Ailesi yüzünden boşanıyoruz

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Ay okurken darlandim. Zindan adası gibi. Bence sizin de bir tedaviye ihtiyacıniz olabilir. Aklı başında hiç bir insan şu aileye o kadar şans vermez. Yuh gerçekten korku filmi karakteri gibi insanlar. Değer mi ömrünü heba etmeye ya. Yasin daha 25 yeni temiz bir hayata merhaba de. Gözünu seveyim kurtar kendini daaa
 
Kınamıyorum , başıma gelir Allah'ım sen koru ..

Sizi ananız bir ş....z'e paspas olun diye doğurmadı sevgili konu sahibi ,
Lütfen kendinize gelin.
Daha 25 yaşındasınız ,
İşiniz , gücünüz var.

Hayat çok güzel ,
Bahar , kuşlar , özgürlük , aşk ...
Yaşamaya başlayın.
Zira bu yaşadığınız hayat değil ...
 
Hala diyosunuz ki link aticam ona o da gorsun, hala icten ice sizi anlamasini bekliyosunuz; belki de yorumlardan etkilenmesini bekliyorsunuz. Zaten bunca seye sabrettiyseniz daha da ayrilacaginizi dusunmuyorum eminim o da farkindadir iki guzel konussa ikna olursunuz gibi geliyor. Yazik gercekten tamam onlar neler yapmis da siz niye kendinize bunlarin yapilmasina izin verdiniz? Hadi bir noktaya kadar tamam da bi noktadan sonra insan yeter der. Uzgunsunuz diye bu kadar hafifletebildim yazdiklarimi. Terapi almalisiniz artik hirs mi yaptiniz emegime mi yazik dediniz ne dediniz bilmiyorum da daha 25 yasindasiniz Bu evlilik daha da bitmez gibi geliyor yazik ediyorsunuz omrunuze. Silkelenip kendinize gelin
 
valla hepsini okumadım burdan cıkarılcak sonuc iyilik yap iyilik bu degil iyilik yapmaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

yeri geliyo insanın annesi babası seni savunmuyo yanında olmuyo elin adamını annesindne banane yaniii ne bu ugras peygamber degilsin ya kim icin bu caba yazık bosa sacların beyazlamıs
 
Kendinizi neden sevmiyorsunuz? Hatta sevmemek bile değil bu, insanın bunları yaşamaya devam etmesi için kendinden nefret ediyor olması lazım.

"Eşim beni karısı gibi görmedi hiç" diyorsunuz ya, siz hiç karısı gibi davranmamışsınız ki.
Adamın sponsoru olmuşsunuz siz. Psikoloğu, annesi, bakıcısı, hizmetçisi olmuşsunuz.
Ailesi size en doğru şeyi söylemiş "seni hiç sevmedi" dediklerinde.
Sizi sevmemiş hiç. Yaptıklarınızı yapacak başka bir saf bulamayacağı için kendince katlanmış size. Sunduğunuz imkanlar için katlanmış. Yaranmak için yaptığınız onca nimetten mahrum kalmamak için katlanmış.
Ama sevgisizlik bir yerden sonra katlanılmaz bir şeye dönüşür; tam olarak böyle hastalıklı bir ilişkiye.

Bunları sizi üzmek için söylemiyorum. Gerçeği görün artık. Sizi sevmeyen bir adamın sponsoru olarak hizmetçilikle geçirmeyin ömrünüzü.
Genceciksiniz daha. Çocuk da yokken kaçıp kurtulun.
Kendinizi neden sevmediğinize dair psikolojik yardım almadan da yeni bir ilişkiye başlamayın. Sevgi tanımınız çok sıkıntılı çünkü.
 
Yarısına kadar okumaya tahammül edebildim. Arada sonlara doğru "Dul kadın olmak zor." cümlesini gördüm. Sinir bastı. Bir insan kendine bu kadar işkenceyi bile bile cektiriyorsa üzülmüyorum gerçekten. Allah akıl fikir vermis ama kullanana. Tek üzüldüğüm anne babalar. Yahu kendinize saygınız yoksa bir gram anne babanıza da mı saygınız yok? Bütün bu kelazelikler dul kadın olmaktan zor mu? Ne dul kadın olmakmış be.
İnsana en büyük kötülüğü yine kendisi edermiş.
 
Bunları okuyunca kendi derdimden utandım resmen.
Seninki sevgi değil bağımlılık
Tabiki kolay olmayacak onsuz bir yaşam.
ama böyle 7 sene geçirmişsin. Hiç değer görmeden. Ufak tefek kavgalar dışında iyi olsanız iyi düşün derdim. Ama bu durumda düşünecek bir şey göremiyorum.
annesi de o da o kadar nankörler ki Allah yanlarına bırakmaz emin olur.
sen kendine bak. 25 yaşındasın daha, yazık değil mi sana. Hiç arkana bakma arkadaşım.
 
Sana bisey söylim mi canım onlar sana zarar vermemiş asıl zararı sen kendine vermişsin çok üzüldüm gerçekten.Kesinlikle arkana bile bakma anladigim kadarıyla işin de var annen baban da arkanda 25 yaş daha hayatının çok başındasın öyle biri çıkar ki karşına o mahlukatın sana 7 senede veremediği sevgiyi hissiyatı bi dakika da verebilir çok gençsin cabuk atlatırsın bunları inanıyorum
 
Konunuzu okurken çok üzüldüm. Gerçekten çok üzüldüm. İyi bir insansınız belli ama siz de hiç sağlıklı düşünemiyorsunuz. Bu tarz bir adamla sevgili bile olunmaz ki. Neyse ki çocuk yokmuş. Bi' an önce boşanıp psikolojik destek alın, henüz 25'siniz önünüze nice insanlar çıkacaktır.
İnsanlar bir enkazken alıp düzeltmeniz gereken projeler değiller. Kendi mutluluğunuzu düşünmek zorundasınız.
 
Yaptıkların ettiklerin inslalah onların burnundan gelir.
Yazıklar olsun.
Yemişler birde utanmadan verdikleri toekiye bak
Değer mi
Kendinden vazgeçmeyedegnez.

Genç yaşında herşeyi oldurmussun.
Yazık etme.
 
Sen kendini kurtar bırak onlar kendi pislikerinde ne yapıyorlarsa yapsınlar.
Sen ilgi özen destej verdikçe kalkmis bir yerleri.

Ee böyle olunca da senin eksikliğini sen gidince anlicaklarsana sorundan başka ne verdiler...
Hiiiicc
 
18 yaşında tanışmışsın, sevgilin 6 yıldır 1. Sınıfta okuyan biri ve 18 yaşına rağmen tüm masraflarını karşılamışsın. Annen de sevmediği halde tüm imkanları seferber etmiş demekki(!) 18 yaşındaki bir ergenin ağzına bakarak baya masraf etmiş helal olsun. Ne diyelim

Ciddi psikiyatrik problemi olan birinin askerliğini yapması da baya iyiymiş. Kolay gelsin.
 
Teyzsesine katiliyorum.babaniz senin de kizin var dediginde "ama benimki salak degil" lafina...lacka lacka berbat bir evlilik.hepimiz bosanma esiginden donduk ama okudugum en kotu evlilik sizinki.kendinize sayginiz yok bir kere
Değer görmemenin sebebi kendine değer vermemen. Sen kendini sevmezsen kimse sevmez. Önce kendini sev ve bu asalak sülaleden uzak dur.
Kurtul şu deliler sülalesinden. Olmayacak işi oldurmaya çalışmışsın
Farkında değilsiniz ama eşinizde hasta

Hatta sizde çok sağlıklı değilsiniz. Takıntı olmuş bu aşk sizde. Mazoşist gibi her eziyete boyun eğmişsiniz
Siz bu kadar parayi nerden buldunuz
Valla hiç tesseli edemem bu resmen salaklık
hani aciz bir kadın olur katlanmak zorunda olan anlarım ama siz resmen
Neyse devam edin
Ben hala o kadar parayı nerden buldu oradayım hangi işi yapıyorr
Louder siz de normal değilsiniz. kesinlikle destek almanız lâzım.

boşuna dememişler s*çan g*t tatlıdır diye
Karşına daha ne iyi insanlar çıkar tekrar mutlu olursun ama bırak şu psikopatı.. Bir kadın cinayeti daha duyurma şu ülkeme
Topluca bir cevap yazayım dedim.

Öncelikle konumu en fazla 2 kişi okur diye düşünüyordum, hayatımda ailem dışında bu yazıyı okuyarak bana emek vermiş tek insanlar siz bu konuyu okuyan kadınlar olabilirsiniz. Çok teşekkür ederim.

Sert mizacı olanlar salak demiş, yumuşak mizacı olanlar kıyamamış yazık sana demiş. Hepinize katılıyorum. Sorularınızı da cevaplayayım.

Üniversite 2. sınıftayken çok parasızlık çekiyordum. Babamın maddi durumu çok iyi, müteahhit. Ama babamla şu olayları ona anlatana kadar yakın bir ilişkim olamamıştı hiç. Eşime de bir KYK kredisiyle destek olmaya çalışırken debelenip duruyordum, babamdan aldığım harçlık da yetmiyordu. İnternetten SEO uyumlu makaleler yazmaya başladım. Sayfası 1 liraydı o zamanlar. "Halı yıkama" diye aratanlar için mesela, onlarca sayfa yazı yazıyordum her bir sayfada farklı şeyler anlatarak, yaptığım son işti bu "halı yıkama", bu yüzden aklımdan çıkmaz hiç. Bu işi yaparken bir kadınla tanıştım. Bulunduğumuz sitede yazdıklarımı okuyor, bu iş yerine başka bir iş yapabileceğimi söylüyordu. Onunla tanıştıktan sonra proje danışmanlığını iyice araştırdım, öğrendim, onunla ortaklık kurduk ve kosgeb, kalkınma ajanslarına vb. proje hazırlamaya başladım. Evimden çalışıyordum, hala da evimden çalışıyorum. Harcadığım paraların hepsini de bir anda harcamadım, bir anda kazanmadım çünkü. Ama küçük de olsa bir birikimim vardı ve sürekli para kazanabiliyordum. Evlendikten sonra sürekli kavgalar, krizler yüzünden işlerime hiç odaklanamadım. Birikimimi zaten harcamıştım. İşlerimi yapamadığım için insanlar haklı olarak benden memnun kalmadılar, iadeler yapmam gerekti. Böyle böyle çöktüm, şimdi para kazanıyorum yine. Ama borçlarım olduğu için birikim vs. yapamıyorum. Corona nedeniyle bazı borçlarımı ertelettim. Bu durumdan istifade ayağa kalkmaya çalışacağım diyordum. Ama yine sabaha kadar oturmuş ve ağlamış halimle burada sizlere yazıyorum. Babama yaşadıklarımı anlattıktan sonra çok büyük maddi-manevi destek gördüm. Borçlarım için de. Eşim bu sırada sayemde kazandığı maaştan ailesine para vermenin savaşını yapıyordu, ben bu durumdayken. Annesi de babası da emekli öğretmen bu arada. Paralarının neden yetemediğini sorgulamam bile kavga sebebi oluyordu. Çünkü anneciğinden başkasına ait olamazdı onun parası, sevgisi, gücü, her şeyi.

İkinci olarak, güzel falan değilim. Kilo problemim var. Eşim bunu sorun etmedi hiç, yani bana söylemedi böyle bir şey. Ancak kayınvalidem beni evden kovmadan önce "seni kilona rağmen kabul ettim" demişti. Bunu unutamıyorum. Buradan arkadaşlar edinebilirsem, bu süreci atlatmak için, fotoğraflarımızı zaten göreceklerdir.

Bu adama bağımlı olduğum doğru. En büyük sebebi hayallerim. Evli olanlar, ya da uzun süreli ilişkisi olanlar düşünmeli, sadece sevdiniz ve üzerinize düşeni yaptınız. Şöyle haksızlıklar görseniz üzülmez miydiniz geçen zamanınıza ve emeklerinize? Ben üzerime düşenden de çok fazlasını yaptım, çok şeyin savaşını verdim. Şimdi her birini geride bırakmak hem de hiçbir suçum yokken, çok canımı yakıyor. Yapmam gereken bu biliyorum. Tutmamış bir yatırıma hayatımı harcadım. Artık daha fazla harcayıp yatırımın tutmasını beklemek salaklık, biliyorum. O yatırım hiçbir zaman tutmayacak çünkü.

Bir kez daha "salak!" diye suratıma bağırın, ama ben bu adamı çok sevdim. Eskisi gibi değilse de, hala seviyorum. Ama dün gece ona "bizim aile olmamız için ailenle yakın olmama gerek yok, beni sevmiyor musun" dediğimde bana söylediği gibi, "sevgi yetmiyor."

O en kötü zamanlarında içindeki ışığı görebildiğim biriydi. Onu o karanlıktan tutup çıkarmak istemiştim. Bu yüzden parayı, pulu hiç önemsemedim. Ama ne yazık ki o karanlığa çekti beni. Annemin söylediğiniz gibi beni alıp kurtarma şansı da yoktu, çünkü hep annem "ilişkimizin düşmanı" rolündeydi, evlenmeden önce denemedi de değil. Ama yapamadı. Çünkü ben izin vermedim. Yapma çabaları da hep eşim tarafından anneme hakaret olarak kullanıldı.

Ben gençliğimi, hayallerimi, hayatımı aldım, çöpe attım. Bundan sonra da bir gelecek yok benim için diye düşünüyorum. Dün annesinde teyzesinin gönderdiği yiyeceklerden yemiş. Ben ayrılalım dediğimde beni durdurup barışmak isteyen adam ortada hiçbir şey yokken ayrılalım dedi. Nasıl bir enerji yükledilerse o yiyeceklere ben de istiyorum inanın :)

İşin şakası bir yana, eşimin psikiyatrik rahatsızlığı önemli bir boyutta, ailesinin de öyle. Benim psikotik bir rahatsızlığım yok ama (onun psikiyatristine kendim de uzun süre muayene oldum, en son bu corona olayından önce gitmiştim) korkunç bir depresyonun içindeyim uzun zamandır. Diyetisyenimle arkadaş gibiydik, ona bunlardan bahsederken "kurtar kendini" demişti bana. "Ama hocam perdelerimi bile diktirdim" demiştim. Acıyarak gülmüştü bana. Şimdi o acımayı çok iyi anlıyorum.

Ben ayağa kalkmak için savaşacağım. Söylediğiniz gibi ezik, zavallı olmayacağım. En azından deneyeceğim. O ailesinin yanına, ben ailemin yanına gittiğimizde onu aramak, ondan bir güzel söz duymak için saatlerce acı çekip ağlayacağım biliyorum, ama başaracağım bunu. Çünkü hepiniz haklısınız, bu adam beni sevmiyor. Hep git gel yaşadım bu konuda, bazen öyle şeyler yaptı ki beni sevdiğine kendimi ikna etmeme yardımcı oldu, ama sevmiyor işte. Hiçbir zaman da sevmeyecek.

Bu arada artık ona ya da ailesine karşı herhangi bir maddi desteğim yok. Sadece borç ödeyip geçimimi karşılayacak param var çünkü.

Kayınvalidem de eşim de kötü insanlar. Bunu biliyorum. Ve benden bu kötülüklerini hiç esirgemediler. Kayınvalidem evlendikten sonra böyle yapmaya başladı bana. "İlgisizsin" diyerek. Oysa inanın gerçekten ilgiliydim.

Çekeceğim acıyı sorgulayacağınızı biliyorum, ben size anlattığım adamdan ayrı kalacağım için acı çekmeyeceğim. Bu koltukları, bu halıları, her bir bibloyu, helva şekillendirmek için kullanılan zımbırtıyı bile "mutlu olacağım günler" için aldım, evimi yerleştirirken bile kimse yoktu yanımda. Her bir damlasında umudum var bu yuvanın. İşte bunun için acı çekeceğim. Olmadı diye. Mutlu olacağım günler asla gelmedi diye. Ve bunda hiçbir eksiğim yok diye. Keşke eksiklerim olsaydı, güzel olmamak dışında. O zaman hak ettim diyebilir ve mutlu olmaya çalışabilirdim. Geleceğim yok. Mutlu olacağım günlerim de yok. Duyduğum onca hakaret, yaşadığım onca eziyet yanlarına kar kalsın. Hiçbir şekilde tek kuruş nafaka ya da tazminat vs. istemeyeceğim. Annesine harcasın.
 
Hepsini okuyamadım çok uzun geldi. Bir noktadan sonra atlaya atlaya okudum. Atlatırsın yazmamızı istemişsiniz bunu gerçekten yürekten diliyorum ama her şey sizin elinizde. İsterseniz atlatırsınız ama bu bağımlı kafa yapınızla pek emin değilim. Şu an gelse size tekrar onunla olursunuz. Psikolojik destek almanız şart. Siz kendinize saygı duymamışsınız ilişkiniz ve evliliğiniz boyunca. Kendine saygı göstermeyen karşısından da saygı göremez. Haliyle eşiniz de size saygı göstermemiş. Daha çok gençsiniz önünüzde uzun bir hayat var. Ayrıca siz dul değil bekarsınız önce siz bunu kabul edin sonra toplum kabullenir.
 
6 yıldır sınıfta kalan birini nasıl sehrinizdeki üniversiteye geçirmeyi başardınız. Yüksek not lazım onun için
 
Hepsini okuyamadım kusura bakmayın. Sadece iki yere cevabım var. Hayır siz ne eşiniz ne de ailesi yüzünden değil sadece ve sadece kendiniz yüzünden boşanıyorsunuz çünkü bu evliliği zorla kendiniz oldurmuşsunuz.
Ayrıca hayır paranoid kişilik bozukluğu olduğunu falan tahmin etmedik. Ben sizin sorunlarınız olduğunu düşündüm daha çok. Bunca yaptıklarınızın başka açıklaması olamaz çünkü.
Sert olduysa kusura bakmayın. Ben sizin gibi insanları anlayamıyorum.
 
Yaptıkların ettiklerin inslalah onların burnundan gelir.
Yazıklar olsun.
Yemişler birde utanmadan verdikleri toekiye bak
Değer mi
Kendinden vazgeçmeyedegnez.

Genç yaşında herşeyi oldurmussun.
Yazık etme.
Allah hakkımı alır değil mi? Tek umudum bu. Ben de sadece en azından "mutsuz olmamak" istiyorum.
Annem biz nişanlandıktan sonra, annesiyle samimi olduktan sonra eşimin iyi biri olduğunu düşünmeye başlamıştı. Annesi öyle iyiydi ki mayası temizdir bu çocuğun diyordu. Bu arada çok haklısınız. Başıma ne geldiyse o askerden dönünce geldi. 19 gün yaptığı askerlikte ilaçlarını içmedi çünkü. Döndüğünde ise canavara dönüşmüştü resmen.
 
6 yıldır sınıfta kalan birini nasıl sehrinizdeki üniversiteye geçirmeyi başardınız. Yüksek not lazım onun için
2013 Eylül olması lazım, bir yönetmelik çıktı. Üniversite sınavından aldığınız puan, sınava girdiğiniz yılda nereye yetiyorsa oraya yatay geçiş yapabiliyorsunuz. Bunu ilk yapanlardan biri de benim eşimdir sanırım. Çıkar çıkmaz yaptırmıştım.
 
Geleceğim yok. Mutlu olacağım günlerim de yok. Duyduğum onca hakaret, yaşadığım onca eziyet yanlarına kar kalsın. Hiçbir şekilde tek kuruş nafaka ya da tazminat vs. istemeyeceğim. Annesine harcasın.
Ne demek nafaka tazminat istemeyeceksin ? Öncelikle esinizi o evden kovun,siz cikmayın cünkü zaten her seyi siz almissiniz. Sonrada sadece borclarinizi kapatacak kadar olsa dahi tazminat nafaka talep edin.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…