kişiye göredir bekaretin anlamı ya da tabusu şu devirde. bir süre takılırsan siteye zaten açılan konulardan aslında tabu olmaktan çıktığını çok rahat görebilirsin. kim kime karışmış ki ne yaşadığına dair. Zaten konu kişiye göre tabu değilmiş ki yaşamış, konu kişiye göre tabu değilmiş ki hakkında kendi karar vermediği bir birey dünyaya getirmiş. hiç bir şey düşünmeden..
evledını ölüme terk etmesinin tüm bu tabu kriterleriyle ilgisi ne?
gerçekten hala tabu kaldı mı bu konuda?
buna tabu değil de tercih demek daha doğru olur. Ama artık tabu olmaktan çıkmıştır Türkiye'de.
evcil hayvanını emanet edenlere bir bak.
hiç bir şey bilmiyorsan ver yurda...
cahil biri evlilik dışı hamile kalmış, bebeği istememişler... kadın bebeği doğurup evlatlık verdi... çok yakınları hariç kimse bilmez...
ben de link arıyordum buraya koymak içn.olayın bize yansıtılandan çok farklı olduğunu düşünüyorum.
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/131732.aspx
Kesinlikle bu konuda sizinle hem fikirim. Her insanın inancı ya da cinsel ahlak anlayışı aynı olmak zorunda değil. Ama siz de kabul edersiniz ki bizim gibi ülkelerde bu tüm topluma dayatılan bir şey haline geliyor.
Sorun şurada, evlilik dışı ilişkiye girip çocuk sahibi olmak kadının kendi insiyatifinde. Ama bunun sonucu sadece çocuğuna tek başına bakmak olmalı. Toplum tarafından dışlanmak, namussuz görülmek, ahlaksız görülmek olmamalı. Yani göğüs gerilmesi gereken sonuç bu olmamalı.
Ama burada da şu devreye giriyor (bu olay için değil genel olarak söylüyorum) biz kadınlar olarak birbirimizi yaşadıklarımızdan dolayı yargılayıp tü kaka demek yerine, bu onun kendi seçimi dersek sanırım zamanla bu tip olaylar çözülür. Cinsel özgürlük bir kadının önüne gelenle yatması değildir. Cinsel özgürlük bir kadının aktif cinsel yaşantısı üzerinde tek söz sahibinin kendisi olması demektir. Yani bir kadın 'ben evlenene kadar bakire kalmak istiyorum' diyorsa bu cinsel özgürlük gereği en doğal hakkıdır. Kimse ona 'hayır sen evlenmeden cinsel ilişki yaşamak zorundasın' diyemez. Ama bunun tam tersi de geçerlidir. Ama bizim ülkemiz gibi ortadoğu kültürü yaşayan ülkelerde maşallah kadının bacak arasına burnunu sokmayan kalmıyor tabiri caizse, babasından amcasının oğluna kadar herkesin gözü orada. Ben bunu hazmedemiyorum hazmetmek de istemiyorum açıkçası.
Bu kadın benim komşum, arkadaşım olsaydı ne yapardım diye düşünüyorum. Birincisi hamile kaldığını öğrenir öğrenmez başta moral destek olmak üzere her türlü desteği verirdim. Psikolojik olarak kendini rahat hissetmesini sağlardım. Evlilik dışı hamile kalmışsın namussuz demek yerine senin çocuğun benim de çocuğum sayılır derdim. Kol kanat gererdim. Bu kadın benim ya da benim gibi düşünen herhangi birinin yakını olsaydı o zavallı masum bebek ölmezdi belki de diye düşünüyorum.
Evet bu kadın o bebeği ölüme terk ettiği için suçlu ama aslına bakarsanız biz toplum olarak çok ama çok suçluyuz.
yalnız biz bu konuda kadının evlilik dışı ilişkisinin münakaşasına girmiyoruz konunun bu boyutuna parmağı siz bastınız..evlilik dışı torunlarına kol kanat geren binlerce aile var bu ülkede..insan biraz kendini yaşamını baz alarak hareket eder..ailem beni öldürür diye can korkusu olan birinin evladının canını ortaya savurması ne sebep olursa olsun savunulamaz..bende sizinle aynı cümleyi kurdum daha önceki yorumumda madem ilişkiye gireceksin doğuruyosan çocuğa sahip çıkacaksın,....şunun aksini iddia edebilir miyiz..kadın adamdan gizli doğurup 3 sene sonra karşısına çıkıp benimle evlenmek zorundasın demeyecek..kadının beyni kavun değil koklayamıyoruz..suçlu suçsuz değil ona bakmayacağız dibine kadar suçlu..ama aklından geçen gerçek fikirleri hiçbir zaman bilemeyeceğiz..Kesinlikle bu konuda sizinle hem fikirim. Her insanın inancı ya da cinsel ahlak anlayışı aynı olmak zorunda değil. Ama siz de kabul edersiniz ki bizim gibi ülkelerde bu tüm topluma dayatılan bir şey haline geliyor.
Sorun şurada, evlilik dışı ilişkiye girip çocuk sahibi olmak kadının kendi insiyatifinde. Ama bunun sonucu sadece çocuğuna tek başına bakmak olmalı. Toplum tarafından dışlanmak, namussuz görülmek, ahlaksız görülmek olmamalı. Yani göğüs gerilmesi gereken sonuç bu olmamalı.
Ama burada da şu devreye giriyor (bu olay için değil genel olarak söylüyorum) biz kadınlar olarak birbirimizi yaşadıklarımızdan dolayı yargılayıp tü kaka demek yerine, bu onun kendi seçimi dersek sanırım zamanla bu tip olaylar çözülür. Cinsel özgürlük bir kadının önüne gelenle yatması değildir. Cinsel özgürlük bir kadının aktif cinsel yaşantısı üzerinde tek söz sahibinin kendisi olması demektir. Yani bir kadın 'ben evlenene kadar bakire kalmak istiyorum' diyorsa bu cinsel özgürlük gereği en doğal hakkıdır. Kimse ona 'hayır sen evlenmeden cinsel ilişki yaşamak zorundasın' diyemez. Ama bunun tam tersi de geçerlidir. Ama bizim ülkemiz gibi ortadoğu kültürü yaşayan ülkelerde maşallah kadının bacak arasına burnunu sokmayan kalmıyor tabiri caizse, babasından amcasının oğluna kadar herkesin gözü orada. Ben bunu hazmedemiyorum hazmetmek de istemiyorum açıkçası.
Bu kadın benim komşum, arkadaşım olsaydı ne yapardım diye düşünüyorum. Birincisi hamile kaldığını öğrenir öğrenmez başta moral destek olmak üzere her türlü desteği verirdim. Psikolojik olarak kendini rahat hissetmesini sağlardım. Evlilik dışı hamile kalmışsın namussuz demek yerine senin çocuğun benim de çocuğum sayılır derdim. Kol kanat gererdim. Bu kadın benim ya da benim gibi düşünen herhangi birinin yakını olsaydı o zavallı masum bebek ölmezdi belki de diye düşünüyorum.
Evet bu kadın o bebeği ölüme terk ettiği için suçlu ama aslına bakarsanız biz toplum olarak çok ama çok suçluyuz.
ailesinden saklasın, saklamasın paşa keyfi bilir, saklamak zorundaysa bile götürüp cami avlusuna bıraksa sonuç böyle olmazdı, bırakın allah aşkına ya. beni onun kimle nasıl bi özel hayat yaşadığı inan ilgilendirmiyo, ahlak anlayışım bu kadar sığ değil, ama vicdan anlayışım el kadar bebeği ölüme terk etme noktasında conta yaktırıyo bende.Toplumsal tabuyla öznel tabuyu birbirinden ayırmak gerekir. Ben kişisel olarak bekareti bir tabu olarak görmüyorum ama siz Türkiye'de bekaret tabusu kalmamıştır diyorsanız ya iki tane Türkiye var ya da siz güncel olayları takip edemiyorsunuz. Daha geçtiğimiz gün ufacık bebeğinin bekaretini kafasına takan bir anne vardı bu sitede. Kaldı ki sadece bekaretten bahsetmiyorum ben genel olarak toplumun cinsel ahlak konusundaki iki yüzlülüğünden bahsediyorum. Bekaret tabusu bunun sadece çıkış noktası.
Tekrar tekrar aynısını yazıyorum eğer bu kadının akıl sağlığı yerindeyse elbette suçlu. Ama tek suçlu o değil. Hepimiz ama hepimiz suçluyuz bu iki yüzlü kuralları kabul edip karşı çıkmadığımız için. Eğer evlilik dışı bebek doğurması bu toplum tarafından yadırganmasaydı, dışlanacağını, şiddete uğrayacağını, öldürüleceğini düşünmeseydi bu kadın bebeğini ailesinden saklar mıydı? Bunu soruyorum.
hayalii arkadaş,bir yerde kadın deniyor,başka yerde erkek.hangisi doğru?adres yok, telefon yok ama bebeği mi bırakmış? birine bıraktığını varsayarsak, 9 gün boyunca arayıp durumunu bile sormamış demek oluyor bu..biz kedimizi birine 3 gün bırakıp, günde 80 kere arıyoruz yahu.
ailem beni öldürür saklamak zorundaydım diyip kendi d.tünü kurtarmaya kafası basacak kadar akıl sağlığı yerindeydi bence.yalnız biz bu konuda kadının evlilik dışı ilişkisinin münakaşasına girmiyoruz konunun bu boyutuna parmağı siz bastınız..evlilik dışı torunlarına kol kanat geren binlerce aile var bu ülkede..insan biraz kendini yaşamını baz alarak hareket eder..ailem beni öldürür diye can korkusu olan birinin evladının canını ortaya savurması ne sebep olursa olsun savunulamaz..bende sizinle aynı cümleyi kurdum daha önceki yorumumda madem ilişkiye gireceksin doğuruyosan çocuğa sahip çıkacaksın,....şunun aksini iddia edebilir miyiz..kadın adamdan gizli doğurup 3 sene sonra karşısına çıkıp benimle evlenmek zorundasın demeyecek..kadının beyni kavun değil koklayamıyoruz..suçlu suçsuz değil ona bakmayacağız dibine kadar suçlu..ama aklından geçen gerçek fikirleri hiçbir zaman bilemeyeceğiz..
Katılıyorum. Ben kedimi anneme bıraktığımda bile günde 2 kere arıyorum. Kadın kızıyor bana normal zamanda bu kadar aramıyorsun diye. Ne yaptı diyorum. Kakasını yaptı mı yemeğini yiyor mu? Sizi rahatsız ediyor mu? Gece uyutuyor mu?
ben tam anlamıyla inanmıyorum diyemem..psikolojisi zaten bozuk bir kadın,bu kadarını uyduruyor ,bu hikayeyi yazıyor olamaz diye düşünüyorum..anlattıkları doğru olsa da suçludur o ayrı bir konu..tatildeyken arayıp sormalıydı mutlaka..ben kadının bu anlattıklarına inanmıyorum.sadece kendini savunma çabaları işte.illa bayrama ailesinin yanına gitmek zorundamıydı,kafasına silah dayayıp mı götürdü ailesi.doğumundan kimsenin haberi olmadığına göre ailesine sık sık giden biri olmadığı da aşikar.
yurda vercek olsaydı yapardı zaten..o yüzden yazılanlar doğru olabilr diye düşünüyorum..bence bakmak istiyordu bebeğe..evcil hayvanını emanet edenlere bir bak.
hiç bir şey bilmiyorsan ver yurda...
cahil biri evlilik dışı hamile kalmış, bebeği istememişler... kadın bebeği doğurup evlatlık verdi... çok yakınları hariç kimse bilmez...
o adamda onun gibi binlerce adam da çok çok suçlu ama bu kadın bana göre daha suçlu.
iyide onlar suçsuz denmiyor ki.... diğerlerinin cezası da idam olmalıydı...
doğumunu sakladığına göre aylarca aile yanına gitmemiş sorun olmamış da bayramda gitmeyince mi sorun olacak.o bebecik orada yalnızken hangi akla hizmet o kadar kalabilir,hangi vijdanla gezip tozabilir.ben tam anlamıyla inanmıyorum diyemem..psikolojisi zaten bozuk bir kadın,bu kadarını uyduruyor ,bu hikayeyi yazıyor olamaz diye düşünüyorum..anlattıkları doğru olsa da suçludur o ayrı bir konu..tatildeyken arayıp sormalıydı mutlaka..
bence gitmek zorundaydı ailesinin yanına,9 gün gitmezse ciddi sıkıntı olurdu.her aile rahat değil,üstelik hatay dan bahsediyoruz,fakrlı bir kültür..
yurda vercek olsaydı yapardı zaten..o yüzden yazılanlar doğru olabilr diye düşünüyorum..bence bakmak istiyordu bebeğe..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?