bekar olmak güçlü olmak değildir, eğer bakış açınızı değiştirirseniz tüm bu zorluklara katlanmaya çalışan kadında kendi içinde güçlüdür, o zorluklara karşı bir şekilde sabreder başeder, o da o zorluklara karşı güçlüdür ama dışarda tek başına belki yaşamaya güçlü değildir. bu dediğim konu sahibi için değil, Feliss kardeşe cevaben yazıyorum. genel konuşuyorum. senin ise gücün dışarda kendi başına yaşayabilmendedir belki, sende bir adamın zorluklarıyla başa çıkamıyorsan bu da senin bu konuda güçsüz olduğunu gösterir... yani bakış açılarımıza bağlı. üstelik kadın zayıf bir varlıktır. en ufacık şeyde hüngür hüngür ağlayan kim? fizikende zayıftır, duygusal olarak da... ama işte tam bu noktada ADALET devreye girmelidir. kadın ve erkek arasında tam bir adalet sağlanmalıdır ki iki tarafta madur olmasın. kadın ve erkek farklı yaratılmışlardır, mesela kadın bir masa hazırlayacak, örtüden çatala, porselenlerin desenine bardakalrın rengine kadar herşeye dikkat ederken erkekler için öenmli olan o yemeği yedinmi suyunu içtinmi? gerisi boş... kadını erkekleştirmenin gereği yoktur.. ve genel olarak söylemiştim, kadın yada erkek, özgürlüğüne düşkünse o kişini evliliği çok zor yürür, kocasına yada karısına hesap vermek istemeyen birinin evlenmesinin mantığı yoktur zaten... feliss kardeşim özgürlüğüne düşkün bir insan olarak zaten evlenseydi çok sorun yaşardı... ama belki en iyi şöyle 60 yaşına geldiğinde anlarsın, çevrende seni ziyaret edecek bir evlat, birlikte başını yastığa dayayacağın bir eş olmadığında kendini çok yalnız hissedersin, çünkü insan yaşlandıkça hayatın ondaki cazibesi gider, hastalıklar, türlü sıkıntılar baş gösterir, işte o zaman birine iyi bir eşe ihtiyaç duyulur... şahsi görüşüm tabiki, amacım kimseyi kınamak değil. fikirlere ve yaşantılara saygılıyım...