Yazmasıyla mutlu eden 2-3 kişiden birisin.. Teşekkür ederim. Dediklerin doğru.. Ama ne birilerinin takdir etmesini istedim ne de başka birşey.. Tek derdim onun kurtulmasıydı. Sağlıklı ve mutlu olması..
Ben yaşadıklarımı yine söylüyorum doğrusunu yanlışını yazsınlar diye yazmadım. Bakın bunca şey yaşadım, yaşadık. O da bu kadar şey yaptı iyi, kötü.. Sizce seviyor mudur diye fikir almak adına yazdım. Ama daha da istemem burdan şu dediğime cevap. Çünkü zaten ben öz eleştrsini yapabilen ve buna karşı, akıl sağlığımında yerinde olmadığını bir şekilde ifade edere, "aklı başında birileri" diye devam eden bir cümleyle konu açmışım. İnsanların kalkıp kelimelerini süsleyerek ukala davranışlarına hiç lüzum yoktu.
Mecbur değilsin ki?
Kim o kadın senin neyin kimin oluyorda sana ne cürretle surat asıyor.
Anan mı bacın mı ekmeğini mi veriyor suyunu mu veriyor.
Sevgilinin annesi,ne hakkı var senin üstünde ?
Kendini neden bu poziyona soktun neden ilişkine 1-0 önden başlamak varken 0-3 geriden başladın.
Hata bunlar işte ama sen kanıksamışsın.
Şans faktörü var evet katılırım ama yaşadıklarımızı biz de çağırıyoruz çoğu kez tavizlerimizle.
Kaç yaşındasın arkadaşım bilmiyorum ama burdaki insanlar doğru söylüyor ne gerek var saplantılı bir aşka ömrünü ver ,hala seviyor mu sevmiyor mu diyorsun bu adam kendinde değilki sevse ne olur sevmese ne olur bu gerçeği kabul et yoksa gençliğine yazık edersin..
Aslında yorum yapmayacaktım küçük bir kızın aşk hikayesi diye düşünmüştüm ama herkese büyükçe cevaplar verince yazma gereği duydum ,ben 3 sene görüştüm sözlümle bir kere bile gitmedim evlerine gitmeyi bırak şehrine bile gitmedim heryere çok rahat gidebilen ben onun olduğu yere gitmedim ,annesiyle görüşürdük ama hep sizli bizli konuşurdum ,ne gereği var yatak toplamakta ne aylarca kalmak yanlış yoldasın canım yazık etme...
ee herhalde, ekmeğinide vermişler, suyunuda
biraz ağır davransaydı, onların evinde kalmasaydı 1 ay, surat yapabilirmiydi çocuğun annesi ona?
Fazla muhabbet tez ayrılık getirir derler. Arada nişan yok nikah yok, elin annesine anne demeler, elalemin yatağını toplamalar vs, bunlar fedakarlık değil bence, gereksiz yüz göz olmak. Sizde de hata var sevgilinizde de, ailelerde de. Unutun bence, kendinize yeni bir hayat kurun.
arkadaşım konunun tamamını okudum yorumları okuyamadım ama az buçuk tahmin edebiliyorum
öncelikle seni tavrından ve emeğinden dolayı çok taktir ettiğimi bilmeni isterim.
sen o kadar gerçek ve güzel bişey yaşamışsın ki hiç bişey kazanmamış olsan hatta sevdiğini kaybetmiş olsan bile,
kendine olan saygını katlamışsın ona bu kadar sahip çıkarak, kolu kanadı olarak...
konunda beni tek etkileyen senin sevginin gücü oldu onun ailesi bunun ablası benim babam fln bunları boşver
ama hissiyatım şudur ki sevgilin maddenin pençesinden kurtulamadığı için senden uzak duruyo, karşına çıkıcak yüzü olmadığı için...
sonuna kadar okumadımda, senin ne işin var 1 ay boyunca elalemin evinde?
aynen bende onu merak ettim, sen bu kadar kendini paraladında kıymetlimi olurum sandın, kendi değerini düşürmüşsün bende tamamen okuyamadım çok depresif geldi yazı sinirimi bozdu, uyuşturucu kullanan biri kolay kolay bırakamaz aileside hiçbi şey yokmuş gibi düğün dernek köy falanmı geziyolardı o çocuğa baban seni verir mi? biraz ağırdan satar insan kendini ne desem bilemedim valla
Sevgi adına yapılabilecek şeylerden sadece bazılarını yaptım ben.. Ailemin nasıl izin verdiğini merak eden, arada bi ciddiyet yokken gidip yatakları toplaman vs çok gereksiz olmuş diyen, ve eleştriye dahi açık değilsin diyen kişilere diyebilecek çok şey bulamıyorum. Zaten söz konusu ailem oluncada herkese koca bir dur diyorum. Burda yapılan fedakarlıklar söz konusu. Hepinizde ne güzel davulun sesi dışardan hoş gelir mantığının bilinç altınıza gönderdiği sinyalle acımasızca yok şu hata, yok bu hata, yok şu yanlış, yok ailen nasıl izin verdi, annen ne diye bu kadar müdahale etti gibi şeyler diyip duruyorsunuz. Ailemin yanlış yaptığına asla ama asla inanmıyorum. Nasıl gidip kaldın, nasıl izin verdiler sorularınıza gelince de, güven denen birşey var, bilmem haberdar mısınız? Ben ailesine sonsuz güvenen ve şimdiye kadar da ailesinin kendisine hergün daha fazla güvenmesini sağlayan davranışlarda bulunmuş biriyim. Ben tek başıma yurt dışına da gittim geldim, kaldı ki gelecek düşlediğim insanın ailesine karşı neden bir güvensizlik duyayım? Ve resmiyet yok diyorsunuz da, resmiyet gayet tabi vardı. Sadece hata, ben kendimden çok verdim. İyiliğin hep esas çözüm olacağına inandığım için kimseye karşı ne bir art niyet ne bir fesatlık hissetmeden, toplayacağım bir yatağın, düzelteceğim bir yorganın ne gibi bir zararı olabileceğini düşünmedim bile. Bu yüz göz olmak değil, aksine bulunduğunuz yerde misafir bile olsanız üzerinize düşeni yapmak durumunda olduğunuz gibi, bende o evde o evin gelini sıfatıyla bulunuyor olmamdan kaynaklı benden bekleneni yaptım. Özellikle de gidip aman ben toparlıyım yatağınızı demedim elbet. Yazı çok uzun ve çok fazla karışık olmuş, farkındayım. Ruh halim dolayısıyla toparlayamıyorum.
Ben hata olanların zaten farkındayım arkadşlar, öyle olmasa öz irademle buraya yazıp fikirlerinizi alma fikrine yakınlaşmazdım bile. Ancak, üslubunuz, tarzınız benim hoşuma gitmedi. Yazacaksanız, zaten görüyorsunuz ki zor durumda olan biri var, daha da fazla zora sokmak yerine madem kadınlar kulubü, dayanışmaya geçmek daha yerinde olmaz mı?
Biz evli hayatı yaşamadık, ben evine taşınmadım, kimseyle yüz göz olmadım, aksine ailesinden herkese ne kadar şakalaşsam da, muhabbet etsem de aramızda hep bir seviye vardı ve ben bunu yaşanan herşeye rağmen korudum.
Asla yüz göz olmak gibi bir durum söz konusu olmadı. Ben, emeksiz hiç birşeyin olacağına inanmıyorum. Sevgide de bu böyle. Emek vereceksin, gerekirse yıllarca bu sürecek. Eğer gerçekten istiyorsanız. Yok hayır ben emek vermem dersenizde, bişey diyemem.. Ama emek dediğin tek taraflı değil, her iki kişininde vermesi gereken birşey derseniz, saygımdan susar, sadece hak veririm.. Çünkü benim yaptığım en büyük hata tek taraflı yapıyor olmaktı herşeyi..
Yaptıklarımı eleştriyorsunuz fakat, hepinizin çevresinde mevcuttur ki, evli olanlar bile bu kadar fedakarlığa girmiyor. Bunu görerek, daha farklı bir tarzla fikirlerinizi sunarsanız daha memnun olurum.
Alaycı bi şekilde, anlamayanlara özet geçenlerde ya üsluplarını düzeltsinler ya da yazmasınlar. Alay edilecek bir konu yok çünki.
Anlatamıyor muyum yoksa inatla anlamak mı istemiyorsun arkadaş? Evine yerleşmedim diyorum. Bizim hayatımızda cinsiyetten önce "insan" vardır. Bende yurt dışında büyüdüm. Mesele bu da değil. Bir insanın evine gidiyor olmak neden bu kadar kötülük arz etsin ki? Evet, şu dünyada en tehlikeli varlık insan fakat bu her zaman bizim başımıza gelecek kötülüklere işaret mi olmalı? sürekli korkularla mı yaşamalıyız? Herneyse. Saygı dersen, bizim evde fazlasıyla mevcut ki, 3 kişiyiz ve her birimizin kendine ait sorunları asla olmadı. Birbirimize o kadar saygı duyuyoruz ki ve içten; bütün sorunları birlikte yaşayıp birlikte çözüyoruz. Ben çocukken bile evde alınacak kararlarda fikrim sorulurdu, bu kadar saygılıyız. Ailem bana doğduğumdan beri o kadar saygı gösterdi ki, bende o gösterdikleri saygıdan katkat fazlasını onlara karşı yaşıyorum, hissediyorum. O kadar saygılıyız ki, ne gizli saklı bişeyimiz var ne de söylemeye korktuğumuz şeyler.. Yaşadığım herşeyi o kadar açık ve net biliyorlar ki, bir gram endişeleri yok acaba yanlış birşey yaşadılar mı diye.. Eminim aklından bunu geçirenleriniz bile vardır.. Saygı dediğin, birşeyleri gizlemek, gizli saklı yaşamaksa, sevgili için babanın karşısında ağlamamaksa, bu tarz bir saygıyı ne ben ne de ailem kabul etmiyoruz.