O hiç unutamadığınız eski aşkınız...

Yani 18 yaşında birini sevmiştim, evlenme ihtimalimiz düşük böyle olunca. İlk sevdiğiyle evlenen çok azdır bence hele ki bu devirde. Sonuçta askerden gelip yavukluyu istetme dönemleri bitti. Herkes üniversiteye gidiyor, atanmaydı kariyerdi ilişkiler zamana ve mesafelere yenik düşebiliyor. Ama eşini sevmen gerekir yani yanlış yönlendirmeyelim bekarları 😉
Eşim olacak insanı seviyorum onda hiçbir sıkıntı yok çok da mutluyum kendisiyle ama o tutku yok o hissettiğim heyecan yok.Yani deli gibi aşık değilim.Sorunsuz ilerleyen normal bir ilişki.Çok şükür yine de bir sorunum yok.
 
Eşim olacak insanı seviyorum onda hiçbir sıkıntı yok çok da mutluyum kendisiyle ama o tutku yok o hissettiğim heyecan yok.Yani deli gibi aşık değilim.Sorunsuz ilerleyen normal bir ilişki.Çok şükür yine de bir sorunum yok.
Evet orası öyle. Ben de deli gibi aşık olarak evlenmedim, eşim de bana aşık değildi. Zaten genç evlenmiş değiliz. Öyle duygular en çok gençlikte yaşanıyor. Sonradan yakalayamıyorsun.
 
Bizim de bir sene oldu biteli. Uzak mesafe ilişkisiydi. çok kıskançtı Ve psikolojik şiddet uyguluyordu bana. Nefret ederek bitirdim. Yalvardı yakardı istemedim. Adını görmek istemiyrordum telefonda. İlk 6 ay Böyle geçti. Son birkaç aydır deli gibi aramak istiyorum. Her gün düşünüyorum. Ama suçlu değilim özür dilemek değil amacım. Pişman da değilim. Ama yazmak istiyorum işte. Deli gibi elim telefona gidiyor. Sizce yazıp kurtulmalı mıyım yoksa zaten yanlıştı diyip yazmamalı mıyım? Ya bir kaç sene sonra hala aynı hissiyatım geçmez ve o evlenirse diye korkuyorum. Ya hayatımın en büyük pişmanlığı olursa bu yazmayışım.
Okuyanlar akıl versin nolur.
Aman sakın kendinize kötülük yapmayın lütfen "Zaten yanlıştı" deyip yazmamalısınız. Sanırım boşluğa düştünüz bu ara o yüzden aklınıza düştü yine
 
pek cok sevgili edinmis ve 2 kere askin doruklarini yasamis bir stalkseverim. Flörtlerim dahil tüm eskileri stalkliyorum 🙈 Ama tamamen meraktan. Hic keskem acabam yok. İlk askim benden önceki sevgilisiyle evlendi ve 3 cocugu var. Üniversite okumadi diye ayrilmistim ondan, sonra cok pisman olmustum ama o beni affetmemisti. İyi ki affetmemis de kaderim böyle ilerlemis. Gercekten harika bir insan, iyi bir isi ve geliri de var ama benim icin diploma cok önemli iste 🤷🏻‍♀️ Affetse yine terk ederdim 🙈 güzel seyler yasandi ve bitti. Ben cok mutluyum, hepsi de mutlu olsun istiyorum. (Tabiki beni aldatan pislik haric 🤬)
 
Benım aklıma gelmez oyle gelsede o zamanlar o sevdıgım sandıgım ınsana karsı hıc bır sey hıssetmıyorum cok garıp onca gozyası acı cektıgımı sanmısım:)))
Hıc kımse ıcımde kalmadı benımm🙄🙄
 
Çoğu kişide vardır bence bu. Evli ya da bekar fark etmiyor. Hani aklınıza gelince hala yüreğinizde sızlama hissettiğiniz... hani hala hayatını merak edip ara sıra sosyal medyada aratıp fotoğraflarına gizli gizli baktığınız... bu başlık böyle insanların dertleştiği yer olsun... izninizle önce ben anlatmak istiyorum... 19 yaşındaydım ilk defa âşık olmuştum birisine. Öyle farklı öyle iyiydi ki.. hayatinda baba eksiği olan bi kız olarak onda baba sefkatini bulmustum sanki. Ilk defa birisi bana paran var mi diye sormuştu örneğin. Gururumdan istememistim ama birisinin beni düşünmesi etkilemisti beni. Ayagimda dandik bir ayakkabı vardi ve maddi durumum yoktu. Durduk yere "ayağın mi üşüyor senin? hadi gidip sana ayakkabi alalim" diyip zorla ayakkabi almıştı. Ve bunu yaparken cebindeki tüm parayi dökmüştü mesela. zengin değildi. ikimiz de üniversite öğrencisiydik. Bos zamanlarımızda part time çalışıp para kazanmaya çalışıyorduk. Öyle saf temiz sevmişti beni. Ve ben de ona deli gibi aşıktım. Ama tecrübesizdim. Bir ilişki nasil yasanir bilmiyordum. Kavga ettiğimiz bir gun sinirden cok ağır laflar söyledim ona. Ve beni o an arkasina bile bakmadan terk etti. Sanki babam ölmüş gibi acı cektim. Cunku benim hayatimda o boşluğu dolduran oydu. Cok özür diledim cok yalvardım. Telefon hattini değiştirdi evini taşıdı ve tamamen ortadan kayboldu. Mailler attim donmedi. Tek bir sinirle söylenen sözlerden sevdiğini bırakıp gidebilir miydi bir insan? Ama öyle lanet bi gururu vardı ki asla hata affetmeyen türden... iyi insan ama zor bir karakter... Üzerine 3 yıl acı cektim. Onun yokluğunu dolduramadım. Kimseyi sokamadim hayatıma. Derken bir gece bi numara aradı beni. Ağlayan bi erkek telefonda ve bu oydu. Hayatımın şokunu yaşadım. Asla bana dönmez dedigim adam dönmüştü. "Koşup geleyim mi sana dedi?" Aynen böyle.. Gel dedim.. ve yıllar sonra tekrar ona kavuştum. Her şey cok güzeldi. Daha çok üzerime titriyor affet gittigim icin diyordu. Bir an once benimle evlenmek istiyordu hatta. O süreçte ben yüksek lisansa başlamıştım ve hala öğrenci olduğum icin evlilige hazır değildim. Benim hazır olmamı bekliyordu. Ama bu süreçte de anlamlandiramadigim sıkıntılar vardi. Bazen gerçeküstü olaylar anlatıyordu. Eve hırsız girdi beni bıçakladı tarzi şeyler. ama bıçak izi yok.. pesimde mafya var tarzı film gibi olaylar. Şizofren olmasindan şüphe etmeye başladım açıkçası. Onunla tanışanlar, bu adamda garip bisey var diyordu ama kimse ne oldugunu anlamıyordu benim gibi. Annem de bakışlarının tuhaf oldugunu söylemişti mesela. Ve hic annemin içine sinmiyordu. Bir gun sabah erken bir saatte evine sürpriz yapmaya gittim beni hiç beklemediği bi vakitte. Birlikte kahvalti yapariz diye düşündüm. Adam beni gördüğünde anlamadığım bi sekilde sinir krizi geçirdi. O kadar saçma ve gereksiz bi krizdi ki... neymis onun planlarının içine ediyormuşum. Çağırdığında geç kalıyormuşum çagirmadiginda ise geliyormuşum. Uzerime yürüdü seni öldürürüm diye tehdit etti. Icimden simdi dayak yiyeceğim dedim. Ben hayatımda öyle bi sinir gormedim. Hatta O an öldürülmekten bile korktum. Koltuğun köşeye sinmiştim adeta. Öyle dehşet bir kriz geçirdi. O bunu yaparken sakinleştirmeye çalışsam da sakinlesmedi ve sonunda beni evden kovdu. Ağlayarak evime geldim. Anneme anlattım. Annem şok oldu. Bu adamin psikolojik sağlığı yerinde degil sakın bununla evlenme bu adam seni döver belki de öldürür dedi. Acı çeke çeke bıraktım. O kadar gururluydu ki benden özür bile dilememişti. Severken ayrılmak zorunda olmak böyle bir şeymiş... aradan 5 yıl geçti. Tekrar karşıma çıktı. Evlenip boşanmış ve beni hic unutamadığını söyledi. Özür diledi 5 yil onceki hareketinden ve gidişinden dolayı. Gel hemen evlenelim dedi. Kabul edemedim... o benim gozumde hala degerli de olsa mantıken kimsenin degisemeyecegini düşündüm ve evlenirsek boşanırız dedim. Kabul etmedim. Yine gurur yaptı ve gitti. 2 yıldır görmüyorum. Yaşım oldu 30. Ben de evlenmedim. Sevdiğim bi adam var hayatimda. Ama hala ara ara aklıma eski sevgilim gelir. O kadar çok şey paylaştık ki. Eskiye dair bi şarkı duyunca bile aklima o gelir. O günlerimizi özlüyorum ister istemez. Hala içimde bi yerlerde belki de bana yaptığı iyiliklerden fedakarliklardan ötürü çok degerli. Geçenlerde 2. evliliğini yaptığını gördüm. Sanki onu simdi sonsuza kadar kaybettim. Bi yandan da o kadar mutlu olmasini isterim ki.. biz birlikte mutlu olamadık. Umarim o mutlu olabilir. Psikolojisi bozuk güzel kalpli bi adam sevdim ben. Bu da benim şanssızlığım. Yarin öbur gun başkasıyla evlensem bile ölene kadar o hep benim içimde olacak. Bazen de diyorum bu kadar mantığımı dinlemeyip son gelişinde evlense miydim onunla? Bir kere de Gerçekten kalbimi mi dinleseydim? Bu sorunun cevabını hic bilemeyeceğim sanırım.
Var mi böyle içinizde kalan aşk hikayesi?
Dram.yasamayi ne çok seviyoruz.. ayrılmasan evlenen ilk aşkınla.simdi sorunlu evlilik diye açardın konuyu .. sonu tamamlanmamış hikaye kendin güzelliklerle bitiriyorsun .. hayal ürünü yani 😂🙊🙉🙈 biten bitmiş önüne bak sen geçmişle işin olmasın benden sana tavsiye
 
16 20 yaşları arasında bir erkek arkadaşım vardı. Onun bana yaşattığı mutsuzluklar ve pişmanlıklardan ötürü aklıma geliyor içim cız ettiğinden değil. Her aklıma gelişince sövüyorum içimden. Bugun evlenmemin, evlenmeden önceki hayatımı da mahvetmemin en büyük sebebi kendisidir. Gencecik yeni gözümü açmışken dünyaya, bu dünyanın ne kadar kirli karanlık ve alçak insanların var olduğu bir yer olduğunu yaşatarak öğretti bana. Ona hiç bir zaman hakkım helal değil. Ahirette de yaşadığım her kötülüğün hesabını sormayı iple çekiyorum...
Bazen haberi geliyor ortak tanıdıklarımız vardı. Bir baltaya sap olamamış. İyiki kurtulmuşum kendisinden. Eşim çok mükemmel diyemesem de çok şükür kimseye muhtaç etmeden bir dediğim iki olmadan yaşatıyor beni.
Zaten başkası için içi cız ederse evli olduğu halde bir kadının, eşini tam anlamı ile sevmiyordur bana göre.
 
İğrenç ötesi bir konu.
Sizin gibilere değil şuan hayatınızda olan eşinize/nişanlınıza/sevgilinize acıdım.
Sizden çok daha iyilerini hak ediyorlar. Hatta o ayrılıp unutamadıklarınızda sizden çok daha iyilerine layıklardı, kurtulmuşlar ne güzel. Darısı şuan kancayı takıp sömürdüklerinizin başına.
Utanmadan bide evli bekar fark etmez açıp fotoğraflarına bakıyor kalbin sızlıyor falan diye yazmış!
Madem eskiyi unutamadın şuan hayatında olanın suçu neydi ki başkasını seven halen ona kalbi sızlayan açıp fotoğraflarına bakan, kısaca aldatan biri ile beraber olmak durumunda bırakılıyor? evet aldatan çünkü aldatmak sadece fiziksel değildir.
Allah ıslah etsin.
Bu ne şiddet bu ne celal diyesim geldi 😁😁
 
Ahh ilk aşkım...
Yaş 16 nasıl aşığım belli değil
Ona karşı olan hislerimden haberi vardı ama yaş farkı dedi, olmaz dedi
Okulumun servis şoförlerinden biriydi
Hem uzak dururdu benden hem de bi o kadar yakın
İki sene bekledim onu olmadı
Zamanla azaldı hislerim, bitti

Yıllar sonra bi haber sitesinde gördüm adını kaza yapmıştı, durumu ağırdı ve o kötü haber
O alkollü insan almıştı canını
Hissettiklerimin tarifi yoktu
Üzüldüm, çok hem de
Karısı için, arkasında bıraktığı iki evladı için
 
Çoğu kişide vardır bence bu. Evli ya da bekar fark etmiyor. Hani aklınıza gelince hala yüreğinizde sızlama hissettiğiniz... hani hala hayatını merak edip ara sıra sosyal medyada aratıp fotoğraflarına gizli gizli baktığınız... bu başlık böyle insanların dertleştiği yer olsun... izninizle önce ben anlatmak istiyorum... 19 yaşındaydım ilk defa âşık olmuştum birisine. Öyle farklı öyle iyiydi ki.. hayatinda baba eksiği olan bi kız olarak onda baba sefkatini bulmustum sanki. Ilk defa birisi bana paran var mi diye sormuştu örneğin. Gururumdan istememistim ama birisinin beni düşünmesi etkilemisti beni. Ayagimda dandik bir ayakkabı vardi ve maddi durumum yoktu. Durduk yere "ayağın mi üşüyor senin? hadi gidip sana ayakkabi alalim" diyip zorla ayakkabi almıştı. Ve bunu yaparken cebindeki tüm parayi dökmüştü mesela. zengin değildi. ikimiz de üniversite öğrencisiydik. Bos zamanlarımızda part time çalışıp para kazanmaya çalışıyorduk. Öyle saf temiz sevmişti beni. Ve ben de ona deli gibi aşıktım. Ama tecrübesizdim. Bir ilişki nasil yasanir bilmiyordum. Kavga ettiğimiz bir gun sinirden cok ağır laflar söyledim ona. Ve beni o an arkasina bile bakmadan terk etti. Sanki babam ölmüş gibi acı cektim. Cunku benim hayatimda o boşluğu dolduran oydu. Cok özür diledim cok yalvardım. Telefon hattini değiştirdi evini taşıdı ve tamamen ortadan kayboldu. Mailler attim donmedi. Tek bir sinirle söylenen sözlerden sevdiğini bırakıp gidebilir miydi bir insan? Ama öyle lanet bi gururu vardı ki asla hata affetmeyen türden... iyi insan ama zor bir karakter... Üzerine 3 yıl acı cektim. Onun yokluğunu dolduramadım. Kimseyi sokamadim hayatıma. Derken bir gece bi numara aradı beni. Ağlayan bi erkek telefonda ve bu oydu. Hayatımın şokunu yaşadım. Asla bana dönmez dedigim adam dönmüştü. "Koşup geleyim mi sana dedi?" Aynen böyle.. Gel dedim.. ve yıllar sonra tekrar ona kavuştum. Her şey cok güzeldi. Daha çok üzerime titriyor affet gittigim icin diyordu. Bir an once benimle evlenmek istiyordu hatta. O süreçte ben yüksek lisansa başlamıştım ve hala öğrenci olduğum icin evlilige hazır değildim. Benim hazır olmamı bekliyordu. Ama bu süreçte de anlamlandiramadigim sıkıntılar vardi. Bazen gerçeküstü olaylar anlatıyordu. Eve hırsız girdi beni bıçakladı tarzi şeyler. ama bıçak izi yok.. pesimde mafya var tarzı film gibi olaylar. Şizofren olmasindan şüphe etmeye başladım açıkçası. Onunla tanışanlar, bu adamda garip bisey var diyordu ama kimse ne oldugunu anlamıyordu benim gibi. Annem de bakışlarının tuhaf oldugunu söylemişti mesela. Ve hic annemin içine sinmiyordu. Bir gun sabah erken bir saatte evine sürpriz yapmaya gittim beni hiç beklemediği bi vakitte. Birlikte kahvalti yapariz diye düşündüm. Adam beni gördüğünde anlamadığım bi sekilde sinir krizi geçirdi. O kadar saçma ve gereksiz bi krizdi ki... neymis onun planlarının içine ediyormuşum. Çağırdığında geç kalıyormuşum çagirmadiginda ise geliyormuşum. Uzerime yürüdü seni öldürürüm diye tehdit etti. Icimden simdi dayak yiyeceğim dedim. Ben hayatımda öyle bi sinir gormedim. Hatta O an öldürülmekten bile korktum. Koltuğun köşeye sinmiştim adeta. Öyle dehşet bir kriz geçirdi. O bunu yaparken sakinleştirmeye çalışsam da sakinlesmedi ve sonunda beni evden kovdu. Ağlayarak evime geldim. Anneme anlattım. Annem şok oldu. Bu adamin psikolojik sağlığı yerinde degil sakın bununla evlenme bu adam seni döver belki de öldürür dedi. Acı çeke çeke bıraktım. O kadar gururluydu ki benden özür bile dilememişti. Severken ayrılmak zorunda olmak böyle bir şeymiş... aradan 5 yıl geçti. Tekrar karşıma çıktı. Evlenip boşanmış ve beni hic unutamadığını söyledi. Özür diledi 5 yil onceki hareketinden ve gidişinden dolayı. Gel hemen evlenelim dedi. Kabul edemedim... o benim gozumde hala degerli de olsa mantıken kimsenin degisemeyecegini düşündüm ve evlenirsek boşanırız dedim. Kabul etmedim. Yine gurur yaptı ve gitti. 2 yıldır görmüyorum. Yaşım oldu 30. Ben de evlenmedim. Sevdiğim bi adam var hayatimda. Ama hala ara ara aklıma eski sevgilim gelir. O kadar çok şey paylaştık ki. Eskiye dair bi şarkı duyunca bile aklima o gelir. O günlerimizi özlüyorum ister istemez. Hala içimde bi yerlerde belki de bana yaptığı iyiliklerden fedakarliklardan ötürü çok degerli. Geçenlerde 2. evliliğini yaptığını gördüm. Sanki onu simdi sonsuza kadar kaybettim. Bi yandan da o kadar mutlu olmasini isterim ki.. biz birlikte mutlu olamadık. Umarim o mutlu olabilir. Psikolojisi bozuk güzel kalpli bi adam sevdim ben. Bu da benim şanssızlığım. Yarin öbur gun başkasıyla evlensem bile ölene kadar o hep benim içimde olacak. Bazen de diyorum bu kadar mantığımı dinlemeyip son gelişinde evlense miydim onunla? Bir kere de Gerçekten kalbimi mi dinleseydim? Bu sorunun cevabını hic bilemeyeceğim sanırım.
Var mi böyle içinizde kalan aşk hikayesi?
Kimin duasını aldım diye düşünüp şükür namazı kılacağına severek ayrılanlar bilirler ayrılığı modunda takılıyorsun arkadaşım.
Adamın delirdikten sonra özür dilememesine bile çok gururludur o diye güzelleme yapıyorsun.
Kınamıyorum, belli ki aklın kalmış.
 
Benim de unutamadığım çok büyük bir aşkım var. Yıllar geçse de unutamam. Yakışıklı, zeki, entelektüel, kibar, eğlenceli. Milli piyango gibi bir adamdı. Yaşlarımız kemaldi. Hem akımızla hem ruhumuzla tutulduk birbirimize. O zamanlar Dünyanın en mutlu kadını bendim, en mutlu adamı da o.hiç şüphesiz. Yaptıklarını anlatmayım. Kıskançlıktan çatlarsın walla.bir iki kuple vereyim. Arabama gizlice çiçekler koymalar, öksürsem ıhlamur yapmalar, şiirler, şarkılar, elleriyle yemekler hazırlamalar, iş yerindeki masama Notlar bırakmalar, dünyanın en güzel tatillerine gitmeler, sarılmadan uyumayanlardandık, Sıla şarkısından anlayın işte...elmanın diğer yarısı, ruh eşim.bu kulaklar ne güzel sözler duydu bi bilseniz. Sonra ne oldu biliyo musunuz? Evlendikkkkk :))) peki sonra ne oldu biliyo musunuz ? Bu aşık olduğum adam ilk günden gitti yerine tutkusuz, 20 yıllık evli gibi davranan, annem de annem diyen, hiç tanımadığım birine dönüştü. Böyle sindirella hikayesi gibi birdenbire gece saat tam 12 de adam dönüşüverdi.gözleri açık sevmiştim oysa ki. Ben hala aşık mıyım ? Asla. Yıllar geçse de ne o eski aşkımı unuturum ne de bir anda aşkı biten adamın bende yarattığı hayalkırıklığını. Hadi bakalım iyi geceler herkese, yanım da yatan bu adama da. Bu masal burda biter ...
 
Benim de unutamadığım çok büyük bir aşkım var. Yıllar geçse de unutamam. Yakışıklı, zeki, entelektüel, kibar, eğlenceli. Milli piyango gibi bir adamdı. Yaşlarımız kemaldi. Hem akımızla hem ruhumuzla tutulduk birbirimize. O zamanlar Dünyanın en mutlu kadını bendim, en mutlu adamı da o.hiç şüphesiz. Yaptıklarını anlatmayım. Kıskançlıktan çatlarsın walla.bir iki kuple vereyim. Arabama gizlice çiçekler koymalar, öksürsem ıhlamur yapmalar, şiirler, şarkılar, elleriyle yemekler hazırlamalar, iş yerindeki masama Notlar bırakmalar, dünyanın en güzel tatillerine gitmeler, sarılmadan uyumayanlardandık, Sıla şarkısından anlayın işte...elmanın diğer yarısı, ruh eşim.bu kulaklar ne güzel sözler duydu bi bilseniz. Sonra ne oldu biliyo musunuz? Evlendikkkkk :))) peki sonra ne oldu biliyo musunuz ? Bu aşık olduğum adam ilk günden gitti yerine tutkusuz, 20 yıllık evli gibi davranan, annem de annem diyen, hiç tanımadığım birine dönüştü. Böyle sindirella hikayesi gibi birdenbire gece saat tam 12 de adam dönüşüverdi.gözleri açık sevmiştim oysa ki. Ben hala aşık mıyım ? Asla. Yıllar geçse de ne o eski aşkımı unuturum ne de bir anda aşkı biten adamın bende yarattığı hayalkırıklığını. Hadi bakalım iyi geceler herkese, yanım da yatan bu adama da. Bu masal burda biter ...
Bu çok daha acıymış... eşiniz bir anda mi değişti? Bipolar bozukluk falan var mi kendisinde?
 
Ben de çok fırtınalı, dolu dizgin aşk yaşadım ama bitince bitti. Şimdi ne yaparlar ne ederler onu bile bilmiyorum. Aklımın ucundan geçmiyor kimse, neticede bitti gitti. Kaldı ki insan 2-3 yıl sonra gerçekten hiçbir şey hatırlamıyor, canı acımıyor, aklına gelmiyor, hani yolda görsen bi şey hissetmiyorsun. Bence bu kadar dramatize etmeyin, kurtulduğunuza sevinin olsun bitsin. Siz yolunuza devam edememişsiniz belki ondan bu kadar takıyorsunuzdur. Ayrıca lütfen artık insanları stalklamayı bırakın. Sosyal medyadan ordan burdan takip ettikçe takıntı haline getirirsiniz ve unutamazsınız.
 
Çoğu kişide vardır bence bu. Evli ya da bekar fark etmiyor. Hani aklınıza gelince hala yüreğinizde sızlama hissettiğiniz... hani hala hayatını merak edip ara sıra sosyal medyada aratıp fotoğraflarına gizli gizli baktığınız... bu başlık böyle insanların dertleştiği yer olsun... izninizle önce ben anlatmak istiyorum... 19 yaşındaydım ilk defa âşık olmuştum birisine. Öyle farklı öyle iyiydi ki.. hayatinda baba eksiği olan bi kız olarak onda baba sefkatini bulmustum sanki. Ilk defa birisi bana paran var mi diye sormuştu örneğin. Gururumdan istememistim ama birisinin beni düşünmesi etkilemisti beni. Ayagimda dandik bir ayakkabı vardi ve maddi durumum yoktu. Durduk yere "ayağın mi üşüyor senin? hadi gidip sana ayakkabi alalim" diyip zorla ayakkabi almıştı. Ve bunu yaparken cebindeki tüm parayi dökmüştü mesela. zengin değildi. ikimiz de üniversite öğrencisiydik. Bos zamanlarımızda part time çalışıp para kazanmaya çalışıyorduk. Öyle saf temiz sevmişti beni. Ve ben de ona deli gibi aşıktım. Ama tecrübesizdim. Bir ilişki nasil yasanir bilmiyordum. Kavga ettiğimiz bir gun sinirden cok ağır laflar söyledim ona. Ve beni o an arkasina bile bakmadan terk etti. Sanki babam ölmüş gibi acı cektim. Cunku benim hayatimda o boşluğu dolduran oydu. Cok özür diledim cok yalvardım. Telefon hattini değiştirdi evini taşıdı ve tamamen ortadan kayboldu. Mailler attim donmedi. Tek bir sinirle söylenen sözlerden sevdiğini bırakıp gidebilir miydi bir insan? Ama öyle lanet bi gururu vardı ki asla hata affetmeyen türden... iyi insan ama zor bir karakter... Üzerine 3 yıl acı cektim. Onun yokluğunu dolduramadım. Kimseyi sokamadim hayatıma. Derken bir gece bi numara aradı beni. Ağlayan bi erkek telefonda ve bu oydu. Hayatımın şokunu yaşadım. Asla bana dönmez dedigim adam dönmüştü. "Koşup geleyim mi sana dedi?" Aynen böyle.. Gel dedim.. ve yıllar sonra tekrar ona kavuştum. Her şey cok güzeldi. Daha çok üzerime titriyor affet gittigim icin diyordu. Bir an once benimle evlenmek istiyordu hatta. O süreçte ben yüksek lisansa başlamıştım ve hala öğrenci olduğum icin evlilige hazır değildim. Benim hazır olmamı bekliyordu. Ama bu süreçte de anlamlandiramadigim sıkıntılar vardi. Bazen gerçeküstü olaylar anlatıyordu. Eve hırsız girdi beni bıçakladı tarzi şeyler. ama bıçak izi yok.. pesimde mafya var tarzı film gibi olaylar. Şizofren olmasindan şüphe etmeye başladım açıkçası. Onunla tanışanlar, bu adamda garip bisey var diyordu ama kimse ne oldugunu anlamıyordu benim gibi. Annem de bakışlarının tuhaf oldugunu söylemişti mesela. Ve hic annemin içine sinmiyordu. Bir gun sabah erken bir saatte evine sürpriz yapmaya gittim beni hiç beklemediği bi vakitte. Birlikte kahvalti yapariz diye düşündüm. Adam beni gördüğünde anlamadığım bi sekilde sinir krizi geçirdi. O kadar saçma ve gereksiz bi krizdi ki... neymis onun planlarının içine ediyormuşum. Çağırdığında geç kalıyormuşum çagirmadiginda ise geliyormuşum. Uzerime yürüdü seni öldürürüm diye tehdit etti. Icimden simdi dayak yiyeceğim dedim. Ben hayatımda öyle bi sinir gormedim. Hatta O an öldürülmekten bile korktum. Koltuğun köşeye sinmiştim adeta. Öyle dehşet bir kriz geçirdi. O bunu yaparken sakinleştirmeye çalışsam da sakinlesmedi ve sonunda beni evden kovdu. Ağlayarak evime geldim. Anneme anlattım. Annem şok oldu. Bu adamin psikolojik sağlığı yerinde degil sakın bununla evlenme bu adam seni döver belki de öldürür dedi. Acı çeke çeke bıraktım. O kadar gururluydu ki benden özür bile dilememişti. Severken ayrılmak zorunda olmak böyle bir şeymiş... aradan 5 yıl geçti. Tekrar karşıma çıktı. Evlenip boşanmış ve beni hic unutamadığını söyledi. Özür diledi 5 yil onceki hareketinden ve gidişinden dolayı. Gel hemen evlenelim dedi. Kabul edemedim... o benim gozumde hala degerli de olsa mantıken kimsenin degisemeyecegini düşündüm ve evlenirsek boşanırız dedim. Kabul etmedim. Yine gurur yaptı ve gitti. 2 yıldır görmüyorum. Yaşım oldu 30. Ben de evlenmedim. Sevdiğim bi adam var hayatimda. Ama hala ara ara aklıma eski sevgilim gelir. O kadar çok şey paylaştık ki. Eskiye dair bi şarkı duyunca bile aklima o gelir. O günlerimizi özlüyorum ister istemez. Hala içimde bi yerlerde belki de bana yaptığı iyiliklerden fedakarliklardan ötürü çok degerli. Geçenlerde 2. evliliğini yaptığını gördüm. Sanki onu simdi sonsuza kadar kaybettim. Bi yandan da o kadar mutlu olmasini isterim ki.. biz birlikte mutlu olamadık. Umarim o mutlu olabilir. Psikolojisi bozuk güzel kalpli bi adam sevdim ben. Bu da benim şanssızlığım. Yarin öbur gun başkasıyla evlensem bile ölene kadar o hep benim içimde olacak. Bazen de diyorum bu kadar mantığımı dinlemeyip son gelişinde evlense miydim onunla? Bir kere de Gerçekten kalbimi mi dinleseydim? Bu sorunun cevabını hic bilemeyeceğim sanırım.
Var mi böyle içinizde kalan aşk hikayesi?
oda seni senin sevddiğin kadar çok sevse 2 kez evlenemez.Belli ki oda hayatında bir boşluğu seninle doldurmuş.Güzel bi film gibi hatıranda kalsın karşına doğru biri çıkarsa evlen hayatını kur.Öfke kontrolü olmayan bir insan hertürlü zarar verebilir.Ayrıca şöyle düşün sen şanslıymışsın ki onun ilk evlendiği kızcağızın yerinde olabilidin.Ne hayatller ne umutlarla bi yuva kurdu gencecik yaşında dul kaldı..
 
Benim de unutamadığım çok büyük bir aşkım var. Yıllar geçse de unutamam. Yakışıklı, zeki, entelektüel, kibar, eğlenceli. Milli piyango gibi bir adamdı. Yaşlarımız kemaldi. Hem akımızla hem ruhumuzla tutulduk birbirimize. O zamanlar Dünyanın en mutlu kadını bendim, en mutlu adamı da o.hiç şüphesiz. Yaptıklarını anlatmayım. Kıskançlıktan çatlarsın walla.bir iki kuple vereyim. Arabama gizlice çiçekler koymalar, öksürsem ıhlamur yapmalar, şiirler, şarkılar, elleriyle yemekler hazırlamalar, iş yerindeki masama Notlar bırakmalar, dünyanın en güzel tatillerine gitmeler, sarılmadan uyumayanlardandık, Sıla şarkısından anlayın işte...elmanın diğer yarısı, ruh eşim.bu kulaklar ne güzel sözler duydu bi bilseniz. Sonra ne oldu biliyo musunuz? Evlendikkkkk :))) peki sonra ne oldu biliyo musunuz ? Bu aşık olduğum adam ilk günden gitti yerine tutkusuz, 20 yıllık evli gibi davranan, annem de annem diyen, hiç tanımadığım birine dönüştü. Böyle sindirella hikayesi gibi birdenbire gece saat tam 12 de adam dönüşüverdi.gözleri açık sevmiştim oysa ki. Ben hala aşık mıyım ? Asla. Yıllar geçse de ne o eski aşkımı unuturum ne de bir anda aşkı biten adamın bende yarattığı hayalkırıklığını. Hadi bakalım iyi geceler herkese, yanım da yatan bu adama da. Bu masal burda biter ...
Nasıl bu kadar değişebildi 😮 sanırım bütün hakkını ilişki döneminde kullanmış. hala aynı kisiylemi evlisiniz.
 
Yürek sızısını anlarım da bu adam tam bir psikopatmış. Ben olsam buz gibi soğur, mide bulantısı ile anardım.
Anmazdım da hatta.
Siz de şükredin kurtulduğunuza.

Hani şöyle hafif bir hüzünle geçmişe götürecek bir aşkken, sonunda çöp etmiş beyefendi (!)
 
Benımde 8 senelık bı ılıskım vardı aıleler ıstemedıgı ıcın bıtırdık ben esımle severek evlendım sonra ama o aılesının kucuklukten berı dusundugı kısıyle evlendı banada ayrılırken oyle demıatı baska kımseyı sevmem babamın ıstedıgı bırıyle evlenırım demıstı. Insan unutamıyor ama baskasınıda sevebılıyor yanı ben onu ıyı ınsan olarak hatırlıyorum cunku esımı de sevıyorum. Onada bırkere sormustum severekmı evlendın dıye aılesı ıstedıgı ıcın evlenmıs kızı ılk kına gecesınde gormus ıyı bı ınsan pısman etmedı evlendıgıme hıc dedıı bende onun adına sevındım. Bosver unut allah yazmayınca olmuyor demekkı ne acılarla ayrılmıstım pıskolojım bozulmustu gecelerı kalkıp bagıra bagıra aglıyordum ben onsuz nasıl nefes alacam dıye oylede olmuyormus sımdı esıyle cocuguyla resımlerını gorunce ne kadar tatlılar dıyorum
 
İlişkinin sonu evlilikle bitmediği için içinde kalmış. Hala aklına geliyor. Ve iyi hatırlıyorsun onu. Bir de ilk olduğu için kıymetli olmuş. Eğer evlenseydin, o kadar yıpranırdın ki, gözlerin açılırdı, aşk maşk kalmazdı geriye. Bir daha hatırlamak bile istemezdin.

Çok şanslıymışsın. İyi ki anneni dinlemişsin. Bence hiç düşünme, çok şükür Allah kurtarmış de. Evlenmeden sinir krizi geçiren adamın evlendikten sonra ne olacağını tahmin bile edemezsin.

bariz psikolojik sıkıntıları var. Senin yerinde olsam, evlendiği kızlara acırdım. Ki biri boşanmış bile. Seni affetmemesi gururundan değil, psikolojik rahatsızlığı olduğundan. seni terk ettikten çok sonra tekrar araması, özlemekten değil psikolojik rahatsızlığından, muhtemelen gel Gitli bir hayat yaşamasından.

iki arkadaşım var böyle. Biri ilaçlarını bile takip ederdi erkek arkadaşının. Ayrılmazdı ama Çocuk aldattı. Diğeri sevdiği çocukla evlendi. Şimdi çekiyor, aşk maşk kalmadı, çok yıprattı adam hem kızı, hem de kızın ailesini. ama O da düzenini bozmak istemediği için boşanmıyor. Gece uykudan boğazını sıkarak uyandırdığı bile oldu. İyi gününde çok iyi, kötü dönemi geldiğinde işkence. Kız şimdi bana bütün erkekler deliymiş gibi geliyor, çünkü hep bunu yaşadım ben diyor.

bence sen adamı değil, o zamanki saf ve masum duygularını hatırlayıp özlüyorsun, adam yalnızca o zamanları hatırlattığı için aklında.

eğer gerçekten onunla yaşamış olsaydın, çoktan elin delisini sırtıma yüklenmişim moduna gelirdin.
 
X