- Konu Sahibi noktavirgulunlem
- #101
Erkekler kilo vs hiç önemsemiyor, kadınlar demiyor hiç "kilo ver" diye. Ama kadınlara gelince "kilo ver" diye baskı yapıyorlar. Kadınlardaki estetik kaygısı erkeklerde yok varsa da çok az. Temizlikte de öyle.
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Erkekler kilo vs hiç önemsemiyor, kadınlar demiyor hiç "kilo ver" diye. Ama kadınlara gelince "kilo ver" diye baskı yapıyorlar. Kadınlardaki estetik kaygısı erkeklerde yok varsa da çok az. Temizlikte de öyle.
Evet evet kocanizla siz 50 şer kilo alınca, hepimiz maddiyatinizi kıskandık, yoksa biz fakirler gibi çiroz çiroz 50 kiloda kalırdiniz![]()
Bakış açısı yanlış.
Cinselliği etkileyen bin tane faktör var.
Mesela ben de iş yapan adamı çekici buluyorum, geçen gün kocam cidden evde boya badana yaparken, hoşuma gitti diye bu adam 3 günde bir fırça sallayamaz yani. Yemek yaparken de hoşuma gidiyor. Hatta kocam alay eder benimle "hizmetçi fantezin var ama hizmetçi benim resmen" diye.
Daha iyi olabilir cinsel hayatı. Kiminin de etkilenmez. Genel olarak değişikliğin getirdiği heyecandır muhtemelen.
Bu arada karı koca evliliğimizin ilk senesinde 50 kg aldık toplamda. Vermedik de. Gece 3 sonrası kalkıp lahmacun yapıyorduk, buzluktan mantı çıkarıyorduk. Hala da gece 3 sınırımız vardır, seks yaptıysak acıkır yemek yeriz.
Kilo alınınca sevmemek, sevilmemek diye bir şey yok. Kişi kendi rahatsız olursa tabi ki vermeli ama beğenme/beğenilme korkusuna hele ki evlilik birliği içinde sadece kilo endeksli bakmak çok sığ.
Çok iyi anlaş, maddiyat iyi olsun ki kafan rahat olsun, cinsel hayatın mükemmel olsun, hayatın tıkırında gitsin, eş ailesi sorunu yaşama, gerçekten görünce yüreğin hop etsin, akşam olsun da öpeyim diye bekle ama kilo alınca meeh, saçmalamayın Allah aşkına şu saydığım 5 6 şeyin yanına bile yaklaşamaz kilo. 30 kilo da 3 günde alınmaz zaten gözün alışır alana kadar teorik olarak.
Bu arada insanlar sırf eş-sevgili değil diğer insanların kilosuna da yorum yaparken genelde "ne kazanıyor ne ne yiyor almış bu kiloyu?" şeklinde yarışa girip fark etmiyor oluyorlar. Kilo yorumlarının altında hep maddi olarak o kişiden eksik hissetme durumu vardır. Yani başkasının kilosuna bu derece rahat yorum yapmayın arkadaşlar, beden algısı çok başka bir şey.
Birine zayıflamışsın demek övgü, kilo almışsın demek sağlığını düşünüyorum eleştirisi değildir.
Ama özellikle gebelik dönemi için bunu normalleştiremezsiniz.
Bunun adı psikolojik şiddet ve kadınlar bunu normal görmemeli.
Hamileyken inşallah çok kilo almazsın diye kafanıza ince ince işleniyor.
Bilemiyorum o şekilde düşünmedim. Daha çok sağlığım için şişmanlık konusunda uyarıyor. Yürürken nefes nefese kalma bel fıtığı gibi durumlar sürekli söz konusu olunca sağlık açısından söylenir hep. Güzellik bakımından kilo konusuna hiç değinmemiştir. Konu sahibi gibi güzellik açısından olsaydı ben de alınabilirdim. Aramızda öyle bir hakaret tarzı konusma olmadı . O yüzden pek psikolojik şiddet diyemiyorum çünkü ben de katılıyorumBebeğinizi inşallah sağlıkla kucağınıza alırsınız ama sizin durumunuz konudan bağımsız, normalleştirmeyin. Eşiniz yaptığı psikolojik şiddet.
Yoo keyiften demiş işte soruyu açangayet yemiş yemiş kilo almış. Keyfi olmayanlar zaten söylüyor sebebini.
Ohhh evlendim, evdeyim, yatam, tv izliyem, yiyem, bi daha yatam, bi de yatarken yiyem diye hareket edinle 30 kg. alınır. 3-5 kilo olur normal. Başkasının hükmü yok zaten beden kendimize ait de, o beden koruyup kollandığı sürece eşe çekici gelir. Ortada cinsel mevzular da var. Başkasının hükmü yok deyip, sırf canı istiyor diye 180 kg. olsun o zaman... Sizce bu beden kendimize aittir diye sahiplendiğimiz şeyi hor görmeyi de haklı çıkarır mı...
Kiloyu neden kendini salmak olarak adlandırıyoruz peki?
Bu nasıl bir kodlama nasıl bir dayatma?
Zayıflık, doğallık neden kendini salmak değil?
Birçok beyaz saç seven kadın var, boyayı reddediyorlar ve yaşlanmayı güzel karşılıyorlar.
Onlara da mı bunu diyeceksiniz?
Sürekli olarak kilonun çirkinlik olduğu vurgusunu ve kodlamasını yaparak ne geçiyor kimin eline?
İnsan bedenine böyle anlamlar yüklemek çok yersiz ya
Kendini salmayı durum, davranış, ilgi, özen vs şeylerde arayalım lütfen, kendine ait bir bedende değil.
İnsanlara hatta canlılara güzel, çirkin, kusurlu vs diye bakmıyorum ben:)Evlendiklerinden beri 30 kilo almış evet bu kendini salmak. Adamla şimdiki kilosunda tanışsa belki adam onunla evlenmeyecekti.
Doğallıkla kendini salmayı karıştırmayalım. Farzedelim doğallık adı altında hiçbiri vücut kılımı almadan, yüzüm gözüm kıl içinde geziyorum. Kişisel bakıma dikkat etmemektir bu benim bedenim ama diye geçilemez. Karşı tarafında beğenmeme özgürlüğü var.
Kontrolsüz kilo almak evet çirkinlik. Sağlıklı beslenmek, yediğine içtiğine dikkat etmek, spor yapmak gibi seçenekler dururken homini gırtlak yiyerek hiç dikkat et etmemenin böyle sonuçları oluyor ve görüntü gayet çirkin.
Ağır yaşamları görüyorum çok çok kötü bir görüntü. O kadar çirkin geliyor ki gözüme izleyesim gelmiyor hatta. Size normal mi geliyor görünce?
İnsanlara hatta canlılara güzel, çirkin, kusurlu vs diye bakmıyorum ben:)
Örnek verdiğiniz ağır yaşamları izlerken, çocukluk travmalarına, yanlış yetiştirmelere, sosyal fobi, zorbalık, içine kapanıklık vb sıkıntıların, tüm bastırılmış duyguların insanları nelere yönelttiğini görüyor, üzülüyor ve çirkin olarak değil, başkaları sebebiyle kaybettiği koca bir hayat görüyorum.
Midem ya da gözüm değil, yüreğim kaldırmıyor sadece.
Bazı şeyleri görmek için gözlere ihtiyacımız yok, biraz olsun içselleştirmek fayda sağlar.
Anlatabilmişimdir umarım.
Peki buradaki kişi evlenmeden neden dikkat ediyormuş o halde ?İnsanlara hatta canlılara güzel, çirkin, kusurlu vs diye bakmıyorum ben:)
Örnek verdiğiniz ağır yaşamları izlerken, çocukluk travmalarına, yanlış yetiştirmelere, sosyal fobi, zorbalık, içine kapanıklık vb sıkıntıların, tüm bastırılmış duyguların insanları nelere yönelttiğini görüyor, üzülüyor ve çirkin olarak değil, başkaları sebebiyle kaybettiği koca bir hayat görüyorum.
Midem ya da gözüm değil, yüreğim kaldırmıyor sadece.
Bazı şeyleri görmek için gözlere ihtiyacımız yok, biraz olsun içselleştirmek fayda sağlar.
Anlatabilmişimdir umarım.
Çok pembe olmuş bu yorum. İnsanlar 480 kilo olduğunda yağların altındaki çocukluk travmalarını psikologlar psikiyatristler görsün. Hergün yaşadığın eşin, sana bakan annen bu travmalar değil 480 kiloyu görür sadece. Ve bu realiteyken diğeri pembe bir ütopyadır.İnsanlara hatta canlılara güzel, çirkin, kusurlu vs diye bakmıyorum ben:)
Örnek verdiğiniz ağır yaşamları izlerken, çocukluk travmalarına, yanlış yetiştirmelere, sosyal fobi, zorbalık, içine kapanıklık vb sıkıntıların, tüm bastırılmış duyguların insanları nelere yönelttiğini görüyor, üzülüyor ve çirkin olarak değil, başkaları sebebiyle kaybettiği koca bir hayat görüyorum.
Midem ya da gözüm değil, yüreğim kaldırmıyor sadece.
Bazı şeyleri görmek için gözlere ihtiyacımız yok, biraz olsun içselleştirmek fayda sağlar.
Anlatabilmişimdir umarım.
Hamileyken illa aşırı kilo almak zorunda değilsin ki.Ama özellikle gebelik dönemi için bunu normalleştiremezsiniz.
Bunun adı psikolojik şiddet ve kadınlar bunu normal görmemeli.
Hamileyken inşallah çok kilo almazsın diye kafanıza ince ince işleniyor.
Hamileyken illa aşırı kilo almak zorunda değilsin ki.
Aman bebek büyüsün diye tatlıları, hamur işlerini, yağlı karbonhidratları götürünce bebek büyümüyor, bilakis sağlığı tehlikeye bile giriyor.
Gebelik şekeri diye bir şey var. Günlük dengeli beslenince anne kilo almaz sadece bebek büyür kilo alır ve gelişir.
Uzmanların bile gebelikte önerdiği kilo artışı ortalama 12’dir. Ki doğum sonrası bebeğin ağırlığı, amniyon sıvısı, plasenta vs gidince zaten vücut kısa sürede hamilelik öncesi kilosuna döner.
Gebe olmak sonsuz yemek yiyip, hareketsizce yatmak demek değildir, bilakis bunlar gebe ve bebeğin sağlığını tehlikeye atar.