Benim de unutamadığım çok büyük bir aşkım var. Yıllar geçse de unutamam. Yakışıklı, zeki, entelektüel, kibar, eğlenceli. Milli piyango gibi bir adamdı. Yaşlarımız kemaldi. Hem akımızla hem ruhumuzla tutulduk birbirimize. O zamanlar Dünyanın en mutlu kadını bendim, en mutlu adamı da o.hiç şüphesiz. Yaptıklarını anlatmayım. Kıskançlıktan çatlarsın walla.bir iki kuple vereyim. Arabama gizlice çiçekler koymalar, öksürsem ıhlamur yapmalar, şiirler, şarkılar, elleriyle yemekler hazırlamalar, iş yerindeki masama Notlar bırakmalar, dünyanın en güzel tatillerine gitmeler, sarılmadan uyumayanlardandık, Sıla şarkısından anlayın işte...elmanın diğer yarısı, ruh eşim.bu kulaklar ne güzel sözler duydu bi bilseniz. Sonra ne oldu biliyo musunuz? Evlendikkkkk :))) peki sonra ne oldu biliyo musunuz ? Bu aşık olduğum adam ilk günden gitti yerine tutkusuz, 20 yıllık evli gibi davranan, annem de annem diyen, hiç tanımadığım birine dönüştü. Böyle sindirella hikayesi gibi birdenbire gece saat tam 12 de adam dönüşüverdi.gözleri açık sevmiştim oysa ki. Ben hala aşık mıyım ? Asla. Yıllar geçse de ne o eski aşkımı unuturum ne de bir anda aşkı biten adamın bende yarattığı hayalkırıklığını. Hadi bakalım iyi geceler herkese, yanım da yatan bu adama da. Bu masal burda biter ...