksun kendi çocuğunada yapar çünkü ama eşim bişe diyemez yine. Babamın verdiği harçlık benim süsüme gittiği için ona zaten bi hayrı olmuyo ama evdende çıkmam çok masraf yaptık güzel oldu kiraya gidemem. Alıp karşıma çok konuştum başka konulardada olsun kabahatliyse susar hiç konuşmaz 2 gün sonra beni yine ağlatcak bişey olur hangi derdime yanayım bende şaşırdım çocuk gibi laf anlatmakla olmuyo.

Arkadaşım senin hatan bu işte, hem şikayetçisin hem fedakar. Madem şikayet edeceksin bu kadar fedakarlık etme, değil mi ya hiç birimiz evliya değiliz ki. Duruşunu belli etmelisin. Bak kocanın kusurunu kayınbabana demeyerek koruyucu rolü üstlenmişsin zaten, eh size de baban bakıyor gibi bir şey.Eee senin kocanın keyfi keyif yani, niye seni korusun ki sen zaten üstlenmişsin her şeyi. Yok bu böyle olmaz, tamam siz evlisiniz çiftsiniz birbirinize herkesten yakınsınız(en azından öyle olmalı) ama sen de kendini düşünmelisin yeri gelince hem de bu kadar şikayetçiyken.
 
yenibirben, bütün mesajlarını okudum ve sana hak verdim.. allah yardımcın olsun gerçekten.
bu akşam eşini karşına alıp, tatlı dille konuşsan onunla; 'beni başkalarına karşı koruyup kollamanı istiyorum bu annen baban dahi olsa, çünkü aynı şeyi benim annem babam sana yapsa ben de seni onlara karşı savunurum, o benim kocam konuşmanıza dikkat edin' derim falan desen ?
bir de çocuk düşünüyorsunuz, evliliğiniz huzur mutluluk bulmadan yapmayın bence.
bu bayram yalnız kalacağım demişsiniz. eşinizle sizin görüştüğünüz arkadaşalrınız yok mu, çevreniz yok mu? bayramın ilk günü aile büyükleri ile bayramlaştıktan sonra binin arabanıza tanıdıklarnızı ziyaret edin.
ne terbiyesiz bi kayınpederiniz varmış. ne demek şöför gibi kullanıyo sizi. onlar nereye siz oraya..
 
çok zaman konuştum ama malesef tartışabilme yeteneği hiç yok bu sakinliği beni dahada delirtiyo sakin diye evlendim ama bukadarı sıktı artık sadece susup dinler hiçbişe demez dersmi aldı karşı bi fikirdemi anlayamam dahada kızar oturur ağlar kendimden çıkarırım mesela akşam hiç uyumadım dün geceden beri uykusuzum olan bana oluyor. Eşimin ailesi öyle çıkarcılar işte eltimin babası sıksık buraya gelir gider ona bişey ısmarlamaz gel beni al demez bişe taşıtır kendisini her zaman onların hizmetindeyiz ve eşim bunları zevkle yapar karşı çıksam tersler olan bana olur bayramda isterdimki yanımda olsun ama kesin konuşmuyo oluruz o ailesinden yana çıkıp gider bende ailemle otururum ilk bayramda demiştim yeni evliyiz akrabaları gezelim bıraktı beni gitti akşama kadar gezdiler.
 
çok zaman konuştum ama malesef tartışabilme yeteneği hiç yok bu sakinliği beni dahada delirtiyo sakin diye evlendim ama bukadarı sıktı artık sadece susup dinler hiçbişe demez dersmi aldı karşı bi fikirdemi anlayamam dahada kızar oturur ağlar kendimden çıkarırım mesela akşam hiç uyumadım dün geceden beri uykusuzum olan bana oluyor. Eşimin ailesi öyle çıkarcılar işte eltimin babası sıksık buraya gelir gider ona bişey ısmarlamaz gel beni al demez bişe taşıtır kendisini her zaman onların hizmetindeyiz ve eşim bunları zevkle yapar karşı çıksam tersler olan bana olur bayramda isterdimki yanımda olsun ama kesin konuşmuyo oluruz o ailesinden yana çıkıp gider bende ailemle otururum ilk bayramda demiştim yeni evliyiz akrabaları gezelim bıraktı beni gitti akşama kadar gezdiler.
 
Allah yardımcın olsun canım ne denebilirki zalim insana düşmekte zor eşin senin yanında değilse tabiki baban sana destek olacak ama baban görmüyormu bu durumları ve rahatsız olmuyormu dünürüyle oturup konuşsunlar bu şekilde gitmez desin ciddiyetini söylesin durumun
 
Kocam bir mühendisti. Onunla sakin tabiatını sevdiğim için evlenmiştim. Bu sakin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da ısıtırdı…

Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sakinlik beni yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu özelliği artık beni huzursuz ediyordu.

...İş ilişkiye gelince oldukça içli, hatta aşırı hassas bir kadınım. Oysa kocamın sakinliği, başka bir deyişle vurdumduymazlığı, evliliğimize romantizm katmaması beni aşktan almış, uzaklaştırmıştı.

Sonunda kararımı ona da açıkladım: boşanmak istiyordum.

Şaşkınlıktan gözleri açılarak ‘niye?’ diye sordu.

‘Gerçekten belli bir sebebi yok’ dedim, ‘sadece yoruldum.’

Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu. Bu hâli ise hayal kırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: işte, sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan ne bekleyebilirdim ki!

Sonunda sordu: ‘seni caydırmak için ne yapabilirim? ‘

Demek ki söyledikleri doğruydu: insanların mizacı asla değiştirilemiyordu. Son inanç kırıntılarım da kaybolmuştu.

‘İşte mesele tam da bu’ dedim. ‘Sorunun cevabını kendin bulup kalbimi ikna edebilirsen kararımdan vazgeçebilirim. ‘

‘Diyelim dağın tepesinde bir uçurum kenarında bir çiçek var. O çiçeği benim için koparmak, düşüp vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasına, hatta ölümüne mal olacak. Bunu benim için yapar mısın?’

Yüzümü dikkatle inceledi ve ‘Sana bunun cevabını yarın vereceğim’ dedi.

Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu.

Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu. Boş bir süt şişesini mutfak masasının üzerine koymuş, altına da bir not bırakmıştı.

‘Sevgilim’ diye başlıyordu,

‘O çiçeği senin için koparmazdım’ Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim.

‘Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip çökerttikten sonra monitörün önünde ağladığında, onu tekrar düzeltebilmem için ellerime ihtiyacım var.’

‘Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden, senden önce eve varabilmem üzere koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var.’

‘Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolu kaybettiğinden, yolu gösterebilmem için gözlerime ihtiyacım var.’

&#8216;<Sadık arkadaşın>ın her ayki ziyaretinde sebep olduğu, karnındaki krampları rahatlatabilmem için avuçlarıma ihtiyacım var.&#8217;

&#8216;Evde oturmayı sevdiğinden, içe kapanıklığını dağıtmak, can sıkıntını hafifletmek üzere sana şakalar yapabilmem, hikâyeler anlatabilmem için ağzıma ihtiyacım var.&#8217;

&#8216;Sabahtan akşama kadar bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulması kaçınılmaz olduğundan, yaşlandığımızda tırnaklarını kesebilmem, saçlarında -görülmesini istemediğin- beyaz telleri ayıklayabilmem, merdivenlerden aşağı inerken elini tutabilmem, çiçeklerin renginin &#8211; gençliğinde senin yüzünün rengi gibi olduğunu söyleyebilmem için gözlerime ihtiyacım var.&#8217;

&#8216;Ama seni benden daha fazla seven biri varsa, evet o uçuruma gidip, o çiçeği senin için koparırım bir tanem.&#8217;

Baktım, mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu.

Gözyaşlarım mektuba düşüyordu.

&#8216;Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lütfen kapıyı aç canım. Çok sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum.&#8217;

Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve ellerinde sıkıca tuttuğu susamlı ekmek ve sütle kapının önündeydi.

Artık çok iyi biliyordum: beni ondan daha çok kimse sevemezdi. O çiçeği uçurumun kenarında bırakmaya karar verdim.

Bu gerçek aşktı.



İlk yıllardaki heyecanlar içinde görmeye alıştığımız aşkın, seneler sonra o heyecanlar kaybolup gittiğinde, huzur ve durgunluk içinde de hep var olmaya devam ettiğini göremeyebiliyoruz.

Oysa aşk hep vardır. Belki artık heyecansız, belki artık romantik değil&#8230; Belki sıkıcı, tekdüze, hatta belki yüzsüz&#8230; Ama hep oralarda bir yerdedir.

Çiçekler ve romantik dakikalar ilişkinin başlaması için elbette gereklidir. Bir zaman sonra bunlar gitse de gerçek aşkın sütunu ebedi kalır.

Hayat tam da böyle bir şeydir...

bizimkide bu hesap bişe işte ama o bana asla böyle şeyler diyemez gönlümü almaz bile zaten kendikendime düşünüp avunmaya çalışıyorum biçok yönden iyi biri başkası bulsa öper başına koyar diyorum ama biz ancak babası ölürse rahatlarız başka yolu yok.
 
Allah yardımcın olsun canım ne denebilirki zalim insana düşmekte zor eşin senin yanında değilse tabiki baban sana destek olacak ama baban görmüyormu bu durumları ve rahatsız olmuyormu dünürüyle oturup konuşsunlar bu şekilde gitmez desin ciddiyetini söylesin durumun

Ahh be canım babam yeni evliyken çağırdı kayınpederi gelmedi korkusundan sonra duruldu zaten bende babama yansıtmadım korkusundan bayramdan bayrama uğrar kalabalık yerde tartışılcak değil ya zaten adam fazlasıyla cahil bizim sakince söylediğimiz birşeye bağırdı çağırdı eşim telefonu açmasa bi kere aradığında küfüre kadar hakaret ediyor ama benimki alışmış gülüp geçiyor yine onlara koşuyor nefret ediyorum abisi bize güvenip arabasını bile sattı geldiğinde biz gezdiriyoruz nasıl olsa diye. Bende son zamanlarda yine babama anlatmaya başladım ayrılmamam için alttan al diyo ayrılsam baya eziyette eder heralde. eşime yada kayınpedere bişe söylemiyo artık muhattap olmuyo ama sürekli bana nasıl insan bunlar vs diye çıkışıyo dahada soğuyorum zaten eşimden.
 
vurun kahpeye adında bir roman vardır. Halide Edip Adıvar'ın. filme de çekilmiştir. ancak, romanın adındaki kahpe, kahramanın öyle olmasından değil de, öğretmenlik yaptığı küçük köydeki insanların onu sebepsiz yere, günahını alarak öyle görmelerinden kaynaklanır. kendi halindedir, ancak onlardan farklıdır ve bu onları rahatsız etmektedir. romanın sonunda kendi tabirlerince 'kahpeyi' döve döve öldürürler. ve rahatlarlar.

böyle tutumları görünce aklıma hep 'vurun kahpeye' sözü gelir. evet, konu sahibi romandaki gibi ülkesini daha üst düzeye getirmek için canı pahasına çalışan, idealist bir köy öğretmeni olmayabilir. ama konu sahibi sizin burada tepki gösterdiğiniz kadar da kötü değil. insanların kendi fikirleri yok mudur ki, biri ne derse diğerleri de onun gazına gelip vuruyorlar kendilerince kahpeye (istisnaları tenzih ederim)

konu sahibi arkadaşın burada sayfalarca sıraladığı dertlerin biri sadece biri için bile açılan yüzlerce konu var. bu konulara sayfalarca cevap yazılıyor ve dünyanın en büyük felaketine uğramış gibi teselliler veriliyor. konu sahibi, sadece beni kısır sandıkları için boşanmamızı istiyorlar, beni aşağılıyorlar, eşimin başkasıyla evlenmesi gerektiğini söylüyorlar diye konu açsaydı herkes vurur da vururdu o kayınvalide ile o kayınpedere. ama konu sahibi bunu yazmış, üstüne gayet sakince bir sürü daha derdini yazmış. kendisine yapılan tüm sinirlendirici ithamlara rağmen de sakinliğini korumuş.

bir öldürmediğiniz kalmış. kendisine ve eşine yapılan her haksızlığa eyvAllah diyen eşinde mi yoksa ona sinirle sümsük diyen kadında mıdır suç? bir arkadaş yazmış: sanki hepiniz soğan-ekmek yiyorsunuz da çok mutlusunuz diye. evet, gayet haklı. insan gerekirse eşiyle soğan-ekmek de yer ama imkanı varken, kandırılırcasına hakkı olan şeyler elinden alınıyorsa buna da dur demek ister.

birbirinin gazına gelip, kendisine uymayanı öldürürcesine hırpalayana Allah insanlığını hatırlatsın. başka bir şey dileyemiyorum öyleleri için.
 
vurun kahpeye adında bir roman vardır. Halide Edip Adıvar'ın. filme de çekilmiştir. ancak, romanın adındaki kahpe, kahramanın öyle olmasından değil de, öğretmenlik yaptığı küçük köydeki insanların onu sebepsiz yere, günahını alarak öyle görmelerinden kaynaklanır. kendi halindedir, ancak onlardan farklıdır ve bu onları rahatsız etmektedir. romanın sonunda kendi tabirlerince 'kahpeyi' döve döve öldürürler. ve rahatlarlar.

böyle tutumları görünce aklıma hep 'vurun kahpeye' sözü gelir. evet, konu sahibi romandaki gibi ülkesini daha üst düzeye getirmek için canı pahasına çalışan, idealist bir köy öğretmeni olmayabilir. ama konu sahibi sizin burada tepki gösterdiğiniz kadar da kötü değil. insanların kendi fikirleri yok mudur ki, biri ne derse diğerleri de onun gazına gelip vuruyorlar kendilerince kahpeye (istisnaları tenzih ederim)

konu sahibi arkadaşın burada sayfalarca sıraladığı dertlerin biri sadece biri için bile açılan yüzlerce konu var. bu konulara sayfalarca cevap yazılıyor ve dünyanın en büyük felaketine uğramış gibi teselliler veriliyor. konu sahibi, sadece beni kısır sandıkları için boşanmamızı istiyorlar, beni aşağılıyorlar, eşimin başkasıyla evlenmesi gerektiğini söylüyorlar diye konu açsaydı herkes vurur da vururdu o kayınvalide ile o kayınpedere. ama konu sahibi bunu yazmış, üstüne gayet sakince bir sürü daha derdini yazmış. kendisine yapılan tüm sinirlendirici ithamlara rağmen de sakinliğini korumuş.

bir öldürmediğiniz kalmış. kendisine ve eşine yapılan her haksızlığa eyvAllah diyen eşinde mi yoksa ona sinirle sümsük diyen kadında mıdır suç? bir arkadaş yazmış: sanki hepiniz soğan-ekmek yiyorsunuz da çok mutlusunuz diye. evet, gayet haklı. insan gerekirse eşiyle soğan-ekmek de yer ama imkanı varken, kandırılırcasına hakkı olan şeyler elinden alınıyorsa buna da dur demek ister.

birbirinin gazına gelip, kendisine uymayanı öldürürcesine hırpalayana Allah insanlığını hatırlatsın. başka bir şey dileyemiyorum öyleleri için.

Teşekkür ederim.
Belki bende sinirle tam anlatamamışımdır derdimi ama dediğin gibi millet sadece 1 tanesiyle uğraşırken benim bisürü derdim var benim yerimde o eleştirenler olsalar bırakın hakaret etmeyi şimdi bu siteye bile girebilcek akıl ve ruh sağlığına sahip olamayabilirlerdi birçok şey var anlatmadığım ki gece yarısından beri yaza yaza özetini bitiremedim düşünün. Yaşım ufak diye fevri davranışlarım olmuş olabilir yada tarafsız kişiler bana daha iyi akıl verirler düşüncesiyle yazmıştım bunları ama akıl vermektense üslubumu eleştiren çok oldu kimi insanlar vardır severken bile küfür ederek severler bi nevi alışkanlıktır bunlara takılmamak lazım sinirle uykusuzlukla herşey yazılır sonuçta yüzlerine söylemiyorum ve kalkıpta namussuzluk gibi bi hakaret etmedim kıskançtır pistir içten pazarlıklıdır gibi şeyler yazdım ama gerçekleri yazdım. Sümsük bi kuş ismi aslında bi benzetme pısırık vurdum duymaz anlamlarında yazdım küfürlü birşey yazmadım isterdimki abim vs yok eşim olsun beni kanatlarının altına asın ben onu aileme hiç ezdirmedem annem bazen emreder gibi konuşur o alınmasada ben uyardım en ufak bişeyde ama ben bu saygıyı göremiyorum sever aldatmaz isteklerimi yapar ama ailesi işin içine girdimi ben 2. planda kalırım özellikle babası söğüşlemeye bayılır hep bana der ama hakkımızı yer tutturdunuz bi aç gözlüsün paracısın benim demem şuki ben evlenirken bu durumda olacağımı bilsem evlenmezdim sonradan seviyorum diye gözyumdum ama destekçim yok sakin olarak açıklamam bu istediğiniz kadar kötüleyin derdim bana yetiyo zaten.
 
şu an içinizdeki hayal kırıklıgı ve öfkeyle yazmışsınız. eşinizin tarafının sömürücü olupta sizin ailenizin fedakarlıklarını görünce çıldırmanız normal. e birde eşiniz size destek olmazken, el üstünde tutmazken evet bu evliliği neden cekiceksinizki ama cocugu olmuyor zaten lafı biraz agır olmuş. herşeyden önce günah. benimde eşimin cocugu olmuyor. arada sevgi saygı biterse ancak o zaman bu evlilik bitmeli. hee siz kafanızda bitirdiyseniz, cocuguda olmuyor diye belki birazda olsa kendinize cesaret vermeye çalışıyorda olabilirsiniz. ben sizin yerinizde olsam, arabayı tamamen kayınpederime iade ederdim. maddi açıdan en ufak destek beklemezdim. çalışırdım, eşiminde elinden maaşını alırdım, kendi paramıda katıp evi geçindirirdim. emin olun bir çok erkek ailesinin yanında pısırık:)
 
Kendin kazdığınız çukura kendiniz düşmüşsünüz.Kendi çıkarlarınız için evlenirseniz kötü günlerde eşinize sabrınız kalmaz.Mantık evlliğide böyle bir şey işte...
 
Kendin kazdığınız çukura kendiniz düşmüşsünüz.Kendi çıkarlarınız için evlenirseniz kötü günlerde eşinize sabrınız kalmaz.Mantık evlliğide böyle bir şey işte...

size kesinlikle katılmıyorum. insanlar elbette ewlenirken kendi çıkarlarını gözedecekler kimse körü körüne aç-susuz kalacağını bildiği bi ewlilik yapmaz ki zaten yapmamalıdır da. ayrıca mantık ewliliği sizin tarif ettiğiniz gibi bencilce yapılan bişi diildir. insan mantık çerçewesinde kendisi için uygun olanı ölçüp tartar we eğer içi de ısındıysa bişiler de hissediyorsa ewlenir we buna da mantık ewliliği denir.

konu sahibine gelince gerçekten yaşadıklarınız çok zor. ewli değilim we inanın yaşadıklarınızın ewlendiğimde benim başıma geldiğini düşündüğümde içim sıkılıyor. karşımdaki insanların beni sömürdüğünü, benim we ailemin iyi niyetini suistimal ettiğini hissettiğim an soğumakla kalmaz öfkeden de deliye dönerdim. sizin sukunetinize hayran kaldım doğrusu. aslında insan bu durumla baş edebilir ama eğer ki eşi onun arkasındaysa. ne acı ki sizin eşiniz de ailesine ses çıkaramayan biriymiş bu daha da üzücü.. okuyanların size öfke duymasına, sert tepkiler wermesine sebep sanırım kendinizi acındırmaya çalışmayıp, sadece yaşananları yazmış olmanız(konu sahipleri kendilerini acındırıyolar gibi bi anlam çıkmasın burdan) ve belki onca zaman içinizde tuttuklarınızı burda pek de ince düşünmeden dile getirmeniz..
ne diyeyim şu mübarek günlerde sizin için dua etmekten başka birşey gelmez elimizden Allah yardımcınız olsun:KK16:
 
sanırım sızın pıskolojınız bozulmus ustelık cocuguda olmuyo falan demıssınız sankı bır maldan bahseder gıbı o cocuk onun cocuguda sızın neyınız olucak acaba?cocugu olmuyo dıye es bosamayı dusunmek cok acımasızca herkez kolay cocuk sahıbı olamıyor sperm sorunu yada pkodan kaynaklı sorun yasayan bırsuru cıft var ama bu cıftler bu sorunlara sorunumuz gozyle baktıkları surece cozum bulabılırler bı taraf suclu ılan edılerek degıl.kayınpederınız kotu cıkarcı bırısı olabılır esınızın ailesını sevmeye bılırsınız kı zaten cogu ınsanda bayılmıyor kocasının ailesıne ama anladıgım kadarıyla esınızın bır hatası yok ıyı bır ınsanda dıyorsunuz maddı beklentılerınız fos cıkmıs bekı bundan yana dertlı olabılırsınız ama severek evlendım dıyorsunuz böyle seylerden dolayı ınsan esınden nasıl sogur anlamadım dogrusu.bıde hembukadar herseyden sıkayetcı olup bukadar memnunıyetsız olup kocaya sunepe dedıgınız kocadan cocuk sahıbı olmayı ıstemenızde kafanızın karısık oldugunu gosterıyor
 
arkadaşlar 1. Sayfadaki yazdıklarımı okuyup cevaplamayın her sayfada bişeyler yazdım ilk yazılan ilk sinirle gecenin bi vakti yazılmış olanlar. Hepiniz farklı farklı düşünüyorsunuz anlıyorum kendi maddi durumuma denk biri olmasına dikkat etmek suç diil ona rağmen sömürülmekte hoş diil türk ailesinde destek çıkarsa erkek tarafı çıkar benimse babam hem tek evladını hem evini hem maaşını paylaştı buna rağmen yaranamaması beni üzüyor herkes kendi ailesini tutar.
Eşim aşırı sessiz evlendiğimiz ay myomum olduğunu öğrendim ağrılarım acılarım kilo almam oldu bırakın cicim aylarını balayıyı eşimle birlikte bile olamıyordum ağrılarımdan ve daha ilk aydan derdimi bildikleri halde çocuk sormalarına zamanla başıma kakmalarına göğüs gerdim kayınpederim al şunu ye bunu ye belki torun vardır diye laf sokuyodu gece arayıp hayırlı geceleeerrr diye dalga geçen bir adam düğün gecesi bile öyle dedi bana terbiyesiz eltim gülmekten çatlamıştı eşimde tembel hiçbişey beceremeyen bi insan mesela ağrılarım çoktu sular kesilmiş araba her zamanki gibi bozuk su alalım çeşmeden dedim gelmedi zor geldi kendi annemle gittik taşıdık kayınpederim gördü eşimi sordu gelmedi diye söylendim boşan o zaman kızım zaten çocuğunda olmuyo dedi eşimse şaka yapmıştır dedi geçti şimdi bende tüm o biriktirdiklerimle zaten çocuğuda olmuyor diyorum olmuyor işte kısııırrr kıııssıırrr!!! Sorun oğlundaymış dediğimde kaynanamın rengi attı inanmak istemiyor kayınpeder eşime ikidebir lafını yapar diye söylemedim ama söylemek büyük bi zevk olurdu zaten hala beni kısır bildiği için kusurlu kızına koca bulduğuna dua etsin versin paraları muamelesi yapıyo.
Sırf bana inat kaynımın oğlunun ismini bahçe duvarına yazdı bikaç yere kocaman sende doğur yazayım dedi. Bunlara göğüs germişken hala beni suçluyosanız allah sizede yaşatsın anlayın derim...
 
Son düzenleme:
Eveeet kızlar durum vahım hemde ne vahiiimm.... Arkadas haklı yada haksız içi çoook yanmış ve bu hakaret dolu cumlelerı en azından burada bıraz yazarak içindekileri bır nebzede olsa boşaltmak istemiş heralde...

Ayrılma konusunda karar senın kendıne guvenıyorsan hiiiiiçç durma. Yenı hayatın senı beklıyor..
 
Sömürülme meselesıne gelince ... Arkadasım sömürüyorlarsa sende sömüdürtme canım ya hep baskasından bıseyler beklıyosun gıbı geldı bana sen kılını kıpırdatma bu evlilik kolay değilki.. Yuvayı dişi kuş yapar insanların huyunundeğiştiremezsın ama olayların gıdışatını değiştirebilirsin... Biraz yorul ve emek ver evlilik içinnn...
 
ne bileyim canım yaa ..allah yardımcın olsun..ama bızım bozukta olsa bir arabamız döküntüde olsa bir evimiz yok.. dünya malı dünyada kalır, sen sabret sabrın sonu selamettir..
 
X