- 17 Haziran 2024
- 1.588
- 10.015
- 123
- Konu Sahibi psikolojikdanismannisa
-
- #101
Kanka burda sana katılmıyorum yaaDemiş işte napalım? Nasıl hissettirdiği konusunda yalan söylememiş, içinden geçirmekle de kalmamış kelimelere döküvermiş. Lohusa depresyonundaki kadının bebeğine ne dediğine takmam şahsen. Sağlığına kavuştuğunda, bağ kurduğunda, zamanla kendi dediklerine hayret eder kendisi zaten.
Çok basit mesela bu cümleleriniz diyebilirim
Gerçekten akıl alır gibi değil üzgünüm
Bebeğimden nefret etmiyorum. Ona bir kere bile bağırmadım. Sadece anne olmaya adapte olamıyorum. Ve hiç güzel bir şey hissedemiyorumBi tek bana mı anormal geliyor bebeğinden nefret eden onu musibet gibi gören anneler
Doğurmasaydın aldırsaydın madem o zavallı yavruyu onun suçu ne
bence @Mune bu kadını sosyal hizmetlere bildirin konu sahibi bebeği istemiyor bebeğe zarar da verebilir psikolojisi sıkıntılıysa
Hislerimi yargılamadığınız için çok teşekkür ediyorum. Yorumunuzu ciddiye alacağımİçtenlikle içinizi actiginiz ve gelecek bütün yargılayıcı yorumlara korkusuzca hazır olduğunuz için öncelikle tebrik ederim.
Yaşadığınız şeyin çok normal olduğunu düşünüyorum ancak en büyük sebebi bebeği eşiniz için istemiş olmanız bence.
Eşim istiyor,evlilikte gerekli ,bizi bağlar, mutlu oluruz gibi düşüncelerle bebekten beklentiye girmişsiniz ancak gerçekleri hiç öyle olmamış ve bunun hayal kırıklığını yaşıyorsunuz.
Bebekler çok uzun süre ilgi bakım sevgi fedakarlık ister. O yüzden çok istemek ve her yönden hazır olmak çok önemlidir.
Bu noktada ne yapabilirsiniz psikolojik desteği artırmanızı öneririm sosyal desteği de aynı şekilde. Hayatınıza 1-2 aktivite katmak zorundasınız. normal hissederseniz belki hayal kırıklığınız azalır.
Çocuğum yok ama en büyük korkularım bu hissettiklerinizi hissetmek. Çünkü birine kendimi adıyamayacağım ve bu konuda bencil kalacağımı düşünüyorum ya da daha kötüsü bunun için onu suçlayacağımı.
Sanırım sizin en baştaki yanlışınız tam tedavi olmadan iyi ruh haline girmeden dünyaya bir bebek getirmeniz. Eşiniz için yaptım deyince onda da hata var. Çünkü sağlıklı bir ruh hali bile olsa insanın doğum sonrası depresyona girebiliyr sizin durumunz daha dibe cokturmus sizi.Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.
Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)
Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...
Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!
Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.
İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.
Sormak istediğim bazı şeyler var:
*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.
Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...
Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.
Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...
Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.
Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Anladım onu "Müsibetmiş gibi hissetmek istemiyorum" alt metni var zaten tüm yazdıklarınızla beraber. Bebeği keşke eşiniz için yapmasaydınız, kolay sanmışsınız da işte beklediğiniz gibi çıkmamış. Hayat değiştiren bir şey olduğuna doğurduktan sonra uyanmışsınız gibi de yorumlanabilir bu kısım. Çünkü çocuk bir başkası için yapılmaz. Neyse geçer ya, rayına girer. Psikolojik desteğe devam.Musibet kelimesini de imtihan olarak kullanmak istedim. Bebeğine zarar vermiş veya 53 gündür bir kere bağırmış değilim. Sürekli ondan özür diliyorum mesela. Eğer çok olumsuz düşüncelerim varsa anneannesine veriyorum ki kötü duygularımdan çok etkilenmesin diye. Ama insanlar çok yargılayıcı maalesef. Teşekkür ediyor destekleriniz için
Eşim istedi diye yaptım demedin mi? Tepki çekince hemen yalan.İnsanlar korunsa bile hamile kalabiliyor
Zaman gösterir onu. Kırkı yeni çıkmış, kolik bebek elinde. "Asla" çok iddialı bir kelimedir kanka, ben kullanmam pek.Kanka burda sana katılmıyorum yaa
Çünkü konu sahibinde bu istek arzu asla yok farkındaysan bu lohusalık zirvesinden de üstün bi yerde yani kusura bakma ama
Benim kızım için de komşu yazmıştı yanlış anlama çocuğa birşey mi oldu eşin evde değilse gelelim hastaneye götürelim diye
Bebeğimden nefret etmiyorum. Ona bir kere bile bağırmadım. Sadece anne olmaya adapte olamıyorum. Ve hiç güzel bir şey hissedemiyorum
Söylenebilecek her şeye cevabı olumsuz olarak vermişsiniz. Evet çok zor bir süreç , sizin anneniz var şanslısınız ve ben kolik bir bebekle aylarca tek başımaydım eşimde gece çalıştığı gündüz uyuduğu için. Zaman geçiyor ve unutuyor insan hepsini. Tadını çıkarmayı bilmek gerek biraz, kızım hala uyuyan bir bebek değil ama annemm deyişi her şeyi alıp götürüyor. Keşke daha çok izleseymişim diyorum doğduğunda , büyüdüğüne üzülüyor insan. Lohusalık herkeste farklı seyrediyor demek ki hepimiz özlüyoruz özgür günlerimizi ama artık olmayacağının bilincindeyiz. Destek almaya devam edin sosyal bir hayattan asosyal hayata geçişlerde oluyor bende aldım sizin gibi olmadığım halde ve çok iyi geldi.Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.
Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)
Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...
Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!
Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.
İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.
Sormak istediğim bazı şeyler var:
*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.
Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...
Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.
Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...
Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.
Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Ne alaka? Ben eşim istediği için hamile kaldım ama korunsaydın o zaman diyenlere cevap vermek için. Hadi ben korunmadım ama korunduğu halde hamile kalıp mutsuz olan kişiler de varEşim istedi diye yaptım demedin mi? Tepki çekince hemen yalan.
Bebekle 30 yaşında koca kadını bir mi tutuyorsun ?????S
Sizin mantığınıza göre ben doğmak istemedim annem doğurdu beni o zaman bana bakmak zorunda ve benim yaptığım sömürmek değil. Tabii sizin mantığınıza göre
Ya gerçekten ilk üç ay çok değişik bir dönemValla kadına acdım resmen ama belli etmedim 2 dakika geçirememiştim o bebekle kaçtım gariban kadın 24 saat aynı evde
Bizzat aynı yoldan geçtim.Bebeğimden nefret etmiyorum. Ona bir kere bile bağırmadım. Sadece anne olmaya adapte olamıyorum. Ve hiç güzel bir şey hissedemiyorum
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?