- 21 Mayıs 2009
- 6.481
- 1.417
-
- Konu Sahibi MissBiricik
- #261
Mutlulukla kullan Pinky eşyalarını..Evet cnm Bosch ve Sıemens aynı yerde üretimi yapılan aynı firmanın ürünleri.Aralarındaki farklar sadece Sıemens Bosch'dan önce kurulmuş Bosch'u sonra kurmuşlar.Ve aralarında dizayn farklılıkları var.Eşimin söylediğine göre tüm eşyaların motorları Almanya'da üretiliyormuş.Motor ve önemli parçalar orada yapılıyor diye biliyorum cnm.Tabi değişiklik yapmamışlarsa çünkü eşim ünvdeyken stajını yapmış ve o yıllarda öyleymiş.Alman markası yani.Sıemens marka olarak önce doğduğu için fiyatları Bosch'a göre biraz daha yüksek.Benim tüm beyaz eşyam Bosch.2senedir bi sıkıntı yaşamadım memnunum şunu da belirtmeden geçemeyeceğim arkadaşım fırınını Sıemens'ten aldı onun da eşyaları komple Bosch fırını acaip övüyor yalnız ve arkadaşım genelde fırın yemekleri yapıyor bende memnunum fırından ama o aşırı derecede övüyor benimki ile kıyaslayınca daha iyi olduğunu söylüyor bu noktayı da söyleyeyimde fikir olsun.
Yanlış bildiğimi düşünmüyorum, çok şükür araştırıyorum. Ama isteyen istediğini kullanmakta elbetteki özgürdür.
ben sana hakaret etmişim gibi bi tavra girmişsin saçma olmuş
evet yanlış biliyorsun
bu dediğini işi bilen birine yada bir bilim adamına sölesen sana gülerler
molekülün yapısını değiştirmek bukadar kolay mı derler
araştırmışsın ama yanlış şeyler öğrenmişsin
doğruyu öğrenmek de bukadar kötü olmasa gerek
moleküllerin yapısı değişmez en azından bukadar kolay değil bu iş
moleküllerin hareketi ile enerji iletimi yapılır ısınma meydana gelir
hatta yiyecekteki su oranı nekadar yüksekse ısınma okadar kolay olur ısıtma ve pişirme çünkü su ortamı hareket kolaylaştıran bir ortamdır
molekül hareketi ise herzaman dünyada mevcuttur
hiç birşey sabt değildir düzensizlik doğanın bi kanunudur çünkü
sen doğruya kapalı olsan da bilmeyip öğrenmek isteyenlere bu da açıklayıcı bilgi olsun
Mutlulukla kullan Pinky eşyalarını..Evet cnm Bosch ve Sıemens aynı yerde üretimi yapılan aynı firmanın ürünleri.Aralarındaki farklar sadece Sıemens Bosch'dan önce kurulmuş Bosch'u sonra kurmuşlar.Ve aralarında dizayn farklılıkları var.Eşimin söylediğine göre tüm eşyaların motorları Almanya'da üretiliyormuş.Motor ve önemli parçalar orada yapılıyor diye biliyorum cnm.Tabi değişiklik yapmamışlarsa çünkü eşim ünvdeyken stajını yapmış ve o yıllarda öyleymiş.Alman markası yani.Sıemens marka olarak önce doğduğu için fiyatları Bosch'a göre biraz daha yüksek.Benim tüm beyaz eşyam Bosch.2senedir bi sıkıntı yaşamadım memnunum şunu da belirtmeden geçemeyeceğim arkadaşım fırınını Sıemens'ten aldı onun da eşyaları komple Bosch fırını acaip övüyor yalnız ve arkadaşım genelde fırın yemekleri yapıyor bende memnunum fırından ama o aşırı derecede övüyor benimki ile kıyaslayınca daha iyi olduğunu söylüyor bu noktayı da söyleyeyimde fikir olsun.
Hayır cnm ütüm Tefal.Philips ya da Tefal al ütünü.Benim araştırmalarıma göre Philips ütüde daha fazla övülüyor ama ben dizayn olayından dolayı Tefal'i seçtim memnunum.
Cnm doğru karar vermişin Bosch'tan memnun kalırsın emin ol.Buzdolabı muhabbetini bende duydum ben 2senedir kullanıyorum bi sorun yok ama bu noktada şikayet eden arkadaşlarımda var çevremde.Elektronik eşya biraz da şans işi sanırım alacağın zaman düşündüğün modeli de yaz bende araştırır soruştururum nacizane işi şansa bırakmayalıma.s
1992 yılında Raum ve Zelt tarafından yayınlanan ‘’Geleneksel şekilde hazırlanan yiyecekler ve Mikro dalgada hazırlanmış yiyeceklerin kıyaslanması’’ başlıklı çalışmada şu noktalar vurgulanmıştır:-
‘’Doğal tıbbın en temel hipotezi insan vücudu alışık olmadığı moleküller ve enerjiler ile karşılaştığı zaman bu molekül ve enerjiler bedene fayda yerine zarar verirler.
Mikrodalgada hazırlanmış yiyeceklerin içinde insanların ateşin keşfinden beri pişirdikleri yiyeceklerinde bulunmayan moleküller ve enerjiler bulunmaktadır. Hâlbuki güneşten ve diğer yıldızlardan gelen mikrodalga enerjinin esası DC/direkt akımdır.
Buna karşılık yapay olarak üretilen mikrodalgalar (ki buna fırınlarda üretilenlerde dâhildir) AC (değişken akımdan) meydana gelir ve dokundukları her yiyecek molekülünde saniyede bir milyarın üstünde polarite değişmelerine neden olurlar.
Böyle bir işlemde doğal olmayan moleküllerin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Fırınlarda üretilen mikrodalgadan dolayı doğal olarak ortaya çıkan amino asitlerde bile isomerik değişiklikler (şekil değişimleri) olduğu ve toksik formlara dönüştükleri tespit edilmiştir.
Kısa bir sürede tamamlanmış bir çalışmada mikrodalgada hazırlanmış süt ve sebzeleri tüketen kişilerin kanlarında belirgin ve rahatsız edici değişimler olduğu gözlenmiştir. Bu araştırmada sekiz gönüllü değişik şekillerde pişirilmiş aynı besin türlerini tüketmişlerdir.
Mikrodalga fırınlarda işlem görmüş yiyecekler gönüllülerin kanlarında değişimler yaratmıştır. Hemoglobin seviyeleri düşmüş ve toplam beyaz hücreler ile kolesterol seviyeleri yükselmiştir.
Kandaki enerji ile ilgili değişimleri tespit edebilmek için ışık yayan bakteriler kullanılmıştır. Mikrodalgada işlem görmüş yiyecek tüketiminden sonra kişilerden elde edilen kan serumuyla karşılaşan bakterilerin yaydıkları ışınlarda belirgin bir artış gözlenmiştir.
1991 yılında ısviçre de Dr. Hans Ulrich Hertel ile Lozan Üniversitesinden bir profesörün birlikte yaptıkları araştırmada da yukarıdaki sonuçlar elde edilmiştir.
Bunlara ek olarak Ruslar tarafından tespit edilmiş bir ‘’mikro dalga hastalığı’’ vardır. 1950’li yıllarda Ruslar radarın geliştirilmesi çalışmalarında mikro dalgalara maruz kalmış binlerce işçi üzerinde yaptıkları araştırmada bu kişilerde çok ciddi sağlık sorunları olduğunu tespit etmişler ve bu nedenle mikro dalga kullanımı için kesin kısıtlamalar getirmişlerdir. Buna göre işçiler en fazla 10mikrowatt enerjiye maruz kalabilecekler, siviller için ise bu miktar 1 mikrowatt belirtilmiştir.
‘’The Body Electric’’ isimli kitabında Robert O.Becker mikrodalga radyasyonunun sağlık üzerindeki etkileri ile ilgili olarak Ruslar tarafından yapılan araştırmayı ve ‘’mikrodalga hastalığını’’ şöyle tanımlamıştır :-
‘’Mikrodalga hastalığının ilk işaretleri düşük kan basıncı ve düşük nabızdır. Daha sonra çoğunlukla sempatik sinir sisteminin kronik olarak uyarılması (stres sendromu) ve yüksek kan basıncı ortaya çıkar.
Bu dönemde baş ağrısı, baş dönmesi, göz ağrısı, uykusuzluk, huzursuzluk, endişe, mide ağrısı, sinirsel gerilim, konsantrasyon bozukluğu ve bunlara ek olarak apandisit, katarakt, üreme organları ile ilgili sorunlar ve kanser görülür.
Kronik semptomlardan sonra adrenalin fazlalığı, koroner damarların bloke olması ve kalp krizleri ortaya çıkar.
Ayrıca lenfatik sorunlarda gözlemlenmiştir ki bu da bazı kanser türlerini önleyebilmek için bedenin ihtiyacı olan gücün daha azalmasına yol açmaktadır.
Yapılan gözlemlerin sonuçlarına göre kanda daha fazla kanser hücresi oluştuğu, ayrıca mide ve bağırsak kanserlerinde de artış olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca, daha fazla sindirim sorunu, idrar ve dışkılama sisteminde yavaş yavaş bozulmalar meydana gelmiştir
Mikrodalgalar da ışın dalgaları veya radyo dalgaları gibi bir çeşit elektromanyetik enerjidir ve elektromanyetik güç veya enerji spektrumunun bir kısmını işgal ederler. Günümüzde, modern teknoloji çağında mikrodalgalar uzun mesafeli telefon sinyallerini, televizyon programlarını ve bilgisayar bilgilerini hem dünya çapında hem de bir uzayda ki bir uyduya yollamak için kullanılırlar. Ancak, bizim bildiğimiz ve de bize hiç yabancı olmayan mikrodalgalar yemek pişirmek için bir enerji kaynağı olarak yaralandığımız mikrodalgalardır.
Her mikrodalga fırında bir magnetron vardır. Bu bir tüptür ve burada elektronlar hem manyetik hem de elektrik alanlarından etkilenerek 2450Mega Hertz veya 2.45 Giga Hertzlik bir mikrodalga radyasyonu üretirler. ışte bu radyasyon yiyeceklerdeki moleküllerle etkileşim yapar.
Bütün dalgasal enerjiler dalganın her bir döngüsü ile pozitif kutuptan negatife doğru bir değişim yaşarlar. Bu polarite değişimi her saniyede milyonlarca defa meydana gelir. Besin moleküllerinde özellikle su moleküllerinde aynen bir mıknatısta ki kuzey-güney kutbu gibi bir pozitif birde negatif uç vardır.
Ticari fırın modellerinde 1000Wattlık bir elektrik akım vardır. Magnetron denilen tüpten üretilen bu mikrodalgalar fırının içindeki besini bombardımana tabi tutarken kutupsal moleküllerin de aynı frekansta saniyenin milyonda biri bir zamanda dönmelerini sağlarlar.
Bütün bu aktivite yemeğin ısınmasını sağlayan moleküler bir sürtünmedir. Bu alışılmadık ısıtma şekli çevredeki moleküllere zarar verir, onları parçalara ayırır ve deforme eder.Güneşten gelen mikrodalgalar ise direkt akım (DC) prensiplerine göre fonksiyonlarını yaparlar ve yukarıda bahsedilen sürtünme ısısını üretmezler. Buna karşılık mikrodalgalar AC akım kullanırlar ve sürtünme ısısı meydan getirirler.
Bir mikrodalga fırın ince ve çok keskin bir enerji dalgası üretir ve bu dalga tüm enerji spektrumunda sadece dar bir frekansta bulunur. Fakat güneşten gelen enerji geniş bir frekans spektrumunda çalışır.
Mikrodalga kullanarak pişirme yönteminin hem günlük yemek pişirmede hem de bebeklere verilen biberon sütlerinin ısıtılmasında çeşitli zararlarının olduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca, 1991 yılında, Oklahoma’da mikrodalgada ısıtılmış kan verilen bir hasta ölmüştür. Mikrodalga da ısıtılmış kan hastanın kendi kanında değişim yapmış ve sonuçta hastanın ölümüne sebep olmuştur.
Bu da açıkça gösteriyor ki mikrodalga kullanılarak yapılan ısıtma işlemi ısıtılan maddelere zararlı bir şeyler yapmakta. Beden, doğası itibariyle bir elektrokimyasal olduğu için insanın elektrokimyasal işlemlerini zorlayan veya değiştiren bir zorlayıcı güç bedenin fizyolojisinide etkilemektedir.
Bu konu Robert O.Becekr’ın kitabı ‘’The Body Electric’’ ve Ellen Surgaman’ın kitabı ‘’Dikkat, Çevrenizdeki Elektrik Sağlığınıza Zaralı Olabilir’’ isimli kitapta detaylı olarak anlatılmıştır.
Detaylı bilgi: http://sufizmveinsan.com/arastirma/microdalga.html
dileyen dilediğini kullanabilir tabi, ama okumakta da fayda görüyorum.
ya peki hisarin catal bicak takimlari tencere duduklusunu falan kullanan var mi memnun mu?
bende hisarın çatal ıçak takımı var çok memnunum
çelik tencereleri var ondanda çok memnunum
ama düdüklü tencereye gelince kızlar
kesinlikle ve kesinlikle tefal clipsoyu tavsiye ederim. Özellikle çalışan bayanlar için..inanılmaz zaman tasarrufu + doğalgaz tüp vs tasarrufu. yemeklerde gayet lezzetli oluyor. Mercimek çorbasını bile onda yapıyorum çok memnunum. Hatta memnuniyetten öte o benim mutfakta elim ayağım.
ve en severek kullandığım arzum çaycı...Çok pratik tabi 10 kişiden faazla misafirde yetmiyor takviye çaydanlık gerek ama 10 kişiden fazlasıda ne zaman gelecek ki?
Beyaz eşyalarımın hepsi bosch şimdilik hiçbirinde sorun yok ama yorum yapmak için erken çünkü 9 aydır kullanıyorum.
Birde Arzum saprano max tı sanırım markası blender seti ondan var ondanda çok memnunum...
Memnun olmadığım ne var gelmedi aklıma.. ha geldi hani limon sıkacakları çıktı ya limonu arasına koyup elinle sıkıyosun işte o iğrenç bişey o kadar para verip ykm den aldım 2.sıkışta kırdım boşuna almayın limon sıkarken bildiğiniz sıkacaktan kullanın derim
ayshaa hisar çatal kaşık alcaksın milano modelini al çok şıklar ben alcaktım ama vazgeçtim aryıldız almaya karar verdim bütçem sebebiyle.
ben anlamadım şimdi memnun olduklarımızı mı yazıyoruz memnun olmadıklarımızı mı kafamçokkarıştı