Çok hatalısınız zaten nişana 1 de gitmediniz mi saat daha 3.30 yani daha 2 saat geçmiş çocuğunuzu emzirmeniz ne alaka anlayamadım zaten gün içinde iştesiniz tüm gün o zaman bu çocuk nasıl emiyor? sağıp bırakıyorsunuz ya da muhtemelen mama takviyesi var? ayrıca eşiniz haklı zaten anneniz hep sizde kalıyor eşiniz hep sizin annenizle beraber yani.
O da anneler gününde kendi annesiyle olmak isteyebilir 6 aydır anneniz zaten yanınızda illa anneler gününde yanında olacağım demenin anlamı yok kaldı ki 1 saat daha otururdunuz yine giderdiniz annenize yani zaten gideceksiniz. 6 aylık çocukla da neyi dertleşiyorsunuz onu da anlamadım şahsen. Eşinize de hak verin sizin anneniz tüm hafta sizde ama kaynana nıza pazardan pazara gidiyorsunuz. Yarım saat 1 saat için kavgaya değmezdi ki. Adam sonra annesine hadi kalkalım demiş mi demiş, size çiçek almış mı almış daha ne?
Canım benim lütfen yazdıklarımı dikkatli okur musun?
1.si 6yıldır her hafta sonu ailesiyleyiz ve annem 2 aydır bizde.
2.si dertleştiğim 6 aylık oğlum değil. Kaybettiğim evladım...
3.sü oğlumdan saat 11den 7 ye kadar ayrı kaldım, 8 saat yapıyor. 8 saat emziremedim ve sağamadım. Hafta içi bile bu kadar uzun sağılmadan kalmadı göğüslerim... Ben ısrar etmeseydim de kim bilir saat kaçta kalkılacaktı o düğünden...
Öncelikle Allah bu evladınıza ve olacaklara sağlıklı uzun ömürler versin.
Ben de bu konuda sizi fazla tepki vermiş gördüm. Siz bu konuda görüşlere hep tepki vermişsiniz ama biraz tarafsız düşünün. Tamam evlat kaybetmişsiniz ben de 3 tane kaybettim sizinki kadar büyümeden de olsa Ama bunun üzüntüsünü eşinizden çıkarmayın.
Bu anlattığınız çok basit bir olay bence, vardır oğlunuza bıraktığınız süt illaki. Siz fazla hassas olduğunuz için çok tepki vermişsiniz sanırım. Bence kendinizi de eşinizi de üzmeyin. O her ne kadar gösteremesede oda bi evlat kaybetti. Burda bi cevabınızda dediğiniz gibi eşinize de " o hissetmedi, kaybetmedi ben kaybettim" gibi konuştuysanız hiç olmamış Bence erkekler eşlerinin üzüntüsünü geçircek birşey yapamayınca bi noktadan sonra sinirleniyorlar hem kendilerine hem bize.
Birde hep beni ve oğlumu 2.plana attı demişsiniz örneklermisiniz? Tabi kimse sizinle yaşamadı bilemeyiz ama ben bu anlattıklarınızdan çok öyle kötü bi adam izlenimi almadım.
Bence naçizane tavsiyem kaybınızdan gelen korkuları hayatınıza, eşinize, evladınıza yansıtmayın. Rabbim herşeyin hayırlısını versin, olcak olan olur. Siz elinizdekilere tutunun, onların tadını çıkarın. KORKMAYIN Mutlu olun inşallah.
Bir kaç örnek vermem gerekirse;
İlk evlendiğimiz yıllarda k.v.nin evinde kalmıştık, ben ilk zamanlarda iş bulamamıştım ve sadece eşimin maaşıyla geçinemeyiz diye mecbur kaldık orada. ben işe girince de eşim kazandığımız tüm parayı ailesine veriyordu. Diyordum ona bak biz ayrı eve çıkacağız para biriktirmemiz lazım, hepsini ailene verirsen nasıl ayrı eve çıkacağız? Yok devam etti. En sonunda kredi çektik de öyle çıktık...
Her hafta sonu ailesinin yanına gitmek ister. Ben derim çok yorgunum, bu hafta evde kalalım, evi temizlemem lazım vs, yok sen beni ailemden ayırmak istiyorsun der ve dırdırından kurtulmak için gideriz...
Yaşadığımız problemleri çözemediğimiz için çift terapistine gitmeyi defalarca söyledim ama ona verecek parasının olmadığını söyledi, ama ona rağmen ailesine pahalı pahalı hediyeler almaya devam etti...
Annesi bana saçma sapan laflar eder, susar. Beni hiç korumaz. Sürekli bir laf sokma çabası içersindedir kv ( beni hiç istememiş de kv, biz eşimle severek evlendik.)
Benim ilk anneler günümü kutlamamıştı ama kardeşinin karısının anneler gününü kutlamıştı...
Eşimin bir akrabasının bize gönderdiği hediyeleri kv eltime göstermiş, işine yarayan varsa al diye; eşim buna rağmen sesini bile çıkarmadı aman ara bozulmasın diye. Ben laf söyleyince de bana küstü, günlerce konuşmadı...
Mesela 8 aylık hamileyim pazar günü annesine giderdik, saat 23'e kadar otururdu ailesiyle, ertesi günü saat 6 da kalkıp işe gidecek olan benim... vs, vs. Bunlar ilk aklıma gelenler... Oturup düşünsem daha neler neler çıkar...