- 6 Aralık 2010
- 34.491
- 91.166
-
- Konu Sahibi Birikiucdort
- #101
Hoca çok gıcıkmış.:)Evet, aslında hocanın da büyük etkisi var.Mesela İngilizce'yi şarkılarla öğreten bir hoca vardı.Haberlerde çıkmıştı.Herkes böyle olsa keşke.
Yazık valla.İnsan olamamış kişiler başımıza öğretmen kesilmişler.Ben öğretemedim,beceremedim demiyor da neler diyor.Kizim 3.sinif.
1.sinifa basladiginda e l a t ve n harflerini yani 5 harf ogrendiklerinde ogretmeni toplanti yapmis ve bana kizinizin okuma kapasitesi yok buyuk ihtimal sinif tekrari yapacak demisti.5 harf ogrenmis 6 yasinda ki cocukta okuma kapasitesi olmadigini anladiniz ole mi dedim.daha fazla 1 sey diyemedim cunku uzasaydi inanin tokati patlatacak duruma gelmiştim.
Bu şekilde baslayan egitim hayati iste.yazik cocuklarimiza
Ben sayısalcıyım, lise tarih ve felsefe hocalarımın anlattığı dersleri hala hatırlarım. O zamanlar ilgi alanım olmamasına ve sadece haftada 2 saat görmeme rağmen çok kalıcı oldu öğrettikleri.
Hic merak etmeyin. Gayet bilinçliyim. Hangi konular çocuğun yanında konuşulur hangileri konuşulmaz iyi bilirim. Kaldı ki fiilimsileri bilmeden de okuyor, yazıyor ve anlıyorum. Bir edebiyatçı değilim ama fiilimsileri bilmeden de bu yaşıma kadar gelebildim. Üniversite de bitirdim çokta güzel ve başarılı bir işim var. Üstelik işim yazı ile alakalı. Güzel yazar güzel ifade eder ve ifadelerimle anlasilirim.Kendi dilini anlamayan yabancı dilleri nasıl konuşsun o zaman? Kendi dilinin detayına kadar öğrenmen gerek tabii fiilimsileri bilmeyip doğru düzgün yazıp konuşuyorum ne demek? Bilinçli bir teog annesi olduğunuza emin misiniz? Çocuğunuz bunu duyup fiilimsilere gerek yok nasıl olsa anlayıp konuşuyorum der sınavda da yapamaz zaten yarış atıydı diğer çocuklarla kıyaslamaya başlarsınız sınav sonucu açıklandığında...
Yani hala anlamıyorum üniversite sınavına giren yazı alanında olan çalışan birisi fiilimsileri bilmeli bence. Dille uğraşmıyorsunuz belki de ondandır bilemem. Ama yani eğitim sistemini eleştirirken kendinizi de düşünmelisiniz bu kadar yıl üniversiteye girmek için sınava çalıştım ettim nasıl fiilimsileri bilmem ya da bana öğretilmez. Hadi oğlunuzun mu kızınızın mı karşısına çıktı bilinçliyseniz eksiklik duyduysanız araştırıp öğrenirdiniz ne bileyim bana garip geldi. Ayrıca da yalan atıp atmadığınızı bilemem teyit etmek için de bir ihtiyaç duymuyorum sonuçta sanal alemdeyiz. Çocuklarınıza başarılar dilerim...Üniversite de bitirdim çokta güzel ve başarılı bir işim var. Üstelik işim yazı ile alakalı. Güzel yazar güzel ifade eder ve ifadelerimle anlasilirim
Merhaba bayanlar uzun süredir egitim şartlarını zorluklarını sorguluyorum ve insanın dogasına aykırı şeyler okadar cok ki.Amacım türkiyenin standartlarını degil dünyanın sorununu dile getirmek.Bütün çocuklara yapılan eziyete itiraz etmenizi istiyorum.Siz annelerin artık ses cıkarmasını rica ediyorum.Özellikle son yıllarda cocuklara verilen sayfalarca ödevler,cesit cesit sınavlar,yarışlar,cocukları içine soktukları hırslar,hırslı olmayan cocuga ise yapıştırılan tembel basarısız sıfatları..bunlar okadar sacma bir yarış ki.belki çok özel yetenegi olan cocuklarımızı daha aklı hiçbirseye ermezken,amacı sadece oyun oynamakken para kazanmak hayata hazırlanmak gibi şeyleri düşünemezken onu ders çalışması gerektiğine hatta çok çalışması gerektiğine odaklıyoruz.nedir bu dersler fen türkçe matematik vs.. bütün çocuklar bu derslerde basarılı olmak zorunda mı?ne sacma.bir kere insanın dogasına aykırı hiç birimiz eşit degiliz.Yatkınlıgımız olan konular cok farklı.Bu dersler bi çocugun ilgisini hiç çekmeyebilir ama cok zekidir farklı yetenegi vardır.bu cocugu daha küçücükken pasif ve yetersiz hissettiriyoruz halbuki.Sistem öyle bişey ki balıgıda,kediyide aynı agaca tırmanma yarışına sokmak gibi.Bi dk o balık aslında nekadar güzel yüzebilir.Siz onu bu şekilde sınayamazsınız demez misiniz.Cocuklara yapılanda bu hepsi cogu dersten basarılı olmak zorunda.Mesela müzik yetenegiyle dogmuş bir cocuk derslerde cok basarısız diyelim ortaokul lise derken puanları okadar düşük ki üniv.puanları yetmedi konservatuar egitimine hak kazanamadı!!!!Bu cocuk cok yetenekli ama belki en cok hakeden cocuk..Egitim sistemi standart dersler üzerinden degil yetenekler üzerinden yapılmalı..Hangi çocugun neye yatkınlıgı varsa bunları keşfetmek ögretmenlerin görevi olmalı ve tabiki annelerinde özellikle annelerin hatta.Ailelerin her cocuk özeldir filmini izlemelerini öneriyorum.Ozaman ne demek istedigim daha iyi anlaşılır.Evet bu sistemi degiştirmek çok çok zaman alır belki ama en azından verilen ödevlere yapılan zorlu sınavlara ders saatlerine itiraz edelim artık.Bunlar benim çevremdeki ailelerde gözlemlediklerim.Aglatarak şiddetle ders calıştıranlar dahi var.Cünkü onlarında üzerinde okul baskısı var.Eger cocuk ödevini yapmamıssa veliye ilgisiz muamelesi yapılıyor.Böylece veliler hem kendilerini hem cocuklarını kanıtlamak için cırpınıp duruyorlar.Henüz çocugum yok hamileyim ama bu durum simdiden cok sacma geliyor.Sikayet dilekçesi verecegim ama bu bir kişiyle olmaz tüm anneleri cocuklarının iyiliği için mutlu büyümeleri için daha cok eglenebilmeleri için ses cıkarmaya davet ediyorum.
İşte ben o fiilimsileri bilmeden de hayatta başarılı olabilirsiniz. Çok elzem değil. Bazen kızım anlatır bana. Eee ben o dediklerini zaten yapıyorum. Tek fark o şeyin fiilimsi olduğunu bilmiyorum. Kaldi ki bilmediğim fiilimsi benim güzel bir üniversite ve güzel bir bölüme girmeme engel olmamış. Hayattaki basarima da engel olmamış.Yani hala anlamıyorum üniversite sınavına giren yazı alanında olan çalışan birisi fiilimsileri bilmeli bence. Dille uğraşmıyorsunuz belki de ondandır bilemem. Ama yani eğitim sistemini eleştirirken kendinizi de düşünmelisiniz bu kadar yıl üniversiteye girmek için sınava çalıştım ettim nasıl fiilimsileri bilmem ya da bana öğretilmez. Hadi oğlunuzun mu kızınızın mı karşısına çıktı bilinçliyseniz eksiklik duyduysanız araştırıp öğrenirdiniz ne bileyim bana garip geldi. Ayrıca da yalan atıp atmadığınızı bilemem teyit etmek için de bir ihtiyaç duymuyorum sonuçta sanal alemdeyiz. Çocuklarınıza başarılar dilerim...
Bende 90 larda okudum ama ozamanda gerçek matematik fen ogretilmiyordu malesef herşey ezberdi formüller elementler vs.belkide siz o dönemin şanslı ogrencilerindendinizHakli oldugunuz noktalar cok.. ama soyle de bir durum var, suanki egitim sisteminde hersey proje, hersey kes yapistir projesi.. ben 90 larda coxuk olanlardanim. Biz odev olarak matematik problemleri, okudugumuzu anladik mi, deneyler sorular cevaplar seklinde yapardik.. simdi odev diye verilen hicbir yapici birsey yok. Internetten indir hoop oldu sana odev, kasiklari kartona yapistir oldu yine odev. Bunu da 6.-7. Sinif ogrencisi yapiyor yani... sonra neden sifircilar artiyor. resmen embesil bir toplum yetisiyor, markette paraustu hesabi yapamiyor cocuklar ve bu boyle gidiyor.. okudugunu anlama orani en dusuk ulkelerden biriyiz. Hep bu reformlar sayesinde.. Cocuklarin yaris ati olmalariyla bir alakasi yok, bizim zamanimizda gercek matematik gercek turkce ogretilirdi simdi hepsi fasafiso.
Fiilimsiyi de dilbilgisini de saçma buluyor üyemiz ama onu bilmeden de yazıyorum diyor. O zaman sizin eğitim konunuza ters düşer. Kimse bir şey öğrenmesin okula gitmesin o zaman. Dilimizi yabancı dilleri öğrenmeyelim kurallarını bilmeyelim. Üniversite okuyan biri bilmeli ben de kardeşim de biliyoruz yani kime sorsak az çok bilir hatırlar bu basit konu ondan diyorum uzmanlaşmasına da gerek yok. Azra Kohen örneğiniz alakasız popülist yazar derler öylelerine tıpkı bir siteye yazan ergen kızlarımızın şu an yazar geçinmesi gibi. Eski ve çok bilinen yazarların günde ne kadar saat çalışıp yazı yazdığını bilmiyor olsanız gerek... Bir örnek de ben vereyim o halde yazarlardan gidiyoruz. Shakespeare'in İngilizceye birçok kelime kazandırdığı bilinir. Popülist yazarları bana örnek gösterip de bir şey bilmeye gerek yok canım işte hepimiz bir yere geliyoruz yahu diyip eğitim sisteminden dem vurmayın konunuzla ters düşüyorsunuz...Bende fiilimsileri bilmediği için sasirmaniza çok şaşırdım açıkçası bunda nevarki fiilimsi bilgisi hayatinda olmadan da alanında çok başarılı olabilir.Çok sevdiğim bir yazar var Azra kohen geçtiğimiz yıl kitap serisi milyon sattı hatta şimdi dizisi yapiliyo kadına sordular kitabinizda çok fazla yazım hatası vardı diye.ilgilenmiyorum dedi yazarda edebiyatçı da değilim iddiam yok insanları uyandırmak için yazdım dedi.Çünkü anlamı şekilden önde tutuyodu.yazar olmadığı halde yazmaya çalıştı ve en çok satan olabildi arkadasta gayet işini yapabilir
O ülkelerin şöyle bir avantajı var; nüfus sayıları bizden az. Bizim gibi nüfusu çok fazla olan ülkelerde ya eleme sistemi olacak ya da çok daha fazla üniversite açılacak. Fazla üniversite açılmasında sakınca yok ama tek bir şartla; nitelikli olacaklar. Bunun için de yetişmiş eleman gerekli. O zaman rekabet ortamı yine olur ama iş sahasında olur. Eleme iyinin de iyisini seçmek için yapılır.Deveye sormuslar neden boynun egri diye o da nerem dogru ki demis.
Eskiden ozel okullarla devlet okullari arasinda ucurum vardi. Son durum ne bilmiyorum. O yuzden yanlis bilgi vermeyeyim. Yalniz okudugum sistemde cok fazla yanlislik vardi.
Mesela kimya, biyoloji derslerinde hic deney yapmadigimi , hep kitaptan anlatildigini bilirim.
Matematik zaten sadece formuller uzerineydi.
Sayisaldan girdigim icin , o zamanlarin kimyasi ve biyolojisi sonradan hicbir zaman isime yaramadi.
Lise baslangic duzeyinde butun temel derslerin ogretilmesi gerek ama universiteye giris sinavinda gercekten gereksiz.
Yurt disinda(Ingiltere icin konusuyorum) , temel dersler aliniyor zaten ama universiteye girerken kendine ozel dersleri secebiliyorsun. Mesela ben muhendislik icin gireceksem , matematik , ileri matematik ve fizik yetebiliyor. Biyoloji ve kimya icin kafa yemeye gerek yok. Sadece cok cok iyi universiteler icin 4-5 ders alan olabiliyor ama onlarda yine biyoloji ve kimya olmak zorunda degil. Ustelik sinavlar sadece sonuca dayali degil. Gittigin yol dogruysa ama hesap hatasi yaptiysan cok az bir puan kiriliyor.
Hangi uniye girersen gir temel seviyede ingilizce ve matematik araniyor. Bunlar zorunlu dersler.
Onun disinda sehir gezileri, ulke gezileri oluyor. Yegenlerimden gordugum kadariyla , devlet okullari ile ozel okullar arasinda bir ucurum yok.
*Temel seviye dedigim; lise1 duzeyinde dersler. Tabi ki sistem farkli oldugu icin birebir karsilastirma yapilamaz.
Aynı şeyi savunuyorum az eğitim verdiklerinden yakinsaydim hakliydiniz ama aksine çok fazla gereksiz ve boş verdiklerinden yakiniyorum anlamı oldurduklerinden ezberden gittiklerinden bahsediyorum.cok fazla kurallarla bişey katmadan hep hafızayı makine gibi islediklerinden bahsediyorum.bu durumda fiilimsilere vb şeylere takilmayip arkadaşın yapabildiklerini desteklemem yerinde oluyor.Fiilimsiyi de dilbilgisini de saçma buluyor üyemiz ama onu bilmeden de yazıyorum diyor. O zaman sizin eğitim konunuza ters düşer. Kimse bir şey öğrenmesin okula gitmesin o zaman. Dilimizi yabancı dilleri öğrenmeyelim kurallarını bilmeyelim. Üniversite okuyan biri bilmeli ben de kardeşim de biliyoruz yani kime sorsak az çok bilir hatırlar bu basit konu ondan diyorum uzmanlaşmasına da gerek yok. Azra Kohen örneğiniz alakasız popülist yazar derler öylelerine tıpkı bir siteye yazan ergen kızlarımızın şu an yazar geçinmesi gibi. Eski ve çok bilinen yazarların günde ne kadar saat çalışıp yazı yazdığını bilmiyor olsanız gerek... Bir örnek de ben vereyim o halde yazarlardan gidiyoruz. Shakespeare'in İngilizceye birçok kelime kazandırdığı bilinir. Popülist yazarları bana örnek gösterip de bir şey bilmeye gerek yok canım işte hepimiz bir yere geliyoruz yahu diyip eğitim sisteminden dem vurmayın konunuzla ters düşüyorsunuz...
Çoğu üniversite nitelikli değil ki. Her şehre üniversite açılarak çok mu güzel bir şey yapıldı sanki. Mezun olduklarında daha çok işsiz piyasaya düşmüş oldu. İstihdam artarsa üniversite fazlalığının bir faydası olur belki o da tüm öğretim görevlilerinin nitelikli olmasıyla başarılabilir...Fazla üniversite açılmasında sakınca yok ama tek bir şartla; nitelikli olacaklar.
Aynı fikirdeyim. Üniversite açılacaksa da liseden bozma değil her şeyiyle üniversite gibi üniversite açılmalı. Nitelikli olmalı yani. Şu anki durum sizin yazdığınızla birebir maalesef.Çoğu üniversite nitelikli değil ki. Her şehre üniversite açılarak çok mu güzel bir şey yapıldı sanki. Mezun olduklarında daha çok işsiz piyasaya düşmüş oldu. İstihdam artarsa üniversite fazlalığının bir faydası olur belki o da tüm öğretim görevlilerinin nitelikli olmasıyla başarılabilir...