- 11 Kasım 2015
- 4.305
- 4.962
- 83
Kendini bilen veliye de zulum geliyor iste o odevler. Ben hep sabahciydim,ogle tatili basladiginda eve gelir derse otururdum gece yarisina kadar surerdi. Tv izlemeyi gectim sokakta oynayamazdik 90li yillarda. Kendini bilmeyen veli adam olacak diye kendini bilen veli de cocugu da perisan oluyor. İlkokul cocugu oyle sayfalarca odev yapmamali bana gore. Ogretmen degilim ama inanin cogu ogretmenden daha iyi biliyorum bu isi ailem sayesinde.BU durum kendini bilen velide uygulanır. Bizimkiler öğlen çocukları teslim alıyor, o çocuklar akşama kadar ya sokakta ya tablet başında ya tv başında. Ödev yok demek kitap da okunmayacak,aileyle vakit de geçirilmeyecek demek herhalde. 1. sınıfta şoka uğramıştım da ödevlerimiz artık "çim adam yapma, ailecek çamaşır katlama, kurabiye yapımı, kardeşle oyun hamuru ile oynama" gibi şeyler olmuştu. Whatsapptan foto çekip atıyorlardı biz yapıyoruz diye ben de + koyuyordum, yoksa saldım çayıra mevlam kayıra. Sonradan alıştılar neyse ki ama günde 1 sayfa ödev verdim ben genelde.
valla bilmiyorum hiç oturup ödev yapmadım. yardım isteyene yardım ediyorum sadece.
proje ödevlerindede kırtasiyeye gidip çıktı almak benim görevim:)
doğa gibi bazı özeller kendi içinde takılıyor zaten. ama onlarda da çocuğunun başarı derecesini bilemiyorsun. sonuçta lise sınavına girerken devlet özel karışık bir yarış var. sıralama olarak iyi kötü müfredata yetişmeleri takip etmeleri lazım bence. çocuk okulistik sınavına girdiğinde ilçe il ülke çapında başarısını değerlendirme şansın oluyor diğer türlü özel kalkıp bana bizim müfredat farklı o yüzden düşük başarısı dese alırım çocuğu oradan.
Çok güzel açıklamışsın arkadaşım.harfiyen katılıyorum.tabiki herkes çocuğu için en iyisi olsun ister hakkıdır.konu sahibi bi anne olarak endişelerini yazmış yardım istemiş ama bazı arkadaşlar özellikle eğitimciler resmen saldırmış.İnsanlar hasta olduklarinda gidecekleri doktoru, evini yaptirirken mimari, hatta su tesisatcisini bile gunlerce arastirip secerken, cocugumuzu 4 yil emanet edecegimiz insani neden secemeyelim ki?
Sanki butun ogretmenler tornadan cikmis gibi 4 4 luk de biz begenmiyoruz.
Valla cok basit bir dudak dolgusu yaptiracagim, gunlerdir hangi doktor kac yil deneyimli, onceden nasıl isler yapmis, hangi okulu bitirmis, uzmanlığını nerde yapmis diye araştırıyorum, ki onun olasi bir hatasinin geri dönüşu var, ama yanlis birogretmenin olasi bir hatasi cocugumun hayatini mahvedecek... Neden sansa birakalim ki?
Günlük 1 sayfa ödevi de yapamayacak çocuk olmamalı zaten. Sizinkiler fazlaymış o ayrı mevzu ama hiç ödev, hiç sorumluluk diye bir şey de olmamalı bence. Zaten veli de ödeve karışmamalı, karışmamalı derken çocuk kendisi yapmalı, veli yapıp yapmadığını kontrol etmeli veya ona zaman ayırmalı, çocuk çalışırken uygun ortamı ayarlamalı gibi yardımları da olmalı. Aksi halde ilkokul bitince ortaokulda her öğretmen farklı bir ödev verince nasıl altından kalkacak bu çocuk? Daha önce hiç ödev yapmamış veya sürekli yardımla, ite kaka yapmış.Kendini bilen veliye de zulum geliyor iste o odevler. Ben hep sabahciydim,ogle tatili basladiginda eve gelir derse otururdum gece yarisina kadar surerdi. Tv izlemeyi gectim sokakta oynayamazdik 90li yillarda. Kendini bilmeyen veli adam olacak diye kendini bilen veli de cocugu da perisan oluyor. İlkokul cocugu oyle sayfalarca odev yapmamali bana gore. Ogretmen degilim ama inanin cogu ogretmenden daha iyi biliyorum bu isi ailem sayesinde.
Benim annem velileri de toplardi karsisina. Guzelce anlatirdi,hepsi de dinlerlerdi. Hala soyler once veliyi egitmek zorunda kaliyorum diye. Cocugunun formasini yikamaktan aciz veli var memlekette. Simdi bu veli odeve yardim eder mi? Etmez. Ogretmenlik cok zor meslek,sadece ogrenciyi degil toplumu hedef almak zorunda kaliyorlar.
ödev yapmayan veli, yakalayın.
sizde yok mu resim ödevi falan.
benim iş arkadaşım baya mesai yapardı resim ödevlerinde, uykusuz işe gelirdi :)
çocuk yapıp da götürürse öğretmen düşük puan veriyormuş, o da o zamanlar teog meog gibi bişiyde puanına etki ediyordu, o yüzden mecbur yapıyordu.
resim ödevi hiç gelmiyor. okulda yapıyorlar herhalde.
Yani iste bunlar ogretmenler arasi farklilik. Benim tanidigim 10 veliden 9 tanesi odevi kendisi yapiyir cunku cocugun yapamayacagi zorlukta veya coklukta oldugu icin. Sizin bahsettiginiz seyler cok da odev sayilmaz, bizler yuzlerce soru cozerdik zorla ite kaka. Orta okula gecince nefes aldik cunku kimse odev vermiyordu. Ben kendimi cok zor toparlamistim. Lisede de hic odevim olmadi da insana benzedimGünlük 1 sayfa ödevi de yapamayacak çocuk olmamalı zaten. Sizinkiler fazlaymış o ayrı mevzu ama hiç ödev, hiç sorumluluk diye bir şey de olmamalı bence. Zaten veli de ödeve karışmamalı, karışmamalı derken çocuk kendisi yapmalı, veli yapıp yapmadığını kontrol etmeli veya ona zaman ayırmalı, çocuk çalışırken uygun ortamı ayarlamalı gibi yardımları da olmalı. Aksi halde ilkokul bitince ortaokulda her öğretmen farklı bir ödev verince nasıl altından kalkacak bu çocuk? Daha önce hiç ödev yapmamış veya sürekli yardımla, ite kaka yapmış.
Öğretmenin ödevlerin korkutucu olmadığını, öğrenmeleri için önemli olduğunu belirtmesi lazım. İlkokulda zaten çok fazla yazmalı çizmeli ödevler olmuyor. Zıt anlamlar işleniyor mesela. Veriyorsun bulmaca, yukarıdaki tabloda bu kelimelerin zıt anlamlarını bulun diye yazıyorsun. Çocuk eğlenerek yapıyor hem de tekrar etmiş oluyor. Arada da gidip "anne-baba şu kelimenin zıt anlamı neydi" diye sorması ve ailenin cevap vermesi de yardım oluyor işte. Bu kadar büyütmemek lazım ödev mevzusunu.
Orası öyle tabi, sayfalarca ödevle ilkokuldan çocukları bıktırmak manasız. Hele özel okula gidip saat 4'te 5'te eve gelen çocuklar yemeğe, dinlenmeye, ödeve nasıl vakit buluyor bilemiyorum. Ben hafta sonları, yazları veya ara tatilde ödev vermem. Çocukken nefret ederdim çünkü o ödevlerden ve öyle günlük yapmak yerine son 15 günde deli gibi çalışarak bitirirdim.Doğal olarak çok manasız olurdu.Yani iste bunlar ogretmenler arasi farklilik. Benim tanidigim 10 veliden 9 tanesi odevi kendisi yapiyir cunku cocugun yapamayacagi zorlukta veya coklukta oldugu icin. Sizin bahsettiginiz seyler cok da odev sayilmaz, bizler yuzlerce soru cozerdik zorla ite kaka. Orta okula gecince nefes aldik cunku kimse odev vermiyordu. Ben kendimi cok zor toparlamistim. Lisede de hic odevim olmadi da insana benzedim
Ozellikle okullarin bilim fuarlarina,sergilerine gidiyorum ben,yapilanlar asla ogrenci isi degil,veliler yapip yapip yolluyor ve bunu son derece yanlis buluyorum. Oyle olacagina hic olmasin,ne ogretmen yanilsin ogrencisi hakkinda ne de veli delirsin. Ortasini bulsunlar,herkes mis gibi yasar gider.
Evet okul olarak da çok iyi.Merhaba,ben de geçen yıl 1. Sınıfa başlayan kızım için öğretmen seçimi yapmıştım ve evet bunun için belli bir miktar bağış yapmak gerekiyor,ben bunu garipsemiyorum herkes kurada çıkana razı iken ben ayrıcalık istiyorsam ,seçim yapmak istiyorsam elbette okula da yardım yapmalıyım.
Bu yardımları ne müdür alıyor ne öğretmen ,okul için kullanılıyor çünkü devlet okullarının devletten aldığı ödenek yeterli olmuyor biliyorum yardımlar da olmazsa çalışanların maaşı bile zor ödeniyor
Kızım aynı okulun anaokulundayken öğrencilerini kapıda karşılayıp sarılan bir öğretmen görüp çok sevmiştim ,kızım için şefkat önemliydi çünkü anaokulunda çok mutlu olmasına rağmen benden ayrılmamak için tüm yıl ağlamıştı neredeyse .O öğretmeni istedim zaten okulda seçilen iki üç öğretmenden biriymiş çok çok da memnunum kızım hiç ağlamadı birinci sınıfta.Mesleğini seven öğretmen en iyi öğretmen oluyor
Bu arada okulun tüm öğretmenlerinden herkes çok memnun olumsuz hiç bir şey duymadım
Yazik kucuklereOrası öyle tabi, sayfalarca ödevle ilkokuldan çocukları bıktırmak manasız. Hele özel okula gidip saat 4'te 5'te eve gelen çocuklar yemeğe, dinlenmeye, ödeve nasıl vakit buluyor bilemiyorum. Ben hafta sonları, yazları veya ara tatilde ödev vermem. Çocukken nefret ederdim çünkü o ödevlerden ve öyle günlük yapmak yerine son 15 günde deli gibi çalışarak bitirirdim.Doğal olarak çok manasız olurdu.
Bizimkiler proje ödevi tarzı ödevleri çok seviyorlar, velinin yaptığı kabul olmuyor zaten, eciş bücüş şeyler geliyor veya malzeme getirip sınıfta yapıyoruz bütün gün. Benimkiler çok alıştı kendileri yapmaya. Geçen sene arkadaşla ortak bir şeyler yapalım ve ufak bir sergi açalım dedik. Yapılacak şey de klasik o senenin konusu geometrik cisimler ile maket yapımı. Ben bizimkileri çok beğenmiştim, fotoğraf makinesi, bilgisayar, robot, saat gibi bir çok farklı şey gelmişti ama tabi tam yapışmamış, tam kesilmemiş belli ki çocuklar yapmış. Arkadaşınkiler bir geldi hepsi banyolu, mutfaklı ev ve elektrik döşenmiş, kimi ahşaptan yapmış, evin yatağının yastığını keçeyle yapıp içini doldurmuşlar falan. Çok üzülmüştü bizim çocuklar, zannettiler ki o sınıfın öğrencileri müthiş becerikli. Bu bahsettiğim öğretmen okulun en iyi öğretmeni olarak bilinir ve her 1. sınıfta ona çocuk vermek için izdihamlar yaşanır, milli eğitimden birileri araya sokulur. Gelenler de yoğun ödev temposundan gayet memnunlar.
Kesinlikle katılıyorum ama biz zamane anneleri çok pimpirikliyiz.Kızım 2 yaşında ve ben elimde olmadan ilk okula nasıl başlayacak?öğretmeni nasil biri olacak vs. diye dertleniyorum.Sonra kendi kendime çok kiziyorum köyde öğretmen bulamayan boş okullarda ögretmen yolu gozleyen öğrenciler geliyor aklima.Onlarin anne babasi ögretmen seçiyor mu?Peki ya biz?annelerimiz sadece okula yollardi gerisini berisini düşünmezdi.Bence artik teknoloji ilerledi soba derdi yok,camaşır,bulaşık.Rahatliktan bunlara sarıyoruz.Eminim bundan 20-30 sene öncesinde olsak işten güçten böyle saçma şeylere kafa yoracak zaman bulamazdıkBizim zamanımızda annemiz götürürdü okula kime denk gelirse o sınıfa giderdik.
Ben hiç hatırlamıyorum öğretmenim için annemin endiselendigini filan.
Şimdiki veliler hamburger menü seçer gibi öğretmen seçiyor.genc olsun,hareketli olsun,yasli olsun,dominant olsun...hatta bazıları yeni evli istemiyor çocuk doğurur izne ayrılır diye :)
Ya bu kadar dert etmeyin emin olun çocuklar alışıyor öğretmenine.
Bu arada iyi ki lisede öğretmenim....
Orası öyle tabi, sayfalarca ödevle ilkokuldan çocukları bıktırmak manasız. Hele özel okula gidip saat 4'te 5'te eve gelen çocuklar yemeğe, dinlenmeye, ödeve nasıl vakit buluyor bilemiyorum. Ben hafta sonları, yazları veya ara tatilde ödev vermem. Çocukken nefret ederdim çünkü o ödevlerden ve öyle günlük yapmak yerine son 15 günde deli gibi çalışarak bitirirdim.Doğal olarak çok manasız olurdu.
Bizimkiler proje ödevi tarzı ödevleri çok seviyorlar, velinin yaptığı kabul olmuyor zaten, eciş bücüş şeyler geliyor veya malzeme getirip sınıfta yapıyoruz bütün gün. Benimkiler çok alıştı kendileri yapmaya. Geçen sene arkadaşla ortak bir şeyler yapalım ve ufak bir sergi açalım dedik. Yapılacak şey de klasik o senenin konusu geometrik cisimler ile maket yapımı. Ben bizimkileri çok beğenmiştim, fotoğraf makinesi, bilgisayar, robot, saat gibi bir çok farklı şey gelmişti ama tabi tam yapışmamış, tam kesilmemiş belli ki çocuklar yapmış. Arkadaşınkiler bir geldi hepsi banyolu, mutfaklı ev ve elektrik döşenmiş, kimi ahşaptan yapmış, evin yatağının yastığını keçeyle yapıp içini doldurmuşlar falan. Çok üzülmüştü bizim çocuklar, zannettiler ki o sınıfın öğrencileri müthiş becerikli. Bu bahsettiğim öğretmen okulun en iyi öğretmeni olarak bilinir ve her 1. sınıfta ona çocuk vermek için izdihamlar yaşanır, milli eğitimden birileri araya sokulur. Gelenler de yoğun ödev temposundan gayet memnunlar.
Kesinlikle katılıyorum ama biz zamane anneleri çok pimpirikliyiz.Kızım 2 yaşında ve ben elimde olmadan ilk okula nasıl başlayacak?öğretmeni nasil biri olacak vs. diye dertleniyorum.Sonra kendi kendime çok kiziyorum köyde öğretmen bulamayan boş okullarda ögretmen yolu gozleyen öğrenciler geliyor aklima.Onlarin anne babasi ögretmen seçiyor mu?Peki ya biz?annelerimiz sadece okula yollardi gerisini berisini düşünmezdi.Bence artik teknoloji ilerledi soba derdi yok,camaşır,bulaşık.Rahatliktan bunlara sarıyoruz.Eminim bundan 20-30 sene öncesinde olsak işten güçten böyle saçma şeylere kafa yoracak zaman bulamazdık
Önemli olmaz mı..fozgeb üyeye yazdığım mesajı okuyabilirBir öğretmen olarak şaşırdım yazdıklarınıza. Şimdiki velilerin zaman zaman abartıya kaçsalarda daha bilincli cocuklar yetistirmek istemesinin nesi kötü? Zamanında eti senin kemiği benim diye yetistirilen çocukları da görüyoruz keşke eski nesillerde çocukları konusunda daha hassas olsalardı. Çocuğun hayata bakışının bile sekil aldığı bi durum için boşver diyen egitimcilerin olması üzücü.
Özel okuluda düşündüm. fakat bütçemiz yetmiyor ev borcu ödediğimiz için.Öğretmen çok çok önemli hele ki ilkokulda. İmkanınız varsa özel okulları araştırın bence,öğretmen istediği kadar özverili olsun 30 40 öğrenciyle sizin istediğiniz düzeyde ilgilenmesi imkansız.
Çalıştığım için okula gidip araştırma yapamadım maalesef.Imkaniniz varsa gecen sene 4. Siniftan mezun cocugu olan velileri bulun. Cok ekstrem bi durum olmadikca gecen sene mezun eden ogretmenler 1. Sinif okutur. Mudur bilse de soylemez haksizlik olmamasi adina. Kiziniz hareketli kural tsnimaz olabilir ama henuz cok kucuk. Etkinlikler sosyal faaliyetler duzenleyen ogretmrnler olabilir. Yas farketmiyor emekli olan ogretmen arkadasimin yaptiklarini genc olanlar yapamamisti mesela.
Peki neden o öğretmeni şikayet etmediniz?Dışardan disiplinli olarak duyduğunuz öğretmenin gerçek kişiliğini biliyor musunuz? Bizim okulda da vardı öyle "disiplinli" öğretmen. Anlatayım. Bütün gün kapısı açık olurdu sınıftan çıt çıkmazdı. Bu arada bizimki devlet anaokulu. Çocukların sınıftaki oyuncaklarla oynadığını hiç görmedm. Birebir gördüğüm olay çocuklara kızdığında köşeye çekip bireysel kızıyor, gözlerini belertiyor karşısındaki çocuk resmen titriyor.
Velileriyle de çok samimi nasıl olduğunu hiç anlamadım.
Okulda 16 öğretmeniz en az 10 tanesiyle kavgalı.
Ama DİSİPLİNLİ İYİ ÖĞRETMEN.
Ben olsam şansa bırakırdım galiba. Tabi yaşadığınız yere de bağlı.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?