cocuk sahibi olmadanda cok mutlu hayatini yasayan kadinlar :)))

Kusur ne demek çok mutlu oldum böyle düşünmenize,asıl ben teşekkür ederim. Herkesin mutluluğu kendine,önemli olan çocuk doğurmak değil,çocuğunu düzgün bir birey olarak yetiştirmek. Bundan sonra severek takipteyim:))))
 
Çok doğru söylediniz,baby shower gibi şeylere masraf yapmak gerçekten bana biraz saçma geliyor. Anne olmak çok heyecan verici tartişmasız,fakat herşeyin bir dozu olmalı:) Annem hep şunu der;bizim zamanımızda hamile kadınlar tam tersi karınlarını saklarlardı,siz ise tam tersi o göbek iyice görünsün diye uğraşıyorsunuz,bide bütün dünya görsün diye sağda solda hamile fotolarınızı,aldığınız şeyleri,bebek partilerinizi paylaşıyorsunuz.Valla hak vermedim değil:/ Mutluluğumuzu paylaşmak çok güzel birşey fakat sosyal medya yüzünden mahremimizi fazla seriyoruz galiba.
 
Bence bizim ülkede anneliğe haddinden çok fazla anlam yükleniyor.Yavrumun kokusu diye bir başlıyorlar :) Başka ülkelerde durum nasıl acaba? Merak ediyorum. Bu dozunu ayarlayamama meselesi bizim ülkeye mi özgü nedir...

Ah şu sosyal medya. Cılkı çıktı resmen... Bununla ilgili en son bir video izledim bakın;
Bu video herşeyi özetliyor aslında.Trajikomik diyebiliriz. :)
olivia 'cım LadyInGray 'cim sizlerde izleyin lütfen.


Annem hep şunu der;bizim zamanımızda hamile kadınlar tam tersi karınlarını saklarlardı,siz ise tam tersi o göbek iyice görünsün diye uğraşıyorsunuz,
Karınların saklanması da bana ters geldi şimdi.Utanç verici birşey mi ki neden saklıyorlarmış acaba.
bide bütün dünya görsün diye sağda solda hamile fotolarınızı,aldığınız şeyleri,bebek partilerinizi paylaşıyorsunuz
Burası çok doğru ama Annenize hak vermemek elde değil.
 
Bir tane daha gelsin.Bu daha çok üzücü...


Özellikle 0.33'deki annenin söyledikleri;


''Singapur'da ev işlerine yardımcı olarak çalışan 222.500 kişinin, %40'ı bir gün bile izin yapmadan çalışmaya devam ediyor. Bir noktada tüm hayatları iş olan yardımcılar birey olarak kendine dahi zaman ayıramıyorlar. Transient Workers Count Too tarafından hazırlanan Give A Day Off kampanyası bu konuda farkındalığı arttırmayı amaçlayan bir kampanyaya imza attı. Kampanya için hazırlanan video bu mesajının yanında çocuk yetiştirme sürecinde ebeveynlerin rolüne çarpıcı bir mesaj veriyor. Çocukların anneleri ve bakıcıları "Büyüyünce ne olmak istiyor?", "Okuldaki en yakın arkadaşı kim?" gibi basit soruların yanıtlarını tahmin etmeye çalışıyor. Doğru yanıtları verenler ise %74 oranında bakıcılar oluyor. Bu sonuç bir noktada şaşırtmasa da bu şekilde görmek ebeveyn olmanın sorumluluklarını da akla getiriyor.''
 
Gerçekten üzücü bir durum,bunlar çok küçük şeylermiş gibi görünebilir fakat böyle detaylar aslında çocuk yetiştirmenin belki de en önemli noktaları.
 
Onların zamanında büyüklerden utandıkları için karınlarını saklama gereği duyuyorlarmış,bu konularda biraz daha muhafazakarlarmış annemin anlattığına göre:) tabi çevre faktörünün de etkisi olmuştur. Anneannemler şuanda Avrupada yaşıyorlar,ziyaretlerine gittiğimde az buçuk gözlemleme şansım oldu tabi ve şunu farkettim;kesinlikle bizden farklılar:/ daha bilinçliler,çocuklarını daha dirençli ve dengeli yetiştirmeye çalışıyorlar,cinsiyet ayrımı söz konusu bile değil,hatta bizim orda erkek çocuk daha çok isteniyor dediğimde anlam verememişlerdi:) bende bir anneyim çok şükür fakat bir gün bile kendimi üstün görmedim,hatta çalışan kariyer yapan kadınlara imrenerek bakıyorum,işime döneceğim günü iple çekiyorum. Kendine yetebilen,güçlü ve dirençli bir kadın olmak mükemmel birşey.
 
Merhabalar.
Aysar_ Yazdıklarınızı hayranlıkla okudum. Keşke herkes sizin gibi düşünebilse... Benim de içimi dökesim geldi, müsadenizle...

Düğün günü kadını kırmızı kurdela ile hediye paketi gibi sarıp erkeğe sunan zihniyette çok.
Bu gelenek, "Ben bakireyim." diye tüm misafirlere, akrabalara duyurma işi değil midir? Artık, kadının bekaretine anlam yüklenmemeli. Kadın kendi anlamını kendi yükler. Bu "konu komşu"nun işi değildir. Ben evlenirken, kırmızı kurdeleyi takmayacağım kesinlikle.

ma bilmiyorlar o elalem üç beş gün sonra o düğünü vs vs leri unutuyor gidiyor.
Unutup gitmeleri bir yana, bir de o düğünü kınayı kimseye beğendirememe var. Sen her şey mükemmel olsun diye uğraş. Falanca Teyze gelsin, suratını assın otursun. Ona buna seni eleştirsin. Düğününü eleştirsin.

Bu tüm hazırlık aşamasında geçerli değil mi ama... Ortada bir evlilik hazırlığı varsa, damat yolunacak kazdır. Altı üstü eşya... Altı üstü gelin arabası... Altı üstü saç... Dünyanın parası... Tüm bu masraflara dur diyen çiftlere saygımı iletiyorum. Ben de sizlerden biri olacağım inşallah. Tek taş dahil, hiç bir şey istemiyorum. :)

Velhasıl-ı kelam, tüm başlığa katılıyorum. Çocuk yapmadan da mutlu olabilen kadınlar.. Bana göre, önce anne adayı mutlu olsun, baba adayı mutlu olsun. Sonra çocuğu düşünsün. Yani, çocuk bir mutluluk aracı mıdır ki? Yoksa mevcut mutluluğa +1 eklemek midir?
 
Bende 5 senelik evliyim(23 yasindayimmm) ama ne simdi ne de 5-10 sene sonrasinda kendimi cocuk dogurmak icin hazir hissetmiyorummm..Saglik acisindan da cok sukur problemimiz yok,esimede guveniyorum ama gelgelelim hic istegim yok...Allah hayirlisini versin insallah
 
Muhteşem bir video gerçekten,aynen bu şekilde kendimizi tamamen sosyal medyaya kaptırıp gidiyoruz.
 
Neler konusuyorsunuz diye merak edip girmistim ve az önce izledigim video yüzünden gözlerim doldu su anda. son yazilanlari da okudum. Herseye katiliyorum ama sizden tek farkim anne olmam. Ama sükür ki kendim bakiyorum cocugumun bir anini bile kacirmamak icin. Ve az önce okudum bir bayan kendini hazir hissetmedigini söylemis. evet ben de hic hazir hissetmeyenlerdendim hatta kucagima bebek falan almasini da sevmezdim yapmacik gelirsi. Herkes kendi cocugunu sevsin derdim. Ki hala da baskalarinin cocugunun icine cok düsemem.
Ben de belki su an aranizda olacaktim cünkü ayni seyleri yasamisim. Benim cocuk yanlis korunma yöntemiyle hayatima girdi, plansizdi ve hazir degildim. Ama cok sükür herseyim o benim. Fakat hala sorgularim iyi bir annemiyim diye.

Yani hala cocuguma yetemedigimi hatta onu cok sevemedigimi düsünür kendimi eksik hissederim. Olmasaydi da bir eksiklik hissetmeyecegime eminim cünkü hayallerimde cocuk fikri hic yer almamisti. Herkes bu duygularla büyümüyor anladigim kadariyla. Cevremde hic bebek olmadi. Simdi sorsak gerci cogu annelik taslayanlardan daha iyi bakar korur kollarim cocugumu.Fakat ben cocugumu hicbir zaman gösteri malzemesi yapmadim. Hicbir zaman keyfi durumlar icin bir baskasina baksin diye vermedim. Sadece dogum günün kutladim o kutlama da benim icin de önemliydi bir senelik anneydim cünkü, kizimla bu zamana gelebildik sükür diye.
Etrafima bakinca cocugum benim herseyim, hersey onlarin iyiligi icin diyip cocuguna dogru dürüst zaman daha ayirmayan anneler görüyorum. Süslü laflar herzaman zaten yapmacik geliyordu. Anlamadigim ben de bir anneyim ama aramizdaki bu fark nereden geliyor. Bütün bunlari son yazilan yorumlara karsilik olarak yaziyorum. sünnet dügünleri, babyshowerlr heü eglence amacli zaten. Bütün bunlari yaparsin ama bebekle uzaktan yakindan alakasi yoktur benim gözümde. Tamamiyle gösteris ya da eglenmek amacli. Ama bunlar anneligin göstergesi degildir. Tabi ki bu benim düsüncem.
Biraz doluyum sanki. Kusura bakmayin icimi dokecek baska yer bulamadim burasi kendime daha yakin hissettirdi. Bu tip davranan anneler yüzünden hatali olan benmiyim diye düsünür olurdum bazen. Saat yedide evde oldum, uyku saatleri disinda disari adimimi atmadim. Daha bircok sey.. Sirf keyfi olarak cocugunu kaynanasina ya da annesine fark etmez birakan kisileri elestiriyorum ben. kimsenin kalbini kirmak istemeden tabiki de.
Onlari eger dünyaya getirdiysek bakmaliyiz. Ya da bakamayacaksaniz da yapmayacaksiniz. Herkes gercekten cocuk dogurmak zorunda degil. Anneligin yakismadigi cok insan gördüm. Cocuklara yazik gercekten. Sizler de bu halinizden memnunsunuz ve aklinizla is yapiyorsunuz. Bu beni sevindirdi. Keske herkes bakabilecegi kadar cocuk yapsa ve annelik icin acele etmese.
 
Blues videolar harika özellkle ikincisi cok üzücü. Gözlerim doldu seyrederken....
Anneligin yakismadigi cok insan gördüm
tatlialirim bu cümlen co hosuma gitti. Tüm yorumlar harika, herkese katiliyorum.
G_K harikasin canim aynen düsünüyorum.
tbuse hic yanliz degilsin
 
MrsMlkc, geç de olsa cevap vermek istedim.
Teşekkür ediyorum anlattığınız için.
Avrupada çocuk yetiştirme mevzusunda sizin birebir gözlemleme şansınız olmuş, benim öyle bir şansım olmadı.Tahmin ettiğim gibiymiş.O an yazarken unutmuşum olivia 'da bu konudan ara ara bahsetmişti.

Ne yazık ki yıl olmuş 2015 hala erkek çocuk ayrımcılığı var.Bir gün son bulur umarım...

Ne mutlu sizin gibi hemcinslerimizde var.Anne olduğunuz için diğer hemcinslerinden kendini üstün görmüyorsunuz, evli olduğunuz içinde aynı şekildedir diye düşünüyorum.Çok gariptir ki bazı insanlar bizim toplumda evli olmayı bir statü göstergesi olarak algılıyorlar.Bekar kadınlardan kendilerini yukarıda görüyorlar.Ne komik.

Dilerim işinize bir an önce kavuşursunuz.Son cümlelerinize aynen katılıyorum.Okurken olivia aklıma geldi Bu forumdan tanıdığım kadarıyla tamda öyle biri.


Muhteşem bir video gerçekten,aynen bu şekilde kendimizi tamamen sosyal medyaya kaptırıp gidiyoruz.

Bir yerde dur demek lazım, kaptırıp gitmemek lazım cidden.Şunu da unutmamak lazım ki; hiçbirşey yüzyüze sohbetin, gözlerin içine bakarak konuşmanın yerini dolduramaz. İnsanlar sosyal medyada yaşamaktan gerçek hayatı yaşayamaz olmuşlar.
 

Merhabalar. K_G
Konuya dikkatimi veremediğimden geç yazabiliyorum.
Teşekkür ederim.Beni utandırdınız. Sadece bu hayattaki edindiğim tecrübelere göre kendi doğrularımı oluşturmaya çalışırım ve onlara göre yaşarım.Başkalarının doğruları beni ilgilendirmiyor.

Yine aynı kalıbı kullanacağım ama yıl olmuş 2015 hala bakirelik mevzusu bitmiş değil. Dediğiniz gibi bir ilan etme söz konusu 'el değmemiş' mesajı verilme çabası. Neyse ki sizin gibi benim gibi düşünen insan çok (kadın erkek ayırtetmeksizin) Birgün son bulmasını diliyorum çok baydı artık...

Maalesef bu ülkede kadınların en çok baskı altında olduğu konuların başında cinsellik geliyor.Bence daha en temelden çocuklara cinsel eğitim vermek gerekiyor.Gerek okulda gerek ailede.Ne yazık ki bizim gibi toplumlarda ütopik kalıyor.

Çok önce Dr. Gökçen Erdoğan'ı baya dinlemiştim. Evli kadınlar arasında Vajinismusun inanılmaz bir oranda olduğunu öğrenmiştim.Eee bekaretin bu kadar önemli olduğu bir toplumda şaşırmamak gerek...

Yine uzun zamandır CİSED'i (cinsel sağlık enstitüsü derneği) takip ediyorum. Kulağa son derece ütopik gelecek ama bu ülkede bir cinsel devrim yaşansa ne iyi olurdu. Buradan konuyu sevdiğim bir diziye bağlamak istiyorum.Masters Of Sex'i tavsiye ederim. :)

Konuya dönersem; dediğiniz gibi düğünü beğendirmeme en lüks düğünlerde bile var.Bizzat şahit olmuştum.Bazı insanlar nerden bir eksik ararım onun derdinde.

Hazırlık aşamalarında erkeğe maddi açıdan bu kadar yüklenilmesi son derece yanlış. Bence bir çift evlenmek istiyorsa kendi maddi imkanları doğrultusunda el ele vererek A'dan Z'ye herşeylerini kendileri karşılamalılar. Ailelerden yardım talep etmeyi doğru bulmuyorum şahsen. Aileler sonra 'oğlumuzu evlendirdik' 'kızımızı verdik' gibi tabirler kullanıyorlar.Niye oğlun kendi evleniyor mu teyze diyesim gelmiştir hep. :) Aileler yardım etmek istiyorlarsa da kibarca geri çevrilmeli bence.Bu arada bende sizin gibi tek taş pırlanta olayına karşıyım.

Masraflar konusunda kuaförlere ayrı bir parantez açmak istiyorum.Resmen kazıkladıklarını gördüm o hengamede arada kaynıyor gidiyor.Yine düğünde takılan altınların düğün günü kavga sebebi olduğunu gördü bu gözler. Yani neticede bu evlilik mevzusunda herkesi herşeye müdahil ettirmemek lazım.

Son cümleleriniz topic başlığını özetler şekilde olmuş.Kelimesi kelimesine katılıyorum.

Gerek evlilik gerek çocuk mevzusunu kendi hayatımda çok çok nadir konuştuğum için buraya içimi döküyorum bazen. Sizde o mesajlardan birine denk gelmişsiniz.Karşılaştığımıza memnun oldum.
 

İlgiyle okudum sonunda da wowww dedim.
Hem bakış açınıza hem fikirlerinize bayıldımmm.
Ne kusuru lütfen bilakis paylaşmanıza şahsen sevindim.
Sizin gibi annelerin olduğunu bilmek çok güzel.
Sadece anlattıklarınıza katıldığımı söylemek istiyorum, ekleyecek bir husus göremedim.
Şahsen bu kadar anlattığınız için teşekkür ederim.Sizin bakış açınızdan okumak güzeldi.
 
Dün kitaplığımı biraz toparladım.Bir kitaba rastladım, gülümsetti :)
Birkaç sene önce aşırı merak ederek ne aramıştım bu kitabı. :)
olivia Olivaa kapaktaki sözler nasıl ama
Ben kitabın adını şöyle değiştiriyorum; Bekarım ve Mutluyum.


Hepimizin beyni, sağlıklı ve mutlu olabilmek için, özellikle karşı cinsle özel, yakın ve sevgi dolu bir birliktelik kurmak gerektiği konusunda yıkanır. Peki sizce bu doğru mu? Bir eş bulma baskıları nedeniyle çoğumuz bekârlığın nimetlerinden faydalanamıyoruz. Bekârken günlerimizi ilişki kurmaya çalışmakla geçiriyor, evliliği bekârlığı tercih ediyoruz. Bu kitap tüm bu görüşleri yadsıyor ve bekârlığın ne kadar avantajlı olduğunu gözler önüne seriyor. Daha özgür, daha bağımsız olacaksınız; daha çok zamanınız ve arkadaşınız olacak, daha çok eğleneceksiniz; yaşamın tadına varacaksınız. İstediğiniz insanla görüşebileceksiniz, istediğiniz şeyleri yapabileceksiniz. Hiç kimse size isteklerini empoze edemeyecek. Şüphesiz, hiç kimse sonsuza dek bekâr kalmak istemez. Oysa bu kitabı okuduktan sonra doyasıya yaşayabilmek için neden bir eşiniz olması gerektiğini sorgulayacaksınız. Bu kitabın yazarı Liz Hodgkinson, bekâr ve mutlu bir gazetecidir. Hodgkinson çok sayıda kitap kaleme almıştır.
 
Son düzenleme:
Aaa nicedir unutuyorum sormayı.Şimdi aklıma geldi.
Olivacığım, Hüsnü nasıl? ve saz arkadaşları yani Panter,Nagehan,Arap nasıllar?
Keyifleri yerinde mi?
Yanlış hatırlamıyorsam en son biri hasta idi nasıl oldu tam iyileşti mi?
Tanıştırayım kendimi ben hüsnü diye söze başlayarak ne güzel anlatmıştın.
Ne yalan söyleyeyim en çok Panter'i sevmiştim, görür görmez ayy ne güzel bir balık demiştim.
 

Ben de memnun oldum doğrusu. :)
Masters of Sex... Son bölümlerini takip edemedim. Epey aydınlatıcı bir diziydi, devam edeyim en kısa zamanda.. :)

Evet, cinsel devrim fazlasıyla ütopik. Bunun için toplumdaki sorunların toplumun cinsellik algısına dayandığını anlamak gerekiyor. Erkek çocuğa "Aslan erkek oğlum" demek de kız çocuğa "Sen hanım hanımcık ol bakalım" demek de bu milletin cinsel kaygılarından kaynaklanıyor. Büyüyünce, kız hanım hanımcık "susmayı", erkek "kükremeyi" öğreniyor. "Kız alıp vermeler" oluyor. "Oğlan bizim kız bizim"ler söyleniyor. Leylekler tarafından getirildiğine inanan bireyler, cinsel olarak aktif olmaları gereken zamanda vajinusmus veya ereksiyon sorunları yaşıyor. Sonra bireyler hayata küsüyor. Kız "hanım hanımcık olma"nın, erkek "aslan olma"nın bir faydasını göremiyor. Gerisi mutsuz çocuklar, boşanmalar, aile içi şiddet.

Evlilik masrafları konusunda aynı düşündüğümüze sevindim. İnsan kendisiyle aynı düşünen insanlarla karşılaşınca mutlu oluyor. Malum, fazla insan yok bizim gibi düşünen.. Bir kısmı evlenme teklifi alıncaya kadar öyle düşünüyor, sonra vazgeçiyor. :)

Bu arada kitap tavsiyenizi de dikkate alacağım. Kitap listeme eklendi. :)
 
Tatlilarim bazen gelemiyorum bazen kisa ugruyorum.
Bluesgirlim cok tesekkr ediyorum sormana. Nagehani balikcil yedi üzüldüm ama doga kanunu oldugu icin kabullenmem gerek.
Ben havuzun üstüne hep Yesil ag atarim, bu sene gec atinca balikcil tabiki kolaylikla gelip havuzdan menüsünü secmis. 7 tane japon baligimi yemis tabi her gün yada günde bir gelmistir. Arasinda Nagehanda gitmis tabiki öteki 6 sini taniyordum ama Nagehan bana cok düskündü.
Yeni`nin göleri normale Döndü kendiliginden. Bol bol vitmain vermistm, a ondanmi bilmiyorum ama...
Hüsnü keyfi yerinde, gecen Arap `i cok kovaliyordu acaba citftlesme zamanimi tam anlayamadik ?
Yani anlayacagin o havuzda cok eglenceli ve güzel bir yasam oldugu kesin.Geceleride kurbagalarimiz öter....
 

Oliviaaaa
Tatlı bi tebessüm aldı beni Olivia kusura bakma nolur ama muhteşem anlayışlısın
Çok tatlısın yahu
Kalan minikler sağ salim olsunlar inşallah
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…