- 23 Ağustos 2012
- 49.451
- 229.096
-
- Konu Sahibi biricik mericik
- #61
Sadece ev işi meselesi de değil.
Çocuklar için sürekli düşünen ben, okulunu, dersini, sağlığını, iyiliğini planlayan ben. Bilmem ne sertifikam için ders çalışan ben, terfi etmek için uğraşan ben. Zayıflamaya çalışan ben. Maddi sıkışıklığı aşmak için yol düşünen ben, ödemeleri takip eden ben. O pantolonu artık kirlendiği için giymemesini söyleyen ben. Traş olmasını söyleyen ben. bir yere gidilecekse rotayı bile belirleyen ben. Yoruldum.
Alma sertifikayı ona ne deyebilirsiniz. Mesele, ben mücadeleci biriyken onun hiç bir şeye hevesi merağı ilgisi olmaması.
Dediğim gibi kişisel bakımı için bile gayet large durumda.
Başından beri böyle ama bana artık çok batmaya başladı. Küçüktüm heralde böyle şeyleri anlamıyordum, şimdi bakıyorum günlerdir aynı kotu giymekten kirden kotun bacaklarının rengi değişmiş. Onca senedir farketmiyormuşum şimdi artık batıyor değiştirsene diyorum. Bilmiyorum ki o mu iyice saldı ben mi büyüdüm.
Yola çıkıyoruz, nerden gidelim diyor bana. Hayatım şöför sensin nerden istersen ordan git diyorum sabırla. Hala her seferinde soruyor. Onu düşünmeye üşeniyor.
Belli canimCanım ben sadece dizi izliyorum ya işte
Yazdıklarınıza genel olarak hak veriyorum. Temizlik için temizlikçi kesin çözüm. Ama aldıkları rakamları artık çok abartı buluyorum. 200 TL haftalık verecek durumum yok. Ayrıca hafta bir gelen temizlikçi ile yemek konusu ve çamaşır konusu çözülmüyor. Kreşli, iki çocuklu evde bir çamaşırcı çalışmalı :)Benim bu konudaki tüm kadınlara tavsiyem temizlikçi, haftada bir kadın alınması, çamaşır, ütü temizlik giibi büyük işlerin sorumluluğunın iki tarafın sorumluluğundan çıkması, yemek buşaşık gibi şeylerde de kesin şartlar olmadan yardım alınması, ama temizlikçi alma giderinden yok ev alalım araba alalımm, gibi bahanelerle vazgeçilmemesi gerekir. Şunu kabul edelim erkekler böyle iş paylaşımlarında başta paramız bize kalıyor kafası ile yapmaya gönüllü olsalarda, sonradan zor geliyor. Kadınlarda hem evde hem işte zorlanıyor. Bence kadın çalışıyorsa bundan kesinlikle vazgeçmemeli. Ayrıca şu cinsellik konusında tüm kadınlara sesleniyorum sadece erkeklerin zevk aldığı birleymiş gibi bir tavırdan vazgeçsinler, ne demek işini görmek için yanaşıyor, bence çok ağır bir tabir, eşim benimle ilgili böyle birşey düşünse hele hele dillendirse ben çok kırılırdım. Ayrıca bazı şeyleri kabul etmek gerekir, 15 yıllık evlilikte bir erkek akşamları vaktini evde sizle geçiriyorsa bu bile yeterlidir, illa flört eder gibi erkeğin her dakika size sırnaşmasını el el ele göz göze oturması zaten istisnaslar dışında pek mümkün değil , ama canınız öyle oturmak istiyorsa siz gidin oturun, bakın evlilik bir nevi hayat arkadaşlığıdır. Bazen bazı şeyleri ondan beklemekten vazgeçmek gerekir. Burda bir anımı anlatayım eşimle benim doğum günüm arasında çok yok, meslela bir sene eşime doğum gününde ben işyerine süpriz yapıp çiçek gönderdim,akşam yemeğe çıkardım. Çok sevgiği bir hediye aldım, hemde en kalplisinden.. Hem aramızda hoş bir anı oldu hemde bir ay sonra ne istediğimi göstermiş oldum. Anlattıklarınızdan eşiniz çok sorunlu biri gibi durmuyor, evliliğinizde bazı şeyleri değiştirmek istiyorsanız sizde adım atın ve kesinlikle erkekleri trip ya da dırdırla yola getireceğinizi düşünmeyin. Ben bunlar sayesine yola gelen erkek görmedim ama boşanan çok erkek gördüm. O yüzden eşinizin görevi olan birşeyi ya yapmayın yaparsanızda trip atıp söylenmeyin, çünkü o işin yapılmamaması ya da geç yapılması, sizin kavga etmenizden daha az sorun çıkartır evliliğinizde.
İnan bir tık öndesin, kendiliğinden bulup tezgaha koymak, çayını kendi almak falan ben söylemeden olacak şeyler değilbacim biz aynen böyleyiz. Birde bende 3 cocuk var. Simdilik ucretsiz izindeyim.
Benimki tamda senin anlattigin gibi oturan boga.aman ondan is bekleyecegime kalkar yaparim.
Esimiz en iyi yaotigi is masayi toplayip tezgahin tune koymak...
Cayi demlerim her sey hazir cayini alir sende istermiydin der.
anladimYo hayır normal zamanlarımızda cinselliğe düşkündür. Gece yatınca isteklidir ama yatağa gidene kadar hiçbir yakınlık göstermez. Ben de makine değilim ki yatağa girince hemen kurulmuş gibi havama gireyim.
Çok abartmıssınız
Çamaşır makinada durursa dursun nolacak. Ben de bazen asmaya üşeniyorum, birkez daha yumuşatıcı koyup durulama ayarına aliyorum tekrar, bittince asiyorum. Bide kırşsın yani zaten ütülenecek
İş bölümünüz hiç adil olmamış kime olsa bay gelir zamanla.
Bunun için boşanmayı düşünüyorsanız sizin bileceğiniz iş tabii, eşinizde olur derse tek ceselede biter, herkes kurtulur
Hah işte arkadaşım bizim taşınmadan önceki halimizle aynı bu anlattıkların.İş yapmayı kabul etmesi (dikkat edin yapması demiyorum) bile bence tebriği hakediyor. Benim eşime asla kabul ettiremezsiniz iş bölümünü. 10 yıl dolacak bizim de, Allah var makinede yıkanmış çamaşır varsa asar, şimdiye kadar da 2 kez süpürge kullanmıştır. Birincisi çok hastaydım yardımcı bulamadım ev de çok kirliydi, ona kalsa değil, ikincisi de hamileyim evdeydik o dolapların yerini falan değiştirdi, ben de evi süpürmeye başladım ve yatak odalarını süpürdüm baktım o oturuyor ve çok yorulmuştum, söylendim insan hamile eşine acır da yardım eder diye öyle aldı elimden. Tabi ben de toz alma, silme, banyoları temizledim.
O akşamki çamaşır asma olayını abarttım, ilk mesajımda da yazdım haksızım diye. Huzursuzluğum ondan.
Hani kime olsa bay gelir demişsiniz ya, kim yapacak o zaman işleri?
Sadece ev işi meselesi de değil.
Çocuklar için sürekli düşünen ben, okulunu, dersini, sağlığını, iyiliğini planlayan ben. Bilmem ne sertifikam için ders çalışan ben, terfi etmek için uğraşan ben. Zayıflamaya çalışan ben. Maddi sıkışıklığı aşmak için yol düşünen ben, ödemeleri takip eden ben. O pantolonu artık kirlendiği için giymemesini söyleyen ben. Traş olmasını söyleyen ben. bir yere gidilecekse rotayı bile belirleyen ben. Yoruldum.
Alma sertifikayı ona ne deyebilirsiniz. Mesele, ben mücadeleci biriyken onun hiç bir şeye hevesi merağı ilgisi olmaması.
Dediğim gibi kişisel bakımı için bile gayet large durumda.
Başından beri böyle ama bana artık çok batmaya başladı. Küçüktüm heralde böyle şeyleri anlamıyordum, şimdi bakıyorum günlerdir aynı kotu giymekten kirden kotun bacaklarının rengi değişmiş. Onca senedir farketmiyormuşum şimdi artık batıyor değiştirsene diyorum. Bilmiyorum ki o mu iyice saldı ben mi büyüdüm.
Yola çıkıyoruz, nerden gidelim diyor bana. Hayatım şöför sensin nerden istersen ordan git diyorum sabırla. Hala her seferinde soruyor. Onu düşünmeye üşeniyor.
Yemin ederim tam da bu kafadayım her zamanHic anlamiyorum bu tur konulari,
Camasirlar kirisiversin bir kere,
Ev bir hafta supurulmesin,
Bir gun makarna yenilsin,
Ucunda olum yok ya,
Biraz rahat olmak lazim.
Acikcasi ven dizi izlerken boyle dakka basi bisey hatirlatilsa sinirlenirim.
Ama insanlar konusa konusa anlasir, kusmek olmamis, esiniz hatali o konuda.
Konunun başında öyle bir anlatmışsınız ki iş bölümü adaletsizliği, sizden yana değil eşinizden yana ağır çekmiş gibi duruyordu.. Bence sizin sorununuz bir çamaşır meselesi falan değil, hayatın genelinde sorumluluktan kaçan bir eş ve artık bu durumdan yorulmuş bir siz.. Sorumsuz insan zordur ama 15 yıl böyle olan biri de bu saatten sonra değişmez gibi duruyor.. zor yani Allah kolaylık versinSadece ev işi meselesi de değil.
Çocuklar için sürekli düşünen ben, okulunu, dersini, sağlığını, iyiliğini planlayan ben. Bilmem ne sertifikam için ders çalışan ben, terfi etmek için uğraşan ben. Zayıflamaya çalışan ben. Maddi sıkışıklığı aşmak için yol düşünen ben, ödemeleri takip eden ben. O pantolonu artık kirlendiği için giymemesini söyleyen ben. Traş olmasını söyleyen ben. bir yere gidilecekse rotayı bile belirleyen ben. Yoruldum.
Alma sertifikayı ona ne deyebilirsiniz. Mesele, ben mücadeleci biriyken onun hiç bir şeye hevesi merağı ilgisi olmaması.
Dediğim gibi kişisel bakımı için bile gayet large durumda.
Başından beri böyle ama bana artık çok batmaya başladı. Küçüktüm heralde böyle şeyleri anlamıyordum, şimdi bakıyorum günlerdir aynı kotu giymekten kirden kotun bacaklarının rengi değişmiş. Onca senedir farketmiyormuşum şimdi artık batıyor değiştirsene diyorum. Bilmiyorum ki o mu iyice saldı ben mi büyüdüm.
Yola çıkıyoruz, nerden gidelim diyor bana. Hayatım şöför sensin nerden istersen ordan git diyorum sabırla. Hala her seferinde soruyor. Onu düşünmeye üşeniyor.
Tamam isler paylasilir da bu kadar ince ince hesap kitapla da olmaz yahuu bence cok fazla abartmissiniz. Adam isten cikip yine ise gidiyor psikolojisine girmis olabilir ki kacinilmaz bu durumda. Yani yerinizden kalkip hadi birlikte serelim bu sefer de denilebilirdi. Ya da hadi canim sen ser camarisi ben de bir cay koyayim vs.. örnek yaklasim olarak soyluyorum. Siz sanki eve ucretli calisan almissiniz da görev soyluyormussunuz gibi olmus. Zaten sirf gorev kafasıyla ( böyle buyurdu hanim ) diye yapiyorsa hic yapmasin daha iyi. Bunlarla ugrastirmak yerine atiyorum cocuklarla çok egleniyordur mesela ona çocukları paslayin siz eve bakin gibi gibi... Hatta bence ucretli yardimci alsaniz cok daha iyiymis bu kosullarda. Ben adamlara da hak veriyorum bütün gün işte disarda yorul pestilin ciksin eve gelince de yemek camasir vb.. bunlarla ugras istemeye istemeye.. istiyorsalar sıkıntı yok tadindan yenmez ancak üslubunuz hic hos olmamis. Tamam biz kadinlar da cok cok yoruluyoruz ama ben esime mesela sevmedigi isleri sirf gorev paylasimi hadi bakalim diye yuklemem. Mesela bebeğimizi çok guzel oyalar ilgilenir ben isten gelince ona bebegi paslarim o sirada da ev islerine bakarim. Hasi onu da yap senin gorevin hadi bunu da yap senin gorevin gibi mevzular olmaz yani. Bu noktada bir özür borclusunuz bence esinize.Sanki içimde bir öküz oturuyor şuan. İlgisizliğinden, gamsızlığından, kabalığından dolayı boşanmayı bile sık sık düşündüğüm kocamla iki gündür konuşmuyoruz. Akşamları ben varım diye yemek yemiyor, yataklar ayrı, gün içinde telefonlaşma yok... Zaten telefonlaşan insanlar değildik de günde bir kere -genelde ödemelerden dolayı- haberleşirdik.
İşin ilginç yanı "boşanalım dese sevinçten boynuna sarılacağım!" adam küstü diye içime oturan öküz !!
Bu seferki kavganın suçlusu benim diye mi bu kadar dertleniyorum, yapım mı bu, yoksa hala aşık mıyım, geri adım atmadan bu gidişatı nasıl değiştireceğim bilemiyorum.
Bir kaç ay önce radikal bir karar alıp ailelerimize yakın çevrede olan evimizden uzağa taşındık. Hafta içi kısmen aileler tarafından doyrulan sulanan çocuklar ve biz kendi sorumluluklarımızla başbaşa kaldık. İnce ince planını yaprık bunun, iş bölümü yaptık. Mesela çamaşır yıkama işi bende, asma toplama onda, yerleştirme bende. Yemek önce geldiği için o hazırlıklara başlıyor masa salata vs bende... Bulaşık bende süpürge onda vs vs gibi. Fena değildi birkaç gün öncesine kadar. Bu kadar keskin hatlarla olmasa bile kısmen planladığımız gibi gidiyordu. Son günlerde eşim savsaklamaya başladı. Yemeği dışarda yiyelim demeler, işleri görmezden gelmeler, söylediklerimi duymamalar vs... Olabilir, anlıyorum, bazen benim de canım istemiyor.
İki gece önce ben biraz abartılı tepki verdim. Çamaşırları makineye atmıştım, ona da asarsın demiştim. Çocukları uyuttuktan sonra yeni başlamış bir diziye takıldık. (Burada parantez açıp konuyu dağıtacağım. O gün yine önceden konuştuğumuz gibi yemek hazıklarına başlanmamıştı ben işten gelince yapmıştım ama probleme dönüştürmedim. dizi izliyoruz ama o ayrı koltukta ben ayrı koltukta. o kadar saat olmuş eve geleli hiç bir fiziksel temas yok. Ah karıcım kocacım bişey yok yok yok) Bir kaç kere hatırlattım "makine durmuştur çamaşırları asacaktın kırışmasınlar" diye. Espri ile söyledim, tehtidle, söyledim duymazdan geliyor. Bir öfke ile kalktım burnumdan soluyarak astım çamaşırları. döndüm eski yerime oturdum diziye devam etmeye. Biraz sonra benim koltuğuma geldi beni öpmeye kalktı (çünkü öbür ihtiyacı geldi aklına-sadece yatarken aklına gelen ihtiyacı) Hiç o tarafa dönmeden sağımdaki kırlenti soluma, onunla arama aldım. Çok bozuldu. Şişirdi kendini. Bir yandan da aptal dizide anne çocuk ayrılık sahnesine gözyaşlarım akıyor, eşime öfkemin de etkisiyle. Çocuğun okulundan aileleriniz yapsın diye bişey istemişler, tel vs ile yapılıyor. Kalktım aldım malzemeleri onu yapmaya başladım. Ver ben yapayım dedi, kükredim " ben yaparım" diye. İyice sinirlendi, montunu giydi çıktı gitti. Sigara almaya gitmiş, gelince de hiç konuşmadan yattı. Ben de salonda yattım...
Dün işten geldim, çorba-makarna yapmış. Masayı hazırladım. çocuklarla biz güzel güzel yedik o teşrif etmedi. Kek yaptım gece, pişmesini bile beklemeden gitti yattı, sabah baktım hiç tadına bile bakmamış. Kavga yok evde. Ben salonda yatıyorum o odada. Konuşmuyor, aramıyor, sormuyor, bişeyleri değiştirmek için hiç bir adım atmıyor.
15 senedir bişeyleri değiştirmek için hiç bir adım atmıyor. Evet bu seferki olayda ben abartılı tepki verdiğim için hatalıyım ama bir kadın olarak hiç mi çabayı haketmiyorum. Boşanılacaksa ben mi başlatmalıyım, barışılacaksa ben mi barışmalıyım. Bu içime oturan öküz bi kalksın gitsin yaa. Konuşmazsa konuşmasın işimi de yaparım keyfime de bakarım. O da dank ederse gelir. Gelirse düşünürüm barışıp barışmamayı. Diyorum. Diyorum ama bu içimdeki öküz beni rahatsız ediyor.
Uzun iç döküş için özür diler, bana yardımcı olacak fikirlerinizi paylaşırsanız teşekkür ederim.
Yemin ederim tam da bu kafadayım her zaman
onun yaptığında yediğimiz ya çorba ya makarna ya köfte. Valla baldan tatlı. Çocuk gibi bir de o yaptığında çok güzel olmuş diye öve öve bitiremiyorum.
Çamaşır ayrı - onlar kırışmasın çünkü kırışmadıysa ütülemiyorum :)
İki evlatcanımla yaşıyoruz. Onları sağlıksız yetiştirmeyecek kadar iyi ve temiz olsun yeter, yetiyor. Ama kocamım canı hiçbirşey yapmak istemiyor.
ben astım zaten. bir iki söyledim duvara konuşuyorum gibi tepki verdi ben de kalktım astım. Niyetim sadece biraz tavır koymaktı ama ilk tepkimde sinirlendi kalktı çıktı gitti şimdi de konuşmuyor. Ben hakaret etmedim. Yatağa gelemezsin demedim. Benim nazıma böyle uç tepki veren benim kalbimi düşünmeyenin yanında uyuyasım gelmedi kırıldığım için.O akşam da çamaşırı siz asıvereydiniz ne olacakki. Çocuk gibi ipleri elinizde tutmak için aşırı ısrarcı davranmışsınız. Eşinizle iş bölünü yapmanız ve size yardımcı olmayı seçmesi çok güzel (kabul edelimki ülkemizde bu türden seyrek yetişiyor). Hepimizin yorgun olduğu veya iş yapmak istemediği günler olmuyor mu? Adam yemeği sen yap dememiş ki, dışardan yiyelim demiş ya da çamaşırı sen as dememiş ki belki dizi bitince asacaktı.
Hem olayı fazla dramatize etmiş, hem size şirinlik yapmaya gelen adamı itmiş hem de salonda yatmışsınız.
Bu akşam yatağınızda yatın, yemeği yapınca “hadi gel beraber yiyelim” diye özellikle belirterek çağırın.