şu anda yazdıklarından depresyonda olan birine yazılanlara inanamıyorum. nasıl elalemin evinde kalırsın diyenler, taş yerinde ağırdır diyenler...asıl sorun bu mu? başkasının evinde kalması mı yani? klavye başında bunları yazmak kolay geliyor herhalde.
yazdıklarını baştan sona okudum canım. sorunlu bir insanı yeniden hayata bağlamak ne kadar zor bir süreçtir bilirim. insandan çok şey götürür. acısı sonra senden çıkar. onun evinde kalarak kötü birşey yapmamışsın. ilgisiz bir ailenin yerine sen ilgilenmişsin ama yaptığın herşey ters tepmiş. sçzlün belki bunların değerini anlıyordur ama ailesinin birşeyleri anlamadığı belli. belli ki uyuşturucu sorunu olan sözlün en azından biraz düzelene kadar uzak kalmanızı düşünmüş ya da seni buna inandırmaya çalışmış. bana sorarsan bu iki ucu pis değnek gibi. bir tarafta aileni üzüyorsun diğer tarafta zaten sorun yaşayan sevdiğin insanı bırakıyorsun. ben böyle bir seçim yapmak zorunda kalmadım ama kalsaydım sanırım ailemi seçerdim. çünkü insanın sırtını dayayabileceği tek varlıklar annesiyle babasıdır.
madem bu kadar yanında olmak istiyordu kız çocuğun bari bi söz nişan yapılsaydı aileyle tanışılsaydı da güven iyice sağnalandıktan sonra kızlarını emanet etselerdi, hem oda toplamakta allah korusun dert etmekten büyük sıkıntı yaşamaktan hasta bile olabilirsin. bunun ince hastalığı var, msi var! yıpratma kendini bu kadar
konuyu okur okumaz nasıl yorumların geleceğini hemen anladım tabi ki ve itiraf edeyim ki yazılan yorumların bi çoğunu bende kafamdan geçirdim. "ne işi var elalemin evinde, ailesi nasıl izin verir böyle bi duruma, hadi kızlarına güvenseler karşı tarafa nasıl güveniyolar, televizyonda onlarca şey izliyoruz tecavüz edenler, baş kesenler, geneleve satanlar, sonuçta bu durumlara düşen kızlar da karşılarındaki insanlara güvenip bu yollara düşüyorlar, hadi anne baba bu kadar açık fikirli hiç mi akrabaları yok bunların laf söz olmuyor mu, madem bu kadar yanında olmak istiyordu kız çocuğun bari bi söz nişan yapılsaydı aileyle tanışılsaydı da güven iyice sağnalandıktan sonra kızlarını emanet etselerdi, hem oda toplamakta ne demekmiş yatak odası insanların en mahrem yeri girilmesi bile ayıptır bence hele ki girip yataklarını toplamak çok yersiz, hadi kızın ailesi güvenmiş yollamış açık fikirliler bizim tabirimizle biraz rahatlar diyelim çocuğun ailesi de mi bu kadar rahattı, hiç mi düşünmediler bunlar nasıl rahat bir ailedir ki hiç tanımadıkları bizlere kızlarını yollayabiliyorlar, acaba başkalarına da yollamışlar mıdır bu kızı diye." gibi bir sürü şey geçti kafamdan sen tabi ki bunları okuyup bizlere kızacaksın ama şöyle de bir durum var ki biz türk milletiyiz. biz bu safsatalarla büyütüldük, bu gelenek göreneklerle, bu kalıplaşmış şeylerle. o yüzden bize kızma böyle düşünmekte de haklıyız. haklılar! böyle bir çevrede yetişip aksini düşünmek imkansız diye düşün. tabi aklımdan bir yandan bunlar geçerken bir yandan da bambaşka şeyler geçti, insan beyni işte aynı anda birbirinden farklı o kadar şey düşünebiliyor ki "vay be dedim kıza bak sevgilisi için nelere katlanmış, köle gibi kullanılmış resmen, sabahlara kadar başında beklemiş uykusundan kendi sağlığından fedakarlık etmiş uyuşturucuyu öğrenmesine rağmen büyük güç gösterip yanında kalabilmiş ailesi de demek ki kıza ne kadar güveniyomuş ki yollayabilmiş kimseyi umursamıcak kadar da açık fikirlilermiş. keşke hepimiz aslında böyle olabilsek böyle büyüyebilsek ailemize yalan söylemeden yalann söylemeye gerek duymadan onlardan korkmadan yaşayabilsek" diye. ama işte görüyorsun ki malesef imkansız. bazı değeryargıları değiştiremiyoruz :S bunları geçip soruna cevap verecek olursam da senin yerinde ben olsam madem ailem açık görüşlü beni kısıtlamıyor üzülmemi istemiyor hemen bir bilet alıp sevdiğimin şehrine giderdim karşısına çıkardım her şeyi bana anlatmasını isterdim ve o sorunları çözüp şehrime dönerdim. yüzyüze konuşulunca her şey daha net olur çünkü. ve muhakkak sevgilimle konuşurken etrafta ailesinden kimsenin olmamasına da özen gösterirdim tabi ki böylece kimseden etkilenmemiş olur. bilirim ki seven aşık olan bi insan bu belirsizliklerle yaşayamaz kendi kendini yer bitirir. allah korusun dert etmekten büyük sıkıntı yaşamaktan hasta bile olabilirsin. bunun ince hastalığı var, msi var! yıpratma kendini bu kadar
Konunu baştan sonra okudum... 12.sayfaya kadar da bütün yorumları tek tek okudum.. şimdi yorumuma geçiyorum...
öncelikle şunu belirteyim... aile izin verdikten onay verdikten sonra kimseye "NASIL BİR AİLE, NASIL İZİN VERDİ" demek düşmez...! kimse kimsenin ailesini, ailevi yapısını asla sorgulayamaz.. ben nasıl a bireyi isem sen b bireyisin senin yaşantın ile benim yaşantım bir olacak diye birşey yok.... bunun düşünülmesi tamamen saçmalık...
sen sevdiği için sonuna kadar mücadele eden birisin.. madde bağımlısı olan kişiler insan değil mi?!!!!!!! neden onlara AYRIMCILIK yapılıyor.. başka konuda aynı durum olsaydı AYRIMCILIK yapanları topa tutarlardı eminim..! yaptıklarının karşılığını kat be kat almanı isterdim.. nitekim karşındaki insanlar nankörler... bunun altına imzamı atarım.. ve bir kez nankörlük gördüğün insan/lar dan emin ol sonrasında da aynı şeyi görürsün canım..
erkek arkadaşını çok sevdiğini tahmin edebiliyorum... ama üzgünüm ki bu ilişkinin istesen de istemesen de yürüyeceğini en azından mutlu bir sonu olacağını düşünmüyorum.. zaten oldukça hırpalanmış ve yıpranmışsın.. daha çok yıpranıcak olman beni endişelendirdi... kişinin kendine verdiği zararı hiç kimse veremez.. bunu ne zaman anlayacaksın biliyor musun... olayın tazeliği bittiğinde... belki yaptıklarından pişman olmayacaksın "yine olsa yine yaparım" diceksin ama zamanla acın hafiflediğinde ve bittiğinde karşına "mükemmel" insan çıktığında anlayacaksın.. seni yargılamıyorum asla da yapmam bunu.. aynısı değil ama inan daha fazlasını yaşadım farklı durumlarda.. ve şuan hayatıma giren o mükemmel insan için şükrediyorum..
ailenin sana verdiği destekten ötürü takdir ediyorum.. ne olursa olsun senin hayatında var olan iyi yahut kötü şeyleri bilmeleri ve senin arkanda olmaları çok güzel bir duygu.. en azından "hata" yapma oranını düşürüyor.. gizli saklı yapılan herşey bir gün kötü şeylere vesile olur çünkü..
silkelenmen için vaktin var tatlım.. kolay değil yaşadığın şey.. ama inan ki geçmeyecek birşey de değil..sevgiline onca desteği verebilcek kadar güçlüsün.. eminim ki bu gücünü kendinde de kullanırsın... Allah sabır versin canım...
forumda dönem dönem bir konu açılır başka başka hanım kızlarımız tarafından.
"beni seviyor mu,seven erkek nasıl anlaşılır?"
güler geçerim cevap dahi vermem çünkü her kızın bunu yaşarak öğrenebileceğini bilirim.konuyu açanın da henüz gerçekten aşık olmadığını bilirim..
Seven erkek sizin için varolan sıkıntıları bertaraf eden,sabır eden,çile çeken ..mesela evlenmek için 2 yıl yemeyip içmeyip para biriktirendir.karısı istiyor diye okulunu birincilikle bitirendir bir arkadaş örnek vermiş.kendisine,varlığa aykırı zararlı bir alışkanlığı bırakmak isteyendir,sizi koruyan kollayan,karakterinize insanlığınıza kadınlığınıza saygı duyandır.ailesine karşı mağdur etmeyen,toplumda arkanızda gururla durabilen,kendinizi ifade etmenizi destekleyendir.
Konu sahibi,sevgilin seni seviyor olsaydı senin yaptıklarının yüzde birini yapardı ,istemsiz yapardı.cebinde uyuşturucu değil doktor kağıdı bulurdun.çuvalla eşyaların gönderilmez aksine seni istemek için kapına gelirlerdi.
konu sahibine destek vermek isteyenlerin ortak noktası aşk ve uyuşturucu olmuş.kimse uyuşturucu kullanan bu zafiyeti gösteren öncelikle kendi canına kast eden bir erkek istemez hayatında.size dünya pembe geliyor yuva kurmadan ama hiçbir kadın 1000 lira maaş alan adamın 800 lirasına uyuşturucu almasını,uyuşturucu kullanan bir adamdan çocuk yapmayı,aynı adamı toplumun içine çıkartmayı istemez.aşık mı dediniz kadınları elbette biz biliriz.mutsuz bir kadının aşkı ne kadar sürer size samimiyetle soruyorum ? şu an aşık olduğunuz adamı ailesini maddi durumunu kaşını gözünü düşünün bunların hangisinden vazgeçerdiniz ?
Kocanız gelse bundan sonra uyuşturucu kullanıyorum işine gelirse dese hanginiz "oyy kocişisim kullan tabii aşkkkk herşeye değer" derdiniz.bu kanser değil allah vermesin,trafik kazası değil ,işsizlik değil uyuşturucu kimse zorla sokmaz burnunuzdan siz eğer istemiyorsanız..adam tedavi olmuyor,ailesi konu sahibine insanlık onuruna aykırı davranıyor,konu sahibinin ailesi kendinisi katiyyen korumuyor.
Aşk mı güldürmeyin beni.. Bu lafları savunmaları +25 olan kimse yapmaz.kalbine gömer hayatı olduğu gibi yaşamaya çalışırsın allah'ın bahşettiği kafatasının içindeki organ da devreye girer.
Sizin aşk dediğiniz reddedilmek ,sürekli ezilmekten sevilmeye muhtaç olmak duygusudur.bulduğu anda bitecektir.faso fiso köpük değerler üretip bunlara sığınıcağımıza hangi inançtaysak ona tapınsak böyle boşluklara düşmeyiz.
ve herkesin zoruna gittigi o ifade "nasıl kaldın 1 ay o evde"
bu ifadeyi her gece seviştin değil mi o adamla diye anlayanlar ya hiç sevişmedi yada sevişmekten başka birşey düşünmüyor.
Biriyle sevişmek için 30 güne ihtiyacınız yoktur hadi aşk dolu olsun 1 saat bile kafii iken her lafı bu noktaya getirmeyin.
Ailen neden öngörü yapmadı,seni neden o aileye gelin gibi teslim etti,yaşadıklarını görmezden geldi,sen neden bu insanlara yük oldun,tanımaz etmezken neden böyle birşeye cesaret ettin diye sormaktır amaç.mesela ailem evden kovdu deseydi bu sorular dahi sorulmazdı.kız mecbur kalmış gitmiş evde hizmetçilik yapmış derdik hem de oğlana aşık işine bile gelmiş diyebilirdik.ama kızımız kendini hizmete adıyor,elin adını surat astı diye yatak yapıp bunu da aşka bağlıyor.henüz ergen olan onlarca arkadaş var burada aşk bu değil arkadaşlar.kendinizi kullandırmakla,aşkı aynı kefeye koymayın ..fedakarlık ise herkesin altından kalkamaycağı kadar ulvi bir tabir.yapan da ben dahil düşüncüğünüz kadar fazla değil.yatalak kocasına bir ömür bakan gözü de bir kez dışarı kaymayan bir kadındır fedakar kadın.allah sınatmasın..
Son olarak bir arkadaş hata da yapsan hayatı öğreniyorsun bence ailen doğru yolda gibi bir laf etmiş.evet meme uçları kesilerek bir sürü erkek tarafından ölmeden tecavüze uğrayan madde bağımlısı sevgilisi tarafından öldürülen kızcağız da hayatı öğrendi ve öldü.bazılarının türk filmi diye dalga geçtiği yüzlerce hadise maalesef bu ülkenin gerçeği.kızımın boğazı kesilerek öldürülmesindense aşktan ölmesini tercih ederim.
Forumda dönem dönem bir konu açılır başka başka hanım kızlarımız tarafından.
"Beni seviyor mu,seven erkek nasıl anlaşılır?"
Güler geçerim cevap dahi vermem çünkü her kızın bunu yaşarak öğrenebileceğini bilirim.Konuyu açanın da henüz gerçekten aşık olmadığını bilirim..
Seven erkek sizin için varolan sıkıntıları bertaraf eden,sabır eden,çile çeken ..Mesela evlenmek için 2 yıl yemeyip içmeyip para biriktirendir.Karısı istiyor diye okulunu birincilikle bitirendir bir arkadaş örnek vermiş.Kendisine,varlığa aykırı zararlı bir alışkanlığı bırakmak isteyendir,sizi koruyan kollayan,karakterinize insanlığınıza kadınlığınıza saygı duyandır.Ailesine karşı mağdur etmeyen,toplumda arkanızda gururla durabilen,kendinizi ifade etmenizi destekleyendir.
Konu sahibi,sevgilin seni seviyor olsaydı senin yaptıklarının yüzde birini yapardı ,istemsiz yapardı.Cebinde uyuşturucu değil doktor kağıdı bulurdun.Çuvalla eşyaların gönderilmez aksine seni istemek için kapına gelirlerdi.
Konu sahibine destek vermek isteyenlerin ortak noktası aşk ve uyuşturucu olmuş.Kimse uyuşturucu kullanan bu zafiyeti gösteren öncelikle kendi canına kast eden bir erkek istemez hayatında.Size dünya pembe geliyor yuva kurmadan ama hiçbir kadın 1000 lira maaş alan adamın 800 lirasına uyuşturucu almasını,uyuşturucu kullanan bir adamdan çocuk yapmayı,aynı adamı toplumun içine çıkartmayı istemez.Aşık mı dediniz kadınları elbette biz biliriz.Mutsuz bir kadının aşkı ne kadar sürer size samimiyetle soruyorum ? Şu an aşık olduğunuz adamı ailesini maddi durumunu kaşını gözünü düşünün bunların hangisinden vazgeçerdiniz ?
Kocanız gelse bundan sonra uyuşturucu kullanıyorum işine gelirse dese hanginiz "oyy kocişisim kullan tabii aşkkkk herşeye değer" derdiniz.Bu kanser değil Allah vermesin,trafik kazası değil ,işsizlik değil uyuşturucu kimse zorla sokmaz burnunuzdan siz eğer istemiyorsanız..Adam tedavi olmuyor,ailesi konu sahibine insanlık onuruna aykırı davranıyor,konu sahibinin ailesi kendinisi katiyyen korumuyor.
Aşk mı güldürmeyin beni.. Bu lafları savunmaları +25 olan kimse yapmaz.Kalbine gömer hayatı olduğu gibi yaşamaya çalışırsın Allah'ın bahşettiği kafatasının içindeki organ da devreye girer.
Sizin aşk dediğiniz reddedilmek ,sürekli ezilmekten sevilmeye muhtaç olmak duygusudur.Bulduğu anda bitecektir.Faso fiso köpük değerler üretip bunlara sığınıcağımıza hangi inançtaysak ona tapınsak böyle boşluklara düşmeyiz.
Ve herkesin zoruna gittigi o ifade "nasıl kaldın 1 ay o evde"
Bu ifadeyi her gece seviştin değil mi o adamla diye anlayanlar ya hiç sevişmedi yada sevişmekten başka birşey düşünmüyor.
Biriyle sevişmek için 30 güne ihtiyacınız yoktur hadi aşk dolu olsun 1 saat bile kafii iken her lafı bu noktaya getirmeyin.
Ailen neden öngörü yapmadı,seni neden o aileye gelin gibi teslim etti,yaşadıklarını görmezden geldi,sen neden bu insanlara yük oldun,tanımaz etmezken neden böyle birşeye cesaret ettin diye sormaktır amaç.Mesela ailem evden kovdu deseydi bu sorular dahi sorulmazdı.Kız mecbur kalmış gitmiş evde hizmetçilik yapmış derdik hem de oğlana aşık işine bile gelmiş diyebilirdik.Ama kızımız kendini hizmete adıyor,elin adını surat astı diye yatak yapıp bunu da aşka bağlıyor.Henüz ergen olan onlarca arkadaş var burada aşk bu değil arkadaşlar.Kendinizi kullandırmakla,aşkı aynı kefeye koymayın ..Fedakarlık ise herkesin altından kalkamaycağı kadar ulvi bir tabir.Yapan da ben dahil düşüncüğünüz kadar fazla değil.Yatalak kocasına bir ömür bakan gözü de bir kez dışarı kaymayan bir kadındır fedakar kadın.Allah sınatmasın..
Son olarak bir arkadaş hata da yapsan hayatı öğreniyorsun bence ailen doğru yolda gibi bir laf etmiş.Evet meme uçları kesilerek bir sürü erkek tarafından ölmeden tecavüze uğrayan madde bağımlısı sevgilisi tarafından öldürülen kızcağız da hayatı öğrendi ve öldü.Bazılarının türk filmi diye dalga geçtiği yüzlerce hadise maalesef bu ülkenin gerçeği.Kızımın boğazı kesilerek öldürülmesindense aşktan ölmesini tercih ederim.
oku oku içim şişti baştan sonra hatalarla dolu bir öykü olmuş yazdıklarınız
1 sizin uyuşturucu kullanan ve bunu basından berı bıldıgınız adamla ne işiniz var
2 ortada hiç ama hiç bir resmiyet yokken ne dıye alalemın evınde kalıyosunuz , tanımadıgınız etmedıgınız akraba ortamlarına köylere gıdıyosunuz
3 annenız neye guvenerek üstüne basa basa söyluyorum ortada resmı olan hıc bır sey yokken olaylara bu kadar müdahale edebiliyor
4 babanızın karsısında sevgılınız için nasıl bu kadar rahat sevgılınız için aglayabılıyosunuz
bilmem bana garip geldi benım annem bunları duysa yada ALLAH korusun benım basıma bunlar gelseydı agzıma ıkı tane vurup otur oturdugun yerde dıye bana akıl verırdı abuk sabuk mesele halıne getırmezdı
Carrie, sen neden inat ve ısrarla, ağır olmaktan, yüz göz olmaktan bahsediyorsun? Benim tavrımı, nasıl konuşup ne tarz tepkiler verdiğimi, kişiliğimi ve ailemi önemseyerek ne şekilde bir ciddiyetle ilişkilerimi sürdürdüğümü nerden biliyorsun??? Yataklarını topladım, evlerini süpürdüm, sildim evet. Ama bu her bu işleri yaptıktan sonra bir aferin beklediğim için ya da gelip beni sevsinler falan gibi bir istekle yapışmış şeyler değil.
Benim sen ben diye konuştuğumu kim nerden biliyorda, ben sözlümün ailesiyle sizli bizli konuşurdum demiş biri.
Ben, ne yaptıysam inanarak yaptım. Hatalar mutlaka olur ki olmuşta zaten sizin tarafınızdan bakınca.
Ama insan hata yumağıdır, bugün burda yazıp çizen kaç kişinin kendi yaşantısında bu kadar soğuk kanlı ve acımasızca kararlar verip vermediğini kim nerden bilebilir?
Ve ben asla ama asla duruşumdan taviz vermedim, aramızda ki mesafeyi hep korudum.
Benim orda 1 ay kalmama surat yaptığını sanmıyorum, aksine ben giderken o 1 aydan sonra, sana iyice alıştık keşke gitmesen yavrum gibi sözler etmişti. Ne olduysa ondan sonra oldu. Daha yazmadığım çok şey var demiştim, birinin de dikkatini çekseymiş..
Bu insanların hiç biri gerçek anlamda, "kötü" değiller.
Sadece annesi kızlarından, kızları annesinden, babası kızlarından etkilenerek böyle bir kısır döngü içerisine girdikleri anda dış dünyaya karşı kendini kapatıp sadece kendini düşünüp karşı tarafı yıkmaya gayret eden ama bunun kötü sonuçlar doğuracağını düşünmeden yapan, adı nedir bilmiyorum ama böyle insanlar işte.
Ben burda ne bana ne O'na hak verin, ne aileme ne de O'nun ailesine hak verin ya da haksızlar diyin diye yazmadım.
Şu andan sonra nasıl destekçi olabilirim ya da ne yapmam gerekir diye fikirlerinizden yararlanmak adına yazdım çizdim.
Yapılmış bir ahlaksızlık yok, basitlik yok, ben ve ailem açısından adaletsizlik yok, kötülük yok, sadece bilinçsizlik ve kültür yapısına dayalı sorunlar, bundan kaynaklı yanlışlar var.
Şurda yazıp duranlar, özellikle de ısrarla sevimsiz elektriklerle yazanlar, benim ne durumda olduğuma dair bir fikirleri bile yokken, şu yazdıklarından sonra zaten kötü durumda olan benim belki intihar edebileceğimi düşünmeleri gerekirdi herşeyi çok bilir havalarındalar ya, bunuda değerlendirerek yazıp, sonra oturaklı bir cevap beklemelilerdi.
Bu yüzden şu çok bilirim, yaptığın baştan sona hata, aman unut adam olmaz, ağır başlı olmamış, e bide adamla yatıp kalktıysa daha neden evlenmek istesin ki adam, kadın ekmeğinide suyunuda vermiş 1 ay kalmasaydı suratta yapmazdı diyen herkes biraz sussun.
Diyecekse de, bunların belki aynılarını fakat daha kabul edilir ve yumuşak bir şekilde yazanlar var, biraz örnek alsnlar.
Ben çocuk değilim, 22 yaş çok büyük bir yaş olmayabilir fakat pek çok insandan (yaşları çokçaa büyük pek çok insandan) daha fazla şey yaşamış ve şu aşk söz konusu olunca tam bir tecrübesizlikle doğru kararlar belki alamayan fakat aşk haricinde ki her türlü konuda gayet oturaklı, yerinde, olgun ve olması gereken kararlar alabilen biriyim.
Birinin zayıf olduğunu hissettiği bir konuda böyle bir platforma yazıyor olmasını fırsat bilip kişiyi ezmek, üzmek, resmen hakaret boyutunda üstü kapalı bir şekilde, biraz namuslu olsaydın, ahlaklı olsaydın aman ne rahatsınız gibi mesajlar vermek isteyen herkesi de çok acı ki, fikir alabileceğim insanlar olabileceklerini düşünerek çok fazla insan saymışım.
O yazanlardan biri çıkıpta hayır ben bunu demek istemedim desin.. Sanmıyorum ya.
Hoş bu yazıyı okuduntan sonra " yooo aynen de öyle demek istedim " diyenler bile olabilir gibi geliyor ne yazık ki. Çünkü kendinizi klavye başında ki bilir kişi moduna çoktan sokmuş görünüyorsunuz.
Ya hiç kusura bakmayın ama yaşadığımız ülke Türkiye ve bu ülkede böyle şeyler anca sanat camiasında falan normal karşılanır yaşınızı bilmiyorum ama ailenizin sizi o evde bırakması inanılır gibi değil bu devirde insan sağ gözünden sol gözüne güvenemezken....... insanlara kızmanızı hiç anlamıyorum eleştirilecek nitelikte yaşadıklarınız. Ailem bana güveniyor demişsiniz size güvenebilirde karşı tarafı nekadar tanıyor insan senelerce evli kaldığı aynı yastığa baş koyduğu eşini tanıyamıyor yeri geldiğinde ......Masraflarını kim karşılıyordu, nerde yatıyordun ne demek yahu? Burda mesele bunlar değil ki, kendi meraklarınızı mı gidermeye çalışıyorsunuz anlamadım.
Ailesi tabiki var, elbette ki onlarda ilgilenecekler ama ben köşeye çekilip oğlunuzu düzeltin iyileştirin öyle arayın beni mi deseydim? Böyle bişey çok çirkin olurdu. Emek diyorum arkadaşım, emek vermeden ben seviyorum diyemez hiç kimse. Emek vereceksin, mücadele edeceksin, zorluklar çekip deli gibi acılarla boğuşacaksın ki böyle bir durumda seviyor olasın. Sevginin hakkını verebilesin. Ha ben acı çekmeyi mi isterdim? Elbette ki hayır. Bende çok normal olsun isterdim herşey. Ama olmadı ve ben çocukluğumdan beri herşeyi emek vererek kazandım. Çünkü ailem bana mücadeleyi öğretti, kendine güvenmeyi, korkmamayı öğretti.. Hani diyorsunuz ya sana güvenecek ama onlara ne kadar güvenebilir diye.. Dışarda hep kötülük var. Tanımadığınız insanlar evinizden bir adım dışarı attığınız andan itibaren yanınızda. Ve hep böyle olacak. Bu yüzden ailede herşeyden herkesten önce çocuğuna güvenmeli, kişide herşeyden ve herkesten önce kendine güvenmeli.. Şu sana güvenimiz tam ama onlara ne kadar güvenebiliriz klişesi çok gereksiz. Bir insana bu şekilde yaklaşan herkes o kişiye esaslı bir kötülük yapmış olur. Çünkü varolan güveninide yavaş yavaş bitirmesine neden olur.. Benim annem ve babamda elbettte ki çok rahat ve umursamazca göndermediler beni. Ben orda olduğum süre içinde uyumadıklarını biliyorum geceleri, içlerinin rahat olmadığını biliyorum ama neden yaptıklarına gelince de, kendi başıma birşeyler yapmam onları umutlandıracaktı, allah'ım korusun ileride yalnız kalırsam yalnızlığın ne demek olduğunu ve nasıl başa çıkılacağını biliyor olmam onların kazancı yani. anlatabiliyor muyum bilmiyorum..
"... Mesaj ve msnden görüşürüz dedi fceten eklemedi." bunu nasıl yorumluyosun peki, ben bi erkek için onca fedakarlık yapıcam ama adam msn ve mesajla irtibat kurarız faceden eklemem diyo, bi erkek sevdiğini iddia ettiği kızı acaba neden facebooka eklemez