Anladım demek istediğinizi.12 yasinda opusmek normaldir demedim. Normal oldugunu ben de düşünmüyorum. Sadece bacaklarin alınması cinsellige hazırlık gibi görülüp yorumlanmış. O asamada birseye cesaret edemezler demek istedim.
Ayrica 12 yasinda ve hatta oncesinde pek cok kiz regl olmus oluyor. Regl olmasa bile hormonlarin etkisi altina girmis oluyorlar. Dolayisiyla normal gorelim veya gormeyelim o yasta opusmeye teşebbüs edenler olabilir.
Kesinlikle olması gereken bu.Annenizin böyle davranarak kardeşinize öğretebileceği tek şey daha temkinli olması olur.
"Bizim zamanımızda böyle değildi" cümlesi insan doğasında var olan şeyler için geçerli değil.
29 yaşındayım, ilk "çıkma" teklifimi 5. sınıfın sonunda almıştım. 60 yaşındaki babam ilkokulda sınıflarındaki bir kıza herkesin aşk mektubu yazıp "arkadaşlık" teklif ettiğini anlatmıştı.
İfade ediş şekli değişse de olay hep aynı. O yaşlarda aşık olması çok normal. Anormal olan bunu anneyi geçtim ablaya bile anlatamıyor olması.
Benim ilk kez 16-17 yaş gibi sevgilim olmuştu. Ama ondan önce aldığım her teklifi anneme anlatmıştım. Hiçbirinde bağırıp cinnet geçirmedi. Sakince konuşup en sonunda hep "senin kararın, kabul etmek istiyorsan et" derdi. O öyle deyince edesim varsa bile etmezdim.
Sonraki yaşlarda sevgililerimi de anlattım. Anlatmaya gerek görmediklerim de oldu ama hiçbir zaman gizleyip saklamaya çalışmadım.
Üniversitede her türlü ortamda bulundum. Sigara ve içki dışında bitkisel kökenli şeyler kullanan arkadaşlarım da vardı. Hiçbirini denemedim bile.
İlk içkimi de sigaramı da babamın yanında denemiştim, bu yüzden hiçbir arkadaş ortamında bunları kullanarak kendimi ispatlama ya da kabul ettirme ihtiyacı duymadım.
Önemli olan çocuğu sıkmadan neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlatabilmek. Ailesinden yeterli güveni, özgüveni ve onayı alan bir çocuk iki ergenin lafıyla kendini ispatlama ihtiyacı duymaz.
12 yaş bu güvenin oturmaya başladığı yaşlar. Bu noktada sağlayamadığınız güven ileriki yaşlarda daha büyük sıkıntılara sokacak sizi. Eve kapatamayacağınız yaşlara geldiğinde ne yapacaksınız? Kapıyı çarpıp çıktığında "bu çocuk neden böyle oldu" dediğinizde çok geç olmuş olacak.
Kardeşinizle konuşmaya çalışın. Size güven duymasını sağlayın. Fondöten kullanmasına neden gerek olmadığını anlatın ama renkli bir dudak kremi ya da şeffaf maskara alın. Kişisel temizlik konusunda bilgi verin. Duş, kıl meselelerini aileden öğrensin. Saçının yıkanma zamanı geldiğine arkadaşı karar vermesin. Arkadaşlarının lafıyla hareket etmemesi ve kendi mantığını oturtması için aile olarak sizin yol göstermeniz gerekiyor, cezalandırmanız değil.
Destan yazmışım. Gözleri kanayanlardan özür dilerim.
Yazdıklarını hiç inandırıcı değil. Peşpeşe birkaç anne 'ben çocuğumu kuaföre ağdaya götürürüm her ay' dedi diye birden sizin anneniz de agdaya götürür olmuş.Annemde aynı şekilde yaklaşıyor kardeşime, hatta biz bile. Onu asla kısıtlamayız. Bacaklarını biz alırız, annem alır. Makyaj olayına gelince annem ona çok karşı yaşı küçük alışmasın diye. Kardeşimde saçlarını bir tutam griye boyamak istiyordu aldı annem kuaföre götürdü annem yaptırdı. He bir de benim kardeşim etek giymez sevmez bacaklarında kıl olmayınca da giymez o pantolon giyiyor okulda da, gündelik hayatında da. Biz alsak da giymiyor
Ne olursa olsun yapacağını yine yapar haklısınız.Kesinlikle olması gereken bu.
Aileler yasaklayarak birşey yaptiklarini sanıyorlar, hatta yorumları okudum 'buyuk kavga ettik,bir daha yapmadı' diyenler olmuş.
Bu kadar mi safsiniz demek istiyorum o insanlara.
İstediğin kadar izin verme, "okuldan kaçmak" diye bir gercek var. Benim zamanımda da vardı, annemlerin zamanında da vardı, eski türk filmlerinde de var.
Aile 'sıkı yönetimde-evden okula okuldan eve' zanneder ama o çocuk oraya gitmek istiyorsa gider, ya da o çocukla buluşmak istiyorsa sabahtan okuldan kaçar,bütün günü gönlünce geçirir. Öğlen 3te de eve gelir, dersinin başına oturur. Kimsenin ruhu bile duymaz. Ya da işe diye çıkar, gider sağlık ocağından sabahin 9unda bir günlük rapor alır-adet ağrısı diye. O gün sevgilisiyle buluşur yan şehre bile gider yani.
Üniversitede yurtta bir kız arkadaşım vardı. Babası kıza çok az bir para verirmiş ve yüksek limitli bir kredi kartı. Adam çakal ya, aklınca kontrol edecek tekel bayiine mi gidiyor, bara mi takılıyor, saat kaçta dışarıda yemek yiyor...
Kurt ebeveyn...
Ama her yasak kendi çarelerini doğurur. Yemekhanede sohbet ederken ertesi gün kırtasiyede yapacağım şeyi söylemiştim. Geçmiş zaman, kitap mı sipariş etmiştim, dokümanlarımi kitap haline mi getireceklerdi hatırlamıyorum. Ama o zamanın parasıyla 30 lira birseydi. Kız bana 'ben de gideceğim yarın, beni de çağırır misin giderken?' dedi. Gidince de 'ben karttan odeyeyim,sen bana nakit ver' diye emrivaki yaptı. Sonra bir sohbetten öğrendim ki kizin babası kartta kırtasiye parası görsün diye kız böyle çakal gibi insan kovalıyor, aldığı nakit parayi da extreye yansıyacak uygunsuz durumlarda, gece ciktiginda-ickili mekanlarda ya da başka şehre girmişse falan kullaniyormus
Öyle babaya böyle çocuk. Bence tam gerekeni yapıyor.
Kendinden emin emin 'kontrol bende' diyen analar, çok da emin olmayın isterseniz. O işler çok öyle degil
Para vermemek de bir çözüm değil.
Eski erkek arkadaşım üni öğrencisiydi, uyuşturucu kullaniyordu. Annesi olacak insan korkudan çocuğa günde sadece 5 lira veriyordu, onda da hesabını yapıyordu, "2 lira akbil doldurdun,1iyle su aldın, kalan iki lira nerede" . Her adımını da kontrol etmeye calisirdi.
Sonuç?
Çocuk ot almak isteyen ama gidip almaya korkan arkadaşlarına resmen getir götür yapardı, karşılığında aldığını paylaşırdi. Annesi de sevinirdi iki aydır icmedi- 3 aydır temiz falan diye.
Telefonu almak da çözüm değil. Sanki senin benim ergenligimde cep telefonu mu vardı? Ben liseye geçince yaygınlaştı telefon. Yine de herkes kendi arasında planını yapardı.
Erkekle mi buluşacak? Asla yanyana gelmediklerine,etrafında erkek sinek olmadigina emin misin?
Çok tatlısın:)
O ikisi flört etmek istesin, birbirlerine kağıt yazar arkadaş aracılığıyla git-gel yapar yine iletişim kurarlar.
Ama eski olaylardan dolayı öyle temkinli davranır ki ailenin aklına bile gelmez bu olaylar...
Konuştuk, hiç o taraklarda bezi yok demek de safça bir düşünce.
Bir kız arkadaşım var, x şehrine gittiğimde onda kalmıştım. Şansima o gün annesi de memleketten gelmiş ondaydı. Annesi sigara içmek isteyince o soğukta balkona çıktı, geldi. Dedi 'ayse nefret eder sigara kokusundan. Küçükken de böyleydi, çok istiyor bırakmamızi,ama işte bagimliyim' falan dedi. Hesapta kızı sigaradan tiksiniyor
Oysa ben kızı tanıyorum, yaninda paket taşır
" Bizim zamanımızda yoktu" diyenlerin de çevresinden bihaber oldugunu düşünüyorum.. sen yapmamış olabilirsin ama senin zamanında da neler neler vardı. Hiç mi gözlem yapmadın? Benim ailemde- yakın akraba çevremde asla şiddet olmaz mesela. Ben şimdi bu kadar dar bir çevreyi baz alıp 'neeee aile ici şiddet miii! Bizim ülkemizde asla olmaz' desem ne kadar gercekdisi olacaksa o yazılanlar da o kadar gerçek dışı. Sen öyle değilin ama hiç mi sağında solunda etek kiviran- gizli sigara içen arkadaşın yoktu?
En basitinden 16sinda 17sinde evlenen nice yaşlı insan var etrafta. Çoğu da kaçarak evlenmiş. Benim teyzem bile ailesi istemediği halde aşık olduğu adamla ısrar kıyamet düğün yapmış mesela daha 16sinda yeni gitmisken.
Olayın olduğu tarih 1965...
Demek ki o zaman da varmış küçük yaşta flortler, cinsel arzular.
Başını kuma gömüp 'benim zamanimda' demenin kimseye bir yararı yok. Zaten bizim zaman geçti gitti.
Bence bir ergen herhangi birşey yapmak isterse kimse ona engel olamaz. Yapılması gereken iletişimi sağlam tutmak. Kendine güveni olan,kendi fikirleri olan bir çocuk yetiştirmek için elinden geleni yapmak.
Bir de çocuğu nereden sıkarsan oradan patlar. Ailem mesela çoğu konuda çok rahat ama annem onun etrafından uzaklaşınca çok panik oluyor. Saat konusunda da katı(ydi) bu mesela bende ters tepti ve ergenligimden beri dışarıda olmayı seven-gece gezmesine bayılan biri oldum. Şimdi 27 yaşındayım, annemin panik olacağı kamp gibi,yalnız seyehat gibi şeyler yaşam tarzım oldu resmen. Etkiye tepki olduğunu düşünüyorum..
Öte yandan ailemin başka konularda baskısı yok ve yanımdaki herkes içmesine ve bana kadeh uzatmalarına rağmen ilk içkimi üni son sınıfta kendi isteğimle alıp kendi odamda içtim. Sigara desen bunca sene toplam iki paket icmemisimdir, sadece ortam çok dumanaltiysa rahatsız olmamak için ve içkilerin yanında bir iki dal içiyorum. Uyusturucu desen o kadar kullanan insanla tanıştım, o kadar guzellemesini yaptılar. Asla merak etmedim.
Hatta mariuhananin yasal olduğu ve bir turiZm öğesi olarak kullanıldığı Amsterdam'a gittim. Bakkallarda bile otlu sigaralar satılıyordu, merak edip esrarli şeker bile almadım.
Ama birlikte gittiğim turdaki insanlar bir yasağı tatma mutluluğuyla - ve gruba uyma aşkıyla- içip öyle saçma hallere düştüler ki. Akan nehre düşenler,kusup kusup duranlar...
Yazdıklarını hiç inandırıcı değil. Peşpeşe birkaç anne 'ben çocuğumu kuaföre ağdaya götürürüm her ay' dedi diye birden sizin anneniz de agdaya götürür olmuş.
İyi de madem çocuk annenizle ağdaya gidiyor neden bacağında kıl var da jiletle ihtiyaç duymuş?
Kesinlikle olması gereken bu.
Aileler yasaklayarak birşey yaptiklarini sanıyorlar, hatta yorumları okudum 'buyuk kavga ettik,bir daha yapmadı' diyenler olmuş.
Bu kadar mi safsiniz demek istiyorum o insanlara.
İstediğin kadar izin verme, "okuldan kaçmak" diye bir gercek var. Benim zamanımda da vardı, annemlerin zamanında da vardı, eski türk filmlerinde de var.
Aile 'sıkı yönetimde-evden okula okuldan eve' zanneder ama o çocuk oraya gitmek istiyorsa gider, ya da o çocukla buluşmak istiyorsa sabahtan okuldan kaçar,bütün günü gönlünce geçirir. Öğlen 3te de eve gelir, dersinin başına oturur. Kimsenin ruhu bile duymaz. Ya da işe diye çıkar, gider sağlık ocağından sabahin 9unda bir günlük rapor alır-adet ağrısı diye. O gün sevgilisiyle buluşur yan şehre bile gider yani.
Üniversitede yurtta bir kız arkadaşım vardı. Babası kıza çok az bir para verirmiş ve yüksek limitli bir kredi kartı. Adam çakal ya, aklınca kontrol edecek tekel bayiine mi gidiyor, bara mi takılıyor, saat kaçta dışarıda yemek yiyor...
Kurt ebeveyn...
Ama her yasak kendi çarelerini doğurur. Yemekhanede sohbet ederken ertesi gün kırtasiyede yapacağım şeyi söylemiştim. Geçmiş zaman, kitap mı sipariş etmiştim, dokümanlarımi kitap haline mi getireceklerdi hatırlamıyorum. Ama o zamanın parasıyla 30 lira birseydi. Kız bana 'ben de gideceğim yarın, beni de çağırır misin giderken?' dedi. Gidince de 'ben karttan odeyeyim,sen bana nakit ver' diye emrivaki yaptı. Sonra bir sohbetten öğrendim ki kizin babası kartta kırtasiye parası görsün diye kız böyle çakal gibi insan kovalıyor, aldığı nakit parayi da extreye yansıyacak uygunsuz durumlarda, gece ciktiginda-ickili mekanlarda ya da başka şehre girmişse falan kullaniyormus
Öyle babaya böyle çocuk. Bence tam gerekeni yapıyor.
Kendinden emin emin 'kontrol bende' diyen analar, çok da emin olmayın isterseniz. O işler çok öyle degil
Para vermemek de bir çözüm değil.
Eski erkek arkadaşım üni öğrencisiydi, uyuşturucu kullaniyordu. Annesi olacak insan korkudan çocuğa günde sadece 5 lira veriyordu, onda da hesabını yapıyordu, "2 lira akbil doldurdun,1iyle su aldın, kalan iki lira nerede" . Her adımını da kontrol etmeye calisirdi.
Sonuç?
Çocuk ot almak isteyen ama gidip almaya korkan arkadaşlarına resmen getir götür yapardı, karşılığında aldığını paylaşırdi. Annesi de sevinirdi iki aydır icmedi- 3 aydır temiz falan diye.
Telefonu almak da çözüm değil. Sanki senin benim ergenligimde cep telefonu mu vardı? Ben liseye geçince yaygınlaştı telefon. Yine de herkes kendi arasında planını yapardı.
Erkekle mi buluşacak? Asla yanyana gelmediklerine,etrafında erkek sinek olmadigina emin misin?
Çok tatlısın:)
O ikisi flört etmek istesin, birbirlerine kağıt yazar arkadaş aracılığıyla git-gel yapar yine iletişim kurarlar.
Ama eski olaylardan dolayı öyle temkinli davranır ki ailenin aklına bile gelmez bu olaylar...
Konuştuk, hiç o taraklarda bezi yok demek de safça bir düşünce.
Bir kız arkadaşım var, x şehrine gittiğimde onda kalmıştım. Şansima o gün annesi de memleketten gelmiş ondaydı. Annesi sigara içmek isteyince o soğukta balkona çıktı, geldi. Dedi 'ayse nefret eder sigara kokusundan. Küçükken de böyleydi, çok istiyor bırakmamızi,ama işte bagimliyim' falan dedi. Hesapta kızı sigaradan tiksiniyor
Oysa ben kızı tanıyorum, yaninda paket taşır
" Bizim zamanımızda yoktu" diyenlerin de çevresinden bihaber oldugunu düşünüyorum.. sen yapmamış olabilirsin ama senin zamanında da neler neler vardı. Hiç mi gözlem yapmadın? Benim ailemde- yakın akraba çevremde asla şiddet olmaz mesela. Ben şimdi bu kadar dar bir çevreyi baz alıp 'neeee aile ici şiddet miii! Bizim ülkemizde asla olmaz' desem ne kadar gercekdisi olacaksa o yazılanlar da o kadar gerçek dışı. Sen öyle değilin ama hiç mi sağında solunda etek kiviran- gizli sigara içen arkadaşın yoktu?
En basitinden 16sinda 17sinde evlenen nice yaşlı insan var etrafta. Çoğu da kaçarak evlenmiş. Benim teyzem bile ailesi istemediği halde aşık olduğu adamla ısrar kıyamet düğün yapmış mesela daha 16sinda yeni gitmisken.
Olayın olduğu tarih 1965...
Demek ki o zaman da varmış küçük yaşta flortler, cinsel arzular.
Başını kuma gömüp 'benim zamanimda' demenin kimseye bir yararı yok. Zaten bizim zaman geçti gitti.
Bence bir ergen herhangi birşey yapmak isterse kimse ona engel olamaz. Yapılması gereken iletişimi sağlam tutmak. Kendine güveni olan,kendi fikirleri olan bir çocuk yetiştirmek için elinden geleni yapmak.
Bir de çocuğu nereden sıkarsan oradan patlar. Ailem mesela çoğu konuda çok rahat ama annem onun etrafından uzaklaşınca çok panik oluyor. Saat konusunda da katı(ydi) bu mesela bende ters tepti ve ergenligimden beri dışarıda olmayı seven-gece gezmesine bayılan biri oldum. Şimdi 27 yaşındayım, annemin panik olacağı kamp gibi,yalnız seyehat gibi şeyler yaşam tarzım oldu resmen. Etkiye tepki olduğunu düşünüyorum..
Öte yandan ailemin başka konularda baskısı yok ve yanımdaki herkes içmesine ve bana kadeh uzatmalarına rağmen ilk içkimi üni son sınıfta kendi isteğimle alıp kendi odamda içtim. Sigara desen bunca sene toplam iki paket icmemisimdir, sadece ortam çok dumanaltiysa rahatsız olmamak için ve içkilerin yanında bir iki dal içiyorum. Uyusturucu desen o kadar kullanan insanla tanıştım, o kadar guzellemesini yaptılar. Asla merak etmedim.
Hatta mariuhananin yasal olduğu ve bir turiZm öğesi olarak kullanıldığı Amsterdam'a gittim. Bakkallarda bile otlu sigaralar satılıyordu, merak edip esrarli şeker bile almadım.
Ama birlikte gittiğim turdaki insanlar bir yasağı tatma mutluluğuyla - ve gruba uyma aşkıyla- içip öyle saçma hallere düştüler ki. Akan nehre düşenler,kusup kusup duranlar...
Yazdıklarını hiç inandırıcı değil. Peşpeşe birkaç anne 'ben çocuğumu kuaföre ağdaya götürürüm her ay' dedi diye birden sizin anneniz de agdaya götürür olmuş.
İyi de madem çocuk annenizle ağdaya gidiyor neden bacağında kıl var da jiletle ihtiyaç duymuş?
Onu anlamaya çalışırdım. Tüm bu yaptıklarının sebebine odaklanırdım. Buna bilgim aklım yüreğim yetmiyorsa bir psikologdan yardım alırdım. Bence sebebini anlarsanız ve öğüt vermek yerine ( aileler çocuklarıyla konuşmayı öğüt vermek sanıyorlar maalesef) yargılamadan dinlerseniz çocuğu kazanırsınız. Eğer temel sorunu çözmezseniz bir süre sonra gittiği diğer okulda da aynı ortamı oluşturabilir.Herkese Merhabalar,
Bugün ki derdim 12 yaşındaki kız kardeşim. 2 gün önce annem kardeşimin telefonunu karıştırıyor. Okul arkadaşları ile kurduğu whatsapp grubu mesajlarını görüyor. Mesajlarda kardeşim ve arkadaşlarının (Hepsi 12) sigara partisi yapıklarını (hatta birkaç ay önce annemin evde 1 paket sigarası kaybolmuştu ) sonra kardeşimin sınıf arkadaşının sevgilisi varmış ve o çocuk benim kardeşim için arkadaşını getirecek kardeşimle tanıştıracakmış (çocuk tahminimizce 15 yaşlarındadır aynı okulda değiller)kardeşime rimel fondöten getiriyorlar okulda makyaj yapıp o çocuklarla buluşacaklarmış kardeşime diyorlar ki x, bacaklarını al kendini temizle saçlarını yıka gibi öğütlerde bulunuyor arkadaşları. Ve kardeşim gerçekten bacaklarını jiletle almış annem kardeşime çok bağrıyor bu olaydan sonra annem sinir krizi geçiriyor ve okula gidip müdürle konuşup bu kızların ailesine de bilgi verin diyor (verildi mi bilgim henüz yok)
Ve 2 gündür kardeşimi okula göndermiyor telefonunu elinden aldılar kardeşim ortaokul öğrencisi annem başka bir okul arayışında okulunu değiştirecek bugün başka bir okulla görüşmeye gitti
Tahminimce okul değişene kadar kardeşimi asla okula göndermeyi düşünmüyor. Şimdi sizden düşüncelerinizi bekliyorum siz ne yapardınız sizin 12 yaşındaki kızınız arkadaşlarıyla sigara içse, okulda makyaj yapıp sevgilisiyle buluşurken bacaklarını alsa (kim bilir bilmediğimiz neler vardır da) ne düşünürdünüz okula gönderir miydiniz? Okulu annem birkaç gün içinde değiştirecek en geç Cuma
Karmaşıkk bir durum kardeşinizin içinde var eninde sonunda yaapr yapcagınızz bizim zamanımızd da vardı o yaşlarımı düşündümdee sevgili olayı çok oluyodu kendine bakma etme jiletleme vs yaptımmı yaptım şimdi 24 yaşında gayet aklım başımda bir öğretmen adayıyım yani bazı şeylerr bazı yaşta oluyo belli yaştan sonra geçiyo içimdede vardı ailem engel olsa yapardım şimdi yap deseler bi tanesini bile yapmam biraz zamana bırakıpp uzaktan tedbir gözlemle konuşarak bu yaşlar anca bu şekildee atlatılır diye düşünüyorumHerkese Merhabalar,
Bugün ki derdim 12 yaşındaki kız kardeşim. 2 gün önce annem kardeşimin telefonunu karıştırıyor. Okul arkadaşları ile kurduğu whatsapp grubu mesajlarını görüyor. Mesajlarda kardeşim ve arkadaşlarının (Hepsi 12) sigara partisi yapıklarını (hatta birkaç ay önce annemin evde 1 paket sigarası kaybolmuştu ) sonra kardeşimin sınıf arkadaşının sevgilisi varmış ve o çocuk benim kardeşim için arkadaşını getirecek kardeşimle tanıştıracakmış (çocuk tahminimizce 15 yaşlarındadır aynı okulda değiller)kardeşime rimel fondöten getiriyorlar okulda makyaj yapıp o çocuklarla buluşacaklarmış kardeşime diyorlar ki x, bacaklarını al kendini temizle saçlarını yıka gibi öğütlerde bulunuyor arkadaşları. Ve kardeşim gerçekten bacaklarını jiletle almış annem kardeşime çok bağrıyor bu olaydan sonra annem sinir krizi geçiriyor ve okula gidip müdürle konuşup bu kızların ailesine de bilgi verin diyor (verildi mi bilgim henüz yok)
Ve 2 gündür kardeşimi okula göndermiyor telefonunu elinden aldılar kardeşim ortaokul öğrencisi annem başka bir okul arayışında okulunu değiştirecek bugün başka bir okulla görüşmeye gitti
Tahminimce okul değişene kadar kardeşimi asla okula göndermeyi düşünmüyor. Şimdi sizden düşüncelerinizi bekliyorum siz ne yapardınız sizin 12 yaşındaki kızınız arkadaşlarıyla sigara içse, okulda makyaj yapıp sevgilisiyle buluşurken bacaklarını alsa (kim bilir bilmediğimiz neler vardır da) ne düşünürdünüz okula gönderir miydiniz? Okulu annem birkaç gün içinde değiştirecek en geç Cuma
Kesinlikle olması gereken bu.
Aileler yasaklayarak birşey yaptiklarini sanıyorlar, hatta yorumları okudum 'buyuk kavga ettik,bir daha yapmadı' diyenler olmuş.
Bu kadar mi safsiniz demek istiyorum o insanlara.
İstediğin kadar izin verme, "okuldan kaçmak" diye bir gercek var. Benim zamanımda da vardı, annemlerin zamanında da vardı, eski türk filmlerinde de var.
Aile 'sıkı yönetimde-evden okula okuldan eve' zanneder ama o çocuk oraya gitmek istiyorsa gider, ya da o çocukla buluşmak istiyorsa sabahtan okuldan kaçar,bütün günü gönlünce geçirir. Öğlen 3te de eve gelir, dersinin başına oturur. Kimsenin ruhu bile duymaz. Ya da işe diye çıkar, gider sağlık ocağından sabahin 9unda bir günlük rapor alır-adet ağrısı diye. O gün sevgilisiyle buluşur yan şehre bile gider yani.
Üniversitede yurtta bir kız arkadaşım vardı. Babası kıza çok az bir para verirmiş ve yüksek limitli bir kredi kartı. Adam çakal ya, aklınca kontrol edecek tekel bayiine mi gidiyor, bara mi takılıyor, saat kaçta dışarıda yemek yiyor...
Kurt ebeveyn...
Ama her yasak kendi çarelerini doğurur. Yemekhanede sohbet ederken ertesi gün kırtasiyede yapacağım şeyi söylemiştim. Geçmiş zaman, kitap mı sipariş etmiştim, dokümanlarımi kitap haline mi getireceklerdi hatırlamıyorum. Ama o zamanın parasıyla 30 lira birseydi. Kız bana 'ben de gideceğim yarın, beni de çağırır misin giderken?' dedi. Gidince de 'ben karttan odeyeyim,sen bana nakit ver' diye emrivaki yaptı. Sonra bir sohbetten öğrendim ki kizin babası kartta kırtasiye parası görsün diye kız böyle çakal gibi insan kovalıyor, aldığı nakit parayi da extreye yansıyacak uygunsuz durumlarda, gece ciktiginda-ickili mekanlarda ya da başka şehre girmişse falan kullaniyormus
Öyle babaya böyle çocuk. Bence tam gerekeni yapıyor.
Kendinden emin emin 'kontrol bende' diyen analar, çok da emin olmayın isterseniz. O işler çok öyle degil
Para vermemek de bir çözüm değil.
Eski erkek arkadaşım üni öğrencisiydi, uyuşturucu kullaniyordu. Annesi olacak insan korkudan çocuğa günde sadece 5 lira veriyordu, onda da hesabını yapıyordu, "2 lira akbil doldurdun,1iyle su aldın, kalan iki lira nerede" . Her adımını da kontrol etmeye calisirdi.
Sonuç?
Çocuk ot almak isteyen ama gidip almaya korkan arkadaşlarına resmen getir götür yapardı, karşılığında aldığını paylaşırdi. Annesi de sevinirdi iki aydır icmedi- 3 aydır temiz falan diye.
Telefonu almak da çözüm değil. Sanki senin benim ergenligimde cep telefonu mu vardı? Ben liseye geçince yaygınlaştı telefon. Yine de herkes kendi arasında planını yapardı.
Erkekle mi buluşacak? Asla yanyana gelmediklerine,etrafında erkek sinek olmadigina emin misin?
Çok tatlısın:)
O ikisi flört etmek istesin, birbirlerine kağıt yazar arkadaş aracılığıyla git-gel yapar yine iletişim kurarlar.
Ama eski olaylardan dolayı öyle temkinli davranır ki ailenin aklına bile gelmez bu olaylar...
Konuştuk, hiç o taraklarda bezi yok demek de safça bir düşünce.
Bir kız arkadaşım var, x şehrine gittiğimde onda kalmıştım. Şansima o gün annesi de memleketten gelmiş ondaydı. Annesi sigara içmek isteyince o soğukta balkona çıktı, geldi. Dedi 'ayse nefret eder sigara kokusundan. Küçükken de böyleydi, çok istiyor bırakmamızi,ama işte bagimliyim' falan dedi. Hesapta kızı sigaradan tiksiniyor
Oysa ben kızı tanıyorum, yaninda paket taşır
" Bizim zamanımızda yoktu" diyenlerin de çevresinden bihaber oldugunu düşünüyorum.. sen yapmamış olabilirsin ama senin zamanında da neler neler vardı. Hiç mi gözlem yapmadın? Benim ailemde- yakın akraba çevremde asla şiddet olmaz mesela. Ben şimdi bu kadar dar bir çevreyi baz alıp 'neeee aile ici şiddet miii! Bizim ülkemizde asla olmaz' desem ne kadar gercekdisi olacaksa o yazılanlar da o kadar gerçek dışı. Sen öyle değilin ama hiç mi sağında solunda etek kiviran- gizli sigara içen arkadaşın yoktu?
En basitinden 16sinda 17sinde evlenen nice yaşlı insan var etrafta. Çoğu da kaçarak evlenmiş. Benim teyzem bile ailesi istemediği halde aşık olduğu adamla ısrar kıyamet düğün yapmış mesela daha 16sinda yeni gitmisken.
Olayın olduğu tarih 1965...
Demek ki o zaman da varmış küçük yaşta flortler, cinsel arzular.
Başını kuma gömüp 'benim zamanimda' demenin kimseye bir yararı yok. Zaten bizim zaman geçti gitti.
Bence bir ergen herhangi birşey yapmak isterse kimse ona engel olamaz. Yapılması gereken iletişimi sağlam tutmak. Kendine güveni olan,kendi fikirleri olan bir çocuk yetiştirmek için elinden geleni yapmak.
Bir de çocuğu nereden sıkarsan oradan patlar. Ailem mesela çoğu konuda çok rahat ama annem onun etrafından uzaklaşınca çok panik oluyor. Saat konusunda da katı(ydi) bu mesela bende ters tepti ve ergenligimden beri dışarıda olmayı seven-gece gezmesine bayılan biri oldum. Şimdi 27 yaşındayım, annemin panik olacağı kamp gibi,yalnız seyehat gibi şeyler yaşam tarzım oldu resmen. Etkiye tepki olduğunu düşünüyorum..
Öte yandan ailemin başka konularda baskısı yok ve yanımdaki herkes içmesine ve bana kadeh uzatmalarına rağmen ilk içkimi üni son sınıfta kendi isteğimle alıp kendi odamda içtim. Sigara desen bunca sene toplam iki paket icmemisimdir, sadece ortam çok dumanaltiysa rahatsız olmamak için ve içkilerin yanında bir iki dal içiyorum. Uyusturucu desen o kadar kullanan insanla tanıştım, o kadar guzellemesini yaptılar. Asla merak etmedim.
Hatta mariuhananin yasal olduğu ve bir turiZm öğesi olarak kullanıldığı Amsterdam'a gittim. Bakkallarda bile otlu sigaralar satılıyordu, merak edip esrarli şeker bile almadım.
Ama birlikte gittiğim turdaki insanlar bir yasağı tatma mutluluğuyla - ve gruba uyma aşkıyla- içip öyle saçma hallere düştüler ki. Akan nehre düşenler,kusup kusup duranlar...
Yazdıklarını hiç inandırıcı değil. Peşpeşe birkaç anne 'ben çocuğumu kuaföre ağdaya götürürüm her ay' dedi diye birden sizin anneniz de agdaya götürür olmuş.
İyi de madem çocuk annenizle ağdaya gidiyor neden bacağında kıl var da jiletle ihtiyaç duymuş?
Kesinlikle olması gereken bu.
Aileler yasaklayarak birşey yaptiklarini sanıyorlar, hatta yorumları okudum 'buyuk kavga ettik,bir daha yapmadı' diyenler olmuş.
Bu kadar mi safsiniz demek istiyorum o insanlara.
İstediğin kadar izin verme, "okuldan kaçmak" diye bir gercek var. Benim zamanımda da vardı, annemlerin zamanında da vardı, eski türk filmlerinde de var.
Aile 'sıkı yönetimde-evden okula okuldan eve' zanneder ama o çocuk oraya gitmek istiyorsa gider, ya da o çocukla buluşmak istiyorsa sabahtan okuldan kaçar,bütün günü gönlünce geçirir. Öğlen 3te de eve gelir, dersinin başına oturur. Kimsenin ruhu bile duymaz. Ya da işe diye çıkar, gider sağlık ocağından sabahin 9unda bir günlük rapor alır-adet ağrısı diye. O gün sevgilisiyle buluşur yan şehre bile gider yani.
Üniversitede yurtta bir kız arkadaşım vardı. Babası kıza çok az bir para verirmiş ve yüksek limitli bir kredi kartı. Adam çakal ya, aklınca kontrol edecek tekel bayiine mi gidiyor, bara mi takılıyor, saat kaçta dışarıda yemek yiyor...
Kurt ebeveyn...
Ama her yasak kendi çarelerini doğurur. Yemekhanede sohbet ederken ertesi gün kırtasiyede yapacağım şeyi söylemiştim. Geçmiş zaman, kitap mı sipariş etmiştim, dokümanlarımi kitap haline mi getireceklerdi hatırlamıyorum. Ama o zamanın parasıyla 30 lira birseydi. Kız bana 'ben de gideceğim yarın, beni de çağırır misin giderken?' dedi. Gidince de 'ben karttan odeyeyim,sen bana nakit ver' diye emrivaki yaptı. Sonra bir sohbetten öğrendim ki kizin babası kartta kırtasiye parası görsün diye kız böyle çakal gibi insan kovalıyor, aldığı nakit parayi da extreye yansıyacak uygunsuz durumlarda, gece ciktiginda-ickili mekanlarda ya da başka şehre girmişse falan kullaniyormus
Öyle babaya böyle çocuk. Bence tam gerekeni yapıyor.
Kendinden emin emin 'kontrol bende' diyen analar, çok da emin olmayın isterseniz. O işler çok öyle degil
Para vermemek de bir çözüm değil.
Eski erkek arkadaşım üni öğrencisiydi, uyuşturucu kullaniyordu. Annesi olacak insan korkudan çocuğa günde sadece 5 lira veriyordu, onda da hesabını yapıyordu, "2 lira akbil doldurdun,1iyle su aldın, kalan iki lira nerede" . Her adımını da kontrol etmeye calisirdi.
Sonuç?
Çocuk ot almak isteyen ama gidip almaya korkan arkadaşlarına resmen getir götür yapardı, karşılığında aldığını paylaşırdi. Annesi de sevinirdi iki aydır icmedi- 3 aydır temiz falan diye.
Telefonu almak da çözüm değil. Sanki senin benim ergenligimde cep telefonu mu vardı? Ben liseye geçince yaygınlaştı telefon. Yine de herkes kendi arasında planını yapardı.
Erkekle mi buluşacak? Asla yanyana gelmediklerine,etrafında erkek sinek olmadigina emin misin?
Çok tatlısın:)
O ikisi flört etmek istesin, birbirlerine kağıt yazar arkadaş aracılığıyla git-gel yapar yine iletişim kurarlar.
Ama eski olaylardan dolayı öyle temkinli davranır ki ailenin aklına bile gelmez bu olaylar...
Konuştuk, hiç o taraklarda bezi yok demek de safça bir düşünce.
Bir kız arkadaşım var, x şehrine gittiğimde onda kalmıştım. Şansima o gün annesi de memleketten gelmiş ondaydı. Annesi sigara içmek isteyince o soğukta balkona çıktı, geldi. Dedi 'ayse nefret eder sigara kokusundan. Küçükken de böyleydi, çok istiyor bırakmamızi,ama işte bagimliyim' falan dedi. Hesapta kızı sigaradan tiksiniyor
Oysa ben kızı tanıyorum, yaninda paket taşır
" Bizim zamanımızda yoktu" diyenlerin de çevresinden bihaber oldugunu düşünüyorum.. sen yapmamış olabilirsin ama senin zamanında da neler neler vardı. Hiç mi gözlem yapmadın? Benim ailemde- yakın akraba çevremde asla şiddet olmaz mesela. Ben şimdi bu kadar dar bir çevreyi baz alıp 'neeee aile ici şiddet miii! Bizim ülkemizde asla olmaz' desem ne kadar gercekdisi olacaksa o yazılanlar da o kadar gerçek dışı. Sen öyle değilin ama hiç mi sağında solunda etek kiviran- gizli sigara içen arkadaşın yoktu?
En basitinden 16sinda 17sinde evlenen nice yaşlı insan var etrafta. Çoğu da kaçarak evlenmiş. Benim teyzem bile ailesi istemediği halde aşık olduğu adamla ısrar kıyamet düğün yapmış mesela daha 16sinda yeni gitmisken.
Olayın olduğu tarih 1965...
Demek ki o zaman da varmış küçük yaşta flortler, cinsel arzular.
Başını kuma gömüp 'benim zamanimda' demenin kimseye bir yararı yok. Zaten bizim zaman geçti gitti.
Bence bir ergen herhangi birşey yapmak isterse kimse ona engel olamaz. Yapılması gereken iletişimi sağlam tutmak. Kendine güveni olan,kendi fikirleri olan bir çocuk yetiştirmek için elinden geleni yapmak.
Bir de çocuğu nereden sıkarsan oradan patlar. Ailem mesela çoğu konuda çok rahat ama annem onun etrafından uzaklaşınca çok panik oluyor. Saat konusunda da katı(ydi) bu mesela bende ters tepti ve ergenligimden beri dışarıda olmayı seven-gece gezmesine bayılan biri oldum. Şimdi 27 yaşındayım, annemin panik olacağı kamp gibi,yalnız seyehat gibi şeyler yaşam tarzım oldu resmen. Etkiye tepki olduğunu düşünüyorum..
Öte yandan ailemin başka konularda baskısı yok ve yanımdaki herkes içmesine ve bana kadeh uzatmalarına rağmen ilk içkimi üni son sınıfta kendi isteğimle alıp kendi odamda içtim. Sigara desen bunca sene toplam iki paket icmemisimdir, sadece ortam çok dumanaltiysa rahatsız olmamak için ve içkilerin yanında bir iki dal içiyorum. Uyusturucu desen o kadar kullanan insanla tanıştım, o kadar guzellemesini yaptılar. Asla merak etmedim.
Hatta mariuhananin yasal olduğu ve bir turiZm öğesi olarak kullanıldığı Amsterdam'a gittim. Bakkallarda bile otlu sigaralar satılıyordu, merak edip esrarli şeker bile almadım.
Ama birlikte gittiğim turdaki insanlar bir yasağı tatma mutluluğuyla - ve gruba uyma aşkıyla- içip öyle saçma hallere düştüler ki. Akan nehre düşenler,kusup kusup duranlar...
Yazdıklarını hiç inandırıcı değil. Peşpeşe birkaç anne 'ben çocuğumu kuaföre ağdaya götürürüm her ay' dedi diye birden sizin anneniz de agdaya götürür olmuş.
İyi de madem çocuk annenizle ağdaya gidiyor neden bacağında kıl var da jiletle ihtiyaç duymuş?
En güzeli,benimde var üç kızım .Allah hepimizin evladını korusun insAllah.Yanliş birşey yapmamak için uğraşıyoruz evlatlarımız adına15 yaşında bir kız çocuk annesi olarak yazıyorum. Anneniz telefonu elinden almakla ve okula göndermemekle çok büyük hata yapıyor. Bizler 12 yaşında böyle değildik evet ama şimdiki nesilde bizim gibi değil. Bunun çözümü pedagog desteği almak olabilir, sevgi ve sabırla yaklaşıp uzun uzun konuşmak olabilir. Ben öyle yapıyorum mesela, şu an 9. sınıfta ve onunla her şeyi açıkça konuşabiliyorum o da aynı şekilde. Bir erkek arkadaşın olabilir ya da birinden hoşlanabilirsin sakın ama sakın annem duyarsa çok kızar diye düşünme tam tersine istediğin zaman annenle konuşabileceğini aklının bir köşesinde tut diyorum. Makyaj konusuna gelince evet küçük yaşta makyaja bende karşıyım ama maalesef ki yeni nesile bunu tamamen yasakladığında dışarıda yapıyor ama yine de yapıyor. O yüzden ben bu konuda da katı kuralları olan anne olmak yerine 1-2 tane dudak rengine yakın ruj ve rimel aldım okula giderken değil ama birlikte bir yere gittiğimizde sürüyor. Örneğin bu yaz saçlarından bir tutamı yeşile boyatmak istedi okuldaki çoğu arkadaşı yapmış, bende yazın düşünürüm demiştim. Yaz geldiğinde kuaföre ben götürdüm ve bir tutam yeşil yaptırdım sonrasında hevesini almış oldu ve anne bir daha saçımı yeşil ya da başka bir renk yapmam böylesi daha güzelmiş boşuna özenmişim diyen de kendisi oldu. Bacaklarını alma konusuna gelince bunu anneniz ya da siz fark edip kuaföre götürmeli ya da kendiniz evde almalıydınız. O yaştaki bir kız etek giydiğinde rahatsızlık duyar bu çok normal. Ben 12 yaşından beri ayda 1 kez düzenli olarak kuaföre götürüyorum kızımı. Kaşlarının ortası rahatsız ediyordu çünkü çok birleşikti bu yıl kaşlarının ortasını almasına da izin verdim. Kendini daha iyi hissediyor şimdi. Yüzüm açıldı sanki anne diyor. Evet bende ilk zamanlar asla izin vermem dediğim karşı çıkacağım bir çok şeyden feragat ettim. Ama şimdi dönüp baktığımda iyiki baskıcı ya da sert bir anne olmamışım diyorum, çünkü şu an kızım benimle birçok şeyini paylaşıyor. Yasak ya da gizli bir şey yapma gereği duymuyor.
bana da öyle geldi açıkçası. yaz mevsimi olsa tamam ama kış yani.. üzüldüm. Hani olaya başkasının kızı gözünden bakmak kolay da insan kendi evladı olsa nasıl bakar bilemiyorum.olay bacagin killi olup olmamasi degil bence de.herkes neden ordan bakmis sastim ben.burda malesef o arkadaslar bazi seyler yasanacagi icin bacagin alinmasini onermis kendince.okuduklarimi dehset icinde okudum diyebilirim.kizim 10 yasinda boyle birseyle karsilassam ne yaparim allah korusun cok cok zor.ama sunu soyleyebilirim anneniz dogru yapmamis.bu yaptigiyla daha kotu seylere sebep olabilir.ben olsaydim sanirim once bir pedagoga danisirdim.okul degistirmek cozum olabilir ama coxuk icin cok yikici da olabilir ve bu da kotu olur sanirim.cok dikkat etmek lazim hassas meseleler bunlar
olaya arkadaş çevresinden bakmak kolay ama burda söz konusu bir anneden bahsediyoruz. Hayatları için bir sorun teşkil ettiğini ben de düşünmüyorum ama böyle şeyleri insanlar kendi içlerinde yaşarlar.Bir de bizim zamanimiz cok farkliydi simdi cok farkli. Hem zaman degisti hem insanlar,hem de o insanlarin cocuklari. Yaslarimiz sizinle yakin ,bana da denk gelmisti anlattiklariniz. Simdi o arkadaslarimla hala gorusuyorum hatta,benden bir farklari yok hani bir zarar gormediler. Geyikse geyik takildilar ama hayatlari icin bir sorun teskil etmedi bence. Dedigim gibi,cok hassas noktalar bunlar. Soz konusu cocuk psikolojisi olunca
Neden? Hepimiz anneyiz burada. Kendi cocugumuzun basina gelmesinden endise ediyorken baskasinin cocugu soz konusu oldugunda bana dokunmayan yilan bin yasasin mi diyelim? Ben sahsen cocuklari senin benim olarak dusunmuyorum,toplumun cocuklari bunlar,sadece size veya bana ait olarak gormemek lazim.olaya arkadaş çevresinden bakmak kolay ama burda söz konusu bir anneden bahsediyoruz. Hayatları için bir sorun teşkil ettiğini ben de düşünmüyorum ama böyle şeyleri insanlar kendi içlerinde yaşarlar.