Ben anne olmak istedim buna hakkım olduğunu düşündüm. Yetebileceğime inandım. Ve zaten bana zerre faydası olmayan bir adamdan medet ummadım. O yuzden konuyu ilk açtığımda eşimden cok bahsetmedim. Eşinden yardım iste, sesini çıkar, bir cinnete bakar diyenler var ama eşim bunların zerresinden anlayacak biri değil. O kendi hayatında biz çocuklarımla üçümüz ayrı bir hayattayız sanki. Bazen eşim köyüne gidip 10 gün gelmiyor. Büyük oğlum babasını sormuyor bile. Aklına gelmiyor. Hayatımızda O kadar yok ki.
Sorumluluk bilen görev paylaşan bir eş varsa annelik zor değil.Sırf bu okuduklarım sayesinde asla anne olmak istemiyorum
Çok zor annelik
Rabbim yardımcınız olsun
Ben anne olmak istedim buna hakkım olduğunu düşündüm. Yetebileceğime inandım. Ve zaten bana zerre faydası olmayan bir adamdan medet ummadım. O yuzden konuyu ilk açtığımda eşimden cok bahsetmedim. Eşinden yardım iste, sesini çıkar, bir cinnete bakar diyenler var ama eşim bunların zerresinden anlayacak biri değil. O kendi hayatında biz çocuklarımla üçümüz ayrı bir hayattayız sanki. Bazen eşim köyüne gidip 10 gün gelmiyor. Büyük oğlum babasını sormuyor bile. Aklına gelmiyor. Hayatımızda O kadar yok ki.
Bunu diyen erkek milletine 5 dk çocuk emanet edemezsin.Bakamaz annesi seni istiyor der getirir bırakır yanınıza.Siz annesiyseniz o da babası.Çocuklara babalık yapmaktaktan eşine kocalık yapmaktan aciz herif.Boşan diyeceğim konu sahibi.Bu adamla bir ömür mutsuz ve yorgun olmak istemiyorsan tabi.Babasıni hatirlamıyor bazen büyük olan demişsiniz.10 gün köye gidiyor ne demek? Eş burada çocuklar burada.Aile hayatı yaşamıyorsunuz şuan siz.O adam evin ihtiyaçlarını karşılayan bostan korkuluğu şuan.Boşanmış bekar anneden tek farkın medeni durumun sanırım.Eziyetliyse doğurmasaydın, Bi sende mi çocuk var, Ne yapıyorsun ki''
iyi bir cinnet geçirsen ii olacak bu ne rahatlıkCanı istediği saatte kalkıyor keyfince duşunu alıp hazır yıkanmış ütülemiş tertemiz kıyafetlerini giyiyor. kurulu masaya oturup karnını doyuruyor. Canı mı sıkıldı dışarı çıkıyor. Kafası mı şişti ayrı odaya çekiliyor. Bu evde en çok o yaşıyor.
Buna hakkınız yok. Bu yaptığınız bencillik. Siz sadece kendinizi düşünmüşsünüz, çocuklarınızı değil. Çocuklarınıza sordunuz mu babasız yaşamak istiyor musunuz diye? Yetebildiğinize inanıyor musunuz başlığınız beceremediğim anneliğim olduğu için soruyorum? Çocuklarınıza babanız var aynı evdeyiz hala resmî nikahlıyız ama aslında yok nasıl bir his böyle yaşamaktan memnun musunuz diye soracak mısınız ilerde? Sperm bankasından hamile kalsaydınız, adamı boşayıp kendinize çocuklarınızla bir hayat kursaydınız tamam o zaman belki anlayabilirdim sizi ama adamla aynı evde nikahlı kalayım o faturaları ödesin ben işini göreyim ama babalığa dair hiçbir şey yapmasın biz üç kişilik ayrı bir aile olarak takılalım. Bu nasıl normal geliyor size benim aklım almıyor
Evet çok haklısınız bunları yaşayan ben değilde bir başkası olsaydı ben de aynı yorumları yapardım. Bir çocuk mutlu anne baba ortamında büyümek ister. Ben büyümedim mesela ama kendi kendime örnekte olamadım. Önce erkekler hep böyle galiba diye düşündüm babam ve eşim aynı kalıplı çünkü. Sonra bi baktım gayet iyi eş ve baba olabilen insanlar var. Bu sefer ayrılmaya niyetlendigimde bütün hemcinslerimin sen nasıl annesin çocuğunu babasından ayırıyorsun. Yazık mı değil baskılarıyla karşılaştım. Bir eşin ilgisiz olması ayrılma sebebi değilmiş. Herkes neler çekmişte sabretmiş. Yine kendime döndüm. Kendimi sorgulamaya basladım ben de mi var bi terslik ben mi büyütüyorum demeye başladım. Öyleydi böyleydi derken 7 sene geçti gitti. Evet bu mutsuz evlilikte beni mutlu eden yüzümü güldüren birtek oğlum vardı. Ben de bir tane daha olsun istedim. Bu noktaya geleceğimi bu kadar yorgun düseceğimi hiç düşünmemiştim.Sen anne olmak istedin de, hiç sordunmu oglun o aileye üye olmak istedi mi? Var olan fakat olmayan babaya sahip olmak istedi mi diye?
Hadi ilk çoçukta neyin ne oldugunu bilmedin, çoçuk nasil büyür bilmeden, 2ci çoçuk ne cesaret? Annelik sadece kendi içgudüsel duygularini tatmin etmek mi, yoksa çoçugun psikolojik, fiziksel ihtiyaçlarini tatmin etmek mi?
Adam zaten var ile yok gibi ise, niye bosanmiyorsun? En azindan bir agiz daha az doyar, daha az kiyafet yikanir ütülenir ve baski azalir. Cocuklarin psikolijisine iyi gelir. Bare babalari gerçekten yok olur.
Üzüldum o çoçuklara yaa
Evet çok haklısınız bunları yaşayan ben değilde bir başkası olsaydı ben de aynı yorumları yapardım. Bir çocuk mutlu anne baba ortamında büyümek ister. Ben büyümedim mesela ama kendi kendime örnekte olamadım. Önce erkekler hep böyle galiba diye düşündüm babam ve eşim aynı kalıplı çünkü. Sonra bi baktım gayet iyi eş ve baba olabilen insanlar var. Bu sefer ayrılmaya niyetlendigimde bütün hemcinslerimin sen nasıl annesin çocuğunu babasından ayırıyorsun. Yazık mı değil baskılarıyla karşılaştım. Bir eşin ilgisiz olması ayrılma sebebi değilmiş. Herkes neler çekmişte sabretmiş. Yine kendime döndüm. Kendimi sorgulamaya basladım ben de mi var bi terslik ben mi büyütüyorum demeye başladım. Öyleydi böyleydi derken 7 sene geçti gitti. Evet bu mutsuz evlilikte beni mutlu eden yüzümü güldüren birtek oğlum vardı. Ben de bir tane daha olsun istedim. Bu noktaya geleceğimi bu kadar yorgun düseceğimi hiç düşünmemiştim.
Nereden başlayım nasıl anlatayım bilmiyorum arkadaşlar.uzunca bir yazı olabilir lütfen kusuruma bakmayın. Ben biri 7 diğeri 1.5 yaşında iki erkek çocuk annesiyim. ilk oğlumda ağır bir doğum sonrasi depresyon atlattım. O çok zor dönemden sonra ikinciye kendimi hazırladım, annelik tecrübeme güvendim ve asla ilk oğlumdaki gibi olmayacak diye şartlandım. Ama olmadı. Ben iyi olacaksam da bebeğim bırakmadı. ilk 6 ay sadece ayağımda ve göğsümde susuyor diğer türlü kesintisiz gece gündüz ağlıyordu. Toplamda 1-2 saat uyuyamadığım halüsinasyonlar görmeye başladığım zamanlar oldu. Sonrasında bu ağlamalar bir tık azaldı. Yani günde 4-5 kez 5-10 dakikalık bir zamandan bahsediyorum. Gece yine uyku yok. Emzirirken uyuduğum kadar işte. Ve sonunda 1 yaş dolunca sütten kestim çünkü uykusuzluktan ve yorgunluktan delirmek üzereydim. Artık gecede 5-6 defa uyanıp biraz su içip biraz ağlayıp geri uyuyor. Toplam uyku süresi 7-8 saat. Gün içinde huysuzlugumuz aynı devam. Bazen oyun oynarken bile çığlık çığlığa ağlayarak oynuyor. Yemek yedirdikten 5 dakika sonra tekrar yemek diye ağlıyor ama yemiyor çünkü aslında tok. Su diye ağlıyor eline suluğunu verince fırlatıp ağlamaya devam ediyor. Eline geçen herşeyi ben yetisinceye kadar yere defalarca vuruyor ki alt komşumuz bu dönemden önce bile bizden şikayetçiydi şimdi ne düşünüyorlardır diye içim içimi yiyor. Bir de her an kapıma gelecekler endişesi yaşıyorum. Gelelim büyük oğluma ona kardeşinden sonra çok yüklendim. Ses çıkaracak, gürültü yapacak da bebeģi uyandıracak diye aklım çıkıyordu. Anasınıfı için oğlumu yedirip, hazırlayıp götürmek tam bir felaketti çünkü bunları yapmam için bebeği kanepeye yatırmam gerekiyordu ki bu evde bitmek tükenmek bilmeyen çığlık çığlığa ağlama demekti. Ve ben cabuk ol acele et diye diye büyük oğluma bağırıyordum. 1. Sınıfa başladı durum değişmedi. Küçüğün bagrışları arasında ödev yapmaya calışırken bu sefer büyük oglum da '' anne kardeşimi sustur'' diye ağlamaya başlıyordu. Zamanla büyük oğlumda tik başladı sürekli gözlerini kırpıyor. Ve zaten olmayan iştahı tamamen gitti. Artık zorla yemek yiyor. iyice huysuz bir cocuğa dönüştü. Mesela su istiyor elime aldıģım bardağı beğenmiyor. istediği bardağa suyu dolduruyorum bu sefer su bardaktaki hizasına kafayı takıyor. Suyu uzatıyorum. Masaya koy oradan alıcam diyor. Masaya koyuyorum. bu sefer masanın neden kenarına koydun ortasına koymanı istemiştim diyor. Velhasıl sabırla her dediğini yapmazsam o suyu asla içmiyor. Ve bu her konuda böyle. Gece gundüz altını ıslatıyor ve bunu çoğu zaman bilerek yapıyor. Tuvalet cok uzak, tuvaletim birden geldi diyor. Hergun o yastık çarşaf ve örtü mutlaka makinaya giriyor. Ve bütün bunları küçük oğlumun doğumundan sonra aramızdaki bağın kopuşundan ötürü yaptığını biliyorum. Eşimin yardımı yok denecek kadar az. Hatta herseyi yemek, temizlik camaşır, ütü ve çocukların bakımı,ödevi eksiksiz yetismemi bekliyor. Evi hergun silip süpürmemissem ' cocukları iki günde bir banyoya sokmamışsam ya da sallıyorum ogluma o gün boliporis damlasını icirmeyi unutmuşsam itinayla hatırlatıyor. Birtek ben banyoya girersem bebeğe bakıyor o kadar. Ona da en fazla 10 dakika. Sonra oğlum banyo kapısında ağlamaya başlayacağı için hızlıca girip çıkmam gerekiyor. Bütün bunlar aslında şuan aklıma gelenler. Sabırla okuyabimişseniz tesekkür ederim. artık depresyonun ötesine çıktığımı hissediyorum. Delirmenin arefesinde gibiyim. Sürekli nefesim daralıyor kendimi balkona zor atıyorum. Küçük oglum pesimden gelmeden önce 1-2 dakika nefeslenmeye çalışıyorum. içimde bastırmaya çalıştığım büyük bir öfke ve mutsuzluk var. Bi taraftan da çocuklarima yetememenin vicdan azabını çekiyorum. 2. Çocuğumdan önce kendimi neredeyse kusursuz bir anne gibi hissediyordum büyük oğlumla çok iyi anlaşıyorduk mutlu olduğunu hissediyordum. şimdi ise mutsuzluğunu iliklerime kadar hissediyorum. anneligim bes para etmez. Olmuyor olduramıyorum. Yapamıyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?