-
- Konu Sahibi anneYILDIZ
- #61
Onun için iyi olan mutlu anne mutlu baba sevgi dolu yuva.kötü olan ise mutsuz sevgisiz bir yuvada büyümek.gerçekten gözün gibi baktığın yavrunu düşünürsün önce sizi anlıyorum.düzelir diye umuyorum sizin sayenizde.Peki aramızda Eşinden ayrılıp çocuğu için medenice görüşebilen ve çocuğun psikolojik olarak olumsuz etkilenmediği Örnekler var mı?
Ben eşime hep bunu diyorum.
Iki iyi insan olarak evli kalamasak bile arkadaş olarak hep birbirimizle görüşelim. Şükür ki dayak aldatma içki vb sebeplerle nefret dolu ayrılmayacağız...
Dilerim ayrılsak bile oğlumuz için örnek bir anne baba olabiliriz ve onun gelecekte kuracağı yuvada bizim negatif izlerimiz olmaz
Anne olunca ne zor. Onun için iyi olan Herşeyden önemli ama bilmek imkansız...
Iyide insan zor ile sevilemez ya? Konu sahibi tek basina acile gitmis, düsün, yani siradan insan bile yolda fenalik gecireni yardim etmek ister ve söz konusu es bu. Ne acile götürmüs, ne halini sormus. Konu burda sadece sevgisizlik bile degil. Insan sevmedigi insana bile hastaliginda nasil oldun? diye sorar. Esi resmen merhametsizin teki.
Kanimca bu evliligin oluru yok. Herkes mutlu olmayi hak ediyor. Üstelik burda kücük cocuk söz konusu. Bu evlilik ona ilk örnek oluyor. O baba erkeklerin nasil davrandigina örnek oluyor. Böyle mi örnek verilmeli kücük cocuga? Bak esin babasina benziyormus. Kim bilir esinin annesi babasi ayrilmis olsaydi, o'da farkli olurdu.
okurum tabi okumam mı, herşeyi en başta rabbimden dilerim, çok sağolBöyle erkeklere uyuz oluyorum. Kusura bakmayın ben 30 yaşımdayım bazen evlenmek istiyorum ama böyle odun bir kocam olsun da istemezdim. İnançlı birimisiniz Allah ın isimlerinden "ya Vedud" okuyun.anlamı: Sevmeye sevikmeye en çok layık olan. Çiftlerin arasındaki sevginin artmasında etkili
son 2 Yıldır böyle yaşıyoruz zaten. Ilk terfimi yaklaşık 2 yıl önce aldım. Ilk aylar zor geçti çok yoğundum ve hiç desteğini görmedim. Bak Hayatım bu dönem geçici nolur bana köstek olma destek ol diye çok dil Döktüm... Diyorsunuz ki denemeye devam... Peki nereye kadar???Çünkü siz güçlüsünüz ona ihtiyacınız yok diye düşünebilir.bazı erkekler güçlü kadınları istemez fazla.başka sorun olsa siz anlardınız.sizi aslında çok beğeniyor olabilir.başarılısınız imrenilecek haldesiniz kimseye ihtiyacınız yok.ne mutlu size o düşünsün.biraz peşinde koşmasanız anlarsınız bakalım aynı devam edecekmi
Ben de hep bunu derim, Başımıza bir musibet mi gelmeli anlaman için diyeayrıca bakın size yakın arkadaşımın bu aralar başındaki bir sıkıntıdan bahsedeyim. çocukluk arkadaşım 3 yaşımdan beri görüşüyoruz.evlendi 1 oğlu var halen görüşürüz. evlendiği zaman çok ağlamıştım düğününde. kocası kötü bir insan değil ama nedense evlenirken hiç içime sinmemişti. kocasının sevgisini hissedemediğinden şikayet ediyordu .haklı da bunu kocasına da söylüyor arada bazı ufak değişiklikler olsa da arkadaşım his olarak sevildiğini hissetmiyor. bu his anlatılmaz hissedilir biz kadınlar hissederiz. neyse arkadaşımın oğlu 2 ay önce ilik kanseri oldu. hastalığı zor bir hastlık ve yaşadıkları şehirdeki hastanede yeterli donanım olmadığından ankara ya naklettiler. hastalıkta oğlunun hastaneden dışarı çıkması yasak hastane içinde de sadece annesiyle temasta olacak. yani hastane odasında annesiyle beraber iyileşmeye çalışıyorlar .Allah bizleri böyle sınamasın ne kadar zor birşey. bu arada tabi hastanede yalnız oğluna güç vermey çalışıyor. geçen gün tel.de konuşuyorduk bana yine kocasından bahsetti. kocası da tabi üzgün ağlayıp ağlayıp duruyor. kocası ona demişki" sana söylediklerim için o kadar pişmanım o kadar üzgünümki.ben böyle bir adamım sevgimi gösteremiyorum ama senin hakkını asla ödeyemem" gibi şeyler. ağlamış telefonda.yazık yani böyle mi kıymet anlaşılmalı.
teşekkür ederim nelfn. Aslında herkese teşekkür ederim. Eşimi kötülememek için ailenimle bile konuşmuyorum bunları. Yarın öbür gün barışırız benim yaptığım unutulur onunki akılda kalır diye. Hepiniz bana moral oldunuz, hafiflettiniz inanın...Onun için iyi olan mutlu anne mutlu baba sevgi dolu yuva.kötü olan ise mutsuz sevgisiz bir yuvada büyümek.gerçekten gözün gibi baktığın yavrunu düşünürsün önce sizi anlıyorum.düzelir diye umuyorum sizin sayenizde.
1sen sonunda Işık görsem inan itekleyeceğim ama hevesim o kadar Kırıldı ki... Aile terapistinden hemen yarın randevu alacağım. Belki onun yanında bana söyleyemediği şeylerden bahseder. Bitti bitiyor durumda bu evlilik ve artık ümidi kessem de oğlum için herşeyi deneyeceğim...Tekrar ve tekrar aile terapistini deneyin oğlunuz için..
Ve anladığım kadarıyla sizin eşiniz dürtükleyerek yapanlardan.
Birşeyi yapması gerekiyorsa isteyin beklemeyin.
Hastaneye gitmeniz mi gerekiyor, hazırlanın ve hadi gidelim deyin.
Ben sevgi , ilgi dilenemem demeyin.
Siz bunu yapmışsınız. İlk başta herşeyi sırtlanmışsınız. Şimdide bu yolla ancak tekrar boluşturebilirsiniz.
Bu kadar da umutsuz olmayın. Şuan için bitmesi gereken bir evliliğimizin olduğunu düşünmüyorum.
Az daha çabalamalı, şuanda farklı bir yıldız olarak davranmalısınız.
İteklenmek istiyorsa itekleyin..
Kızmadan , gücenmeden itekleyin.
Sessizce istediklerinizi duymayabilir, bu çok normal.
Sevgisiz olmaz ki misscherry, hayatta birçok sınav bar Başımıza gelen, sevgi yoksa nasıl hafifleyecek dertler tasalar?Vallahi kararsızcan çok haklısın. Kendini sevmeyen erkeklerle çeşitli sebeplerden evlenen pekçok kadın tanıyorum. Kimi para için, kimi çok sevdiği için, kimi inadından saplantısından. Hiçbiri mutlu olamadı, sevilemedi.
Herifin yediği o naneleri okumadım. Vaziyet buysa sen haklısın içinde 1 damla insanlık kalmamış, yazık.
Bu herif iyice insanlıktan çıkmış bir b.k olmadığını anlaması gerekiyor. Bence sağlam bir şokla insanlığını kazanabilir , arada bir çocuk var çünkü. Yuvasını dağıtmaktan korkup insan olabilir diye düşünüyoeum.
Işte şu an tam o haldeyiz canımBütün sorumlulukları üzerinize alarak eşinizi çok pasif bir duruma sokmuşsunuz. 5 senedir bu şekilde devam eden ilişkinin bir anda düzelmesini beklemeyin.
Bakın eşim evde 2 gün yemek yapsa 3. Gün yine o yapsın diye bekliyorum.
Siz eşinizi hala çok seviyorsunuz anladığım kadarıyla. Sihirli bir dokunuş beklemeyin ama boşanmadan önce bu yolu bir deneyin mutlaka. Herşeyden kendinizi çekin yavaş yavaş. Faturaları ödüyorsanız ödemeyin elektirik doğalgaz kesilsin. Yemek yapmayın. Evi temizleyelim. Kullanacak tabak çanak kalmasın.Ütü yapmayın. Kırışık giysin. Alışveriş yapmayın dolap boş kalsın.
Oğlunuz dışındaki tüm işleri bırakın yani. Ama sonuna kadar bırakın her iş aksasın . Bu eve noluyo böyle diyip sorumluluk almaya başlar belki. Sorumluluk aldıkça eve evliliğe ilgisi artar zamanla.
Eşinize ebeveyn gibi davranmayın hayatınızdaki arkadaş olarak davranın.
İnşallah boşanmaya gerek kalmadan evliliğe olan ilgisini artırabilirsiniz
arkadaşımla eskisi gibi görüşemiyoruz hastalık dolayısıyla iletişimiz azaldı ama oğlunun durumu henüz netleşmedi birkaç gün sonra durumuna göre dr u karar verecek belki 3 gün evlerine gitmesine izin verirler.okurum tabi okumam mı, herşeyi en başta rabbimden dilerim, çok sağol
Kardeşime de diyorum hep, evlenmiş olmak için asla evlenme. Evlilik insanların iyi yanlarını çoğaltmalı, üzüntü ve kavgayla hergün köreltmeneli...
son 2 Yıldır böyle yaşıyoruz zaten. Ilk terfimi yaklaşık 2 yıl önce aldım. Ilk aylar zor geçti çok yoğundum ve hiç desteğini görmedim. Bak Hayatım bu dönem geçici nolur bana köstek olma destek ol diye çok dil Döktüm... Diyorsunuz ki denemeye devam... Peki nereye kadar???
Ben de hep bunu derim, Başımıza bir musibet mi gelmeli anlaman için diye
Hatta birkaç kez yalnız hastaneye gittiğimde içimden kanser olsam yine de benle ilgilenmez diye geçirdiğim olmuştur... Allah'ım evlatlarımızla sınamasın, Arkadaşının çocuğu için Ümit var mı?? Ya Şafii ismiyle şifa diliyorum...
teşekkür ederim nelfn. Aslında herkese teşekkür ederim. Eşimi kötülememek için ailenimle bile konuşmuyorum bunları. Yarın öbür gün barışırız benim yaptığım unutulur onunki akılda kalır diye. Hepiniz bana moral oldunuz, hafiflettiniz inanın...
1sen sonunda Işık görsem inan itekleyeceğim ama hevesim o kadar Kırıldı ki... Aile terapistinden hemen yarın randevu alacağım. Belki onun yanında bana söyleyemediği şeylerden bahseder. Bitti bitiyor durumda bu evlilik ve artık ümidi kessem de oğlum için herşeyi deneyeceğim...
Sevgisiz olmaz ki misscherry, hayatta birçok sınav bar Başımıza gelen, sevgi yoksa nasıl hafifleyecek dertler tasalar?
Ben bir olunca Çığ gibi büyüyen sevgi de yaşadım ama eşimi Sevdiğim gibi sevmemiştim...
Oğlum olmasa on kere boşanırdık hiç Şüphe yok
Böyle bir evliliğe çocuk isteyen de bendim...
Insan evladından asla Pişmanlık duymaz yanlış anlaşılmasın
Ama ona bunları yaşatıyor olmak benim kabahatim
Evet az önce uğurladım onu.
Ben geçen 10 gün yazlıkta geçireceğim zaman ona da kendine tatil planlamasını önermiştim
Ayrı olunca ne hissedeceğiz Görelim demiştim
Planlamış.
Ilk defa valizini kendi hazırladı
Ne garip, annesi gibi onu da ben hazırlıyordum hep
30 yaşımdayım ama 60 yaşımda gibi hissediyorum
Evliliğin güzel hiçbir yanını yaşamadım
Gitsin gezsin bakalım
Bu gidişle döndüğünde ben de sessizce gidiyor olacağım...
Aile terapistinden yine de randevu alacağım, Boşanma Süreci için yol gösterir en azından
Oğlumun pedagogundan da alacağım
Bu yaş mı, ya da X yaş mı, en uygunu ne zaman, bekleyelim mi vb sorular için
Daha boşanmadan akbabalar dolanıyor bu arada. Şirkette onu yüzüksüz gören eski teklif edenler...
Güzel Ülkemde dul olmak ne zordur kim bilir....
Eski nişanlımı hiç aramıyorum ama bana Demişti gün gelir sana da aynını yapan olur diye
Sevmek zOrla olmuyormuş ama be...
Ben ona dürüstçe hissettiğim ilk gün yapamayacağım demedim, ah etti de o mu tuttu.......
Dibe vurdum şu an. Sabaha dipten çıkıp Oğluma hissettirmemem Lazım.
.......
Bir kadın şikayet ediyorsa, erkeklerin deyimiyle vıdı vıdı ediyorsa, erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hâlâ ümidi vardır kadının, yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur, daha önemlisi, hâlâ seviyordur. Kadın susarak gider... Erkeklerin hiç anlayamadığı durum, işte bu kadar basittir. Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış, aslında bedeni orada durarak, çıkıp gitmiştir, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. Adam anlamaz ama, kadın sessizce gider. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü, kadın susarak gider, Cemal Süreya.
Evet az önce uğurladım onu.
Ben geçen 10 gün yazlıkta geçireceğim zaman ona da kendine tatil planlamasını önermiştim
Ayrı olunca ne hissedeceğiz Görelim demiştim
Planlamış.
Ilk defa valizini kendi hazırladı
Ne garip, annesi gibi onu da ben hazırlıyordum hep
30 yaşımdayım ama 60 yaşımda gibi hissediyorum
Evliliğin güzel hiçbir yanını yaşamadım
Gitsin gezsin bakalım
Bu gidişle döndüğünde ben de sessizce gidiyor olacağım...
Aile terapistinden yine de randevu alacağım, Boşanma Süreci için yol gösterir en azından
Oğlumun pedagogundan da alacağım
Bu yaş mı, ya da X yaş mı, en uygunu ne zaman, bekleyelim mi vb sorular için
Daha boşanmadan akbabalar dolanıyor bu arada. Şirkette onu yüzüksüz gören eski teklif edenler...
Güzel Ülkemde dul olmak ne zordur kim bilir....
Eski nişanlımı hiç aramıyorum ama bana Demişti gün gelir sana da aynını yapan olur diye
Sevmek zOrla olmuyormuş ama be...
Ben ona dürüstçe hissettiğim ilk gün yapamayacağım demedim, ah etti de o mu tuttu.......
Dibe vurdum şu an. Sabaha dipten çıkıp Oğluma hissettirmemem Lazım.
.......
Bir kadın şikayet ediyorsa, erkeklerin deyimiyle vıdı vıdı ediyorsa, erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hâlâ ümidi vardır kadının, yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur, daha önemlisi, hâlâ seviyordur. Kadın susarak gider... Erkeklerin hiç anlayamadığı durum, işte bu kadar basittir. Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış, aslında bedeni orada durarak, çıkıp gitmiştir, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. Adam anlamaz ama, kadın sessizce gider. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü, kadın susarak gider, Cemal Süreya.
size katılıyorum ama bazı insanlara söylesende dürtüklesende fayda etmiyor.Tekrar ve tekrar aile terapistini deneyin oğlunuz için..
Ve anladığım kadarıyla sizin eşiniz dürtükleyerek yapanlardan.
Birşeyi yapması gerekiyorsa isteyin beklemeyin.
Hastaneye gitmeniz mi gerekiyor, hazırlanın ve hadi gidelim deyin.
Ben sevgi , ilgi dilenemem demeyin.
Siz bunu yapmışsınız. İlk başta herşeyi sırtlanmışsınız. Şimdide bu yolla ancak tekrar boluşturebilirsiniz.
Bu kadar da umutsuz olmayın. Şuan için bitmesi gereken bir evliliğimizin olduğunu düşünmüyorum.
Az daha çabalamalı, şuanda farklı bir yıldız olarak davranmalısınız.
İteklenmek istiyorsa itekleyin..
Kızmadan , gücenmeden itekleyin.
Sessizce istediklerinizi duymayabilir, bu çok normal.
Genel olarak kadınların huyu bu " kalpten söyleyeyim o beni duysun "
Böyle tip erkeklerde sittin sene geçse sessizliği duymaz.
O zaman kelimelere dökeceksiniz, başka yolu yok.
..
Medenice görüşme elbet olur ancak o çocuk ikiye bölünecek. Ve devamında sizin başka eşiniz, kocanızın başka eşi ve çocuklarımız olacak.
Bu doğal bir süreç mi evet ama biraz daha denemelisiniz.
Canım çok gururlu davranıyorsun kusura bakma. Erkekler çekiştire çekiştire yapıyor birçok şeyi. Sen gururun yüzünden sınırlarını bu kadar zorlamasan sonunda böyle çöküşe geçmezdin bence.Işte şu an tam o haldeyiz canım
Içim acıyor
Mart sonundan beri böyle davranıyorum diyebilirim
Ev evlikten çıktı ama o anlamak yerine " sen iyice özgür kadın moduna girdin ya sabır " diyerek sabreden eş sanıyor kendini
Benim eşimden ümidi kestim artık......
Kimine göre dert, kimine göre arayıp da bulamadığı şükür sebebi
Ama özünde içimi paramparça eden, 2 yıldır hergün yeniden dağlayan bir hüzün kaynağı
5.Yılı çoğu çiftin balayı hayali bir şehirde doldurulan, meyvesi 2 Yaşında sağlıklı ve akıllı bıdık bir evlat olan, kadınla erkeğin bir türlü mutlu olamadığı bir evlilik.
Balayı en gözde otellerden birinde kös kös oturarak geçirilen, 9 ay içinde karar verilmiş, özünde iyi iş hayatında başarılı insanın başarısızlık abidesi bir evlilik.
Çok severek evlendim ben. Bu iş olmaz diyen herkesi karşıma aldım. Onun bakışı, sesinin tonu, ellerinin kokusu, çocuk sevgisi, kendine güveninden başım dönerek evlendim. O beni ikna etmek için hiçbirşey yapmak zorunda kalmadı, ben zaten onun bir bakışıyla uçuş uçuş ona doğru mıknatıs gibi çekiliyordum.
Söz nişan düğün dönemlerinde hiçbirşeyi problem etmedim. Sonuçta sevdiğim adamla kavuşuyorduk. Gelinlik denemeye onun dediği yere gitmedim diye darılıp bir daha hiçbir provamı içime sindirmediği, hatta ödemesini bile sormayıp peşinatı bana ödettiği halde umurumda değildi. Olurdu böyle Şeyler düğün üstü. Bunlar da acı tatlı anılar olurdu.
Meğer tek uçuşan benmişim. Tek gözü kapalı seven, sevgi için sebep aramayan, olduğu gibi bütünüyle seven. Onu kaşıgözü, endamı, yakışıklılığı için sevmedim, bunun yaşlılığı vardı. hastalık ve kaza vererek hepsini elimizden almak Allah'ın takdiriydi. Evi arabası var diye sevmedim, zaten benim de vardı. Tüm sebeplerden bağımsız sadece sevdim. sadece seven insan sevdiği üzülünce nasıl yüzünü güldürmek için çabalar, sevdiği hastayken nasıl gözüne uyku girmez, sevdiği başarısız olmuşsa kendi başarısından nasıl vazgeçmeye hazırdır iyi bilirim. Onda bunların zerresi olmadı.
Deseler ki böbreğini ver, o an verirdim. Gözümün kolumun birini isteseler, hiç düşünmez verirdim.
Halbuki ben her hastalığımda yalnızdım. Her üzüntümü kendi kendimi teselliyle aştım.
Işyerinde sıkıntı yaşasam nasılsa eve gidince unuturum diyebileceğim bir güler yüz, ilgi, alaka sohbet hiç olmadı. O kendi arkadaşlarına ve ailesine bile ilgi gösterme arayıp sormaz ki. Bana nasıl yapsın?
Sevse sırasını savıyor ya da görev yerine getiriyor gibi duygusuz yaşayabilir miydi?
Şükür, zenginlik içinde yüzmüyoruz ama evimiz arabamız kiracımız var. Sağlığımız güzel bir işimiz Nur gibi evladımız yakınımızda ailelerimiz var.
Bunların hiçbirine sahip olmayan birsürü evli ve mutlu çift varken, bize yetmeyen ne?
Sevgisizlik.
Eşimin ona olan ilgi ve sevgimden memnun olmaması inkansızdı. Kim hayatındaki her büyük küçük detayı düşünen ve hayatını kolaylaştıran birini istemez ki? Benle bu yüzden evlendiğini düşünüyorum. Ilk zamanlarda aşkla be sevgiyle başım dönmüşken farketmek mümkün değildi. Aynı evde sevdiğimle idim, daha ne isterdim? Herşeyi önüne serdim. Herşeye ben koşturdum ben planladım. Tatil ev alımı araba alımı resmi daire işleri arkadaş buluşmaları aile ziyaretleri onun terfi Kutlamaları onun doğumgünü Kutlamaları Yıldönümü kutlamalarımız.. Ben de birçok kutlanılası şey yaşadım ama hiçbiri kutlanmadı. Sonuncusu da yıldönümümüz oldu, yine hatırlamadığı ve ben kutlayınca hatırladığı. sevgisizlik ve ilgisizlikten artık yoruldum, soldum, neşemi hüzünle takas ettim, kendimi Oğluma adamış bir haldeyim...
Özetle ondan Vazgeçtim.
Peki oğlum, annesi sevgisizlikten karada kalmış balıklar gibi çırpınıyor diye anne babasından ayrı yaşamayı mı hakediyordu?
Ya da genel olarak kendi ailesi de dahil kimseye ilgi sevgi gösteremeyen babasına benzeyeceğine yüzlerin nadiren güldüğü bu evden çıkması mıydı onun için iyi olan?
Bilmiyorum. Onun "iyi ki yapmışsın anne" diyeceği seçeneği sadece onun için bulmaya çalışıyorum...
Belki çoğunuz okuyunca "bu mu yani bu kadının derdi millet neler yaşıyor" diyecek. Ama inanın sevgisizlik en acıtan dertlerden biri bence.
Isterdim ki evimiz arabamız olmasın ya da ben kariyer sahibi değil de evimin hanımı olayım ama kapımızı kapatınca içinde neşe olsun birbirinin gözünün içine bakan 2 insan olsun.
En çok da oğlum için isterdim bunu...
Ilerde kendi eşini babasının annesini sevdiği gibi sevsin diye...
Böyle işte... Ne yapacağını bilmeyen hüzünlü bir Yıldız...
Kimine göre dert, kimine göre arayıp da bulamadığı şükür sebebi
Ama özünde içimi paramparça eden, 2 yıldır hergün yeniden dağlayan bir hüzün kaynağı
5.Yılı çoğu çiftin balayı hayali bir şehirde doldurulan, meyvesi 2 Yaşında sağlıklı ve akıllı bıdık bir evlat olan, kadınla erkeğin bir türlü mutlu olamadığı bir evlilik.
Balayı en gözde otellerden birinde kös kös oturarak geçirilen, 9 ay içinde karar verilmiş, özünde iyi iş hayatında başarılı insanın başarısızlık abidesi bir evlilik.
Çok severek evlendim ben. Bu iş olmaz diyen herkesi karşıma aldım. Onun bakışı, sesinin tonu, ellerinin kokusu, çocuk sevgisi, kendine güveninden başım dönerek evlendim. O beni ikna etmek için hiçbirşey yapmak zorunda kalmadı, ben zaten onun bir bakışıyla uçuş uçuş ona doğru mıknatıs gibi çekiliyordum.
Söz nişan düğün dönemlerinde hiçbirşeyi problem etmedim. Sonuçta sevdiğim adamla kavuşuyorduk. Gelinlik denemeye onun dediği yere gitmedim diye darılıp bir daha hiçbir provamı içime sindirmediği, hatta ödemesini bile sormayıp peşinatı bana ödettiği halde umurumda değildi. Olurdu böyle Şeyler düğün üstü. Bunlar da acı tatlı anılar olurdu.
Meğer tek uçuşan benmişim. Tek gözü kapalı seven, sevgi için sebep aramayan, olduğu gibi bütünüyle seven. Onu kaşıgözü, endamı, yakışıklılığı için sevmedim, bunun yaşlılığı vardı. hastalık ve kaza vererek hepsini elimizden almak Allah'ın takdiriydi. Evi arabası var diye sevmedim, zaten benim de vardı. Tüm sebeplerden bağımsız sadece sevdim. sadece seven insan sevdiği üzülünce nasıl yüzünü güldürmek için çabalar, sevdiği hastayken nasıl gözüne uyku girmez, sevdiği başarısız olmuşsa kendi başarısından nasıl vazgeçmeye hazırdır iyi bilirim. Onda bunların zerresi olmadı.
Deseler ki böbreğini ver, o an verirdim. Gözümün kolumun birini isteseler, hiç düşünmez verirdim.
Halbuki ben her hastalığımda yalnızdım. Her üzüntümü kendi kendimi teselliyle aştım.
Işyerinde sıkıntı yaşasam nasılsa eve gidince unuturum diyebileceğim bir güler yüz, ilgi, alaka sohbet hiç olmadı. O kendi arkadaşlarına ve ailesine bile ilgi gösterme arayıp sormaz ki. Bana nasıl yapsın?
Sevse sırasını savıyor ya da görev yerine getiriyor gibi duygusuz yaşayabilir miydi?
Şükür, zenginlik içinde yüzmüyoruz ama evimiz arabamız kiracımız var. Sağlığımız güzel bir işimiz Nur gibi evladımız yakınımızda ailelerimiz var.
Bunların hiçbirine sahip olmayan birsürü evli ve mutlu çift varken, bize yetmeyen ne?
Sevgisizlik.
Eşimin ona olan ilgi ve sevgimden memnun olmaması inkansızdı. Kim hayatındaki her büyük küçük detayı düşünen ve hayatını kolaylaştıran birini istemez ki? Benle bu yüzden evlendiğini düşünüyorum. Ilk zamanlarda aşkla be sevgiyle başım dönmüşken farketmek mümkün değildi. Aynı evde sevdiğimle idim, daha ne isterdim? Herşeyi önüne serdim. Herşeye ben koşturdum ben planladım. Tatil ev alımı araba alımı resmi daire işleri arkadaş buluşmaları aile ziyaretleri onun terfi Kutlamaları onun doğumgünü Kutlamaları Yıldönümü kutlamalarımız.. Ben de birçok kutlanılası şey yaşadım ama hiçbiri kutlanmadı. Sonuncusu da yıldönümümüz oldu, yine hatırlamadığı ve ben kutlayınca hatırladığı. sevgisizlik ve ilgisizlikten artık yoruldum, soldum, neşemi hüzünle takas ettim, kendimi Oğluma adamış bir haldeyim...
Özetle ondan Vazgeçtim.
Peki oğlum, annesi sevgisizlikten karada kalmış balıklar gibi çırpınıyor diye anne babasından ayrı yaşamayı mı hakediyordu?
Ya da genel olarak kendi ailesi de dahil kimseye ilgi sevgi gösteremeyen babasına benzeyeceğine yüzlerin nadiren güldüğü bu evden çıkması mıydı onun için iyi olan?
Bilmiyorum. Onun "iyi ki yapmışsın anne" diyeceği seçeneği sadece onun için bulmaya çalışıyorum...
Belki çoğunuz okuyunca "bu mu yani bu kadının derdi millet neler yaşıyor" diyecek. Ama inanın sevgisizlik en acıtan dertlerden biri bence.
Isterdim ki evimiz arabamız olmasın ya da ben kariyer sahibi değil de evimin hanımı olayım ama kapımızı kapatınca içinde neşe olsun birbirinin gözünün içine bakan 2 insan olsun.
En çok da oğlum için isterdim bunu...
Ilerde kendi eşini babasının annesini sevdiği gibi sevsin diye...
Böyle işte... Ne yapacağını bilmeyen hüzünlü bir Yıldız...
Kimine göre dert, kimine göre arayıp da bulamadığı şükür sebebi
Ama özünde içimi paramparça eden, 2 yıldır hergün yeniden dağlayan bir hüzün kaynağı
5.Yılı çoğu çiftin balayı hayali bir şehirde doldurulan, meyvesi 2 Yaşında sağlıklı ve akıllı bıdık bir evlat olan, kadınla erkeğin bir türlü mutlu olamadığı bir evlilik.
Balayı en gözde otellerden birinde kös kös oturarak geçirilen, 9 ay içinde karar verilmiş, özünde iyi iş hayatında başarılı insanın başarısızlık abidesi bir evlilik.
Çok severek evlendim ben. Bu iş olmaz diyen herkesi karşıma aldım. Onun bakışı, sesinin tonu, ellerinin kokusu, çocuk sevgisi, kendine güveninden başım dönerek evlendim. O beni ikna etmek için hiçbirşey yapmak zorunda kalmadı, ben zaten onun bir bakışıyla uçuş uçuş ona doğru mıknatıs gibi çekiliyordum.
Söz nişan düğün dönemlerinde hiçbirşeyi problem etmedim. Sonuçta sevdiğim adamla kavuşuyorduk. Gelinlik denemeye onun dediği yere gitmedim diye darılıp bir daha hiçbir provamı içime sindirmediği, hatta ödemesini bile sormayıp peşinatı bana ödettiği halde umurumda değildi. Olurdu böyle Şeyler düğün üstü. Bunlar da acı tatlı anılar olurdu.
Meğer tek uçuşan benmişim. Tek gözü kapalı seven, sevgi için sebep aramayan, olduğu gibi bütünüyle seven. Onu kaşıgözü, endamı, yakışıklılığı için sevmedim, bunun yaşlılığı vardı. hastalık ve kaza vererek hepsini elimizden almak Allah'ın takdiriydi. Evi arabası var diye sevmedim, zaten benim de vardı. Tüm sebeplerden bağımsız sadece sevdim. sadece seven insan sevdiği üzülünce nasıl yüzünü güldürmek için çabalar, sevdiği hastayken nasıl gözüne uyku girmez, sevdiği başarısız olmuşsa kendi başarısından nasıl vazgeçmeye hazırdır iyi bilirim. Onda bunların zerresi olmadı.
Deseler ki böbreğini ver, o an verirdim. Gözümün kolumun birini isteseler, hiç düşünmez verirdim.
Halbuki ben her hastalığımda yalnızdım. Her üzüntümü kendi kendimi teselliyle aştım.
Işyerinde sıkıntı yaşasam nasılsa eve gidince unuturum diyebileceğim bir güler yüz, ilgi, alaka sohbet hiç olmadı. O kendi arkadaşlarına ve ailesine bile ilgi gösterme arayıp sormaz ki. Bana nasıl yapsın?
Sevse sırasını savıyor ya da görev yerine getiriyor gibi duygusuz yaşayabilir miydi?
Şükür, zenginlik içinde yüzmüyoruz ama evimiz arabamız kiracımız var. Sağlığımız güzel bir işimiz Nur gibi evladımız yakınımızda ailelerimiz var.
Bunların hiçbirine sahip olmayan birsürü evli ve mutlu çift varken, bize yetmeyen ne?
Sevgisizlik.
Eşimin ona olan ilgi ve sevgimden memnun olmaması inkansızdı. Kim hayatındaki her büyük küçük detayı düşünen ve hayatını kolaylaştıran birini istemez ki? Benle bu yüzden evlendiğini düşünüyorum. Ilk zamanlarda aşkla be sevgiyle başım dönmüşken farketmek mümkün değildi. Aynı evde sevdiğimle idim, daha ne isterdim? Herşeyi önüne serdim. Herşeye ben koşturdum ben planladım. Tatil ev alımı araba alımı resmi daire işleri arkadaş buluşmaları aile ziyaretleri onun terfi Kutlamaları onun doğumgünü Kutlamaları Yıldönümü kutlamalarımız.. Ben de birçok kutlanılası şey yaşadım ama hiçbiri kutlanmadı. Sonuncusu da yıldönümümüz oldu, yine hatırlamadığı ve ben kutlayınca hatırladığı. sevgisizlik ve ilgisizlikten artık yoruldum, soldum, neşemi hüzünle takas ettim, kendimi Oğluma adamış bir haldeyim...
Özetle ondan Vazgeçtim.
Peki oğlum, annesi sevgisizlikten karada kalmış balıklar gibi çırpınıyor diye anne babasından ayrı yaşamayı mı hakediyordu?
Ya da genel olarak kendi ailesi de dahil kimseye ilgi sevgi gösteremeyen babasına benzeyeceğine yüzlerin nadiren güldüğü bu evden çıkması mıydı onun için iyi olan?
Bilmiyorum. Onun "iyi ki yapmışsın anne" diyeceği seçeneği sadece onun için bulmaya çalışıyorum...
Belki çoğunuz okuyunca "bu mu yani bu kadının derdi millet neler yaşıyor" diyecek. Ama inanın sevgisizlik en acıtan dertlerden biri bence.
Isterdim ki evimiz arabamız olmasın ya da ben kariyer sahibi değil de evimin hanımı olayım ama kapımızı kapatınca içinde neşe olsun birbirinin gözünün içine bakan 2 insan olsun.
En çok da oğlum için isterdim bunu...
Ilerde kendi eşini babasının annesini sevdiği gibi sevsin diye...
Böyle işte... Ne yapacağını bilmeyen hüzünlü bir Yıldız...
Hayır canım Başak burcuyum. Burcumun titizlik mantıklılık ve mğkemmeliyetçilik özelliklerini dibine kadar taşıyorum :) ama pek faydasını görmedimdedin ya eski nişanlımın ahı mu tuttu diye . bazen bunu bende düşünüyorum ama kimsenin ahını aldığımı da hatırlamıyorum. siz balık burcu musunuz
Tatlım zaten bu Dediğin haldeyizHele bir durun bayan, herif eve döndükten sonra köpek çekme taktiği yapın biraz.
Ev işi yapmayın, neşeli olun, herifi takmayın, arkadaşlarınızla eğlenceye gidin. Herif sizi merak etsin ne yapıyor diye. Çocuğunuzu buna bırakıp gezmeye gidin.
Tatilinde de kesinlikle aramayın ararsa da açmayın. Dışardayım arkadaşlarla oturuyorum diyin. Poposu iyice kalkmış çünkü.
Bir de şöyle bir fikrim var ki, bu herifin tanımadığı erkek bir arkadaşınız varsa size kur yapsın herifin gözü önünde. Ayarlayın, planlayın, tuzağa düşürün belki kaybetme korkusu gelir.
Üzülmeyin, herif hayvanın teki ama arada bir çocuk var bence birazcık daha mücadele edin çaktırmadan.
Bence siz bu işi kotarabilirsiniz.
Canım çok gururlu davranıyorsun kusura bakma. Erkekler çekiştire çekiştire yapıyor birçok şeyi. Sen gururun yüzünden sınırlarını bu kadar zorlamasan sonunda böyle çöküşe geçmezdin bence.
Eşin mesela tatili pahali bulmuş sorsaydın canım sen ne kadarlık bişeyi düşünüyorsun diye açsaydın o zaman onun düşündüğü aralıktaki otelleri hatta arada haklısın ya hepsi aynı zaten deniz havuz açık büfe ne gerek var o kadar para vermeye diyip biraz ona haklılık kıvancı yaşatsaydın. Bacağın morken ben dayanamıyorum acısına beni hastaneye götür deseydin eve gelince de iyi ki götürdün dayanamazdım acısına bütün gece, çok rahatladım deseydin.
Bizim de çok şükür maddi sıkıntı yok ama benim beğendiğim otelden eşimi zorla ikna edip aylar önce rezervasyon yaptırdık. Ama eşimin içine sinmedi. 3 hafta önce geldi ben onu eylüle alıcam yarı yarıya farkediyo dedi. Tamam bitanem eylülde de havalar sıcak olur zaten diyerek geri adım attım. Sonuçta onla eğlenmeye gidiyorum onun içine sinmezse suratı asık gelirse napayım tatili.
Hastalık konusu da benim verdiğim tepkiyle beliriyor. Düşük yaparken eşim beni doktora götürmedi mesela neden çünkü bir önceki kürtaj olduğumda serumu çoğalttım hemen çıkalım hastaneden diye sonra eve gidince de ne yattım ne ağrım var dedim. O da acısız bişey zannetti. Sonraki düşükte hastaneye gitsek mi deyince boşver gezelim biraz geçer şimdi dedi.
Çok uzun oldu ama eşinin birçok tepkisini senin dayanıklı güçlü durma çaban belirliyor. Bunu yapma. Eşine de işe yaradığını hissettir. Erkekler gazla çalışıyor. Bak ne mükemmel yaptım herşeyi deme de sen yapsan daha güzel olurdu de yeri geldiğinde
Yapmam mı canım, Yaptımselam canım aslında hata biz kadınlarda aynı şeylerden zaman zaman bende dert yanıyorum ama yapacak bişey yok çocuğumuzun olmayışına bağlıyorum neden bu kadar çabuk teslim oluyoruz herşeyi ele alıp herşeyi halletmeye çalışıyoruz bende öyleyim bugün faturalara ödenecek kredi ödenecek şuraya gidilecek bu alınacak sigortalar ödenecek falan neden sadece bunları bir ay olsun aksatmayı denemediniz belki bişeylerin farkına varırdı adamın kafayı yoracak hiçbir şeyi yok ev var iş var para var evlat var akıllı bir hatun var adam napıcak yan gelip yatıcak tabi ki boşanmak en son çareniz olmalı evladınız için evlilik sürdürmek ne kadar doğru bilemedim bi yerde kopacak çünkü ben mutsuzken evladımı nasıl mutlu edebilirim ki maddi şeylerle belki ama manevi doyum zor olur diye düşünüyorum bende bu dertlerden müzdaripim akşama kadar bekliyorum 2 kelime etsin her erkek çalışıyor sonuçta hep yorgunum falan demeler çekiliyorum bende odama tepki amaçlı yapıyorum ama umursamıyor bile anladım ki çok seven her zaman kaybediyor belli etmeyeceksin ve asla bir erkeğin hayatını fazla kolaylaştırmayacaksın
Yapmam mı canım, Yaptım
Mesela Ödemeleri ona bıraktım yapıyor zaten kolay otomatik ödeme denen birsey var
Ama dediğim gibi tatili ona bırakıyorum son hafta 3 katına alıyoruz
Çoçuğumuzun kreşini ona bırakıyorum peşinatı ödemiyor kaydımız yapılamıyor
Hayat sürekli böyle kayıplarla Geçmez ki
2 yıl olacak böyle yaşıyoruz zaten
Sonuna kadar Katılıyorum kimsenin hayatını kolaylaştırmak için gelmedik Dünya'ya
Elbet katma değerimiz olacak ama birlikte sinerjisi olan bir beraberlik yoksa hiç anlamı kalmıyor
Sanki Karısı değil de sekreteri ve annesiyim
Hoş sekreteri olsam belki başka gözle bakar fantezi falan olur Tövbe ya Rabbim :)