- 16 Ekim 2012
- 32.410
- 95.804
-
- Konu Sahibi Birikiucdort
- #121
O ülkelerin şöyle bir avantajı var; nüfus sayıları bizden az. Bizim gibi nüfusu çok fazla olan ülkelerde ya eleme sistemi olacak ya da çok daha fazla üniversite açılacak. Fazla üniversite açılmasında sakınca yok ama tek bir şartla; nitelikli olacaklar. Bunun için de yetişmiş eleman gerekli. O zaman rekabet ortamı yine olur ama iş sahasında olur. Eleme iyinin de iyisini seçmek için yapılır.
ilkokul ve ortaokulda öğretilenler hatta kısmen lisede öğretilenler hayatta her insanın bilmesi gereken şeyler. Mesela dört işlem bilmeyen bir insan korkunç yetenekli de olsa nereye varabilir? Fen bilgisinde kendi vücut yapısını yüzeysel de olsa öğrenmesi gerekli değil midir mesela? Ya da burda en büyük derdimiz olan kendi dilini yazamayan insanlar mı yetiştirelim?
Konservatuar örneği de pek olmamış bana kalırsa. İlkokul sonrası yetenekli çocuklarınızı güzel sanatlar ya da konservatuar sınavlarına sokabilirsiniz. O kadar yetenekliyse zaten üniversiteye kadar beklenmez. Hadi aile bilmiyor bunu diyelim üniversite baraj puanı liseyi bitirebilmiş her bireyin geçebileceği seviyede. O kadarını dahi beceremiyorsa bir problem vardır. Barajı geçtikten sonra da olay yetenekte biter.
Yani tamam eğitim sistemi yamuk da hiç bişey mi öğretmeyelim bu çocuklara? Boş beleş insanlar mı olsunlar?
Benim zamanımda da öyleydi. Dilciyim ama matematik, fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya,edebiyat,felsefe... Hepsinden sınava girdim ve çözmeye çalıştım. Bizim zamanımızda sınav sistemi değişti. Edebiyat, tarih, coğrafya, felsefe ve matematik İngilizceden sonra puanımızı en çok etkileyen derslerdi.Benim zamanimda o kadar cok universite yoktu. Liseler degil de , universiteler olabildigince kaliteliydi.
Iyi olan taraf , burada ogrenme guclugu ceken ogrencileri de dikkate aliyorlar. Disleksik vb. ogrenme guclugu olan ogrencilere mesela extra zaman verilebiliyor.
Sistemimiz dogru degil, ogrencileri elemenin yolu bu olmamali.
Lise duzeyinde temel derslerin sinavlarina yine girilir ama universite sinavinda nefret ettigim biyoloji sinavina girmek istemezdim.
Fiilimsiyi de dilbilgisini de saçma buluyor üyemiz ama onu bilmeden de yazıyorum diyor. O zaman sizin eğitim konunuza ters düşer. Kimse bir şey öğrenmesin okula gitmesin o zaman. Dilimizi yabancı dilleri öğrenmeyelim kurallarını bilmeyelim. Üniversite okuyan biri bilmeli ben de kardeşim de biliyoruz yani kime sorsak az çok bilir hatırlar bu basit konu ondan diyorum uzmanlaşmasına da gerek yok. Azra Kohen örneğiniz alakasız popülist yazar derler öylelerine tıpkı bir siteye yazan ergen kızlarımızın şu an yazar geçinmesi gibi. Eski ve çok bilinen yazarların günde ne kadar saat çalışıp yazı yazdığını bilmiyor olsanız gerek... Bir örnek de ben vereyim o halde yazarlardan gidiyoruz. Shakespeare'in İngilizceye birçok kelime kazandırdığı bilinir. Popülist yazarları bana örnek gösterip de bir şey bilmeye gerek yok canım işte hepimiz bir yere geliyoruz yahu diyip eğitim sisteminden dem vurmayın konunuzla ters düşüyorsunuz...
Sevmedim ben bu ütopyayı. Alanlar seçilene kadar temel bilgiler temel dersler öğrenilmeli en hayati şeyler filan. Fiilimsi tabii ki de hayati önem taşımıyor tamam ama fiilimsiyi de niye bilelim işte okuyup yazabiliyorum onu bilmeden demek biraz garip. Alanlar seçildikten sonra da seçilen alanda yoğunlaşılır aynı zamanda imkanlar dahilinde film izlenir kitap okunur ya da işte resim kursuna gidilir. Gönül ister eleme usülü sınavlar kalksın donanımlı okullarda başarılı öğrencilerimiz donanımlı hocalarıyla beraber okusun. Ama işte şartlar elverişsizken böyle ütopyalar hayata geçmez geçemez...Hay klavyeni öpeyim.
Ben konu sahibini anladım aslında. Çocuklara eğitim vermeyelim, bolca popüler kültür aşılayalım. Hepsini birer çiçek çocuk yapalım. Ne bildikleri ne kadar bildikleri önemli değil istedikleri alanda ilerleyip istedikleri mesleği yapsınlar. Hiç fizik bilmeden pilot olsunlar, yarım yamalak matematikle mühendis olsunlar, nota bilmeden müzisyen olsunlar. Yeter ki mutlu olsunlar. Sanırım ütopyası bu.
Fiziğin matematiğin bukadar derinine inip hakkıyla verilmesi gerektiğini onca msjla anlattım size ama şuan anladim diyorsunuz konu sahibi fizik bilmeden pilot olunmalı vs savunuyo diyosunuz şimdi ben size ne desem boş olucak kusura bakmayın oyuzden nasıl isterseniz öyle anlayın.Hay klavyeni öpeyim.
Ben konu sahibini anladım aslında. Çocuklara eğitim vermeyelim, bolca popüler kültür aşılayalım. Hepsini birer çiçek çocuk yapalım. Ne bildikleri ne kadar bildikleri önemli değil istedikleri alanda ilerleyip istedikleri mesleği yapsınlar. Hiç fizik bilmeden pilot olsunlar, yarım yamalak matematikle mühendis olsunlar, nota bilmeden müzisyen olsunlar. Yeter ki mutlu olsunlar. Sanırım ütopyası bu.
Fiziğin matematiğin bukadar derinine inip hakkıyla verilmesi gerektiğini onca msjla anlattım size ama şuan anladim diyorsunuz konu sahibi fizik bilmeden pilot olunmalı vs savunuyo diyosunuz şimdi ben size ne desem boş olucak kusura bakmayın oyuzden nasıl isterseniz öyle anlayın.
Tahmin ediyorum yaşlarımız yakındır. Biyoloji anlatmak her öğretmenin harcı değil diyorum. Benim öğretmenimde öyleydi.Benim zamanimda o kadar cok universite yoktu. Liseler degil de , universiteler olabildigince kaliteliydi.
Iyi olan taraf , burada ogrenme guclugu ceken ogrencileri de dikkate aliyorlar. Disleksi vb. ogrenme guclugu olan ogrencilere mesela extra zaman verilebiliyor.
Sistemimiz dogru degil, ogrencileri elemenin yolu bu olmamali.
Lise duzeyinde temel derslerin sinavlarina yine girilir ama universite sinavinda nefret ettigim biyoloji sinavina girmek istemezdim.
Keşke işe yarasa sınavlarda heyecanlandı diye dayak yiyenlerdendimMerhaba bayanlar uzun süredir egitim şartlarını zorluklarını sorguluyorum ve insanın dogasına aykırı şeyler okadar cok ki.Amacım türkiyenin standartlarını degil dünyanın sorununu dile getirmek.Bütün çocuklara yapılan eziyete itiraz etmenizi istiyorum.Siz annelerin artık ses cıkarmasını rica ediyorum.Özellikle son yıllarda cocuklara verilen sayfalarca ödevler,cesit cesit sınavlar,yarışlar,cocukları içine soktukları hırslar,hırslı olmayan cocuga ise yapıştırılan tembel basarısız sıfatları..bunlar okadar sacma bir yarış ki.belki çok özel yetenegi olan cocuklarımızı daha aklı hiçbirseye ermezken,amacı sadece oyun oynamakken para kazanmak hayata hazırlanmak gibi şeyleri düşünemezken onu ders çalışması gerektiğine hatta çok çalışması gerektiğine odaklıyoruz.nedir bu dersler fen türkçe matematik vs.. bütün çocuklar bu derslerde basarılı olmak zorunda mı?ne sacma.bir kere insanın dogasına aykırı hiç birimiz eşit degiliz.Yatkınlıgımız olan konular cok farklı.Bu dersler bi çocugun ilgisini hiç çekmeyebilir ama cok zekidir farklı yetenegi vardır.bu cocugu daha küçücükken pasif ve yetersiz hissettiriyoruz halbuki.Sistem öyle bişey ki balıgıda,kediyide aynı agaca tırmanma yarışına sokmak gibi.Bi dk o balık aslında nekadar güzel yüzebilir.Siz onu bu şekilde sınayamazsınız demez misiniz.Cocuklara yapılanda bu hepsi cogu dersten basarılı olmak zorunda.Mesela müzik yetenegiyle dogmuş bir cocuk derslerde cok basarısız diyelim ortaokul lise derken puanları okadar düşük ki üniv.puanları yetmedi konservatuar egitimine hak kazanamadı!!!!Bu cocuk cok yetenekli ama belki en cok hakeden cocuk..Egitim sistemi standart dersler üzerinden degil yetenekler üzerinden yapılmalı..Hangi çocugun neye yatkınlıgı varsa bunları keşfetmek ögretmenlerin görevi olmalı ve tabiki annelerinde özellikle annelerin hatta.Ailelerin her cocuk özeldir filmini izlemelerini öneriyorum.Ozaman ne demek istedigim daha iyi anlaşılır.Evet bu sistemi degiştirmek çok çok zaman alır belki ama en azından verilen ödevlere yapılan zorlu sınavlara ders saatlerine itiraz edelim artık.Bunlar benim çevremdeki ailelerde gözlemlediklerim.Aglatarak şiddetle ders calıştıranlar dahi var.Cünkü onlarında üzerinde okul baskısı var.Eger cocuk ödevini yapmamıssa veliye ilgisiz muamelesi yapılıyor.Böylece veliler hem kendilerini hem cocuklarını kanıtlamak için cırpınıp duruyorlar.Henüz çocugum yok hamileyim ama bu durum simdiden cok sacma geliyor.Sikayet dilekçesi verecegim ama bu bir kişiyle olmaz tüm anneleri cocuklarının iyiliği için mutlu büyümeleri için daha cok eglenebilmeleri için ses cıkarmaya davet ediyorum.
Fiilimsiyi de dilbilgisini de saçma buluyor üyemiz ama onu bilmeden de yazıyorum diyor. O zaman sizin eğitim konunuza ters düşer. Kimse bir şey öğrenmesin okula gitmesin o zaman. Dilimizi yabancı dilleri öğrenmeyelim kurallarını bilmeyelim. Üniversite okuyan biri bilmeli ben de kardeşim de biliyoruz yani kime sorsak az çok bilir hatırlar bu basit konu ondan diyorum uzmanlaşmasına da gerek yok. Azra Kohen örneğiniz alakasız popülist yazar derler öylelerine tıpkı bir siteye yazan ergen kızlarımızın şu an yazar geçinmesi gibi. Eski ve çok bilinen yazarların günde ne kadar saat çalışıp yazı yazdığını bilmiyor olsanız gerek... Bir örnek de ben vereyim o halde yazarlardan gidiyoruz. Shakespeare'in İngilizceye birçok kelime kazandırdığı bilinir. Popülist yazarları bana örnek gösterip de bir şey bilmeye gerek yok canım işte hepimiz bir yere geliyoruz yahu diyip eğitim sisteminden dem vurmayın konunuzla ters düşüyorsunuz...
En yakın onluğa yuvarlama sanırım bahsettıgı sey bu , o kadarda zor konular değil bunlar.Olur mu öyle şey. Ne bilecek denir mi, yapmayın allah aşkına.
Zihnini çalıştıracak, tahmin yürütmeyi analitik düşünmeyi öğrenecek o çocuk o alıştırmaları yaparak.
Tamam gereksiz çok konu var da bu gereksiz değil. Gereksizden öte çok çok önemli hatta.
Ondalık sayılar ikinci sınıf müfredatında yok ki.
Aynen o. Zor değil tabi ki.En yakın onluğa yuvarlama sanırım bahsettıgı sey bu , o kadarda zor konular değil bunlar.