Nişanlıyken koyduğunuz tepki evliliği düzeltti mi 2 ?

electronica

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
17 Ekim 2023
72
22
27
Merhaba herhese dün şu şekilde sormuştum;

"" Nişanlılık aşamasında sorun oldu, normalde ılımlı biri olmanıza rağmen tepki koyduğun, zor da olsa karşı biraz uğraştı, sonrasında benzer konuları evliliğe yansıtmadı yani aynı hatayı yapmadığı bir dünya mevcut mu?

Karşının çok gururlu olduğunu unutmayalım tabi.

Not: Burada bahsettiğim sorun aldatma, borç takma, ikinci hayat yaşama, şiddet gibi şeyler değil. Ama "bana istediğim gelinliği almadılar" gibi şeyler de değil. Anladınız bence siz beni.

Fikirlerinizi tecrübelerinizi bekliyorum, teşekkürler :)""

Kimse detay olmadığı için bişey diyememiş bi tık daha açıyorum lütfen benzerini yaşamış olanlar fikrini yazsın. Direk ayrıntılı olay olay anlatamıyorum arapsaçına döner.

Edit : Bazı örnekler veriyorum o zaman ; %100 haksız olduğu şeyleri kabul ediyor mesela sadece o olay için. Yani yine aynı olay olunca aynı hatayı yapmayacak okey ama temeldeki düşünceyi almıyor bu yüzden sorunları konuşsak bile benzer şeyler yaşanmaya devam ediyor. Bu arada 7 yıldır birlikteyiz 1,5 yıldır nişanlıyız. Baya sancılı olay yaşadık son 1 yılda ama şuan terapiste gidiyoruz ve "mış gibi" yapıyor, e terapiste gidiyoruz düzeliyoruz diyor. Ama beni rahatsız eden ;
-Terapiden terapiye konuşuyor meseleleri, onun dışında konuşmak istemiyor, konuşmaktan kaçıyor, Ben de kavga eder gibi açmıyorum inanın uzlaşmak için sakin ses tonu ile iletişime açık yaklaşıyorum.
-Bekliyorum ki gerçekten iyileşmek istiyorsa "artık şöyle şöyle yapalım ilişkimizde" gibi yapıcı önerilerle gelsin. Ama o " E sorunlar vardı bu hataları birdaha yapmayacağım dedim, bu süreçte de yaşayıp görmemiz gerekiyor" daha ne konuşacaz kafasında.
-Yalan söylemez ama özellikle son yıllarda çok şeffaf da değil. Durumları veya beni manipüle ederek ilerliyor bazen. Bu durumu evliliğimizle ilgili adımlarda yaptı. Beni uzun süre tabiri caizse "eyledi" çünkü onun kafasındaki mükemmel yöneteme göre ilerlemeliydi adımlar. Artık patlayınca tamam kabul dedi ve o olay bazında düşünüp kabul ediyor hatayı, fakat "ortak kararlar vermeliyiz, aramızda mutabık olmalıyız ki sağlıklı ilerleyebilelim, bundan dolayı bu sorunlar oldu bak, açık net şekilde konuşmalıyız" noktasında algılayamıyor gibi.
-Bir sıkıntıda kavga edip kötü olmak istemiyor konuyu kapatalım ve tatlış tatlış iyi geçinmeye devam edelim istiyor ama o sorunu bir yere bağlamıyoruz. Ve iyiyken iyi olmak kolaydır zaten önemli olan sorunu ortak bir noktaya bağlayıp ilerlemek.



Terapiden önceki sorunlardan bir tanesi mesela: Nikah günü alacaz, onun kafasında bir tarih var benim kafamda bir tarih var. Arada 6 ay var. Ailesi ev alacak ev alınmadan herşey tastamam (ev, 0 kaliteli ve iyi eşyalar) olmadan nikah istemiyordu. Durumları iyi, benimde 0 maddi isteğim var ama kendisi rahat yaşamış ve bundan sonrada rahat yaşamak istiyor. Bu konuda anlaşamayınca bir daha konuyu açmıyor. E ne zaman alacaz diyorum mesela geçiştiriyor. Ama önemsemediği için değil kendi yöntemine göre olsun diye herşey. E onun yöntemi istemediğimi biliyor bundan konuyu hiç açmıyor. Terapi sürecinde burada hata oldugunu kabul ediyor ama sonra başka bir konuda iletişim kurup fikirler paylaşıp karar almamız gerektiğinde yine iletişimi minimum da tutuyor gibi. Önemli olan konuyu açmıyor, "şu konuyu konuşalım" dediğimde konuşup biraz zaman ver düşüneyim diyor, yine ben sormazsam açmıyor bu sırada güllük gülistanlık devam edelim istiyor.

Hala olaylar net gelmedi size farkındayım ama akıl oyunu gibi bişeyin içindeyim. Bir insana ulaşmak, gerçek duygu paylaşımı, ortak hayat için aylardır her yöntemi deniyorum ve "mış gibi" oluyor ama sanki tam olmuyor hani.
İlişkimizin genel geçmişi ise 7 yıldır yanyanayız, benim ailem şehir dışında onunki burada ve yakın zamana kadar baya da samimiydim aileyle. Beni rahat ettirmek, konforum, ihtiyaçlarım bunları söylemeden fazlasıyla tamamlayan birisi. Ama maddesel ve maddi açıdan. Bunların düşünülmesi güzel ama duygusal ihtiyacları biraz gölgede bıraktı gibi . Ben de imkanlarım dahilinde çabalayan başarılı olan biriyim. Beraber iyi vakit geçirirdik mükemmel çift olduğumuzu düşünürdüm yıllar boyunca. Büyük kavgalarımız oldu ama hiç aldatma ayrılık yaşamadık. Bunlar yeterli mi bilmiyorum. Ben mi çok şey bekliyorum bir erkekten. Duygusal paylaşım ve ortak yaşam adanmışlığı istiyorum aslında. Duygusal olarak çok uzak yerlerde olmak istemediğimden sürekli konuşmaya anlatmaya çalışıyorum. Ama sanki biraz boş gibi onun içi. Beni sevdiğinin yüzlerce örneğini verebilirim ama biraz kontrolü bırakmıyor onun değerleri fikirleri tarzına göre şekillendiğimiz zaman mutlu olabiliyoruz. Tam olarak kadın-erkek dayanışarak yaşayan bir çift gibi değil de bazen baba-kız gibi bir yaklaşımı oluyor. Bu benim aşırı sorumsuz bir insan olduğumdan falan değil yıllarca öyle sanıyordum, hep daha iyi olmaya çalışıyordum sonra bi baktım ben çoğu kadının yapamadığı neleri yapıyorum yani. Bunu övünmek için yada birilerini aşağılamak için demiyorum yalnızca gayet yeterliyken kendimi nasıl öyle görmemi sağladı hayret. ve neler yaparsam yapayım hiç bi zaman o tatmin olamadı tamamen. Ağzı hayır yeterli oldugunu düşünüyorum diyor ama davranısları öyle hissettirmiyor, dedim ya bir babanın kızına aferini gibi bir yankısı oluyor. Burada sevgi merhamet var olmayan cok şey de var.

Not: 26-27 yasında mesleği olan insanlarız ailesi beni seviyordu ama evliliğimizi erken görüyorlar çünkü olgunlaşmamışız. Gecen askere gitti bedelli, onda da annesi oğlum daha erken olgunlaşmadın dedi. Bu durumların absürtlüklerini anlatamıyorum ona. Ailenin iyi gibi görünüp evlilik temellerini sarstığı birey olmamıza izin vermediği durumlarda var yani. 3 yıldır ev bakılıyo biz evlenince alacaklar diye, 3 yılın sonunda alınabildi. Benim hiç böyle şartlarım koşullarım olmadı, bunlar kendi koşulları bu arada. Ben ailemden uzak onla beraber olmak için üni bitirdiğimde şehire gelen kendi kiramı ödeyen işimi gücümü kendim halleden bir insanım. O da desteğini olur fazlaca bunlarda. Ve ben ondan hiçbir zaman istemem. Ama niyeyse zihninde ona bağımlı bir "electronica" oluştu malesef. Bilmiyorum herşey cok karışık ama ilk defa da böyle net görüyorum.
 
Son düzenleme:
Çocugun bence içinde evlenmek için istek ve arzu yok. Tüm koşullar olgunlaşmış ev alınmış maddi durum yeterli, kız evlenmek istiyor. Oyalanması için hiçbir sebep yok, tek sebep gerçekten evlenmek istememesi.

Yaşlarınız çok ufakken sevgili olmuşsunuz ve süre de çok uzamış. Bu süre zarfında zamanla sevgi azalmış bence ki bu gayet normal bir şey.

Bence evlenirken erkegin gercekten istekli olması gerekiyor. Acun bir röportajında 8 mi ne yıllık ilişkileri olduğunu ve evlenmemek için de bir sebebinin olmadığını o yüzden Zeynep ile evlendik demişti. Yanı bu tarz durumlar sanki bana e buraya kadar geldik ayıp olmasın bari evlenelim hissiyatı veriyor. Hic bir kadın da böyle bir evliliği haketmiyor bence.
 
Konfor alanında çıkmayan biriyle evlilik yapman zor olur.İyi düşün.Yeri gelecek soğan ekmek yiyeceksiniz belki.Rahatina duskunse bence evlenme derim gene karar sizin.
 
Evet ben de öyle düşünüyorum doğru diyorsunuz, ilk 4 yıl öğrenciydik zaten evlilik o zaman olmaz. Sonra 1 yıl iş ara bul yerleş derken, sonra o yuksek lisansa başlasın bitirsin derken git gide uzadı buda o heyecanı alıp söktü bizden bence de. Yalnızca bunların farkında olmasını isterdim
 
kimseyi değiştiremezsin neyse o şimdi neyse evlenince o evlilik için çok erken ve erkekler geç olgunlaşır bunu unutma
 
Ben sadece buraya cevap vermek istiyorum. Annesi haklı, adamdan paragraf paragraf şikayet etmişsiniz ama onu doğuran kadın oğluna olgunlaşmadın deyince nedense bozulmuşsunuz biraz. Kadının zoru sizinle değil, kendi oğluna güvenmiyor. 3 yılda ev alındığına da oturup şükredin, iki başınıza 10 yılda alamayacaktınız belki. Kolay mı sanıyorsunuz öyle?
 
Bu işte manevi olarak aile desteği olmayışından bahsediyorum !?
Siz zaten sadece bu kısmı okumuşsun sanırım. Ben 7 yıllık ilişkimde bir kere maddi değeri olan birşey istememiş birisiyim aldıkları evi beğenmemek değil olay. Olay maddiyatın maneviyatın önüne geçmesi. O ev 3 yıl öncede alınabiliyordu. Ev alınmadan nikah istemedikleri için evin alınamayışına takığım zaten. Benim yaşadığım eşyalı sıradan makul kiralı bir evim var zaten. Rahat hayat kaygısında olsam şuan sesimi çıkarmadan çok kolay kavuşucam ona zaten. Ama doğru iletişim olmayınca onu hiçbirşey kapatamıyor işte.
 
Sadece orayı okumadım. Manevi olarak ne bekliyorsunuz anlamadım. Evin 3 yıl önce de alınabilmesi evi alan siz olmadığınız için sizi ilgilendiren bir şey değil. Maneviyatı açar mısınız biraz? Kendini idame ettirebilen biri olarak ne gibi bir manevi beklentiniz var?
 
Ben cevaplayayım. Benim eşim Allah bin kez razı olsun ki temeldeki düşünceyi oluşumu anlar bor daha benzerini de yapmaz. Ama ben noo yani. Yapıyorum abi. Veee on yıllık sevgililikten sonra evlendik. 6.5 yıllık evliyiz tşk.
 
Bazı insanlar iyi bir insan olsa bile iyi bir eş olamaz kafanızda bunu tartın bir eşten beklentileriniz nedir ve nişanlız bu beklentileri karşılıyor mu?
Bir de geçen sorduğunuzda da söylemiştim evlendikten sonra nasıl olsa değişir diye assssla düşünmeyin kimse olduğundan 1 gram fazla değişmiyor
 

Bunların farkında bence o yüzden evliliği sürüncemede bırakıyor. Uzun ilişkilerde insanlar arasında sevgi bitse dahi belli bir alışkanlık olduğu için bitirmek de zorlanıyor. Benim de uzun süreli ilişkimde artık sevgim çok azalmıştı bunu hissediyordum ama aramızda iyiydi yine askimli canimli konuşuyorduk. Tum durumun farkında oluyorsun ama bazen alışkanlıklar ağır basıyor. Evlensem ayıp olmasın bu kadar süre geçti diye evlenecektim. Ayrılmak verdiğim en doğru kararlardandı.
 
Soruda açıklamaya çalıştım ama daha da açıklaması çok zor. Onun tarafında manevi bir boşluk hissediyorum, yani mesela bir olayla ilgili bakış açısını düşüncelerini duygularnı pek ballandırarak anlatmaz o, ben anlatığımda hep cok iyi anlayıp hissettiğini sanardım (bu öylesine bir olay olabilir ama insanı insan yapan o bakış açısıdır ya). Ama şuan farkediyorum ki benim içim bu tür şeylerle dopdolu olduğu için onda da görmek istemişim gibi sanki. Halbuki aslında boşmuş. Herşey düz, bilimsel, nesnel sanki ona göre. Yalnızca beni çok sevdiği için bunu hissederdim ama geri kalan iyi duygularda (empatiler , anlayış ) eksikler kötü duygularda (önyargı, sinir, kibir) fazlalıklar malesef istemeyerek görüyorum. Çok kötü bir insan o demeye çalışmıyorum merhametli biridir yine de. Ama bunlardan dolayı duygu his empati özveri dolu olan beni de tanımayıp görmüyor. Mütevaziliğimi özgüvensizlik olarak görebiliyor mesela. Sadece seviyor hani. Ben de seviyorum. İçimde boşluk oluşturdu yalnızca bu durum. Ha bu durum yeni çıkmadı evet. Hep biraz farkındaydım ama boyutunun farkında değildim. Durum yeni çıkmadı ama uzun süredir hayatınızda olan birinden vazgeçmek de hiç kolay değil inanın napıcam bilmiyorum. Biraz gönül gözü kapalı birisi gibi sanki.
 
Bunlar evleneceğiniz adamla aranızdaki sorunlar. Ailesini ilgilendiren bir durum yok. Siz acaba onun yetersiz yerlerini ailesinin tamamlamasını mı istiyorsunuz? Bunu neden soruyorum, son kısımda konu birden ailelere kayıyor. Yetişkin olmamıza izin verilmiyor diyorsunuz, ama yetişkinlerin zaten oldukları şey için izne ihtiyacı olmaz.
Biraz duygusal zekası gelişmemiş biri gibi geldi. Siz ergenken ilişki başlamış, karakterinizin şekilllendiği yaşlarda beraber olmuşsunuz. 5 yıl önceki adamı şimdi beğenmemeniz çok normal. 18 yaşında gördüğüm adamla şimdi evli olsaydım, aman Allahım hayal dahi etmekten korkuyorum yaşayacaklarımı.
 
Bu alamadığı duygusal zekayı yetiştirilmeye bağlıyorum sanırım biraz da. Büyürken her istediği yapılmış, alınmış, baba sürekli evde olmamıs (hala öyle baska sehirde çalışıyor haftanın 2 günü evde). Baba da evde manevi açıdan yok ama maddi açıdan var. Ve bu uzak kalma durumu mecburiyetten değil fakat, herkesin kabullendiği bir durum artık. Bu sebeple anne çok düşkün çocuklara. Kaç yaşlarına gelirse gelsin en ufak işlerine bile koşturur. Normalde tabiki bir anne cocukların yanında olmalı fakat biraz abartı durumlar olduğu için söylüyorum. Annenin bu tutumlarından dolayı da dediğiniz gibi nişanlımın yeterli duygusal olgunluğa erişmediğini şuan farkediyorum yani. Çok sancılı bir durum. Benim bikaç ay süren uyanış aşamamda bu kadar düşünüp bunları hiçbir dille anlatamamam bile 2 yabancı yapar gibi bizi sanki ilerde yanlış mı düşünüyorum sizce?
 
Geleneksel aile, evi sizinle evlenecek diye almıyorlar,oğulları kiminle evlenirse onunla otursun mantığıyla alıyorlar. O yüzden 3 yıl olması çok normal. Böyle aileler evsiz arabasız eşyasız çocuk evlendirmez. Bence de bir erkeğin evlilik yaşı değil 26-27ler. Kadınlar için aynı şeyi düşünmüyorum,bir kadın 20lerinde evlenir ,mutlu da olabilecek olgunluğa sahip olur ama erkekler farklı. Çocuk yaşta birbirini tanıyanlar sonra beklentilerinin karşılanmadığını görüyor maalesef. Siz biraz daha ayrıntıcı birisiniz yazınızdan belli oluyor. Karşınızdaki kişi de böyle değil, ailesine hak verdim erken olması konusunda.
 
Bir çocuk adamla çok zor bir evlilik bekliyor sizi. Sizden eşlik değil ebeveynlik beklenecek. Annesi aynı kendi gibi her şeyi sizin sırtlanmanızı isteyecek, onun oğlu evlenmiyor, kucağına artık sığdıramadığı koca bebesini size veriyor bakın diye.
 
Evlenince düzelmez çünkü daha sevgiliyken böyleyse aynı evin içinde dahada umursamaz olucak en iyisi ayrılmak biliyorum çok basit değil ayrılmak ama ilişki zaten bitmiş zorunlu olarak sürdürüyorsunuz farkında değilsiniz.
 
 
Merhaba kritik bi dönemdesiniz yardımım dokunur inşallah. Nişanlılık evliliğin bi fragmanı diyebilirim. Aynı problemler devam ediyor maalesef üstelik bi rahatlama ekleniyor erkek kısmına ve kayınvalideye. Hele ki bir de çocuk olduysa bir çıkmaz ve sanki artık mecburmuşsunuz rahatlığı. Mesajınızda nişanlınızın kişilik özellikleri eşimle, sizin kişilik özellikleriniz de benimle büyük ölçüde örtüşüyor. Sanki kendi nişanlılık dönemimi okuyorum hissi uyandı. Keşke ben de sizin gibi nişanlıyken farkedebilseydim. Bireysel bi terapi de almanızı öneririm çift terapistleri daha yapıcı olma çabasındalar. Bireysel de siz daha önplanda olacaksınız. Terapist bi çok konuda size farkındalık sunacak. Bu önerimi lütfen dikkate alın. Keşke nişanlıyken bireysel terapi alıp gözümü açabilseydim diyorum çünkü. Eşinizin Aile yapısı da aslında hiç sağlıklı değil. Ve evlilikte aile inanın çok önemli. Hem Aileden gördükleri hem de bi problem yaşandığında ailenin sergileyeceği tavır açısından. Annenin rolü babanın rolü hiç ama hiç sağlıklı değil. Kayınvalideniz nasıl birisi bunu çok güzel irdeleyin. Oğlundan ayrışabilmiş mi. Oğlu annesinden ayrışabilmiş mi. Bunu evlendikten sonra çok daha net anlarsınız ama illa şimdi de ufak tefek ipuçları veriyorlardır. Bunun üzerinde durun özellikle.
Problemleri konuşmamak çokkkkk ciddi bi problem küçücük problemlerin bile kocaman olmasına neden olan cokkk ciddi bi problem. zamanla kadını tüketen umudunu inancını yitirmesine sebep olan.
Ve şu soruyu da sıklıkla sorun kendinize “o gerçekten iyi biri mi yoksa ben mi onu iyi görüyorum yükseklere koyuyırum” burda iyilikten kastım iyi insan olmak değil iyi bi eş olmak yeterli bi eş olmak. Çünkü bunu sonradan görmek çok ciddi bi hayal kırıklığına sebep olacak sizde. Şu an bana sorsanız 5 yıl önceye dönmeyi ve onu hiç tanımamış olmayı çok isterdim. Dışardan baksanız çok mutluyuz ama temelde eksikler var ve bu bir tek benim umurumda. Yapmaya çalışan bi tek benim gibi. Ve bu çok yorucu ruhen. Ve sürekli bi ayağı dışarda kafasında soru işaretler ve güvensizlikle bi evliliğe devam etmek çok zor. Gübensizlikten kastım kesinlikle aldatma değil. Bir bütün olduğunuza güvenmek, karşılıklı aynı duyguları beslediğinize güvenmek, bir geleceğiniz olduğuna güvenmek, her anlamda denk olduğunuza güvenmek inanmak.
Mesela nişanlınız çaba gösterir mi sizin için. Bi şeye üzüldüğünüzü hissettiğinde. Ona kırıldığınızı düşündüğünde. Gönül almayı bilir mi. Gururlu demişsiniz ne anlamda gururlu. Gönül alma konusunda gurur yapıyorsa bu aslında olgunlaşmamışlıltan gelen bi şey gururdan değil. Annesi belki de haklıdır o Aslında yetişkin görünümlü 5 yaşında bi çocuktur. Göze alabiliyor musunuz bi çocukla evlenmeyi. O çocuk size kocalık yapamadığı gibi çocuğunuza babalık da yapamayacak.
Annesiyle ve ailesiyle ilişkisi nasıl. Değer görüyor mu. Annesi ona saygı duyuyor mu yoksa bebeği gibi davranıp büyümeisne izin vermemiş ve hep onun oğlu olarak kalmasını mı istiyor. O da annesi konusunda hassas mı. Ana kuzusu mu. Lütfen bunları da irdeleyin. Bunlar hep birbiriyle bağlantılı konular. Ana kzuusu olan erkekler maalesef yeterli bi koca yeterli bi eş yeterli bi baba olamıyorlar. Çünkü onlar 5 yaşında bi çocuktan pek de farklı değiller.
Mesela büyük problemler yaşadık demişsiniz. Bu durumlarda nasıl davrandı. Sizin haklı olduğunuz noktaları kabul edip anlayış gösterdi mi empati kurabiliyor mı. Çabalıyor mı bi şeyleri düzletmek için yoksa akışına mı bırakıyor. İdrak edebiliyo mu problemlerin temelinde yatan sorunu. Yoksa at gözlüğüyle bakıp tek derdi haklı çıkmak mı.
Terapilere problem çözmek için mi gidiyor sorumluluğu atmak için mi yoksa sizin hatalarınızı size göstermek için mi. Lütfen bunların cevaplarını güzelce düşünün.
Siz duygularının farkında olan birisiniz o ise daha çok bastıran bi yapıda sanırım. Bu da yorucu bi durum maalesef.
Bir de manipüle edilip edilmediğinizi lütfen güzel irdeleyin.
Ve son olarak o sizi haketmiyor.

Ama tabi ki de hakkınızda hayırlısı olsun. İnşallah sizin için en güzel en doğru kararı verirsiniz. Kararınız evlilik olursa çocuk için bi kaç sene beklemenizi öneririm. Biraz evlilik rolleri karı koca sorumlulukları oturduktan sonra. Kastettiğim sorumluluklar: Aile reisliğini üstlenebilme, evini ailesini karısını sahiplenme duygusu, (özellikle de kendi ailesine karşı), problem yönetebilme ve çözebilme becerisi gibi sorumluluklar.

Çok uzun oldu ama tamamen kendi tecrübelerimden yola çıkarak bi şeyler yazmak istedim. En doğru kararı bireysel terapi alarak verebileceğinizi düşünüyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…