eşim sadece SEVİŞMEK istediği zaman bana sevgi gösteriyor..

evet aynen öyle.özgür seçim yaptım ve kimse de bana dur demedi.yada dediler.ama şöyle böyle.

dersanem olduğu için geri döncektim zaten ama ona bi zaman vermedim.burnundan kıl aldırmayan bi herif olduğu için aramaya bile grek görmedi.sonra götüm kalkar filan.ve hala bana ben sana cok yüz vermişim diyo.ben yüz falan istemiyorum.sadece seni sevmiyorum ama arada sevesim gelşiyo gel sevişelim tavrından vazgce diyorum.,
boşanalım o zaman gideyim anneme dediğimde git demiyo.ben ciddi ciddi dediğimde hiçbişzaman buna yanasmadı.beklki babasından korkuyodur.bilmyiorm.
 
küserse sen de yemek yapmazsın,sofraya oturmayan insana ne diye yemek yapacaksın.üstelik istediği kadar sırnaşsın sen izin vermedikçe seninle birlikte olamaz
 
bu kadar kavganin üstüne lades diyerek evlenmissiniz!!!
keske en basindan hayir deyip kestirip atsaydiniz!!!
bunu biri daha söylemişti.ta liseden bi hocam.ben evleniyorm dediğimde bile bile lades demek de neyin nesi dedi bana.bende öyle iişte hocam dedim.sanki evlenince hersey düzelcekmiş gibi gelir insana.sunu anladım tek teraflı caba zamanla nefrete dönüştü bende.bişeyler yapıyorum.karsılığını görmek istiyorum.ama taş duvar.
 
küserse sen de yemek yapmazsın,sofraya oturmayan insana ne diye yemek yapacaksın.üstelik istediği kadar sırnaşsın sen izin vermedikçe seninle birlikte olamaz
o işten gelene kdar kendi yemeğine ye otur diyosun yani.sonra beniim paramla ac karnını doyuruyosun yatıyosun kalkıyosun BAKIŞLARI insanin yüreğini delip geçiyo biliyo musun.yıllarını bok yere verdğin insan karşında pire kdar küçülüyo.sonra gel mutlu ol.mutlu et.!
 
aileden ayrı olmak zor bilirim. bişileri başarmak için yarış atı gibi sınavlara katılmak sonu belli olmayan bir yola girmek zor. keşke bu aşamaları geçtikten sonra evlenseymişsiniz belki bugün yaşadıklarını eşine vurmadan hakaret etmeden atlatabilirmişsin. ama bunları söylemek için biraz geç farkındayım. istersen 10 yıl sevgili ol evlilik zor bir müessese aşk sevgi bir yere kadar destek olsa da, saygı yittimi geri dönüşü pek olamıyor. branşın ne bilmiyorum ama en azından bir süreliğine özel ders verip ya da etüt merkezlerinde çalışıp kendini daha çok oyalayabilirsin hem bir etüt merkezinde çalışmak kpss aşaması içinde yardımcı olacaktır. eşinlede kalabiliyorsan biraz uzak kal. eşin kendince ne olursa olsun yatağa küs girme mantığını kendine göre uygulamaya çalışıyor anlaşılan ama soğuk bi adam diyosun o da sana sevgisini, seni kaybetme korkusunu öyle gösteriyor olabilir. hem sen ağlayarakta olsa derdini anlattığında seni dinliyor. bir terapi desteği almayıda düşünebilirsiniz ama benim için bu ilişki bitti ne olursa olsun onu sevmiyorum diyorsanız uzatmanında bir manası kalmaz
 
hem dersanede calışıp hem sınava hazırlanmak imkansız.o kdar cok ayrıntı var ki.tek derdim su sınav.eğer onu helalinden atlatırsam...inşallah..benim tek tutunma sebebim o.geri geldiysem o gün iki de dersim olduğu için.o zaten hiçbişekilde hiçbi duygudunu belli etmez.çüvkü o zaman gücsüz olur benm gibi.ezik oluır.
 

doğru çalışırken sınava hazırlanmak zor oluyor orada haklısın ben aynısını yaşadım ama benim tavsiyem yedek bir plan bulundurman çünkü ben hem çalışıp hem kpss ye hazırlandım ki gerçekten gecemi gündüzüme kattım ancak insanım sonuçta sınava gireceğim hafta çok kötü hastalandım idrar yolu enfeksiyonu da dahil olmak üzere oturmayı bırak tuvalete dahi eşim kucağında götürüyordu sınava gittim ama tamamlayamadan çıkmak zorunda kaldım dolayısıyla mühendis olduğum için 2 senede bir girebildiğim sınav yalan oldu kpss hayalleride suya düştü. o yüzden bir garantin olsun elinde kendini sadece kpssye endeksleme
 
ikinci bir planım yok.eğer ikinci bir plan yaparsam sanki ona güvenip çalışmıcakmısım gibi geliy.ama eğer olmazsa daha büyük yıkıntıya gireceğim kesin.en kötü ihtimalle bi dersanede gidip en kötü statüde işe başlarım heralde.stajyer olarak.su an en kötü yedek planım bu.onun haricinde tek derdim su sınav.o kadar engellemeye karsı.!
 

ben bu sınavdan alnının akıyla çıkcağına eminim ama bu süreçte kendine daha çok yüklenme olur mu eşini de görmezden duymazdan gelmeye çalış umursama evinde ekmeğini yiyorum diye düşünebilirsin ama oda senin sayende kendi parasıyla kazanıyo olsada karnı doluyo aç değil açıkta değil bir daha sırnaştığı zamanda hoop noluyo dersin sakin sakin bağırıp saldırmadan kendini de yıpratmadan konuşursun. madem o sadece işine geldiği zaman sana yanaşıyo sende bu yanaşma şeklini kendi leyhine çevir.
 
Arkadaşım bunca yazdığından kendi çapımda çıkardığım sebep ve sonuçları sıralayacağım aşağıda. Umarım bir nebze de olsa ışık tutar/ayna olur size ve benzer sorunları yaşayanlara :

1- Sizin sevgi diliniz farklı ve henüz birbirinizin sevgi dili farklılığını çözümleyemediğinizden kendi dilinize göre yaklaşım ya da geri dönüş bekliyorsunuz...Bunu alamadığınızda da öfkeleniyorsunuz. Sevgi diline dair şu yazı belki fikir verir size >>>TIKLAYIN LÜTFEN .

2- İkinizin, belki farklı kültürlerde gelmenizden kaynaklı belki eğitim düzeyi farklılığından ( bu noktada fazla bir veri bulamadım yazdıklarınızda) belki de aile yapısı farklılığından "evlilikten beklentileriniz" örtüşmüyor. Ve ayriyeten sizde şunu hissettim ki sizin kafanızdaki/hayalinizdeki evlilik ortamını şuanda yaşayamamanızın tüm öfkesini eşinize kanalize etmektesiniz ve bu hayal kırıklığınızın tek müsebbibi olarak eşinizi görmektesiniz. Dolayısıyla adam her halükarda gözünüze batar olmuş ve siz de habire geçmişten beri olan olumsuzluklarla bu öfkeyi daha da besliyorsunuz...Ayrıca yazdıklarınızdan şunu hissettim ki, sizin sınavı geçip atanma hırsınızın temelinde "birine maddi anlamda bağımlı olmama" duygusu yaşıyor. Yani muhtaçlık hissi sizi rahatsız ediyor. Peki neden eşinizin çoğu hareketini sizin bu amacınızı engellemek için yaptığını düşünüyorsunuz? Acaba bunların asıl kaynağı asıl sizin kendi içinizdeki "birine bağımlı olma fobi"si olmasın?

3- Ayrıca -yaşınızın da genç olması kaynaklı- şuan evliliği tabiri caizse (affınıza sığınarak yazıyorum) sidik yarıştırma moduna sokuyorsunuz. Ve her iki taraf da henüz alışık olmadığınız "BİZ" kavramının yerine bu yaşa kadar önplanda olan"BEN" içgüdüsüyle hareket ediyorsunuz ve baştan nasıl şekil verirsem öyle gider düşüncesi ile biriniz diğerini değiştirmeye çalışıyor ısrarla...Sen eşini romantik, anlayışlı, konuşkan, aktif vb birine dönüştürebileceğini,o da seni evinde işini yemeğini yapan (becerikli), fazla beklentisi olmayan, edilgen bir kadına dönüştürebileceğini sanıyor(!)...Bu noktada en iyi ilaç zaman ve zamanla gelen olgunluk ve çözüme giden yol da karşınızdaki kişiyi olduğu gibi kabul etmekten geçer. Zaten bunun farkındalığı oluştuğunda her iki taraf da evlilikteki huzurun devamı için kendi karakterinden yeri geldiğinde kendi rızasıyla fedakarlık eder ( ödün verir demiyorum) ve bir şekilde zamanla orta yol bulunur.

4- Evliliğin en olmazsa olmazı "saygı" kavramıdır. Bunu en başından kaybederseniz maalesef sonrasında geri kazanmanız kolay olmayabilir... Bir kadın (en azından ben) saymadığı bir adamla ne huzur bulur ne de huzur verir ! Küfür, hakaret hele hele şiddet !?! Yıllar geçse de onulmaz yaralar açar ve unutulmaz! Lütfen öfke kontrolünün yollarını bulun kendinize...Bulamıyorsanız bireysel ya da çift olarak bir uzmana başvurun derim en kısa sürede.

5-Cinsellik konusuna gelince kısa ve öz olarak şunu söyleyeceğim size...Biz kadınların cinselliğe bakış açısı ile erkeklerinki arasında dağlar kadar fark vardır. Çok basit bir cümle ile özetleyim.
" İlişkilerde erkeklerin sorunu çözmek için ilk akıllarına gelen şey cinsellik iken, kadınlar ancak ortada sorun yokken cinselliği akıllarına getirirler!" Yani sen kendini kullanılmış hissetmekle meşgulken belki de bunun seninle barışma çabası olduğunu anlayamadın bile . Ayrıca şunu da bil ki ; en kültürlüsünden en cahiline, en romantiğinden en duygusuzuna, en düşkününden en umursamazına bütün erkeklerin asla kaldıramadığı şey yatakta reddedilmektir. Onurları kırılmış hissederler ve bunun intikamını da sizi dışlayarak, azarlayarak, yaptıklarınızı beğenmeyerek vb yöntemlerle bir şekilde alırlar ...

Forumda bir kaç arkadaşa önerdiğim gibi size de
"John Gray-Erkekler Marstan Kadınlar Venüsten" kitabını okumanızı şiddetle(!) tavsiye ederim. Özümseyerek okuduğunuzda belki de yaşadığınız sorunların bir çoğunun asıl sebebini ve çözümünü bulabilirsiniz.

Umarım çok geç olmadan ve yuvanız yıkılmadan tüm sorunlarınız hallolur. Sevgilerimle...
 
Son düzenleme:
Evlenmek bastan hata o birincisi

İkincisi esin bir aylık evliyken gitmiş seni neden goturmedi bence araya soğukluk girmiş daha da yıpratmıştır durumu

Ve sakin hamile kalma sakin


savaşın göbeğine ben gidemezdim de ondan götüremezdi.her gün ölecek mi kalacak mı idye beklemekten kafayı yedik ikimiz de.
emin ol cocuk mocuk asla düşünmüyorum.olursa da düşürmek için elimden geleni yaparım.gider aldırırım.tepki gelebilir bu dediğime ama bu şartlarda İM KAN SIZ !
 
sonuna kadar hakli olsanizda birine ki bu biri kocaniz nasil olur da vurursunuz..kendinizi ne kadar kuculttugunuzun farkinda misiniz?
evliklerin ilk senesi zor gecer,oyle peri masali gibi degildir..alisma surecidir ama sunu da soyleyim geleceginizin de tohumlarini ilk seneler atarsiniz..saygiyi ilk seneden kaybederseniz sonu gelmez bu isin..
bir erkege vereceginiz en buyuk ders onu gormezlikten gelmektir..baska hic ama hicbiseye gerek yok..
 





Farkında mısın canım ama çoğu mesajında ( kırmızı ile renklendirdiğim satırlarda) hep kendi içinde yaşadığın çatışmaları ona malediyorsun. Onun adına düşünüyor belki de onun aklında bile olmayan/dile getirmediği düşünceleri sanki onun ağzından çıkmış gibi farzediyorsun...Tabiri caizse kendin yazıyorsun kendin oynuyorsun ...Eşin değil, ilk önce asıl sen kendini ezik olarak düşünüyorsun( mesajında durumu bu kelimeyle ifade ettiğin için bu kelimeyi kullandım, yanlış anlaşılmasın lütfen) ve onun her lafını, hareketini bu çerçeve içinde yorumluyorsun...

Bence burada senin en öncelikli sorunun/çatışman kendinle !
"Ya sınavı kazanamazsam? Kazanmazsam onun eline bakmak zorunda kalacağım? Kazanamazsam onun eline koz vereceğim? Çalışmazsam ezik biri olacağım. Çalışmazsam bu eve hapsolup kalacağım, ona muhtaç olarak yaşayacağım. Hayatım ev işi yapmakla onun arzularını tatmin etmekle tükenecek" vs vs vs...

Umarım ne demek istediğimi anltabilmişimdir....
 
 
yanlış anlaşılcak bişey yok.bu kadar açık yazamasam gerçekleri değil duymak istediklerimi duyardım burda.zaten birinin bana bunları söylemesi gerektiği için açık açık yazdım.evet ikilemdeyim hep.çünkü bunu kendi de kabul ediyo.,dün gece bile soğuğum ben sana diyor ama 2 saat önce sevişmişik. bu nasıl oluyor. kendisi bana bi iyi bi kötü olduğu için gercek hissettiği nedir anlayamıyorum.bu soru işaretleri de bundan.
maddi konuya da gelince evet atanmak ve kendi paramı kazanmak.tek derdim bu.ev işiin mükemmel yaptığımda mutlu olmuyorum ben.bunu yapınca mutlu olan kadın coktur.kocam para getirsin ben evde cocuk bakarım yemek yaparım hiç çalışamam yıllarca diyen.ama eşim beni bu kalıba sokmaya calıştıkça cinlerim tepeme geliyo.ben o kadar yıl okumuşum.bunun bi yerlerde karşılığı olmalı ki bu kadar azimli ve bu kadar çalışkanken..
 
canım eleştirilere kulak asma hepimiz yaşıyoruz bunları zaman zaman...
zerresine kadar seni çok iyi anlıyorum cinnet geçirip eşine vurduğun zamanıda çok iyi anlıyorum..
tartişıp tartışıp canı isteyince sevişme isteğinide anlıyorum hatta sevişme dakikaları bitince nasıl normal soğuk davranışlarına devam etmesine hayretler içinde gıcık olduğunuda anlıyorum kısacası anlıyorum işte
 
nasıl başa çıkıyosun bununla.?
 
kpss zor bi süreç bilirim, geçen yıl bu zamanlar bende yaşıyordum çünkü.keşke kpssden sonra düşünseydiniz evliliği, özel sebepler mi var bilmiyorum okuyamadığım sayfalar oldu.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…