Çıkmazdayım..

Çocukları onun imzası olmadan götüremezsiniz ama. Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demeniz laızm. Sonra basın tekmeyi. Siz orda huzurla yaşarken o burda anasıyla tv izlesin
 
Sizin gibi düşünüyorum. Duygusal olarak uzaklaştırıyor eşleri birbirinden. Buda aradaki bağı zedeliyor. Gerçi bundan rahatsız olmayan insanlarda var. Sorun bizdemi onlardami çözemedim.
Sorun bizde değil emin olabilirsin . Yatağımı ayırmam için çok büyük bir kavga etmem lazım ki onu yanımda istemeyeyim. Senin konun zaten hepsinin içinden geçmiş acilen bu adamdan kurtul .
 


emin olun kapıları kilitleyen bir babayla çok mutludurlar sakın ayrılmayın
 
Çok bile katlanmissiniz.Ayri yatakta uyuyan adamla cinsellik yaşamanız hata.3 sene sizi ihmal etmiş
 
Yurtdışı konusunda hiç bir zaman baskı yapmadim. Onunda fikrini ve onayini alarak böyle bir karar aldık. Annemlerin evinde kalacağız ama annemler Tukiyede olacak çoğunlukla.
Tamamen katılıyorum. Potansiyeli varmış. Ama kendi çöplüğünde rahat hissedip sizi suçlu hissettirmis. Şimdi bu kadar dökülmesinin sebebi bu. Şimdilik kaba tabiri ile ayıya dayı diyin. Yurtdışına çıkınca bakarsınız duruma.
 
Hepimiz demiştik sizinle gelse bile döner o diye.
Gitmeden ayrılın derim, velayet meselesi sıkıntılı.
Tatlı tatlı anlaşın taş koymasın size.
Kendinizi suçlamayı da bırakın, ana babayla kalmak ne ya?
Sanki 500 km yol gidildi, bırakın Allah aşkına gitsin dengini bulsun hakikaten, siz de öyle.

Anadolu çomarları aslan kesiliyor siz de ben ne yaptım diyorsunuz, olmuyor işte sonradan terbiye.
 
Çocukları onun imzası olmadan götüremezsiniz ama. Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demeniz laızm. Sonra basın tekmeyi. Siz orda huzurla yaşarken o burda anasıyla tv izlesin
Çocukların başka ülke vatandaşlığı varsa götürebilir, diğer türlü dediğiniz gibi muvaffakatname alması gerekiyor.
 
Siz bu adamı yanınızda götürürseniz hatanın en büyüğünü yaparsınız. Bu tip adamlar anneleri aileleri olmadan asla mutlu olamazlar. Aile dediğim de siz ve çocuklarınız değil.

Arkadaşım yaptı aynı hatayı. O da yurt dışında doğmuş büyümüş 2 yabancı dil biliyor, çocuklarını da alıp gittiler, bir yıl sonra geri döndüler. Adam dil bilmediği için yapamadı, bir sene turist gibi gezdi. Arkadaşım sabah işe gidiyor, kocası saatlerce annesiyle görüntülü arama yapıyordu. Kız hem çalıştı hem çocuğu kreşe verdi. Babası çocuğu kreşe bile getirip götürmüyordu. Anlamıyormuş ne konuştuklarını. Arkadaşım şimdi kafasını vuracak taş arıyor, ben niye bu adamın aklına uyup döndüm diye. Tekrar gitmesinde sorun yok, istediği zaman iş bulur ama düzen kur düzen boz tekrar yapabilir miyim diyor. İyi bir iş bulursa boşanıp gidecek ama, kararlı. Koca moca umurunda değil artık.

Sabah çocukları gelmesin diye kapı kilitleyen adama ne vicdan yükü anlamadım. Boşanırsanız en azından bu muamelelere maruz kalmaz çocuklarınız. "Babam annemi sevmiyor, bizi de sevmiyor çünkü bizi yanında istemiyor" u keşfetmeleri ne kadar sürer?
 
Bende orda mutlu olacağını hiç sanmıyorum. Annesi alttan işliyor sürekli zaten sen yapamazsin geri dönersin gül gibi mesleğin var birakip gidiyorsun. Sende gidersen kim çalacak kapımızı biz senin umrunda degiliz falan. Burda iki aydır izinli her gün çarşıya gidiyor. Arkadaşlarının yanına gidip saatlerce oturuyor. Orda gidecek yeride olmayacak :) Yani bende oralarda yapabileceğini hiç zannetmiyorum. Zaten yapı olarak yenililiklere açık biri değil. İki hafta önce tatile gittik somurtup durdu sevmiyormus tatili mutsuz oluyormus memleketinde olmak onu daha çok mutlu ediyormuş. Orda beni neler bekledigini az çok biliyorum aslında. Ama gitmek zorundayım burdaki yaşantılarına uyum sağlayacak tahammül kalmadı bende. Şu an için gelmek isteyen kendisi (her ne kadar zaman zaman gel git yasadada bu konuda) her gün şikayet ediyor Türkiye'nin içinde bulunduğu durumdan. Gelsin denesin yapamiyorsa geri donebilir. Orda duzenimi kurduktan sonra ayaklarımın üzerinde daha sağlam durabilir daha sağlıklı bir karar verebilirim. Buraya geri döneceğimi hiç sanmıyorum.
 
Ailesine her gittiğimizde aynı muhabbeti yaşıyoruz. Dakikalarca eve dönmek istediğimi gece orda kalmayacağını anlatmak zorunda kalıyorum Ayrılma konusunu geçen yaptığı konuşmada kendisi açtı üstü kapali. Bende açık açık bitirmek istiyorsan bitir benimde tahammülüm kalmadı dedim. Sonra geri vites yaptı. İçten içe onun böyle bir karar verip adım atmasını istiyorum aslında. Bu adımı ben atarsam ilerde çocuklarıma karşı kendimi suçlu hissetmekten korkuyorum. Boşanma isteği onun tarafından gelirse en azindan bu yükü taşımam.
 
Bence çocuklarınız okuldan geldiklerinde mutlu ve huzurlu bir anne görmeyi hak ediyorlar. Bu halinizi değil.
Onlara karşı ezilmeyeceksiniz, hak ettikleri mutlu evi yaratacaksınız boşanarak. Onlar bu huzursuzluğu, tartışmaları duymayı hak edecek hiçbir şey yapmadılar...
 
İlginçmiş bakış açınız
Gule gule kullanın
 
Eşiniz gelenekçi yapıda biri anladığım kadarıyla. Bu yapıda insanlar geleneğe ters düşmemek için boşanmayı teklif etmezler. Karşı tarafı yıpratırlar. Sonrada adı sen boşanmak istedin,yuvayı bozdun olur. Keşke aranızdaki farklılığı çocuklarınız olmadan görebilseydiniz. Muhtemelen böyle ite kaka sevgisiz ,ilgisiz sürecek bu evlilik .
 
Birbirimizi kandırmayalım, neyin sorumluluğu?
Diğer konunuzda da demiştim siz müthiş avantajlı, zaten burada durmaması, çocuklarını da alıp kurtarması gereken kişisiniz ama eşiniz değil diye.
Ve evet, eşiniz değil.
Gelişime açık değil, bilgi birikimi donanımı yok, hayat gailesi evladı ve karısı üzerine değil yani buna ne denir ki?
Elinde karısı gibi şans varken ‘anamda yatalım, babamda kalalım’, öf yani aptal kusura bakmayın ama öyle.
Kendi zekasını kullanmıyor ve çocuklarını düşünmüyor diye sorumluluğun sizde olması sizi ezmez aksine dibe çekenden kendinizi kurtarıyor olursunuz.

Ayrıca o aile, aile olsaydı öyle bir talebe evet demezdi.
Bizde de hep döner uykusu gelir kalalım lafı ‘sen yat ben çocukları alır giderim’ derim, kvdem oradan atlar ‘kalmak neymiş öyle eviniz odanız var, haydi bakalım düşün yola’ diye.
İşte anneler bu yüzden etkili özellikle erkeklerin hayatında, belki kvdem o cevabı vermese aynı ana kuzusu benim başımda olacak sizinki gibi.
Ve o anne değişmeden(imkansız) kocanız da değişmeyecek, sizi hiç ailesi olarak görüp sahiplenmeyecek.
 
Belki alakasız gelecek ama Gone Girl'ü izlediniz mi? İzlemenizi canı gönülden öneririm. Spoiler vermek istemiyorum ama konunuzla ilişkili gördüm filmi. Tabi psikopatlık açısından değil ama derinde yatan evlilik sorunları, erkeklerin tavırları ve kadınların konumlarına dair bir benzerlik hissettim. Orada da kadın sorunlu ama varlıklı, eğitimli bir yetiştirilmeye sahip ve adam klasik düz amerikan erkeği ve konu evlilik.

Adam açık açık demiş ki "ben çabalamam gereken bir ilişki istemiyorum, seninle kendimi yetersiz hissediyorum (e çünkü yetersiz cidden), kendimi geliştirmek istemiyorum, sırf erkek doğduğum için parmağımı kıpırdatmamam gereken bir ortam istiyorum, mutlu ve destekleyici bir evlilik benim için önemli değil bana hizmetçi ve bakıcı lazım.". Siz bu adamı tutup batı avrupaya götürürseniz "fragile masculinity"si iyice tavan yapar, kendini daha da yetersiz hisseder ve sizi saldırabilir. Gerçek bir bağlılıkta, ilişki inşa etmekte, gelişmekte gözü yok. Bunlar ona zul geliyor. Aslında bunların hepsi kendini ezik ve yetersiz gördüğü ve çabalamadığı için olan şeyler. Bu hisleri telafi etmek için "hiçbir şey yapmıcam, niye yapayım, erkeğim ben" moduna giriyor. Kendini beğenen, yeterli hisseden insan bir iki eksiklik için bu kadar yükselmez, kendine gelişme fırsatı verir.
 
Çocukları bahane etmeyin. Cesaretim yok derseniz anlarım. Onunda bunu yapmayacağını bildiğiniz için topu eşinize atıyorsunuz. Ama bence hata yapıyorsunuz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…