- 26 Ekim 2015
- 8.332
- 20.040
-
- Konu Sahibi pitircikkurdu
- #61
Cevapları okuyunca madem annelik bu kadar güzel bizim annelerimiz neden bu kadar mutsuzdu diye sorasım geliyor.burda da okuyoruz mesela toksik,narsist anneler.her anne adayı nasıl bir anne olmalıyım,ona ne verebilirim,devamlı güleryüzlü,neşeli bi anne olabilecek miyim ( ki her çocuğun hakettiği yegane şey mutlu anne )diye sorması gerekiyor.beş karış suratlar, hayatın yükünü çocukların sırtına yükleyen ebeveynler.bunlardan o kadar çok var ki.bilmiyorum ben cesaret edemedim.umarım siz çok mutlu bir anne olursunuz.
Merhaba tesadüfen gördüm mesajınızı 43 yaşında anne oldum demişsiniz. Bende şu an 43 yaşındayım konu açmıştım yakın zamanda 43 yaş gebelik diye. Konuşabilir miyiz özelden. Mesajınızı bekliyorum43 yaşında anne oldum isteyerek sevdiğim adamdan cocuk sahibi oldum. Öncesinde gayet dolu dolu bir yaşamım vardı . Gezmeye eğlenmeye gece klüplerine de doymuştum. Ancak bebek sahibi olduktan sonra asla eski siz olmayacaksınız , o kadini gömüp yasini tutmaniz da gerekiyor . Buna hazır mısınız ?
Konuyla alakalı bulduğum için şunu da buraya iliştireyim
O çok oluyor. Aşırı hem de ve pişmanlık hissi de geliyor. Bence eşiniz de çocuk istemiyorsa hiç yapmayınEn çok beni bu korkutuyor. Eskiye özlem duyacağımı düşünmek.. Siz sık sık eskiye özlem duyuyor musunuz?
çok çok isteyerek hamile kaldım, ama ilk günlerin heyecanı geçince her gece tuvalette "ben ne yaptım, nasıl hayatımın içine s.çtım diye" ağladım.. benim de aktif bi hayatım vardı, ama aynı zamanda herşeye de doymuştum..
lohusalığım bence tam iki sene sürdü, buhranlarımı mutsuzluğumu kaygılarımı korkularımı anlatamam.. kendimle o kadar savaştım ki, hem kendi ruhsal durumum hem de çocuğuma karşı aşırı korumacı aşırı titizdim, herşeyin eğitimini aldım manyak gibi..
eski hayatımı çok özledim/özlüyorum... şimdi kızım 3,5 yaşında.. kolaylaştı hem onu büyütmek, hem benim kendimle ilgili durumlarım, hem kızımla gezmek tozmak tatil yapmak..
evet insanın hayatı çocuğu oluyor, kalbin ellerinde onun için atıyor, sorumluluk asla bitmiyor ve bitmeyecek, ben ölene kadar artık onun annesiyim ama aynı zamanda birinin sevgilisiyim ve kendimim, bunu unutmamaya çalışıyorum.
ailelerden uzakta çocuk büyütmek çok zor bu arada, ben de yalnızım yaşadığım yerde, 2 yıl annem gelip bizde kaldı baktı kızıma, şartlarımız buna müsaade etti.. 2 yılın sonunda da kızım kreşe başladı.. ama diyorum ki keşke kendi ailemin arkadaşlarımın yanında olarak büyütebilseydim.. sizde bunun zorluğunu çok yaşarsınız maalesef...
Videoyu izleyince salonda oynayan oğluma gidip bi güzel şapırdatarak öptüm(5 yas)43 yaşında anne oldum isteyerek sevdiğim adamdan cocuk sahibi oldum. Öncesinde gayet dolu dolu bir yaşamım vardı . Gezmeye eğlenmeye gece klüplerine de doymuştum. Ancak bebek sahibi olduktan sonra asla eski siz olmayacaksınız , o kadini gömüp yasini tutmaniz da gerekiyor . Buna hazır mısınız ?
Konuyla alakalı bulduğum için şunu da buraya iliştireyim
Herkese merhaba, siteyi uzun yıllardır takip ediyorum. Aklımı çok kurcalayan bir konu var. Perdesiz anlatabileceğim, görüşlerinizi almak istediğim bu konu benim için çok önemli.
Ben 29 yaşındayım. Eşimle çok severek, uyum içerisinde, uzun süredir birlikte yaşarken ailelerin de gönlü olsun düşüncesi ile evlendik. Çok şükür ki mutlu bir evliliğim var. Zaman zaman herkesin hayatında olan ufak pürüzler dışında birbirimize arkadaş, sevgili, aile, yoldaş olarak ilerliyoruz. Evliliğimizin ikinci yılı, ikimiz de çalışıyoruz, ailelerimizden uzakta bir şehirde yaşıyoruz. Şehrimizde bir tane bile akrabamız yok.
Ben evliliğimizin altıncı ayında tamamen korunma hatası sonucu (doğum kontrol haplarını geçirdiğim mide bağırsak rahatsızlığı sebebi ile aksattım) hamile kaldım. Öğrendiğimde dünya başıma yıkıldı. Çok korktum. Günlerce ağladım. Hiç daha önce annelik üzerine düşünmemiştim. Bebeği istemedim yalan yok, kürtaj düşüncesiyle düzenli gittiğim doktoruma başvurdum. Kesenin içi boş olduğunu söyledi doktorum. Kürtaj oldum. Zor bir dönem geçirdim. İstemediğim için gelişmediğini düşündüm, sürekli düşünce olarak gel gitler yaşadım, bir noktada istemediğim anda böyle bir şey yaşamam beni vicdani olarak rahatlattı.. Sonra bu rahatlama suçluluk duygusuna sebep oldu vs.
Asıl olay bu yaşadığım olumsuz deneyim değil. şu ki; Bu günden sonra anneliğe tuhaf bir şekilde sıcak bakmaya başladım, önceden çocuk deyince tüylerim ürperirdi, hiç istemezdim, eşim de benim gibi düşünüyor diye içten içe mutlu olurdum.
Son aylarda sık sık anne olmak istiyor muyum? ne zaman doğru zaman? ya bir daha gebe kalamazsam? beklerken geç mi kalıyorum? anne olup da pişman olursam? gibi düşünceleri aklımdan atamıyorum. Eşime söylediğimde biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu söylüyor.
İkimizde kendi iş alanlarımızda başarılı kişileriz, ortalama gelirlerimiz var, sık sık tatillere çıkarız, maddi anlamda ileride yatırım için ufak birikimler yaparız, çevremiz tarafından lüks olarak nitelendirilen harcamalarımız çoktur. (elektronik, hobi aletleri, dışarıda yeme içme, eğlenceye bütçemize göre çok para harcarız, yılda aile ziyaretleri dışında en az 3-4 kez tatile çıkarız). kenara para atmak yerine anı yaşamanın, deneyim edinmenin peşinde olan zihinlerimiz var.
Ben bu düzenden mutluyum. Büyük bir sorumluluğum yok, kendimi hala eşimle sevgili gibi hissediyorum. Evde yemek yapmak, temizlik sorumluluğu, uyku düzenim, sosyalliğimi hala özgürce yalnız yaşadığım düzende gidiyor. Ya da bir ay aşırı para harcayarak bütçemi aşıp, aman önüm yok arkam yok, önümüzdeki ay evde vakit geçiririm diyebiliyorum. Bunları, özgürlüğümü seviyorum. Eşimin annesinin ya da annemin çocuk bakımına destek olmasını beklemiyorum ancak iyi günü var kötü günü var, burada kimsemiz yok, ihtiyacımız olduğu zaman bir kapının olmayacak olması da beni düşündürüyor. Bunu nasıl tolere ederiz bilemiyorum. Bir de ev problemi var. Küçük, 60m2 bir ev tercih ettik. Ben eşya konusunda minimalist biriyim. Çocuk olursa mutlaka ev değiştirmemiz gerekiyor.
Bir yandan bana ve eşime ait bir bebeğin dünyaya gelme ihtimali, ailemizin büyüyecek olması, bizim karışımımız bir canlının hayatımıza dahil olacağını düşünmek beni umutlandırıyor artık. Bir yandansa deli gibi korkuyorum. Tahammülü düşük, çabuk sıkılan biriyim, çocukları severim ama çabuk sıkılırım açıkçası. Pişman olmaktan çok korkuyorum.. İnsanlar nasıl hazır hissediyor bende ne eksik bulamıyorum.
Sizden ricam, anne olduğunuzda geçmiş yaşamınıza dair neler hissettiğiniz ya da anneliği seçme veya seçmeme motivasyonlarınız hakkında biraz yazabilir misiniz..
Düşüncelerimi buraya dökmek bile daha iyi hissettirdi. Okuyan, yorum yapan herkese çok teşekkür ederim.
34 yaşında anne oldum. Deli dolu, kafasına göre takilan, sırt çantasıyla gezen biriydim. Benim için "bu kıza evlilik de, çocuk da çok uzak" derlerdi. Çocuğumu çok seviyorum, bu duyguyu yaşamak bile herşeye bedel bana göre. Çocuk büyüdükçe daha rahat plan yapiliyor ki istenirse çocukla da plan yapılır. Yurtdışı tatili yapıyorlar minnak çocuklarla. Zaten artık her planda o da yanınızda olsun istiyorsunuz. Bekarlık günlerinin özgürlüğü de özleniyor elbet ara ara. Ama evladımın varlığı karşısında lafı bile olmaz. Ben içten içe istediğinizi hissediyorum, ayrıca ben de hiç tahmin etmediğim bir anda hamile kaldım. Anneliğe hazır olmak diye birşey yok bana kalırsa, çocuğunuz olduğunda onunla beraber anne olmaya alışıyorsunuz.En çok beni bu korkutuyor. Eskiye özlem duyacağımı düşünmek.. Siz sık sık eskiye özlem duyuyor musunuz?
Evet ilk birkaç yıl zor ama o kısım da sevgiyle aşılıyor. Zaten "sevilmese bakılamaz" derler. Sonrasında bizim minik dostumuz, ailenin tatlı bireyi..Onun yaşam yolculuğuna şahitlik edebildiğim için çok mutluyum. Allah herkesin evladını bağışlasınDurumunuzu o kadar iyi anlıyorum ki.. Çocuk isteği çok fazla olan biri değildim. Sırf eşim istiyor diye hamile kalmayı kabul etmiştim. Doğumdan sonraki ilk 2 yıl ne yalan söyleyeyim çok ama çok zordu. İçimden hep "Yapmak zorunda mıydım?" diye geçiriyordum. Kariyer odaklı biriyimdir ve işime istediğim kadar zaman ayıramamak çok canımı sıkıyordu. Kendime zaman ayıramamak da cabasıydı. Ancak şimdi dönüp baktığımda oğlum bana sahip olduğum kısıtlı vakti çok verimli kullanmayı öğretmiş. Bulduğum her fırsatı sapına kadar değerlendiriyordum dinlenmek veya çalışmak için. Vaktimi boşa harcamıyordum, ki çocuktan önce bence zamanımı hiç verimli kullanamıyormuşum.
Oğlum 4 yaşına geldiğinde ise her şey bambaşka oldu. Kendi kendine oynamaya ve hatta bana arkadaş olmaya başladı. Size hissettiğim duyguları anlatamam. Şu an hayatımdaki ennnnn güzel şey! Onunla vakit geçirmek çok güzel; ona bildiklerimi anlatmak, sevdiğim bir şarkıyı onun da sevmesi, gelişimine ve iyi bir insan olduğuna şahit olmak.. Şu an 6 yaşında ve ben böyle güzel bir duyguyu yaşadığım için her gün şükür ediyorum inanın. Bu bir yandan da çok büyük bir kaygı yaratıyor tabi, ama bu muhtemelen benimle alakalı çünkü kaygıya meyilli bir insanım. Şu an sorsanız tek hoşlanmadığım tarafı ona karşı duyduğum kaygı hissidir diyebilirim.
Doğumdan sonraki ilk zamanlar zor, kabul ediyorum. Ama alacağınız yaş gereği, zamanla siz zaten aynı siz olmayacaksınız. Şu anki hayatınızı birkaç sene sonra yaşamayacaksınız; dışarıda eğlenmek yerine güzel bir kafede arkadaşlarınızla sohbet etmek daha çok hoşunuza gitmeye başlayacak :) Yine de eğer halen bu yaşantıya doymadığınızı düşünüyorsanız bu planı öteleyin derim. Diğer yandan tatiller çocukla da yapılıyor, biz oğlumuzla bir sürü ülke gezdik. Siz hasta olur diye çok kaygılanmadığınız veya bebeğinizin bazı hassasiyetleri olmadığı sürece onu hayatınıza adapte etmenin yollarını buluyorsunuz.
Eğer konuşmak isterseniz bir mesaj kadar yakınım. Sevgiler..
Ben de çok benzer süreçlerden geçtim 2 defa evlendim ilki 26 ikincisi 36 yaşında olmak üzere ikisi de 5'er sene sürdü ve evlendiğim kişiler Baba olabilecek potansiyeli olmadıkları için ve kendim de hiç hayatta neresini alamamış ergenliğini bile 25 yaşında yaşamaya başlamış bir insan gibi bir sosyal hayatı sahibi olamamış çok hevesleri içinde kalmış bir insan olduğum için geç açıldım yani o yüzden bir türlü kendimi konuya adapte edemedim daha sonra bir şekilde Aman zaten çok zor diyerek kendimi kandırdım ve avuttum hatta şimdi 3 defa evlendim bu eşim daha öncekilerden çok farklı bir yapıda gerçekten sorumluluk alabilecek bir insan ve çocuk istiyor ama ben şu anda Allah izin verirse gerçekten ilk defa hayatımda çocuk istiyor olduğumu anladım. Ve çocuğun çok zor bir şey olduğunu da biliyorum yaşımın çok ileri olduğunu da biliyorum ama içimde farklı bir duygu var farklı bir his var daha önce olmayan bir his. Allah izin verirse normal yollardan bir çocuğum olursa çocuğumun olmasını istiyorum böyle istediğim için de çok şaşırıyorum. Daha önce istememiş olmamın en büyük sebebi de evlendiğim kişilerin kız çocuğu gibi olması sorumsuz olması bana çok fazla yük bırakması ve sanki kız kıza ya da üniversitede birlikte eve çıkmışız gibi hiçbir yükün altına girmemeleriydi en büyük sebep nokta bundan dolayı aslında kendimize suçladım acaba Ben yeterince kadın değil miyim acaba Ben yeterince güçlü değil miyim yapanlar nasıl yapıyor gibi bir yok fikre kapıldım ve kendimi hep yetersiz hissettim. Bu o kadar farklı bir his ki demek ki dedim insanlar sağlıklı bir bireyle tanıştıklarında sağlıklı bir ilişkileri olduğunda çocuk sahibi olmak istiyorlarmış artık Allah kısmet ederse olur ama Allah kısmet ederse etmezse de ona da razıyım Allah'tan gelecek sağlıklı bir bebeğim müjdeli haberi olursa nasip ederse olur tabii ki ama olmazsa da Allah'ım dediğinin yanında kıldan incedir.geç evlendim ve hiç bir zaman çocuğum olsun diye bir hevesim olmadı. Eşim isterdi. Hamile olduğumu öğrendiğimde benim de dünyam başıma yıkıldı, 38 yaşındaydım. Aldırmayı düşündüm, vicdanım izin vermedi. Kendi düşsün diye bile o kadar dua ettim ki. Çünkü bir hayatım vardı, istediğimi alıyor, istediğim gibi geziyor, paramı istediğim gibi harcıyordum. Velhasıl bebeğim 14 haftalık olduğunda covid oldum,39 derece ateşle acile gittim. O an içimden bir şey koptu, kendimi değil ilk defa bebeğimi düşündüm ya ona bir şey olursa diye. Sonrasında kolumu çarpsam bebeğime bir şey oldu mu acaba diye panik oluyordum, doktorum sağolsun harika bir kadındı çok çekti bendenDoğumdan sonra çok üzüldüğüm şeyler yaşadım, belki basit şeylerdi ben büyüttüm. Sütüm yoktu ama ne yalan söyleyeyim emzirmeyi hiç sevemedim. Ama hep korkularım vardı, ben bebeğimi başta istemedim ya benim yüzümden ona bir şey olursa diye. Psikolojik destek aldım. 7. ayda çalışmaya başladım, annem bakıyor şu an. Ben ki, asla kimsenin bebeğini çocuğunu kucağıma almamış insa, çocuk sevmediğim için şu an içim gidiyor gündüz onu göremiyorum diye. Ben anneliğe hazır olunduğunu düşünmüyorum, bu çünkü hazır olunacak bir şey değil. Bir başka canı kendinden çok sevmek için hazırlık yapamazsınız ama oluyor. Bazen keşke daha önce yapsaydım diyorum, sonra demek ki o bizi seçti, olması gereken zaman bu diyorum. Diyorum da diyorum yani. Annelik delilik, tek inandığım bu. Siz de umarım kendiniz için en doğru kararı verirsiniz...
32 yaşında 2 çocuk annesi olarak yazıyorum. Ilk kızımı 26 yaşında kucağıma aldım. Çok zor bir bebekti. O yüzden 5 sene cocuk düşünmedim:) Simdi küçük kızım 1 yaşında. Annelik tahmin ettigimden de cok zormus. Ama kesinlikle hayatimda yaşadığım en güzel duygu. Hiçbir zaman pisman olmadim ne kadar zorlansam da. Evet şu bir gercek hayatin eskisi gibi olmayacak cok uzun bir süre ama yine de deger diyorum. Bem cocuktan önce gezdim doya doya hatta arabayla Avrupa turu bile yaptık. 4 yaşından sonra her sey daha kolay oluyor. Belki daha oncesinde de kolaylasabilir bebege bağlı. Eger gercekten istiyorsan ve eşinden eminsen fazla geciktirme derim ben. Yaş ilerledikce daha zor benim fikrim.Herkese merhaba, siteyi uzun yıllardır takip ediyorum. Aklımı çok kurcalayan bir konu var. Perdesiz anlatabileceğim, görüşlerinizi almak istediğim bu konu benim için çok önemli.
Ben 29 yaşındayım. Eşimle çok severek, uyum içerisinde, uzun süredir birlikte yaşarken ailelerin de gönlü olsun düşüncesi ile evlendik. Çok şükür ki mutlu bir evliliğim var. Zaman zaman herkesin hayatında olan ufak pürüzler dışında birbirimize arkadaş, sevgili, aile, yoldaş olarak ilerliyoruz. Evliliğimizin ikinci yılı, ikimiz de çalışıyoruz, ailelerimizden uzakta bir şehirde yaşıyoruz. Şehrimizde bir tane bile akrabamız yok.
Ben evliliğimizin altıncı ayında tamamen korunma hatası sonucu (doğum kontrol haplarını geçirdiğim mide bağırsak rahatsızlığı sebebi ile aksattım) hamile kaldım. Öğrendiğimde dünya başıma yıkıldı. Çok korktum. Günlerce ağladım. Hiç daha önce annelik üzerine düşünmemiştim. Bebeği istemedim yalan yok, kürtaj düşüncesiyle düzenli gittiğim doktoruma başvurdum. Kesenin içi boş olduğunu söyledi doktorum. Kürtaj oldum. Zor bir dönem geçirdim. İstemediğim için gelişmediğini düşündüm, sürekli düşünce olarak gel gitler yaşadım, bir noktada istemediğim anda böyle bir şey yaşamam beni vicdani olarak rahatlattı.. Sonra bu rahatlama suçluluk duygusuna sebep oldu vs.
Asıl olay bu yaşadığım olumsuz deneyim değil. şu ki; Bu günden sonra anneliğe tuhaf bir şekilde sıcak bakmaya başladım, önceden çocuk deyince tüylerim ürperirdi, hiç istemezdim, eşim de benim gibi düşünüyor diye içten içe mutlu olurdum.
Son aylarda sık sık anne olmak istiyor muyum? ne zaman doğru zaman? ya bir daha gebe kalamazsam? beklerken geç mi kalıyorum? anne olup da pişman olursam? gibi düşünceleri aklımdan atamıyorum. Eşime söylediğimde biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu söylüyor.
İkimizde kendi iş alanlarımızda başarılı kişileriz, ortalama gelirlerimiz var, sık sık tatillere çıkarız, maddi anlamda ileride yatırım için ufak birikimler yaparız, çevremiz tarafından lüks olarak nitelendirilen harcamalarımız çoktur. (elektronik, hobi aletleri, dışarıda yeme içme, eğlenceye bütçemize göre çok para harcarız, yılda aile ziyaretleri dışında en az 3-4 kez tatile çıkarız). kenara para atmak yerine anı yaşamanın, deneyim edinmenin peşinde olan zihinlerimiz var.
Ben bu düzenden mutluyum. Büyük bir sorumluluğum yok, kendimi hala eşimle sevgili gibi hissediyorum. Evde yemek yapmak, temizlik sorumluluğu, uyku düzenim, sosyalliğimi hala özgürce yalnız yaşadığım düzende gidiyor. Ya da bir ay aşırı para harcayarak bütçemi aşıp, aman önüm yok arkam yok, önümüzdeki ay evde vakit geçiririm diyebiliyorum. Bunları, özgürlüğümü seviyorum. Eşimin annesinin ya da annemin çocuk bakımına destek olmasını beklemiyorum ancak iyi günü var kötü günü var, burada kimsemiz yok, ihtiyacımız olduğu zaman bir kapının olmayacak olması da beni düşündürüyor. Bunu nasıl tolere ederiz bilemiyorum. Bir de ev problemi var. Küçük, 60m2 bir ev tercih ettik. Ben eşya konusunda minimalist biriyim. Çocuk olursa mutlaka ev değiştirmemiz gerekiyor.
Bir yandan bana ve eşime ait bir bebeğin dünyaya gelme ihtimali, ailemizin büyüyecek olması, bizim karışımımız bir canlının hayatımıza dahil olacağını düşünmek beni umutlandırıyor artık. Bir yandansa deli gibi korkuyorum. Tahammülü düşük, çabuk sıkılan biriyim, çocukları severim ama çabuk sıkılırım açıkçası. Pişman olmaktan çok korkuyorum.. İnsanlar nasıl hazır hissediyor bende ne eksik bulamıyorum.
Sizden ricam, anne olduğunuzda geçmiş yaşamınıza dair neler hissettiğiniz ya da anneliği seçme veya seçmeme motivasyonlarınız hakkında biraz yazabilir misiniz..
Düşüncelerimi buraya dökmek bile daha iyi hissettirdi. Okuyan, yorum yapan herkese çok teşekkür ederim.
Doğru insan olmak ya da doğru insanı bulmak gerçekten zor. Siz zor zamanlar atlatmışsınız ama sanırım şimdi mükafatını aldınız. Dilerim her şey gönlünüzce olurBen de çok benzer süreçlerden geçtim 2 defa evlendim ilki 26 ikincisi 36 yaşında olmak üzere ikisi de 5'er sene sürdü ve evlendiğim kişiler Baba olabilecek potansiyeli olmadıkları için ve kendim de hiç hayatta neresini alamamış ergenliğini bile 25 yaşında yaşamaya başlamış bir insan gibi bir sosyal hayatı sahibi olamamış çok hevesleri içinde kalmış bir insan olduğum için geç açıldım yani o yüzden bir türlü kendimi konuya adapte edemedim daha sonra bir şekilde Aman zaten çok zor diyerek kendimi kandırdım ve avuttum hatta şimdi 3 defa evlendim bu eşim daha öncekilerden çok farklı bir yapıda gerçekten sorumluluk alabilecek bir insan ve çocuk istiyor ama ben şu anda Allah izin verirse gerçekten ilk defa hayatımda çocuk istiyor olduğumu anladım. Ve çocuğun çok zor bir şey olduğunu da biliyorum yaşımın çok ileri olduğunu da biliyorum ama içimde farklı bir duygu var farklı bir his var daha önce olmayan bir his. Allah izin verirse normal yollardan bir çocuğum olursa çocuğumun olmasını istiyorum böyle istediğim için de çok şaşırıyorum. Daha önce istememiş olmamın en büyük sebebi de evlendiğim kişilerin kız çocuğu gibi olması sorumsuz olması bana çok fazla yük bırakması ve sanki kız kıza ya da üniversitede birlikte eve çıkmışız gibi hiçbir yükün altına girmemeleriydi en büyük sebep nokta bundan dolayı aslında kendimize suçladım acaba Ben yeterince kadın değil miyim acaba Ben yeterince güçlü değil miyim yapanlar nasıl yapıyor gibi bir yok fikre kapıldım ve kendimi hep yetersiz hissettim. Bu o kadar farklı bir his ki demek ki dedim insanlar sağlıklı bir bireyle tanıştıklarında sağlıklı bir ilişkileri olduğunda çocuk sahibi olmak istiyorlarmış artık Allah kısmet ederse olur ama Allah kısmet ederse etmezse de ona da razıyım Allah'tan gelecek sağlıklı bir bebeğim müjdeli haberi olursa nasip ederse olur tabii ki ama olmazsa da Allah'ım dediğinin yanında kıldan incedir.