Sizle aynı yaştayız, ben de yeni boşandım. Sebeplerim arasında bağımlılık yoktu ama öfke kontrol sorunu vardı.
Bir de sabit bir işi yoktu, ne kadar çabalasa da kendi alanında kalıcı bir işe giremiyordu. (Ona bu noktada acıyor üzülüyordum)
Evdeydi genelde. Evde olunca da bitmeyen kavgalar başladı. Aramızda saygının zerresi kalmadı. (Bu saygısızlıkları işsizliğine parasızlığına verip onu kafamda aklıyordum)
Benim eski eşim de dünya tatlısı bir insan olabiliyordu zaman zaman, kıyamıyordum, onsuz bir hayat düşünemiyordum. Çok da sevildim zaman zaman. Ama stabil, sağlıklı, dingin bir sevgi değildi bu (şimdi fark ediyorum)
Ben 8 sene sonunda bitirebildim.. Kendime şans vermek zorundaydım artık. Kendimi sevmek zorundaydım çünkü artık neredeyse 40 yaşıma geliyordum. Kimsenin annesi, kurtarıcısı, kahramanı, yara bandı, merhemi olmamalıydım. Sevgi, aşk böyle bir şey değildi..
Evet, güzel anılarınız var ve iyi bir insan. Evet belki de bu bir hastalık. Ama herkes kendinden sorumlu. Kimse kimseye çare olamıyor. Adam bağımlılığının sebebi olarak bile sizi görüyor. Sizi suçluyor. Siz onun için neler yaptınız, hak ediyor musunuz bu suçlamayı ? Bakın kanser falan olsa yanında olun, ama kendi davranışları nedeniyle bu hale düşmüş bir insan için hiçbir şey yapamazsınız. Sevgi ile kendi hayatını feda etmek farklı şeylerdir. Kendi hayatınızı, enerjinizi, kendinize vereceğiniz sevgiyi neden ona harcayasınız ki ? Üstelik hiçbir şekilde sorumluluğu üstlenmiyor.. Şifa dileyip kendi yolunuza bakın. Ne meleksiniz ne de kurtarıcı. Bencil olmanız gereken bir noktadasınız çünkü önce kendinizi düşünmeli kendi hayatınızı yaşamalısınız. Başkasınınkini değil.
Bir daha sevilir miyim ? demişsiniz. Evet. Çünkü sevilesi bir kadınsınız. Çok güzel bir kalbiniz var. Eminim güzelsinizdir de. Kendinizi çok güzel ifade etmişsiniz, belli ki kültürlüsünüz. Sevmeyi de biliyorsunuz emek vermeyi. Sevgi sizin içinizde zaten. Evet bir daha ve belki defalarca sevileceksiniz, sevileceğim, çünkü iyileştirici, onarıcı, yumuşak, güzel kalplerimiz var.