- 23 Eylül 2019
- 563
- 1.739
- 33
- Konu Sahibi vesikaliyarim
-
- #21
Sonradan arıza cıkanı terketmek gene bizim elimizde. Radyo degıl kı tamir edelim.İnan bana karsıma hiç boyle duzgun bir erkek cıkmadı...Başta melek sonra arıza. Yarısı iyi olsaydı mutlaka karşılaşırdım
Anaları böyle yetiştiriyor. Sonra aynı analar kendi kızlarını ezik büzük yetiştiriyor aman erkeğe laf söylenmez, itiraz edilmez, sen susacaksın gibi gibi. Bir de elalem var. Erkeğin dulu olmaz, erkeğin elinin kiri gibi lafların mucidi. Ataerkil, patriyarkal toplum ve onun yetiştirdiği bireyler sorunsalı....
Bireyin ilk sosyalleşmesi aile içinde gerçekleşiyor ve bu evre çok önemli bence. Ailesinden öyle gören kadın normalin bu olduğunu sanıyor içten içe.Hem kızlarımız ve biz bu kadar acı cekerken , kadınlar nasıl hala erkekleri bu kadar yanlış yetiştirebiliyorlar
Erkekler sorunlu olabilir (hepsinin sorunlu
olduğuna katilmiyorum) ama sorunlu erkeklerle evlenip onlari çeken kadinlarda asıl sorun.
Kadinlarin da çoğu erkeklere aşırı yapışıyor, asiri ilgi delisi kadinlarimiz var, erkeksiz duramayan ilişki bitiremeyen bagimli kadinlar çok var, başkasini bulamam korkusu yaşayan filan uzar gider...
O erkekleri birileri çekmeye devam ettigi surece boyle devam ederler, gidip erkegin annesinin yetiştirme tarzina laf soylemek yerine, o annelerin yetistirdiklerini çekmeyeceksin bu kadar basit. Geçmişe çare yok.
Benim karşima sevgili olarakta duzgun erkekler cikmisti tabi evlilik içerisinde neler olurdu bilemiyorum ama ilişki içindeyken gayet duzgun erkeklerdi var yani duzgun erkekler.
Eşimin ailesiyle sorun yaşadim mesela
yeni evliyken mesafee kurmakta sıkıntısı vardi kaynananin, sorunlar oldu ama kalıcı sorunlar olmadi bitti zamanla.
Yetiştirmekten kaynaklı birazda toplumsal baskı.Bir şey soracağım kizmazsın umarım önceki konularında bir erkekle konuşuyordun yüz yüze görüşmeden emin olamam hislerimden falan diyince bozuk atmişti naptın onu
İyi tarafından bak erken atmış maskesini.Burdaki çoğu kadın imzayı attıktan sonra farkediyor o maskeleri.Yok niye kızayım estagf...
İşte 1 ayda maskesini attı dediğim o...Sanki o çok seven adam gitti yerine merhametsiz biri geldi...Yüzyüze görüştük 1 kere Evinden cıkmadıgı için güvenerek görüştüm...Ama evine arkadaşının geleceğini soyledi, küs oldugu kankası gelecekmiş ..Ben de bunun dogru olmadıgını telde konusabileceğini soyledim Huzursuz olurum şimdi ben de dedim ...Yani görüşürsen senle görüşmeme kısıtlama koymak zorunda kalırım endişe ediyorum koronadan dedim...
Bunun üstüne bana bunu bahane ettiğimi soyledi yani aslında benle görüşmesi gerekirken baskasıyla gorusmesi beni rahatsız etmiş, ben ona baskı yapıyormusum sadece benim istediğim gibi mi olacakmış her sey...Boyle laflar duydum
Evet katılıyorum ayrılamıyoruz çünkü sorunu tamamen kendimizde görüp bu adamdan başkası beni çekmez diyoruz....Sebebi yine özgüvensiz yetişmemiz, sen kızsın diye yetiştirilmemiz...Benim kızım yapar başarır diye yetişen kız yok bu erkeklere soyleniyor...
İyi tarafından bak erken atmış maskesini.Burdaki çoğu kadın imzayı attıktan sonra farkediyor o maskeleri.
Ya bütün sorumluluğu da analara yüklemeyelim. Çocukların bir annesi bir de babası var. Ha babanın çok bir katkısı yok diyorsak, bu da aile anlayışımızın aslında ne kadar da bozuk olduğunun göstergesidir. O dengesiz erkeklerin böyle olmalarında düzgün bir baba figürlerinin olmamasının da payı var. Toplum zaten cinsiyetçi, ayrımcı... Bir kıza doğduğu andan itibaren baskı rejimi uygulanıyor, erkeğe sınırsız özgürlük. En basiti; göster amcalara pipini durumu. İşte olay annelerin nasıl yetiştirdiğinde bitmiyor. Bu toplumun erkeğiyle kadınıyla toptan değişmesi lazım da asla değişmez, sürü psikolojisinde yaşamayı seviyor çünkü bir kısmı. Ve dengesizlik sadece erkeklere mahsus bir özellik de değil, kadınların da çocuğunun şuuru yerinde değil. Şurada açılan konulardan da bir çok örneğini görmüyor muyuz sanki?Hem kızlarımız ve biz bu kadar acı cekerken , kadınlar nasıl hala erkekleri bu kadar yanlış yetiştirebiliyorlar
Beni de buyuturken kimse pohpohlamadi acikcasi aksine baya ezik buyudum, ilkokulda orta okulda sesli konuşamazdim içime kaçardim. Millet beni iter kakardi ses cikaramazdim. Ozguvensizligin de dibiydim.
Kendi kendimi yetiştirebildigim kadar yetistirdim tam tersi bir insan oldum zamanla, kendimi savunmayi, sesli ve net konuşmayi ogrendim, isteklerime kulak verdim bu değişimim ergenlik zamanlarimda oluşmaya başladi. Ailenin etkisi buyuk ama bizler kurulmuş robotlar degiliz kucukken programlanip butun hayatimizi o cizgide gecirmek zorunda degiliz, biraz çaba sadece, aşılamaz şeyler yok ortada.
Zaten sağlı sollu falso veriyordu.İlişki olunca 2 tarafta bir şeylerden feragat ediyor yani.Arkadaşıyla koyun koyuna yaşasın bırak.Ha bir de tehdit etmekle suclandım, arkadasınla evde gorusursen senle gorusmeme kısıtlama getirmek zorunda kalıcam dediğim için...Yani ben onu arkadasından ayıracak kadın oldum biranda...
Zaten sağlı sollu falso veriyordu.İlişki olunca 2 tarafta bir şeylerden feragat ediyor yani.Arkadaşıyla koyun koyuna yaşasın bırak.
Ben bunun Polonyalı versiyonuyla birlikteydim Türk erkeğine has bir durum değil yani çok hayatımızın merkezine koyuyoruz ondan başımıza ne geliyosa geliyor aslında adamlar haklı benim içinde bu dünyada en değerli kişi annem o ne derse o olur beni o doğurdu ben de erkekler gibiyim çok rahat böyle valla bak önce can sonra canan demişler çok doğru benceYaşadığım ilişkilere, çevreme ve burdaki konulara bakınca sanki erkekler bizleri mutsuz etmeye yemin etmişler gibi geliyor...İstisnalar elbette vardır...
Bunları yetiştiren yine erkeklerden çeken kadınlar değil mi? O halde nasıl oluyor da hala yanlış yetiştiriyoruz erkekleri?
Bir anneciliktir gidiyor mesela...Annesi peşini bırakmıyor oğlunun kocası gibi yapıyor, erkek te karısı ve annesini dengeleyemiyor...Olan yine evlendiği kadına oluyor...Burdaki konulara bakınca deliriyorum, günde 10 defa oğlunu arayan mı ararsın, balayına beraber giden mi ararsın, koskoca herife ben oğluma aşığım diyen mi hatta evli oğlunun dudağından öpeni de okuduk burda
Hadi onu da geçtim, annesi olmasa ya da olsa da bu sefer ya yeğene ya da bir akrabaya bağımlılık oluyor...Yeğenine sanki önceki eşinden çocuğu gibi davranıp evleneceği kızın sürekli önüne bu meseleyi sürenlerden tut ta teyzesinr bağımlı olanlara kadar...Ya da bir dayısı veya arkadaşı oluyor, eşinden çok onu sevip onla zaman geçiriyor...Arkadaşı çıkalım dediği anda eşle olan tüm planlar iptal ediliyor...
Bekarlarda da bir yuva kurayım ailem olsun yanımda bana destek olacak, evimi çekip çevirecek bir eşim olsun isteği yok..Sadece tek düşündükleri sex sex sex...Nasıl bir yokluk ve açlıksa artık tanışıp daha baştan amacın evlilik değilse konusmayalım laflarıyla baslayıp sonrasında her lafı sexe getirme...
Bir de sayıları azınsanmayacak kadar çok olan narsistler var...Aman sakın şimdi bana yüklenmeyin narsist değil herkes diye...Tanı konmuslar üzerinden diyelim o zaman...Bunların tahribatı cok büyük oluyor kadın üzerinde yaşayan bilir ben gibi...5 yıllık ilişkim bitti hala acı ve yaralarını silemedim...
Nedir dertleri, bir kadının normalde sayılıp sevilmek ve ilgi gösterilmek, birinci planda olmaktan başka nedir ki isteği...Maddi çıkarları olanları hariç tutarsak...
Bir kadını mutlu etmek çok ta zor değilken nedir dersiniz ki bu kadar mutsuz etmeyi başarabiliyorsunuz? Ve amaç nedir? Daldan dala atlayarak ne bileyim ego tatmini yaparak, şiddet uygulayarak gercek mutluluk oluyor mu?
Bir erkek, bir insan olarak bir kadınla uzun süreli ve düzenli sağlıklı bir ilişki içinde ancak mutlu olabilir...Kadının mutsuz olduğu bir Türk toplumu yarattılar ilişkiler açısından ve mutsuz kadınların olduğu bir toplum başarılı mı olur...
İçimi dökmek istedim belki ne alaka diyeceksiniz belki şikayet edip ban yememi sağlayacaksınız olsun...Ben 5 yıllık narsist bir erkeğin ilişkisinden kendimi kurtarmış biriyim...Kendi seçimimle acılar çektim, hayallerim vardı, ailem olacaktı, eşim olacaktı tabiki olmadı....Ağladığım, acı cektiğim günler güldüklerimden fazlaydı ...Sonra biriyle tanıstım, adam maskesini 1 ay sonra indirdi meğer ne kadar merhametsizmiş...
Çok şey istememiştim oysa, yıllardır her işimi kendim yaptım, yanımda olacak değer verecek bana unuttugum kadın oldugumu tekrar hatırlatacak biri, dokunabileceğim seveceğim biri...Yemekleri yalnız yemeyecektim, ben de onu cok mutlu edecektim, zora düştüğümde güvenebileceğim bir dağım olacaktı...Ama işte istemiyorlar...Tek dert yatıp kalkmak...Bu mudur hayat...Bunları yazarken ağlıyorum...Kimi sevmeye niyetlensem hep hayalkırıklığı...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?