Yalnız şunu da söyleyeyim. Siz harika bir evlilik teklifi ortamına sahip değilsiniz. Aileler niye olsun böyle bir ortamda?harika bir evlilik teklifi ortamım vardı ama sadece onun ailesi vardı. benim ailemden kimse yoktu.
ohaaa ben bogaz sıkma kısmına gelemedım bıle.
ve halen bu adamla mı barısma ıhtımalı mı var, ozgur parasını kazanan 37 yasında aklı basında bır kadın olarak
cidden pess yani, ben kadınlarımızı sılkemelek ıstıyorum yemın ederım bır meydanda elıme hoparlör alıp
Ben de bu maddeden sonra, bitti ayrıldım yazar sandım ama devam etmiş.örnek bir gün çok alkol aldığında öz kuzenimle gece görüntülü görüştüm diye boğazıma sarılmıştı. sonrasında yaptığın çok büyük hata dediğimde beni o hale getiren sensin demişti
Neden bazı kadınlar belasını arıyor ben gercekten anlamıyorum...O adama bakacagına bir hayvan sahıplen daha iyi degıl mı? En azından nankör degıller sevgıne karsılık gercek sevgı gosterıyorlar...Yani maşallah işiniz yerinde bir hayat standartına sahipsiniz neden yani? Bir kumarı yok gece hayatı yok dıyorsunuzda bu tarz bır adam profılınınde gelecekte olmayacagına dair bir garantide yok...delirmek üzereyim...
biraz uzun olacak ama ciddi desteğinize ihtiyacım var.
Çünkü öyle bir kafadayım ki bir çok olumsuzluğu farkında olan çevrem sanki beni iyileştirmek için kötü yorumlar yapıyor gibi geliyor.
O yüzden objektik olduğuna güvendiğim sizlerin yorumlarına ihtiyacım var.
yaklaşık 1 ay önce nişan attık. ve ilk günkü gibi içinden çıkılamayacak bir depresyondayım.
37 yaşındayım ve bugüne kadar ne evlilik ne çocuk düşünmeyen biri olarak 15 aylık bir ilişkinin 1 senesini aynı evde geçirip evlilik kararı aldık.
Ancak bu karar onun aile baskısından mı yoksa kendisi istediği için mi verildi çok emin değilim. Anlatacaklarımdan sonra siz karar ve bir akıl verin bana ...
benim şahsen şikayet ettiğim konular şunlar;
-her kavgada koltukta yatma yatak ayırma
-sürekli telefonla oynama ( sürekli şu telefonu bırakda iki muhabbet edelim dediğimi hatırlıyorum. üstelik sadece başbaşayken değil. ailemin yanında da arkadaşlarımın yanında da)
-sabaha kadar playstation oynayıp 06:00 gibi yatağa gelmesi ( ben zaten 7 de iş için kalkıyorum :) )
-kendisi araba al sat işi yaptığı için her gün evde. ben 17 yıllık turizmciyim ve bir holding de yöneticiyim. sabah 9 da işe olmam gerekiyor. bunu anlatma sebebim su; benim bir hafta sonum var ve kendisi hafta içi de hafta sonu da 1 den 2 den önce kalkmıyor ve bizim kahvaltı etmemiz( ki o kahvaltı yapmayı sevmez çoğu zaman ben tek başıma ederdim) 4 ü 5 i buluyor. ve gün haliyle hiç oluyor. yazın hafta sonlarının çoğunda ben güneş görmedim diyebilirim. istanbul anadolu yakasında yaşıyorum adamla bir avrupa yakası anım yok :)
-harika bir evlilik teklifi ortamım vardı ama sadece onun ailesi vardı. benim ailemden kimse yoktu.
-hayatında sadece 2 ay kurumsal biyerde çalışmış sonrada çıkartılmış işten. çünkü hiç bi zaman saatinde gidememiş.
-her konuda haklı olma asla hatasını kabul etmemesi ( örnek bir gün çok alkol aldığında öz kuzenimle gece görüntülü görüştüm diye boğazıma sarılmıştı. sonrasında yaptığın çok büyük hata dediğimde beni o hale getiren sensin demişti )
-aileme karşı saygısızlığı ( bayram seyran mutlaka ben zorla aratıyordum. bir gün annemin doğum gunuydu. ona giderken alacağımız çiçeği ben beğenip ben parasını ödemiştim. parasında vs değilim asla. ama onunda bir özen gösterip ilgili olmasını beklerdim. resmen tek başıma anneme hediye aldım o aslında hiç yokmuş gibi)
-insanların yanına benden iyisi yok bir övgüler bir pohpohlamalar, ben bu kadından iyisini bulamamlar, canım karımlar bitanemler, eve gelince ben tam bir b*k. yani aynı evde 1 sene ne konustunuz deseniz inanın sayamam, bir koltukta o elinde sürekli telefon ben bir koltukta kitap okuyorum. he dizi izlediğimiz oyun oynadığımız zamanlarda oldu. ama sanki zaman doldurmak içindi keyifli vakit geçirmek için değil
-her kavgada bitsin, istemiyorum, mutsuzum diyip sonra ben gittiğimde beni suçlamalar. yani sorsanız hep ben evi terkettim. ama o hiçbişey yapmadı.
-kavgalarda duyduğum hakaretler ( sen önce kadınlık öğren, işine geliyorsa, ben böyleyim vs ) ben ona bir kere s*lak bile dememişimdir. evde süt varken gelirken süt al dedim diye mutfaktan haberin yok azarı yedim saatlerce
-ailesiyle aram çok çok iyi olmasını yüzüme vurması ( aileme karşı yaptığın herşey şov, bi boka yaradığın yok gibi)
ama asıl konu ayrılan ben değilim :)
en son benden bir para istedi ( 500.000 tl kadar ) bununla araba al sat yapacağını söyledi. ve ben vermek istemedim diye ayrıldı benden. çünkü o para rahmetli babamın bana bıraktığı bir paraydı. adam ölmeden evini satıp küçükte olsa bu senin güvencen kızım demişti. yok bana güvenmiyorsunlar. yok zaten olmuyorlar vs..
Aslında konu burada para değil. o paranın ya da materyal her ne olursa olsun o istediği halde ona hayır denmesi. cezalandırıldığını düşünmesi.
bunlar su an aklıma gelenler. ve biliyormusunuz o canım kızım diye gözümün içine bakan aile 1 aydır yok
korkunç bir inat ve egosu var biliyorum. hayatta geri dönmez ben dönsem istemez. çünkü çevresine karşı bakın ben size bitti demiştim bitirdim ben dediğimi yaparım şampiyonası var. ölse aşkından sırf bu ispat için bile dönmez. he dönse nolcak bunca şeyden sonra o da berbat bi durum. asla sağlıklı düşünemiyorum.
sanırım beni onda en çok tutan şey dışarıda gözü olmaması, gece hayatı kumarı vs olmamasıydı. bu zamanda böyle adam bulmakla uğraşamam diye katlandım bi çok şeye diye düşünüyorum
bu arada terapi ve ilaçta kullanıyorum. banamısın demiyor. kafam kitlenmiş durumda. sadece iyi günler iyi anılar acaba şöyle mi yapsaydım böyle mi deseydimler var. kafam susmuyoor
kendimi inanılmaz değersiz ve yanlız hissediyorum ben ....
Boğazına sarılma kısmından sonra okumadım değmez. Ölmen mi gerekiyor vazgeçmem için ?delirmek üzereyim...
biraz uzun olacak ama ciddi desteğinize ihtiyacım var.
Çünkü öyle bir kafadayım ki bir çok olumsuzluğu farkında olan çevrem sanki beni iyileştirmek için kötü yorumlar yapıyor gibi geliyor.
O yüzden objektik olduğuna güvendiğim sizlerin yorumlarına ihtiyacım var.
yaklaşık 1 ay önce nişan attık. ve ilk günkü gibi içinden çıkılamayacak bir depresyondayım.
37 yaşındayım ve bugüne kadar ne evlilik ne çocuk düşünmeyen biri olarak 15 aylık bir ilişkinin 1 senesini aynı evde geçirip evlilik kararı aldık.
Ancak bu karar onun aile baskısından mı yoksa kendisi istediği için mi verildi çok emin değilim. Anlatacaklarımdan sonra siz karar ve bir akıl verin bana ...
benim şahsen şikayet ettiğim konular şunlar;
-her kavgada koltukta yatma yatak ayırma
-sürekli telefonla oynama ( sürekli şu telefonu bırakda iki muhabbet edelim dediğimi hatırlıyorum. üstelik sadece başbaşayken değil. ailemin yanında da arkadaşlarımın yanında da)
-sabaha kadar playstation oynayıp 06:00 gibi yatağa gelmesi ( ben zaten 7 de iş için kalkıyorum :) )
-kendisi araba al sat işi yaptığı için her gün evde. ben 17 yıllık turizmciyim ve bir holding de yöneticiyim. sabah 9 da işe olmam gerekiyor. bunu anlatma sebebim su; benim bir hafta sonum var ve kendisi hafta içi de hafta sonu da 1 den 2 den önce kalkmıyor ve bizim kahvaltı etmemiz( ki o kahvaltı yapmayı sevmez çoğu zaman ben tek başıma ederdim) 4 ü 5 i buluyor. ve gün haliyle hiç oluyor. yazın hafta sonlarının çoğunda ben güneş görmedim diyebilirim. istanbul anadolu yakasında yaşıyorum adamla bir avrupa yakası anım yok :)
-harika bir evlilik teklifi ortamım vardı ama sadece onun ailesi vardı. benim ailemden kimse yoktu.
-hayatında sadece 2 ay kurumsal biyerde çalışmış sonrada çıkartılmış işten. çünkü hiç bi zaman saatinde gidememiş.
-her konuda haklı olma asla hatasını kabul etmemesi ( örnek bir gün çok alkol aldığında öz kuzenimle gece görüntülü görüştüm diye boğazıma sarılmıştı. sonrasında yaptığın çok büyük hata dediğimde beni o hale getiren sensin demişti )
-aileme karşı saygısızlığı ( bayram seyran mutlaka ben zorla aratıyordum. bir gün annemin doğum gunuydu. ona giderken alacağımız çiçeği ben beğenip ben parasını ödemiştim. parasında vs değilim asla. ama onunda bir özen gösterip ilgili olmasını beklerdim. resmen tek başıma anneme hediye aldım o aslında hiç yokmuş gibi)
-insanların yanına benden iyisi yok bir övgüler bir pohpohlamalar, ben bu kadından iyisini bulamamlar, canım karımlar bitanemler, eve gelince ben tam bir b*k. yani aynı evde 1 sene ne konustunuz deseniz inanın sayamam, bir koltukta o elinde sürekli telefon ben bir koltukta kitap okuyorum. he dizi izlediğimiz oyun oynadığımız zamanlarda oldu. ama sanki zaman doldurmak içindi keyifli vakit geçirmek için değil
-her kavgada bitsin, istemiyorum, mutsuzum diyip sonra ben gittiğimde beni suçlamalar. yani sorsanız hep ben evi terkettim. ama o hiçbişey yapmadı.
-kavgalarda duyduğum hakaretler ( sen önce kadınlık öğren, işine geliyorsa, ben böyleyim vs ) ben ona bir kere s*lak bile dememişimdir. evde süt varken gelirken süt al dedim diye mutfaktan haberin yok azarı yedim saatlerce
-ailesiyle aram çok çok iyi olmasını yüzüme vurması ( aileme karşı yaptığın herşey şov, bi boka yaradığın yok gibi)
ama asıl konu ayrılan ben değilim :)
en son benden bir para istedi ( 500.000 tl kadar ) bununla araba al sat yapacağını söyledi. ve ben vermek istemedim diye ayrıldı benden. çünkü o para rahmetli babamın bana bıraktığı bir paraydı. adam ölmeden evini satıp küçükte olsa bu senin güvencen kızım demişti. yok bana güvenmiyorsunlar. yok zaten olmuyorlar vs..
Aslında konu burada para değil. o paranın ya da materyal her ne olursa olsun o istediği halde ona hayır denmesi. cezalandırıldığını düşünmesi.
bunlar su an aklıma gelenler. ve biliyormusunuz o canım kızım diye gözümün içine bakan aile 1 aydır yok
korkunç bir inat ve egosu var biliyorum. hayatta geri dönmez ben dönsem istemez. çünkü çevresine karşı bakın ben size bitti demiştim bitirdim ben dediğimi yaparım şampiyonası var. ölse aşkından sırf bu ispat için bile dönmez. he dönse nolcak bunca şeyden sonra o da berbat bi durum. asla sağlıklı düşünemiyorum.
sanırım beni onda en çok tutan şey dışarıda gözü olmaması, gece hayatı kumarı vs olmamasıydı. bu zamanda böyle adam bulmakla uğraşamam diye katlandım bi çok şeye diye düşünüyorum
bu arada terapi ve ilaçta kullanıyorum. banamısın demiyor. kafam kitlenmiş durumda. sadece iyi günler iyi anılar acaba şöyle mi yapsaydım böyle mi deseydimler var. kafam susmuyoor
kendimi inanılmaz değersiz ve yanlız hissediyorum ben ....
Sen öyle zannet canimkızlarım başlık sahibi olarak sunu özellikle belirtmek istiyorum konu para değil. o paranın ona verilmemesi egosu. tamamen sen kimsinde bana hayır diyorsun tepkisi bu
Koltugumdaki kose yastigi bile daha faydali bu adamdanSenden iyi saf mı bulacak. Parayı yiyemeden gitmiş o ayrı. Yiyince terk edecekmiş ama olmamış. Amip bile daha faydalıdır adam asalak gibi bir şey neyini sevdin. Evde kedi besle sen o daha saygı hürmet sevgi gösterip senle zaman geçirir. Bu adamdan koca olmaz ki, sevgili de olmaz.
35inden sonra tek baslarina kalmak istemiyorlar galiba. O yuzden bulduklarini adam etmeye calisiyorlar ama bokun uzerine cicek kondurmaktan oteye gecmez bu tarz tiplerle ugrasmakBazı konu sahiplerinin bize yalan söylediğini düşünmek istiyorum 35 yaş hatta 30 yaş üstü kariyer sahibi kadınların bu kadar kör olması. Dünya da tek erkek kalmışcasına elin çöp kovalarına tutunup kalmaları çok garip. Adamlar size çöp muamelesi yapıyor ama özünde iyi biri hepsi. Şaka gibi konular.
Hakli oldugunuz konular agir basiyor pisman olmayin bence mesele siddet uygulabilecek kapasitete biriyle ayni evde yasamazdim, benim paramda gozu olan adama guvenmezdim, bana ilgi alaka gostermeyen bir insanla birak evlenmeyi arkadas bile olunmaz, birde hic bir duzeni olmayan bir insanla aile kurulmaz yarin cocugunuz olur cocugu okuldan al desen yetisemez bile ekstra oyun bagamlisi erkekler bana ergen gibi geliryorlar ha bide inatci olmasi cabasi.delirmek üzereyim...
biraz uzun olacak ama ciddi desteğinize ihtiyacım var.
Çünkü öyle bir kafadayım ki bir çok olumsuzluğu farkında olan çevrem sanki beni iyileştirmek için kötü yorumlar yapıyor gibi geliyor.
O yüzden objektik olduğuna güvendiğim sizlerin yorumlarına ihtiyacım var.
yaklaşık 1 ay önce nişan attık. ve ilk günkü gibi içinden çıkılamayacak bir depresyondayım.
37 yaşındayım ve bugüne kadar ne evlilik ne çocuk düşünmeyen biri olarak 15 aylık bir ilişkinin 1 senesini aynı evde geçirip evlilik kararı aldık.
Ancak bu karar onun aile baskısından mı yoksa kendisi istediği için mi verildi çok emin değilim. Anlatacaklarımdan sonra siz karar ve bir akıl verin bana ...
benim şahsen şikayet ettiğim konular şunlar;
-her kavgada koltukta yatma yatak ayırma
-sürekli telefonla oynama ( sürekli şu telefonu bırakda iki muhabbet edelim dediğimi hatırlıyorum. üstelik sadece başbaşayken değil. ailemin yanında da arkadaşlarımın yanında da)
-sabaha kadar playstation oynayıp 06:00 gibi yatağa gelmesi ( ben zaten 7 de iş için kalkıyorum :) )
-kendisi araba al sat işi yaptığı için her gün evde. ben 17 yıllık turizmciyim ve bir holding de yöneticiyim. sabah 9 da işe olmam gerekiyor. bunu anlatma sebebim su; benim bir hafta sonum var ve kendisi hafta içi de hafta sonu da 1 den 2 den önce kalkmıyor ve bizim kahvaltı etmemiz( ki o kahvaltı yapmayı sevmez çoğu zaman ben tek başıma ederdim) 4 ü 5 i buluyor. ve gün haliyle hiç oluyor. yazın hafta sonlarının çoğunda ben güneş görmedim diyebilirim. istanbul anadolu yakasında yaşıyorum adamla bir avrupa yakası anım yok :)
-harika bir evlilik teklifi ortamım vardı ama sadece onun ailesi vardı. benim ailemden kimse yoktu.
-hayatında sadece 2 ay kurumsal biyerde çalışmış sonrada çıkartılmış işten. çünkü hiç bi zaman saatinde gidememiş.
-her konuda haklı olma asla hatasını kabul etmemesi ( örnek bir gün çok alkol aldığında öz kuzenimle gece görüntülü görüştüm diye boğazıma sarılmıştı. sonrasında yaptığın çok büyük hata dediğimde beni o hale getiren sensin demişti )
-aileme karşı saygısızlığı ( bayram seyran mutlaka ben zorla aratıyordum. bir gün annemin doğum gunuydu. ona giderken alacağımız çiçeği ben beğenip ben parasını ödemiştim. parasında vs değilim asla. ama onunda bir özen gösterip ilgili olmasını beklerdim. resmen tek başıma anneme hediye aldım o aslında hiç yokmuş gibi)
-insanların yanına benden iyisi yok bir övgüler bir pohpohlamalar, ben bu kadından iyisini bulamamlar, canım karımlar bitanemler, eve gelince ben tam bir b*k. yani aynı evde 1 sene ne konustunuz deseniz inanın sayamam, bir koltukta o elinde sürekli telefon ben bir koltukta kitap okuyorum. he dizi izlediğimiz oyun oynadığımız zamanlarda oldu. ama sanki zaman doldurmak içindi keyifli vakit geçirmek için değil
-her kavgada bitsin, istemiyorum, mutsuzum diyip sonra ben gittiğimde beni suçlamalar. yani sorsanız hep ben evi terkettim. ama o hiçbişey yapmadı.
-kavgalarda duyduğum hakaretler ( sen önce kadınlık öğren, işine geliyorsa, ben böyleyim vs ) ben ona bir kere s*lak bile dememişimdir. evde süt varken gelirken süt al dedim diye mutfaktan haberin yok azarı yedim saatlerce
-ailesiyle aram çok çok iyi olmasını yüzüme vurması ( aileme karşı yaptığın herşey şov, bi boka yaradığın yok gibi)
ama asıl konu ayrılan ben değilim :)
en son benden bir para istedi ( 500.000 tl kadar ) bununla araba al sat yapacağını söyledi. ve ben vermek istemedim diye ayrıldı benden. çünkü o para rahmetli babamın bana bıraktığı bir paraydı. adam ölmeden evini satıp küçükte olsa bu senin güvencen kızım demişti. yok bana güvenmiyorsunlar. yok zaten olmuyorlar vs..
Aslında konu burada para değil. o paranın ya da materyal her ne olursa olsun o istediği halde ona hayır denmesi. cezalandırıldığını düşünmesi.
bunlar su an aklıma gelenler. ve biliyormusunuz o canım kızım diye gözümün içine bakan aile 1 aydır yok
korkunç bir inat ve egosu var biliyorum. hayatta geri dönmez ben dönsem istemez. çünkü çevresine karşı bakın ben size bitti demiştim bitirdim ben dediğimi yaparım şampiyonası var. ölse aşkından sırf bu ispat için bile dönmez. he dönse nolcak bunca şeyden sonra o da berbat bi durum. asla sağlıklı düşünemiyorum.
sanırım beni onda en çok tutan şey dışarıda gözü olmaması, gece hayatı kumarı vs olmamasıydı. bu zamanda böyle adam bulmakla uğraşamam diye katlandım bi çok şeye diye düşünüyorum
bu arada terapi ve ilaçta kullanıyorum. banamısın demiyor. kafam kitlenmiş durumda. sadece iyi günler iyi anılar acaba şöyle mi yapsaydım böyle mi deseydimler var. kafam susmuyoor
kendimi inanılmaz değersiz ve yanlız hissediyorum ben ....
Anneniz sizi kadir gecesi mo dogurdu? Dolandırılmaktan son dakika goluyle kurtulmussunuz resmendelirmek üzereyim...
biraz uzun olacak ama ciddi desteğinize ihtiyacım var.
Çünkü öyle bir kafadayım ki bir çok olumsuzluğu farkında olan çevrem sanki beni iyileştirmek için kötü yorumlar yapıyor gibi geliyor.
O yüzden objektik olduğuna güvendiğim sizlerin yorumlarına ihtiyacım var.
yaklaşık 1 ay önce nişan attık. ve ilk günkü gibi içinden çıkılamayacak bir depresyondayım.
37 yaşındayım ve bugüne kadar ne evlilik ne çocuk düşünmeyen biri olarak 15 aylık bir ilişkinin 1 senesini aynı evde geçirip evlilik kararı aldık.
Ancak bu karar onun aile baskısından mı yoksa kendisi istediği için mi verildi çok emin değilim. Anlatacaklarımdan sonra siz karar ve bir akıl verin bana ...
benim şahsen şikayet ettiğim konular şunlar;
-her kavgada koltukta yatma yatak ayırma
-sürekli telefonla oynama ( sürekli şu telefonu bırakda iki muhabbet edelim dediğimi hatırlıyorum. üstelik sadece başbaşayken değil. ailemin yanında da arkadaşlarımın yanında da)
-sabaha kadar playstation oynayıp 06:00 gibi yatağa gelmesi ( ben zaten 7 de iş için kalkıyorum :) )
-kendisi araba al sat işi yaptığı için her gün evde. ben 17 yıllık turizmciyim ve bir holding de yöneticiyim. sabah 9 da işe olmam gerekiyor. bunu anlatma sebebim su; benim bir hafta sonum var ve kendisi hafta içi de hafta sonu da 1 den 2 den önce kalkmıyor ve bizim kahvaltı etmemiz( ki o kahvaltı yapmayı sevmez çoğu zaman ben tek başıma ederdim) 4 ü 5 i buluyor. ve gün haliyle hiç oluyor. yazın hafta sonlarının çoğunda ben güneş görmedim diyebilirim. istanbul anadolu yakasında yaşıyorum adamla bir avrupa yakası anım yok :)
-harika bir evlilik teklifi ortamım vardı ama sadece onun ailesi vardı. benim ailemden kimse yoktu.
-hayatında sadece 2 ay kurumsal biyerde çalışmış sonrada çıkartılmış işten. çünkü hiç bi zaman saatinde gidememiş.
-her konuda haklı olma asla hatasını kabul etmemesi ( örnek bir gün çok alkol aldığında öz kuzenimle gece görüntülü görüştüm diye boğazıma sarılmıştı. sonrasında yaptığın çok büyük hata dediğimde beni o hale getiren sensin demişti )
-aileme karşı saygısızlığı ( bayram seyran mutlaka ben zorla aratıyordum. bir gün annemin doğum gunuydu. ona giderken alacağımız çiçeği ben beğenip ben parasını ödemiştim. parasında vs değilim asla. ama onunda bir özen gösterip ilgili olmasını beklerdim. resmen tek başıma anneme hediye aldım o aslında hiç yokmuş gibi)
-insanların yanına benden iyisi yok bir övgüler bir pohpohlamalar, ben bu kadından iyisini bulamamlar, canım karımlar bitanemler, eve gelince ben tam bir b*k. yani aynı evde 1 sene ne konustunuz deseniz inanın sayamam, bir koltukta o elinde sürekli telefon ben bir koltukta kitap okuyorum. he dizi izlediğimiz oyun oynadığımız zamanlarda oldu. ama sanki zaman doldurmak içindi keyifli vakit geçirmek için değil
-her kavgada bitsin, istemiyorum, mutsuzum diyip sonra ben gittiğimde beni suçlamalar. yani sorsanız hep ben evi terkettim. ama o hiçbişey yapmadı.
-kavgalarda duyduğum hakaretler ( sen önce kadınlık öğren, işine geliyorsa, ben böyleyim vs ) ben ona bir kere s*lak bile dememişimdir. evde süt varken gelirken süt al dedim diye mutfaktan haberin yok azarı yedim saatlerce
-ailesiyle aram çok çok iyi olmasını yüzüme vurması ( aileme karşı yaptığın herşey şov, bi boka yaradığın yok gibi)
ama asıl konu ayrılan ben değilim :)
en son benden bir para istedi ( 500.000 tl kadar ) bununla araba al sat yapacağını söyledi. ve ben vermek istemedim diye ayrıldı benden. çünkü o para rahmetli babamın bana bıraktığı bir paraydı. adam ölmeden evini satıp küçükte olsa bu senin güvencen kızım demişti. yok bana güvenmiyorsunlar. yok zaten olmuyorlar vs..
Aslında konu burada para değil. o paranın ya da materyal her ne olursa olsun o istediği halde ona hayır denmesi. cezalandırıldığını düşünmesi.
bunlar su an aklıma gelenler. ve biliyormusunuz o canım kızım diye gözümün içine bakan aile 1 aydır yok
korkunç bir inat ve egosu var biliyorum. hayatta geri dönmez ben dönsem istemez. çünkü çevresine karşı bakın ben size bitti demiştim bitirdim ben dediğimi yaparım şampiyonası var. ölse aşkından sırf bu ispat için bile dönmez. he dönse nolcak bunca şeyden sonra o da berbat bi durum. asla sağlıklı düşünemiyorum.
sanırım beni onda en çok tutan şey dışarıda gözü olmaması, gece hayatı kumarı vs olmamasıydı. bu zamanda böyle adam bulmakla uğraşamam diye katlandım bi çok şeye diye düşünüyorum
bu arada terapi ve ilaçta kullanıyorum. banamısın demiyor. kafam kitlenmiş durumda. sadece iyi günler iyi anılar acaba şöyle mi yapsaydım böyle mi deseydimler var. kafam susmuyoor
kendimi inanılmaz değersiz ve yanlız hissediyorum ben ....
Zaten sevgiden aşktan olmadığını anlıyoruz.Sanırım buna benzer. çünkü hayata geç kalmışlık stresi var üzerimde. bir çocuğum olmayacak mı yanlız mı yaşlanıcam korkusu...
Bana biraz narsist bi karakter gibi geldi ..delirmek üzereyim...
biraz uzun olacak ama ciddi desteğinize ihtiyacım var.
Çünkü öyle bir kafadayım ki bir çok olumsuzluğu farkında olan çevrem sanki beni iyileştirmek için kötü yorumlar yapıyor gibi geliyor.
O yüzden objektik olduğuna güvendiğim sizlerin yorumlarına ihtiyacım var.
yaklaşık 1 ay önce nişan attık. ve ilk günkü gibi içinden çıkılamayacak bir depresyondayım.
37 yaşındayım ve bugüne kadar ne evlilik ne çocuk düşünmeyen biri olarak 15 aylık bir ilişkinin 1 senesini aynı evde geçirip evlilik kararı aldık.
Ancak bu karar onun aile baskısından mı yoksa kendisi istediği için mi verildi çok emin değilim. Anlatacaklarımdan sonra siz karar ve bir akıl verin bana ...
benim şahsen şikayet ettiğim konular şunlar;
-her kavgada koltukta yatma yatak ayırma
-sürekli telefonla oynama ( sürekli şu telefonu bırakda iki muhabbet edelim dediğimi hatırlıyorum. üstelik sadece başbaşayken değil. ailemin yanında da arkadaşlarımın yanında da)
-sabaha kadar playstation oynayıp 06:00 gibi yatağa gelmesi ( ben zaten 7 de iş için kalkıyorum :) )
-kendisi araba al sat işi yaptığı için her gün evde. ben 17 yıllık turizmciyim ve bir holding de yöneticiyim. sabah 9 da işe olmam gerekiyor. bunu anlatma sebebim su; benim bir hafta sonum var ve kendisi hafta içi de hafta sonu da 1 den 2 den önce kalkmıyor ve bizim kahvaltı etmemiz( ki o kahvaltı yapmayı sevmez çoğu zaman ben tek başıma ederdim) 4 ü 5 i buluyor. ve gün haliyle hiç oluyor. yazın hafta sonlarının çoğunda ben güneş görmedim diyebilirim. istanbul anadolu yakasında yaşıyorum adamla bir avrupa yakası anım yok :)
-harika bir evlilik teklifi ortamım vardı ama sadece onun ailesi vardı. benim ailemden kimse yoktu.
-hayatında sadece 2 ay kurumsal biyerde çalışmış sonrada çıkartılmış işten. çünkü hiç bi zaman saatinde gidememiş.
-her konuda haklı olma asla hatasını kabul etmemesi ( örnek bir gün çok alkol aldığında öz kuzenimle gece görüntülü görüştüm diye boğazıma sarılmıştı. sonrasında yaptığın çok büyük hata dediğimde beni o hale getiren sensin demişti )
-aileme karşı saygısızlığı ( bayram seyran mutlaka ben zorla aratıyordum. bir gün annemin doğum gunuydu. ona giderken alacağımız çiçeği ben beğenip ben parasını ödemiştim. parasında vs değilim asla. ama onunda bir özen gösterip ilgili olmasını beklerdim. resmen tek başıma anneme hediye aldım o aslında hiç yokmuş gibi)
-insanların yanına benden iyisi yok bir övgüler bir pohpohlamalar, ben bu kadından iyisini bulamamlar, canım karımlar bitanemler, eve gelince ben tam bir b*k. yani aynı evde 1 sene ne konustunuz deseniz inanın sayamam, bir koltukta o elinde sürekli telefon ben bir koltukta kitap okuyorum. he dizi izlediğimiz oyun oynadığımız zamanlarda oldu. ama sanki zaman doldurmak içindi keyifli vakit geçirmek için değil
-her kavgada bitsin, istemiyorum, mutsuzum diyip sonra ben gittiğimde beni suçlamalar. yani sorsanız hep ben evi terkettim. ama o hiçbişey yapmadı.
-kavgalarda duyduğum hakaretler ( sen önce kadınlık öğren, işine geliyorsa, ben böyleyim vs ) ben ona bir kere s*lak bile dememişimdir. evde süt varken gelirken süt al dedim diye mutfaktan haberin yok azarı yedim saatlerce
-ailesiyle aram çok çok iyi olmasını yüzüme vurması ( aileme karşı yaptığın herşey şov, bi boka yaradığın yok gibi)
ama asıl konu ayrılan ben değilim :)
en son benden bir para istedi ( 500.000 tl kadar ) bununla araba al sat yapacağını söyledi. ve ben vermek istemedim diye ayrıldı benden. çünkü o para rahmetli babamın bana bıraktığı bir paraydı. adam ölmeden evini satıp küçükte olsa bu senin güvencen kızım demişti. yok bana güvenmiyorsunlar. yok zaten olmuyorlar vs..
Aslında konu burada para değil. o paranın ya da materyal her ne olursa olsun o istediği halde ona hayır denmesi. cezalandırıldığını düşünmesi.
bunlar su an aklıma gelenler. ve biliyormusunuz o canım kızım diye gözümün içine bakan aile 1 aydır yok
korkunç bir inat ve egosu var biliyorum. hayatta geri dönmez ben dönsem istemez. çünkü çevresine karşı bakın ben size bitti demiştim bitirdim ben dediğimi yaparım şampiyonası var. ölse aşkından sırf bu ispat için bile dönmez. he dönse nolcak bunca şeyden sonra o da berbat bi durum. asla sağlıklı düşünemiyorum.
sanırım beni onda en çok tutan şey dışarıda gözü olmaması, gece hayatı kumarı vs olmamasıydı. bu zamanda böyle adam bulmakla uğraşamam diye katlandım bi çok şeye diye düşünüyorum
bu arada terapi ve ilaçta kullanıyorum. banamısın demiyor. kafam kitlenmiş durumda. sadece iyi günler iyi anılar acaba şöyle mi yapsaydım böyle mi deseydimler var. kafam susmuyoor
kendimi inanılmaz değersiz ve yanlız hissediyorum ben ....
ve bu adam daha kocası değil.Ben de bu maddeden sonra, bitti ayrıldım yazar sandım ama devam etmiş.
yanlış anlaşıldım sanırımve bu adam daha kocası değil.
ben kocayım diyip, iyice bir manyağa dönüşecek türde bir adam olduğunu şimdiden gösteriyor ama maalesef halen barışmayarak, hata mı ediyorum diyen bir kadın varken karşımızda... daha bu konular bitmez, burda.
üzüldüğüm şey, görmemezlik değil, ya da mecburiyet gibi bir yanlış ya da mecburi algının olmaması değil.
maddi manevi bir mecburiyeti yok
yaş olgun yaş
daha imza bile atılmamış.
tüm olumsuzluklar şimdiden güneş gibi parlarken, bu hanımefendinin bu kadar kendine özsaygıdan uzak olması...
başka türlü bir hayatı olan bir kadın olsaydı, yine de anlamaya çalışırdım ama hanımefendi gibi birinin, kurban kesmesi lazım oh kurtuldum diyerek, kendi değerini gören biri olarak.