nişan attım delirmek üzereyim....

yanlış anlaşıldım sanırım :KK43: barışmayarak hata mı yaptım diye bir kaygım inanın yok hele ki öyle bi çabam hiç yok. sadece farkındalıklarımı yazıp, bu kadar herşeyin bilincinde olmama ragmen bendeki saplantıyı neden geçiremiyorumu çözmeye çalışıyorum aslında :KK43:

saplantınızı geçiremiyorsanız bir şans verin. kendisi zaten bana hiç yarım bıraktığı işi tamamlamadan rahat edecekmiş gibi gelmediğinden kesinlikle sizinle barışmak için can atıyordur. babanızın mirasını hiç edip sizi iliklerinize kadar sömürdükten sonra tıpış tıpış basıp gidecektir.
 
delirmek üzereyim...

biraz uzun olacak ama ciddi desteğinize ihtiyacım var.

Çünkü öyle bir kafadayım ki bir çok olumsuzluğu farkında olan çevrem sanki beni iyileştirmek için kötü yorumlar yapıyor gibi geliyor.
O yüzden objektik olduğuna güvendiğim sizlerin yorumlarına ihtiyacım var.

yaklaşık 1 ay önce nişan attık. ve ilk günkü gibi içinden çıkılamayacak bir depresyondayım.
37 yaşındayım ve bugüne kadar ne evlilik ne çocuk düşünmeyen biri olarak 15 aylık bir ilişkinin 1 senesini aynı evde geçirip evlilik kararı aldık.
Ancak bu karar onun aile baskısından mı yoksa kendisi istediği için mi verildi çok emin değilim. Anlatacaklarımdan sonra siz karar ve bir akıl verin bana ...

benim şahsen şikayet ettiğim konular şunlar;
-her kavgada koltukta yatma yatak ayırma
-sürekli telefonla oynama ( sürekli şu telefonu bırakda iki muhabbet edelim dediğimi hatırlıyorum. üstelik sadece başbaşayken değil. ailemin yanında da arkadaşlarımın yanında da)
-sabaha kadar playstation oynayıp 06:00 gibi yatağa gelmesi ( ben zaten 7 de iş için kalkıyorum :) )
-kendisi araba al sat işi yaptığı için her gün evde. ben 17 yıllık turizmciyim ve bir holding de yöneticiyim. sabah 9 da işe olmam gerekiyor. bunu anlatma sebebim su; benim bir hafta sonum var ve kendisi hafta içi de hafta sonu da 1 den 2 den önce kalkmıyor ve bizim kahvaltı etmemiz( ki o kahvaltı yapmayı sevmez çoğu zaman ben tek başıma ederdim) 4 ü 5 i buluyor. ve gün haliyle hiç oluyor. yazın hafta sonlarının çoğunda ben güneş görmedim diyebilirim. istanbul anadolu yakasında yaşıyorum adamla bir avrupa yakası anım yok :)
-harika bir evlilik teklifi ortamım vardı ama sadece onun ailesi vardı. benim ailemden kimse yoktu.
-hayatında sadece 2 ay kurumsal biyerde çalışmış sonrada çıkartılmış işten. çünkü hiç bi zaman saatinde gidememiş.
-her konuda haklı olma asla hatasını kabul etmemesi ( örnek bir gün çok alkol aldığında öz kuzenimle gece görüntülü görüştüm diye boğazıma sarılmıştı. sonrasında yaptığın çok büyük hata dediğimde beni o hale getiren sensin demişti )
-aileme karşı saygısızlığı ( bayram seyran mutlaka ben zorla aratıyordum. bir gün annemin doğum gunuydu. ona giderken alacağımız çiçeği ben beğenip ben parasını ödemiştim. parasında vs değilim asla. ama onunda bir özen gösterip ilgili olmasını beklerdim. resmen tek başıma anneme hediye aldım o aslında hiç yokmuş gibi)
-insanların yanına benden iyisi yok bir övgüler bir pohpohlamalar, ben bu kadından iyisini bulamamlar, canım karımlar bitanemler, eve gelince ben tam bir b*k. yani aynı evde 1 sene ne konustunuz deseniz inanın sayamam, bir koltukta o elinde sürekli telefon ben bir koltukta kitap okuyorum. he dizi izlediğimiz oyun oynadığımız zamanlarda oldu. ama sanki zaman doldurmak içindi keyifli vakit geçirmek için değil
-her kavgada bitsin, istemiyorum, mutsuzum diyip sonra ben gittiğimde beni suçlamalar. yani sorsanız hep ben evi terkettim. ama o hiçbişey yapmadı.
-kavgalarda duyduğum hakaretler ( sen önce kadınlık öğren, işine geliyorsa, ben böyleyim vs ) ben ona bir kere s*lak bile dememişimdir. evde süt varken gelirken süt al dedim diye mutfaktan haberin yok azarı yedim saatlerce
-ailesiyle aram çok çok iyi olmasını yüzüme vurması ( aileme karşı yaptığın herşey şov, bi boka yaradığın yok gibi)

ama asıl konu ayrılan ben değilim :)

en son benden bir para istedi ( 500.000 tl kadar ) bununla araba al sat yapacağını söyledi. ve ben vermek istemedim diye ayrıldı benden. çünkü o para rahmetli babamın bana bıraktığı bir paraydı. adam ölmeden evini satıp küçükte olsa bu senin güvencen kızım demişti. yok bana güvenmiyorsunlar. yok zaten olmuyorlar vs..
Aslında konu burada para değil. o paranın ya da materyal her ne olursa olsun o istediği halde ona hayır denmesi. cezalandırıldığını düşünmesi.

bunlar su an aklıma gelenler. ve biliyormusunuz o canım kızım diye gözümün içine bakan aile 1 aydır yok

korkunç bir inat ve egosu var biliyorum. hayatta geri dönmez ben dönsem istemez. çünkü çevresine karşı bakın ben size bitti demiştim bitirdim ben dediğimi yaparım şampiyonası var. ölse aşkından sırf bu ispat için bile dönmez. he dönse nolcak bunca şeyden sonra o da berbat bi durum. asla sağlıklı düşünemiyorum.

sanırım beni onda en çok tutan şey dışarıda gözü olmaması, gece hayatı kumarı vs olmamasıydı. bu zamanda böyle adam bulmakla uğraşamam diye katlandım bi çok şeye diye düşünüyorum

bu arada terapi ve ilaçta kullanıyorum. banamısın demiyor. kafam kitlenmiş durumda. sadece iyi günler iyi anılar acaba şöyle mi yapsaydım böyle mi deseydimler var. kafam susmuyoor

kendimi inanılmaz değersiz ve yanlız hissediyorum ben ....
Şu anlattıklarınızın içinde tek olumlu şey var oda babanızdan kalan parayı kaptırmamışsınız.
 
delirmek üzereyim...

biraz uzun olacak ama ciddi desteğinize ihtiyacım var.

Çünkü öyle bir kafadayım ki bir çok olumsuzluğu farkında olan çevrem sanki beni iyileştirmek için kötü yorumlar yapıyor gibi geliyor.
O yüzden objektik olduğuna güvendiğim sizlerin yorumlarına ihtiyacım var.

yaklaşık 1 ay önce nişan attık. ve ilk günkü gibi içinden çıkılamayacak bir depresyondayım.
37 yaşındayım ve bugüne kadar ne evlilik ne çocuk düşünmeyen biri olarak 15 aylık bir ilişkinin 1 senesini aynı evde geçirip evlilik kararı aldık.
Ancak bu karar onun aile baskısından mı yoksa kendisi istediği için mi verildi çok emin değilim. Anlatacaklarımdan sonra siz karar ve bir akıl verin bana ...

benim şahsen şikayet ettiğim konular şunlar;
-her kavgada koltukta yatma yatak ayırma
-sürekli telefonla oynama ( sürekli şu telefonu bırakda iki muhabbet edelim dediğimi hatırlıyorum. üstelik sadece başbaşayken değil. ailemin yanında da arkadaşlarımın yanında da)
-sabaha kadar playstation oynayıp 06:00 gibi yatağa gelmesi ( ben zaten 7 de iş için kalkıyorum :) )
-kendisi araba al sat işi yaptığı için her gün evde. ben 17 yıllık turizmciyim ve bir holding de yöneticiyim. sabah 9 da işe olmam gerekiyor. bunu anlatma sebebim su; benim bir hafta sonum var ve kendisi hafta içi de hafta sonu da 1 den 2 den önce kalkmıyor ve bizim kahvaltı etmemiz( ki o kahvaltı yapmayı sevmez çoğu zaman ben tek başıma ederdim) 4 ü 5 i buluyor. ve gün haliyle hiç oluyor. yazın hafta sonlarının çoğunda ben güneş görmedim diyebilirim. istanbul anadolu yakasında yaşıyorum adamla bir avrupa yakası anım yok :)
-harika bir evlilik teklifi ortamım vardı ama sadece onun ailesi vardı. benim ailemden kimse yoktu.
-hayatında sadece 2 ay kurumsal biyerde çalışmış sonrada çıkartılmış işten. çünkü hiç bi zaman saatinde gidememiş.
-her konuda haklı olma asla hatasını kabul etmemesi ( örnek bir gün çok alkol aldığında öz kuzenimle gece görüntülü görüştüm diye boğazıma sarılmıştı. sonrasında yaptığın çok büyük hata dediğimde beni o hale getiren sensin demişti )
-aileme karşı saygısızlığı ( bayram seyran mutlaka ben zorla aratıyordum. bir gün annemin doğum gunuydu. ona giderken alacağımız çiçeği ben beğenip ben parasını ödemiştim. parasında vs değilim asla. ama onunda bir özen gösterip ilgili olmasını beklerdim. resmen tek başıma anneme hediye aldım o aslında hiç yokmuş gibi)
-insanların yanına benden iyisi yok bir övgüler bir pohpohlamalar, ben bu kadından iyisini bulamamlar, canım karımlar bitanemler, eve gelince ben tam bir b*k. yani aynı evde 1 sene ne konustunuz deseniz inanın sayamam, bir koltukta o elinde sürekli telefon ben bir koltukta kitap okuyorum. he dizi izlediğimiz oyun oynadığımız zamanlarda oldu. ama sanki zaman doldurmak içindi keyifli vakit geçirmek için değil
-her kavgada bitsin, istemiyorum, mutsuzum diyip sonra ben gittiğimde beni suçlamalar. yani sorsanız hep ben evi terkettim. ama o hiçbişey yapmadı.
-kavgalarda duyduğum hakaretler ( sen önce kadınlık öğren, işine geliyorsa, ben böyleyim vs ) ben ona bir kere s*lak bile dememişimdir. evde süt varken gelirken süt al dedim diye mutfaktan haberin yok azarı yedim saatlerce
-ailesiyle aram çok çok iyi olmasını yüzüme vurması ( aileme karşı yaptığın herşey şov, bi boka yaradığın yok gibi)

ama asıl konu ayrılan ben değilim :)

en son benden bir para istedi ( 500.000 tl kadar ) bununla araba al sat yapacağını söyledi. ve ben vermek istemedim diye ayrıldı benden. çünkü o para rahmetli babamın bana bıraktığı bir paraydı. adam ölmeden evini satıp küçükte olsa bu senin güvencen kızım demişti. yok bana güvenmiyorsunlar. yok zaten olmuyorlar vs..
Aslında konu burada para değil. o paranın ya da materyal her ne olursa olsun o istediği halde ona hayır denmesi. cezalandırıldığını düşünmesi.

bunlar su an aklıma gelenler. ve biliyormusunuz o canım kızım diye gözümün içine bakan aile 1 aydır yok

korkunç bir inat ve egosu var biliyorum. hayatta geri dönmez ben dönsem istemez. çünkü çevresine karşı bakın ben size bitti demiştim bitirdim ben dediğimi yaparım şampiyonası var. ölse aşkından sırf bu ispat için bile dönmez. he dönse nolcak bunca şeyden sonra o da berbat bi durum. asla sağlıklı düşünemiyorum.

sanırım beni onda en çok tutan şey dışarıda gözü olmaması, gece hayatı kumarı vs olmamasıydı. bu zamanda böyle adam bulmakla uğraşamam diye katlandım bi çok şeye diye düşünüyorum

bu arada terapi ve ilaçta kullanıyorum. banamısın demiyor. kafam kitlenmiş durumda. sadece iyi günler iyi anılar acaba şöyle mi yapsaydım böyle mi deseydimler var. kafam susmuyoor

kendimi inanılmaz değersiz ve yanlız hissediyorum ben ....
Bir çocukla evlenmişsin büyüyememiş , seni kullanamayınca da ayrılık kozunu kullanmış, uzak dur derim ...
 
Ablacım 35 yaş üstü bir insansın, göz var izan var sence bu olacak bir iş miymiş? Sen sorumluluk sahibi, düzenli işi olan birisin bu adamla ne işin vardı? Sana uygun olan kendin gibi düzenli işi olan, ayakları sağlam yere basan biriyle olmaktır bundan sonra ona göre davran. Bu adamla olma motivasyonun neydi ki birbirinize zaten hiç uygun değilsiniz :KK51: Hiç oluru olmayan bir işe girmişsin baştan girmeyecektin.
Aynısını yazacaktım. Hani yaşıda olgun birde yöneticiymiş e bu kadar mı gözü kör olur insanın? Pes.
Konu sahibi lütfen sözlerimi yanlış anlamayın ama daha mantıklı kararlar vermeniz gerekmez mi?
 
yanlış anlaşıldım sanırım :KK43: barışmayarak hata mı yaptım diye bir kaygım inanın yok hele ki öyle bi çabam hiç yok. sadece farkındalıklarımı yazıp, bu kadar herşeyin bilincinde olmama ragmen bendeki saplantıyı neden geçiremiyorumu çözmeye çalışıyorum aslında :KK43:
evet saplantı... çünkü halen kendinizi bir erkek, evlılık ya da cocukla ancak degerlı hıssedıyorsunuz

belkı ıcsel bır baskı, belkı toplum baskısı ıle kotu de olsa bırı hayatımda enazından olsun dusunecek kadar bır zayıf ve hatalı dusunce.

belkı bır cogumuz bunu kendıne yaptı, ya da yapacak. bunun yanlıs oldugunu anlatmaya calısıyorum aslında ben.
 
delirmek üzereyim...

biraz uzun olacak ama ciddi desteğinize ihtiyacım var.

Çünkü öyle bir kafadayım ki bir çok olumsuzluğu farkında olan çevrem sanki beni iyileştirmek için kötü yorumlar yapıyor gibi geliyor.
O yüzden objektik olduğuna güvendiğim sizlerin yorumlarına ihtiyacım var.

yaklaşık 1 ay önce nişan attık. ve ilk günkü gibi içinden çıkılamayacak bir depresyondayım.
37 yaşındayım ve bugüne kadar ne evlilik ne çocuk düşünmeyen biri olarak 15 aylık bir ilişkinin 1 senesini aynı evde geçirip evlilik kararı aldık.
Ancak bu karar onun aile baskısından mı yoksa kendisi istediği için mi verildi çok emin değilim. Anlatacaklarımdan sonra siz karar ve bir akıl verin bana ...

benim şahsen şikayet ettiğim konular şunlar;
-her kavgada koltukta yatma yatak ayırma
-sürekli telefonla oynama ( sürekli şu telefonu bırakda iki muhabbet edelim dediğimi hatırlıyorum. üstelik sadece başbaşayken değil. ailemin yanında da arkadaşlarımın yanında da)
-sabaha kadar playstation oynayıp 06:00 gibi yatağa gelmesi ( ben zaten 7 de iş için kalkıyorum :) )
-kendisi araba al sat işi yaptığı için her gün evde. ben 17 yıllık turizmciyim ve bir holding de yöneticiyim. sabah 9 da işe olmam gerekiyor. bunu anlatma sebebim su; benim bir hafta sonum var ve kendisi hafta içi de hafta sonu da 1 den 2 den önce kalkmıyor ve bizim kahvaltı etmemiz( ki o kahvaltı yapmayı sevmez çoğu zaman ben tek başıma ederdim) 4 ü 5 i buluyor. ve gün haliyle hiç oluyor. yazın hafta sonlarının çoğunda ben güneş görmedim diyebilirim. istanbul anadolu yakasında yaşıyorum adamla bir avrupa yakası anım yok :)
-harika bir evlilik teklifi ortamım vardı ama sadece onun ailesi vardı. benim ailemden kimse yoktu.
-hayatında sadece 2 ay kurumsal biyerde çalışmış sonrada çıkartılmış işten. çünkü hiç bi zaman saatinde gidememiş.
-her konuda haklı olma asla hatasını kabul etmemesi ( örnek bir gün çok alkol aldığında öz kuzenimle gece görüntülü görüştüm diye boğazıma sarılmıştı. sonrasında yaptığın çok büyük hata dediğimde beni o hale getiren sensin demişti )
-aileme karşı saygısızlığı ( bayram seyran mutlaka ben zorla aratıyordum. bir gün annemin doğum gunuydu. ona giderken alacağımız çiçeği ben beğenip ben parasını ödemiştim. parasında vs değilim asla. ama onunda bir özen gösterip ilgili olmasını beklerdim. resmen tek başıma anneme hediye aldım o aslında hiç yokmuş gibi)
-insanların yanına benden iyisi yok bir övgüler bir pohpohlamalar, ben bu kadından iyisini bulamamlar, canım karımlar bitanemler, eve gelince ben tam bir b*k. yani aynı evde 1 sene ne konustunuz deseniz inanın sayamam, bir koltukta o elinde sürekli telefon ben bir koltukta kitap okuyorum. he dizi izlediğimiz oyun oynadığımız zamanlarda oldu. ama sanki zaman doldurmak içindi keyifli vakit geçirmek için değil
-her kavgada bitsin, istemiyorum, mutsuzum diyip sonra ben gittiğimde beni suçlamalar. yani sorsanız hep ben evi terkettim. ama o hiçbişey yapmadı.
-kavgalarda duyduğum hakaretler ( sen önce kadınlık öğren, işine geliyorsa, ben böyleyim vs ) ben ona bir kere s*lak bile dememişimdir. evde süt varken gelirken süt al dedim diye mutfaktan haberin yok azarı yedim saatlerce
-ailesiyle aram çok çok iyi olmasını yüzüme vurması ( aileme karşı yaptığın herşey şov, bi boka yaradığın yok gibi)

ama asıl konu ayrılan ben değilim :)

en son benden bir para istedi ( 500.000 tl kadar ) bununla araba al sat yapacağını söyledi. ve ben vermek istemedim diye ayrıldı benden. çünkü o para rahmetli babamın bana bıraktığı bir paraydı. adam ölmeden evini satıp küçükte olsa bu senin güvencen kızım demişti. yok bana güvenmiyorsunlar. yok zaten olmuyorlar vs..
Aslında konu burada para değil. o paranın ya da materyal her ne olursa olsun o istediği halde ona hayır denmesi. cezalandırıldığını düşünmesi.

bunlar su an aklıma gelenler. ve biliyormusunuz o canım kızım diye gözümün içine bakan aile 1 aydır yok

korkunç bir inat ve egosu var biliyorum. hayatta geri dönmez ben dönsem istemez. çünkü çevresine karşı bakın ben size bitti demiştim bitirdim ben dediğimi yaparım şampiyonası var. ölse aşkından sırf bu ispat için bile dönmez. he dönse nolcak bunca şeyden sonra o da berbat bi durum. asla sağlıklı düşünemiyorum.

sanırım beni onda en çok tutan şey dışarıda gözü olmaması, gece hayatı kumarı vs olmamasıydı. bu zamanda böyle adam bulmakla uğraşamam diye katlandım bi çok şeye diye düşünüyorum

bu arada terapi ve ilaçta kullanıyorum. banamısın demiyor. kafam kitlenmiş durumda. sadece iyi günler iyi anılar acaba şöyle mi yapsaydım böyle mi deseydimler var. kafam susmuyoor

kendimi inanılmaz değersiz ve yanlız hissediyorum ben ....
Kimse kusura bakmasın da adam " evlat olsa sevilmez" denilecek bir tipmiş.

İki kişi zoraki ev arkadaşlığı yapmış resmen. Yani siz değil sevgili olmak, ev arkadaşı bile olamamışsınız.

Daha evlenmeden 500 bin gibi yüksek bir meblağ istemek olacak iş mi!?

Ben evlenmeden küçük meblağ bile olsa borç alıp verme işlerine girilmesini doğru bulmuyorum, lüzumsuz görüyorum.
 
İçkisi, kumarı, dışarıya bakması olmayan biriyle ben de evlendim, psikolojik şiddetin elli tonunu yaşadım. 7 aylık hamileyken, pazara gidemiyorum poşetleri taşıyamıyorum dedim diye "bir tek sen mi hamilesin, yapanlar nasıl yapıyor, nasıl kadınsın" Diye azar işittim.
O sütü kafasında parçalamadığınız için böyle yüz buluyor işte, biz de iyi yönlerine odaklanıp adamı allayıp pulluyoruz, bebeğim 6 aylık olana kadar sabredebildim. Şuan boşanma aşamasındayım. Benim farkım evlenmeden önce bana bu yüzünü göstermemesiydi. Sana her yerden ünlemler, şimşekler çakıyor tehlikeli bu adam uzak dur diye, üstüne üstün adam senden ayrılmış neden biliyor musun senin ondan ayrılabilme ihtimalini sezdiği için bir adım önce davranmış çünkü seni çok iyi tanıyor, böyle üzüleceğini depresyona gireceğini, parayı bile vermediğin için pişman olacağını her şeyi biliyor. demekki taktikleri işe yaramış.
Ve bugüne kadar sana yaptığı hareketler, eleştiriler, aşağılamalar seni ona o kadar bağımlı hale getirmiş ki kendini unutmuşsun. Mutlu olabilmen ona bağlıymış gibi hatta onla mutsuz olsan da yaşaman ona bağlıymış gibi düşünüyorsun. Seni çok iyi anlıyorum. Hep iyiler geliyor aklına, kalbin sana oyunlar oynuyor ama yapma bunu kendine. Bak benim gibi olmadan kurtulmuşsun şükret. Benim de hayalimdi mutlu, huzurlu, çocuklu bir yuva. Şimdi 6 aylık bebeyle tek başıma kaldım.
 
saplantınızı geçiremiyorsanız bir şans verin. kendisi zaten bana hiç yarım bıraktığı işi tamamlamadan rahat edecekmiş gibi gelmediğinden kesinlikle sizinle barışmak için can atıyordur. babanızın mirasını hiç edip sizi iliklerinize kadar sömürdükten sonra tıpış tıpış basıp gidecektir.
ne o bi şans ister ne ben bi şans veririm. sadece temizlenmem arınmam lazım savaşındayım 😪
 
ne o bi şans ister ne ben bi şans veririm. sadece temizlenmem arınmam lazım savaşındayım 😪
imkanın varsa beraber oturdugunuz evı bıle degıstır

ortak ne varsa cıkar hayatından. ondan önceki sen ol

gıyın suslen tatılını yap oku kendını gelıstır senı sevenler ıle vakıt gecır ısınde basarılı ol... zaten dogru adam sen kendını ıyı hıssettıgınde senı bulur
 
Leş bir adam yaa şükür edin kurtulduğunuza ama şunu anlamadım yani evlenmeden karım kocam diye konuşmalar niye yani evlilik bu kadar muhteşem birşey değil.sanki
 
delirmek üzereyim...

biraz uzun olacak ama ciddi desteğinize ihtiyacım var.

Çünkü öyle bir kafadayım ki bir çok olumsuzluğu farkında olan çevrem sanki beni iyileştirmek için kötü yorumlar yapıyor gibi geliyor.
O yüzden objektik olduğuna güvendiğim sizlerin yorumlarına ihtiyacım var.

yaklaşık 1 ay önce nişan attık. ve ilk günkü gibi içinden çıkılamayacak bir depresyondayım.
37 yaşındayım ve bugüne kadar ne evlilik ne çocuk düşünmeyen biri olarak 15 aylık bir ilişkinin 1 senesini aynı evde geçirip evlilik kararı aldık.
Ancak bu karar onun aile baskısından mı yoksa kendisi istediği için mi verildi çok emin değilim. Anlatacaklarımdan sonra siz karar ve bir akıl verin bana ...

benim şahsen şikayet ettiğim konular şunlar;
-her kavgada koltukta yatma yatak ayırma
-sürekli telefonla oynama ( sürekli şu telefonu bırakda iki muhabbet edelim dediğimi hatırlıyorum. üstelik sadece başbaşayken değil. ailemin yanında da arkadaşlarımın yanında da)
-sabaha kadar playstation oynayıp 06:00 gibi yatağa gelmesi ( ben zaten 7 de iş için kalkıyorum :) )
-kendisi araba al sat işi yaptığı için her gün evde. ben 17 yıllık turizmciyim ve bir holding de yöneticiyim. sabah 9 da işe olmam gerekiyor. bunu anlatma sebebim su; benim bir hafta sonum var ve kendisi hafta içi de hafta sonu da 1 den 2 den önce kalkmıyor ve bizim kahvaltı etmemiz( ki o kahvaltı yapmayı sevmez çoğu zaman ben tek başıma ederdim) 4 ü 5 i buluyor. ve gün haliyle hiç oluyor. yazın hafta sonlarının çoğunda ben güneş görmedim diyebilirim. istanbul anadolu yakasında yaşıyorum adamla bir avrupa yakası anım yok :)
-harika bir evlilik teklifi ortamım vardı ama sadece onun ailesi vardı. benim ailemden kimse yoktu.
-hayatında sadece 2 ay kurumsal biyerde çalışmış sonrada çıkartılmış işten. çünkü hiç bi zaman saatinde gidememiş.
-her konuda haklı olma asla hatasını kabul etmemesi ( örnek bir gün çok alkol aldığında öz kuzenimle gece görüntülü görüştüm diye boğazıma sarılmıştı. sonrasında yaptığın çok büyük hata dediğimde beni o hale getiren sensin demişti )
-aileme karşı saygısızlığı ( bayram seyran mutlaka ben zorla aratıyordum. bir gün annemin doğum gunuydu. ona giderken alacağımız çiçeği ben beğenip ben parasını ödemiştim. parasında vs değilim asla. ama onunda bir özen gösterip ilgili olmasını beklerdim. resmen tek başıma anneme hediye aldım o aslında hiç yokmuş gibi)
-insanların yanına benden iyisi yok bir övgüler bir pohpohlamalar, ben bu kadından iyisini bulamamlar, canım karımlar bitanemler, eve gelince ben tam bir b*k. yani aynı evde 1 sene ne konustunuz deseniz inanın sayamam, bir koltukta o elinde sürekli telefon ben bir koltukta kitap okuyorum. he dizi izlediğimiz oyun oynadığımız zamanlarda oldu. ama sanki zaman doldurmak içindi keyifli vakit geçirmek için değil
-her kavgada bitsin, istemiyorum, mutsuzum diyip sonra ben gittiğimde beni suçlamalar. yani sorsanız hep ben evi terkettim. ama o hiçbişey yapmadı.
-kavgalarda duyduğum hakaretler ( sen önce kadınlık öğren, işine geliyorsa, ben böyleyim vs ) ben ona bir kere s*lak bile dememişimdir. evde süt varken gelirken süt al dedim diye mutfaktan haberin yok azarı yedim saatlerce
-ailesiyle aram çok çok iyi olmasını yüzüme vurması ( aileme karşı yaptığın herşey şov, bi boka yaradığın yok gibi)

ama asıl konu ayrılan ben değilim :)

en son benden bir para istedi ( 500.000 tl kadar ) bununla araba al sat yapacağını söyledi. ve ben vermek istemedim diye ayrıldı benden. çünkü o para rahmetli babamın bana bıraktığı bir paraydı. adam ölmeden evini satıp küçükte olsa bu senin güvencen kızım demişti. yok bana güvenmiyorsunlar. yok zaten olmuyorlar vs..
Aslında konu burada para değil. o paranın ya da materyal her ne olursa olsun o istediği halde ona hayır denmesi. cezalandırıldığını düşünmesi.

bunlar su an aklıma gelenler. ve biliyormusunuz o canım kızım diye gözümün içine bakan aile 1 aydır yok

korkunç bir inat ve egosu var biliyorum. hayatta geri dönmez ben dönsem istemez. çünkü çevresine karşı bakın ben size bitti demiştim bitirdim ben dediğimi yaparım şampiyonası var. ölse aşkından sırf bu ispat için bile dönmez. he dönse nolcak bunca şeyden sonra o da berbat bi durum. asla sağlıklı düşünemiyorum.

sanırım beni onda en çok tutan şey dışarıda gözü olmaması, gece hayatı kumarı vs olmamasıydı. bu zamanda böyle adam bulmakla uğraşamam diye katlandım bi çok şeye diye düşünüyorum

bu arada terapi ve ilaçta kullanıyorum. banamısın demiyor. kafam kitlenmiş durumda. sadece iyi günler iyi anılar acaba şöyle mi yapsaydım böyle mi deseydimler var. kafam susmuyoor

kendimi inanılmaz değersiz ve yanlız hissediyorum ben ....
Sizden iyisini bulabilecek biri değil anlattıklarınızdan yaptığım çıkarım bu şekilde.Evlenmediğiniz için şükredin bence.Ne güzel ki evlilikte yaşayacağınız her şeyi evlenmeden görmüşsünüz.Mutlu olacağınıza sizi üzen şey nedir ? Bu devirde kumar oynamaması evde duruyor olması bunlar yeterli değil siz bunlarla yetinebilecek miydiniz
 
delirmek üzereyim...

biraz uzun olacak ama ciddi desteğinize ihtiyacım var.

Çünkü öyle bir kafadayım ki bir çok olumsuzluğu farkında olan çevrem sanki beni iyileştirmek için kötü yorumlar yapıyor gibi geliyor.
O yüzden objektik olduğuna güvendiğim sizlerin yorumlarına ihtiyacım var.

yaklaşık 1 ay önce nişan attık. ve ilk günkü gibi içinden çıkılamayacak bir depresyondayım.
37 yaşındayım ve bugüne kadar ne evlilik ne çocuk düşünmeyen biri olarak 15 aylık bir ilişkinin 1 senesini aynı evde geçirip evlilik kararı aldık.
Ancak bu karar onun aile baskısından mı yoksa kendisi istediği için mi verildi çok emin değilim. Anlatacaklarımdan sonra siz karar ve bir akıl verin bana ...

benim şahsen şikayet ettiğim konular şunlar;
-her kavgada koltukta yatma yatak ayırma
-sürekli telefonla oynama ( sürekli şu telefonu bırakda iki muhabbet edelim dediğimi hatırlıyorum. üstelik sadece başbaşayken değil. ailemin yanında da arkadaşlarımın yanında da)
-sabaha kadar playstation oynayıp 06:00 gibi yatağa gelmesi ( ben zaten 7 de iş için kalkıyorum :) )
-kendisi araba al sat işi yaptığı için her gün evde. ben 17 yıllık turizmciyim ve bir holding de yöneticiyim. sabah 9 da işe olmam gerekiyor. bunu anlatma sebebim su; benim bir hafta sonum var ve kendisi hafta içi de hafta sonu da 1 den 2 den önce kalkmıyor ve bizim kahvaltı etmemiz( ki o kahvaltı yapmayı sevmez çoğu zaman ben tek başıma ederdim) 4 ü 5 i buluyor. ve gün haliyle hiç oluyor. yazın hafta sonlarının çoğunda ben güneş görmedim diyebilirim. istanbul anadolu yakasında yaşıyorum adamla bir avrupa yakası anım yok :)
-harika bir evlilik teklifi ortamım vardı ama sadece onun ailesi vardı. benim ailemden kimse yoktu.
-hayatında sadece 2 ay kurumsal biyerde çalışmış sonrada çıkartılmış işten. çünkü hiç bi zaman saatinde gidememiş.
-her konuda haklı olma asla hatasını kabul etmemesi ( örnek bir gün çok alkol aldığında öz kuzenimle gece görüntülü görüştüm diye boğazıma sarılmıştı. sonrasında yaptığın çok büyük hata dediğimde beni o hale getiren sensin demişti )
-aileme karşı saygısızlığı ( bayram seyran mutlaka ben zorla aratıyordum. bir gün annemin doğum gunuydu. ona giderken alacağımız çiçeği ben beğenip ben parasını ödemiştim. parasında vs değilim asla. ama onunda bir özen gösterip ilgili olmasını beklerdim. resmen tek başıma anneme hediye aldım o aslında hiç yokmuş gibi)
-insanların yanına benden iyisi yok bir övgüler bir pohpohlamalar, ben bu kadından iyisini bulamamlar, canım karımlar bitanemler, eve gelince ben tam bir b*k. yani aynı evde 1 sene ne konustunuz deseniz inanın sayamam, bir koltukta o elinde sürekli telefon ben bir koltukta kitap okuyorum. he dizi izlediğimiz oyun oynadığımız zamanlarda oldu. ama sanki zaman doldurmak içindi keyifli vakit geçirmek için değil
-her kavgada bitsin, istemiyorum, mutsuzum diyip sonra ben gittiğimde beni suçlamalar. yani sorsanız hep ben evi terkettim. ama o hiçbişey yapmadı.
-kavgalarda duyduğum hakaretler ( sen önce kadınlık öğren, işine geliyorsa, ben böyleyim vs ) ben ona bir kere s*lak bile dememişimdir. evde süt varken gelirken süt al dedim diye mutfaktan haberin yok azarı yedim saatlerce
-ailesiyle aram çok çok iyi olmasını yüzüme vurması ( aileme karşı yaptığın herşey şov, bi boka yaradığın yok gibi)

ama asıl konu ayrılan ben değilim :)

en son benden bir para istedi ( 500.000 tl kadar ) bununla araba al sat yapacağını söyledi. ve ben vermek istemedim diye ayrıldı benden. çünkü o para rahmetli babamın bana bıraktığı bir paraydı. adam ölmeden evini satıp küçükte olsa bu senin güvencen kızım demişti. yok bana güvenmiyorsunlar. yok zaten olmuyorlar vs..
Aslında konu burada para değil. o paranın ya da materyal her ne olursa olsun o istediği halde ona hayır denmesi. cezalandırıldığını düşünmesi.

bunlar su an aklıma gelenler. ve biliyormusunuz o canım kızım diye gözümün içine bakan aile 1 aydır yok

korkunç bir inat ve egosu var biliyorum. hayatta geri dönmez ben dönsem istemez. çünkü çevresine karşı bakın ben size bitti demiştim bitirdim ben dediğimi yaparım şampiyonası var. ölse aşkından sırf bu ispat için bile dönmez. he dönse nolcak bunca şeyden sonra o da berbat bi durum. asla sağlıklı düşünemiyorum.

sanırım beni onda en çok tutan şey dışarıda gözü olmaması, gece hayatı kumarı vs olmamasıydı. bu zamanda böyle adam bulmakla uğraşamam diye katlandım bi çok şeye diye düşünüyorum

bu arada terapi ve ilaçta kullanıyorum. banamısın demiyor. kafam kitlenmiş durumda. sadece iyi günler iyi anılar acaba şöyle mi yapsaydım böyle mi deseydimler var. kafam susmuyoor

kendimi inanılmaz değersiz ve yanlız hissediyorum ben ....
O size geri gelir de siz ona gitmeyin. Ama neden gelir söyleyeyim, kalan 500 bini de yer öyle gider.
Hayatlarınız bambaşka, yaşam tarzlarınız bambaşka...ortak tek bir yön göremedim ne diye birlikte olmaya gayret ettiniz. Gayret ettiniz derken siz değil sen demek istiyorum, adamın bir gayreti yok gibi.
Dışarda gözü olmaz değil, tembellikten dışarıya vakit ayırmaz zaten elinin altında var bir tane, ikinciyi ne yapsın.
Bacım aklını başına al, kendini sev, kendine değer ver, o parayı da yatır altına dolara kimseye de bahsetme. Evlensen eşine bile benim 500 bin liram var deme, babaniz size vermiş o parayı damadına değil.
 
saplantınızı geçiremiyorsanız bir şans verin. kendisi zaten bana hiç yarım bıraktığı işi tamamlamadan rahat edecekmiş gibi gelmediğinden kesinlikle sizinle barışmak için can atıyordur. babanızın mirasını hiç edip sizi iliklerinize kadar sömürdükten sonra tıpış tıpış basıp gidecektir.
Böyle adamların nesi cazip geliyor anlamış değilim anlatılan kişi değil bir ömür geçirilecek evde iki gün üstüste durulacak biri bile değil
 
O size geri gelir de siz ona gitmeyin. Ama neden gelir söyleyeyim, kalan 500 bini de yer öyle gider.
Hayatlarınız bambaşka, yaşam tarzlarınız bambaşka...ortak tek bir yön göremedim ne diye birlikte olmaya gayret ettiniz. Gayret ettiniz derken siz değil sen demek istiyorum, adamın bir gayreti yok gibi.
Dışarda gözü olmaz değil, tembellikten dışarıya vakit ayırmaz zaten elinin altında var bir tane, ikinciyi ne yapsın.
Bacım aklını başına al, kendini sev, kendine değer ver, o parayı da yatır altına dolara kimseye de bahsetme. Evlensen eşine bile benim 500 bin liram var deme, babaniz size vermiş o parayı damadına değil.
👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
 
Babana Allah rahmet eylesin.boyle güzel bir adam babanken, ancak bu kadar kötü bir eş secebilirdin.belki evde kalma psikolojisi yaşıyorsun belki tüm özelini açtığın adamdan ayrildigin için üzülüyorsun ama bak buna emin ol sen coook daha iyilerine layıksın.
 
Öncelikle şunu söyleyeyim sana Allah'ın sevgili kuluymuşsun bazı insanları ömür boyu taşıyamazsın yani Delirmek üzereyim diye yazmışsın Bence dua etmelisin mutlu olmalısın Evet sevmişsindir güvenmişsindir Ama bu duyguları sana hak eden bir insan olması lazım kendini toparlamalısın Demek ki rabbim senin karşına daha güzel bir insan çıkaracak Buna inanmalısın bazen seni seven seveceksin seni çıkarları için sevenin yanında bile durmayacaksın O zaman seni seviyor anlamına gelmez illaki acı çekersin Ama zamanla hafifler unutursun yoluna bakarsın Allah yardımcın olsun
 
sanırım beni onda en çok tutan şey dışarıda gözü olmaması, gece hayatı kumarı vs olmamasıydı. bu zamanda böyle adam bulmakla uğraşamam diye katlandım bi çok şeye diye düşünüyorum
Bunu hic anlamiyorum adam adam degil zaten onu gecinde dişarda da bir suru duzgun insan var niye yokmus gibi davraniyorsunuz... işi gucu yerinde gece hayati olmayan kumar oynamayan bir suru insan var. Bunlar cok sıradan kriterler... hani deseniz ki ınanc/ ibadet gibi ekstra kriterlerim var anlarim sadece kumar ve gece hayati yok diye boyle bi asalak çekilir mi ya...
 
X