- 1 Eylül 2021
- 4.727
- 17.978
-
- Konu Sahibi pitircikkurdu
- #41
Öyle dusunmeyin, umarım kolay uzun sağlıklı mutlu bir ömrünüz olur birlikteBuna bakınca videoya .
Yakında bu günleri bende yaşayacam. Ya
Çünkü doğumuma 5 hafta kaldı .
1 günün özeti gibi geldi.
sakinim .Öyle dusunmeyin, umarım kolay uzun sağlıklı mutlu bir ömrünüz olur birlikte
Ben yaklasik 3 aylik hamileyim planli ve isteyerek hamile kaldim ve cok mutluyum bu durumdan. Hep aklimda benim de cocuksuz hayatimi ozler miyim maddi manevi rahat ettirebilir miyim düşüncesi vardi. Hala da var ne yalan soyliyim. 2 cocuklu arkadasima sordum hic bir zaman kendini hazir hissetmiyorsun ki demişti. Kimse yuzde yuz hazir olamaz.Herkese merhaba, siteyi uzun yıllardır takip ediyorum. Aklımı çok kurcalayan bir konu var. Perdesiz anlatabileceğim, görüşlerinizi almak istediğim bu konu benim için çok önemli.
Ben 29 yaşındayım. Eşimle çok severek, uyum içerisinde, uzun süredir birlikte yaşarken ailelerin de gönlü olsun düşüncesi ile evlendik. Çok şükür ki mutlu bir evliliğim var. Zaman zaman herkesin hayatında olan ufak pürüzler dışında birbirimize arkadaş, sevgili, aile, yoldaş olarak ilerliyoruz. Evliliğimizin ikinci yılı, ikimiz de çalışıyoruz, ailelerimizden uzakta bir şehirde yaşıyoruz. Şehrimizde bir tane bile akrabamız yok.
Ben evliliğimizin altıncı ayında tamamen korunma hatası sonucu (doğum kontrol haplarını geçirdiğim mide bağırsak rahatsızlığı sebebi ile aksattım) hamile kaldım. Öğrendiğimde dünya başıma yıkıldı. Çok korktum. Günlerce ağladım. Hiç daha önce annelik üzerine düşünmemiştim. Bebeği istemedim yalan yok, kürtaj düşüncesiyle düzenli gittiğim doktoruma başvurdum. Kesenin içi boş olduğunu söyledi doktorum. Kürtaj oldum. Zor bir dönem geçirdim. İstemediğim için gelişmediğini düşündüm, sürekli düşünce olarak gel gitler yaşadım, bir noktada istemediğim anda böyle bir şey yaşamam beni vicdani olarak rahatlattı.. Sonra bu rahatlama suçluluk duygusuna sebep oldu vs.
Asıl olay bu yaşadığım olumsuz deneyim değil. şu ki; Bu günden sonra anneliğe tuhaf bir şekilde sıcak bakmaya başladım, önceden çocuk deyince tüylerim ürperirdi, hiç istemezdim, eşim de benim gibi düşünüyor diye içten içe mutlu olurdum.
Son aylarda sık sık anne olmak istiyor muyum? ne zaman doğru zaman? ya bir daha gebe kalamazsam? beklerken geç mi kalıyorum? anne olup da pişman olursam? gibi düşünceleri aklımdan atamıyorum. Eşime söylediğimde biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu söylüyor.
İkimizde kendi iş alanlarımızda başarılı kişileriz, ortalama gelirlerimiz var, sık sık tatillere çıkarız, maddi anlamda ileride yatırım için ufak birikimler yaparız, çevremiz tarafından lüks olarak nitelendirilen harcamalarımız çoktur. (elektronik, hobi aletleri, dışarıda yeme içme, eğlenceye bütçemize göre çok para harcarız, yılda aile ziyaretleri dışında en az 3-4 kez tatile çıkarız). kenara para atmak yerine anı yaşamanın, deneyim edinmenin peşinde olan zihinlerimiz var.
Ben bu düzenden mutluyum. Büyük bir sorumluluğum yok, kendimi hala eşimle sevgili gibi hissediyorum. Evde yemek yapmak, temizlik sorumluluğu, uyku düzenim, sosyalliğimi hala özgürce yalnız yaşadığım düzende gidiyor. Ya da bir ay aşırı para harcayarak bütçemi aşıp, aman önüm yok arkam yok, önümüzdeki ay evde vakit geçiririm diyebiliyorum. Bunları, özgürlüğümü seviyorum. Eşimin annesinin ya da annemin çocuk bakımına destek olmasını beklemiyorum ancak iyi günü var kötü günü var, burada kimsemiz yok, ihtiyacımız olduğu zaman bir kapının olmayacak olması da beni düşündürüyor. Bunu nasıl tolere ederiz bilemiyorum. Bir de ev problemi var. Küçük, 60m2 bir ev tercih ettik. Ben eşya konusunda minimalist biriyim. Çocuk olursa mutlaka ev değiştirmemiz gerekiyor.
Bir yandan bana ve eşime ait bir bebeğin dünyaya gelme ihtimali, ailemizin büyüyecek olması, bizim karışımımız bir canlının hayatımıza dahil olacağını düşünmek beni umutlandırıyor artık. Bir yandansa deli gibi korkuyorum. Tahammülü düşük, çabuk sıkılan biriyim, çocukları severim ama çabuk sıkılırım açıkçası. Pişman olmaktan çok korkuyorum.. İnsanlar nasıl hazır hissediyor bende ne eksik bulamıyorum.
Sizden ricam, anne olduğunuzda geçmiş yaşamınıza dair neler hissettiğiniz ya da anneliği seçme veya seçmeme motivasyonlarınız hakkında biraz yazabilir misiniz..
Düşüncelerimi buraya dökmek bile daha iyi hissettirdi. Okuyan, yorum yapan herkese çok teşekkür ederim.
Geldi benim motivasyon kaynağıBen eskiye özlem duymuyorum.
34 yaşinda anne oldum ve hayatim sizinkine çok benziyordu.
Hamileliğim rahat geçti (tüp bebek) ve aynı şekilde doğumumda.
Kendi annem yok ve KVdemle görüşmediğim için bebeğe ilk zamanlar eşimle beraber baktık. Eşim 4 hafta izine ayrıldı. Lohusalikta bol bol dinlendim ve bebeğimle vakit geçirdim.
Bir yil boyunca full time evde kaldim ve en eğlendiğim zaman bu oldu diyebilirim.
Oğlumla gitmediğimiz yer, katılmadığımiz etkinlikler kalmadi.
Oğlum 2 aylikken ilk yurtdışı seyahatina çıktık ve öyle alişti. Senede 4-5 defa seyahat ediyoruz ve full geziyoruz
Benim hayatim bir tik daha güzel oldu Oğlum sebebi. Eski benliğimi özlemiyorum
Geldi benim motivasyon kaynağı
Eşimin çok iyi bir baba olacağına inanarak hamile kaldım, inşallah beni hayal kırıklığına uğratmazEn önemli faktör (kadının kendini hazir hissetmesi harici) eş ve maddiyat.
Evde eş yerine odun beslemiyorsan annelik ve bebek büyütmek gerçekten zor değil.
Ilk yıllarda en azindan.
Büyüdükçe zorlaşıyor ama sende anne olarak rutine bağlıyorsun biraz.
Ben birazda helikopter annelerin zorluk çektiğine inaniyorum. Oğlum bir yaşında kreşe başladı mesela. Tabiki part time gidiyor ama ben bazen hafta içi işyerinden izin alip wellness yapiyorum veya arkadaşlarla kahvaltiya gidiyorum. Öyle vicdan yapip oğlumla yapişik ikiz gibi değilim. O kendi arkadaşlarınla oynarken bende kendime yatırım yapiyorum.
Perişan anne olmaktan iyidir diye avutuyorum kendimi
Dusuncelerimiz cok benziyor ben de esimin cok yardimci olacagindan emin oldugum icin rahat karar verdim, gezme konusu ve evhamli olmamak da da ayni şekilde. Umarim düşündüğümüz gibi de olurEşimin çok iyi bir baba olacağına inanarak hamile kaldım, inşallah beni hayal kırıklığına uğratmaz
Maddiyatta da umuyorum ki sorun çekmeyiz. Rahat da bir insanım çok evhamlı değilim bu yüzden büyütürken de psikolojim çok kötüye gitmez diye düşünüyorum. Gezme tozma işinde de çocuğu daha küçükten alıştırmayı istiyorum bizle oraya buraya gelsin dış dünyaya adapte olsun sıkıntılı bir çocuk olmasın diye. Tabii bunlar varsayım ve temenniler. İnşallah güzel olur
Ben 37 yaşında anne, esimde 40 yaşında baba oldu.Herkese merhaba, siteyi uzun yıllardır takip ediyorum. Aklımı çok kurcalayan bir konu var. Perdesiz anlatabileceğim, görüşlerinizi almak istediğim bu konu benim için çok önemli.
Ben 29 yaşındayım. Eşimle çok severek, uyum içerisinde, uzun süredir birlikte yaşarken ailelerin de gönlü olsun düşüncesi ile evlendik. Çok şükür ki mutlu bir evliliğim var. Zaman zaman herkesin hayatında olan ufak pürüzler dışında birbirimize arkadaş, sevgili, aile, yoldaş olarak ilerliyoruz. Evliliğimizin ikinci yılı, ikimiz de çalışıyoruz, ailelerimizden uzakta bir şehirde yaşıyoruz. Şehrimizde bir tane bile akrabamız yok.
Ben evliliğimizin altıncı ayında tamamen korunma hatası sonucu (doğum kontrol haplarını geçirdiğim mide bağırsak rahatsızlığı sebebi ile aksattım) hamile kaldım. Öğrendiğimde dünya başıma yıkıldı. Çok korktum. Günlerce ağladım. Hiç daha önce annelik üzerine düşünmemiştim. Bebeği istemedim yalan yok, kürtaj düşüncesiyle düzenli gittiğim doktoruma başvurdum. Kesenin içi boş olduğunu söyledi doktorum. Kürtaj oldum. Zor bir dönem geçirdim. İstemediğim için gelişmediğini düşündüm, sürekli düşünce olarak gel gitler yaşadım, bir noktada istemediğim anda böyle bir şey yaşamam beni vicdani olarak rahatlattı.. Sonra bu rahatlama suçluluk duygusuna sebep oldu vs.
Asıl olay bu yaşadığım olumsuz deneyim değil. şu ki; Bu günden sonra anneliğe tuhaf bir şekilde sıcak bakmaya başladım, önceden çocuk deyince tüylerim ürperirdi, hiç istemezdim, eşim de benim gibi düşünüyor diye içten içe mutlu olurdum.
Son aylarda sık sık anne olmak istiyor muyum? ne zaman doğru zaman? ya bir daha gebe kalamazsam? beklerken geç mi kalıyorum? anne olup da pişman olursam? gibi düşünceleri aklımdan atamıyorum. Eşime söylediğimde biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu söylüyor.
İkimizde kendi iş alanlarımızda başarılı kişileriz, ortalama gelirlerimiz var, sık sık tatillere çıkarız, maddi anlamda ileride yatırım için ufak birikimler yaparız, çevremiz tarafından lüks olarak nitelendirilen harcamalarımız çoktur. (elektronik, hobi aletleri, dışarıda yeme içme, eğlenceye bütçemize göre çok para harcarız, yılda aile ziyaretleri dışında en az 3-4 kez tatile çıkarız). kenara para atmak yerine anı yaşamanın, deneyim edinmenin peşinde olan zihinlerimiz var.
Ben bu düzenden mutluyum. Büyük bir sorumluluğum yok, kendimi hala eşimle sevgili gibi hissediyorum. Evde yemek yapmak, temizlik sorumluluğu, uyku düzenim, sosyalliğimi hala özgürce yalnız yaşadığım düzende gidiyor. Ya da bir ay aşırı para harcayarak bütçemi aşıp, aman önüm yok arkam yok, önümüzdeki ay evde vakit geçiririm diyebiliyorum. Bunları, özgürlüğümü seviyorum. Eşimin annesinin ya da annemin çocuk bakımına destek olmasını beklemiyorum ancak iyi günü var kötü günü var, burada kimsemiz yok, ihtiyacımız olduğu zaman bir kapının olmayacak olması da beni düşündürüyor. Bunu nasıl tolere ederiz bilemiyorum. Bir de ev problemi var. Küçük, 60m2 bir ev tercih ettik. Ben eşya konusunda minimalist biriyim. Çocuk olursa mutlaka ev değiştirmemiz gerekiyor.
Bir yandan bana ve eşime ait bir bebeğin dünyaya gelme ihtimali, ailemizin büyüyecek olması, bizim karışımımız bir canlının hayatımıza dahil olacağını düşünmek beni umutlandırıyor artık. Bir yandansa deli gibi korkuyorum. Tahammülü düşük, çabuk sıkılan biriyim, çocukları severim ama çabuk sıkılırım açıkçası. Pişman olmaktan çok korkuyorum.. İnsanlar nasıl hazır hissediyor bende ne eksik bulamıyorum.
Sizden ricam, anne olduğunuzda geçmiş yaşamınıza dair neler hissettiğiniz ya da anneliği seçme veya seçmeme motivasyonlarınız hakkında biraz yazabilir misiniz..
Düşüncelerimi buraya dökmek bile daha iyi hissettirdi. Okuyan, yorum yapan herkese çok teşekkür ederim.
çabuk sıkılırım açıkçası. Pişman olmaktan çok korkuyorum.
Umutlarıyor, ufak afak yüreğinizde kıpırdanmalar oluyorsa.. Sıkılmazsınız çünkü Evlat çok başka bir şey..“Hep yürek sızısı…”
Kilit cümle '' eşimle halen birbirbirimizi sevgilimiz gibi hissediyoruz '' kısmı benim için. Ben size çok net gerçeklerden söz edeceğim. Yaşınız 29 kadın için biyolojik saatin tıkır tıkır işlediği gerçeği ortada bunu cebe koyalım :) Kaybiniz için üzgünüm her ne kadar istemediğiniz bir dönem bile olsa hayatınızda bir süreliğine var olduğunu kabul edebiliriz bu yüzden kendinize merhamet gösterin ve o yaşanan acıyı icinizde sindirip kendinizi suçlamayı bırakın çünkü böylesi çok sağlıklı. Annelik ciddi anlamda zor . Ne kadar yardımcınız olursa olsun en büyük yükü anne olarak sizin yükleneceginiz açık. Nasıl bir anne olacağınızı gerçekten bilemezsiniz ilgili ki şefkatli mi sabırlı mi bunu yaşadıkça anlar görürsünüz ve ne kadar başarılı olursanız olun her günün sonunda sanki bir şeyleri eksik yapmış gibi vicdan yaparken bulursunuz kendinizi . Bebek herseyi değiştirir aklınıza gelen size ait olan her ne varsa bebekten sonra değişecek az veya çok ama bir daha aynisi olmayacak. Bebeğin gelmesi ile bazı şeyler sizden ödünç alınmış gibi olacak güzelliğiniz fiziğiniz uykunuz sosyal hayatınız kariyeriniz tüm bunlar artik bebek etkisinde olacak . Bakın iyi veya kötü olacak diyemiyorum çünkü bunu hickimse bilemez. Size söylenilen bir gülüşü yeter Annelik herseye değer evlat kokusu herseyi unutturur gibi cümlelerden etkilenmeyen gerçekten vedalaşmak zorunda olacağınız şeyleri düşünüp ciddi bir karar vermeniz sizin hayriniza olacaktır çünkü daha hamile olduğunuzu öğrendiğiniz anda başlar Annelik. O hisse yaklaşmış tatmış birisi olarak hazır mısınız tüm ömrünüzce bunu taşımaya? Konforunuzdan vazgeçmek kolay değildir . Bebeğinizi kucağınıza alınca birdenbire sihirli bir değnek size bambaşka hissettiremez eğer bu hissi tam anlamıyla kavramadiysaniz bence bir süre daha bekleyinHerkese merhaba, siteyi uzun yıllardır takip ediyorum. Aklımı çok kurcalayan bir konu var. Perdesiz anlatabileceğim, görüşlerinizi almak istediğim bu konu benim için çok önemli.
Ben 29 yaşındayım. Eşimle çok severek, uyum içerisinde, uzun süredir birlikte yaşarken ailelerin de gönlü olsun düşüncesi ile evlendik. Çok şükür ki mutlu bir evliliğim var. Zaman zaman herkesin hayatında olan ufak pürüzler dışında birbirimize arkadaş, sevgili, aile, yoldaş olarak ilerliyoruz. Evliliğimizin ikinci yılı, ikimiz de çalışıyoruz, ailelerimizden uzakta bir şehirde yaşıyoruz. Şehrimizde bir tane bile akrabamız yok.
Ben evliliğimizin altıncı ayında tamamen korunma hatası sonucu (doğum kontrol haplarını geçirdiğim mide bağırsak rahatsızlığı sebebi ile aksattım) hamile kaldım. Öğrendiğimde dünya başıma yıkıldı. Çok korktum. Günlerce ağladım. Hiç daha önce annelik üzerine düşünmemiştim. Bebeği istemedim yalan yok, kürtaj düşüncesiyle düzenli gittiğim doktoruma başvurdum. Kesenin içi boş olduğunu söyledi doktorum. Kürtaj oldum. Zor bir dönem geçirdim. İstemediğim için gelişmediğini düşündüm, sürekli düşünce olarak gel gitler yaşadım, bir noktada istemediğim anda böyle bir şey yaşamam beni vicdani olarak rahatlattı.. Sonra bu rahatlama suçluluk duygusuna sebep oldu vs.
Asıl olay bu yaşadığım olumsuz deneyim değil. şu ki; Bu günden sonra anneliğe tuhaf bir şekilde sıcak bakmaya başladım, önceden çocuk deyince tüylerim ürperirdi, hiç istemezdim, eşim de benim gibi düşünüyor diye içten içe mutlu olurdum.
Son aylarda sık sık anne olmak istiyor muyum? ne zaman doğru zaman? ya bir daha gebe kalamazsam? beklerken geç mi kalıyorum? anne olup da pişman olursam? gibi düşünceleri aklımdan atamıyorum. Eşime söylediğimde biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu söylüyor.
İkimizde kendi iş alanlarımızda başarılı kişileriz, ortalama gelirlerimiz var, sık sık tatillere çıkarız, maddi anlamda ileride yatırım için ufak birikimler yaparız, çevremiz tarafından lüks olarak nitelendirilen harcamalarımız çoktur. (elektronik, hobi aletleri, dışarıda yeme içme, eğlenceye bütçemize göre çok para harcarız, yılda aile ziyaretleri dışında en az 3-4 kez tatile çıkarız). kenara para atmak yerine anı yaşamanın, deneyim edinmenin peşinde olan zihinlerimiz var.
Ben bu düzenden mutluyum. Büyük bir sorumluluğum yok, kendimi hala eşimle sevgili gibi hissediyorum. Evde yemek yapmak, temizlik sorumluluğu, uyku düzenim, sosyalliğimi hala özgürce yalnız yaşadığım düzende gidiyor. Ya da bir ay aşırı para harcayarak bütçemi aşıp, aman önüm yok arkam yok, önümüzdeki ay evde vakit geçiririm diyebiliyorum. Bunları, özgürlüğümü seviyorum. Eşimin annesinin ya da annemin çocuk bakımına destek olmasını beklemiyorum ancak iyi günü var kötü günü var, burada kimsemiz yok, ihtiyacımız olduğu zaman bir kapının olmayacak olması da beni düşündürüyor. Bunu nasıl tolere ederiz bilemiyorum. Bir de ev problemi var. Küçük, 60m2 bir ev tercih ettik. Ben eşya konusunda minimalist biriyim. Çocuk olursa mutlaka ev değiştirmemiz gerekiyor.
Bir yandan bana ve eşime ait bir bebeğin dünyaya gelme ihtimali, ailemizin büyüyecek olması, bizim karışımımız bir canlının hayatımıza dahil olacağını düşünmek beni umutlandırıyor artık. Bir yandansa deli gibi korkuyorum. Tahammülü düşük, çabuk sıkılan biriyim, çocukları severim ama çabuk sıkılırım açıkçası. Pişman olmaktan çok korkuyorum.. İnsanlar nasıl hazır hissediyor bende ne eksik bulamıyorum.
Sizden ricam, anne olduğunuzda geçmiş yaşamınıza dair neler hissettiğiniz ya da anneliği seçme veya seçmeme motivasyonlarınız hakkında biraz yazabilir misiniz..
Düşüncelerimi buraya dökmek bile daha iyi hissettirdi. Okuyan, yorum yapan herkese çok teşekkür ederim.