Bu söyledikleriniz üzerine yoğunlaşmaya çalışıyorum. Yorumunuz teşekkür ederim:)Bi kere adamı sen daha o kadar zamana rağmen tanıyamamışsın ben onun hakkında elimde bişey olmadan ne kadar sağlıklı birşey diyebilirim.
İkincisi ve önemli olansa bişey düşünmüyorum onunla ilgili sizde düşünmeyin,hem belli etmemesinin nedeni pekçok şey olabilir erkeklik gururudur,kızgınlıktır vs bilemeyiz.
Ama siz artık düşünmeyi bırakın o hayatınızda olmamış gibi davranmaya çalışın yok neden onu yaptı ben bunu hakettim mi ye girerseniz kendinizi yer bitirirsiniz he olan gene sana olur sen bilirsin.
O artık yok başka şeyler düşünün hatta insanlara başka şeyler sormaya başlayın aynı yere dönüp durmayın.
Kendinizi değersiz de hissetmeyin yani hepimiz insanız herkesin yaptığı iyi şeylerde var kötü şeylerde var,yaptığınız iyi şeyleri düşünün ben olmasam onlarda olmazdı dediğiniz.
Dönmem mümkün değil artık. Zaten istemiyorum orayı yöneticim de bizi sevmezdi ilişkimiz olduğu için. Zil taka taka istifamı kabul etmişti. İstifamı verdiğim gün, eski nişanlımla bininin istifa etti, sende mi istifa etmek için konuşmak istedin demiş. Oda hayır yıllık iznimi kullanmak istiyorum iyi değilim demiş.bi de iş yerine geri dönemez misiniz adam da istifa etmiş belki konuşsanız kabul ederler
Ortak arkadaşlarına net konuş. Haber istemiyorum de. Vardır bunda da Bi hayır unutma.Merhaba KK
Burayı yıllardır takip ederim üyeleri de az çok tanıyorum. Herkesten yorum bekliyorum ancak özellikle birkaç üyeden de bekliyorum yorum yaparlarsa çok sevinirim : @nscckts @darkmore @Astoria @Mune @nomunomuchua
İlk konum ve biraz uzun olucak ama yaşadığım şeyden dolayı zaten çok kırılgan ve alınganım uzun demeyin lütfen yorumlarınıza ihtiyacım var.
Öncelikle 29 yaşındayım duygusal anlamda flörtleşmelerim oldu ama yalan aldatma vs gibi konulardan dolayı ciddi bir ilişkiye dönemedi. Eski nişanlımla aynı iş yerinde çalışıyorduk. Aramızda 7 yaş fark vardı. Kendisi biraz sakin, uysal diyeceğimiz,aynı zamanda iyi bir okuldan mezun olmuş,yurtdışı görmüş entelektüel anlamda iyi diyebileceğimiz tiplerdendi. 35 yaşına kadar ilk ciddi ilişkisi ben olmuşum öyle söylüyordu. Çok masum, içinde kötülük olmadığını düşündüğüm, başkası hakkında dedikodu yapmaktan hoşlanmayan biri olması ona karşı şevkatimi artırmaya yetiyor ve böylesine iyi bir insanla beraber olmanın benim için şans olduğunu düşündürüyordum.
Ailesinden ayrı yaşıyordu. Dolayısıyla yemeği var mı yok mu onu bile düşünüp üzülüyordum. Onun sorunlarını kendi sorunlarım gibi görüp çözüm üretmeye çalışıyordum. Belki garip gelecek ama anne şevkati gibi bir his vardı hep ona karşı. Gülüşü içimi ısıtırdı içime katasım gelirdi.
Bu arada memleketimiz de aile yapılarımız da kültürel anlamda aynıydık. Kendisinin maddi durumu iyiydi evi arabası vardı. Çalıştığımız iş yerinde de yöneticiydi ben kariyer hayatına yeni başlamış 1 senelik bir çalışandım.
İlişkimiz mükemmel başladı diyemem. Başlarda ilişki dinamiğini bilmediğini kendisi de söylediği için bir çok şeyi görmezden geldim. Size şöyle söyleyeyim her gün mesaj atmazdı iyi geceler demezdi. Bu benim ilk ilişkim olduğu için hevesliydim böyle şeylere. Yoksa ilerleyen zamanlarda tabiki hergün mesajlaşmasak da olurdu. Neden arayıp sormuyorsun derdim dün yazdım ya derdi.Bir yere giderdik hesabı alman usulü öderdik. Bundan hiç gocunmazdım, ben hem kardeşimi okutup hem de aileme destek çıkıyordum. Yine de kendime yeten kimseye minnet etmeyen biriyimdir. Ama o hep bana buna rağmen erkeklerin parasını yiyen kızlar hakkında örnekler verirdi. Durum böyle olunca ben de zan altında hissedip yeri gelince onun hesabını bile ben öderdim. Birlikte gezmeye gittiğimiz yerin benzin parasına kadar almıştır benden, yok demedi hiç.
Neyse 1 yıl öyle böyle geçti iş yerinden ayrılmış ama bir aralar her gün gördüğüm bir kızla yazışmasını gördüm uzaktan. Tabi okumadı bana haspam. Ama o korku dolu bakışını, ani refleksle teli elimden nası aldığını hiç unutmuyorum.
Bu arada bu durum ailelerin tanışmaya yakın olduğu bir dönemde oldu. Bir de üste çıktı tavır koydu bana. İçime bir kuşku düşmüştü. Kızı tanıyordum numarasını aldım aradım. Düzgünce konuştum. Kız da döküldü. Kız tatildeyken keşke ben de orda olsam demeler ve beraber dans kursuna gidelim mi gibi tekliflerde bulunmalar.. Bu arada bana da tatile gidelim diye ısrarda bulunuyordu ve ciddi düşündüğümüz için ayarlamıştım ve tatile gitmiştik. Ama ben bu mesajlaşma olayını biz tatilden geldikten sonra öğreniyorum.
Tabi ben her şeyi öğrendikten sonra arayıp bittiğini söyledim. Tutuştu tabi kendini affettirmek için her şeyi yaptı. Hatta ilk zamanlarımızda öyle çok buluşmayı istemezdi sporum oyum buyum diye ertelerdi. Bunları bile kendi ağzıyla itiraf etti bazen sana bahane uydururdum ama kıymetini bilememişim diye arkadaşlarımı aradı, ağladı, yalvardı, kendisinin nasıl bir pislik olduğunu bunu yaptığı için çok üzgün olduğuna kadar sözler sarfetti.İkimizin ortak değer verdiği biri tarafından yumuşadım ve pişmanlığını görünce affettim. Benim de ilk ilişkimdi ne doğru ne yanlış çok kestiremiyordum.
Aradan 2 ay geçti bana evlenme teklifi etti. Aileler tanıştı ve nişanı yaptık.Her şey güzeldi. Ben bu arada kariyerimle ilgili farklı bir alanda ilerlemek istiyordum, kendisi de müdürlük istiyor onu da olamıyordu bunun için yeterli değildi herkes farkındaydı ama benim için dert değildi o ise içten içe çok takıyordu itiraf edemiyordu . Ama ben ona bu konuda teselliler veriyor yapabileceği konusunda destekliyordum. Ama o her hangi bir sıkıntım olduğunda çözüm üretemeyen biriydi ve bana sürekli İngilizce çalışsana, kendini geliştirene, benden bilgi birikimimden faydalansana demekten öteye gitmiyordu. Derdime bir çözüm üretmiyordu rahatlayamıyordum öğretmenim gibiydi sanki . Bir gün hatta bana, "Sana bir şey dicem ama yanlış anlama, ben senin hayatında kendimi bir şans olarak görüyorum" dedi. Ben tabi saflığımdan beni ezdiğini, içten içe kendini nasıl yükseklerde gördüğünü anlayamamışım.Bu arada alman usulü ödeme aldatmadan sonra düzelmişti.Bu süre zarfında benim kuşkularım vardı. Acaba mutlu olabilecek miyiz, kendi anlatımıyla tutumlu biriydi.İndirimleri kovalayan, bir alınacak şey için piyasayı alt üst eden, sıkıntımı böyle rahatça ifade edemediğim rahatlayamadığım biriydi. Ben de tutumluyumdur ama gönlüm de geniştir sevdiklerimle geçirdiğimde harcadığım hiç gözüme gelmez, dillendirmem bile.
Bu arada aynı iş yerinde olduğumuz için hem kendi iş sıkıntıları hem de benimkiler eklenince sıkıntılı dönemlerimiz artmaya başladı.
Yine tartıştığımız bi gün düğünü ertelesek mi dedim. Aslında ayrılmayı ve onsuzluğu istemiyordum, belki de sadece onu sahiplenici istekli görmek istedim. Ama o olabilir dedi, kafasında bir ampül yakmıştım sanki. İşler ciddiye binmişti nihayetinde sevmediğim bir adamla beraber olmak hiç bana göre değildi. Kuşkularım vardı ama onun da beni sevdiğini düşünüyordum. Sonuç ise hiç beklediğim gibi olmadı.
Düğüne 2 ay kala, bize kahvaltıya gelişinin ve mobilya baktığımız günden 2 gün sonra, düğün daveti örneğini attığım ve mesajla 'Nasıl sence aşkım' diye gönderdiğim gün soğukluğunu farkettim. Telefonlarımı niye açmadığını, mesajıma neden dönmediğini sordum. Soğuk yaptı ve konuşcaz dedi. Bir yerde görüştük yanaklarımı öptü. Durgun, endişeli, heyecanlıydı. Ağzını açtığı anda kararlı bir adam vardı. Evlenirsek mutlu olamayacağımızı, anlaşamadığımızı, sorunlarımızı çözemediğimizden bahsetti. Ben tabi dondum ve bir şey diyemedim. Gittim wc 'ye ağladım. Geldiğimde bir şey söylememi istedi. Ağlamaya başladı, beni teselli etme çabalarına girdi. Kalktım gittim. 3 4 dk geçti arayan soran yok. Kızım dedim ne varsa elinden gelen yapmalısın. Dayanamadım aradım geldi yanıma, ağladım yalvardım yapma dedim. O da ağlıyor hala olmayacağından bahsediyor. Sarılıyorum öpüyorum o bana tek koluyla sarılıyor. Neden 2 elinle sarılmıyorsun devam edicez zannederim dememden mi korkuyorsun diyorum evet diyor.
Ve...
Bir anda ben ailemle konuştum bile bonibon dedi. bir şok daha geçiriyorum. Ne zaman? dedim 2 hafta oldu dedi. Ne dediler? dedim . Sen nasıl istersen hayat senin demişler. Yıkıldım. Ailesiyle iyiydim oysa. İki aydır kafasında kurduğu planlanmış bir ayrılık varmış ama evimize kahvaltıya geliyor, istersen erteleyelim dediğimde de "hayır Allah korusun" diyordu.
O anın şokuyla içimdekileri söyleyemedim KK. Sadece senden nefret ediyorum diyebildim. O ise olay anında en yakın kız arkadaşıyla (kankasıyla) konuşuyordu. Güya kız kafede bizi görmüş kötüydünüz demiş ona yazıyormuş. İnanamadım tüm bunlar benim başıma gelemez dedim. Kendisi anneme babama yazmadı bile ama ben onun annesinden helallik aldım helalleşerek bitirdik annesiyle her şeyi. Ailesine yazdık sessizce geldiler ve bohçaları alıp gittiler. Aynı yerde çalışamayacağımız için işten ayrıldım düğünümün olucağı gün. Kardeşimi nasıl okutacaktım, düğün için yaptığım borçları nasıl ödeyecektim.. Aileme de destek çıkıyordum.. Neler planlamıştım neler geldi başıma. Ben kendime gelmeye çalışırken o, benim uğraştığım düğün organizasyon işlerine verdiğimiz kaporaların peşine düşmüş. Üstüme dikilen gelinliğimin kaporasını bile istemesi çok zoruma gitti utandım.. İşsiz kaldım o orda çalıştı 2 3 ay. Sonra oradakilerin psikolojik baskına dayanamayıp bu ay istifasını vermiş yurtdışına tatile gidicekmiş. O kadar kendimi kandırılmış, arkasından iş çevrilmiş ve ortada bırakılmış hissediyorum ki. Ben işsiz evde bunları çekerken, borçlarımız için kredi çekmemiz gerekebilir diyen adam, baya masraflı bir yurtdışına tatile gidiyormuş.Kafami dinleyeceğim tek gidiyorum demiş.
Ben ise bende izini bıraktığı değersizlik, yetersizlik hisleri ve işimden olduğumla kaldım. Biraz olsun iyi hissedeyim diye kyk bursu ile ben de Yüksek Lisans'a başladım o çok uğraştığım kariyerimle ilgili bir alanda. Okula gidip geliyorum kendimi iyi hissetmek için uğraşıyorum ama çok ortak arkadaş var ve onunla ilgili haberler geldikçe tekrar kötü oluyorum.
Artık kimseye güvenemiyorum, güven problemi yaşıyorum. Sevebilecek miyim tekrar bilmiyorum.. İçimi dökmek istedim, okuyan herkese teşekkür ederim..
Ayrılmadan 1 hafta önce "bonibonKadın parası yiyen erkekten hayır gelmez nokta!! . Başka da bir şey demiyorum arkadaşım ..
inşallah çok saolunBen yazdıklarınızda çok temiz kalpli, safça ya da aptal aşık gibi davranan değil de gerçekten sevdiği insan için her şeyi yapan bir karakter gördüm. Ve ne yalan söyleyeyim, sizin adınıza çok sevindim böyle bir insanla evlenmediğiniz için. Gerçekten Allah’ın sevgili kulu tabiri böyle durumlar için. Çünkü belli ki adam gitmese siz elinizden geleni sonuna kadar yapacak iyice kendinizi size böyle değersiz hissettiren biri için tüketecektiniz. İyi ki evlenmeden bitmiş. Kimseye güvenemem demişsiniz, umarım kalbinizi yeniden açarsınız ve sizin gibi iyi niyetli, gönlü geniş biriyle mutlu olursunuz.
Sizi kendine layık görmüyor demişsiniz. Haklısınız neden biliyor musunuz sürekli onunla parası için birlikteymişim kafasında olduğunu ara ara hissediyordum. E parayı da zaten çok seviyor oturtamadı belki de onu gerçekten sevmiş olmamı. Sevdiğimi düşünüyordur ama kendini layık görmüyordu sevgime bence. En kötüsü de ne oldu biliyor musunuz. Ayrılmak istediğini ailesine söylerken beni kötülemiş. Banibon zaten arkadaşlarımla görüşmeme karışıyor demiş. İş yerindekilere beraber karar aldık ayrıldık demiş. Kendisi 2 ay kala nişanlım terkettim dese yuhlanıcağını biliyordu. Ben de içim soğusun diye "O bir karar aldı ben de saygı duydum elimden geleni de yaptım" dedim. O an o kadar rahatlamıştım ki anlatamam yakın arkadaşlarım bunu duyunca şok olmuştu. Bunu dediğimi duydu mu bilmiyorum ama kimseye onu kötülemeden kurduğum bu cümle yetti. Herkes mesafeli davrandı ve dayanamadı gitti.hayır vicdan değil. gaza gelmiş. bu türler gazla çalışır. siz işten şak diye ayrılınca burası çok cazip bi firma değilmiş demek ki diyip o da bırakmış kendine layık görmemiş.
üzgünüm ama direkt yazıcam bakış açısını anlamanız için.
adam muhtemelen narsist ve kafasında bi kast sistemi var. sizi kendine layık görmüyor. sizin layık görmediğiniz bi iş yerinde çalışmak ona yakışmazdı anladınız mı kafasını
böyle adamlar kendilerinden başkasını sevmez. sizi istediği gibi yontabilirim kariyerli yapabilirim sandı ama başaramayınca pes etti. şimdi kariyerinizi ilerletiyorsunuz bunu duyarsa dönmek isteyebilir ama asla kabul etmeyin. senaryo değişmez sonuç aynı olur.
Teşekkür ederimDeğmeyen bir adam için üzülme boş yere. Keşke net olsaydı da seni hayal kırıklığı ile bırakmasaydı. İşten ayrılmaniza üzüldüm ayrılmayıp başka bir türlü devam etseydiniz daha iyi olurdu. Hakkında hayırlısı olsun
Artık geçti maalesef dönüşü yokNeden işi bıraktınız? Bence gidip konuşun yine işinizi geri isteyin. Değmez...
Allah korusun ben işsiz kalsam para konusunu dert eder mi diye düşünüyordum. Evleneceğim adam yeri geldiğinde, senin paran benim param yok diyordu ama içimdeki ses susmuyordu.Zaten işten çıkmamı da istemiyordu. Evde dursan kafayı yersin bonibon, ben seni biliyorum bonibon diye engel koyuyordu. Madem o kadar düşünüyordun işten çıktığımı duyduğunda niye sesini bile çıkarmadın? Her şey kendi bencilliği üzerine kuruluymuş. Geç farkettim.Sizin olay tam begendiğimiz bedenlere hayal ettiğimiz ruhları yerleştiriyoruz sözündeki gibi olmuş. Şöyle arkanıza yaslanıp bu adamla evlendiğinizi hayal edin. Şu an görmezden geldiğiniz her şey o zaman size batmaya ve sizi mutsuz etmeye başlayacak. Belkide hemen çocuk yapıp ayrılırım ama çocugum var deyip hayat boyu böyle korkak cimri bir adamı çekmek zorunda kalacaktınız. Lütfen size değerli hissettirmeyen adamları hayatınızda tutup evlenince düzelir diye beklemeyin. Düzelmiyorlar daha da öküzleşiyorlar. Sonra geriye dönüp bekarken ne kadar da mutluydum şimdi neden değilim diye soruyorsun. Sizi hayat boyu mutsuzluktan kurtarmış. Keşke değmeyecek biri için işinizden olmasaydınız. En çok buna üzüldüm.
Bir teşekkürü hakettim o zamanBirinin gelip bunu yazmasını.. Açık ve anlaşılırsa şimdi gidip okuyabilirim
Merhaba KK
Burayı yıllardır takip ederim üyeleri de az çok tanıyorum. Herkesten yorum bekliyorum ancak özellikle birkaç üyeden de bekliyorum yorum yaparlarsa çok sevinirim : @nscckts @darkmore @Astoria @Mune @nomunomuchua
İlk konum ve biraz uzun olucak ama yaşadığım şeyden dolayı zaten çok kırılgan ve alınganım uzun demeyin lütfen yorumlarınıza ihtiyacım var.
Öncelikle 29 yaşındayım duygusal anlamda flörtleşmelerim oldu ama yalan aldatma vs gibi konulardan dolayı ciddi bir ilişkiye dönemedi. Eski nişanlımla aynı iş yerinde çalışıyorduk. Aramızda 7 yaş fark vardı. Kendisi biraz sakin, uysal diyeceğimiz,aynı zamanda iyi bir okuldan mezun olmuş,yurtdışı görmüş entelektüel anlamda iyi diyebileceğimiz tiplerdendi. 35 yaşına kadar ilk ciddi ilişkisi ben olmuşum öyle söylüyordu. Çok masum, içinde kötülük olmadığını düşündüğüm, başkası hakkında dedikodu yapmaktan hoşlanmayan biri olması ona karşı şevkatimi artırmaya yetiyor ve böylesine iyi bir insanla beraber olmanın benim için şans olduğunu düşündürüyordum.
Ailesinden ayrı yaşıyordu. Dolayısıyla yemeği var mı yok mu onu bile düşünüp üzülüyordum. Onun sorunlarını kendi sorunlarım gibi görüp çözüm üretmeye çalışıyordum. Belki garip gelecek ama anne şevkati gibi bir his vardı hep ona karşı. Gülüşü içimi ısıtırdı içime katasım gelirdi.
Bu arada memleketimiz de aile yapılarımız da kültürel anlamda aynıydık. Kendisinin maddi durumu iyiydi evi arabası vardı. Çalıştığımız iş yerinde de yöneticiydi ben kariyer hayatına yeni başlamış 1 senelik bir çalışandım.
İlişkimiz mükemmel başladı diyemem. Başlarda ilişki dinamiğini bilmediğini kendisi de söylediği için bir çok şeyi görmezden geldim. Size şöyle söyleyeyim her gün mesaj atmazdı iyi geceler demezdi. Bu benim ilk ilişkim olduğu için hevesliydim böyle şeylere. Yoksa ilerleyen zamanlarda tabiki hergün mesajlaşmasak da olurdu. Neden arayıp sormuyorsun derdim dün yazdım ya derdi.Bir yere giderdik hesabı alman usulü öderdik. Bundan hiç gocunmazdım, ben hem kardeşimi okutup hem de aileme destek çıkıyordum. Yine de kendime yeten kimseye minnet etmeyen biriyimdir. Ama o hep bana buna rağmen erkeklerin parasını yiyen kızlar hakkında örnekler verirdi. Durum böyle olunca ben de zan altında hissedip yeri gelince onun hesabını bile ben öderdim. Birlikte gezmeye gittiğimiz yerin benzin parasına kadar almıştır benden, yok demedi hiç.
Neyse 1 yıl öyle böyle geçti iş yerinden ayrılmış ama bir aralar her gün gördüğüm bir kızla yazışmasını gördüm uzaktan. Tabi okumadı bana haspam. Ama o korku dolu bakışını, ani refleksle teli elimden nası aldığını hiç unutmuyorum.
Bu arada bu durum ailelerin tanışmaya yakın olduğu bir dönemde oldu. Bir de üste çıktı tavır koydu bana. İçime bir kuşku düşmüştü. Kızı tanıyordum numarasını aldım aradım. Düzgünce konuştum. Kız da döküldü. Kız tatildeyken keşke ben de orda olsam demeler ve beraber dans kursuna gidelim mi gibi tekliflerde bulunmalar.. Bu arada bana da tatile gidelim diye ısrarda bulunuyordu ve ciddi düşündüğümüz için ayarlamıştım ve tatile gitmiştik. Ama ben bu mesajlaşma olayını biz tatilden geldikten sonra öğreniyorum.
Tabi ben her şeyi öğrendikten sonra arayıp bittiğini söyledim. Tutuştu tabi kendini affettirmek için her şeyi yaptı. Hatta ilk zamanlarımızda öyle çok buluşmayı istemezdi sporum oyum buyum diye ertelerdi. Bunları bile kendi ağzıyla itiraf etti bazen sana bahane uydururdum ama kıymetini bilememişim diye arkadaşlarımı aradı, ağladı, yalvardı, kendisinin nasıl bir pislik olduğunu bunu yaptığı için çok üzgün olduğuna kadar sözler sarfetti.İkimizin ortak değer verdiği biri tarafından yumuşadım ve pişmanlığını görünce affettim. Benim de ilk ilişkimdi ne doğru ne yanlış çok kestiremiyordum.
Aradan 2 ay geçti bana evlenme teklifi etti. Aileler tanıştı ve nişanı yaptık.Her şey güzeldi. Ben bu arada kariyerimle ilgili farklı bir alanda ilerlemek istiyordum, kendisi de müdürlük istiyor onu da olamıyordu bunun için yeterli değildi herkes farkındaydı ama benim için dert değildi o ise içten içe çok takıyordu itiraf edemiyordu . Ama ben ona bu konuda teselliler veriyor yapabileceği konusunda destekliyordum. Ama o her hangi bir sıkıntım olduğunda çözüm üretemeyen biriydi ve bana sürekli İngilizce çalışsana, kendini geliştirene, benden bilgi birikimimden faydalansana demekten öteye gitmiyordu. Derdime bir çözüm üretmiyordu rahatlayamıyordum öğretmenim gibiydi sanki . Bir gün hatta bana, "Sana bir şey dicem ama yanlış anlama, ben senin hayatında kendimi bir şans olarak görüyorum" dedi. Ben tabi saflığımdan beni ezdiğini, içten içe kendini nasıl yükseklerde gördüğünü anlayamamışım.Bu arada alman usulü ödeme aldatmadan sonra düzelmişti.Bu süre zarfında benim kuşkularım vardı. Acaba mutlu olabilecek miyiz, kendi anlatımıyla tutumlu biriydi.İndirimleri kovalayan, bir alınacak şey için piyasayı alt üst eden, sıkıntımı böyle rahatça ifade edemediğim rahatlayamadığım biriydi. Ben de tutumluyumdur ama gönlüm de geniştir sevdiklerimle geçirdiğimde harcadığım hiç gözüme gelmez, dillendirmem bile.
Bu arada aynı iş yerinde olduğumuz için hem kendi iş sıkıntıları hem de benimkiler eklenince sıkıntılı dönemlerimiz artmaya başladı.
Yine tartıştığımız bi gün düğünü ertelesek mi dedim. Aslında ayrılmayı ve onsuzluğu istemiyordum, belki de sadece onu sahiplenici istekli görmek istedim. Ama o olabilir dedi, kafasında bir ampül yakmıştım sanki. İşler ciddiye binmişti nihayetinde sevmediğim bir adamla beraber olmak hiç bana göre değildi. Kuşkularım vardı ama onun da beni sevdiğini düşünüyordum. Sonuç ise hiç beklediğim gibi olmadı.
Düğüne 2 ay kala, bize kahvaltıya gelişinin ve mobilya baktığımız günden 2 gün sonra, düğün daveti örneğini attığım ve mesajla 'Nasıl sence aşkım' diye gönderdiğim gün soğukluğunu farkettim. Telefonlarımı niye açmadığını, mesajıma neden dönmediğini sordum. Soğuk yaptı ve konuşcaz dedi. Bir yerde görüştük yanaklarımı öptü. Durgun, endişeli, heyecanlıydı. Ağzını açtığı anda kararlı bir adam vardı. Evlenirsek mutlu olamayacağımızı, anlaşamadığımızı, sorunlarımızı çözemediğimizden bahsetti. Ben tabi dondum ve bir şey diyemedim. Gittim wc 'ye ağladım. Geldiğimde bir şey söylememi istedi. Ağlamaya başladı, beni teselli etme çabalarına girdi. Kalktım gittim. 3 4 dk geçti arayan soran yok. Kızım dedim ne varsa elinden gelen yapmalısın. Dayanamadım aradım geldi yanıma, ağladım yalvardım yapma dedim. O da ağlıyor hala olmayacağından bahsediyor. Sarılıyorum öpüyorum o bana tek koluyla sarılıyor. Neden 2 elinle sarılmıyorsun devam edicez zannederim dememden mi korkuyorsun diyorum evet diyor.
Ve...
Bir anda ben ailemle konuştum bile bonibon dedi. bir şok daha geçiriyorum. Ne zaman? dedim 2 hafta oldu dedi. Ne dediler? dedim . Sen nasıl istersen hayat senin demişler. Yıkıldım. Ailesiyle iyiydim oysa. İki aydır kafasında kurduğu planlanmış bir ayrılık varmış ama evimize kahvaltıya geliyor, istersen erteleyelim dediğimde de "hayır Allah korusun" diyordu.
O anın şokuyla içimdekileri söyleyemedim KK. Sadece senden nefret ediyorum diyebildim. O ise olay anında en yakın kız arkadaşıyla (kankasıyla) konuşuyordu. Güya kız kafede bizi görmüş kötüydünüz demiş ona yazıyormuş. İnanamadım tüm bunlar benim başıma gelemez dedim. Kendisi anneme babama yazmadı bile ama ben onun annesinden helallik aldım helalleşerek bitirdik annesiyle her şeyi. Ailesine yazdık sessizce geldiler ve bohçaları alıp gittiler. Aynı yerde çalışamayacağımız için işten ayrıldım düğünümün olucağı gün. Kardeşimi nasıl okutacaktım, düğün için yaptığım borçları nasıl ödeyecektim.. Aileme de destek çıkıyordum.. Neler planlamıştım neler geldi başıma. Ben kendime gelmeye çalışırken o, benim uğraştığım düğün organizasyon işlerine verdiğimiz kaporaların peşine düşmüş. Üstüme dikilen gelinliğimin kaporasını bile istemesi çok zoruma gitti utandım.. İşsiz kaldım o orda çalıştı 2 3 ay. Sonra oradakilerin psikolojik baskına dayanamayıp bu ay istifasını vermiş yurtdışına tatile gidicekmiş. O kadar kendimi kandırılmış, arkasından iş çevrilmiş ve ortada bırakılmış hissediyorum ki. Ben işsiz evde bunları çekerken, borçlarımız için kredi çekmemiz gerekebilir diyen adam, baya masraflı bir yurtdışına tatile gidiyormuş.Kafami dinleyeceğim tek gidiyorum demiş.
Ben ise bende izini bıraktığı değersizlik, yetersizlik hisleri ve işimden olduğumla kaldım. Biraz olsun iyi hissedeyim diye kyk bursu ile ben de Yüksek Lisans'a başladım o çok uğraştığım kariyerimle ilgili bir alanda. Okula gidip geliyorum kendimi iyi hissetmek için uğraşıyorum ama çok ortak arkadaş var ve onunla ilgili haberler geldikçe tekrar kötü oluyorum.
Artık kimseye güvenemiyorum, güven problemi yaşıyorum. Sevebilecek miyim tekrar bilmiyorum.. İçimi dökmek istedim, okuyan herkese teşekkür ederim..
koskoca yönetici konumunda bir adam hoşlandığı bir bayanla yediği yemeğin lafını ediyorsa o adamdan bir halt olmaz.
Bazı değerlerin altına attı derken ne demek istediniz? Açar mısınız?Saçma bir şey sorucam belki ama iş yerindekiler benim işten ayrılmamın onda vicdan yarattığını düşünüyorlar. Ben de şunu söylüyorum. Ben ayrılırken kendisine söylemiştim ve çıtı bile çıkmamıştı.Psikologum bir türlü kabullenemediğim değersizlik duygumla ilgili o seni sevdi ama bazı değerlerin altına attı dedi. Siz ne düşünüyorsunuz?
En kucuk vicdan kirintisi bile yok, emin ol. Belki saniyenin onda biri kadar zaman icinde olmustur, hepsi o kadar.Saçma bir şey sorucam belki ama iş yerindekiler benim işten ayrılmamın onda vicdan yarattığını düşünüyorlar. Ben de şunu söylüyorum. Ben ayrılırken kendisine söylemiştim ve çıtı bile çıkmamıştı.Psikologum bir türlü kabullenemediğim değersizlik duygumla ilgili o seni sevdi ama bazı değerlerin altına attı dedi. Siz ne düşünüyorsunuz?