Pes etmek istemiyorum...

benkahvecanavari

ne kedisiz ne kitapsız
Kayıtlı Üye
22 Temmuz 2014
1.655
2.537
133
29
İzmir
Hanımlar merhaba,

Konuyu açıp açmamak arasında kaldım ama fikir almak istiyorum.

Yıllardır istediğim bir sektörün içindeyim, anaokulu... 3,5-4 yaş çift dilli eğitim verilen bir anaokulunda İngilizce öğretmenliği yapmaktayım. Çocuklarla İngilizce konuşuyor, oyun oynuyor, hikaye okuyorum. Lakin, deneyimsiz olduğum için bir ay içinde çok tökezlediğim zamanlar oldu. Gün içerisinde bazen pes ediyor, ay sonu işi bırakacağımı söylüyorum, sonrasında da pes etmek istemiyorum, kaçmamalıyım diye düşünüyorum. Şöyle ki kazandığım parayla hedeflerim var, ödemem gereken bir kyk borcum var (Yaklaşık 20 bin TL) ve bu borcu aileme yıkmayı istemiyorum.

İşe başladığım zamanlarda bana çalışma sistemi anlatılmadı, her şeyi spontane yaşadığım için çok hata yapıp çok şikayet aldım, bu da psikolojik olarak kendimi yetersiz hissetmeme neden oldu. Sınıf içinde çok otorite kuramıyorum, sınıfım hareketli ve birbirlerini tetikleyen çok çocuk var. Türkçe konuşan hocayı dinliyorlar ama ben İngilizce konuştuğum için beni dinlemiyorlar.

Sınıf içinde 2 hoca var fakat ben bir etkinlik hazırlarken bir çocuk diğerine zarar verdiğinde genellikle azarlanıyorum, boyle bir iletişimsizlik karşısında kendimi öğretmenden ziyade sınıf öğretmenin yardımcısı gibi hissediyorum. Bir ay içerisinde bu durumu her zaman kurumun başındakilere anlattım ama değişen birşey olmadı, hatta kendimi sorunlu bir tip gibi hissetmeye başladım. Okulda sorumlu olduğum çocuklardan biri birşeyi kırdığında yerine ben koymak durumunda kalıyorum. Çocukların üstlerini değiştirdiğim oluyor, bazı kızlar ben üst değiştirirken asla rahat durmuyor, onları yerlerine oturtmaya çalışsam bu sefer başka bir hoca gelip işin bitip bitmediğini soruyor ve tavrı genellikle atarlı oluyor bu da beni ekstra strese sokuyor. Yarı İngilizce öğretmeni yarı bakıcı gibi birşeyim aslında. Her gün özgüvenimi toplayıp işe gidiyorum, öğretmeye hevesliyim, işimi iyi yapmaya çalışıyorum fakat bu tavırlar karşısında genellikle ben de agresifleşiyorum. Yakın görüp, tavsiye almak istediğim sınıf öğretmeni (35 yaş üstü) beni sadece dinliyor, asla yol göstermiyor, danışmak için geldiğimde genellikle hep susuyor. Modu iyi olduğunda çok güzel konuşuyor, modu kötü olduğunda surat asıyor. Biraz mutsuzum sanki...
 
kidemli meslekdaslarinizdan cocuklara davranış konusunda deneyimlerini öğrenin..
is değiştirme baska yerde calismak icin arayış icinde olsanız..
 
kidemli meslekdaslarinizdan cocuklara davranış konusunda deneyimlerini öğrenin..
is değiştirme baska yerde calismak icin arayış icinde olsanız..

Onları izliyorum, en büyük avantajları Türkçe konuşmaları diye düşünüyorum, genellikle ben birşey için uyarmak istediğimde ne dediğimi anlamadıkları için aynı şeyi yapmaya devam ediyorlar. Türkçe konuşmam yasak olduğu için de bu durum bu şekilde devam ediyor. Çocukların ilgisini çeken şeyler yapmaya çalışıyorum fakat maksimum 15 dakika sonrası yine yok oluyorlar.

İş değiştirmek istiyorum ama burası da beni bir yıllık işe almak istiyor, yani kabul edersem bir yıl bu kurumda çalışmak durumunda kalacağım, çok zor bir karar benim için. Çıktıktan sonra pişman olmak istemiyorum çünkü iş bulmak gerçekten çok zor ve burayı bulana kadar da 2 yerden red aldım.
 
cocuklar eglenceli oyunlarla ingilizceyi öğrenseler, onlar da siz de rahat edersiniz. Bunu velilere de demenizde fayda var ama bu işyerinde sorun olabilir..
yeni is aramaya başlayın. yenisi garanti olunca buraya onceden haber vererek ayrilabilirsiniz..
 

Velileri henüz yeni yeni tanımaya başlıyorum, çok konuşabileceğimi tahmin etmiyorum.

Şu anda belirsiz iş sözleşmesi ile çalışıyorum, ay sonu karar vereceğim. Fakat sözleşmeyi yenilerlerse ve oraya bir yıl sonrasının tarihini atarlarsa çıkmak istesem tazminat ödeme durumum olabilir, 2-3 aylık mı ne, öyle diyordu sözleşmede ama sözleşmede ayrıca çıkmak istersen 2 ay önceden belirt de yazıyor, tam anlayamadım.
 
Kpss çalışıp atanın..
Özel okulların derdi bitmez..
Yaşlandırır, sömürür, meslek aşkını söndürür..
Keşke böyle olmasa ama malesef bizde yürümüyor işte.. bi kere veli "parasını verdim karşılığını isterim" kafasıyla bakıyor, kurum sahibi ticarethane mantığıyla bakıyor, şimdi sizin yapacağınız iş mi çocuğun üstünü başını değiştirmek? ama işte maaşını veriyorum dadılığını da yapsın ingilizceyi de öğrensin diyor adam, veli de bunu zerre sorgulamıyor öğretmenin yükünü görmüyor koca sınıfta bi kendi çocuğu varmış gibi triplere girip dünya onun etrafında dönsün istiyor, şikayet edince de kurum müdürü direkt öğretmeni atıyor velinin önüne, al parçala diyor, kendi eksiğini, kabul etmiyor...
Sonra meslekten soğumuş, tükenmiş, yaşam enerjisi kalmamış öğretmenler topluluğu..
Asla devlet memuru olmam, özelde kariyer yapacam diye yırttım bi tarafımı. 10 sene dayanabildim, şimdi devletteyim, evet ne uzayacak ne kısalacağım ama en azından sömürülmeyeceğim.
 
sozlesmede fesih halinde hangi kuralların olacagini iyi okuyun..
 

Herkes Kpss diyor fakat benim atamam yok, ben Üniversiteden çift dil olarak mezun oldum, diplomam aslında İngilizce üzerine değil, sadece İngilizce öğretmenliği de yapabiliyorum. Kpss düşünmüyor değilim fakat öğretmen değil de bir kurumda memur olma şansım var mı?
 
Genç olduğunuz için deneyiminiz az. Bu nedenle böyle hissetmeniz çok normal. Ben de öğretmenliğimin ilk yıllarında çok zorlandım. Peş peşe çok yaramaz sınıflar verdiler. Sınıftan ağlayarak çıkmıştım. Deneyimli öğretmenlerin fikrini alabilirsiniz ama size pek bir faydaları olmaz. Bu işi zamanla öğreniyorsunuz. İlla ki hatalar yapacaksınız. Sorunun kaynağının ingilizce ya da türkçe olmasıyla alakası olduğunu düşünmüyorum. Öyle bir an geliyor ki çocuklar sizin gözünüze bakınca ne demek istediğinizi anlıyorlar zaten. Bu da yılların verdiği tecrübeyle oluyor. Pes etmemenizi öneririm. Buradan çıkıp başka bir kuruma gittiğinizde de benzer sıkıntılar yaşayacaksınız. Emin olun birçoğumuz bu aşamalardan geçtik. Örneğin ben pes etmiş olsaydım şimdi 10 yıllık öğretmen olmazdım:)
 

Evet çok garip gerçekten, ben sınıf içinde ortağız diye hep muhabbet etmek, konuşmak, sormak, bilgi almak istiyorum fakat yanaşan kimse olmuyor. Kurum içinde yaşanan bazı durumlar hakkında soru sormak ya da bilgi almak istiyorum cevap yok, hatta öyle ki yüzüme bakılmıyor, birşey konuşurken birinin gözlerinin içine bakılması çok küçük ama önemli... Karşındakinin seni kale aldığını hissediyorsun, mesela ben hissetmiyorum. Kendi kendime gözlemleyip öğrenmeliyim o halde. Bu arada çok teşekkür ediyorum.
 
Tercümanım ama bundan sonra İngilizce öğretmenliği yapacağım. 3-4 yaş grubu en son tercihim olur çünkü ciddi bir sabır gerektiriyor. Herkes yapamaz.

Size tavsiyem ortaokulda veya lisede çalışın. Evet ilk başta yine zorlanacaksınız ama şu an olduğu kadar zorlanacağınızı hiç düşünmüyorum. Bir süre sonra çevre edinir, özel ders vermeye başlarsınız, çok iyi olur.
 

Ben de bu kadar zor olduğunu bilmiyordum, işin içine girince öğrendim. Maalesef çok büyük bir sabır gerekli, hem de çok çok büyük. Çocuklar inanılmaz hareketli, bazıları çok sessiz bazıları şımarık, bazısı şiddete meyilli daha çok sayarım ve bunlara aynı şekilde yaklaşmak... Bilemiyorum ya, yaptığım işten aldığım maaş 2.852 TL yani asgari ücret, hak ettiğim ücret 3.500, öyle söyleyeyim.

Bundan sonraki başvurularım liseye olacak zaten, burada pişmek ve deneyimlemek istediğim şeyler oldu, sadece biraz yardım alsam herşey değişecek gibi.
 
Bence onların nasıl davrandığını kafanıza takmayın. Çeşit çeşit insan var. Kurumla ilgili konuşmayı tercih etmiyor olabilirler. Sizi genç gördükleri için toy bulabilirler. Ben mesleğe başladığımda 24 yaşındaydım. Annem yaşında öğretmenler mobbing yapmıştı. O kadar üzülmüştüm ki. Benim onların desteğine ihtiyacım vardı. Şimdi hepsini unuttum gitti. Artık idarecisi de öğretmeni de velisi de çocuğu da vız gelir tırıs gider Siz de kendi gözlemlerinize güvenin. Onlar bir sorun karşısında nasıl davranıyorlar izleyin. Zamanla alışırsınız merak etmeyin
 
Umarım emeklerinizin karşılığını alırsınız, her şey gönlünüzce olsun
 

Evet, nokta atışı. Kurumla ilgili konuşmak istememesini anladım zaten, o yüzden ben de birşey konuşmama kararı aldım. Modu iyiyken muhabbet etmeye çalıştığında genellikle ben de aynı tavrı sergiliyorum, çünkü yoruldum nasıl davranmalıyım diye düşünmekten. Bir de kurum içinde bana yaklaşan ve bir tek yaşadıklarını, kurumun düzenini anlatan tek kişi var, o da her gün nasılsın diye sorar, günüm genellikle leş gibi geçtiği için hep anlatıyorum vs sonra her gün ne oldu, ne oldu diye sorulması da bana bu işte bir bit yeniği var gibi geliyor bu aralar... Ben en iyisi çenemi kapatıp, tek tabanca takılayım.
 

Merhaba, İngilizce öğretmeniyim ben de.Kreşler için sözleşme şu aralar yapılıyor heralde, geçen hafta bana teklif geldi çünkü.Başka bir okulla yapın sözleşmenizi önümüzdeki yıl için.Deneyim kazanarak öğreneceksiniz bu mesleği hangi yaş grubuyla çalışırsanız çalışın her biri farklı deneyim olacak.Anasınıfı ile hiç çalışmadım ilk ,orta ve lise deneyimim var ama şu net her kademe için sınıf hakimiyetini farklı kurmak zorundasınız.Birlikte çalıştığınız kişi sizin amiriniz değil meslektaşınız bir kere size hükmetmesine asla izin vermeyin,kimseye yaşından ötürü saygı duymak zorunda değilsiniz hele ki o sizi azarlarken.Kaldı ki sizi kullanmaya çalışıyorlar ,usta bakıcı almayıp onun işini de size yıkmışlar.Üst değiştirmek,wc ve yemek yardımı usta bakıcının görevidir.Bir de ben anlamadım siz bütün gün orda mı duruyorsunuz dersiniz yokken?İngilizce öğretmeni kreşte derse girer çıkar ve girdiği dersin ücretini alır.

Öte yandan asla plansız derse gitmeyin, en az fazladan iki aktiviteniz olsun.O yaşta sadece meşgul ederek hakimiyet sağlayabilirsiniz hiç es vermemelisiniz.Bazı rutinleriniz olsun.Atıyorum her derse başlarken "5 little monkeys jumping on the bed " ile başlayın mesela.Zaten o danstan sonra enerjiiyi atarlar daha sakin olurlar.Beden dili ve mimiklerinizi çok aktif kullanmalısınız sizin söylediklerinizi anlamasalar bile izleyerek verilen mesajı alabilirler. Öğretmenliğin en önemli noktası sınıf hakimiyetidir bunu sağlamadan bir şey öğretemezsiniz .
 
Son düzenleme:
Özel okula başladığımda kendi branşım dışında başka dersi de iteledi müdür. Üstüne ortaokul öğretmeni olmama rağmen anaokulundan 8. Sınıfa kadar tüm seviyelere ders vermem istendi. Öğretmenler odasında etkinlik için el işi kesme, yapıştırma da cabası. Sonuç mu? 2. Gün istifa ettim. Maaş da o zamanın hesabında 1600 tl falandı. Sigorta da part time işleniyormuş. Sonra torpille bilindik kurumlara sokmak istediler beni üniversite hocam vs. Aman tövbe dedim. Benim karaktere ters. Ama çok çaresiz olsam çalışırdım bu da bi gerçek. Siz niçin kpssye girmiyosunuz?
 
Ben 3 sene yardimci ablalik yaptim ana okullarinda yeri geliyo ogretmenlerede yardimci oluyordum aslinda konunun sizle alakasi yok ögrenciler ilk o ögretmeni tanidigi icin sadece onu dinliyolar cok zekiler cunku biz ögretmenler toplantiya gidince kisa sure bakardik asla adam yerine koymazlardi hatta iftira atani bile oldu ve bide tuhaf bi anaokulu ogretmenleri arasinda güc savasi var bi yaris var nelere sahit oldum bi bilseniz o ögrermende burda güc benim diyo sizin tecrubesizliginizi kullaniyo sadece bu meslekte ne savaslar var bi bilseniz güclu olmaya bakin kaslarinizi iyi gelistirin
 

Herkes Kpss diyor fakat benim atamam yok, ben Üniversiteden çift dil olarak mezun oldum, diplomam aslında İngilizce üzerine değil, sadece İngilizce öğretmenliği de yapabiliyorum. Kpss düşünmüyor değilim fakat öğretmen değil de bir kurumda memur olma şansım var mı?

Böyle bir cevap vermiştim...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…