annelik üzerine kafa karışıklığım..

Cevapları okuyunca madem annelik bu kadar güzel bizim annelerimiz neden bu kadar mutsuzdu diye sorasım geliyor.burda da okuyoruz mesela toksik,narsist anneler.her anne adayı nasıl bir anne olmalıyım,ona ne verebilirim,devamlı güleryüzlü,neşeli bi anne olabilecek miyim ( ki her çocuğun hakettiği yegane şey mutlu anne )diye sorması gerekiyor.beş karış suratlar, hayatın yükünü çocukların sırtına yükleyen ebeveynler.bunlardan o kadar çok var ki.bilmiyorum ben cesaret edemedim.umarım siz çok mutlu bir anne olursunuz.

Bazi kadinlarin farkindaliği yok.
Derin konulara inmeden (narsistik anne gibi) en basit örneklerde bile kendini gösteriyor.

Benim eşimin kuzeninin hanimi mesela 2 çocuk sahibi. Üçüncüyü istiyor ama maddi ve manevi yetemiyorlar.
Avrupanin göbeğinde çocuk odalari bile yok. Iki göz (55 metrekare) evde 4 kişi yaşamaya çalışıyorlar.
Çocuklarına daha bir çorba kaynatmiş insan değil.

Kizi (5 yaşında) çürük dişlerle geziyor ve yediği sadece nutella ve tost ekmeği. Kızı daha sağlıklı herhangi bir besin yerken görmedim.
Annesine sorsan dünyanin en en en mükemmel annesi kendisi. Farkindalik = 0
Her kadin malasef kendini ve kapasitesini ölcüp bicemiyor.
Çıkardığı işi (çocuk eğitimi, bakimi) mükemmel sanıyor.
Anne olunca iyice anladim. Malasef bazi çocuklar sadece ama sadece hastalıklı kadinlarin egosunu tatmin etmek için doğuyorlar. Üzücü
 
Sizin çok güzel bir hayatınız var bence. Bir süre daha bu kadar huzurlu olduğunuz düzeninizi koruyun derim. Aslında çocuk sahibi olmak insanın kendisi için verdiği bir karar. Genellikle de bir şeylerin eksikliğinden kaynaklanıyor. Hayatından memnun olan kimse düzen değişsin istemez, tıpkı sizin gibi. Ama çoğu evlilik sizinki kadar bekar hayatına benzer rahatlıkta ve keyifte ilerlemiyor, bu noktada da kadınlar kendilerine bir motivasyon kaynağı arıyorlar hayata dair. Akla ilk gelen de çocuk tabi. Ama dediğim gibi sizin hayatınız, özgürlüğünüz, yaşadığınız evlilik modeli bir nimet. Biraz daha tadını çıkarın bence
 
Kimsenin deneyimi kimseyi bağlamaz bir konu bu sorduğunuz.Her tür supriz var hayatda olumlu yada olumsuz.Sizin deneyimleyecekleriniz duyduklarinizla yada okuduklarinizla zerre örtüşmeyebilir.İnsan olarak karakter olarak benden farklı kadınsınız.Ortak anatomi farklı duygular deneyimler.Anlatirsam sadece kendi duygularımı aktaririm.Yanlış yada doğru etkilerim. Karar verirseniz vazgeçip vazgeçmedikleriniz olacak Muazzam bir tatmin duygusu belki ona eşlik eden yetersizlik hissi ve sonsuz bir endişe sorumluluk güzellikler yanında bitmeyen yorgunluk belki başarma hissi belki kaderi kontrol edemediğimiz için korku hepsinin bütünü.Sormadan dünyaya getirip bu dünya kötü niye dogurdun dogurdun bakacaksın en iyiyi vereceksin mecbursun ama sen annesin.Dolu önerme biraz bencillik çünkü ölüp gidip birakacagiz dünyada.Sonucta ne olmak zorunda ne olmasada olur ne şahane ne berbat bunlar kişisel dilerim en güzel duygular ağır bassın.Tahti da bahtida
 
Ilk kizima isteyerek hamile kaldim öncesinde bir kaybim vardi onu da cok istemistim.Sandim ki bebegimi gorecegim sonra gozlerim selale olup akacak ah yavrum diyip kucagimdan indirmeyecegim o da melek gibi uyuyacak oysa ki öyle olmadı. Dogum sonrasi dönemim igrenc gecti kv sayesinde o lohusaymis gibi bebegi sahiplendi dilim lal olmus gibi ses edemedim belki o an bu isime geldi bilmiyorum cok degisik bir duyguydu.. sonra kv ile kavga ettim cocuk bakimi konusunda catistigimiz icin mesafe koydum arama ama onun yüzünden ama lohusaliktan bilmiyorum bebegimi bir türlü canimi verecek derecede sevemedim sanki hep bir seyler eksikti evet seviyordum ama oturmayan bir seyler vardi.Alerjikti kolikti alerji diyeti yaptim onun icin o her agladiginda yetemedigimde keske biraz daha bekleseydik dedigim zamanlar cok oldu evi b.. gotururdü hic bir isimi tam yapamazdim yapamadikca bunalimlara girdim ben iyi bir anne degilim dedim destek aldım simdi bu düsüncelerime gülüyorum.Anneligi kabullenmem 1 yili buldu o büyüdükce beni gördüğünde gözleri parladikca iletisimimiz kuvvetlendi.
Ikinci defa anne oldum 1 ay önce bu bebegime korunurken (gercekten korunuyorduk) hamile kaldim hic beklemedigim bir anda geldi cok riskli hastanelerde gecen hamilelik gecirdim bu bebegim de ilk cocugum gibi alerjik ve kolik ama hic dert etmiyorum evin isi kaldi mi aman koyvergitsin diyorum disaridan yiyoruz sadece cocuklarima aileme odaklandim o an mutlu muyuz mutluyuz zaman gerisi önemli degil diyorum.Lohusa psikolojisine hic girmedim. Öyle bir duygu ki bu sefer de ilk kizima karsi vicdan yapiyorum sanki ilk kizimi tekrar büyütüyormusum gibi hissediyorum onda yaptigim yanlislari yapmiyorum mesela.Cocuk isteseniz de istemeseniz de insan lohusalikta bocaliyor hele ki ilk cocuksa ne hissedecegini bilmiyor. Hep güzel hep mükemmel gidiyor diyemeyecegim ama dünyanin en güzel hissi diyebilirim.Ama onu o an yasarken degil zaman akip gittikten sonra anliyorsunuz negatif kismi da bu
 
43 yaşında anne oldum isteyerek sevdiğim adamdan cocuk sahibi oldum. Öncesinde gayet dolu dolu bir yaşamım vardı . Gezmeye eğlenmeye gece klüplerine de doymuştum. Ancak bebek sahibi olduktan sonra asla eski siz olmayacaksınız , o kadini gömüp yasini tutmaniz da gerekiyor . Buna hazır mısınız ?

Konuyla alakalı bulduğum için şunu da buraya iliştireyim


Merhaba tesadüfen gördüm mesajınızı 43 yaşında anne oldum demişsiniz. Bende şu an 43 yaşındayım konu açmıştım yakın zamanda 43 yaş gebelik diye. Konuşabilir miyiz özelden. Mesajınızı bekliyorum
 
Ben hazır olmak için çok bekledim, bir kaç haftaya da kucağıma alacağım. Hala hazır mısın derseniz, bence değilim 😅. Çocuk düşünen ama emin olamayan arkadaşlarım soruyor nasıl hazır hissettin karar verdin diye, bence çok az insan harici çoğu kişi kendini tam olarak hazır hissetmiyor. Bu demek değil ki tamamen bilinmezliğe bir kör adım atmak. Bence bunları düşünmeniz bile mantıklı bi insan olduğunuzu gösteriyor, aynı düşüncelerden ben de geçtim çünkü. Merhameti olan, insanlığı olan her kadın annelik yapabilir. Mevzu bunu bi görev olarak görmemek diye düşünüyorum. Yani yaşım geldi hadi bebeğim olsun diye olursa, maalesef olmuyor. Bunu kendi öz çocuklarına bile annelik yapamamış bi üvey annenin elinden çıkan biri olarak söylüyorum.

Eğer eşiniz de artık baba olmak istiyorsa , siz de ‘anne olsam mı acaba’ diye bu düşüncelere girdiyseniz neden olmasın?
 
çok çok isteyerek hamile kaldım, ama ilk günlerin heyecanı geçince her gece tuvalette "ben ne yaptım, nasıl hayatımın içine s.çtım diye" ağladım.. benim de aktif bi hayatım vardı, ama aynı zamanda herşeye de doymuştum..

lohusalığım bence tam iki sene sürdü, buhranlarımı mutsuzluğumu kaygılarımı korkularımı anlatamam.. kendimle o kadar savaştım ki, hem kendi ruhsal durumum hem de çocuğuma karşı aşırı korumacı aşırı titizdim, herşeyin eğitimini aldım manyak gibi..

eski hayatımı çok özledim/özlüyorum... şimdi kızım 3,5 yaşında.. kolaylaştı hem onu büyütmek, hem benim kendimle ilgili durumlarım, hem kızımla gezmek tozmak tatil yapmak..

evet insanın hayatı çocuğu oluyor, kalbin ellerinde onun için atıyor, sorumluluk asla bitmiyor ve bitmeyecek, ben ölene kadar artık onun annesiyim ama aynı zamanda birinin sevgilisiyim ve kendimim, bunu unutmamaya çalışıyorum.

ailelerden uzakta çocuk büyütmek çok zor bu arada, ben de yalnızım yaşadığım yerde, 2 yıl annem gelip bizde kaldı baktı kızıma, şartlarımız buna müsaade etti.. 2 yılın sonunda da kızım kreşe başladı.. ama diyorum ki keşke kendi ailemin arkadaşlarımın yanında olarak büyütebilseydim.. sizde bunun zorluğunu çok yaşarsınız maalesef...

İmza kaşe. Noktası virgülüne aynı. Ben de yalnız büyütüyorum. İki kat daha zor her şey
 
V
43 yaşında anne oldum isteyerek sevdiğim adamdan cocuk sahibi oldum. Öncesinde gayet dolu dolu bir yaşamım vardı . Gezmeye eğlenmeye gece klüplerine de doymuştum. Ancak bebek sahibi olduktan sonra asla eski siz olmayacaksınız , o kadini gömüp yasini tutmaniz da gerekiyor . Buna hazır mısınız ?

Konuyla alakalı bulduğum için şunu da buraya iliştireyim


Videoyu izleyince salonda oynayan oğluma gidip bi güzel şapırdatarak öptüm(5 yas)🥰
 
4.5 yas ikizlerim yaklasik 5 yildir uyuyamiyorum .annelik guzellemesi yapamiyorum o yuzden sevgileri cok baska eve nese kaynagi .ama annelik cok cok zor
 
Anneliği gerçekten istiyor musunuz?Bence önce duygunuzdan emin olmalısınız.Duygusal olarak istiyorum ancak hayatımı ne ölçüde etkiler diye düşünüyorsanız bence bunun üzerine çok düşünmeyin.Anı yaşamayı seven birisiniz belli ki.Eminim bu bakış açısı size anneliği çok daha eğlenceli şekilde yaşatacaktır.Evet, artık canınız istediğiniz zaman değil bebeğin istek ve ihtiyacına göre dışarı çıkabileceksiniz.Canınız istediği zaman değil bebek müsaade ettikçe uyuyabilecek, yemek yiyebilecek, kişisel bakımlarınızı yapabileceksiniz.Ama herşeyi kendinizden bir parça olan o bebek için düzenlemenin tadı da bambaşka.Emin olun anneliğin yaşattığı duygu diğer tüm deneyimlerin yaşattığını geride bırakacaktır.
 
İsteyerek hatta uğraşarak tedaviyle hamile kaldım. Tek isteğim minicik bana ait bir bebeğe sahip olmaktı, hiçbir zorluk yoktu aklımdaki annelikte. Herşey muhteşem ilerliyordu filan. 😂
Oğlum doğdu ve doğduğu an meme reddiyle başladık, sonrası zaten hiç bitmeyen sorumluluk silsilesi. Gezer tozar canım nasıl isterse öyle yaşardım. Eskiyi özlüyorum ama gezmeyi tozmayı değilde istediğim saatte uyumayı istediğim saatte uyanmayı, boş boş oturabilmeyi, canım istemediğinde yemek yapmadan günü geçirmeyi evde pineklemeyi filan çok özledim. 4 yaşına geldi kreşe başladı, ben daha yeni yeni normal hayata dönebiliyorum. Tabi anne olmadan önceki hayatım ve şuan yaşadığım hayat çok farklı.
 
Herkese merhaba, siteyi uzun yıllardır takip ediyorum. Aklımı çok kurcalayan bir konu var. Perdesiz anlatabileceğim, görüşlerinizi almak istediğim bu konu benim için çok önemli.

Ben 29 yaşındayım. Eşimle çok severek, uyum içerisinde, uzun süredir birlikte yaşarken ailelerin de gönlü olsun düşüncesi ile evlendik. Çok şükür ki mutlu bir evliliğim var. Zaman zaman herkesin hayatında olan ufak pürüzler dışında birbirimize arkadaş, sevgili, aile, yoldaş olarak ilerliyoruz. Evliliğimizin ikinci yılı, ikimiz de çalışıyoruz, ailelerimizden uzakta bir şehirde yaşıyoruz. Şehrimizde bir tane bile akrabamız yok.

Ben evliliğimizin altıncı ayında tamamen korunma hatası sonucu (doğum kontrol haplarını geçirdiğim mide bağırsak rahatsızlığı sebebi ile aksattım) hamile kaldım. Öğrendiğimde dünya başıma yıkıldı. Çok korktum. Günlerce ağladım. Hiç daha önce annelik üzerine düşünmemiştim. Bebeği istemedim yalan yok, kürtaj düşüncesiyle düzenli gittiğim doktoruma başvurdum. Kesenin içi boş olduğunu söyledi doktorum. Kürtaj oldum. Zor bir dönem geçirdim. İstemediğim için gelişmediğini düşündüm, sürekli düşünce olarak gel gitler yaşadım, bir noktada istemediğim anda böyle bir şey yaşamam beni vicdani olarak rahatlattı.. Sonra bu rahatlama suçluluk duygusuna sebep oldu vs.

Asıl olay bu yaşadığım olumsuz deneyim değil. şu ki; Bu günden sonra anneliğe tuhaf bir şekilde sıcak bakmaya başladım, önceden çocuk deyince tüylerim ürperirdi, hiç istemezdim, eşim de benim gibi düşünüyor diye içten içe mutlu olurdum.

Son aylarda sık sık anne olmak istiyor muyum? ne zaman doğru zaman? ya bir daha gebe kalamazsam? beklerken geç mi kalıyorum? anne olup da pişman olursam? gibi düşünceleri aklımdan atamıyorum. Eşime söylediğimde biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu söylüyor.

İkimizde kendi iş alanlarımızda başarılı kişileriz, ortalama gelirlerimiz var, sık sık tatillere çıkarız, maddi anlamda ileride yatırım için ufak birikimler yaparız, çevremiz tarafından lüks olarak nitelendirilen harcamalarımız çoktur. (elektronik, hobi aletleri, dışarıda yeme içme, eğlenceye bütçemize göre çok para harcarız, yılda aile ziyaretleri dışında en az 3-4 kez tatile çıkarız). kenara para atmak yerine anı yaşamanın, deneyim edinmenin peşinde olan zihinlerimiz var.

Ben bu düzenden mutluyum. Büyük bir sorumluluğum yok, kendimi hala eşimle sevgili gibi hissediyorum. Evde yemek yapmak, temizlik sorumluluğu, uyku düzenim, sosyalliğimi hala özgürce yalnız yaşadığım düzende gidiyor. Ya da bir ay aşırı para harcayarak bütçemi aşıp, aman önüm yok arkam yok, önümüzdeki ay evde vakit geçiririm diyebiliyorum. Bunları, özgürlüğümü seviyorum. Eşimin annesinin ya da annemin çocuk bakımına destek olmasını beklemiyorum ancak iyi günü var kötü günü var, burada kimsemiz yok, ihtiyacımız olduğu zaman bir kapının olmayacak olması da beni düşündürüyor. Bunu nasıl tolere ederiz bilemiyorum. Bir de ev problemi var. Küçük, 60m2 bir ev tercih ettik. Ben eşya konusunda minimalist biriyim. Çocuk olursa mutlaka ev değiştirmemiz gerekiyor.

Bir yandan bana ve eşime ait bir bebeğin dünyaya gelme ihtimali, ailemizin büyüyecek olması, bizim karışımımız bir canlının hayatımıza dahil olacağını düşünmek beni umutlandırıyor artık. Bir yandansa deli gibi korkuyorum. Tahammülü düşük, çabuk sıkılan biriyim, çocukları severim ama çabuk sıkılırım açıkçası. Pişman olmaktan çok korkuyorum.. İnsanlar nasıl hazır hissediyor bende ne eksik bulamıyorum.

Sizden ricam, anne olduğunuzda geçmiş yaşamınıza dair neler hissettiğiniz ya da anneliği seçme veya seçmeme motivasyonlarınız hakkında biraz yazabilir misiniz..

Düşüncelerimi buraya dökmek bile daha iyi hissettirdi. Okuyan, yorum yapan herkese çok teşekkür ederim.

Durumunuzu o kadar iyi anlıyorum ki.. Çocuk isteği çok fazla olan biri değildim. Sırf eşim istiyor diye hamile kalmayı kabul etmiştim. Doğumdan sonraki ilk 2 yıl ne yalan söyleyeyim çok ama çok zordu. İçimden hep "Yapmak zorunda mıydım?" diye geçiriyordum. Kariyer odaklı biriyimdir ve işime istediğim kadar zaman ayıramamak çok canımı sıkıyordu. Kendime zaman ayıramamak da cabasıydı. Ancak şimdi dönüp baktığımda oğlum bana sahip olduğum kısıtlı vakti çok verimli kullanmayı öğretmiş. Bulduğum her fırsatı sapına kadar değerlendiriyordum dinlenmek veya çalışmak için. Vaktimi boşa harcamıyordum, ki çocuktan önce bence zamanımı hiç verimli kullanamıyormuşum.

Oğlum 4 yaşına geldiğinde ise her şey bambaşka oldu. Kendi kendine oynamaya ve hatta bana arkadaş olmaya başladı. Size hissettiğim duyguları anlatamam. Şu an hayatımdaki ennnnn güzel şey! Onunla vakit geçirmek çok güzel; ona bildiklerimi anlatmak, sevdiğim bir şarkıyı onun da sevmesi, gelişimine ve iyi bir insan olduğuna şahit olmak.. Şu an 6 yaşında ve ben böyle güzel bir duyguyu yaşadığım için her gün şükür ediyorum inanın. Bu bir yandan da çok büyük bir kaygı yaratıyor tabi, ama bu muhtemelen benimle alakalı çünkü kaygıya meyilli bir insanım. Şu an sorsanız tek hoşlanmadığım tarafı ona karşı duyduğum kaygı hissidir diyebilirim.

Doğumdan sonraki ilk zamanlar zor, kabul ediyorum. Ama alacağınız yaş gereği, zamanla siz zaten aynı siz olmayacaksınız. Şu anki hayatınızı birkaç sene sonra yaşamayacaksınız; dışarıda eğlenmek yerine güzel bir kafede arkadaşlarınızla sohbet etmek daha çok hoşunuza gitmeye başlayacak :) Yine de eğer halen bu yaşantıya doymadığınızı düşünüyorsanız bu planı öteleyin derim. Diğer yandan tatiller çocukla da yapılıyor, biz oğlumuzla bir sürü ülke gezdik. Siz hasta olur diye çok kaygılanmadığınız veya bebeğinizin bazı hassasiyetleri olmadığı sürece onu hayatınıza adapte etmenin yollarını buluyorsunuz.

Eğer konuşmak isterseniz bir mesaj kadar yakınım. Sevgiler..
 
En çok beni bu korkutuyor. Eskiye özlem duyacağımı düşünmek.. Siz sık sık eskiye özlem duyuyor musunuz?
34 yaşında anne oldum. Deli dolu, kafasına göre takilan, sırt çantasıyla gezen biriydim. Benim için "bu kıza evlilik de, çocuk da çok uzak" derlerdi. Çocuğumu çok seviyorum, bu duyguyu yaşamak bile herşeye bedel bana göre. Çocuk büyüdükçe daha rahat plan yapiliyor ki istenirse çocukla da plan yapılır. Yurtdışı tatili yapıyorlar minnak çocuklarla. Zaten artık her planda o da yanınızda olsun istiyorsunuz. Bekarlık günlerinin özgürlüğü de özleniyor elbet ara ara. Ama evladımın varlığı karşısında lafı bile olmaz. Ben içten içe istediğinizi hissediyorum, ayrıca ben de hiç tahmin etmediğim bir anda hamile kaldım. Anneliğe hazır olmak diye birşey yok bana kalırsa, çocuğunuz olduğunda onunla beraber anne olmaya alışıyorsunuz.
 
Durumunuzu o kadar iyi anlıyorum ki.. Çocuk isteği çok fazla olan biri değildim. Sırf eşim istiyor diye hamile kalmayı kabul etmiştim. Doğumdan sonraki ilk 2 yıl ne yalan söyleyeyim çok ama çok zordu. İçimden hep "Yapmak zorunda mıydım?" diye geçiriyordum. Kariyer odaklı biriyimdir ve işime istediğim kadar zaman ayıramamak çok canımı sıkıyordu. Kendime zaman ayıramamak da cabasıydı. Ancak şimdi dönüp baktığımda oğlum bana sahip olduğum kısıtlı vakti çok verimli kullanmayı öğretmiş. Bulduğum her fırsatı sapına kadar değerlendiriyordum dinlenmek veya çalışmak için. Vaktimi boşa harcamıyordum, ki çocuktan önce bence zamanımı hiç verimli kullanamıyormuşum.

Oğlum 4 yaşına geldiğinde ise her şey bambaşka oldu. Kendi kendine oynamaya ve hatta bana arkadaş olmaya başladı. Size hissettiğim duyguları anlatamam. Şu an hayatımdaki ennnnn güzel şey! Onunla vakit geçirmek çok güzel; ona bildiklerimi anlatmak, sevdiğim bir şarkıyı onun da sevmesi, gelişimine ve iyi bir insan olduğuna şahit olmak.. Şu an 6 yaşında ve ben böyle güzel bir duyguyu yaşadığım için her gün şükür ediyorum inanın. Bu bir yandan da çok büyük bir kaygı yaratıyor tabi, ama bu muhtemelen benimle alakalı çünkü kaygıya meyilli bir insanım. Şu an sorsanız tek hoşlanmadığım tarafı ona karşı duyduğum kaygı hissidir diyebilirim.

Doğumdan sonraki ilk zamanlar zor, kabul ediyorum. Ama alacağınız yaş gereği, zamanla siz zaten aynı siz olmayacaksınız. Şu anki hayatınızı birkaç sene sonra yaşamayacaksınız; dışarıda eğlenmek yerine güzel bir kafede arkadaşlarınızla sohbet etmek daha çok hoşunuza gitmeye başlayacak :) Yine de eğer halen bu yaşantıya doymadığınızı düşünüyorsanız bu planı öteleyin derim. Diğer yandan tatiller çocukla da yapılıyor, biz oğlumuzla bir sürü ülke gezdik. Siz hasta olur diye çok kaygılanmadığınız veya bebeğinizin bazı hassasiyetleri olmadığı sürece onu hayatınıza adapte etmenin yollarını buluyorsunuz.

Eğer konuşmak isterseniz bir mesaj kadar yakınım. Sevgiler..
Evet ilk birkaç yıl zor ama o kısım da sevgiyle aşılıyor. Zaten "sevilmese bakılamaz" derler. Sonrasında bizim minik dostumuz, ailenin tatlı bireyi..Onun yaşam yolculuğuna şahitlik edebildiğim için çok mutluyum. Allah herkesin evladını bağışlasın 💕
 
geç evlendim ve hiç bir zaman çocuğum olsun diye bir hevesim olmadı. Eşim isterdi. Hamile olduğumu öğrendiğimde benim de dünyam başıma yıkıldı, 38 yaşındaydım. Aldırmayı düşündüm, vicdanım izin vermedi. Kendi düşsün diye bile o kadar dua ettim ki. Çünkü bir hayatım vardı, istediğimi alıyor, istediğim gibi geziyor, paramı istediğim gibi harcıyordum. Velhasıl bebeğim 14 haftalık olduğunda covid oldum,39 derece ateşle acile gittim. O an içimden bir şey koptu, kendimi değil ilk defa bebeğimi düşündüm ya ona bir şey olursa diye. Sonrasında kolumu çarpsam bebeğime bir şey oldu mu acaba diye panik oluyordum, doktorum sağolsun harika bir kadındı çok çekti benden :KK70: Doğumdan sonra çok üzüldüğüm şeyler yaşadım, belki basit şeylerdi ben büyüttüm. Sütüm yoktu ama ne yalan söyleyeyim emzirmeyi hiç sevemedim. Ama hep korkularım vardı, ben bebeğimi başta istemedim ya benim yüzümden ona bir şey olursa diye. Psikolojik destek aldım. 7. ayda çalışmaya başladım, annem bakıyor şu an. Ben ki, asla kimsenin bebeğini çocuğunu kucağıma almamış insa, çocuk sevmediğim için şu an içim gidiyor gündüz onu göremiyorum diye. Ben anneliğe hazır olunduğunu düşünmüyorum, bu çünkü hazır olunacak bir şey değil. Bir başka canı kendinden çok sevmek için hazırlık yapamazsınız ama oluyor. Bazen keşke daha önce yapsaydım diyorum, sonra demek ki o bizi seçti, olması gereken zaman bu diyorum. Diyorum da diyorum yani. Annelik delilik, tek inandığım bu. Siz de umarım kendiniz için en doğru kararı verirsiniz...
Ben de çok benzer süreçlerden geçtim 2 defa evlendim ilki 26 ikincisi 36 yaşında olmak üzere ikisi de 5'er sene sürdü ve evlendiğim kişiler Baba olabilecek potansiyeli olmadıkları için ve kendim de hiç hayatta neresini alamamış ergenliğini bile 25 yaşında yaşamaya başlamış bir insan gibi bir sosyal hayatı sahibi olamamış çok hevesleri içinde kalmış bir insan olduğum için geç açıldım yani o yüzden bir türlü kendimi konuya adapte edemedim daha sonra bir şekilde Aman zaten çok zor diyerek kendimi kandırdım ve avuttum hatta şimdi 3 defa evlendim bu eşim daha öncekilerden çok farklı bir yapıda gerçekten sorumluluk alabilecek bir insan ve çocuk istiyor ama ben şu anda Allah izin verirse gerçekten ilk defa hayatımda çocuk istiyor olduğumu anladım. Ve çocuğun çok zor bir şey olduğunu da biliyorum yaşımın çok ileri olduğunu da biliyorum ama içimde farklı bir duygu var farklı bir his var daha önce olmayan bir his. Allah izin verirse normal yollardan bir çocuğum olursa çocuğumun olmasını istiyorum böyle istediğim için de çok şaşırıyorum. Daha önce istememiş olmamın en büyük sebebi de evlendiğim kişilerin kız çocuğu gibi olması sorumsuz olması bana çok fazla yük bırakması ve sanki kız kıza ya da üniversitede birlikte eve çıkmışız gibi hiçbir yükün altına girmemeleriydi en büyük sebep nokta bundan dolayı aslında kendimize suçladım acaba Ben yeterince kadın değil miyim acaba Ben yeterince güçlü değil miyim yapanlar nasıl yapıyor gibi bir yok fikre kapıldım ve kendimi hep yetersiz hissettim. Bu o kadar farklı bir his ki demek ki dedim insanlar sağlıklı bir bireyle tanıştıklarında sağlıklı bir ilişkileri olduğunda çocuk sahibi olmak istiyorlarmış artık Allah kısmet ederse olur ama Allah kısmet ederse etmezse de ona da razıyım Allah'tan gelecek sağlıklı bir bebeğim müjdeli haberi olursa nasip ederse olur tabii ki ama olmazsa da Allah'ım dediğinin yanında kıldan incedir.
 
Herkese merhaba, siteyi uzun yıllardır takip ediyorum. Aklımı çok kurcalayan bir konu var. Perdesiz anlatabileceğim, görüşlerinizi almak istediğim bu konu benim için çok önemli.

Ben 29 yaşındayım. Eşimle çok severek, uyum içerisinde, uzun süredir birlikte yaşarken ailelerin de gönlü olsun düşüncesi ile evlendik. Çok şükür ki mutlu bir evliliğim var. Zaman zaman herkesin hayatında olan ufak pürüzler dışında birbirimize arkadaş, sevgili, aile, yoldaş olarak ilerliyoruz. Evliliğimizin ikinci yılı, ikimiz de çalışıyoruz, ailelerimizden uzakta bir şehirde yaşıyoruz. Şehrimizde bir tane bile akrabamız yok.

Ben evliliğimizin altıncı ayında tamamen korunma hatası sonucu (doğum kontrol haplarını geçirdiğim mide bağırsak rahatsızlığı sebebi ile aksattım) hamile kaldım. Öğrendiğimde dünya başıma yıkıldı. Çok korktum. Günlerce ağladım. Hiç daha önce annelik üzerine düşünmemiştim. Bebeği istemedim yalan yok, kürtaj düşüncesiyle düzenli gittiğim doktoruma başvurdum. Kesenin içi boş olduğunu söyledi doktorum. Kürtaj oldum. Zor bir dönem geçirdim. İstemediğim için gelişmediğini düşündüm, sürekli düşünce olarak gel gitler yaşadım, bir noktada istemediğim anda böyle bir şey yaşamam beni vicdani olarak rahatlattı.. Sonra bu rahatlama suçluluk duygusuna sebep oldu vs.

Asıl olay bu yaşadığım olumsuz deneyim değil. şu ki; Bu günden sonra anneliğe tuhaf bir şekilde sıcak bakmaya başladım, önceden çocuk deyince tüylerim ürperirdi, hiç istemezdim, eşim de benim gibi düşünüyor diye içten içe mutlu olurdum.

Son aylarda sık sık anne olmak istiyor muyum? ne zaman doğru zaman? ya bir daha gebe kalamazsam? beklerken geç mi kalıyorum? anne olup da pişman olursam? gibi düşünceleri aklımdan atamıyorum. Eşime söylediğimde biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu söylüyor.

İkimizde kendi iş alanlarımızda başarılı kişileriz, ortalama gelirlerimiz var, sık sık tatillere çıkarız, maddi anlamda ileride yatırım için ufak birikimler yaparız, çevremiz tarafından lüks olarak nitelendirilen harcamalarımız çoktur. (elektronik, hobi aletleri, dışarıda yeme içme, eğlenceye bütçemize göre çok para harcarız, yılda aile ziyaretleri dışında en az 3-4 kez tatile çıkarız). kenara para atmak yerine anı yaşamanın, deneyim edinmenin peşinde olan zihinlerimiz var.

Ben bu düzenden mutluyum. Büyük bir sorumluluğum yok, kendimi hala eşimle sevgili gibi hissediyorum. Evde yemek yapmak, temizlik sorumluluğu, uyku düzenim, sosyalliğimi hala özgürce yalnız yaşadığım düzende gidiyor. Ya da bir ay aşırı para harcayarak bütçemi aşıp, aman önüm yok arkam yok, önümüzdeki ay evde vakit geçiririm diyebiliyorum. Bunları, özgürlüğümü seviyorum. Eşimin annesinin ya da annemin çocuk bakımına destek olmasını beklemiyorum ancak iyi günü var kötü günü var, burada kimsemiz yok, ihtiyacımız olduğu zaman bir kapının olmayacak olması da beni düşündürüyor. Bunu nasıl tolere ederiz bilemiyorum. Bir de ev problemi var. Küçük, 60m2 bir ev tercih ettik. Ben eşya konusunda minimalist biriyim. Çocuk olursa mutlaka ev değiştirmemiz gerekiyor.

Bir yandan bana ve eşime ait bir bebeğin dünyaya gelme ihtimali, ailemizin büyüyecek olması, bizim karışımımız bir canlının hayatımıza dahil olacağını düşünmek beni umutlandırıyor artık. Bir yandansa deli gibi korkuyorum. Tahammülü düşük, çabuk sıkılan biriyim, çocukları severim ama çabuk sıkılırım açıkçası. Pişman olmaktan çok korkuyorum.. İnsanlar nasıl hazır hissediyor bende ne eksik bulamıyorum.

Sizden ricam, anne olduğunuzda geçmiş yaşamınıza dair neler hissettiğiniz ya da anneliği seçme veya seçmeme motivasyonlarınız hakkında biraz yazabilir misiniz..

Düşüncelerimi buraya dökmek bile daha iyi hissettirdi. Okuyan, yorum yapan herkese çok teşekkür ederim.
32 yaşında 2 çocuk annesi olarak yazıyorum. Ilk kızımı 26 yaşında kucağıma aldım. Çok zor bir bebekti. O yüzden 5 sene cocuk düşünmedim:) Simdi küçük kızım 1 yaşında. Annelik tahmin ettigimden de cok zormus. Ama kesinlikle hayatimda yaşadığım en güzel duygu. Hiçbir zaman pisman olmadim ne kadar zorlansam da. Evet şu bir gercek hayatin eskisi gibi olmayacak cok uzun bir süre ama yine de deger diyorum. Bem cocuktan önce gezdim doya doya hatta arabayla Avrupa turu bile yaptık. 4 yaşından sonra her sey daha kolay oluyor. Belki daha oncesinde de kolaylasabilir bebege bağlı. Eger gercekten istiyorsan ve eşinden eminsen fazla geciktirme derim ben. Yaş ilerledikce daha zor benim fikrim.
 
Ben de çok benzer süreçlerden geçtim 2 defa evlendim ilki 26 ikincisi 36 yaşında olmak üzere ikisi de 5'er sene sürdü ve evlendiğim kişiler Baba olabilecek potansiyeli olmadıkları için ve kendim de hiç hayatta neresini alamamış ergenliğini bile 25 yaşında yaşamaya başlamış bir insan gibi bir sosyal hayatı sahibi olamamış çok hevesleri içinde kalmış bir insan olduğum için geç açıldım yani o yüzden bir türlü kendimi konuya adapte edemedim daha sonra bir şekilde Aman zaten çok zor diyerek kendimi kandırdım ve avuttum hatta şimdi 3 defa evlendim bu eşim daha öncekilerden çok farklı bir yapıda gerçekten sorumluluk alabilecek bir insan ve çocuk istiyor ama ben şu anda Allah izin verirse gerçekten ilk defa hayatımda çocuk istiyor olduğumu anladım. Ve çocuğun çok zor bir şey olduğunu da biliyorum yaşımın çok ileri olduğunu da biliyorum ama içimde farklı bir duygu var farklı bir his var daha önce olmayan bir his. Allah izin verirse normal yollardan bir çocuğum olursa çocuğumun olmasını istiyorum böyle istediğim için de çok şaşırıyorum. Daha önce istememiş olmamın en büyük sebebi de evlendiğim kişilerin kız çocuğu gibi olması sorumsuz olması bana çok fazla yük bırakması ve sanki kız kıza ya da üniversitede birlikte eve çıkmışız gibi hiçbir yükün altına girmemeleriydi en büyük sebep nokta bundan dolayı aslında kendimize suçladım acaba Ben yeterince kadın değil miyim acaba Ben yeterince güçlü değil miyim yapanlar nasıl yapıyor gibi bir yok fikre kapıldım ve kendimi hep yetersiz hissettim. Bu o kadar farklı bir his ki demek ki dedim insanlar sağlıklı bir bireyle tanıştıklarında sağlıklı bir ilişkileri olduğunda çocuk sahibi olmak istiyorlarmış artık Allah kısmet ederse olur ama Allah kısmet ederse etmezse de ona da razıyım Allah'tan gelecek sağlıklı bir bebeğim müjdeli haberi olursa nasip ederse olur tabii ki ama olmazsa da Allah'ım dediğinin yanında kıldan incedir.
Doğru insan olmak ya da doğru insanı bulmak gerçekten zor. Siz zor zamanlar atlatmışsınız ama sanırım şimdi mükafatını aldınız. Dilerim her şey gönlünüzce olur :KK200:
 
2 cocuk annesiyim. İsteyerek planli anne oldum, mutluyum cok sukur.Buyuduler artik cay, kahve arkadasm oldular bu yonden bir skntmz yok.Ama bu aralar farkettigim bir sey var eski beni ozluyorum.Allah yokluklariyla imtihan etmesin cocuklarimi tabi ki cok seviyorum ama o tek tabanca oldgmz halleri de ozluyorum.Bu beni kotu anne yapar mi bilmiyorum, bildigim tek sey annelik hayatn tamamen degismesi demek...
Bu yuzden biraz daha bekleyip oyle dusunrbilirsiniz...
 
X