Sürekli Ayrılmak İsteyen Sevgili!!!

Öncelikle söyleyeyim erkek arkadaşım 28 yaşında ben 21 yaşındayım. Erkek arkadaşım eften püften çıkan tartışmaları büyütüp sonra da lafı ayrılmaya getiren bir insan. Aynı zamanda hastalık hastası ve çok titiz. Üç gün önce ben kamp yapmayı sevdiğim için gelecekte kamp yaparız dedim o da benim sağlık sorunlarımı tetikler vs dedi. Dediğim tek şey şu "Çadırın evle arasında pek fark yok, yerde yatmıyorsun şişme yatak sonuçta seninle ileride yıldızların altında iki gün uyumuşuz bu sağlığını etkilemez bence." Tek dediğim buydu. Fakat normal olan bu cümle ona küfür! gibi gelmiş. Başladı işte senin benim sağlığıma saygın yok, hastalığıma saygın yok.

Anlatmaya çalıştım "Demek istediğim o değildi, benim de bir çok sağlık sorunum var ama ben insanlar bir şeye heves ettiği zaman canım yana yana eşya da taşırım, kumsalda da sabahlarım. Lys'de bile burnu kanamış insanım. Sağlık sorunların var diye hayatı bir fanus içinde yaşamana gerek yok ki?" minvalinde bir şeyler yazdım. Ama anlamadı... Ve tartışma en sonunda yine "Senle çadırda kalacak birini bul o zaman"a döndü.

Ben de yoruldum artık, bir fikir veririm. Eğer onun hoşuna gitmiyorsa anında der "öyle birini bul o zaman." Ha o bir fikir verir ise benim hoşuma gitmek zorundadır. Benim hoşuma gitmiyorsa yine "öyle birini bul o zaman." der.

Neyse, 2 haftadır hastalıktan resmen geberiyorum. Sadece okula gidip belgeleri hallettim. Ağır grip geçiriyorum ve sevgilim de hasta. Bu haftasonu sırf onu hasta etmemek için 2-3 hafta yatak döşek yatmasın diye buluşmayalım dedim. Buna bile kulp buldu.
Sosyoloji okuyorum, kendisi Bilgisayar Mühendisi. Bize okulda tüm istatistikleri gösterirler, Türkiye genelinde aile dağılımı, boşanma oranları hatta aldatma istatistikleri. Bu durup dururken Türk kadınının erkekten daha çok aldattığını söyledi. Bilgin yanlış dedim, düzelttim. Sonra beni dalgaya almaya başladı, neymiş onun çevresinde öyleymiş de falan da filan da... Bildiğiniz mesleğimi dalgaya alıyor. Onun bilmediği bir şey biliyorum diye beni bu şekilde ezmeye mi çalışıyor yoksa ben mi yanlış düşünüyorum anlamadım. Araştırsa kendi de görecek zaten aldatan erkek oranı 2 katı daha fazla kadınlardan. Bir de garip imalı konuşmalar... Dalgaya alma ben o işe emek veriyorum Türkiye'de herkes sosyolog olmaya çalışmasa senin gibi dedim en sonunda. Bu sefer de yaptığını reddetti.

Konu bir yerden sen benim sağlığıma hakaret ettin kendini affettirmelisin'e geldi. Kendimi evinin önüne gidip ziline basarak affettirebilirmişim! Kendimi affettirmek istesem her şartta gelirmişim. Ben ONA GİTMELİYMİŞİM. Çünkü o ayrılalım diyerek beni kırmadı zaten... Bugün yine "sen beni çok kırıyorsun kıracağın başka birini bul bence" yazdı.

Bende şalterler attı tabii! Ben de bunu zırt pırt demesinin beni yıprattığını söyledim. (zaten evlilik konusu geçtiğinde de ben ileride bu ayrılık tehditlerinin boşanma tehditlerine dönmesinden korkuyorum demiştim.) Sonra bir de bana yıktı! Ben gitmek istiyormuşum zaten. Eğer kalmak istesem kalırmışım.

Beni anca evinin önüne kadar gelip ziline basarsam affedermiş. Size soruyorum ne yaptım ki bu kadar? Ayaklarına mı kapanacağım? Şu zamana kadar ne peşimden koşturdum ne peşinden koştum. Ben Bahçelievler'de oturuyorum o ise Tuzla'da 80 km ediyor bu kafadan. Ekstra, hastayım ayakta zor duruyorum. Öksürük nöbetleri geliyor.

"Benden bunu mu istiyorsun ciddi ciddi?" yazdım.
"Ben senin için geliyorum ya." yazdı.

Buluşmalar için Bahçelievler'e gelmesini istememin sebebi de toplu taşımaya binmekten korkmam ve kişisel aracımın olmaması. Buna da anlayış göstermemişti zamanında, beyefendiye zor geliyor çünkü nedense doktor randevusu olunca koşarak gidiyor cildiyeciye (o da Bahçelievler'de) iş naranta'ya gelince yokuşa sür...

"Bu halde nasıl gelmemi beklersin?" yazdım.
"Kendini affettirebilmen için bu kafa yapının değişmesi gerek." yazdı.

Kendisi için hayallerimin yarısını feda etmişimdir, kafa yapımı fazlaca değiştirmişimdir. Bunu aynen söyledim. Neymiş?? demesiyle saymaya başladım. Sonra dönüp bana ne dese beğenirsiniz "ben tartışmalarda tepki olarak ayrılalım diyorum sen ise yaptığın fedakarlıkları gözüme sokarak"

Size soruyorum ikisi de aynı mı? O ayrılalım demeden ben bir kere bunları saymamışımdır. "Ben bu ilişki için hayallerimden vazgeçtim sen gelmiş ayrılalım mı diyorsun bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?" diyerek yazmaya başlıyorum.

Sevgi, sevdiğini en korktuğu şey olan "terk edilme" ile en ufak tartışmada bile tehdit etmek midir? Beni o kadar çok kırdı ki en sonunda "Bitsin böyle yapacaksan, seni çok uyardım değiştireceğim dedin 6-7 ay önce.. Bak değişen bir şey yok." dedim. Sonra klasik senin sevgin bu kadar mı, bunu istiyorsan sen bilirsin vs.

En son;
"Ben seni kalbimde de severim madden bulunmana gerek yok. Seni seviyorum ama bazen istemediğimiz şeyleri yapmak mecburiyetinde kalırız. Bu yüzden "Ayrılmak istiyor musun" soruna cevabım hayır istemiyorum seni seviyorum çünkü "Ayrılıyor musun sadece evet ya da hayır yaz" soruna cevabım ise evet. İyi geceler dilerim."

Yazdım ve gittim.

Ses kaydı atmış "Sen bu ilişki için ne yaptın ki zaten?" temalı. Adam beni sürekli kırıyor.

İçimden bir ses birkaç gün bırak kendi gelsin gelmezse de kendi bilir diyor, kalbimse yaz yaz yaz diyor. Ne yapmalıyım?

Uzun oldu, kbakmayın...
Dr bu ne ?? İnsan okuyacak bunu vallahi atlaya atlaya okudum 21 yasinda derdin ne guzelim bu kadar ustune dusmeler arizanin.Hayir belanmi eksik illa kotami mi tamamlamaliyim diosun wc de ekmege bas bununla iliskinden daha az zarar gorursun

Soyle yapicaksin telefon acicaksin sana bana soylediklerine iliskin diyceklerim var ayaklarin gol basin pinar olsun ikimizede hayatta basarilar
Sonrada dersine sosyal cevrene bakicam zaten yas 21 daha oooo
 
Su kadar atari ben yesem son gelen ayrilalim mesajina oldu o zaman gorusuruz der. Numarasini engellerim heryerden. Bak o zaman nasil geliyor dunyanin obur ucuna kadar aklim durur. Ha baktin gelmiyor mu. Uzulme bile arkasindan. Sirada ki gelsin de gec. Cekilecek cile degil cunku senin ki.
 
bircok hareketi simdiki sevgilimin iliskimizin en baslardaki hallerine benziyor. ben bunlara bir sabrettim iki sabrettim, sonrasinda ben de patladim. ben patlayip, tavrimi koydukca soyle birsey oldu ; sevgilim olgunlasti, cok degisti. istedigi filmi izlemesem benimle kusup bir gun konusmayan insan gitti bambaska biri geldi. sevgiliniz cocuk suanda, birbirnize olan sevginize ve de icindeki potansiyele bagli olarak ya degisir ya da boyle kalir.
 
Yani 2 yıl oldu evlenmeyi düşünüyorduk. Ama her şeyde ayrılalım demesi çok boğuyor beni...

Hayatımı ona adapte etmemi istiyor, ortak bir hayat kurmayı kesinlikle reddediyor. Ben İstanbul'da bile yaşamak istemezken tamam olur dedim, hayvansever bir insanım ömrümü hayvanların ve çocukların refahına adamak için şuan gönüllü başvurularda bulundum bile. Kedim var ve onu ayda 1-2 görebilme düşüncesi kalbimi sıkıştırıyor. Herkes evde hayvan istemez, o yüzden saygı duydum bu isteğimi kalbime gömdüm. Ama dışarıda sevdiğim kedilere bile on tane laf ediyor. Sinekten dahi rahatsız oluyor. Fanusta yaşıyor, ciddi ciddi.

Çocuk esirgemede çalışmak ya da koruyucu ailelik yapmak istiyorum. Evlatlık demedim, altını çizme ihtiyacı hissediyorum karışmasın. Bir çocuğa koruyucu ailelik. Hep kalbimden geçen his bir çocuğum karnımdan bir çocuğum kalbimden olsun idi. Bunu da kabul etmedi, buna da eyvallah dedim.

Avrupa ülkelerini gezmeyi severim, şimdi ya da ileride tek başıma da çalışır kazanır gezerim. Gezmek istemedi bile, ben sevmem oraları sen tek gez dedi.

Yemek ayırt ediyor, kazaklarına varıncaya kadar ütü istiyor. Bunda sorun yok ama benim anne evinde yaptığım işlere yemeklere burun kıvırıyor.

Sürekli evde takılmak istiyor, evde takılalım deyip duruyor hiç hoşlaşmadığımı bile bile. Arada nikah yok bir şey yok ben biraz daha kültüre bağlı bir insanım.

Ay ne dolmuşum... Kusuruma bakmayın :KK43:
Bir çözebilsem ne istediğini...



Merhaba, onun benim durumumu anlayışla karşıladığını nereden çıkardınız ki? Kendisi ayda 3 kere geliyor zaten. Ayda 3 kere ben arabam olsa onu yormam emin olun. Onun bunu anlayışla karşılaması değil bana kalırsa kendi talep etmesi lazım. Ben o keyfini bozmayacak diye her gün iki üç pisliğin tacizine de uğramak korkudan çatlamak zorunda değilim. Altındaki araba otomatik vites, benim arabam olsa ben gitmem demiyorum. Ben onu görmeye de zamanında bomba olayları azken çok gittim, hiç gitmedim de değil.

Ve sizlere bu konuyu beni azarlayın yargılayın diye yazmadım. Prenses sendromum yok, olsaydı adamdan faydalanırdım zaten her dediğine peki der evlenince de çatır çatır parasını yerdim. Lüks restoranlara gitmeyi talep ederdim. Pahalı hediyeler isterdim falan. Benim derdim, sevgi bağı.

ayrılın.
 
Öncelikle söyleyeyim erkek arkadaşım 28 yaşında ben 21 yaşındayım. Erkek arkadaşım eften püften çıkan tartışmaları büyütüp sonra da lafı ayrılmaya getiren bir insan. Aynı zamanda hastalık hastası ve çok titiz. Üç gün önce ben kamp yapmayı sevdiğim için gelecekte kamp yaparız dedim o da benim sağlık sorunlarımı tetikler vs dedi. Dediğim tek şey şu "Çadırın evle arasında pek fark yok, yerde yatmıyorsun şişme yatak sonuçta seninle ileride yıldızların altında iki gün uyumuşuz bu sağlığını etkilemez bence." Tek dediğim buydu. Fakat normal olan bu cümle ona küfür! gibi gelmiş. Başladı işte senin benim sağlığıma saygın yok, hastalığıma saygın yok.
Sadece bu paragrafı okudum.Bir de affetirmen gerektiğini düşünmesini.
Psikolojik hastalıklarını fazla büyüten insanlardan uzak durmak lazım zaten.
Bu forumda da var,daha teşhis koyulmadan kendi kendine teşhis koyup,ona göre rol yapıp kocası da inanmayınca delirenler.Seninkinin ağır vaka olduğu belli.Hastalık hastası bunlar,dolayısıyla sürekli mızlayacak.
Allahına ve hastalığına yakın olasılar,evlat olsa sevilmezlerden.
Affetirmen gerektiğini de düşünüyor üstelik her olayda,bu tipler şiddete de meyilli oluyor.
Bu tarz tiplerle ilişkileri çıkmaza girince de buraya soranlara da normal gibi bakamıyorum,onca şeyi sen yaşadın,kendine mi garezin ya da son şansın falan mıdır nedir?Neyini soruyorsun ki,
Canına susadıysan barış,kendini seviyorsan ayrıl.Boşuna zamanını harcama.Çünkü ilk fırsatta o senden ayrılacak bu sefer de bunu hazmedemeyeceksin.
 
İnsanlar ülkenin bir ucundan diğer ucuna ilişki yürütmeye çabalıyor.
Ayrılmamak için direniyor.
Şehir içi km hesabı olan ilişkiden ne kadar hayır gelir bilemedim.

Bir de neden tüm buluşmalar Bahçelievler'de, özel araçla hayat şart mı?
Mis gibi metrobüs varken orta noktada buluşmak zor değil.

Bence ikiniz de bazı konularda bencillik ediyorsunuz ama o daha çok hatalı.
Konu sahibi metrobüs gibi toplu taşımaya binemiyormuş çünkü taciz ediyorlarmış, bombalar patlamış daha önce. adamın arabası varmış o yüzden adamın arabayla gelmesi gerekirmiş falan filan. nasıl bir hayat yaşıyor bunlar ben anlamadım, biri diğerinden daha değişik, evet adam çekilmez biri ama konu sahibi de çok çekilir gelmedi bana. yani, bu şekilde nasıl bir hayat sürer ben anlamadım ki, bomba her yerde patlayabilir, tacizci deseniz her yerde var ama bu ülkedeki 80 milyon insanın hepsi tacize uğradı diye birşey yok. ikisinden de içim daraldı üstelik daha okurken, konu sahibi bu yorumlarıma çok kızacak ama ne yapayım... :) yine de ben konu sahibinin tarafındayım ama, 21 yaşında kendini bu derece absürd birisi için heba etmese daha iyi.
 
Sevgilin ergen kafasında ve de narsistin teki.hatta tam adı duygusal manipülatör.
yeni huylarının türediği falan yok sen eyvallah ettikçe yavaş yavaş ufak dozlarda gerçek halini gösteriyor.Ben mazoşistim diyorsan bir süre daha takıl bu duygusal manipülatör ile..
 
Yani 2 yıl oldu evlenmeyi düşünüyorduk. Ama her şeyde ayrılalım demesi çok boğuyor beni...

Hayatımı ona adapte etmemi istiyor, ortak bir hayat kurmayı kesinlikle reddediyor. Ben İstanbul'da bile yaşamak istemezken tamam olur dedim, hayvansever bir insanım ömrümü hayvanların ve çocukların refahına adamak için şuan gönüllü başvurularda bulundum bile. Kedim var ve onu ayda 1-2 görebilme düşüncesi kalbimi sıkıştırıyor. Herkes evde hayvan istemez, o yüzden saygı duydum bu isteğimi kalbime gömdüm. Ama dışarıda sevdiğim kedilere bile on tane laf ediyor. Sinekten dahi rahatsız oluyor. Fanusta yaşıyor, ciddi ciddi.

Çocuk esirgemede çalışmak ya da koruyucu ailelik yapmak istiyorum. Evlatlık demedim, altını çizme ihtiyacı hissediyorum karışmasın. Bir çocuğa koruyucu ailelik. Hep kalbimden geçen his bir çocuğum karnımdan bir çocuğum kalbimden olsun idi. Bunu da kabul etmedi, buna da eyvallah dedim.

Avrupa ülkelerini gezmeyi severim, şimdi ya da ileride tek başıma da çalışır kazanır gezerim. Gezmek istemedi bile, ben sevmem oraları sen tek gez dedi.

Yemek ayırt ediyor, kazaklarına varıncaya kadar ütü istiyor. Bunda sorun yok ama benim anne evinde yaptığım işlere yemeklere burun kıvırıyor.

Sürekli evde takılmak istiyor, evde takılalım deyip duruyor hiç hoşlaşmadığımı bile bile. Arada nikah yok bir şey yok ben biraz daha kültüre bağlı bir insanım.

Ay ne dolmuşum... Kusuruma bakmayın :KK43:
Bir çözebilsem ne istediğini...



Merhaba, onun benim durumumu anlayışla karşıladığını nereden çıkardınız ki? Kendisi ayda 3 kere geliyor zaten. Ayda 3 kere ben arabam olsa onu yormam emin olun. Onun bunu anlayışla karşılaması değil bana kalırsa kendi talep etmesi lazım. Ben o keyfini bozmayacak diye her gün iki üç pisliğin tacizine de uğramak korkudan çatlamak zorunda değilim. Altındaki araba otomatik vites, benim arabam olsa ben gitmem demiyorum. Ben onu görmeye de zamanında bomba olayları azken çok gittim, hiç gitmedim de değil.

Ve sizlere bu konuyu beni azarlayın yargılayın diye yazmadım. Prenses sendromum yok, olsaydı adamdan faydalanırdım zaten her dediğine peki der evlenince de çatır çatır parasını yerdim. Lüks restoranlara gitmeyi talep ederdim. Pahalı hediyeler isterdim falan. Benim derdim, sevgi bağı.

Çok özür dileyerek siz bu insanın neresini ve niye seviyorsunuz? Tamam sevgi sebep gerektirmez ama adamda sevmeyi gerektirek özellik yok. Sevginize o kadar emin olmuş ki iş şımarıklıktan küstahlığa geçmiş. Ne diye isteklerinizin hepsinden vazgeçesiniz ki? Ona neymiş kedi sevginizden? Siz hizmetçi misiniz ki burun kıvırıyor? Birlikte gezmeyecekseniz bile afederseniz ama ne b.ka yarayacak o koca? Ömür törpüsü, omuzlarda yük resmen.
 
21 yasındasın ne cekiyosun böyle aptal adamın kahrını.ne kadar itici.ne demek gel zilime bas falan.saygısız Yok öylesini bul falan ikide bir.git başkasını bul benzese.inşallah onu aramazsın diye umut ediyorum.ben bile sinir oldum okurken
 
Evlenirseniz boşanırsınız bu net. Ömür bu, ölene kadar kendini sıkamazsın biyerde patlarsın. Uzaktayken bu kadar eziyet olan aynı evin içinde hiç çekilmez. Bu kadar mızmız, sorunlu, dertli, sikayetı bıtmeyen bir tipin neyine yapışıp kaldın? Sımdı ilişki için bunu bunu yaptım dıyerek anlattıgın şeyler var ya, işte onlara biiiir bir pişman olacaksın. Mutlu olacağın, uyumlu, değer gördüğün bir ilişkide bunları yapmak zorunda kalmazdın çünkü, ilerde anlarsın. Bu kadar taviz vermek, kendi karakterini gömmek bir ilişkide olması gereken, yapılması gereken seyler değil. Daha gençsin akıllı düşün. Duygusal moddan çık.
 
Merhaba,

Tek tek cevap vermek isterdim ama hepinizin görüşü aynı doğrultuda zaten.. Bugün bana yazmış devam edelim vs. diye... Düzeltmesi gereken şeyleri yazdım. Vazgeçti. İstemedi. Sadece bir daha ayrılıktan bahsetmemeyi kabul ederim, kendini düzeltmesi gereken sensin dedi. Dolayısıyla bitirdim.

Canım yanıyor. Giderken benim senin üzerinde emeğim çok hakkımı helal etmiyorum dedi. Oysa benim hakkım da helaldi... Bu kadar sevebilmiş. Zaten benle tartıştığında bana "sen hastasın" demesinden belliydi sevgisi de ben görmek istememişim.

Hepinize teşekkürler.

Edit: Söz yapacaktık bu yaza... Söz kıyafetlerim bile hazırdı. Tuzladaki eve taşınırken yatak odasından avizelere beraber seçmiştik. Beğendiğim yüzüğü pahalı, almayalım dediği halde almıştı. Bir zamanlar çok daha farklı bir insandı.. Demek ki sevgisi bitti. İçim çok yanıyor.
 
Son düzenleme:
İnsanlar ülkenin bir ucundan diğer ucuna ilişki yürütmeye çabalıyor.
Ayrılmamak için direniyor.
Şehir içi km hesabı olan ilişkiden ne kadar hayır gelir bilemedim.

Bir de neden tüm buluşmalar Bahçelievler'de, özel araçla hayat şart mı?
Mis gibi metrobüs varken orta noktada buluşmak zor değil.

Bence ikiniz de bazı konularda bencillik ediyorsunuz ama o daha çok hatalı.
Merhaba,

Metrobüs kullanıp orta noktada buluşmayı teklif ettim. Ben toplu taşıma kullanmam, sevmiyorum diye reddetti. Metro, metrobüs, vapur.. Zaten ben bu şekilde orta bi noktada buluşma teklifini de etmiştim. Onun cevabından sonra, korkularım da var zaten diye istemedim.

Bir keresinde, dışarısı kış kıyamet. Araba yolu açık ama metrobüsler kaza yapıyor. Gribim, ablamdayım ablam hamile. Beylikdüzünde oturuyor. O güne dek ilişkide hep giden eyleyen taraf bendim, orta nokta belirledi ben de atladım otobüse, metrobüse gittim. Arabayla gelmesine rağmen beni 1,5 saat beklettiği zamanlar oldu. Beylikdüzündeyim, ablam zaten onunla tanışmak istiyor. Bana dedi ki "Ablacım kar kış ben seni otobüsle falan yollamam, gelsin hem tanışalım da bir çay içeriz." Bunu ona söyledim, ilk dediği şey "Tuzla'dan Beylikdüzü'ye mi geleceğim?!" oldu. Benim kulağımda çınlaması "Senin için Tuzla'dan Beylikdüzü'ye mi geleceğim?" idi. Ki erken de haber ettim, gelirdi. Ablamın evinde daha rahatım gece 10-11e kadar gezecek vaktimiz olurdu. Ablamlarla kahvaltı edip dışarıda doya doya vakit geçirecektik. Babam evde bana saat 8 sınırı uyguluyordu -bunun yüzünden aileme demediği de kalmadı- Ve gelmedi biliyor musunuz? İlk ayrılık lafını da o zaman etti.

Ben o güne dek bencillik etmedim. O günden sonra da etmezdim. Ablam zorla yemin ettirerek sen kış kıyamet hasta hasta orada burada olaylar olurken sırf elin herifinin keyfi için her gün 50-60 km gideceksin o buraya gelmiyorsa bir daha sen de gidemezsin dedi. Ağlaya ağlaya peki dedim.

O günden sonra geldiği her km için laf etti fedakarlık saydı...
 
Merhaba,

Metrobüs kullanıp orta noktada buluşmayı teklif ettim. Ben toplu taşıma kullanmam, sevmiyorum diye reddetti. Metro, metrobüs, vapur.. Zaten ben bu şekilde orta bi noktada buluşma teklifini de etmiştim. Onun cevabından sonra, korkularım da var zaten diye istemedim.

Bir keresinde, dışarısı kış kıyamet. Araba yolu açık ama metrobüsler kaza yapıyor. Gribim, ablamdayım ablam hamile. Beylikdüzünde oturuyor. O güne dek ilişkide hep giden eyleyen taraf bendim, orta nokta belirledi ben de atladım otobüse, metrobüse gittim. Arabayla gelmesine rağmen beni 1,5 saat beklettiği zamanlar oldu. Beylikdüzündeyim, ablam zaten onunla tanışmak istiyor. Bana dedi ki "Ablacım kar kış ben seni otobüsle falan yollamam, gelsin hem tanışalım da bir çay içeriz." Bunu ona söyledim, ilk dediği şey "Tuzla'dan Beylikdüzü'ye mi geleceğim?!" oldu. Benim kulağımda çınlaması "Senin için Tuzla'dan Beylikdüzü'ye mi geleceğim?" idi. Ki erken de haber ettim, gelirdi. Ablamın evinde daha rahatım gece 10-11e kadar gezecek vaktimiz olurdu. Ablamlarla kahvaltı edip dışarıda doya doya vakit geçirecektik. Babam evde bana saat 8 sınırı uyguluyordu -bunun yüzünden aileme demediği de kalmadı- Ve gelmedi biliyor musunuz? İlk ayrılık lafını da o zaman etti.

Ben o güne dek bencillik etmedim. O günden sonra da etmezdim. Ablam zorla yemin ettirerek sen kış kıyamet hasta hasta orada burada olaylar olurken sırf elin herifinin keyfi için her gün 50-60 km gideceksin o buraya gelmiyorsa bir daha sen de gidemezsin dedi. Ağlaya ağlaya peki dedim.

O günden sonra geldiği her km için laf etti fedakarlık saydı...
Başak burcu mu bu arkadaş :işsiz:
 
Öncelikle söyleyeyim erkek arkadaşım 28 yaşında ben 21 yaşındayım. Erkek arkadaşım eften püften çıkan tartışmaları büyütüp sonra da lafı ayrılmaya getiren bir insan. Aynı zamanda hastalık hastası ve çok titiz. Üç gün önce ben kamp yapmayı sevdiğim için gelecekte kamp yaparız dedim o da benim sağlık sorunlarımı tetikler vs dedi. Dediğim tek şey şu "Çadırın evle arasında pek fark yok, yerde yatmıyorsun şişme yatak sonuçta seninle ileride yıldızların altında iki gün uyumuşuz bu sağlığını etkilemez bence." Tek dediğim buydu. Fakat normal olan bu cümle ona küfür! gibi gelmiş. Başladı işte senin benim sağlığıma saygın yok, hastalığıma saygın yok.

Anlatmaya çalıştım "Demek istediğim o değildi, benim de bir çok sağlık sorunum var ama ben insanlar bir şeye heves ettiği zaman canım yana yana eşya da taşırım, kumsalda da sabahlarım. Lys'de bile burnu kanamış insanım. Sağlık sorunların var diye hayatı bir fanus içinde yaşamana gerek yok ki?" minvalinde bir şeyler yazdım. Ama anlamadı... Ve tartışma en sonunda yine "Senle çadırda kalacak birini bul o zaman"a döndü.

Ben de yoruldum artık, bir fikir veririm. Eğer onun hoşuna gitmiyorsa anında der "öyle birini bul o zaman." Ha o bir fikir verir ise benim hoşuma gitmek zorundadır. Benim hoşuma gitmiyorsa yine "öyle birini bul o zaman." der.

Neyse, 2 haftadır hastalıktan resmen geberiyorum. Sadece okula gidip belgeleri hallettim. Ağır grip geçiriyorum ve sevgilim de hasta. Bu haftasonu sırf onu hasta etmemek için 2-3 hafta yatak döşek yatmasın diye buluşmayalım dedim. Buna bile kulp buldu.
Sosyoloji okuyorum, kendisi Bilgisayar Mühendisi. Bize okulda tüm istatistikleri gösterirler, Türkiye genelinde aile dağılımı, boşanma oranları hatta aldatma istatistikleri. Bu durup dururken Türk kadınının erkekten daha çok aldattığını söyledi. Bilgin yanlış dedim, düzelttim. Sonra beni dalgaya almaya başladı, neymiş onun çevresinde öyleymiş de falan da filan da... Bildiğiniz mesleğimi dalgaya alıyor. Onun bilmediği bir şey biliyorum diye beni bu şekilde ezmeye mi çalışıyor yoksa ben mi yanlış düşünüyorum anlamadım. Araştırsa kendi de görecek zaten aldatan erkek oranı 2 katı daha fazla kadınlardan. Bir de garip imalı konuşmalar... Dalgaya alma ben o işe emek veriyorum Türkiye'de herkes sosyolog olmaya çalışmasa senin gibi dedim en sonunda. Bu sefer de yaptığını reddetti.

Konu bir yerden sen benim sağlığıma hakaret ettin kendini affettirmelisin'e geldi. Kendimi evinin önüne gidip ziline basarak affettirebilirmişim! Kendimi affettirmek istesem her şartta gelirmişim. Ben ONA GİTMELİYMİŞİM. Çünkü o ayrılalım diyerek beni kırmadı zaten... Bugün yine "sen beni çok kırıyorsun kıracağın başka birini bul bence" yazdı.

Bende şalterler attı tabii! Ben de bunu zırt pırt demesinin beni yıprattığını söyledim. (zaten evlilik konusu geçtiğinde de ben ileride bu ayrılık tehditlerinin boşanma tehditlerine dönmesinden korkuyorum demiştim.) Sonra bir de bana yıktı! Ben gitmek istiyormuşum zaten. Eğer kalmak istesem kalırmışım.

Beni anca evinin önüne kadar gelip ziline basarsam affedermiş. Size soruyorum ne yaptım ki bu kadar? Ayaklarına mı kapanacağım? Şu zamana kadar ne peşimden koşturdum ne peşinden koştum. Ben Bahçelievler'de oturuyorum o ise Tuzla'da 80 km ediyor bu kafadan. Ekstra, hastayım ayakta zor duruyorum. Öksürük nöbetleri geliyor.

"Benden bunu mu istiyorsun ciddi ciddi?" yazdım.
"Ben senin için geliyorum ya." yazdı.

Buluşmalar için Bahçelievler'e gelmesini istememin sebebi de toplu taşımaya binmekten korkmam ve kişisel aracımın olmaması. Buna da anlayış göstermemişti zamanında, beyefendiye zor geliyor çünkü nedense doktor randevusu olunca koşarak gidiyor cildiyeciye (o da Bahçelievler'de) iş naranta'ya gelince yokuşa sür...

"Bu halde nasıl gelmemi beklersin?" yazdım.
"Kendini affettirebilmen için bu kafa yapının değişmesi gerek." yazdı.

Kendisi için hayallerimin yarısını feda etmişimdir, kafa yapımı fazlaca değiştirmişimdir. Bunu aynen söyledim. Neymiş?? demesiyle saymaya başladım. Sonra dönüp bana ne dese beğenirsiniz "ben tartışmalarda tepki olarak ayrılalım diyorum sen ise yaptığın fedakarlıkları gözüme sokarak"

Size soruyorum ikisi de aynı mı? O ayrılalım demeden ben bir kere bunları saymamışımdır. "Ben bu ilişki için hayallerimden vazgeçtim sen gelmiş ayrılalım mı diyorsun bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?" diyerek yazmaya başlıyorum.

Sevgi, sevdiğini en korktuğu şey olan "terk edilme" ile en ufak tartışmada bile tehdit etmek midir? Beni o kadar çok kırdı ki en sonunda "Bitsin böyle yapacaksan, seni çok uyardım değiştireceğim dedin 6-7 ay önce.. Bak değişen bir şey yok." dedim. Sonra klasik senin sevgin bu kadar mı, bunu istiyorsan sen bilirsin vs.

En son;
"Ben seni kalbimde de severim madden bulunmana gerek yok. Seni seviyorum ama bazen istemediğimiz şeyleri yapmak mecburiyetinde kalırız. Bu yüzden "Ayrılmak istiyor musun" soruna cevabım hayır istemiyorum seni seviyorum çünkü "Ayrılıyor musun sadece evet ya da hayır yaz" soruna cevabım ise evet. İyi geceler dilerim."

Yazdım ve gittim.

Ses kaydı atmış "Sen bu ilişki için ne yaptın ki zaten?" temalı. Adam beni sürekli kırıyor.

İçimden bir ses birkaç gün bırak kendi gelsin gelmezse de kendi bilir diyor, kalbimse yaz yaz yaz diyor. Ne yapmalıyım?

Uzun oldu, kbakmayın...
Nu adam psikopat net!hiç durma ayrıl.okurken bunaldı.bu adamla evliliği düşünemiyorum.evde senin burnundan getorecek hayatı.
Hembde o ne öyle ayrıldısan evet yaz falan çok cahilce.
Hazır ayrılmışken sakın dönme.dönersende bi daha bize sorma
 
Nu adam psikopat net!hiç durma ayrıl.okurken bunaldı.bu adamla evliliği düşünemiyorum.evde senin burnundan getorecek hayatı.
Hembde o ne öyle ayrıldısan evet yaz falan çok cahilce.
Hazır ayrılmışken sakın dönme.dönersende bi daha bize sorma
haklısınız... ne bileyim evlilikte ev islerine yardim ederim yemek yapmazsan ya da sevmedigim bi sey pisirdiysen disaridan soylerim diyen adam. dengesiz mi davraniyo yoksa ben mi anlamiyorum bilemedim. 4 sene daha cocuk gelisim okuyacagim 2. uni olarak. bunu okuyup okumayacagima annem bile karisamaz, adam okumama karismamasiyla ovunuyo. ne yaptim okuma mi dedim diyor... hangi sektorde calisacagina mi karistim diyor. aldigim maastan kendi birikimimi yapamazmisim cunku ev alacakmis. bugun calissam 2000 lira ya alirim ya alamam 2-3 yil boyunca. adam neredeyse 3 katim maas aliyor. kendi luksune harcar bana laf eder.

mesela ben kendi maasimla kendime yeni telefon alacagima o kendine yeni telefon alirmis ben onun eskisini kullanirmisim benim maasim da birikime gidermis! milletin esi, kendi telefonundan esine de alir hediye eder. ben hediye etsin de demiyorum kendim alirim diyorum.. ona bile karsi.
Başak burcu mu bu arkadaş :işsiz:
Hayır koc burcu.. ben de akrebim. :/
 
haklısınız... ne bileyim evlilikte ev islerine yardim ederim yemek yapmazsan ya da sevmedigim bi sey pisirdiysen disaridan soylerim diyen adam. dengesiz mi davraniyo yoksa ben mi anlamiyorum bilemedim. 4 sene daha cocuk gelisim okuyacagim 2. uni olarak. bunu okuyup okumayacagima annem bile karisamaz, adam okumama karismamasiyla ovunuyo. ne yaptim okuma mi dedim diyor... hangi sektorde calisacagina mi karistim diyor. aldigim maastan kendi birikimimi yapamazmisim cunku ev alacakmis. bugun calissam 2000 lira ya alirim ya alamam 2-3 yil boyunca. adam neredeyse 3 katim maas aliyor. kendi luksune harcar bana laf eder.

mesela ben kendi maasimla kendime yeni telefon alacagima o kendine yeni telefon alirmis ben onun eskisini kullanirmisim benim maasim da birikime gidermis! milletin esi, kendi telefonundan esine de alir hediye eder. ben hediye etsin de demiyorum kendim alirim diyorum.. ona bile karsi.
Hayır koc burcu.. ben de akrebim. :/
Adam dengesiz seni küçümsüyor nasıl göremiyoraun.yaprığı fedakarlıktan saydıgı şeyleri başına kalkıyor.üstelik titiz.titiz bir erkek hayatını zindana çevirir.sürelikli karışır.yapma yol yakınken vazgeç
 
Öncelikle söyleyeyim erkek arkadaşım 28 yaşında ben 21 yaşındayım. Erkek arkadaşım eften püften çıkan tartışmaları büyütüp sonra da lafı ayrılmaya getiren bir insan. Aynı zamanda hastalık hastası ve çok titiz. Üç gün önce ben kamp yapmayı sevdiğim için gelecekte kamp yaparız dedim o da benim sağlık sorunlarımı tetikler vs dedi. Dediğim tek şey şu "Çadırın evle arasında pek fark yok, yerde yatmıyorsun şişme yatak sonuçta seninle ileride yıldızların altında iki gün uyumuşuz bu sağlığını etkilemez bence." Tek dediğim buydu. Fakat normal olan bu cümle ona küfür! gibi gelmiş. Başladı işte senin benim sağlığıma saygın yok, hastalığıma saygın yok.

Anlatmaya çalıştım "Demek istediğim o değildi, benim de bir çok sağlık sorunum var ama ben insanlar bir şeye heves ettiği zaman canım yana yana eşya da taşırım, kumsalda da sabahlarım. Lys'de bile burnu kanamış insanım. Sağlık sorunların var diye hayatı bir fanus içinde yaşamana gerek yok ki?" minvalinde bir şeyler yazdım. Ama anlamadı... Ve tartışma en sonunda yine "Senle çadırda kalacak birini bul o zaman"a döndü.

Ben de yoruldum artık, bir fikir veririm. Eğer onun hoşuna gitmiyorsa anında der "öyle birini bul o zaman." Ha o bir fikir verir ise benim hoşuma gitmek zorundadır. Benim hoşuma gitmiyorsa yine "öyle birini bul o zaman." der.

Neyse, 2 haftadır hastalıktan resmen geberiyorum. Sadece okula gidip belgeleri hallettim. Ağır grip geçiriyorum ve sevgilim de hasta. Bu haftasonu sırf onu hasta etmemek için 2-3 hafta yatak döşek yatmasın diye buluşmayalım dedim. Buna bile kulp buldu.
Sosyoloji okuyorum, kendisi Bilgisayar Mühendisi. Bize okulda tüm istatistikleri gösterirler, Türkiye genelinde aile dağılımı, boşanma oranları hatta aldatma istatistikleri. Bu durup dururken Türk kadınının erkekten daha çok aldattığını söyledi. Bilgin yanlış dedim, düzelttim. Sonra beni dalgaya almaya başladı, neymiş onun çevresinde öyleymiş de falan da filan da... Bildiğiniz mesleğimi dalgaya alıyor. Onun bilmediği bir şey biliyorum diye beni bu şekilde ezmeye mi çalışıyor yoksa ben mi yanlış düşünüyorum anlamadım. Araştırsa kendi de görecek zaten aldatan erkek oranı 2 katı daha fazla kadınlardan. Bir de garip imalı konuşmalar... Dalgaya alma ben o işe emek veriyorum Türkiye'de herkes sosyolog olmaya çalışmasa senin gibi dedim en sonunda. Bu sefer de yaptığını reddetti.

Konu bir yerden sen benim sağlığıma hakaret ettin kendini affettirmelisin'e geldi. Kendimi evinin önüne gidip ziline basarak affettirebilirmişim! Kendimi affettirmek istesem her şartta gelirmişim. Ben ONA GİTMELİYMİŞİM. Çünkü o ayrılalım diyerek beni kırmadı zaten... Bugün yine "sen beni çok kırıyorsun kıracağın başka birini bul bence" yazdı.

Bende şalterler attı tabii! Ben de bunu zırt pırt demesinin beni yıprattığını söyledim. (zaten evlilik konusu geçtiğinde de ben ileride bu ayrılık tehditlerinin boşanma tehditlerine dönmesinden korkuyorum demiştim.) Sonra bir de bana yıktı! Ben gitmek istiyormuşum zaten. Eğer kalmak istesem kalırmışım.

Beni anca evinin önüne kadar gelip ziline basarsam affedermiş. Size soruyorum ne yaptım ki bu kadar? Ayaklarına mı kapanacağım? Şu zamana kadar ne peşimden koşturdum ne peşinden koştum. Ben Bahçelievler'de oturuyorum o ise Tuzla'da 80 km ediyor bu kafadan. Ekstra, hastayım ayakta zor duruyorum. Öksürük nöbetleri geliyor.

"Benden bunu mu istiyorsun ciddi ciddi?" yazdım.
"Ben senin için geliyorum ya." yazdı.

Buluşmalar için Bahçelievler'e gelmesini istememin sebebi de toplu taşımaya binmekten korkmam ve kişisel aracımın olmaması. Buna da anlayış göstermemişti zamanında, beyefendiye zor geliyor çünkü nedense doktor randevusu olunca koşarak gidiyor cildiyeciye (o da Bahçelievler'de) iş naranta'ya gelince yokuşa sür...

"Bu halde nasıl gelmemi beklersin?" yazdım.
"Kendini affettirebilmen için bu kafa yapının değişmesi gerek." yazdı.

Kendisi için hayallerimin yarısını feda etmişimdir, kafa yapımı fazlaca değiştirmişimdir. Bunu aynen söyledim. Neymiş?? demesiyle saymaya başladım. Sonra dönüp bana ne dese beğenirsiniz "ben tartışmalarda tepki olarak ayrılalım diyorum sen ise yaptığın fedakarlıkları gözüme sokarak"

Size soruyorum ikisi de aynı mı? O ayrılalım demeden ben bir kere bunları saymamışımdır. "Ben bu ilişki için hayallerimden vazgeçtim sen gelmiş ayrılalım mı diyorsun bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?" diyerek yazmaya başlıyorum.

Sevgi, sevdiğini en korktuğu şey olan "terk edilme" ile en ufak tartışmada bile tehdit etmek midir? Beni o kadar çok kırdı ki en sonunda "Bitsin böyle yapacaksan, seni çok uyardım değiştireceğim dedin 6-7 ay önce.. Bak değişen bir şey yok." dedim. Sonra klasik senin sevgin bu kadar mı, bunu istiyorsan sen bilirsin vs.

En son;
"Ben seni kalbimde de severim madden bulunmana gerek yok. Seni seviyorum ama bazen istemediğimiz şeyleri yapmak mecburiyetinde kalırız. Bu yüzden "Ayrılmak istiyor musun" soruna cevabım hayır istemiyorum seni seviyorum çünkü "Ayrılıyor musun sadece evet ya da hayır yaz" soruna cevabım ise evet. İyi geceler dilerim."

Yazdım ve gittim.

Ses kaydı atmış "Sen bu ilişki için ne yaptın ki zaten?" temalı. Adam beni sürekli kırıyor.

İçimden bir ses birkaç gün bırak kendi gelsin gelmezse de kendi bilir diyor, kalbimse yaz yaz yaz diyor. Ne yapmalıyım?

Uzun oldu, kbakmayın...
Birbirinize tahammulunuz yok gibi duruyor.. Insan mutlu olmak icin girmez mi bi iliskiye veya evlilik işine? Surekli diken ustunde oldugun, surekli elestirilip tehdit edildigin bi iliskinin sonunu iyi goremedim ben malesef..
Yaptigi anormalliklere duygusallikla kılıflar da bulma lutfen, kendi iyiligin icin.. Bu adamla konusmak, uzlaşmak imkansiz gibi gorundu bana.. Evde yemek olmazsa dışardan soylermis de bilmem ne; laf! Bi yemek bile yapmayı beceremiyosun diye kafana kafana kakmazsa ben de lavanta degilim.. Hem titiz değil, gayet takintili biri..
Ayrica kapisina da asla gitme.. Ne munasebet ya..
 
çoook gıcık, mızmız, sinameki bir sevgilin var.
bu konuda cinsiyetçi davranıyor olabilirim ama kadının mızmızı +sevimsizse erkeğin mızmızı +++sevimsiz, ömür törpüsü...
ayrılsa da kurtulsan isabet olur...
 
Selam, yazdığınız bütün mesajları okudum. İlk mesajınızda sizi hatalı bulduğum noktalar da olmuştu fakat sonraki yazdıklarınızla mantığıma oturdu hepsi.

Ben zaten seven bir insanın pat diye orta yol varken "sen yap" diye ısrar etmesini mantıksız buluyorum. İkiniz de bunu yapar gibi görünüyordunuz başta ama demek ki adamın "yapmam da yapmam" şeklindeki mızmız tavrı sizi bu noktaya sürüklemiş.

Daha çok gençsiniz. 21 yaşında sözlenmeyi, nişanlanmayı düşünmeyin lütfen.

Ayrıca fedakarlık yapmaya karar verdiğiniz şeyler basit şeyler değil. Ömür boyu evde hayvan besleyemeyecektiniz mesela. Bir de sonradan sahiplenmeyeceksiniz, zaten bir kediniz var. Bence kedinizi evinde istemeyen biriyle beraber olmamalısınız. Bana göre bu ilerde sizi çok mutsuz eder. Evlat gibi çünkü.

İkinci olarak siz Avrupa'ya gitmek isterken o istemeyecekti. Nasıl olacaktı tatiller, seyahatler o zaman? Kesinlikle ortak zevklerinizin olması gerekiyor biraz da olsa. Ortak zevk olmasa bile iki taraf da biraz katlanmalı bazı şeylere. Bu konuda da uyumsuzdunuz.

İkinci okul meselesi vs. her şeyi faullü zaten.

Ayrılmışsınız. Bu kişi sizi ayaklarınızdan tutup aşağı çeken bir tip gibi geldi bana. Barışmayı düşünürseniz bunu da düşünün ve size değer veren biri olmadıkça evlilik gibi ciddi konuları boşverin. Hep kendinizden ödün vermeyin.
 
X