Ben niye okudum ki bunları şimdi. Nerden baksan tutarsızlık. Nerden baksan elde kalan bir hikaye.
Çok klişe, olan çocuklara olmuş. Bir de öğretmensiniz. Yazık gerçekten çok yazık.
Aklıma çok eski bir çocukluk arkadaşım geldi. Kız lise yıllarında biriyle konuşuyordu, hepimiz onları onların ilişkisini çok severdik. Ailelerimiz bile tanırdı ve kabullenmisti. Çocuk çok kibar beyefendi doğru düzgün bir delikanliydi herkes evlenecek gözüyle bakıyordu.
Üniversite yıllarında yolları değişmeye başladı. Tabi normal olabilir ilk gençlik ama onların durumu çok farklıydı.
Kız öğretmen oldu, çocuk grafik tasarımcı oldu.
Ve bu kız 360 derece degisti. Birden kendi dengi olduğunu savunduğu biriyle nişanlandı. Herkes çok şaşkındı. Çocuk büyük bunalimlara girmişti.
Kız bizim arkadaşımız diye nişanlısını kabullenmeye çalıştık. Ama adam bildiğin hastaydı. Meyveyi, sebzeyi çatal bıçakla yiyen hatta kurabiye için bile çatal bıçak isteyen ama peçete getirmedin ki diyen bir tip.
Kızı köle gibi kullanmaya başladı. Tamam ayrilicaklar dediğimiz de apar topar evlendiler. Kızın çok kötü bir evliliği var fakat ayrılamıyor. Ayrılmak istemiyor. Yıllar içinde görüşmeyi kestik.
Diğer çocuk ise savunma bakanliginda çok güzel mevkilere geldi. He halen çok entellektüel ve halen çok beyefendi. Ailemizden biri gibidir. O kızı hiç unutamamış olmasına rağmen bazen sukreder böyle dar zihniyetli bir ezikle evlenmedigi için.
Burda da hep öğretmen hanımlar kötü evliliklerini idame ettirmek için fikir istiyorlar.
Ben anlamıyorum unilerin bu bölümlerinde kızların beynine neler işliyorlar ki, genel olarak hepsi bu kafada.
Istisnalari tenzih ederim.
Öğretmenlik çok saygı duyduğum bir meslek. Ben halen ilkokul ve lise ogretmenlerimle görüşürüm. Inanilmaz donanımlı ve çok saygıdeğer insanlar. Tabiii çok eski zamanlar bunlar.
Yeni nesil yeni sistem bir farklı demek ki.