- 1 Mart 2012
- 939
- 4
Yazdıklarınız dikkatimi çektide bende kendim hakkında birşeyler yazmam gerektiğini düşündüm.Sözüm aslında kişisel olarak size değil ama belki size farklı bir bakış açısı getirebilir.
Öncelikle yaşınıza takılı kalmayın; açık söylemek gerekirse ben sizden çok ama çok gencim.Fakat benim de ileride çocuk sahibi olmam imkansız.
Bakın,"neredeyse imkansız" demiyorum;imkansız diyorum...
Seneler önce rahatsızlığımı öğrendiğimde çok ama çok ağladım. Bir insanın ömür boyunca istese bile çocuk sahibi olamayacağını bilmesi çok acı birşey.
Bir mucize eseri 2 sene önce doktorumun "bir yumurta görünüyor ve bunu değerlendirmelisin,bunu uyarmalıyız,bu şansını tepme,aksi halde anne olman bu değerlerle imkansız" dedi. Gerçekten de kan değerlerim 60 yaşındaki bir kadınla aynı değerlerde...
Peki ya ben ne yaptım? Belki hayatımın en büyük sancılı kararlarımdan birini vermek için resmen günlerce kıvrandım.Çünkü karar vermeye bile fazla vaktim yoktu.
Düşündüm, düşündüm,düşündüm...Ağladım,yine düşündüm.Bir yandan anne olmak için son bir fırsat (ki bununda olacağı kesin değildi), diğer yanda kendimi anneliğe ve bir insan yetiştirmeye hazır hissetmeyişim.
Elbette benim endişem "ya çocuğumu iyi yetiştiremezsem" düşüncesi değildi;ben eminim ki bu topiktekiler anne olsalar bir çok kişiden daha fazla sağduyulu,bilinçli ebeveynler olacaktırlar ve bu kadar detaycı olduğumuz için harika evlatlar yetiştireceklerdir.
Fakat ben sorumluluk almaya hazır değildim; bu yaşımda çocuk sahibi olmak istediğimden emin değildim,herşeyin kötüye gittiği bir ortamda tüm bu sorumluluk ve endişeler gözümde büyüyordu.
Ve ben çocuk sahibi olmayı denemedim bile,üstelik bu durumdayken.Sırf "ben anneyim,ben özelim" naraları atmak için (sözüm bunu yapan kadınlara sadece) o bebeği yapmaya uğraşmanın bir anlamı yok.
Sırf egom için,kendimi garantiye almak için,ilerde yanlız kalmama düşüncesinden kurtulmak için o çocuğu kendimi hazır hissetmediğim halde dünyaya getirmeye hakkım yok.
Ben duygularım ve mantığım arasında çok bocaladım,çok uğraştım kendimle.Ama doğru bir karar verdiğimi biliyorum.
Çok uzattım...Demek istediğim yaşı hiç önemsemeyin bile,eğer sağlığınız ve biyolojik yapınız olması gerektiği gibiyse siz istediğiniz halde olmaması için hiçbir gerekçe yok.Ya da şöyle diyelim,olması gereken şeyler zaten oluyor hayatta...Biraz Allah'a ve onun hakkımızda kurduğu plana güvenip akışa bırakmak daha rahatlatıcı olur
Sizden daha kötü durumda olanları görün,mesela ben...Kim bilir,belki vakti gelince bende bir evlat isteyeceğim ama buna imkanım olmayacak.
Kimileri neden bu kadar soğukkanlı konuştuğuma anlam veremeyebilir.Fakat bilin ki,ben bir çok şeyi üzülerek aştım.
Anne olmak istediğimde sevgiye muhtaç olan kimsesiz çocuklara verebilecek bir sevgiye sahip olduğumu ve bir sürü evladımın olacağını biliyorum.
Anneliğin doğurmakla olmadığını biliyorum.Sırf doğurup onu beslemekle,ergenlikten itibaren onunla kavga ederek birey yetişmediğini biliyorum.
Sevgi ve saygı dolu,huzurlu geçen bir evliliğin içinde illa ki çocuğun olması gerekmediğinide biliyorum.
Hayat sigortası olarak çocuk sahibi olunmaması gerektiğinide biliyorum...
Hayatta yapılacak ve yaşanacak çok ama çok güzel şeyler var. Ama bu güzellikleri yaşamak akılla,mantıkla ve sağduyu ile oluyor hayatta. Ve son olarak sizin dediğiniz gibi; sevgi kurtaracak herşeyi
bence buraya arada bir uğrayın ve fikirlerinizi yazın lütfen.bir anne olarak sizleri okumaktan mutlu oluyorum..düşünceleriniz çok güzel ve inanın aslında sizler gibi anneler olsa dünya korkulacak bir yer olmazdı zaten..sevgiler
Hepinizi cok özlemisim..
Gnotim ne kadar güzel yazmissin öyle, altina imzami atiyorum.
Inanin bende hic denemedim bile. Tamam sonradan miyomlar yüzünden rahmim bile alindi ama üzülmedim bile, sadece kansizligin verdigi gücsüzlük beni mahv etti.
Hatta dogum yapan kadinlarin bölümündeydim ama beni hic ama hic etkilemedi bile.
Birseyi istedigimde illaki yaparim ama hic istemedim ve beni hic ilgilendirmedi bu konu.
Yani kisacasi her gün ne kadar sansli bir insan oldugum icin Allahima sükür ediyorum, kafam rahat ve hayatta ne istiyorsam onu yapma özgürlügüm var, bundan güzel ne olabilirki benim icin?
Ama bende hep söylüyorum, Allah her isteyene versin ama ben istemedim, o kadar güzel bir hayat kurdumki kendime kimsenin bozmasini istemiyorum.
Beni hersey o kadar cok mutlu ediyorki ( özellikle kücük seylerle cok mutlu oluyorum ), cicek, böcek vs. vs. onun icin baska seylerde aramadim bile sevgiyi.
Ben sevgi verdikce 10 kat geri aliyorum, eee daha ne olsun...
Ema`nin dedigi daha dogrusu sordugu sorularin hepsini kendime sordum ve hep hayirdi, niye simdi kendimi ve o cocugu mutsuz edeyim, degilmi?
Hayatimda her mücadeleyi yendim, elimden hic bir sey kurtulmaz, ama cocuk yapmak hic ilgi alanima girmedi....
Neyse yaslandigimizda benimle satranc oynamak isteyenler listesini olusturacagim ona göre, simdiden yazilmak isteyen varsa, beri gelsin...
başka topikteki bir arkadaş kedilerden korkuyormuşta mecbur değiştirdimAma black cat siyah kendili olanini kastetmistimgözleri parlayan kediyi...
Çocuk sahibi değilim, olmayı da düşünmüyorum.Fakat şöyle bir sorun yaşıyorum, her geçen gün çevremde iletişim kurabileceğim insanların sayısının azaldığını hissediyorum. İş ortamında ve yaşadığım yerde herkes anne olma telaşı ve yarışı içinde. Konuştukları konular sadece gebelik, doğum ve bebeklerinin durumuİzledikleri bir film, okudukları bir kitap veya yaptıkları herhangi bir spor hakkında konuştuklarını hiç duymadım. Sohbetlerine dahil olamıyorum ve her geçen gün onlardan daha uzaklaşıyorum.
İnsanın bana baksın diye çocuk doğurması zaten doğru değil amaç yaşlılığımızda kendimize baktırmak için çocuk doğurmak olsaydı çocuk doğurup onu büyütene kadar bunca zahmet çekip harcadığımız parayla zaten kendimize gül gibi baktırırdık yaşlılığımızda.Çocuk isteyip istememek elbetteki insanların tercihidir kimsenin ne laf söylemeye ne karışmaya nede müdahale etmeye hakkı yokdur zaten layığıyla anne baba olabileceksen doğur o çocuğu yoksa herkesin var benimde olsun mantığıyla değil.Bende 38 yaşımda evlendim 40 yaşımda anne oldum anne olmak gerçekden bambaşka bir duygu ben sanmıyorumki hiç çocuk istemeyen insan bile birşekilde bir tane doğursun asla ve asla pişman olmayacakdır iyiki doğurmuşum diyecekdir ama tabiki doğurmadan sahip olmadan o duyguyu bilmeyebilir o nedenlede istemeyebilir yada farklı sebepleri olabilir.
Hepinizi cok özlemisim..
Gnotim ne kadar güzel yazmissin öyle, altina imzami atiyorum.
Inanin bende hic denemedim bile. Tamam sonradan miyomlar yüzünden rahmim bile alindi ama üzülmedim bile, sadece kansizligin verdigi gücsüzlük beni mahv etti.
Hatta dogum yapan kadinlarin bölümündeydim ama beni hic ama hic etkilemedi bile.
Birseyi istedigimde illaki yaparim ama hic istemedim ve beni hic ilgilendirmedi bu konu.
Yani kisacasi her gün ne kadar sansli bir insan oldugum icin Allahima sükür ediyorum, kafam rahat ve hayatta ne istiyorsam onu yapma özgürlügüm var, bundan güzel ne olabilirki benim icin?
Ama bende hep söylüyorum, Allah her isteyene versin ama ben istemedim, o kadar güzel bir hayat kurdumki kendime kimsenin bozmasini istemiyorum.
Beni hersey o kadar cok mutlu ediyorki ( özellikle kücük seylerle cok mutlu oluyorum ), cicek, böcek vs. vs. onun icin baska seylerde aramadim bile sevgiyi.
Ben sevgi verdikce 10 kat geri aliyorum, eee daha ne olsun...
Ema`nin dedigi daha dogrusu sordugu sorularin hepsini kendime sordum ve hep hayirdi, niye simdi kendimi ve o cocugu mutsuz edeyim, degilmi?
Hayatimda her mücadeleyi yendim, elimden hic bir sey kurtulmaz, ama cocuk yapmak hic ilgi alanima girmedi....
Neyse yaslandigimizda benimle satranc oynamak isteyenler listesini olusturacagim ona göre, simdiden yazilmak isteyen varsa, beri gelsin...
Anlattıklarınızı gururla okudum, neden tanımadığım birinin yaptıklarıyla övündüm bilmiyorum, belki bu topiği çok sevip içindekileri kendim gibi gördüğümden, belki de kendi cinsimden birinin ilk defa bu konuda bu kadar güçlü durduğunu gördüğümden. Her iki ihtimalde de sizi yürekten alkışlıyorum
Sizin yerinizde olacak kadınların yüzde doksanı, "aman pişman olurum" kaygısıyla mutlaka yaparlardı. Az görmüyoruz hastalığı sebebiyle alelade doğuranları. Diğer çoğu arkadaşın dediği fikre ben de katılıyorum işte bu noktada, aslında bizim gibilerin çocukları olmalı ki dünya daha iyi bir yer olsun.
Çocuk sahibi değilim, olmayı da düşünmüyorum.Fakat şöyle bir sorun yaşıyorum, her geçen gün çevremde iletişim kurabileceğim insanların sayısının azaldığını hissediyorum. İş ortamında ve yaşadığım yerde herkes anne olma telaşı ve yarışı içinde. Konuştukları konular sadece gebelik, doğum ve bebeklerinin durumuİzledikleri bir film, okudukları bir kitap veya yaptıkları herhangi bir spor hakkında konuştuklarını hiç duymadım. Sohbetlerine dahil olamıyorum ve her geçen gün onlardan daha uzaklaşıyorum.
Bu sayfayı çok seviyorum.
Bilinçli,kendini yetiştirmiş ne kadar çok kadınımız varmış.
Maalesef evlenince başlıyor bu muhabbet.
Hani çocuk,nerde çocuk,bi tane yetmez,bi daha doğur vs.
Çoğu insan kendini yaşayamıyor.
Hepinizi ayrı ayrı kutluyorum.
Anne olmak,doğurmak değildir.
Her kadın doğurur,ama anne olamaz ne yazık ki...
bir çocuk doğuran kadın elbette pişman olmaz elbet sever onu. sonuçta 9 ay karnında taşımış eti ile kanı ile beslemiş onu. hem fizyolojik, hem manevi bağ oluşmuş.
benim evde bir kedim var 3 yaşında . elimde büyüdü onu bile delice seviyorum. minnacıktı geldiğinde ve benimle büyüdü elbette bağlandı.
bir bebek evlat edinsem yada yiyenim olsa onuda delice seveceğim.
demek istediğim her kadın doğurmalı sevecek diye birşey yok. doğurunca elbet sevecek. bağımlılık diye birşey var. doğurmasan da bir bebeği bir yavruyu seversin. ama bu doğurmasının bir gerekçesi olamaz. çocuk istenirse olmalı. sırf evliyim diye değil.
ben şuan çocuk düşünmüyorum ama gelecekte bir gün kendimizi hazır hissedersek ve eşimide ikna edebilirsem evlat edinmeyi çok isterim. bu dünya da yapayalnız o kadar çocuk varken birtane daha dünyaya getirmeye gerek yok diyorum:31:
İnsanın bana baksın diye çocuk doğurması zaten doğru değil amaç yaşlılığımızda kendimize baktırmak için çocuk doğurmak olsaydı çocuk doğurup onu büyütene kadar bunca zahmet çekip harcadığımız parayla zaten kendimize gül gibi baktırırdık yaşlılığımızda.Çocuk isteyip istememek elbetteki insanların tercihidir kimsenin ne laf söylemeye ne karışmaya nede müdahale etmeye hakkı yokdur zaten layığıyla anne baba olabileceksen doğur o çocuğu yoksa herkesin var benimde olsun mantığıyla değil.Bende 38 yaşımda evlendim 40 yaşımda anne oldum anne olmak gerçekden bambaşka bir duygu ben sanmıyorumki hiç çocuk istemeyen insan bile birşekilde bir tane doğursun asla ve asla pişman olmayacakdır iyiki doğurmuşum diyecekdir ama tabiki doğurmadan sahip olmadan o duyguyu bilmeyebilir o nedenlede istemeyebilir yada farklı sebepleri olabilir.
teşekkürler...Sağol Olivia'cım; şu söylediklerine çok katılıyorum...
İnsan huzurlu olduğu şekilde yaşamalı,ne mutlu ki sende huzurlu hayatını kendi çabalarınla kurmuşsun.Emin ol çoğu kişide bu yok,aslında hayatta ki en önemli şeye sahipsin.
Ben şöyle düşünüyorum;aslında biraz içimizde kırılmışlıklar,kırıntılar var ki belkide bunun için çocuk sahibi olmak bu kadar bize ürkütücü geliyor.
Ben planlanmamış bir çocuktum,ilginçtir ki ailem korunduğu halde ben oluyorum.Yaşları çok ilerlemişti...Benden önce annem yine hamile kaldığında kürtaj olmuş ve tekrar hamile olunca toplanıp oy birliğiyle bu sefer alınmasın diye karar verilmiş...Aslında çoğunluk istememiş,ama babam aldırtmak istememiş bu sefer.
Ne kadar trajikomik değil mi...Aslında gündem kürtajken bunu paylaşmak iyi oldu benimde. Annem türlü türlü rahatsızlıklar geçirmiş ve muhtemelen her rahatsızlığında benim için pişmanlık duymuştur.Kendi hastalıklarını belki bana bağlamıştır vs...
Yaşam koçu olan bir arkadaşımla bu durumu paylaştığımda şunu demişti;sonuçta bir bebek olarak herşeyi anne karnında hissetmeye ve algılamaya başlıyoruz.Beynimize kodlama o zamandan beri başlıyor.
İstenmeyendim,pişman olunan bir bebektim,erkek olarak bekleniyordum...Küçükken yaptığım yanlışlar,yaramazlıklar yüzünden annemin bilinçsizce hareketlerine maruz kaldım... "Keşke seni doğurmasaydım..pişmanım olmasaydın.."
Belkide tüm bunları zaten önceden hissettiğim için tüm bunlar bende bu kadar büyük olumsuz etkiler bırakıyordu.Belki terlik fırlatsa bu kadar etkilenmezdim.:26:
Her neyse,demek istediğim şu ki;istenmeyen her evlat bunu biliyor,hissediyor ve siz azıcık bunu gösterdiğinizde bile ruhunuzda çok büyük yaralar açılıyor.
Acapellacım, yazdıkların çok güzel teşekkür ederim.
Bu forumda hep öylesine bebek sahibi olanlara verdiğim cevaplar sivri olarak algılanıyor; sonrada boş keseden atıyorum iması yapılıyor
Bu şekilde konuşmak için elimde yeterli sebeplerim varmış,değil mi..
Son dediklerine de yüzde yüz katılıyorum...
Eğer bir gün "pişman oldum anne olmak istiyorum" dersem;biliyorum ki sevgimle donatacağım kimsesiz çocuklarla pişmanlığımı telafi edeceğim.Bu topiğin mottosu olsun bu; annelik doğurmak değildir
Erkeklerin askerlik anıları gibi kadınlarında doğum hikayeleri hiç bitmez.
Ah bir de bu dediklerini gelip burada laf salatası yapmaya çalışanlar anlayabilse...
Ben itiraf edeyim; yine birileri tarafından taşlanırım ama söylemeden geçemeyeceğim.Yine başka yerlerinden anlayanlar olacak. Neyse
Bir hayvansever kokusu aldım sanki...
Kedi,köpek gibi hayvanlar bana çocuklardan daha sevimli geliyor...Bu yanlış anlaşılmasın. Hatta ortalıkta bu kadar hayvanvari insanlar çoğalmışken her küçük insana
"bu da mı geleceğin canavarlarından" gözüyle bakmaya başladım.
Elbette yakınlarımın çocuklarını seviyorum...Ama yolda gördüğüm her bebeğe agucuk magucuk gibi abuk subuk hareketlerle sevmeye çalışmıyorum. Zaten dikkatimi bile çoğunlukla çekmiyor.
Ama gel gelelim bir kedi ya da bir köpek severken nasıl şekilde şekile giriyorum.Yol kenarında sereserpe uzanmış bir köpek arabanın camına yapışmış gibi bakmama sebep oluyor
Ve çok ilginç ki,iki hayvan yanyana ise birine 10 dokunduysam diğerinede 10 dokunuyorum.Bu kadar itinayla ikisine aynı ilgiyi göstermeye çalışıyorum.
Bu topikteki insanların bir çoğu bu kadar hashas bir yapıya sahipken,sırf çocuk dünyaya getirmek istemiyoruz diye insanlıktan ve sevgiden aforoz ettiklerine anlam veremiyorum.Ya da veriyorum diyelim;cahilliklerinden...Düşünemediklerinden.Anlayamadıklarından.
Kırmızıyla yazdığın yerlere de harfiyen katılıyorum ve gönülden tebrik ediyorum.