Çok konuşurum derken?
Sürekli dırdır yapmak sanırım söylemek istediğiniz şey? Düzeltmek için konuşurum dediğinize göre öğretmek maksatlı , onu öyle yapma bunu böyle yapma gibi... Anladım ben. Adam boşuna demiyordur çenen yüzünden oldu diye.
Yol tabikide hem de en kısa yol. Mutlu olduğum zamanlar durduruyor beni. Yıllar durduruyor.Ayrılmak Bi yol değil mi?
Yol tabikide hem de en kısa yol. Mutlu olduğum zamanlar durduruyor beni. Yıllar durduruyor.
Ağzınıza sağlık, özellikle son cümleniz tam da durumun özü.Olmayanı oldurmanın bedeli bu maalesef.
Bir insanın özü neyse dışı da odur. Aslında özünde iyi insan falan boş laflar.
Son cümlelerinizin alt metni ben yine kandırılmak istiyorum. O böyle değil benim istediğim gibi olsa devam etsek temennisi gibi.
Kırmalı dökmeli kavgaların sonunun iyi olacağını düşünecek kadar saf olmayacağınızı umuyorum.
Ne istediğinize karar verin. Adamın modeli bu değişmez. Razı mısın değil misin?
O seni kandırmıyor, sen kendini kandırıyorsun.
Tam olarak hangi zamanlar onlar?Yol tabikide hem de en kısa yol. Mutlu olduğum zamanlar durduruyor beni. Yıllar durduruyor.
Merhaba. Özet ve net anlatmaya çalışacağım. 1 ay sonra 1 yılı dolduracağım evliliğim ve eşim hakkında. 4 senemiz doldu ama toplamda. 2 sene nişanlı kaldık. Nişanlılığımız boyunca belki tartışmadan 1 yıl durmuşuzdur. Geri kalan 1 sene hep kavgayla geçti. Ama onu öyle seviyorum ki hep düzeleceğimize inandırdım kendimi de onu da. Beni hep gitmekle tehdit etti. Günlerce aramalarıma dönmedi. Buluştuğumuz zamanlarda da hep insanların içinde bağırıp çağırıp çekti gitti. Kendi suçumu da biliyorum, konuşup düzeltmeye çalışmak. Çok konuşurum ama anlatıcı yapıcı konuşurum, çenen yüzünden oluyor ne oluyorsa der. Ben hiçbir zaman ne kendi aileme ne kayın valideme ne de herhangi birine kavgalarımızı anlatmadım, belli de etmedim asla. Çünkü onun özünde iyi biri olduğunu biliyorum. Kimse onu kötü bilsin yanlış tanısın istemem.
Neyse biz kimseye belli etmeden kavgalarımı evlilik günümüze kadar dayandık. Evlendik. 2 ay geçti kavga ettik (zaten evlendikten sonra hep kırmalı dökmeleri kavgalar oldu) o kırıp dökdükçe ben daha çok konuştum bağırdım. Sonra evi terk ettik. Geldi. Haftasına annemlere gittik orda da olay çıkardı gece yarısı evi terk etti ve annemler görmüş oldu. Annesinin evine gitti. Annesi babası getirdi onu annemlere geldiler arabadan inmedi. Kayınperim ve kayınvalidem yalvardı. Sonra olay çözüldü derken eve geldik.. Anlayacağınız kadarıyla böyle birsürü olay yaşadım. Öyle neşeli öyle hayat dolu bir insanımdır ki benimleyken herkesi güldürürüm. Ne o enerjim ne o içtenliğim, ne konuşkanlığım, herşeyimi çekti aldı benden. Artık o kadar doldum ki ne olacak ne zaman patlarım bilmiyorum. Sevdiğim adamın sesini duymak istemiyorum. İş yerinde bunalıyorum eve geldiğimde ''oh evim'' demek istiyorum eve geliyorum eşimin ne sesini duymak istiyorum ne de yüzünü görmek istiyorum. Ki inanın allaha yalvarıyorum benimle barışmak konuşmak için adım atmasın, çünkü yine kanarım yine aynısını yapar. Lütfen bana akıl verin kimsem yok gibi hissediyorum...
Yol tabikide hem de en kısa yol. Mutlu olduğum zamanlar durduruyor beni. Yıllar durduruyor.
Merhaba. Özet ve net anlatmaya çalışacağım. 1 ay sonra 1 yılı dolduracağım evliliğim ve eşim hakkında. 4 senemiz doldu ama toplamda. 2 sene nişanlı kaldık. Nişanlılığımız boyunca belki tartışmadan 1 yıl durmuşuzdur. Geri kalan 1 sene hep kavgayla geçti. Ama onu öyle seviyorum ki hep düzeleceğimize inandırdım kendimi de onu da. Beni hep gitmekle tehdit etti. Günlerce aramalarıma dönmedi. Buluştuğumuz zamanlarda da hep insanların içinde bağırıp çağırıp çekti gitti. Kendi suçumu da biliyorum, konuşup düzeltmeye çalışmak. Çok konuşurum ama anlatıcı yapıcı konuşurum, çenen yüzünden oluyor ne oluyorsa der. Ben hiçbir zaman ne kendi aileme ne kayın valideme ne de herhangi birine kavgalarımızı anlatmadım, belli de etmedim asla. Çünkü onun özünde iyi biri olduğunu biliyorum. Kimse onu kötü bilsin yanlış tanısın istemem.
Neyse biz kimseye belli etmeden kavgalarımı evlilik günümüze kadar dayandık. Evlendik. 2 ay geçti kavga ettik (zaten evlendikten sonra hep kırmalı dökmeleri kavgalar oldu) o kırıp dökdükçe ben daha çok konuştum bağırdım. Sonra evi terk ettik. Geldi. Haftasına annemlere gittik orda da olay çıkardı gece yarısı evi terk etti ve annemler görmüş oldu. Annesinin evine gitti. Annesi babası getirdi onu annemlere geldiler arabadan inmedi. Kayınperim ve kayınvalidem yalvardı. Sonra olay çözüldü derken eve geldik.. Anlayacağınız kadarıyla böyle birsürü olay yaşadım. Öyle neşeli öyle hayat dolu bir insanımdır ki benimleyken herkesi güldürürüm. Ne o enerjim ne o içtenliğim, ne konuşkanlığım, herşeyimi çekti aldı benden. Artık o kadar doldum ki ne olacak ne zaman patlarım bilmiyorum. Sevdiğim adamın sesini duymak istemiyorum. İş yerinde bunalıyorum eve geldiğimde ''oh evim'' demek istiyorum eve geliyorum eşimin ne sesini duymak istiyorum ne de yüzünü görmek istiyorum. Ki inanın allaha yalvarıyorum benimle barışmak konuşmak için adım atmasın, çünkü yine kanarım yine aynısını yapar. Lütfen bana akıl verin kimsem yok gibi hissediyorum...
Hiç özünde iyilik olan biri canlanmadı gözümde. Bile bile lades bu daha çok. Ve aklımda deme zamanını çoktan geçirmişsin.Merhaba. Özet ve net anlatmaya çalışacağım. 1 ay sonra 1 yılı dolduracağım evliliğim ve eşim hakkında. 4 senemiz doldu ama toplamda. 2 sene nişanlı kaldık. Nişanlılığımız boyunca belki tartışmadan 1 yıl durmuşuzdur. Geri kalan 1 sene hep kavgayla geçti. Ama onu öyle seviyorum ki hep düzeleceğimize inandırdım kendimi de onu da. Beni hep gitmekle tehdit etti. Günlerce aramalarıma dönmedi. Buluştuğumuz zamanlarda da hep insanların içinde bağırıp çağırıp çekti gitti. Kendi suçumu da biliyorum, konuşup düzeltmeye çalışmak. Çok konuşurum ama anlatıcı yapıcı konuşurum, çenen yüzünden oluyor ne oluyorsa der. Ben hiçbir zaman ne kendi aileme ne kayın valideme ne de herhangi birine kavgalarımızı anlatmadım, belli de etmedim asla. Çünkü onun özünde iyi biri olduğunu biliyorum. Kimse onu kötü bilsin yanlış tanısın istemem.
Neyse biz kimseye belli etmeden kavgalarımı evlilik günümüze kadar dayandık. Evlendik. 2 ay geçti kavga ettik (zaten evlendikten sonra hep kırmalı dökmeleri kavgalar oldu) o kırıp dökdükçe ben daha çok konuştum bağırdım. Sonra evi terk ettik. Geldi. Haftasına annemlere gittik orda da olay çıkardı gece yarısı evi terk etti ve annemler görmüş oldu. Annesinin evine gitti. Annesi babası getirdi onu annemlere geldiler arabadan inmedi. Kayınperim ve kayınvalidem yalvardı. Sonra olay çözüldü derken eve geldik.. Anlayacağınız kadarıyla böyle birsürü olay yaşadım. Öyle neşeli öyle hayat dolu bir insanımdır ki benimleyken herkesi güldürürüm. Ne o enerjim ne o içtenliğim, ne konuşkanlığım, herşeyimi çekti aldı benden. Artık o kadar doldum ki ne olacak ne zaman patlarım bilmiyorum. Sevdiğim adamın sesini duymak istemiyorum. İş yerinde bunalıyorum eve geldiğimde ''oh evim'' demek istiyorum eve geliyorum eşimin ne sesini duymak istiyorum ne de yüzünü görmek istiyorum. Ki inanın allaha yalvarıyorum benimle barışmak konuşmak için adım atmasın, çünkü yine kanarım yine aynısını yapar. Lütfen bana akıl verin kimsem yok gibi hissediyorum...