- 8 Mayıs 2010
- 2.614
- 7
- 116
- Konu Sahibi karbeyaz.ocean
-
- #141
okudum ve gözüm korktu..25 yaşımdayım buarada.ben şuan çalışmıyorum.evde durdukça kendimi yemeye başladığım için bikaç yerle görüştüm.en kısa zamanda işe başlamak istiyorum.kafam dağılır belki..dediğiniz süreci evde yaşarsam atlatma sürem 6 aysa bile benimki 1,5 yıl sürer..çok takıntılı biriyim çünkü..inşallah bu uzun ve zor süreci atlatabilirim.günler su gibi geçer inşallah...bu süre içinde siz kafanızı dağıtmak için iş harici neler yaptınız peki?yani acımı dindirmek için başka neler yapabilirim?
bence o bunalımdan kurtulmanın yollarını ara dışarı çık dolaş samimi arkadaşlarınla görüş yada hobi edin kendine yoksa bunalımın sonunda dayanamıyorum diyip dönmekte var aman.. çok dikkat et aklına getirme hiç sıkma kendini
haklısın arkadaşım...teşekkür ederim yorumun için..sıkmamaya çalışıyorum şuan..anneme de kesin kararımı söyledim.biraz rahatlamış durumdm şükür ki:)
valla cnm hangisini anlatayım bilmiyorum aslında.boşandığımda 8 ay boyunca ağlamaktan ve annemin başının etini yemekten başka bişey yapmadım.zavallı annemmm((
8 ay sonra çalışmaya başladım.çalışmak evet çok iyi geliyor aslında ama gece evde ve kendinle başbaşa oluyorsun.sonuçta nereye gidersen git yüreğini de götüreceksin.
2 sene çalıştım.şimdi çalışmıyorum.
bi konum var benimde okuduysan su an ki derdimi bilirsin.şimdi çalışmıyorum.evdeyim.yalnız yaşıyorum.dua ya sığındım ben daha çok.dua ediyorum.gönlümdeki hayırlı değilse al onu gönlümden allahım diye.film izliyorum.aslında ders çalışmam gerek 18 gün sonra sınavım var ama düşünmekten kitap bile açmıyorum ve muhtemelen çok pişman olacağım.
yazmayı denerim ben birde.hani dedim ya günlük falan diye öyle.ve buraya adadım bu ara kendimi.dertleri okuyorum okuyorum okuyorum...valla benimkide dertmi ya diyorum.
içimden sürekli olarak kendime ben güçlüyüm buda gececek diye telkinler veriyorum
annemin hep bir sözü vardır ; pozitif düşünürsen pozitif olur.
ben de sanırım senin gibiyim.pozitif düşünemem.negatifimdir hep.hep kötü düşünür kötüye yorarım.inanılmaz takan bir insanım.kafama minicik bişeyi bile takar büyütür büyütür sonrada yer dururum kendimi.ağlarım zırlarım öfkelenirim söylenirim ama kime,tabiyki kendime.
sanırım erkekler biraz vurdumduymazlar.
hem sunu tekrar ediyorum yine kendime sürekli ya olmayacaksa bişey olmaz zaten.bunu ne yaparsan yap değiştiremezsin.
bak ben niişanlıyken nişan atmıştım.bitti demiştim ya dönüşü yok.3 ay sonra çıktı geldi.ve jet hızıyla evlendik.cehennemdi evliliğim.ama yaşamam gerekiyormuş demekki.demekki nasipmiş o bana.
bi başka arkadasım bi kızla tanısmıştı evlilik için anlaşamadılar kestiler görüşmeyi.2 sene hiç görüşmediler.kız baskalarıyla o başkalarıyla tanıstı.ama şimdi sonuç : evliler.... aynı kız ile tekrar konuşup evlendiler.kısmet işte alın yazılarıymış
bir başka arkadasım cok iyi anlaşıyorlardı nişanlıydı nikah yapıldı düğün günü belli hersey hazır davetiyeler dağırtılmış düğünün olduğu günün gündüzü bi küçük tartışma ile bitirdiler herşeyi.sonrasında düğün salonunun kapısında kocaman bi yazı "DÜĞÜNÜMÜZ İPTAL OLMUŞTUR"
kendini önce buna inandırmayı dene bence.nasipten öte yok yoktur hayatta.ve genelde bir çok şey sen istemediğinde olur.
misal eski eşimle ayrıldıktan sonra "bi kere ah diyip adımı andığını duysam yeter" derdim.2 sene sonra duydum da...
istediğin an olmuyor bazen bazı seyler.YA DA SANA NASİP DEĞİLSE ÖLÜYORUM DESENDE OLMUYOR İŞTE.NASİPSEDE SEN İSTEDİĞİN KADAR İSTEMEM BİLMEM NE DE OLUYOR İŞTE.
AMA BEN BURDA OKUDUKLARIMDAN SUNU ÖĞRENDİM.Bİ ERKEK GERÇEKTEN SEVİYORSA VE GERÇEKTEN İSTİYORSA ONUN YAPAMAYACAĞI HİÇ BİR ŞEY YOKTUR HAYATTA.
nasip de hayırlısı diye dua et hayırsızsa benden uzak tut allahım de.duaya sığınmanı şiddetle tavsiye ediyorum.
çalış gerekirse.bir süre hüzünlü müzikler dinleme hüzünlü filmeler izleme.seni güldüren seyleri yapmayı dene.onunla ilgili eger biterse sayet ne sen konuş nede cevrendekilerin ( aile arkadas akraba ) konuşmalarına izin ver.
ondan haber almak için uğraşma.ona kendinden haber göndermek içinde cocukca seyler yapmaya kalkma.
hayatı sev herseyden önce kendini sev.
birine güvenemem sevemem de deme.düşünsene ya daha kötü bir sorunun olsaydı.hasta olsaydın çare bulamasaydın allah korusun.
bunları bir sınav gibi düşün.düşüp düştüğün yerde canının acısıyla oturup ağlamaktansa ayağa kalkıp ilerlemeyi dene.dünya dönecek,gece gündüz olmaya devam edecek,sen nefes almaya kalbin atmaya devam edecek.
ve her ne kadar güvenemem sevemem desende herseyden önce bu sana bir tecrübe olacak.daha çok gençsin.
ben 27 yasındayım kötü bir evliliğe kötü bazı olaylara ve bu son yasadığım olaya rağmen umudumu yitirmiş değilim.
ha birini bir gün severmiyim güvenirmiyim diye takmıyorum eskisi kadar.ben şimdi napıcam kime güvenicem brini nasıl sevicem diye yemiyorum kendimi.
çünkü günü saati geldiğinde alnıma yazılı olan gelip mutlaka beni bulacaktır biliyorum.2.kez evlendiğimde mutlu yada mutsuz olacağıma şimdiden ben bile garanti edemem.belki çok mutlu olucam ve tüm bu yasadıklarımı unutucam.belki yine boşanıcam buraya konu acıcam bilemem.
ama bildiğim tek bişey var hayat sınavsa eğer,bu sınavların en kolayıdır gönül işleri.
umarım artık sende bundan sonra hem mutlu olursun hem de kendi başına aldığın kararlarla yoluna devam edersin
canım benim...atlatılması en zor olan şeyleri yaşamışsın hayatta.ve herşeye rağmen güçlü olmana hayran kaldım...kötümserlik konusunda seninle aynıyız sanırım..ben herzaman her konuya olumsuz bakmışımdır belki de talihsizlikleri aklımdan geçenleri yaşamam da bundan kaynaklanıyor.önce kendimi değiştirmem lazım..bardağın dolu kısmına bakıp mutlu olmayı nedense başaramıyorum.evet 6 yıldır hayatımda ama biz de yıl ayrıydık bu süre içinde.faceden buldu beni 2009da ve hiç uzatmadan söz yapmıştı..ben söz ve nişanda bile kafamda ya adam yerinde konmazsam ileride gibi olumsuz düşüncelerle yola çıkmıştım.nitekim de aklımdan geçen ne varsa hepsi gerçekleşti..önce bi kendime gelip dediğin gibi pozitif bakabilmeliyim hayatıma.dediğin gibi günlük tutmak da işe yarayabilir ama ben yazmaktan çok deli diyeceksin belki ama kendimle konuşuyorum.konuştuğumun farkında bile olmadan.terapi gibi geliyor bir bakıma.kendimi korkunç eleştiren biriyim.tabi konuşmanın sonunda olumsuzluklarımı bildiğim halde değiştirebiliyormuyum?hayır...
çalışmak benim için bir çıkar yol olacak diye umut ediyorum.tek başıma kaldığımda ne yaparım onu şuan bilemiyorum..ama çalışmaktan da önce kendi sağlığım için bir psikoloğa gitmeyi düşünüyorum.daha sonra iş.ve arkadaş ortamımla tekrar görüşmeye başlamayı düşünüyorum.nişanlı olduğum için arkadaş grubumdaki erkek arkadaşlarıma felan mesafe koymuştum.nişanlım fazla kıskançtı çünkü..
hayat dediğin gibi kendimizi parçalasak da nasipten öteye gidemiyor...kaderimde nişanlım olacaksa kaçar yolum da yok...kaderimizi yaşıyoruz bir şekilde.buna da şükür diyorum hep...ve bi de şunu söylüyorum sürekli.babamın vefat ettiğinde cenaze aracında hoca söylemişti..EY DERDİM..SENDEN BÜYÜK ALLAH VAR HADDİNİ BİL...bu sözü söylemeliymişiz derdimiz olduğunda.detaylı da açıklamıştı bize.bunu söylediğimde kendimi daha iyi hissediyorum.sen de dene zamanla faydasını göreceksin..
nişanlımla sorunlar yaşamaya başladığımdan beri derdim var bölümünü sürekli okumaya başladım..inanırmısın herkesin problemi birbirine benziyor..sadece karakterler farklı.ve hep verici taraf biz bayanlar olmuşuz..halime şükrediyorum okudukça ve kendime ders çıkarmaya çalışıyorum..paylaştığım günden beri ayrılığı sanki daha bir hazmettim.evet 6 yılım geçmiş olabilir.ama evli mutsuz da olabilirdim..kafamda bitirdim sanki..çekeceğim sıkıntılara da hazır gibi hissediyorum kendimi.şuandan itibaren kendimi sürekli olumlu yönden bakmaya ve herzaman şükretmeye odaklicam..eski olumsuz sibel olmak istemiyorum..hayatımı daha düzgün yaşamak istiyorum...kendimi çok kaybetmişim bu süre içinde..artık farklı olmak istiyorum..
senin adına çok sevindim.ama okurken bi ara kendi kendime güldüğümü farkettim.neden diyecek olursan sanki bana beni anlatmış gibisin.hiç tanımadığım bir insanla bu derece benzer noktemın olması beni şaşırttı açıkcası :)
merak ettim ne burcusun sen?
ben bu ara burçlara taktım da :))
evet hocanın dediği noktaya fazlasıyla katılıyorum.kendi kendinle konuşmak delilik değil çünkü eğer delilikse emin ol bende deliyim :)
bunu çok sık bende yaparım e birde yalnız yaşayınca haliyle konuşacak kimse olmayınca evde bende başladım kendi kendime konuşmaya :)
osikolog kısmını pek önermiyorum canım.ben gittim.tavsiyede etmiyorum.burada zaten derdini anlatıyorsun ve çok farklı karakter,yaşam ve tecrübeleri olan bayanlardan yardım fikir alıyorsun.psikogların yaptıkları tek şey ilaç vermek.onlarda uyuşturuyor insanı resmen beynin uyuşuyor düşünemiyorsun ama bu başta iyi gibi geliyor insana ama bence farketmeden içine atmana neden oluyor.ve hiç ummadığın bir anda patlak veriyor.
sen bakma benim böyle atıp tuttuğuma,öyle sandığın kadar güçlü değilimdir.ama öyle görünmeye daha dpğrusu kendime bunu inandırmaya çalışıyorum.maske bir nevi.ama inan benimde her insan gibi çaresiz kaldığım bir sürü neden sorularıyla boğuştuğum zamanlar oluyor.beynimden sildiğimi sanıp bi karar alıp ertesi gün acabalara keşkelere düştüğümde çok oluyor yada zırıl zırıl ağladığım zamanlar.
ama şöyle bi düşünüyorum da geçmez sandığım ne çok acı geçip gitmiş.
en son çare kısmet diye inandırdım kendimi.
ananem derdi hep
nasipse gelir handan yemenden nasip değilse ne gelir elden.
bencede en kötüsüne hazırlaman kendini iyi çünkü daha az yıkılırsın.
ama şu negatif düşünmeme kısmını benimde halletmem gerek sanırım.henüz bunu başaramadım.
en kısa zamanda pozitif düşünmek,kafama takmaktan vazgeçmek kendimi acımasızca eleştirmekten vazgeçmek her olaydan kendimi bir şekilde suçlu çıkarmaktan vazgeçmek istiyorum bende.
umarım bunuda başaracağım :))))
öncelikle söyleyim ben başak burcuyum:)yükselenim de yengeç:) yengeçten dolayı ne kadar mantıkla hareket etsem de duygusallık rahat bırakmıyor beni.
buarada kendi kendine konuşma olayı bende normal değil ama:)babam rahmetli odamıı aramıştı kimle konuşuyosun sen diye..geçenlerde annem de söyledi kendi kendine konuşup bi gülüyosun bi sinirleniyosun vallahi korkuyorum kızım dedi.hani benimki biraz ileri boyutta sanırım.karşımda biri varmış gibi normal sesle konuşuyorum:)kendime geldiğimde de şakamısın sen diyip gülüp geçiyorum ama korkmuyor da değilim:)genç yaşta delirdim sanırım:)))derdimi paylaşma huyum olmadığından sanırım bu konuşma sebebi bende.üzülürüm ağlarım gülerim ama hep kendi içimdedir.paylaştığımda çevremin acımasından korkarım hep.burası olmasa şuanki halimi tahmin edemiyorum bile iyi ki yazmışım derdimi:)
şu psikolog olayını neden dedim biliyor musun?bizim komşu kullanıyor antidepresan.o günden beri bir anlayışlı oldu ki herşeye gülümsüyor canım benim pek bi şeker oldu:)))iyi ki ilaç kullanmaya başlamışım şimdi dertlerim beni üzmüyor oluruna bırakabiliyorum dedi.bu da dikkatimi çok çekti.belki bi işe yarar bende de olmaz mı?
emin ol güçlü görünmeni maskeye benzetiyorsun ama kararlılığını ben burdan hissedebildiysem sende gelişme var demektir.çabaların işe yarıyor demektir.eğer kendi acılarından biraz olsun uzaklaşabilmiş olmasaydın şuan kendi acını dindirip beni sakinleştirmeye doğru yolu göstermeye çalışmazdın.benim sorunumu okuduğunda kendi acılarını düşünüp içine kapanabilirdin ama günlerdir beni motive etmeye çalışıyorsun.olumlu yönden bak bence başarıyorsun:)ve kendi hayatını düzeltirken benim de kendimi toparlamama yardımcı oluyorsun:)içimize atmakla en büyük hatayı yapıyoruz.herşeyimizi paylaşınca içimiz daha da rahatlıyor aslında.
mesela sana azönceki mesajımda kendimi değiştirmekle başlamalıyım derken pozitif olucam diye kendimi zorluyorum.ve şuan için başarılı olduğuma inanıyorum.içimde başarıcağıma dair bir güven var.bak kendini zorlayınca oluyor sanırım:)))hadi bi zorla kendini:)))
hiç şaşırmadım şimdi işte...neden aynıyız anladım.çünkü bende başak burcuyum...başaktan başka kimse bu kadar takıntılı bu kadar negatif olamaz ve kendini bu kadar acımasız eleştiremezler.
ha bu arada bana bu aralar yengeç deme lütfen acayip ağzım yandı yengeçten :))))
şaka bir yana.neden bilmiyorum ama senin derdin için sana yazarken sanırım aslında hem seni hem de kendimi teselli ediyorum.sana yazdıklarımı tekrar tekrar okuyorum ve kendime daha çok kızıyorum.yahu bak işte sorunun çözümünü biliyorsun e akıl veriyorsunda neden uygulamıyorsun kardeşim diyorum :)))
yani bir nevi banada telkin oluyor ki eğer sana az da olsa yardımcı olabildiysem ne mutlu bana.
bu konuşma huyu emin ol seninkiyle tıpatıp aynı.hatta ben abartıyor da olabilirim.mesela birinemi kızdım diyelim sanki o karsımdaymış gibi konuşur konuşur ona olan tüm öfkemi kusarım birde sanki gerçekten ona söylemişim gibi duymuş söylediklerimi gibi acayip bi rahatlama hissederim
yalnız birsey dikkatimi çekti...ilk başlarda annenin neden seni bu çocuğa ittiğini anlayamamıştım.ama şimdi anladım.Allah rahmet eylesin babacığını.
sanırım annen Allah gecinden versin bana da bir şey olursa en azından bir yuvası olsun diye düşnüyormuş.annelik bambaşka bişey.değişik bir mantık.
ilaca gelince,ben yinede kullanma diyorum.çünkü ilaca sığınmak bana zayıflık gibi geliyor.
eğer ilac almadan kendin kendi halinla mücadele edip başarabilirsen bundan sonra karsına çıkabilecek olan zorluklardan daha kolay kurtulabiliyorsun emin ol.daha güçlü oluyorsun.
bende senin gibiyim anlatamam kimseye derdimi.yada anlattığımda ne duyacağımı bilirim genelde.söylenenler hep aynıdır.unut,üzülme değmez,kendin daha değerlisin vs vs vs
öyle de bunu bende biliyorum da ah söyleyebilmek kadar kolay olsa keşke değil mi?
o yüzden ikinciye anlatamam derdimi.sanki evet hemen silmişim unutmuşum gibi davranırım içime atarım ve sonra kur allah kur...ohoooo aklımdan neler geçer tahmin bile edemezsin.bir yığın senaryo yazarım.çoğu zaman bu senaryolara kendimi kaptırırım da :))))
yani kendine deli deme çünkü emin ol ben o zaman zır deli sayılırım :))))
bence bir süre ilac işini unut.normal yollardan atlatmayı dene.ve emin ol canını en acıtacak olan safha ilk 1-2 haftadır.bunu aşabilirsen şayet ki aşabileceğine eminim ilaca başlamadığın için belki bana dua bile edersin :)))
ha eğer sende benim gibiysen bir süre sonra bu kararlılığından vazgeçecek ve kendini suçlamaya başlayacaksın.klasik başak psikolojisi işte.kendini yargılamaya başlayacaksın.en acıtan safha budur işte.benim şu an yaşadığım safha ne yazık ki....hala bir kurm ve neden-cevap arama sürecinden çıkamadım da henüz :))))
eğer bunu hissedersen sende hiç çekinme yaz buraya yada bana yaz direk.hayatında üzülme,değmez bilmem ne diyenlerden daha çok bu şekilde seni motive edebilecek olan insanlara ihtiyaç duyuyor insan bu safhalarda.
inan bana aynı şeyleri 1000 defa tekrarlasanda ( kendimden biliyorum ) seni hiç bıkmadan zevkle dinler elimden geldiğince destek olmaya çalışırım.
çünkü insan aynı şeyleri tekrarladığı sürece ancak içindeki zehri boşaltabiliyor...
ve ben senin bunu atlatacağına o kadar eminim ki...hatta kendimden daha çok eminim diyebilirim :))))
bu arada nişanlının burcu neydi???
bak sakın yengeç deme :))))
canım herşey öyle güzel geç,yoki..bende 2 yıldanm sonra nişanlşanmıştım çok a güzel gibiydi .nişanlanınca değişti bende ayrıldım senin yaşadığın gibi bisürü sorun ...6 ay sonra evlendim biri çıktı karşıma aşık oldum sevdim oda beni evlendik okadar mutluyumki anlatamam hayatımın en doğru kararı .asla evlenmicem derken buldum eşimi umarım sende çok mutlu olursun.
Yengeç önyargısına bakın ya
Benim de erkek arkadaşım yengeç! Eee ben de yengecim :132:
Biraz nazlılar sadece kabul...
karbeyazcım doğru karar verdiğine inanıyorum inşallah hayırlısı olur.
Üzülme diyemem ama geçecek diyebilirim...
Hemen değil 1-2 ay içinde toparlanırsın :79:
Bakın ne buldum...
YENGEÇ - BAŞAK veya BAŞAK-YENGEÇ
Yengeç ve Başak burçları arasında pek uyumlu bir ilişki olmaz. Yengeç burcu hassas, duygusal ve romantiktir. Derin duygulara sahiptir. Çevresindeki her şeyi yüreğinin sesiyle yorumlar. Oysa Başak burcu insanı tam tersi bir karakter çizer; gerçekçi, mantıklı, olaylara akıl çerçevesinden bakan ve duygusallığını fazla belli etmeyen bir karaktere sahiptir. Hayata dair bazı prensipleri vardır ve kolay kolay bunlardan taviz vermek istemez. Düzenli ve tertiplidir. Her şeyin bir plan ve program içinde olmasını ister. Kararlarında daima mantıklıdır. Duygularının kendisini yönetmesine izin vermez. Bu noktada iki tarafın birbirini anlaması zordur. Çünkü olaylara farklı açılardan bakarlar. Ayrıca Başak'ın tutumu Yengeç burcuna biraz katı gelecektir. Diğer taraftan Başak bakımlı ve hoş görüntüsüyle Yengeç'i fazlasıyla etkiler. Başak'ta Yengeç'in derin cazibesine kapılacaktır. Fakat ilişkinin ilerleyen zamanlarında iletişim kopuklukları olacaktır. Seksüel yönden Yengeç daima arzuludur. Başak burcu ise içindeki tutkuyu karşı cinsin dışarıya çıkarmasını ister. Birbirlerini anlamaları çok uzun bir zaman alacaktır.
a vallahi hepsine katılıyorum:)biz birbirimizi ondan anlayamadık...o evi alırken evliliği hızlandırmak hemen birlikte yaşamaya başlamak için almış..ama ben çok daha farklı açılardan yaklaşmışım..işte duyguyla mantık aynı anda yürüyemiyor demekki...o duygusal olmaya çalıştıkça ben onu yadırgamışım...fazla mantık da iyi değil ama ya evde kalanların çoğu da başaktan çıkıyor(( e benim de yükselenim yengeç düşün hayalim benim iç çatışmalarımı:))))
Fena bir iç çatışmadasın desene
Su grubunun duyguları çok değişken ya deniz gibi git-gellerle dolu.
Allah yardımcımız olsun. :81:
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?