- Konu Sahibi birbucukyil
-
- #241
Konusmak daha büyük sorunlara yol acacaksa o zaman mümkün olduğunca davetlere gitmeyeceksin ... İlle de gideceksen evde karnını doyur öyle git.Çocuklar eşim ve ben iftardan çok kısa süre önce gittik oraya. Ev çok kalabalıktı, kızım çok küçük henüz 1 yaşında herkes üstüne bir anda geldiler. O da çok ağladı ve bana yapıştı.kucagimda gezdirdim, sofraya oturana kadar susmadı. Mutfağa bu sebeple giremedik. Tencereyle münasebetimiz olmadı. Ekmek de kalmamıştı. Sofradan dönmüş, bölünmüş ekmekleri istemedim özellikle. Ve bunları defalarca kere yazdım. İlk sayfayı okuyup aynı şeyi söylüyorsunuz sürekli.
Hamileyken gittiğimde sorun açlık değil. İlk gittiğimde zaten masaya oturtmadı, (yani yer yoktu oturtamadı) sofradan artanlardan getirdi yedim. İkincide ben yine masada yer olmadığını görünce kendim gittim. Artık tabak falan istemedim eve döndüm. Evimde doyurdum karnımı.
Annemden korkmuyorum kesinlikle. Benim ona tepki göstermem demek ilişkiyi bitirmek demek. Ben de bunu tercih etmiyorum. Dedikodusuyla stresiyle ugrasmak istemiyorum. 4 yıl önce benimle ilgili mahrem bir sırrı arkadaşına söylemişti. Ben de uyarmak hakkım diye düşündüm. Beni suçlu çıkardı. Ne var bunda diye bağırıp beddua etti. Ruh hastası ve deli dedi. O zaman 28 yaşındaydım. Bebekken popomu yikadığından varana kadar bütün üzerimdeki haklarını saydı. (Tabi ki benim anlattigim gibi kibar soylemedi bunları :))Babam ve kardeşim diyor ki, 4 yıldır sürekli bu olayı gündeme getiriyormuş. Hala söylüyormuş. Ben ruh hastasıymışım, deliymişim. Bunu dinlemekten bıkmışlar artık. Aman kızım sen dövecekmişsin anneni 4 yıldır bunu dinliyorum diyor babam. Annemi yapmış olduğunun yanlış olduğuna ikna edemedim biraz sesimi yükseltmek zorunda kaldım. Dövmek bu oluyor. 32 yaşındayım kimseyle kavgam gürültüm yok çok şükür. Bu durum bence en zararsız şekli ilişkimizin.
Yoksa siz haklısınız söylemek lazım. Insanlar konuşa konuşa anlaşır. Kaçak dövüşmek kimseye ama kimseye yakışmaz. Benim annem çok uzulerek söylüyorum psikolojide tez konusu olabilecek bir insan. Onunla ilgili konu açmak istedim. Birbucuk saat yazdım. Sonra geri sildim. Şimdi bunları hatirlamanin kime ne faydası var diye düşündüm. Bana bile hikaye gibi geliyor artık.
Annemden korkmuyorum kesinlikle. Benim ona tepki göstermem demek ilişkiyi bitirmek demek. Ben de bunu tercih etmiyorum. Dedikodusuyla stresiyle ugrasmak istemiyorum. 4 yıl önce benimle ilgili mahrem bir sırrı arkadaşına söylemişti. Ben de uyarmak hakkım diye düşündüm. Beni suçlu çıkardı. Ne var bunda diye bağırıp beddua etti. Ruh hastası ve deli dedi. O zaman 28 yaşındaydım. Bebekken popomu yikadığından varana kadar bütün üzerimdeki haklarını saydı. (Tabi ki benim anlattigim gibi kibar soylemedi bunları :))Babam ve kardeşim diyor ki, 4 yıldır sürekli bu olayı gündeme getiriyormuş. Hala söylüyormuş. Ben ruh hastasıymışım, deliymişim. Bunu dinlemekten bıkmışlar artık. Aman kızım sen dövecekmişsin anneni 4 yıldır bunu dinliyorum diyor babam. Annemi yapmış olduğunun yanlış olduğuna ikna edemedim biraz sesimi yükseltmek zorunda kaldım. Dövmek bu oluyor. 32 yaşındayım kimseyle kavgam gürültüm yok çok şükür. Bu durum bence en zararsız şekli ilişkimizin.
Yoksa siz haklısınız söylemek lazım. Insanlar konuşa konuşa anlaşır. Kaçak dövüşmek kimseye ama kimseye yakışmaz. Benim annem çok uzulerek söylüyorum psikolojide tez konusu olabilecek bir insan. Onunla ilgili konu açmak istedim. Birbucuk saat yazdım. Sonra geri sildim. Şimdi bunları hatirlamanin kime ne faydası var diye düşündüm. Bana bile hikaye gibi geliyor artık.
Yemek kalmadığında mutfağa gidip peynir zeytin niye yemediniz onu anlamadım ben . Annenizin yaptığı tabi ki katlanılır birşey değil ama siz de hiç ânı kurtaramamışsınızÇok çok saçma bir konuyla karşınızdayım sevgili dostlar. Özet geçmeye çalışacağım. Annem misafiri cok seven bir insan. Evlenene kadar üzerime düşen herseyi yaptım. Akşam 6 gibi girdiğim mutfaktan gece 11 de çıkardım. Yemek sofrasına da zaten oturmazdım mutfakta ayak üstü ne bulursam o şekilde idare ederdim. Çünkü evin kızıydım neticede.
Ben evlendikten sonra annem davetlerine devam etti.Arada beni çağırırdı ama işten yorgun geliyorum, sana çok faydalı olamam vb bahaneler ile kabul etmezdim. Çünkü çok kalabalık misafir alıyor. Ayaküstü değil, masada doğru düzgün yemek yemek istiyordum. Hem ev işi hem işimin yoğunluğu bana yetiyordu. Bir gün hamileyken pazar sabahı kahvaltıya çağırdı. Kadın kadına arkadaşlarıyla yaptığı bir planmış öyle dedi. Anne kocam ne yapacak, adamın bir pazarı var desem de ikna olmadı. Yok işte az kişiyiz ,bizbizeyiz, her zaman olmaz ısrar kıyamet ikna etti. 8 kişilik masayı hazırladık. Ama bir baktım kapı sürekli çalıyor. En son 14 saydım. Masaya bulduğumuz sandalyeleri, tabureleri doldurduk. Tabi ben yine dımdızlak ortada kaldım..masadan artan bir kaç parça getirip elime verdi sağolsun. Neyse bugün böylece geçti.
Hamileligimin Son dönemine geldik. 36 haftalık hamileyim. Tekrar kahvaltıya çağırdı. Kesinlikle olmaz anne gelemem dedim. Zorla ikna etti şehir dışından iki arkadaşı ve bir kaç kişiymiş. Kalktım gittim. Bu defa anladım kalabalık olduğunu yine. Anne en azından çocuklara ve bana(çocuklar benim değil misafirin cocukarı. O sırada ben ilk çocuğumu bekliyordum) mutfağa bir sofra hazırlasak diye yalvardım.kabul etmedi. Milleti zorla masaya tıkıştırdı. Ama bu sefer karnım burnumda olduğundan dolayı sofradakilerin içine sinmedi. Haydi sen de gel diye sürekli çağırdılar. Onların yemesini beklemem içlerine sinmediginden. (Yer yok, sandalye yok, tabure yok )migrenim tuttu dedim gidip yattım. Sonra kalkıp gittim. Bu sefer bir lokma ekmek bile yemedim. Annemin evinde misafir muamelesi görecek değiliz herhalde diye teselli ettim kendimi.
Aradan 3 yıl geçti. Annem abartmıyorum 25 kere çağırdı. Bahanelerle geçiştirdim. Annecim sağol düşünmen yeter, yemiş kadar oldum, çocukla gelip ayak altında gezmeyelim dedim.arkadaşlar böyle olmaması lazım ama ne bileyim çok bozuluyordum. Hani annesinin evi neticede aç kalsa ne olacak, yer bulamasa ne olacak. Ama eve aç gelip peynir ekmek yerken bir iki damla gözümden aktı, yalan söyleyemem. "Bir daha bu duruma düşmem akıllı kadınım ben" diye karar verdim.
3 yıl aradan sonra düne geliyoruz. İftar yemeği daveti varmış. Israr kıyamet çağırdı. Kabul ediyorum alemin safı benim. Artık 32 yaşındayım, iki çocuğum var. Yere gazete serip otururuz gerekirse, ayıbı olmaz bu isin, değisiklik olur diye düşünüp gittim. Bu defa fazladan sofra kurulmuş. Oh be oturduk. Kızım mama diye bekliyor, oğlum anne yemek yijezz diyor. Ama bu sefer çok çok çok kalabalık. Kapı susmak bilmiyor. Annem ezan okununca yemek kalmadı dedi. Bana 2 yemek kaşığı kadar pilav, 1 dilim börek, yarım kase çorba getirdi. Çorbayı ve pilavı kızıma yedirdim. Böreği oğluma yedirdim. Ekmek bile yok,yok yani. Tatlıdan, salatadan görüp isteyecekler diye ödüm koptu. Eşim masadaydı, onlar yemiş,tabaklarında yeterince varmış. Öyle dedi. Çocuklar aradà sofradan kalkıp gidiyordu.annem de haydi yemeğini bitir hazır onlar oyalanıyorken diyip durdu. Artık dayanamadım. "Anne ben yemiyorum çocuklarıma yediriyorum " diyebildim. Ya dalga geçiyor benimle resmen önümde yemek yok ki, ne yiyeceksem artık. Ben kendisi rezil olmasın diye 22.30 a kadar hiçbirsey yokmuş gibi aç aç oturdum. Ama bu yaptığına kendisi hiç utanmadı. Şimdi düşününce 3 kere aynı salakligi yapmış olmam komik gelebilir. Ama ben yaşarken zorlandım.
Lanet olsun icimdeki insan sevgisine ki hala anneme "anne gözünü seveyim beni çağırma, haydi benimle dalga geciyorsun da, bari şu iki çocuğa acı da yapma şu rezilliği" diyemiyorum.
Yani şimdi bu kadar yorumdan sonra ne yapmaya karar verdiniz?
Konunun her noktasında belirttigim gibi davet yaptığında gitmemeye devam edeceğim. Yıllarca gitmedim. İlk yaptığı davette beni aradığında şaka yollu, çocuklara bir sorayım memnun kalmadık diyorlardı hahahahah falan demeyi düşünüyorum.
Hala isin alttan laf vurma kisminda misin?Konunun her noktasında belirttigim gibi davet yaptığında gitmemeye devam edeceğim. Yıllarca gitmedim. İlk yaptığı davette beni aradığında şaka yollu, çocuklara bir sorayım memnun kalmadık diyorlardı hahahahah falan demeyi düşünüyorum.
okurken sinirlendim. bu nasıl bi iş ? madem yeteri kadar yemek yapamayacak, ne diye o kadar kişiyi sıkış tepiş evinde ağırlamaya çalışıyor ki ? annenizin derdini anlayamadım. ben sizin yerinizde olsam tekrar çağırdığında lafımı söylerdim. rezillik çekmeye gelmek istemiyorum , bi defa da bizi tek çağır çok özlüyorsan. ben ayak altında fazlalıkmış gibi dolaşmak istemiyorum her seferinde de.. bu ne yaÇok çok saçma bir konuyla karşınızdayım sevgili dostlar. Özet geçmeye çalışacağım. Annem misafiri cok seven bir insan. Evlenene kadar üzerime düşen herseyi yaptım. Akşam 6 gibi girdiğim mutfaktan gece 11 de çıkardım. Yemek sofrasına da zaten oturmazdım mutfakta ayak üstü ne bulursam o şekilde idare ederdim. Çünkü evin kızıydım neticede.
Ben evlendikten sonra annem davetlerine devam etti.Arada beni çağırırdı ama işten yorgun geliyorum, sana çok faydalı olamam vb bahaneler ile kabul etmezdim. Çünkü çok kalabalık misafir alıyor. Ayaküstü değil, masada doğru düzgün yemek yemek istiyordum. Hem ev işi hem işimin yoğunluğu bana yetiyordu. Bir gün hamileyken pazar sabahı kahvaltıya çağırdı. Kadın kadına arkadaşlarıyla yaptığı bir planmış öyle dedi. Anne kocam ne yapacak, adamın bir pazarı var desem de ikna olmadı. Yok işte az kişiyiz ,bizbizeyiz, her zaman olmaz ısrar kıyamet ikna etti. 8 kişilik masayı hazırladık. Ama bir baktım kapı sürekli çalıyor. En son 14 saydım. Masaya bulduğumuz sandalyeleri, tabureleri doldurduk. Tabi ben yine dımdızlak ortada kaldım..masadan artan bir kaç parça getirip elime verdi sağolsun. Neyse bugün böylece geçti.
Hamileligimin Son dönemine geldik. 36 haftalık hamileyim. Tekrar kahvaltıya çağırdı. Kesinlikle olmaz anne gelemem dedim. Zorla ikna etti şehir dışından iki arkadaşı ve bir kaç kişiymiş. Kalktım gittim. Bu defa anladım kalabalık olduğunu yine. Anne en azından çocuklara ve bana(çocuklar benim değil misafirin cocukarı. O sırada ben ilk çocuğumu bekliyordum) mutfağa bir sofra hazırlasak diye yalvardım.kabul etmedi. Milleti zorla masaya tıkıştırdı. Ama bu sefer karnım burnumda olduğundan dolayı sofradakilerin içine sinmedi. Haydi sen de gel diye sürekli çağırdılar. Onların yemesini beklemem içlerine sinmediginden. (Yer yok, sandalye yok, tabure yok )migrenim tuttu dedim gidip yattım. Sonra kalkıp gittim. Bu sefer bir lokma ekmek bile yemedim. Annemin evinde misafir muamelesi görecek değiliz herhalde diye teselli ettim kendimi.
Aradan 3 yıl geçti. Annem abartmıyorum 25 kere çağırdı. Bahanelerle geçiştirdim. Annecim sağol düşünmen yeter, yemiş kadar oldum, çocukla gelip ayak altında gezmeyelim dedim.arkadaşlar böyle olmaması lazım ama ne bileyim çok bozuluyordum. Hani annesinin evi neticede aç kalsa ne olacak, yer bulamasa ne olacak. Ama eve aç gelip peynir ekmek yerken bir iki damla gözümden aktı, yalan söyleyemem. "Bir daha bu duruma düşmem akıllı kadınım ben" diye karar verdim.
3 yıl aradan sonra düne geliyoruz. İftar yemeği daveti varmış. Israr kıyamet çağırdı. Kabul ediyorum alemin safı benim. Artık 32 yaşındayım, iki çocuğum var. Yere gazete serip otururuz gerekirse, ayıbı olmaz bu isin, değisiklik olur diye düşünüp gittim. Bu defa fazladan sofra kurulmuş. Oh be oturduk. Kızım mama diye bekliyor, oğlum anne yemek yijezz diyor. Ama bu sefer çok çok çok kalabalık. Kapı susmak bilmiyor. Annem ezan okununca yemek kalmadı dedi. Bana 2 yemek kaşığı kadar pilav, 1 dilim börek, yarım kase çorba getirdi. Çorbayı ve pilavı kızıma yedirdim. Böreği oğluma yedirdim. Ekmek bile yok,yok yani. Tatlıdan, salatadan görüp isteyecekler diye ödüm koptu. Eşim masadaydı, onlar yemiş,tabaklarında yeterince varmış. Öyle dedi. Çocuklar aradà sofradan kalkıp gidiyordu.annem de haydi yemeğini bitir hazır onlar oyalanıyorken diyip durdu. Artık dayanamadım. "Anne ben yemiyorum çocuklarıma yediriyorum " diyebildim. Ya dalga geçiyor benimle resmen önümde yemek yok ki, ne yiyeceksem artık. Ben kendisi rezil olmasın diye 22.30 a kadar hiçbirsey yokmuş gibi aç aç oturdum. Ama bu yaptığına kendisi hiç utanmadı. Şimdi düşününce 3 kere aynı salakligi yapmış olmam komik gelebilir. Ama ben yaşarken zorlandım.
Lanet olsun icimdeki insan sevgisine ki hala anneme "anne gözünü seveyim beni çağırma, haydi benimle dalga geciyorsun da, bari şu iki çocuğa acı da yapma şu rezilliği" diyemiyorum.
+1İyide annen sonuçta
Ben olsam şakayla karışık Allah aşkına çağırma beni
Israr kıyamet gel diyorsun geliyorum
Ne masaya oturabiliyorum, ne yemek yiyebiliyorum derdim.
Ama bence zaten annen yardım etmen için seni zorla getirtiyor oraya.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?