Ben de çocuk istemiyorum o sorumluluk çok ağır geliyor bana bir de annelik insanı güçlendirir derler ama bence tam tersi zavallılaştırıyor her anne çocuğu için her şeyi yapamıyor, üzülüyor, milletin içinde ağlıyor, çocuğu için bazı şeylere katlanan anneler var ve bence annelerin özel hayatları olamıyor çocuk için yaşayan bir insan oluyorlar pufff bilmiyorum ama çocuk düşüncesi bile içimi karartıyor.
hiçte zavallılaştırmıyor güzelim tam tersi güçlendiriyor yaşadığını anlıyor insan, herşeye rağmen herkese rağmen direnmeyi çocuğun için kendinden vazgeçmeyi öğretiyor hayat,
bebeğinle birlikte büyüyor insan birkez daha, onunla gülüyor onunla ağlıyorsun, sana sarıldığında o an hiç bitmesin istiyorsun, daha önceki huzur neymiş mutluluk neymiş diyorsun ki buna asla paha biçilmez,
evet zor çocuk büyütmek, fedakarlık isteyen uğraş gerektiren bir sorumluluk.
düşün bomboş bir beyin var avuçlarında, senin sevginle, verdiğin güvenle, öğrettigin bilgilerle şekillenecek elbet zor ama bir okadarda keyifli.
özel hayat dediğin çocuklarınla sağlıklı huzurlu ve mutlu olabildiğin anlardır benim nazarımda.
dilerim günün birinde çocuk- çocuk allahım nolursun çocuk diye diye yana yakıla yazmaz kapı kapı dolanmazsın hastanelerde
ve evet dilerim birgün bir bebeğin olduğunda onu kucağına aldığında nasıl olurda bunca zaman çocuk istememişim meğer nekadarda geç kalmışım diye hayıflanmazsın canım, yolun açık ve hakkında hep hayırlısı olsun inşallah,
çocuklardan bana bir şey bulaşacak diye kalkmıyorum otobüste, anneleri çocuklarını zaptetmediği için kalkıyorum. saçımı çeken mi dersin, oyuncağını yüzüme gözüme atan mı dersin, kolumu cırmıklayan mı dersin, hepsini yaşadım. gıcık tarafı, çoğu annenin "çocuğu mazur görmek zorunda" düşüncesi. hayır efendim, tolerans göstermek zorunda değilim, saçımın çekilmesini normal karşılamak zorunda değilim. çocuk benim çocuğum değil, akrabam değil. çocuğunu eğittiğini sanıp, yarım saat boyunca "ağlarsan ağla" diyerek, çocuğunu susturmuyorsa bir insan, buna da katlanmak zorunda değilim. başka insanları rahatsız ederek çocuk eğitilmez zaten.
sizin çocuk sevmemenize yorum yapacak değilim .. fakat çocuk terbiyesinden bahsettiğiniz şu yorumunuz beni rahatsız etti .. eğer 1-2 meleğin davranışlarına ve bilinçli yapmadığı aşikar davranışlarına 3-5 saniye kadar bile tahammül edemiyorsanız ALLAH size biraz merhamet ve anlayış nasip etsin ... ve ''ağlayabilirsin ama bu istediğini yapmayacağım'' demek bir terbiye şeklidir çocuğa her ağladığında istediğinin olacağı imajını vermemiş olursun .. ve çoğu zaman sizin sandığınızın aksine susmayabilir o çocuklar,, annede çaresiz kalabilir ama siz bunu anlayamassınız ,, hiç bir anne bebeğinin ağlamasından zevk almaz ama siz rahatsız olmayın diye değil çocuğu için istemez bunu öncelikle ..
yeteri kadar merhametliyim, siz merak etmeyin. merhametim tanımıyor olsam bile yaşlı insanlara, maddi durumunun iyi olmadığı belli olan kişilere ve hayvanlara. aynı zamanda, başka insanlara eziyet ederek, başka insanları hiçe sayarak terbiye verilmez. o kadar iyi anlıyorsa bir insan terbiyeden, önce çocuğuna sus dediği zaman susmayı, hayır dediği zaman hayır olduğunu öğretsin. kimse mecbur değil 40 dk. çocuk ağlamasını dinlemeye. (ha bu arada 40 dk susmadan ağladı o çocuk ama, ağlaması çocuğun suçu değil, her sakinleşir gibi olduğunda "susacaksın işte böyle, ağla ağla bak ben evde neler yapıcam sana... vs" şeklinde o çocuğu kışkırtan annede)
Duanız için teşekkür ederim. Bu benim uzun süredir gözlemlediğim şeyler bir anne çocuğunun öğretmeni değişti diye hüngür hüngür ağlıyordu kalabalıklar içinde çok da acizdi, bir anne toplum içinde çocuğunun densiz hareketleri yüzünden zor durumda kalıyordu, bir anne ki anne olmadan önce çok güçlü olan biriydi anne olup eşinden ayrıldıktan sonra eşinin ayaklarına kapanıp ağlıyordu çocuğunu görmek için. Benim fikrim çocuk insana en büyük eziyettir sadece sizler toplum tarafından bu düşünceye inandırılmış insanlarsınız çocuk en büyük mutluluktur, annelik kutsaldır diye. Çocuklardan nefret etmem ama anne olmak bunu düşünmek bile beni boğuyor. Bir çocuğun sorumluluğu çok ağır benim bu sorumluluğu kaldırabilmek için içimde bir sevgi, heves, heyecan yok bu da tartışıp da içime koyamayacağınız bir şey.
yeteri kadar merhametliyim, siz merak etmeyin. merhametim tanımıyor olsam bile yaşlı insanlara, maddi durumunun iyi olmadığı belli olan kişilere ve hayvanlara. aynı zamanda, başka insanlara eziyet ederek, başka insanları hiçe sayarak terbiye verilmez. o kadar iyi anlıyorsa bir insan terbiyeden, önce çocuğuna sus dediği zaman susmayı, hayır dediği zaman hayır olduğunu öğretsin. kimse mecbur değil 40 dk. çocuk ağlamasını dinlemeye. (ha bu arada 40 dk susmadan ağladı o çocuk ama, ağlaması çocuğun suçu değil, her sakinleşir gibi olduğunda "susacaksın işte böyle, ağla ağla bak ben evde neler yapıcam sana... vs" şeklinde o çocuğu kışkırtan annede)
ne kadar basıt sızın ıcın sus deyınce hemen susacaklarmı adı ustunde cocuk susmaz bagırırda cagırırda sen ne kadar ogretırsen ogret hıc yapmadıgı yapmayacagı seyı yapıverır cocuk bu onemlı olan bunu algılamak hosgorulu olmak otobuste carsıda pazarda heryerde aglayan cocuk hergun karsımıza cıkıyor napalım hanım hanım sustur cocugunu dınlemek zorunda degılmıyız dıyelım
ne kadar basıt sızın ıcın sus deyınce hemen susacaklarmı adı ustunde cocuk susmaz bagırırda cagırırda sen ne kadar ogretırsen ogret hıc yapmadıgı yapmayacagı seyı yapıverır cocuk bu onemlı olan bunu algılamak hosgorulu olmak otobuste carsıda pazarda heryerde aglayan cocuk hergun karsımıza cıkıyor napalım hanım hanım sustur cocugunu dınlemek zorunda degılmıyız dıyelım
size ne arkadaşım si-ze ne??? sevmiyorum var mı ötesi? şaka mı bu ya. gidin kafası karışık olan, karar verme aşamasında olan insanlara yoğunlaşın. benim fikrim-kararım sabit. anneler kervanına katılmak istemediğim gibi, başkalarının fikirleriyle kavga eden bir anne olmak hiç istemiyorum.
Bir bebeğin anlamayan çalışan gözlerle çevresine bakmasından, kendini ifade edecek sözleri henüz öğrenmediği için ağlayarak derdini anlatmasından, sevindiği zaman gülümseyerek çırpınmasından;
Bir çocukla iletişim kurmaktan, onları dinlemekten, onlarla sohbet etmekten aldığım hazzı; ne bir eş, ne de kedi köpek verebilir...
Dedim ya, Allah bana da nasip etsin inşallah
Çocuk sahibi olmayı istememek çok doğal bir şeydir...Bir istememek vardır, bir de çocuklardan tiksinmek ve her bulduğu fırsatta bunu insanın gözüne sokmak vardır...İkisi geceyle gündüz gibidir.
sizin bahsettiğiniz bebek oluyor, ben çocuklardan bahsediyorum. daha bunda bile anlama problemi yaşıyoruz. ötesi yok.
Duanız için teşekkür ederim. Bu benim uzun süredir gözlemlediğim şeyler bir anne çocuğunun öğretmeni değişti diye hüngür hüngür ağlıyordu kalabalıklar içinde çok da acizdi, bir anne toplum içinde çocuğunun densiz hareketleri yüzünden zor durumda kalıyordu, bir anne ki anne olmadan önce çok güçlü olan biriydi anne olup eşinden ayrıldıktan sonra eşinin ayaklarına kapanıp ağlıyordu çocuğunu görmek için. Benim fikrim çocuk insana en büyük eziyettir sadece sizler toplum tarafından bu düşünceye inandırılmış insanlarsınız çocuk en büyük mutluluktur, annelik kutsaldır diye. Çocuklardan nefret etmem ama anne olmak bunu düşünmek bile beni boğuyor. Bir çocuğun sorumluluğu çok ağır benim bu sorumluluğu kaldırabilmek için içimde bir sevgi, heves, heyecan yok bu da tartışıp da içime koyamayacağınız bir şey.
Bir bebeğin anlamayan çalışan gözlerle çevresine bakmasından, kendini ifade edecek sözleri henüz öğrenmediği için ağlayarak derdini anlatmasından, sevindiği zaman gülümseyerek çırpınmasından;
Bir çocukla iletişim kurmaktan, onları dinlemekten, onlarla sohbet etmekten aldığım hazzı; ne bir eş, ne de kedi köpek verebilir...
Dedim ya, Allah bana da nasip etsin inşallah
Çocuk sahibi olmayı istememek çok doğal bir şeydir...Bir istememek vardır, bir de çocuklardan tiksinmek ve her bulduğu fırsatta bunu insanın gözüne sokmak vardır...İkisi geceyle gündüz gibidir.
Bana mı söylüyorsunuz?
Eğer öyleyse bana cevap verme mecburiyetini neden hissettiniz kendinizde?
İkincisi de bebekle çocuğu ayırdım mesajımda zaten..
Evet ortada bir problem olduğu aşikar..Okuduğunu anlama problemi..
" bir de çocuklardan tiksinmek ve her bulduğu fırsatta bunu insanın gözüne sokmak vardır...İkisi geceyle gündüz gibidir."
insanların fikrini değiştirmek zordur, üstelik tanışmayan kişilerin üstüne vazife de değildir. isteyen herkese allah çocuk versin, istemeyen insanları da kendilerine çevirmeye çalışmaktan vazgeçsinler. konu
Bunun toplum dayatması değil,içten gelen bir duygu olduğunu düşünüyorum..Kiminde bu duygu vardır ,kiminde yoktur...Hepimiz farklıyız..
Benim 2 yaşındaki kızımın kucağından oyuncak bebekleri düşmüyor..Altlarını alıyor,dişlerini fırçalıyor,canım kızım diye sarılıyor bir de bebeklerine..Beni taklit ediyor sanırım :)
Bir çocuğun değil varlığına ; varlığının güzelliğini anlatan cümlelere bile tahammül edemeyen birine neden ısrarla nasıl olur da çocukları sevmezsin deniyor ki..
Sevmemesinin bilinci ile çocuk sahibi olmayıp;topluma bozuk psikoloji içinde çocuklar yetiştirmeme kararı daha doğru değil mi?
Şahsen benim annem hem beni doğurup,hem de günün birinde bana '' seni doğurdum ama köpeğimi daha çok seviyorum çünkü o her kapıyı çaldığımda 20 kezde olsa koşulsuz koşuyor kapıya '' deseydi doğduğuma pişman olurdum.
kızlar çocuk sahıbı olmak istememek ve toplumda kabul görmediği için sırf bu yüzden evlenmeyen biriyim.sizce çocuk istememek doğal değilmi?ve aranızda böle düşünenler lütfen hislerini yazın