30 yaşında bir kadinim , hayatımin yüzde 80 i kilolu geçti ,
en zayıf olduğum gençlik dönemim 40 beden civarı.
2/3 kere 20+ kilo verdim hepsini geri aldım fazlasıyla.
388383 diyet yaptığım için yeme bozukluğu geliştirdim , onu aşmak yıllar aldı.
ve şu an 46 beden biri olarak kendimle bedenimle barışmis bir kadinim , dedikleriniz o kadar o kadar doğru ki.
bu güzellik olayını kadınların başına bela etmelerinin tek nedeni kadının kendi gücüne uyanmasına izin vermemek.
çevreme bakıyorum kadınların tek derdi daha güzel bir beden ve her gün bu takıntı artıyor.
hayat bundan ibaret hale geliyor, güzel hissetmediginde zayıf hissetmediginde her şey kötü geliyor.
şu an hekimlik yapıyorum aktif çalıştığımız için maalesef kilom beni biraz yoruyor , kilo ile ilgili tek derdim bu , bunun için spora başlayıp daha kondisyon arttırmak istiyorum.
ama toplumsal güzellik vs kavramlarını tamamen bıraktım. Kendimi ve hayatımı muhteşem hissediyorum her şey çok iyi gidiyor.
hayattan inanılmaz keyif alıyorum,
daha önce de yine bazı yerlerde yazmıştım 20li yaslarimin basinda 40/42 bedenken kendimi kilolu hissedip dışarı bile cikmiyordum
şimdi 46 bedenim , cidden kiloluyum
ama kendimi gayet güzel hissediyorum, 38 beden kusursuz vücutlu bir kadindan bedensel olarak daha çekici olamamak umrumda değil
bir bütün olarak ; karakterim davranıslarim, giydiklerim parfumum vs vs ben gayet çekici bir kadınım bana göre.
Güzellik ve çirkinlik kavramlarının bedensel anlamlarini ruh lugatimdan kaldırdım.
güzellik korkunç bir kapitalist sektör.
Ve asla sonu gelmeyecek.
bunun üzerine kurulu.
ama kendine saygı yolculuğu sonu olan , muhteşem bir yolculuk.
ben de aynen sizin yaşınızda konu sahibi sizin kilolarinizdaydim , şimdi çok daha fazlasiyim ve hayat muhteşem.
asla böyle hayal edemezdim ; elbette size daha da kilo alım demiyorum.
ama kendinize saygı kavramını bedeninize bağlamayın diyorum.
bu gün suratiniz yanabilir , benimde yanabilir. uzvumuzu kaybedebiliriz beden çok ama çok aciz bir şey ve ona yapılan yatırımda kısıtlı olmalı bence her anlamda.
yapabilen her şey spor yapmali (ben de bu konuda çok çok tembelim kızıyorum kendime, ) herkes beden temizligi ile çok yakından ilgilenmeli.
ama yemek vs konularında şuan dünyada bir yeme bozukluğu salgını var ve bu hastalıklar medyada görüldüğü gibi sevimli değil.
anoreksiya ortalama 7 yılda iyileşen ve ilerlemisse maalesef sonu ölüm olan korkunç bir hastalık.
bulumia korkunç ötesi artmış , insanın ruhunu mahveden bir hastalik ve bunlar o kadar o kadar yaygınlaştı ki ama kimse bunları paylaşmıyor bile çünkü önemli olan tek şey zayif görünmeleri .
oysa herhangi bir yeme bozukluğu yaşayan birinin dünyanın en güzel vücuda sahip olmasının bir anlamı yok maalesef inanılmaz bir açısı var çünkü, yaşamayan bilmez kimsenin de o yola girmesini istemem.
hiç bir beden sayisi bu yolun verdiği acıyı telafi edemez.
o yüzden dünya bu kadar yiyecekler etrafında dönerken diyet yapmanın psikolojik açıdan faydalı olduğuna inanmıyorum, ki benimde Ocak başında açtığım bir ketojenik diyet basligim var yapamadım bıraktım.
artık hiç o yollara girmiyorum, ocakta çalışmaya başlayınca biraz daha rahat çalışmak adına başlamıştım ama baktım ki hayır iyi hissettirmiyor direkt bıraktım çünkü ben o yolun sonunu biliyorum.
Bütün kadınlar kendilerine bedenlerinden öte bir saygı ve sevgi kavramı oluşturmalı.