Tam boşanacağım bir gülme geliyor.


Evet kendimle çok meşgulüm o yüzden sağlıklı karar veremiyorum. Sürekli düşünüyorum hesaplıyorum ancak eylem yok.

Evde oturmaktan ve annelik yapmaktan dolayı özgüvenim zedelendi. Peşinde koşmuyorum o yüzden, yapabileceklerim bitmiş gibi hissediyorum.
 

kzı ben dört senedir muslugu değiştir diyorum daha beni duyan olmadı
akşama gene söyleyim
 
Ay çok güldüm üzücü bir konuyu bukadar güzel anlatmayi nasıl basardim. Esin boşanma konusunda umursamaz değil bence oda biliyor senin maddi imkanin olmadığını rahatlığı ondan bi soğuk bi bişey yok gibi davranisi ayrilmak istemediginden kendince erkeklige b... surmeden bişey yok gibi davranıyor bakıyo sende değişiklik yok yine erkeklige b... sürmüyor soguk davranıyor kendince böyle böyle uzuyor.eşimden biliyorum oda öyle olmuski olmuş imkanin yoksa bi süre ev arkadaşı gibi yasa imkan olunca boşa. İns esin düzelir ama hiç sanmıyorum bu tipler ne kadar farkında olsada işlerine gelmiyor yapmak duzeltmek
 

Ben de pipili görmek istemiyorum boşanınca. Lezbiyen olma ihtimalim bile daha yüksek. Neyse ki benim koca alkol sevmiyor. Kullanmıyor. Ayık hali çekilmezken sarhoşken dayaklık olur. Allah kolaylık versin size de.
 

Haklısın ben de esasında sadece duruyorum bakınca. Çenem ve zhinim çalışıyor o kadar. Başka bir adımım yok. Eşimi itelemekten kendimi hareket ettirmez oldum. Ayağa kalkınca da cam falan siliyorum. Bundan ibaret hareketim.
 

Cevap çok basit dohtor :) eşim bana yalan söyledi kumar bokuna bulaştı. Aradaki güveni sarstı. Sonra düzeltmek için uğraşsa da ben tekrar aynı güveni yakalayamadım. Kırılma noktamız bu. Üstüne bir de zor bir çocuk olunca tamir etmek daha da zorlaştı ve bitmek bilmeyen bir savaş başladı. Eş değil rakip olduk aynı evde. Kim mutlu olacak değil de kim haklı olacak derdine düştük. Özeti bu yaşadıklarımızın.
 
Hersey bir kenara ben cocugunuz icin 'ortak cocugumuz' lafini tekrar tekrar soylemenize takildim.

neden bu kadar ustune bastirarak soyluyorsunuz?

Evde yaramaz huysuz bir cocugu olmayan bu durumu bilemez bence.

Esinizin ozellikleri sizin ozellikleriniz her neyse hepsinde orta yollar bulunuyor ama yaramaz bir cocuk olunca bu orta yollara derman kalmiyor.

Biraz daha sabir..en gec 6 yasinda ben duzeninizin oturacagini dusunuyorum.


Bu arada belki esinizle iliskiniz daha kotu seviyeye gelecek ama bu bilincle hareket ederseniz en azindan stabil kalir durumunuz
 

Heh bizde de durum aynı. Sözde çocuk seven benden daha anaç olan kişi oydu. Ancak durumlar ne zaman böyle tersine döndü bilmiyorum. Çocuktan kaçan o, her şekilde sabır gösteren ben oldum.

Ben de bu konuda değişeceğini sanmıyorum. Ben tampon olmaya devam edeceğim gibi görünüyor.
 
Seni okuyunca aklıma Yokuspokus geldi
Bu durum çocuğunuzdan sonra mı oldu

Bizim buna benzer bir halimiz oldu, çocuktan sonraki ilk bir buçuk-iki yılı kapsayan.

İdrak valla ne desem, anlattığından çok anlatmadığın şeyler olduğunu tahmin etmek hiç güç değil, kendime benzetiyorum seni zaten biliyorsun, bu anlattıklarının sorunun kendisi değil, sorunu çembere alan şeyler olduğunu düşünüyorum. Yani "Bi sevişelim" dedi, ben "Al buyur" dedim, o unuttu erindi, ben ittirdim'den daha içeri bir şey var sizin. Bir kere iletişiminiz acayip sıkıntılı ve haklı olarak sende düşmeyen bir gard var. Sendeki bu duruş da kısır döngüye sebep oluyor gibi. Senin adam, sende, yüzünde ne görüyorsa, ona göre şekil alıyor gibi sanki. Yani doğru mu tahmin ediyorum bilmiyorum, benim adam öyle. Ben ters baksam adam da kendi lisanınca ters olur, ben gülsem adam da kendi üslubunca güler gibi bir şey; sanki benim ruh halimi soğurup içinde erkek ve bir alt versiyonum olarak dönüştürüp yansıtıyor gibi, benim enerjim baskın mı geliyor bilmiyorum, eşime direkt işliyor.

Bizim çocuktan sonra, adamın her davranışı bana batar olmuştu, hoş, batacak şeyler yapıyordu zaten, bi mallık gelmişti kendisine; biliyorsun, biz de çocukluk arkadaşıyız ve birlikte çok keyifli vakit geçirebiliyorduk, kolay kolay tartışmazdık bile, goy goy, sevme-sevişme mükemmel çift olarak gösterilebilecek çiftlerden biriydik, çevremizde çoğu kişi "Siz benim evliliğe inancımı tazelediniz" filan derdi, yeni girdiğimiz bir çevrede "Çok yakışıyorsunuz" iltifatını defalarca alırdık.

E çocuk oldu, benim adam da telefon tv pc kurcalayan, dizilerine kilitlenen, göbeğini salıp oturan birine dönüştü. Çok uyumsuz, bol tartışmalı ve birbirimizden her manada (cinsel olarak da) uzak kaldığımız, benim de gardımı aldığım, bol laf sokmalı, unutmalı ittirmeli günlere geçiş yaptık. Sen de hatırlarsın belki "Bıktım, ölüyorum, bağırasım var, yalnız hissediyorum, kaçıp gidesim geliyor" vb. temalı konularım da oldu ve bu dönüşümün niçinini sorguladık durduk.

Sonra fark ettim ki, bu evi ben götürüyorum İdrak, yani adam koltuğuna durduk yere gömülmedi, bende de bir şeyler yerinden oynadı ve ona yansıdı. Ya da ondaki ufak değişimler bendeki büyük duvarlara dönüştü... Ben ne kadar kendimi paraladımsa, adam da o kadar kendini saldı; ben ne kadar ince düşündümse, adam kalınlaştı... Onun payına düşen sıkıntıyı ben aldım, benim payıma düşen rahatlığı o aldı sanki. Annelik-babalık görevlerimize geçişte, böyle bir yanlış pay etme yaşadık, bu çok bizim dışımızda ve çabuk oldu anlayamadım bile. Ne kadar müdahil oldumsa, adam o kadar yayıldı, ne kadar hatırlatıp tekrar ettimse adam o kadar unuttu, ne kadar dakik ve gayretli oldumsa, adam o kadar son ana erteleyen, umursamaz bir hale geldi. Sonra bu yapı, aramızdaki iletişim de darbe alınca, kalelerimiz haline geldi. Benim sıkıntı kalem ile onun rahatlık kalesi arası savaştık durduk. Savaş, yarış ne dersen artık; cephe açtık birbirimize işte. O kendi bölgesinin en haklısı, ben kendi bölgemin en haklısı.

Beni oğlum tetikledi diyorum, yani çocuğumla ben iki katı performansa otomatik çıkınca, e adama bi şey kalmadı/bırakmadım, o da sülalem raad moduna evrildi. Benden aldığını bana yansıttı işte.

Sizin durumun da, olursa, sende çözüleceğine inanıyorum ben İdrak, yani eşine, belki annene-babana vb. değişimi ancak kendi değişiminle getireceksin. Yoksa, pinpon gibi devam edecek ve hatta pinpon değil, squasha dönmüşsünüz bile, duvarlarınızda sekip geri dönüyorsunuz. Biraz salsan kendini? Sana da iyi gelecek.

Biz şimdi mükemmeliz, tamamen eskisi gibiyiz filan diyemem elbette, hala gel-gitli bi dönüşüm zamanını yaşıyoruz, ama o ilk iki senelik zaman içindeki gibi de birbirimizin ağzına etmiyoruz. "Aha buyur" ya da "Go F*** yourself bi zahmet" demiyorum. Bizim evliliğin düzelme yoluna giriş adımı, cinselliğin düzelmeye başladığı zaman geldi, cinselliğin düzelmeye başladığı zaman da, benim gardımı indirmemle geldi. Eğer bir şeylerin değiştiğini görmek istiyorsan ya da en azından değişecek mi denemek için, önce cinsellikteki gardını indirerek başla derim İdrak. O size bi yakınlaşma sağlayacak. Adam sendekini yansıtıyor sana sanki.
 
Babam yay burcu, hep herşeyi erteler, annem ikizler hep onu iter, hatırlatır, annem hep 6+1 çocuğum var der. Bizimkiler anlaşıyorlar Allahtan 38 senelik evlilik. Galiba erkeklerin genelinde bu durumlar eksik, gaza getirmek öğretmek, pohpohlamak. O zaman hemen yaparlar istediğini... artı yönlerine bakın belki sizin beklentiniz düşer. Eşininiz metresini yanlışlıkla tuvalet düşüremez misiniz acaba ???
 

Kesinlikle bu doğru bak. Ben neşeliysem oğlum da eşim de sorunsuz oluyor. Ancak benim sorunum da tam olarak bu Milana. Niye hep ben uğraşayım? Bir kere de o neşeli olsun ortayı bulsun. Uğraşsın. Yani tekli koltukta tüm gün telefonla oynayıp, ben deli gibi koştururken bir de benden neşeli olmamı beklemesi haksızlık değil mi? Tabi ki yüzüm düşecek tabi ki yorgun ve bezgin olacağım. Ama ona sorsan onun iş stresi yeterince fazla. Daha ne yapsın ki adam. Gavat fatihin hain planları, cahil Ahmet'in iş hataları. Adam daha ne yapsın yani. Aile imiş, çocuk imiş ben düşüneceğim bunları tabi ki.
 


Umarım alır. Gerçekten psikolojik de olabilir.Çözümü ona göre olacaktır.

Bu durum ikinizi de geriyordur muhtemelen.InsAllah çözersiniz.
 
Kısmen biliyor zaman zaman söyledim açıkça. Pek ciddiye almadı kendisi.
açıkçası bence eşiniz düzelmez. her zaman çocuğa 10 dk tahammül edebilen biri olarak kalır.
çünkü huy bu. ben çok agresif bi insandım. 27 yaşındayım. kendimi törpüledim ama bakınca ancak %30 kadar törpüleyebildim gibi geliyor. eşinizde kendisini ancak o kadar törpüleyebilir.
siz tüm yolları denedim olmuyor dediğiniz anda boşanın. yoksa böyle böyle yıllar geçer, iki çocukla tükenir gidersiniz.
 

Ortak çocuğumuz dememin sebebi dilimin ucuna gelen "çocuğum" kelimesini engellemek için. Çünkü tam olarak hissettiğim bu. Sadece benim çocuğummuş gibi. Bunu zihnimden ve dilimden uzak tutmak için vurguluyorum ortak bir çocuğumuz olduğunu.

İnşallah o zamana kadar evli kalırsak dediğiniz gibi yoluna girer bir şeyler.
 

Belki bana kiziyorsunuzdur , çünkü en çok size yukleniyorum ancak bütün komşularımızın her yorumuzunu tek tek okudum ; en çok adım atması gereken taraf sizsiniz bana göre.

Siz bir adım.gitseniz eşiniz daha fazla koşar, öyle bir yapılası sahip.

Fazla eleştiriyor, hor görüyor , saygı gostermiyorsunuz.

Erkekler gazla çalışıyor bunu anlamak çok zor değil. Iki poh poh ile yapmayacaklari şey yok.

Tamam anlıyorum zor çocuğunuz var ama çocuk bu , harekette olur, kırma dökme de.

Geçen hafta iki dakika içeriye kaşık getirmeye gittim yavrularimdan biri yoğurdu sevmediği için olduğu gibi aşağıya itmiş tabağı.

Dışarıya çıktığımız zaman yerlerde sürünen , ağlayan, durmayan çocuklarım var.

Oyun alanı yerleri tercih ediyoruz. Ayakta yiyorum yemeğimi. Eşim yiyene kadar da sesimi asla çıkarmam. Ben mutsuz değilim çünkü onlarla ilgilenmekten.

Daha sonra " x, benim cay içmem gerekiyor , nöbet sende diyorum gülümseyerek .

Mırın kırın ettiği hiçbir konuyu duymuyorum. Saatine bakınca " hiç heveslenme bir saat daha buradayız diyorum.

Yani " eve gidelim " moduna her erkek girer, gerilmenize gerek yok ki.

Birikimleriniz var. Bundan sebep adımlarımız bile katı.

Sürekli tekrarlıyorum yine yazacağım ; boşanamiyorsaniz öyleyse adım atacaksınız, az görüp az duyacaksınız. Eşinizi taktir edip saygı duyacaksınız.

Kurtarmak varsa elinizde , yavrunuzun yuvasını gururunuz yüzünden heba etmeye hakkınız yok.

Evdeki gergin ortamın yansımasını yaşıyor çocuğunuz.

Farkında misiniz bilmiyorum siz sadece bir anne değilsiniz, kadınsiniz , dişisiniz.

Başkanın, trip yapın, kavanozu açamayin, bir yere uzanamayin. Biraz eşinize bırakın kendinizi.

Birde " al buyur yerine " modumda değilim hadi bakalım yükselt basarabiliyorsan değip gulumsenebilir.

Ya da bunun gibi bir çok cümle varken, " al buyur " kendinize de , bedeninize de yaptığınız bir haksızlık.
 

Ruhen çok yorulmuşsunuz. Keşke bir fırsat bulsanız da eşinizle bir süre ayrı kalsanız. Ondan uzak kalınca, fikir ve hisleriniz netleşir. Mesela onu özlüyor musunuz, göresiniz geliyor mu? Bunları anlamış olursunuz.

Aklınız da duygularınız da çok karışık. Burada bizim söylediklerimizden ziyade siz içinizde ne hissediyorsunuz, bu çok önemli. Kendinize dönüp bunun cevabını arayın.

Ayrılmak istemenizin nedeni de huzursuzluktan uzaklaşma isteği diye düşünüyorum. Yorgunluk ve problemlerinizi çözemeyeceğinize dair ümitsizlik de sizde strese neden oluyor. Belki eşinizin ufacık şeyleri bile artık gözünüze batıyor. O da ister istemez kendini çekmek zorunda kalıyor olabilir. Burada amacım sizi yargılamak değil, sadece farkındalık kazandırmak ve farklı bir düşünce kapısı aralamak.

Sizin stresten arınıp rahatlamaya ihtiyacınız var. Sorunlarınız birçok kanaldan besleniyor. Tek problem eşinizle ilişkiniz değil bence. Zor bir çocukla başa çıkmak ve ailesel problemler de en az eşiniz kadar sizi yoruyor. Psikolojik destek alsanız çok iyi olur. Şu an kaldırıyorum gibi gördüğünüz problemler ruhunuzun derinliklerinde derin yaralar açıyor. Yarın bir gün büyük patlamalar yaşayıp ruhen çökebilirsiniz. Gelgitli düşünce ve duygular bunların habercisi. Kendinizi ihmal etmeyin. Her şeyden önce kendinizi önemseyin.

Çocuğunuz konusunda detaylı bilgiye sahip değilim. Ancak huzursuz bir aile ortamı da çocukta davranışsal problemler getirir. Belki çocuğunuzun problemleri de aile ortamındaki huzursuzluktan besleniyordur.
 

Hoş geldin kader arkadaşım ahsjsjs. Gangsta dün eşim bana "bir kere de sen bir yanaş bana. Beni istediğini hissettir ondan sonra doktora git diye tuttur olmaz mı" dedi. Belki de haklıdır bilmiyorum. Gerçekten psikolojiktir ve benim kalem yüzünden böyle sorunları oluşmuştur.

Nasıl başardın bu anlamda adım atmayı? Yani ben çok zorlanıyorum. Ondan adım görmeden, çabaladığına ikna olmadan adım atasım gelmiyor hiçbir konuda. Bir de korkuyorum aslında. Yeniden hayalkırıklığı yaşamaktan, güvenimin sarsılmasından korkuyorum. Sanki böyle kırılmayacak, incinmeyecek gibi hissediyorum. Ne kadar sağlam ve tedbirli olursam o kadar az üzülürüm hata yapınca diye düşünüyorum. Yanlış belki ama durum bu bende.

Hani şimdi gitsem yanına öpsem, hadi uçur beni beybi desem, ya da benim sana çok ihtiyacım var çok yalnız kaldım desem... Sonra bana yine yalan söyler ve üzerse çok yıkılırım ben. Gerçekten yıkılırım. O zaman oğlum için ayakta kalacak mecalim de olmaz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…