- 12 Ocak 2010
- 16.668
- 25.042
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
- #201
sen bizi güldürdün allahta seni ve yavrunu güldürsün inşallahhh
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Güzelim değişmek çok zor bir şeydir ...esin senin degismeni engellemeye çalışıyor ..düşme tuzağına ve tutarlı ol.Ben sana değer veriyorum ve bu yuvayı daha sıcak ,daha samimi bir aile ortamı haline getirmeye gönlüm var demenin bir zararı yok. Tavizde bulunmak,güçsüz gözükmek de değildir,herseyi kayıtsız kabul etmiş olmak da demek değildir bu. Bosanirsan da şu an doğru zaman değil.Enerjin çok kendin üstünde ...sürekli "mutlu muyum /mutsuz muyum" u düşünmekten eylemsiz kalıyorsun diye hissediyorum. Bak otuzlu yaşlarına geldin bile ..ciddi potansiyeli olan bir kadinsin...neden bu potansiyeli para kazanabilecegin bir forma adapte etmiyorsun?
Ben sizde de bu evlilik için pek bir çaba göremedim. Ya da anlayamadım galiba.
3 doktor gezmiş en son hormon testi olmuş. Eee sonra?
Siz kendi adınıza ne yaptınız? O ekrana neden bu kadar rağbet ediyor?
Oğlunuz zihninizi çok meşgul ediyor sizin. Konularınızdan biliyorum.
Eşinizi rencide ederek libidosunu fırlatacağınızı düşünmekle hata ediyorsunuz. İyi al buyur deyince sonucu ne bekliyordunuz ki? Öncesinde ne oldu ki şimdi ne olacak derseniz arpa boyu kadar bile yol alamazsınız..
Ben de evliliğimde dominant tarafım. Eşim daha sakindir. Ama sevişme öncesinde şu diyaloğu kursam eminim o bile git işine der döner kıçını uyur.
Ben bir balkon kapısı tamiri, bir kabaran tavan için kaç defa hatırlatıyorum saymıyorum. Tutup bir usta getiremez miyim veya kendim boyayamaz mıyım? Hayır onun yapmasını istiyorum.
Çünkü erkek beyni ihtiyaç dogrultusunda çalışıp işe yaradığını düşünür..
Evladınızı düşünün ve evliliğinize odaklanın boşanmaya değil..
Ben boşansam bile artık hayatımda karşı cins görmek istemiyorum, o kadar sogudum yeminle.
Kendileri bi önceki gece tavuk gibi erken yatıp, dün gecede 1 de zil zurna eve geldi. Şuan ne mi yapıyorum sabır çekiyorum.
Akıl vermek haddime değil ama en azından çocuğun durumu için bence daha fazla beklememelisin...
En azından bir yerinden başlamalısın.
Çünkü bu şekilde sürekli olarak erteleme durumunda kalıyorsun.
Belki bakarsın hiç tahmin etmediğin bir iyileşme süreci olur.
Ve sen yeniden kanatlanıp uçarsın hemde bu sefer o sırtında ki kambur olmadan.
Çok güçlü ve tatlı bir kadınsın. Hayat bir sürü güzellikle dolu inan.
Karanlık tünelden çıkmak için sadece biraz çaba gerekiyor. Ve sen bunu başaracak durumdasın.
Her şey senin o minnacık bebeğin için...
Hadi idrak bu sefer yeterince dik kalk...
Bak işte düşünmemiz gereken şey şu oluyor. Ne oldu da bu kadar iyi anlaşan bir çift artık birbirlerini anlamamaya başladı, hangi olaylar yaşandı da bu durum gelişti? Çocuktan önce-çocuktan sonra gibi bir ayrımdan bahsetmiyorum; herkesin çocuğu olunca haliyle hayatları eskisi gibi olmuyor ama iyi ama kötü. Sizde ekstra olarak dengeleri değiştiren ne olmuş, buna bakmak lazım.
Idrakyollariiltihabi , merhaba gelecekteki halim :) Çocuğum olmasa evli olmazdım diyorsun ama çocuğun olmasa bunları da yaşamazdın muhtemelen. İnsanın dünyası tersine dönüyor bence. En analık duygusu olmayan, keşke evlatlık versek diyen ben bile bir şekilde kotarmaya çalışıp üstün sabır gösteriyorum ama güya çocuğu isteyen, benimseyen eşimde tahammülsüzlük diz boyu.
Eşinin oğluyla yalnız vakit geçireceğini zannetmiyorum, ne oğlun bunu ister ne eşin ve daha çok gerilip birbirlerinden uzaklaşırlar bence. Bu konuda sanki senin toparlayıcı olman gerek(her konuda olduğu gibi ). Ne bileyim üçünüz bir şey yaparken önce tuvalete gidiyorum siz devam edin gibi yalnız bırakmalarla başlayıp süreyi uzatabilisin.
ama sizin bu hesaplarınızı adam biliyor mu? söylediniz mi?
taktik sayılırmı bilmem ama umursamayıp kendiniz için yaşasanız yokmuş gibi davransanız o kendi varlığını hissettirmek uğraşsınHiç bana göre değil. Taktik işlerini yapamıyorum ben. Daralıyorum :)
Sen ne zaman konu acsan , kafamda bir hayal beliriyor , senle oturmusuz bizim salonda elimizde kahveler tam uzun uzun dertlesicez , kafamizi ceviriyoruz senin canavarla benim canavar mitfak dolaplarinin tepesine tirmaniyor ,sonra aliyor beni bir gulme , hayallerimde bile kurtulamiyorum bu sipadan diyorum :)
Dun seninkinin tersi bir mevzuyu yasadim ben idrak , esim aldi sazi eline saatlerce konustu , son zamanlarda cocuktan dolayi ne kadar bitik oldugumu , stresimi onlara da yansittigimi , bu gerginligin hepsini mahvettigini vs vs
Tek istesigim eskisi gibi olman , sakin , huzurlu ve guleryuzlu dedi
Tabi ben icimden ulan ben neler yasiyorum , yine benden neler bekliyorsunuz diye gecirdiysem de sadece dinledim peki dedim
Simdi , dun oglen itibariyle yuzumde yapmacik bir gulumseme ile dolasiyorum , sinirlenmiyorum , cok sakinim , dun gece mila tum evi yikadi , sandalyelere meyva suyu doktu , evin her yeri patlamis misirlarla dolu , oyun hamuru ayaklarina yapismadan evde adim atilmiyor ama ben yuzumde gulumseme ile sakin sakin oturuyorum
Demem o ki , bu erkek milleti niyeyse bizlerin ruh halinden cok etkileniyor , dunden beri esim de oglum da pamuk gibi , ben sakin ve guleryuzluysem hic problemleri yok , ama sonunda ben ne olucam orasi muamma
Almadı henüz. Dün, bugün gidip alacağını söyledi ama bir şekilde gitmeyecek yine. Ya işten geç çıkacak ya başka bir işi çıkacak. Çünkü gönlü yok uğraşmaya. Ona göre fiziksel bir sorun yok psikolojik bir durum. Böyle olduğunu düşünüyor.
açıkçası bence eşiniz düzelmez. her zaman çocuğa 10 dk tahammül edebilen biri olarak kalır.Kısmen biliyor zaman zaman söyledim açıkça. Pek ciddiye almadı kendisi.
Hersey bir kenara ben cocugunuz icin 'ortak cocugumuz' lafini tekrar tekrar soylemenize takildim.
neden bu kadar ustune bastirarak soyluyorsunuz?
Evde yaramaz huysuz bir cocugu olmayan bu durumu bilemez bence.
Esinizin ozellikleri sizin ozellikleriniz her neyse hepsinde orta yollar bulunuyor ama yaramaz bir cocuk olunca bu orta yollara derman kalmiyor.
Biraz daha sabir..en gec 6 yasinda ben duzeninizin oturacagini dusunuyorum.
Bu arada belki esinizle iliskiniz daha kotu seviyeye gelecek ama bu bilincle hareket ederseniz en azindan stabil kalir durumunuz
Güleryüz eşimin elindeki tek kozu zaten. Bunun olmadığını o yüzden değiştiğini söylüyor. Güleryüzlü olsam eskisi gibi, o da değişirmiş öyle söylüyor. Ancak ben ondan bir çaba görmeyince gülesim de gelmiyor.
Oğlum Park bahçe gibi yerlerde mutlu aslında. Tabi yine peşinde koşmak gerekiyor. Açıkçası şu anda hadi hep beraber sosyalleşelim diyecek modda da değiliz. Öyle bir gerginlik ve kopukluk var ki, böyle bir şey yapınca daha da Geriliyoruz. Bana göre önce o oğluyla zaman geçirip aradaki buzları eritmeli. Ben olmadan. Ben olursam onun hallerinden ve hadi eve gidelim demesinden geriliyorum.
Kaprisli yeni gelin de oldum hadi bakalım :) sunumsuz yakalandım kocama tek derdim bu.
Hislerim değişiyor sürekli. Bazen seviyorum bazen nefret ediyorum. Zaman geçirme konusunda ben de ısrarcı değilim. Yani onu n gergin ve enerji emen halini görünce vazgeçip kendi haline bırakıyorum.
Bizim buna benzer bir halimiz oldu, çocuktan sonraki ilk bir buçuk-iki yılı kapsayan.
İdrak valla ne desem, anlattığından çok anlatmadığın şeyler olduğunu tahmin etmek hiç güç değil, kendime benzetiyorum seni zaten biliyorsun, bu anlattıklarının sorunun kendisi değil, sorunu çembere alan şeyler olduğunu düşünüyorum. Yani "Bi sevişelim" dedi, ben "Al buyur" dedim, o unuttu erindi, ben ittirdim'den daha içeri bir şey var sizin. Bir kere iletişiminiz acayip sıkıntılı ve haklı olarak sende düşmeyen bir gard var. Sendeki bu duruş da kısır döngüye sebep oluyor gibi. Senin adam, sende, yüzünde ne görüyorsa, ona göre şekil alıyor gibi sanki. Yani doğru mu tahmin ediyorum bilmiyorum, benim adam öyle. Ben ters baksam adam da kendi lisanınca ters olur, ben gülsem adam da kendi üslubunca güler gibi bir şey; sanki benim ruh halimi soğurup içinde erkek ve bir alt versiyonum olarak dönüştürüp yansıtıyor gibi, benim enerjim baskın mı geliyor bilmiyorum, eşime direkt işliyor.
Bizim çocuktan sonra, adamın her davranışı bana batar olmuştu, hoş, batacak şeyler yapıyordu zaten, bi mallık gelmişti kendisine; biliyorsun, biz de çocukluk arkadaşıyız ve birlikte çok keyifli vakit geçirebiliyorduk, kolay kolay tartışmazdık bile, goy goy, sevme-sevişme mükemmel çift olarak gösterilebilecek çiftlerden biriydik, çevremizde çoğu kişi "Siz benim evliliğe inancımı tazelediniz" filan derdi, yeni girdiğimiz bir çevrede "Çok yakışıyorsunuz" iltifatını defalarca alırdık.
E çocuk oldu, benim adam da telefon tv pc kurcalayan, dizilerine kilitlenen, göbeğini salıp oturan birine dönüştü. Çok uyumsuz, bol tartışmalı ve birbirimizden her manada (cinsel olarak da) uzak kaldığımız, benim de gardımı aldığım, bol laf sokmalı, unutmalı ittirmeli günlere geçiş yaptık. Sen de hatırlarsın belki "Bıktım, ölüyorum, bağırasım var, yalnız hissediyorum, kaçıp gidesim geliyor" vb. temalı konularım da oldu ve bu dönüşümün niçinini sorguladık durduk.
Sonra fark ettim ki, bu evi ben götürüyorum İdrak, yani adam koltuğuna durduk yere gömülmedi, bende de bir şeyler yerinden oynadı ve ona yansıdı. Ya da ondaki ufak değişimler bendeki büyük duvarlara dönüştü... Ben ne kadar kendimi paraladımsa, adam da o kadar kendini saldı; ben ne kadar ince düşündümse, adam kalınlaştı... Onun payına düşen sıkıntıyı ben aldım, benim payıma düşen rahatlığı o aldı sanki. Annelik-babalık görevlerimize geçişte, böyle bir yanlış pay etme yaşadık, bu çok bizim dışımızda ve çabuk oldu anlayamadım bile. Ne kadar müdahil oldumsa, adam o kadar yayıldı, ne kadar hatırlatıp tekrar ettimse adam o kadar unuttu, ne kadar dakik ve gayretli oldumsa, adam o kadar son ana erteleyen, umursamaz bir hale geldi. Sonra bu yapı, aramızdaki iletişim de darbe alınca, kalelerimiz haline geldi. Benim sıkıntı kalem ile onun rahatlık kalesi arası savaştık durduk. Savaş, yarış ne dersen artık; cephe açtık birbirimize işte. O kendi bölgesinin en haklısı, ben kendi bölgemin en haklısı.
Beni oğlum tetikledi diyorum, yani çocuğumla ben iki katı performansa otomatik çıkınca, e adama bi şey kalmadı/bırakmadım, o da sülalem raad moduna evrildi. Benden aldığını bana yansıttı işte.
Sizin durumun da, olursa, sende çözüleceğine inanıyorum ben İdrak, yani eşine, belki annene-babana vb. değişimi ancak kendi değişiminle getireceksin. Yoksa, pinpon gibi devam edecek ve hatta pinpon değil, squasha dönmüşsünüz bile, duvarlarınızda sekip geri dönüyorsunuz. Biraz salsan kendini? Sana da iyi gelecek.
Biz şimdi mükemmeliz, tamamen eskisi gibiyiz filan diyemem elbette, hala gel-gitli bi dönüşüm zamanını yaşıyoruz, ama o ilk iki senelik zaman içindeki gibi de birbirimizin ağzına etmiyoruz. "Aha buyur" ya da "Go F*** yourself bi zahmet" demiyorum. Bizim evliliğin düzelme yoluna giriş adımı, cinselliğin düzelmeye başladığı zaman geldi, cinselliğin düzelmeye başladığı zaman da, benim gardımı indirmemle geldi. Eğer bir şeylerin değiştiğini görmek istiyorsan ya da en azından değişecek mi denemek için, önce cinsellikteki gardını indirerek başla derim İdrak. O size bi yakınlaşma sağlayacak. Adam sendekini yansıtıyor sana sanki.