Tatillerimi nasıl kurtarabilirim, lütfen yardım

eşinle tatlı dille iyilikle konuş başbaşa tatil yapmak istediğini söyle her hafta brunca gitmek istemediğini bir haftasonu da farklı planlar yapmak istediğini söyle.hatta sen plan yap ona emrivaki yap bugün sinemaya gidelim pikniğe gidelim gibisindeneşinin desteğini alman önemli eşin evet dedikten sonra ailesi hiçbirşey diyemez ama anladığım kadarıyla eşinde onlarla olmak istiyor sen önce eşini ikna et canım
 
Kusura bakma ama okuyunca kabus gibi geldi, benim de evliliğimde başlarda böyleydi tabi bizim farklı sıkıntılarımız vardı.
Mesela sürekli akşama yemeğe çağırırlardı, gitmek istemezsem sorun olurdu, eşim o kadar baskıcı bir insan değil ama
inan sevsem ben de gitmek isterim, işten çıktıktan sonra hazır da olsa oraya yemeğe gitmek bana zor gelirdi, zaten yemek
kültürlerimiz çok farklı, ayrıca kendi evimde yemekten daha yorucu olurdu.
Pazar günleri ablama gidelim derdi, sabahtan giderdik akşama kadar orda otururduk.
Ben ne zaman farkettim biliyor musun benim memleketime gidince eşim evde oturmak istemiyordu, hadi çıkalım gezelim, yok şuraya gidelim.
Ben de dedim ki ben senin ailenle bütün yıl vakit geçiriyorum, sen 4-5 günlüğüne gelmişsin benim ailemle oturmak istemiyorsun.
Ayrıca benim ailem ona inanılmaz ilgili davranıyor, onun ailesi sürekli bana laf sokuyor.
Ondan sonra ben de gitmiyorum, senin ailenle vakit geçirmek zorunda değilim dedim 1 yıl falan hiç gitmedim evime çağırmadım.
Sonra hem eşim hem ailesi 180 derece değiştiler, gittiğimizde ilgi alaka, eski laflarından eser yok, şimdi gidiyoruz.
Bence onun ailesiyle ne kadar tatil yapıyorsanız senin ailenle de o kadar yapın, rahat edemiyorum vs deme eşinin seni anlaması için çok iyi bir yol.
Eğer o gelmek istemezse, ben de senin ailenle bütün tatilimi birlikte geçirmek istemiyorum, eğer evliysek ve ben bunu yapıyorsam sen de yapmak zorundasın de.
Canım bunun başka çıkar yolu yok, yoksa hep sen taviz vere vere bir süre sonra boşanma raddesine gelirsin.
Ben eşimi o kadar çok ikna etmeye çalıştım ki boşanmak için o zamanlar bana kurtuluş gibi geliyordu, dedim ya kabus gibiydi.
 
yemişim onların bruchını:)))
modernlik bu değil ki
yabancıların geç kahvaltılarına verdikleri ismi biz bruch deyip sanki cok artistik bir sey yapıyormusuz gibi havalara giriyoruz
sanki brunchlarında trüf mantarıyla havyar yiyorlar..
altı üstü peynir ekmek:))

neyse canım sen arkadaslarınla falan plan yapsan,veya eşinle kayınvaldenlerin sevmeyeceği seyleri yapsan,ne bileyim eşine cazibeni kullanarak biz yanlız bir seyler yapalım falan desen
böyle de hayat gecmezki canım
bunları okudukca kayınvaldemlere daha cok ısınıyorum
en sinir olduğum sey,tatil günlerimi istediğim gibi değerlendirememek
ama eşine dert yanmadan yap,tatlı dille kadınlığınla emin ol eşine yaptıramayacağın sey olmayacak

ayrıca ben yaz tatilimi eşimle gecirmek isterim, sonucta denize kesinlikle kayınbabamın yanında falan giremem
gerçi kayınbabam kayınvaldem çiftçi insanlar,denizin dibindeler ama denize falan da gitmezler
 
Tatilinizi bölün ben eşimi evliliğimizden beri böyle alıştırdım 3 hafta balayına çıktık mesela son 1hafta kv ler yazlıkta orda geçirdikki istemesem gitmezdik.

Hersene 1 haftamı kv lere ayırıyorum mutlaka ama kendim gidiyorum 1-2 haftamıda başka bir tatil beldesinde geçiriyorum ne plan yaparsam eşim bana uyuyor itiraz etmiyor.

Sende 1 kere böl ve 5 yıldızlı güzel bir otelde şöyle çok eğlenceli aktiviteli birtatil yapın eşin zaten onun tadına varırsa kendi isteyecektir. Mesela turlara katılırsınız 1 gün yat turu 1 gün jeep safari falan gibi ancak böyle kurtarabilirsin.
 
Arkadaşlar hepinizin yorumlarını okudum çok teşekkürler, çok yardımcı olacak bilgiler hepsi. Biraz önce eşimle konuştum yine. Haftasonu ile ilgili bana hak verdi. Fakat yaz tatilinde onlara yakın otelde kalma fikri bile onu çıldırtıyor. İlle ailesiyle olmak istediğinden birlikte çok iyi vakit geçirdiğinden falan değil. Ben ne diyeceğim şimdi, biz birşey mi yaptık diyecekler falan. Ben de dedim ben hasta olup dışarı çıkamasam bile onlar biz birşey mi yaptık diyorlar. Ama bir sorun olmadığını görünce düzeliyorlar. Ve önerim de şuydu. Kayınvalidem ve kayınpederim iki tane yatak odasını kızlarına ve bize yapmışlar (daha biz evlenmeden önce ev yeniden şekillendirildi sağı solu bile yaptırıldı 3 aile kalacak şekilde. Hatta nişanlıyken benim ailem onlara tatile gitmeme izin vermiyor diye nişanlım kavga çıkardı. Sanki bilmiyorlar nasıl bir aileden kız aldıklarını)
Dolayısıyla ne doğru dürüst odaları var ne dolapları. Ben de dedim ki şöyle söyleyelim "biz yılda bir hafta geliyoruz diye siz bu odayı bizim için tutuyorsunuz. Buna gerek yok biz otelde kalmayı seviyoruz zaten. Siz tüm yazlarınızı burada geçiriyorsunuz. Bizim odaya siz yerleşin. Biz de buraya yakın bir otelde kalırız yine nasılsa beraber oluruz."

Yok bizimki yine kıyameti kopardı. Ben doğru düzgün bir senaryo yazacakmışım ona öyle söyleyecekmişim bu çözüm değilmiş. Tamemen çaresiz kaldım. Ne senaryo yazabilirim ki. Ne desem onlar biz birşey mi yaptık diyecekler. Çirkefliği mi ele almam lazım ille. Ayrıca bizim adama dişilik falan hiç kar etmiyor. Biz nişanlıyken bile ben üstelik zayıf bakımlı ve güzeldim o zamanlar, ne yaparsam yapim hangi güler yüz olursa olsun farketmez dolup dolup bana taşardı.

Bir de diyorum ya karşı taraf çok zeki. Benim gidip gelmelerim azalınca anladı bu tarafta bir rahatsızlık olduğunu (hisleri de çok kuvvetlidir). Beni övüp duruyormuş. Gelin kaynanağa toprağından bak şu huyu da bana benziyor bu huyu da bana benziyor falan yapıyormuş. Yani şimdi bruncha gitmeyelim desem ben kıymet bilmeyen gelin olacağım.

Benim bu yaz tatili konusunda çok dikkatli hareket etmem lazım arkadaşlar, yoksa bu iş iyice gelenekselleşecek. Üstelik ben biraz mesafe koymazsam çocuk mocuk bile hayal olacak bana. Karşı taraf çocuk da istemiyor. Ben onlardan uzaklaştıkça eşim daha bir ikna olmaya yakınlaşıyor sanki.
 

Canım belki zamanı falan ben ayarlayabilsem belki bu kadar soğumazdım. Fakat o bile yok. Görümcem şu tarhte geleceğiz diyor biz o tarihte yola revan oluyoruz. Ayrıca beni tatil boyunca sıkan çok fazla şey var önceki iletilerde yazdım. Dolayısıyla ben mümkün olduğunca kurtulmak istiyorum bu yaz tatili olayından. Fakat hiç oluru varmış gibi görünmüyor malesef
 

Ben de rahatsız oluyorum canım o olaydan. Bizim de yazlığımız vardı ama babamın bile yanında denize girmek hoşuma gitmediği için oraya bile gitmek istemezdim
 
Şimdi kv ler yazlıklarınamı gidiyorsunuz yazın? Normalde herhafta sonu yakınsınız görüşüyorsunuz.

Bizimkilerde 5-6 ay yazlıktalar.

Ama 1 hafta ayırıyoruz sadece izniniz 1 haftamı sizin?

Diyorumki gönüllerini alın 1 hafta 1 haftada farklı bir yer keşfetmek istiyoruz diyim madem o kadar modernler anlayışla karşılarlar.
 

Hiç samimi arkadaş grubunuz yokmu?
Onlarla birlikte plan yapsanız,hem eşinizin hoşuna gider,hemde yavaş yavaş tatilinizi başka yerde geçirmeye alıştırırsınız.
 

İşin kötüsü canım eşim de ben de işlerimizi internetten yürütebiliyoruz. Dolayısıyla dışarıdan bakınca mekan bağımsız çalışıyoruz gibi ama aslında değil. Tüm kış başımızı kaldırmadan akşam sabah demeden ofisteyiz. Arada nefes almak için sağa sola gidiyoruz tabi. Ama bu sanki biz çok rahatmışız istediğimiz zaman istediğimiz programı yaparmışız gib görünüyor. Ayrıca derdim elimdeki 1 haftada onu değil başka birşeyi yapmak istemek değil de, o bir hafta çok rahatsız olmak. Önceki bir iletimde yazmıştım sabah kalktığın akşam mutfağa gittiğin saat sınırlı, hijyen sıfır, tehlikeli bir bulaşıcı hastalığı var kv in ama asla dikkat etmez kendi kullandığı çatalla önüme yemek koyar, ben astımlıyım toz alsam ayrı tıkanıyorum odayı öyle tozlu bıraksam ayrı, evde hep yabancı dil konuşuluyor benim de yabancı arkadaşlarım var ama onlarla muhabbet edebiliyorum bu ortamda ise benim dilim onlara yetersiz geliyor ben cümleyi bitiremeden bakıyorum herkes bayılmış zorunlu sürekli susuyorum o ayrı bir sıkıcı, tarihi de biz ayarlayamıyoruz onlara göre ayarlıyoruz yani canımız şu vakit istedi o zaman gidelim diyemiyoruz. Ayrıca ortamda küçümsendiğini hissetmek hoş bir duygu değil. Ne olursa olsun 1 hafta da olsa batıyor ben zaten kendime güvenimi tekrar kazanmaya çalıştığım bir dönemden geçiyorum. Yani canım doğru söylüyorsun gönül almak için 1 hafta gidilr 3 yazdır aynı şeyi yapıyorum. Ama malesef artık çok soğudum. Bir yolunu bulursam gitmemeye ya da en azından onlara yakın bir otelde konaklamaya çalışacağım.
 
Hiç samimi arkadaş grubunuz yokmu?
Onlarla birlikte plan yapsanız,hem eşinizin hoşuna gider,hemde yavaş yavaş tatilinizi başka yerde geçirmeye alıştırırsınız.

Malesef canım. Eşli arkadaşlarımız olsa da birinin eşiyle ben anlaşsam diğerinin eşiyle eşim anlaşamıyor. Eşimin arkadaşlarının eşleriyle görştüğümüz oldu ama hiç o samimiyet kurulamadı. Bir de zaten planı yapsam da eşim yine de o tarihte ailesinin yanına gitmemizi isteyecektir
 

Bulaşıcı hastalık var hijyen sıfır bunların sana karşı modernliği yabancı dil konuşmaktanmı geçiyor eltim yabancı ama biz onun yanında türkçe konuştuğumuz için her konuşulanı telafuz ediyoruz yoksa onu ayırmış oluruz. Ama sorumun cevabını göremedim. Yani yazlıktamı kalıyorlar ne kadar kalıyorlar mesela o dönemde hafta sonlarınız size kalır. Siz ne kadar gidiyorsunuz tam anlayamadım ben 1 haftamı? ne kadar tatiliniz? Hijyen konusu bile bahane edilebilir.
 

Canım öncelikle sorunu cevaplayayım. Normalde ben ailemden ayrı, kayınlarımla aynı şehirde yaşıyorum. Yılın 4-5 ayı yazlıktalar. 1-2 ay da yurtdışında geçirirler. Bu yüzden kendi şehrimdeyken yazları ve baharların bir kısmı rahatım. Fakat dediğim gibi görümcemin geldiği ortalama 10 (yıldan yıla değişiuyor. Onların yaptığı programa göre) gün bizim de onların yanına yazlığa gelmemiz bekleniyor. İlk yıl yani balayımın olduğu ilk yıl 15 gün onlarla kaldım. İkinci yıl 10 güne indi. Araya ailemin yanına gidip gelmeyi sıkıştırdım. Olay çıktı. Geçen yıl eşimi söylene söylene kuruttuğum için 1 haftaya indirdik bu süreyi. Fakat biraz dikkat çekti. Bu yıl da bir mazeret bulup 3 güne indirmeyi düşünüyorum. Maksadım onları huzursuz etmemekten ziyade (nasılsa onlar benim programımı yönetmedikçe hep huzursuz olacaklar) eşimi yavaş yavaş alıştırmak. Çünkü eşimin derdi ailesini üzmemek. Yoksa birlikte vakit geçirip geçirmemek çok da onu etkilemiyor. Çünkü ben zaten vicdanlı bir insanım. Onu ailesinden koparmak ya da uzaklaştıtmak asla istemem. Sadece kendimce titizlendiğim şeyler var ki ben de 30 yaşında bir insanım. Benim de önceliklerim dikkat ettiğim konular olabilsin öyle değil mi?

Titizlik konusu zaten sürekli gündemimizde. Eşim bende temizlik hastalığı var sanıyor ama asla değil. Benim mecburen evimi kadın temizliyor. Ha mesela tuvaletimi tekrar elden geçiririm çünkü dünyanın bin türlü hali var benim anneannem yıllarca hepatit c hastalığını çekti. Ben neden riske atayım ki. Ve annemin evindeyken en güvenilir kadının bile ben o tuvaleti kullanmıyorum bana gösterdiğin tuvaleti kullanıyorum derken aslında annemin tuvaletini kullandığını gördüm. Dolayısıyla bu benim için önemli. Ama mesela öyle ayakkabıları dışarıda çıkarttırmam, ya da bazen birşey unutmuşumdur ayakkabıyla içeri girerim ertesi gün nasılsa temizlik var falan diye düşünürüm. Ne bileyim takıntı derecesinde birşeyim yok yani. Ama kendimi de bulaşıcı bir hastalığa karşı korumak zorunda değil miyim? O beni düşünmüyor hastalığıyla ilgili titiz davranmıyor o zaman ben kendimi düşünmek zorundayım. Ayrıca dediğim gibi astımım var, gece nefesim kesilerek uyanıyorum tozdan. Ve ben odamı istediğim kadar temizleyeyim evin içi toz yumağı ne yapabilirim ki. Bunun temizlik hastalığı ile ne ilgisi var. Yani sağlık konusu bile eşimi bu konuda ikna etmeme yetmiyor. Şimdiye kadar ben onu hiç bu tür konularda anlata anlata ikna edemedim. Hep birşeyleri aşama aşama alıştırmak zorunda kaldım. Bu konuda da benzer bir yöntem uygulamalıyım ama bunu karşı tarafı huylandırmadan bana karşı cephe oluşturmadan nasıl yapacağım onu bulmam gerekiyor malesef
 

anladım cnm ozaman siz 6 ay hafta sonları buluşuyorsunuz diğer 6 ay size kalıyor. Yazlıkta kadın tutmaihtimali yokmu benimde kv yapıyor 3 katlı ama diyoruma anne kadın tutayım ilk gittiğinizde parasını vereyımuğraşmayın dıyorum kabul etmiyor ne yapayım kendi bilir bende 1 hafta sadece keyif yapıyorum gidip.

Ama hastalık olması zor tabi düşünmesi lazım 5 yaşında hafif sarılık geçirdim annem benı komşuya bıraktı 4-5 gün memlekete gitti demişimki kaldığım evde Mercan Teyze benim tabağımı çatalımı ayırın aman sizinkiyle karışmasın çok gülmüşler annem evde öyle yapıp kaynatıyordu çünkü. Kendini düşünmek zorundasın sakın kimseyi tınma bu konuda. Tatilinide dediğim gibi başka beldelerde geçirmek istediğini söyle eşine otel ayarla mesela 4 gun bir yerden ordan kv ye geçersiniz.
 

Canım bu ev 3 katlı değil, daha doğrusu 3 kat gibi içinde merdiven var ev küçücük 2 oda bir salon 3 aile kalıyoruz orada düşün. Ben nereye gitsem biriyle burun buruna. Önceden bizim odada klima da yoktu ben eşime rica edince bir baktım kayınpederim bize sürpriz yaptı klima taktırdı. Keşke taktırmasaydı vicadan azabı yaşıyorum şimdi. Çünkü hijyenik nedenlerle bile benim o evde 1 gün daha geçirmeyi hiç bir şekilde içim almıyor. Kadın geliyor fakat 1 saat yerleri süpürüp gidiyor. Temizlik bu yani. Ben rica ederim ve kendim ayrı tutim falan derim demesine de. Bulaşıkların yıkanıp konulduğu sepeti görsen öğürürsün. Ben sabah erken kalktım bi kere kimseye çaktırmadan bari onu yıkayim dedim gizli gizli görümceme yakalandım ne dicemi şaşırdım. O bardaklar nasıl yıkanıyor biliyor musun ağız tarafına bezi sürüyorlar sonra suyu duruluyorlar. Her baktığımda içim kalkıyor ağlicak oluyorum. Şimdi her hafta sonu için ayrı düzembazlık düşünmek zorundayım onların evine gitmemek için. Bunun için mi evleniyor insan ya. Eşim programımız var diyor, kv soruyo inatla ne programınız var diye, beni görünce bir daha soruyor. Bu düşüncesizlik değil mi şimdi. Ama bir görsen bir tatlı bir sevimli davranıyorlar ama konuşma arasında yok benim cildim parlıyormuş ona ürün öneriyor, yok kilo almışım diyet öneriyor. Ya çok boğuldum anlatamam. Artık dua falan etmeye başlicam sanki bu işten çıkış yok gibi. Yarın çocuğum olduğunda ne yapacağım, onu nasıl uzak tutacağım hijyen probleminden şimdi onu bile düşünmeye başladım.
 

Bende bu sene hamileyken gidişimde biraz sorun çıkardım gözüme batan herşeyi bulaşık makinesine attım karasinek çok giriyordu eve mutfak dolaplarını su borusu patlamış mahvetmiş çatal kaşıklar herşey açıkta kafayı yedim ama ben direk söylüyorum çığlık ataraktan benden çok çekınıyorlar bide hamileyim diye diğer eltim var o artık birlikte olmaktan sürekli söylemesi batıyor diye susuyor ben elime geçeni bulaşık makinesine attım üstüne makine deterjanı ıslanmış meğer detarjanı almıyor kv dedi yok yok temiz yıkamış eltimle baktık fena hemen gittim makine deterjanı falan aldım kp de çok kızıyor masraf yapmamıza ama şimdi kv kadın 60 yaşında nerdeyse eltim elini sürmüyor doğru düzgün hiçbişeye o hep beraber kalıyor 2 yaşında kızıda kv eteğinden ayrılmıyor onların sıkıntısıda başka ben elimi süremıyorum ne yapsın kadın diyorum artık kp ile birlikte yapıyorlar herşeyı yani kp ayağıma getiriyor herşeyi şimdi kim yapar ama mesela hapşuruyor ben deliriyorum o elle domates falan doğramaya kalktımı yemıyorum mesela salatadan suya tutuyor ama içime sinmiyor bu sene çok battı banada elimizde değil tabi kimsenin kendi evi gibi olmuyor. Buzdolabının suyu akmış yere mutfak süngeri ile yeri sildiğini gördüm kayınpederin anne dedim o süngeri hemen tuvalete annem aaa dedi babama yeni süngerdi o hemen atmış tuvalete ben atmadı sanıp yeni sünger çıkarıyordumkı dedi kızım ben değiştim haa öylemi dedim :)) yani görmesem kp erkek belkide mutfağa koycak bulaşık makınesi yokmu şekerim mesela geçen sene bozuldu makıne gittim hemen onlara sormadan alıp gönderttim yazlığa çok kızıyorlar bana bişey alınca kaynım dedi ağzınızı açmıycaksınız kız heves etmiş dedi. Sen al rahat edersin anne de.

Bu arada mutfak dolaplarıda peşimize yaptırıldı şimdi düzene girmiş.
 
bende senin gibi astım hastasıyım. tozlu ev dahil olmak üzere kalabalık ortamlar bile atakları tetikleyebiliyor. klima varmış ya odada oda temizlenmesse iyice hastalanırsın.

çok modernler demişsin ya bence modern cahiller. istedikleri gibi brunch yapsınlar temizlikten vs. anlamıyorlarsa gerçekten cahiller. ne köylüler var tertemiz pırıl pırıl...

tatillerini önceden planla. madem modernler. şu tatil beldesini çok merak ediyorduk, müzeleri de gezeceğiz, kültür turu olacak deyip kaçın. merak ettiğin yerlere erken rezarvasyon yaptırın.
 
O kadar modernlermiş kii balayına bile gelmişler..
Madem öyle aynı odada kalsaydınız? Nasılsa moderniz kızım bizim yanımızda yapın işlerinizi tobe tobee
Yanlış anlaşılmasın günümüzün modernlik anlayışının biri de bu duşuncedir ya..
Sen balayına gelmelerine neden izin verdin onu da anlamadım ki güzelim..
Ne münasebet bana özel bir anı ve bunu ben ve eşim yaşayabiliriz..
Gerisi dışarda kalmalı..
Ama buna müsaade edince diğerlerinden rahatsızlık duymuyorlar demekkii..
Anlayacağın başta en büyük hatayı sen yapmışsın...
Anlamıyorum neden kendimizi bu kadar begendirmek zorundayız ki..!!
Bu kadar içli dışlı olmak zorunda değiliz..ben bunu şukur ki nişanlıyken anladım...
Her neyse olan olmuş..
Bundan sonra habersiz plan yap ve eşinle ilk YALNIZ gittiğiniz tatilinizde
"hayatım ne güzel oldu değil mi? İLK DEFA YALNIZ KALDIK" DE..
belki eşinde de birşeyler dank eder..
 
Son düzenleme:

Canım benim ilk evlendiğimde yaptığım eşşekliklerin haddi hesabı yok. Daha önce bir arkadaşa cevap verirken de yazmıştım. Ben o dönem ağır depresyona girdim. İlaç terapi anca kendimi bulabildim. Bu arada 20 kilo aldım, kendime güvenimi kaybettim. Ama ben dışarıya pek birşey belli etmem, edemem. Dışarıdan hep güleryüzlü görürler beni. Ve o aralar kendimi toparlamaya çalışmaktan, hayatımın iplerini elime almayı kendimi korumayı beceremedim. Şimdi toparlandım çok şükür, eşimle de iyiyiz. Şu anda tekrardan herşeyi kendi kontrolüme almaya ve beni mutlu edecek bir hayatı kendime sağlamaya çalışıyorum. Dediğim gibi bütün bunları ben içimde yaşadım, geçirdiğim süreci eşimden başka hiçkimse bilmiyor. Allahtan öyle yapmışım düşünsene şimdi depresyona girmiş olmam bi de üstüme yapışacaktı, iyice ne yapsam yanlış olacaktı. En azından hala "güçlü bir insan" imajımı koruma şansım var.
 

Sorma canım. Benim ailem köylü değil ama gelenekseldir. (ki köylülerde neler var, ne saygı duyacağımız insanlar). Bildiğin Türk ailesidir yani. Bazen diyorum galiba gerçekten herkes kendisine uygun bir aile seçmeli evlenirken. Allahtan ben eşimi kıvama getirdim ama bilsen ne çektim. Hala yurtdışına taşınmama konusunda mücadele veriyorum. Avrupa olsa belki kabul edeceğim ama Amerika konuşuluyor. Ben milliyetçi bir insan olduğumu bilmezdim, resmen milliyetçiymişim. Hayır ben ülkemi de insanını da seviyorum. Burada yaşamak ve bir Türk gibi yaşamak istiyorum. Her fırsatta bu ülkeyi eleştirmek değil, değiştirmek için ne yapabilirizi konuşmak, ben bugün başkası için ne yaptım burası için ne yaptım demektir bilinçli olmak. Bütün bunlardan nasıl yoruldum, nasıl tahammülüm kalmadı anlatamam. Her yaz 1 hafta boyunca ülkeme gülmek dalga geçmek veya geçenleri dinlemek istemiyorum ben. Herneyse çok derine indim. Demem o ki modernlikmiş cahillikmiş salla. Önemli olan karşıdakine insan olduğu için saygı duymak. Onun da planları, düşünceleri istekleri vardır, o da insan evladı. Benim evladım bana neyse başkasının evladı da kendine odur diyebilmek ve onların sevgisine de saygı duyabilmek. Karşıdakinin kendi istekleri beğenileri olabileceğine de. Öyle ki artık bir makyajımı, saçımı falan beğenmediğinde eşimi kastederek o öyle istiyor diyorum. O da oğluna dönüp ay alemsin yani senin de zevkin bir enteresan diyor. Oğlu da ben öyle beğeniyorum sana ne önemli olan benim beğenmem değil mi diyor ( şakalaşarak tabi annesini kırmaz, kısmasını da istemem). Ama bırakın benim beğenimi oğlunun beğenisi bile birşey ifade etmiyor. Benim saygım zaten onlardan değil artık eşimden kaynaklanıyor. Eşimin ailesiyle mutlu olması benim için, sadece bu elbette benim saygımı ve hürmetimi devam ettiren.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…