Canım benim, beni düşünerek bunları yazdığını çok iyi biliyorum..
Evet, bence de çocuğuma (en azından hastaneden çıktığımız o 2 gün) bakmamasının bence de hiç izahı, affı yok..
En kötüsü de önce "bakarım" demiş olması ve benim böylece diğer alternatifleri araştırmamam.
Benim kızıma 2 gün bakmak için, çalıştığı hanımın vicdanına başvurması, ondan izin alması cabası.. Ki hava yağmurlu diye bahane edip işe gitmeyebilen bir insan.
O gece nasıl çırpındığımı bir ben biliyorum, kocamın bile anladığını sanmıyorum. K.validemi aradım, o da işinden izin alamazmış.. Yaptığı satışa göre maaş alıyormuş, nasıl işe gitmesinmiş.. Ki bu kadın öz oğlunun bebeği olunca işi komple bıraktı şimdi. "yavrumun yavrusuna elalem mi baksın" diyebildi yüzüme karşı.. Ki bu kadının az faturasını ödemedik zamanında. "çalışıyorum,ama gene de yetmiyor" diyordu. Ben "karışma sen, kocası mısın, nesisin" dedikçe, eşim bana "vicdanın neden devreye girmiyor" derdi. E şimdi ne oldu, komple bıraktı işi, hani çalışarak bile geçinemiyordu..
Durup durup aynı şeyleri anlatıyorum, sizi şişiriyorum. Ama o ameliyat olduğunda benim onun yanında kaldığım geceler de benim için çok zordu. Zeynep abla beni çok sever, benim için birçok şey yapar. Ama mesela sabaha kadar sandalyede oturup, sonra da sabah 6 da kalkıp işe gitmez bence. "dayanamam" der. Ama ben bu fedakarlığı onun için yaptıysam, ben de bu sevgiyi yaratan da kendi davranışları. Bana daima kapısını açmış olması. Hiç unutmuyorum, eşinin yeni vafet ettiği dönemde birgün yolda yürüyoruz, çocukları o zaman 10 ve 5 yaşlarındalar. Döner istediler. Zeynep abla, çeyrek (yarım değil) döner aldı, üçe böldü inanabiliyor musun. Ve ben 18 yaşında koca kazığım, yetişkinim yani. Ben istemedim tabi, ama o 3e böldü, hiç sormadan. Daha bunun gibi ne çok güzel anımız var.
Bebeğim doğduğunda eğer çalışmaya devam edersem, kesinlikle o baksın istiyorum. Gerçekten sonsuz merhametli bir insan. O merhametin ben en yakın tanığıyım zaten. Bir akşam bizde kalır, bir akşam biz onu arabayla bırakırız evine, böyle ara çözümler olabilir belki. "bakmayı çok istiyorum, ama hergün olması beni korkutuyor" dedi. Fakat kızı evleniyor, oğlu muhtemelen şehir dışında okumaya devam edecek. Pek seçme şansı yok, ben olmasam başka bir yer, ama muhakkak çalışacak.
Hele bizim gibi kadınlar hiç anlayamıyor değil mi böyle rahatlığı canım..