- 15 Aralık 2015
- 374
- 278
-
- Konu Sahibi Keyfikeder
- #61
Aynen dediğiniz gibi yaptım şu anda öyle devam ediyorum ve şu anda gayet olumlu bir değişim söz konusuÖncelikle maaş kartınızı eşinizden alın. İstediğiniz yerlere izin almaksızın, onun da gelmesini beklemeksizin gidin. Bırakın küserek, konuşmayarak sizi cezalandıracağını zannetsin. Sınırlarınızı çizin. Ondan sonra gidişata göre karr verrsiniz boşanma konusına
Çocuklarınızın yanında tartışmalarınız oluyor mu peki?Uzun zamandır yazmayı düşünüyordum ama sıkıntılarımı anlatmaya okadar korkar olmuşum ki buraya bile yazmaya cesaret edemedim. Benim derdim evliliğim. Eşimle 6 yıl önce evlendik. Aynı okulda çalışıyorduk. İkimizde öğretmeniz. İki yıl aynı okulda çalıştıktan sonra aramızda birşeyler başladı ve nasılsa birbirimizi tanıyoruz diye çok uzatmadan birkaç ay içinde nişan ve düğünümüz oldu. Şimdi iki çocuğumuz var biri altı yaşında biri daha sekiz aylık. Sorunuma geleyim ; Evlendiğimiz günün gecesinde eşim benden maaş kartımı istedi. Vermem deyince küstü. Etrafımızda birilerinden örnekler vererek onlar eşlerini seviyorlar sen beni sevmiyorsun vs. Sözlerle beni ikna etti. İlk hatam maaş kartımı eşime vermem oldu. Kendisi kaynana gibi herşeye laf söyleyen biridir. Bir tartışma olsa beş yıl önceki sorunları getirip önüme koyar o zaman da bana bunları söylemiştin diye. Hiç hatasını kabul ettiğini görmedim. Sürekli bir baskı var üzerimde. Örneğin Kız kardeşim evlendi düğün başka şehirdeydi büyük oğlum altı aylıktı kızın peşine düşülüp başka şehire düğüne gidilmez vs. Diyerek bir sürü kavgalar ederek gitmeme izin vermedi bende kucağımda bebekle tek başıma gitmeyi göze alamadığım için gitmedim ikinci hatamdı bu. Bir çok konuda beni böyle baskıladı. Bir gün bir hediye almışlığı yoktur. İki doğum yaptım bir iğne almadı. Son olay annem vefat etti benim babamda ondan sonra yurt dışında bir iş buldu oraya gitti. İki hafta önce izne geldi on gün falan bekledim hemen gitmeyeyim ne olur ne olmaz salgın var diye. Sonra dedim gidelim mi babamın yanına bekliyor. Bana dediği şey sen onları yemeğe çağır gelsinler. Ben ve çocuklarım hiç bir yere gitmeyiz. Salgın var. Onlar benim de çocuklarım dedim ve tartışmaya başladık. Sen babanın evinden mı getirdin bu çocukları falan diyor saçma sapan. Dedim o zaman ben gideceğim arabanın anahtarını aldım. Bana para ver dedim. Param yok dedi. Kartlarımı ver dedim onları da aldım çıktım evden gittim babamı gördüm döndüm eve. Şimdi benim yaptığım yemeği yemiyor. Konuşmuyoruz. Ne yaparsa yapsın umrumda değil artık hatta kendimi rahatlamış hissediyorum. Boşanmak istiyorum ama büyük oğluma kıyamıyorum. Bir defa sözünü açtım sen kardeşin ve ben birlikte başka bir evde yaşayalım mı dedim. Olmaz burada babamda bizimle olacak dedi. tamam dedim üzülmesin diye. Aynı evde iki farklı hayat yaşamaya çalışıyoruz. Barışmayı düşünmüyorum. Ama böyle daha ne kadar gider bilmiyorum. kafam çok karışık.
Anlattığınız kadarıyla iy bile sabretmişsniz. Böyle iki cümleyle anlatılır ama o hissiyatın aslında nasıl olduğunu yaşayan bilir. Eş demek yeri gelir dayanak demektir ama eşiniz çok bencil ve çıkarcı siz çok düşünmüyor. Şu durumda çocuklar olmasa direkt boşan denilir ama çocuklar eli kolu bağlıyor Allah yardımcınız olsun. Oturup uzun uzun derdinizi anlatmaya kalksanız sizden çok konuşur milattan öncesine gider amacı sadece haklı çıkmak olur anlamak olmaz o yüzden uzun uzun konuşunda diyemiyorumUzun zamandır yazmayı düşünüyordum ama sıkıntılarımı anlatmaya okadar korkar olmuşum ki buraya bile yazmaya cesaret edemedim. Benim derdim evliliğim. Eşimle 6 yıl önce evlendik. Aynı okulda çalışıyorduk. İkimizde öğretmeniz. İki yıl aynı okulda çalıştıktan sonra aramızda birşeyler başladı ve nasılsa birbirimizi tanıyoruz diye çok uzatmadan birkaç ay içinde nişan ve düğünümüz oldu. Şimdi iki çocuğumuz var biri altı yaşında biri daha sekiz aylık. Sorunuma geleyim ; Evlendiğimiz günün gecesinde eşim benden maaş kartımı istedi. Vermem deyince küstü. Etrafımızda birilerinden örnekler vererek onlar eşlerini seviyorlar sen beni sevmiyorsun vs. Sözlerle beni ikna etti. İlk hatam maaş kartımı eşime vermem oldu. Kendisi kaynana gibi herşeye laf söyleyen biridir. Bir tartışma olsa beş yıl önceki sorunları getirip önüme koyar o zaman da bana bunları söylemiştin diye. Hiç hatasını kabul ettiğini görmedim. Sürekli bir baskı var üzerimde. Örneğin Kız kardeşim evlendi düğün başka şehirdeydi büyük oğlum altı aylıktı kızın peşine düşülüp başka şehire düğüne gidilmez vs. Diyerek bir sürü kavgalar ederek gitmeme izin vermedi bende kucağımda bebekle tek başıma gitmeyi göze alamadığım için gitmedim ikinci hatamdı bu. Bir çok konuda beni böyle baskıladı. Bir gün bir hediye almışlığı yoktur. İki doğum yaptım bir iğne almadı. Son olay annem vefat etti benim babamda ondan sonra yurt dışında bir iş buldu oraya gitti. İki hafta önce izne geldi on gün falan bekledim hemen gitmeyeyim ne olur ne olmaz salgın var diye. Sonra dedim gidelim mi babamın yanına bekliyor. Bana dediği şey sen onları yemeğe çağır gelsinler. Ben ve çocuklarım hiç bir yere gitmeyiz. Salgın var. Onlar benim de çocuklarım dedim ve tartışmaya başladık. Sen babanın evinden mı getirdin bu çocukları falan diyor saçma sapan. Dedim o zaman ben gideceğim arabanın anahtarını aldım. Bana para ver dedim. Param yok dedi. Kartlarımı ver dedim onları da aldım çıktım evden gittim babamı gördüm döndüm eve. Şimdi benim yaptığım yemeği yemiyor. Konuşmuyoruz. Ne yaparsa yapsın umrumda değil artık hatta kendimi rahatlamış hissediyorum. Boşanmak istiyorum ama büyük oğluma kıyamıyorum. Bir defa sözünü açtım sen kardeşin ve ben birlikte başka bir evde yaşayalım mı dedim. Olmaz burada babamda bizimle olacak dedi. tamam dedim üzülmesin diye. Aynı evde iki farklı hayat yaşamaya çalışıyoruz. Barışmayı düşünmüyorum. Ama böyle daha ne kadar gider bilmiyorum. kafam çok karışık.
Çocuk aklıyla ne kadar mantıklı karar alinabilir ki. Adı üstünde cocuk. Hayat tecrubesi yok. Neyin iyi neyin kotu oldugunu bilemez. Ama siz yetiskinsiniz. Cocuklariniz ve kendiniz icin neyin dogru oldugunu bilirsiniz. Yarin öbür gün, cocuklar biraz büyüdüğünde, ayni baskıyı ve müdahaleyi onlara yapmaya başlayacak. Cocugunuz yetiskin oldugunda size,;bizi babamdan ayirmadin, mutsuz evliligini surdurup kendi mutsuzlugunu bize de yasattin diye tesekkur eder mi bilemiyorum.Uzun zamandır yazmayı düşünüyordum ama sıkıntılarımı anlatmaya okadar korkar olmuşum ki buraya bile yazmaya cesaret edemedim. Benim derdim evliliğim. Eşimle 6 yıl önce evlendik. Aynı okulda çalışıyorduk. İkimizde öğretmeniz. İki yıl aynı okulda çalıştıktan sonra aramızda birşeyler başladı ve nasılsa birbirimizi tanıyoruz diye çok uzatmadan birkaç ay içinde nişan ve düğünümüz oldu. Şimdi iki çocuğumuz var biri altı yaşında biri daha sekiz aylık. Sorunuma geleyim ; Evlendiğimiz günün gecesinde eşim benden maaş kartımı istedi. Vermem deyince küstü. Etrafımızda birilerinden örnekler vererek onlar eşlerini seviyorlar sen beni sevmiyorsun vs. Sözlerle beni ikna etti. İlk hatam maaş kartımı eşime vermem oldu. Kendisi kaynana gibi herşeye laf söyleyen biridir. Bir tartışma olsa beş yıl önceki sorunları getirip önüme koyar o zaman da bana bunları söylemiştin diye. Hiç hatasını kabul ettiğini görmedim. Sürekli bir baskı var üzerimde. Örneğin Kız kardeşim evlendi düğün başka şehirdeydi büyük oğlum altı aylıktı kızın peşine düşülüp başka şehire düğüne gidilmez vs. Diyerek bir sürü kavgalar ederek gitmeme izin vermedi bende kucağımda bebekle tek başıma gitmeyi göze alamadığım için gitmedim ikinci hatamdı bu. Bir çok konuda beni böyle baskıladı. Bir gün bir hediye almışlığı yoktur. İki doğum yaptım bir iğne almadı. Son olay annem vefat etti benim babamda ondan sonra yurt dışında bir iş buldu oraya gitti. İki hafta önce izne geldi on gün falan bekledim hemen gitmeyeyim ne olur ne olmaz salgın var diye. Sonra dedim gidelim mi babamın yanına bekliyor. Bana dediği şey sen onları yemeğe çağır gelsinler. Ben ve çocuklarım hiç bir yere gitmeyiz. Salgın var. Onlar benim de çocuklarım dedim ve tartışmaya başladık. Sen babanın evinden mı getirdin bu çocukları falan diyor saçma sapan. Dedim o zaman ben gideceğim arabanın anahtarını aldım. Bana para ver dedim. Param yok dedi. Kartlarımı ver dedim onları da aldım çıktım evden gittim babamı gördüm döndüm eve. Şimdi benim yaptığım yemeği yemiyor. Konuşmuyoruz. Ne yaparsa yapsın umrumda değil artık hatta kendimi rahatlamış hissediyorum. Boşanmak istiyorum ama büyük oğluma kıyamıyorum. Bir defa sözünü açtım sen kardeşin ve ben birlikte başka bir evde yaşayalım mı dedim. Olmaz burada babamda bizimle olacak dedi. tamam dedim üzülmesin diye. Aynı evde iki farklı hayat yaşamaya çalışıyoruz. Barışmayı düşünmüyorum. Ama böyle daha ne kadar gider bilmiyorum. kafam çok karışık.
Yani cayır cayır numaralar vererek hatalarınız sayıyorsunuz evlat başka bişeydir muhakkak da bir baba olarak kocanız çocuğunuza nasıl kıyıyor da o çocuğun annesini böyle yıpratıyor.İyi bir babaya yakışır mı bunlar? Çocuğunuza da kıyıyorsunuz bence aksine, çünkü annesi, babası tarafından hor görülen,sayılmayan sevilmeyen bir kadın.Bugün anlamaz ama yarın öbür gün büyüdüğünde hem sizin mutsuzluğunuz yanınıza kâr kalır hem de emin olun çocuğunuz herşeyin farkında olacaktır.Aynen dedim bunları kendisine zaten farkındayım bana ne sevgisi ne de saygısı var ama oğluma kıyamıyorum. Çok mu duygusal düşünüyorum.
Allah yardımcınız olsun inşallah bundan sonra huzuru yakalarsınız hayata umutla bakarsanız nice gozel çocuklar yetiştirirsinizAynen bunlar yaşadıklarımın çook az bir bölümü. Ben yıllardır her yaz o istiyor diye gidip aylarca anne babasıyla aynı odada uyuduğumuz bir evde köyde kalmayı kabul ettim. Kim kabul eder. O benimle iki saat babama hoş geldin demeye gelmeyi reddetti. Her şey zamanla birikti ve şu an patlama noktasındayım.
İnşallah eşinizin su durumu geçici değildir ve artık o da birşeylerin farkında varmıştır. Karşısındaki kişi kendisiyle her türlü hakka sahip bir insandır. Öncelikle size ve değerlerinize saygı duymayı bilmelidir. Ne demek maaş kartı almak, kardeşinin düğününe göndermek. Kaldı ki bunun için sizin ondan izin beklemenize gerek yok. Evlilik gereği haber verin,ama hesap vermeyin. Maddi konularda tabiki maaşınızı aile bütçenize katın ama kenarda mutlaka eşinizin bilmediği bir birikimimiz olsun.Buradan bana sözleriyle destek veren herkese çok teşekkür ederim. Çoğunuzun dediği gibi kendisi geldi konuşmaya konuşmak istedi gece çocuklar uyuduktan sonra tartıştık ve hiç geri adım atmadım kartım da artık bende duracak dedim bütün rahatsızlıklarımı söyledim. Baya kavga ettik bir sonraki günün sabahında kahvaltımı hazırladım çocuklarla kahvaltımızı yaptık yine konuşmadım. Kendine ayrı kahvaltı hazırladı. Ben mutfakta kitap okuyordum yine baktım geldi ve yine uzun tartışmalardan sonra dediğim herşeyi kabul etmek zorunda kaldı. Şu anda süt dökmüş kedi gibi. Tekrar herşey için teşekkür ederim
Ya bak caresiz degilsin ogretmensin bunlari cekmeye ne luzum var yani bu kadar eziyet ediyorsun kendine o cocuklar normal bi pskilojode mi yetisicek sanki ama allah sabir versin sana hic kendini ezdirme lafini esirgeme evini ayir hic tennezul bile etme maas kartini da verme sen biraz afallamissin allah yardim etsinUzun zamandır yazmayı düşünüyordum ama sıkıntılarımı anlatmaya okadar korkar olmuşum ki buraya bile yazmaya cesaret edemedim. Benim derdim evliliğim. Eşimle 6 yıl önce evlendik. Aynı okulda çalışıyorduk. İkimizde öğretmeniz. İki yıl aynı okulda çalıştıktan sonra aramızda birşeyler başladı ve nasılsa birbirimizi tanıyoruz diye çok uzatmadan birkaç ay içinde nişan ve düğünümüz oldu. Şimdi iki çocuğumuz var biri altı yaşında biri daha sekiz aylık. Sorunuma geleyim ; Evlendiğimiz günün gecesinde eşim benden maaş kartımı istedi. Vermem deyince küstü. Etrafımızda birilerinden örnekler vererek onlar eşlerini seviyorlar sen beni sevmiyorsun vs. Sözlerle beni ikna etti. İlk hatam maaş kartımı eşime vermem oldu. Kendisi kaynana gibi herşeye laf söyleyen biridir. Bir tartışma olsa beş yıl önceki sorunları getirip önüme koyar o zaman da bana bunları söylemiştin diye. Hiç hatasını kabul ettiğini görmedim. Sürekli bir baskı var üzerimde. Örneğin Kız kardeşim evlendi düğün başka şehirdeydi büyük oğlum altı aylıktı kızın peşine düşülüp başka şehire düğüne gidilmez vs. Diyerek bir sürü kavgalar ederek gitmeme izin vermedi bende kucağımda bebekle tek başıma gitmeyi göze alamadığım için gitmedim ikinci hatamdı bu. Bir çok konuda beni böyle baskıladı. Bir gün bir hediye almışlığı yoktur. İki doğum yaptım bir iğne almadı. Son olay annem vefat etti benim babamda ondan sonra yurt dışında bir iş buldu oraya gitti. İki hafta önce izne geldi on gün falan bekledim hemen gitmeyeyim ne olur ne olmaz salgın var diye. Sonra dedim gidelim mi babamın yanına bekliyor. Bana dediği şey sen onları yemeğe çağır gelsinler. Ben ve çocuklarım hiç bir yere gitmeyiz. Salgın var. Onlar benim de çocuklarım dedim ve tartışmaya başladık. Sen babanın evinden mı getirdin bu çocukları falan diyor saçma sapan. Dedim o zaman ben gideceğim arabanın anahtarını aldım. Bana para ver dedim. Param yok dedi. Kartlarımı ver dedim onları da aldım çıktım evden gittim babamı gördüm döndüm eve. Şimdi benim yaptığım yemeği yemiyor. Konuşmuyoruz. Ne yaparsa yapsın umrumda değil artık hatta kendimi rahatlamış hissediyorum. Boşanmak istiyorum ama büyük oğluma kıyamıyorum. Bir defa sözünü açtım sen kardeşin ve ben birlikte başka bir evde yaşayalım mı dedim. Olmaz burada babamda bizimle olacak dedi. tamam dedim üzülmesin diye. Aynı evde iki farklı hayat yaşamaya çalışıyoruz. Barışmayı düşünmüyorum. Ama böyle daha ne kadar gider bilmiyorum. kafam çok karışık.
konunuzu yeni gördümBuradan bana sözleriyle destek veren herkese çok teşekkür ederim. Çoğunuzun dediği gibi kendisi geldi konuşmaya konuşmak istedi gece çocuklar uyuduktan sonra tartıştık ve hiç geri adım atmadım kartım da artık bende duracak dedim bütün rahatsızlıklarımı söyledim. Baya kavga ettik bir sonraki günün sabahında kahvaltımı hazırladım çocuklarla kahvaltımızı yaptık yine konuşmadım. Kendine ayrı kahvaltı hazırladı. Ben mutfakta kitap okuyordum yine baktım geldi ve yine uzun tartışmalardan sonra dediğim herşeyi kabul etmek zorunda kaldı. Şu anda süt dökmüş kedi gibi. Tekrar herşey için teşekkür ederim
büyük oğlunuz sizin hayatınıza müdahale edemez .bir evlilik bitmişse bitmiştir. siz kafanızda bitirmişsiniz büyük oğlunuz üzülmesin diye bu adamla evli kalmak size ızdıraptan başka bir şey getirmez.Uzun zamandır yazmayı düşünüyordum ama sıkıntılarımı anlatmaya okadar korkar olmuşum ki buraya bile yazmaya cesaret edemedim. Benim derdim evliliğim. Eşimle 6 yıl önce evlendik. Aynı okulda çalışıyorduk. İkimizde öğretmeniz. İki yıl aynı okulda çalıştıktan sonra aramızda birşeyler başladı ve nasılsa birbirimizi tanıyoruz diye çok uzatmadan birkaç ay içinde nişan ve düğünümüz oldu. Şimdi iki çocuğumuz var biri altı yaşında biri daha sekiz aylık. Sorunuma geleyim ; Evlendiğimiz günün gecesinde eşim benden maaş kartımı istedi. Vermem deyince küstü. Etrafımızda birilerinden örnekler vererek onlar eşlerini seviyorlar sen beni sevmiyorsun vs. Sözlerle beni ikna etti. İlk hatam maaş kartımı eşime vermem oldu. Kendisi kaynana gibi herşeye laf söyleyen biridir. Bir tartışma olsa beş yıl önceki sorunları getirip önüme koyar o zaman da bana bunları söylemiştin diye. Hiç hatasını kabul ettiğini görmedim. Sürekli bir baskı var üzerimde. Örneğin Kız kardeşim evlendi düğün başka şehirdeydi büyük oğlum altı aylıktı kızın peşine düşülüp başka şehire düğüne gidilmez vs. Diyerek bir sürü kavgalar ederek gitmeme izin vermedi bende kucağımda bebekle tek başıma gitmeyi göze alamadığım için gitmedim ikinci hatamdı bu. Bir çok konuda beni böyle baskıladı. Bir gün bir hediye almışlığı yoktur. İki doğum yaptım bir iğne almadı. Son olay annem vefat etti benim babamda ondan sonra yurt dışında bir iş buldu oraya gitti. İki hafta önce izne geldi on gün falan bekledim hemen gitmeyeyim ne olur ne olmaz salgın var diye. Sonra dedim gidelim mi babamın yanına bekliyor. Bana dediği şey sen onları yemeğe çağır gelsinler. Ben ve çocuklarım hiç bir yere gitmeyiz. Salgın var. Onlar benim de çocuklarım dedim ve tartışmaya başladık. Sen babanın evinden mı getirdin bu çocukları falan diyor saçma sapan. Dedim o zaman ben gideceğim arabanın anahtarını aldım. Bana para ver dedim. Param yok dedi. Kartlarımı ver dedim onları da aldım çıktım evden gittim babamı gördüm döndüm eve. Şimdi benim yaptığım yemeği yemiyor. Konuşmuyoruz. Ne yaparsa yapsın umrumda değil artık hatta kendimi rahatlamış hissediyorum. Boşanmak istiyorum ama büyük oğluma kıyamıyorum. Bir defa sözünü açtım sen kardeşin ve ben birlikte başka bir evde yaşayalım mı dedim. Olmaz burada babamda bizimle olacak dedi. tamam dedim üzülmesin diye. Aynı evde iki farklı hayat yaşamaya çalışıyoruz. Barışmayı düşünmüyorum. Ama böyle daha ne kadar gider bilmiyorum. kafam çok karışık.
Sakın taviz verme . Şimdiye kadar yaşadıklarının kısa özeti taviz tavizi doğuruyor . Siz en başta buraya yazacaktınız eşim maaş kartımı istiyor diyeUzun zamandır yazmayı düşünüyordum ama sıkıntılarımı anlatmaya okadar korkar olmuşum ki buraya bile yazmaya cesaret edemedim. Benim derdim evliliğim. Eşimle 6 yıl önce evlendik. Aynı okulda çalışıyorduk. İkimizde öğretmeniz. İki yıl aynı okulda çalıştıktan sonra aramızda birşeyler başladı ve nasılsa birbirimizi tanıyoruz diye çok uzatmadan birkaç ay içinde nişan ve düğünümüz oldu. Şimdi iki çocuğumuz var biri altı yaşında biri daha sekiz aylık. Sorunuma geleyim ; Evlendiğimiz günün gecesinde eşim benden maaş kartımı istedi. Vermem deyince küstü. Etrafımızda birilerinden örnekler vererek onlar eşlerini seviyorlar sen beni sevmiyorsun vs. Sözlerle beni ikna etti. İlk hatam maaş kartımı eşime vermem oldu. Kendisi kaynana gibi herşeye laf söyleyen biridir. Bir tartışma olsa beş yıl önceki sorunları getirip önüme koyar o zaman da bana bunları söylemiştin diye. Hiç hatasını kabul ettiğini görmedim. Sürekli bir baskı var üzerimde. Örneğin Kız kardeşim evlendi düğün başka şehirdeydi büyük oğlum altı aylıktı kızın peşine düşülüp başka şehire düğüne gidilmez vs. Diyerek bir sürü kavgalar ederek gitmeme izin vermedi bende kucağımda bebekle tek başıma gitmeyi göze alamadığım için gitmedim ikinci hatamdı bu. Bir çok konuda beni böyle baskıladı. Bir gün bir hediye almışlığı yoktur. İki doğum yaptım bir iğne almadı. Son olay annem vefat etti benim babamda ondan sonra yurt dışında bir iş buldu oraya gitti. İki hafta önce izne geldi on gün falan bekledim hemen gitmeyeyim ne olur ne olmaz salgın var diye. Sonra dedim gidelim mi babamın yanına bekliyor. Bana dediği şey sen onları yemeğe çağır gelsinler. Ben ve çocuklarım hiç bir yere gitmeyiz. Salgın var. Onlar benim de çocuklarım dedim ve tartışmaya başladık. Sen babanın evinden mı getirdin bu çocukları falan diyor saçma sapan. Dedim o zaman ben gideceğim arabanın anahtarını aldım. Bana para ver dedim. Param yok dedi. Kartlarımı ver dedim onları da aldım çıktım evden gittim babamı gördüm döndüm eve. Şimdi benim yaptığım yemeği yemiyor. Konuşmuyoruz. Ne yaparsa yapsın umrumda değil artık hatta kendimi rahatlamış hissediyorum. Boşanmak istiyorum ama büyük oğluma kıyamıyorum. Bir defa sözünü açtım sen kardeşin ve ben birlikte başka bir evde yaşayalım mı dedim. Olmaz burada babamda bizimle olacak dedi. tamam dedim üzülmesin diye. Aynı evde iki farklı hayat yaşamaya çalışıyoruz. Barışmayı düşünmüyorum. Ama böyle daha ne kadar gider bilmiyorum. kafam çok karışık.
Seni kandırıyor bence inanma. Ve bu süreçte de asla kredi vs çekme . Ev alıcaz , araba alıcaz krediyi sen Çek vs derse inanma.Buradan bana sözleriyle destek veren herkese çok teşekkür ederim. Çoğunuzun dediği gibi kendisi geldi konuşmaya konuşmak istedi gece çocuklar uyuduktan sonra tartıştık ve hiç geri adım atmadım kartım da artık bende duracak dedim bütün rahatsızlıklarımı söyledim. Baya kavga ettik bir sonraki günün sabahında kahvaltımı hazırladım çocuklarla kahvaltımızı yaptık yine konuşmadım. Kendine ayrı kahvaltı hazırladı. Ben mutfakta kitap okuyordum yine baktım geldi ve yine uzun tartışmalardan sonra dediğim herşeyi kabul etmek zorunda kaldı. Şu anda süt dökmüş kedi gibi. Tekrar herşey için teşekkür ederim
Tavizlerini geri al sana zorla bisey yapmıyorsa hayır demeyi bil eğer ki düzeliyorsa tamam ama senin isteklerini yapmıyorsa sende onun isteklerini yapma cok basit . Ben biseyi çık iyi biliyorum erkekler taviz verdikçe daha fazlasını istiyor.Uzun zamandır yazmayı düşünüyordum ama sıkıntılarımı anlatmaya okadar korkar olmuşum ki buraya bile yazmaya cesaret edemedim. Benim derdim evliliğim. Eşimle 6 yıl önce evlendik. Aynı okulda çalışıyorduk. İkimizde öğretmeniz. İki yıl aynı okulda çalıştıktan sonra aramızda birşeyler başladı ve nasılsa birbirimizi tanıyoruz diye çok uzatmadan birkaç ay içinde nişan ve düğünümüz oldu. Şimdi iki çocuğumuz var biri altı yaşında biri daha sekiz aylık. Sorunuma geleyim ; Evlendiğimiz günün gecesinde eşim benden maaş kartımı istedi. Vermem deyince küstü. Etrafımızda birilerinden örnekler vererek onlar eşlerini seviyorlar sen beni sevmiyorsun vs. Sözlerle beni ikna etti. İlk hatam maaş kartımı eşime vermem oldu. Kendisi kaynana gibi herşeye laf söyleyen biridir. Bir tartışma olsa beş yıl önceki sorunları getirip önüme koyar o zaman da bana bunları söylemiştin diye. Hiç hatasını kabul ettiğini görmedim. Sürekli bir baskı var üzerimde. Örneğin Kız kardeşim evlendi düğün başka şehirdeydi büyük oğlum altı aylıktı kızın peşine düşülüp başka şehire düğüne gidilmez vs. Diyerek bir sürü kavgalar ederek gitmeme izin vermedi bende kucağımda bebekle tek başıma gitmeyi göze alamadığım için gitmedim ikinci hatamdı bu. Bir çok konuda beni böyle baskıladı. Bir gün bir hediye almışlığı yoktur. İki doğum yaptım bir iğne almadı. Son olay annem vefat etti benim babamda ondan sonra yurt dışında bir iş buldu oraya gitti. İki hafta önce izne geldi on gün falan bekledim hemen gitmeyeyim ne olur ne olmaz salgın var diye. Sonra dedim gidelim mi babamın yanına bekliyor. Bana dediği şey sen onları yemeğe çağır gelsinler. Ben ve çocuklarım hiç bir yere gitmeyiz. Salgın var. Onlar benim de çocuklarım dedim ve tartışmaya başladık. Sen babanın evinden mı getirdin bu çocukları falan diyor saçma sapan. Dedim o zaman ben gideceğim arabanın anahtarını aldım. Bana para ver dedim. Param yok dedi. Kartlarımı ver dedim onları da aldım çıktım evden gittim babamı gördüm döndüm eve. Şimdi benim yaptığım yemeği yemiyor. Konuşmuyoruz. Ne yaparsa yapsın umrumda değil artık hatta kendimi rahatlamış hissediyorum. Boşanmak istiyorum ama büyük oğluma kıyamıyorum. Bir defa sözünü açtım sen kardeşin ve ben birlikte başka bir evde yaşayalım mı dedim. Olmaz burada babamda bizimle olacak dedi. tamam dedim üzülmesin diye. Aynı evde iki farklı hayat yaşamaya çalışıyoruz. Barışmayı düşünmüyorum. Ama böyle daha ne kadar gider bilmiyorum. kafam çok karışık.