- 10 Ekim 2023
- 272
- 88
- 39
-
- Konu Sahibi strawberry_cake
- #81
Çok zor bir durum anlıyorumCevap verdirene kadar susmuyor yanımda değimse abartısız 300 mesaj atabiliyor, yanımdayda asla susmuyor küsmekten bile anlamıyor
Özellikle çok taktıysa günde 15 20 kere bazı şeylerde onay istiyor, diyelim x konuda sorun yok dedim dönüp dolaşıp oraya geliyor ayy yazarken bile içim sıkıldı
Bakalım ikna ettik ama girerken tc numaramı vermem diyor, bir psikolog arkadaşımla konuştum, gizlilik vs prosedürleri anlatıp ikna etmeye çalışacakÇok zor bir durum anlıyorum
Okb olduğunu kabul ediyorsa ilaçlı tedavi olsun.
Şimdiki insanlar bilinçli, sorunları varsa destek alıp düzelmeye çalışıyorlar. Eskiler güçleri kime yetiyorsa ondan çıkarmışlar hınçlarını.Bu arada yorumları okuyunca eski kadınlar bilmem ne kadar çocuk doğurdular neler yaşadılar sorunları yoktu simdikiler psikiyatri bölümünden çıkmıyor yazanları etiketlemek lazım. Yeni yeni düzeliyor bazı şeyler. Normal annesi olan yok neredeyse.
Bende de okb var ama ben 2 sene kadar tedavi gördüm. Mükemmelliyeyci tanısı almıştım. Annem temizlik okb si olarak taşıyordu. Zaten genetik geçişli...Bakalım ikna ettik ama girerken tc numaramı vermem diyor, bir psikolog arkadaşımla konuştum, gizlilik vs prosedürleri anlatıp ikna etmeye çalışacak
Benim kardeşimin her gün değişiyor takıntısı, günlük her yeni olayda yeni bir takıntı ediniyor, daha önce ilaç kullandı ve aniden bıraktı daha da kötü oldu, bu sefer elimden geleni yapacağım çünkü kendi de gençliğini yaşayamıyorBende de okb var ama ben 2 sene kadar tedavi gördüm. Mükemmelliyeyci tanısı almıştım. Annem temizlik okb si olarak taşıyordu. Zaten genetik geçişli...
Yalnız şöyle soyleyeyim; ilaçlı bir şekilde tedavisini olmalı
Ben de hem psikiyatrist hem psikolog birlikte çalıştı
Beyin kimyasi bozuk olduğu için bunları yaşıyor. Bilişsel davranış terapisi ve EMDR tedavisi hem de ilaç kullandım ben. Hala bazen takintili olduğum günler oluyor yılda birkaç gun
kendi travmalarımı fark edip düzeltmeye çalışıyorum ve bebeğimde böyle bir yara açarsam diye ödüm kopuyor..Bu arada yorumları okuyunca eski kadınlar bilmem ne kadar çocuk doğurdular neler yaşadılar sorunları yoktu simdikiler psikiyatri bölümünden çıkmıyor yazanları etiketlemek lazım. Yeni yeni düzeliyor bazı şeyler. Normal annesi olan yok neredeyse.
Bende buna ek baba ve abla da var. Anne zaten. Ben en son sınırlı iletişimde buldum çözümü. Çözüm sayılmaz belki ama yapacak birşey kalmadı. O kadar haklı görüyoarki kendilerini bir de. Değismeyecekleri çok açık. Benim çözüm bu oldu. Siz de uygun bir çözüm bulursunuz umarımSelam hanimlar. Nereden nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Çok doluyum.. İçimi dökmeye ihtiyacim var. Ben kendimi bildim bileli annem hep hasta hep mutsuz hep mağdur. 5/6 yaşlarındayken bir gün dayimlara gitmiştim yengem annemin aksine çok pozitif bir insan. O gün eve geldiğimde keşke benim annem o olsaydı demiştim hiç unutmam. Bunun üzerine annem küsmüştü. Ta o yaslardeyken bile herşeyin farkındaymışım ama yıllarca bir şekilde idare etmişim bu gerçekle yüzleşmeyi hep ötelemişim. Şimdi artık sabrımın sonuna geldim. Onun drama queenlini çekecek zerre tahammulum kalmadı. Sürekli ya kendini mağdur gösterir ya laf sokar yada birşeylerin kavgasını yapar. Ailecek elinde kaldik artık. Son mevzu söyle oldu. Kardeşim eşiyle Türkiye'ye geldi bizim memlekete değilde eşinin memleketine gittiler diye annem doluydu bu konuda. Gecen gün bir aradayken kardeşim aradı annemde yanımdaydı çocukları falan sordu sonra resim atarmisin abla dedi tamam dedim. Kapattıktan sonra hadi çocuklar dayiniz sizi gormek istiyor bir resim çekelim dedim. Annem kiyametleri kopardı. Çocukların yanında bağırdı çağırdı resim gondermeyeceksin ona dedi çocuklar çok korktular o sırada bende sakın olurmusun dedikce daha çok bağırdı tepem attı sanane dedim kardeşimle benim aramda dedim. Normalde sanane gibi kelimeleri asla kullanmam ama son yıllarda benimde dengemi bozdu artık. Neyse bu olaydan sonra küstü bende cocuklara o ortamdan uzaklasmalari için hadi dışarı çıkalım dedim gittik. Aradı telefonda yine bağırıp çağırıyor kardeşlerine de şöyle artık sende dahil hiç biriniz aramayacaksiniz beni falan sinir krizi geçirdi yine bende kızdım tamam dedim aramayiz kapattım. Babamla iki günde bir kavga ediyor sinir krizleri geçiriyor. 5 yıl önce babam annemi aldattığı için büyük bir travma yaşadı. 5 yıldır anneme destek olmaya çalışıyorum ama bende tükendim artık. Ne boşanmaya cesaret ediyor nede hayatına devam edebiliyor. Herkesi kırıp döküyor. Yıllarca sesimi cikarmadim zor surecler geçiriyor dedim ama dün diğer kardesimle telefonda konuşurken abla annem hep öyleydi zaten, yaşadıkları yüzünden değil dedi. O anda bir aydinlanma yaşadım gerçekten annem hep böyleydi. Etrafındaki herkesi acımasızca eleştirir ama biri onu elestirmeye kalksa ortalığı birbirine katardi. Herkes eksik herkes hatalı bir tek o mükemmel. Ben öğrenciyken (hukuk okuyordum bölümüm ağırdı ve başka şehirde okuyordum. Günübirlik trenle gidip geliyordum. Günde sırf 4/5 saatim yolda geciyordu) elimden geldiğince ev işlerine yardım etmeme rağmen bir kere mutfağı toplamasydim kavga ederdi benimle. Ev işleri yüzünden defalarca dayak yemisimdir çocukluğumda. İyi yönleri yokmu elbette var ama başkasinin eksigini çekinmeden karşıdakinin gözünün içine sokan annem asla ama asla kendisine laf söyletmez. Kardeşlerimden sikayet eder eşlerinden eder. Defalarca bir kardeşimin eşi için dış gorunusuyle ilgili ağza alınmayacak çirkin laflar etti. Ayıp bu yaptığın dedim uyardım defalarca. Nasıl yakıştırıyorsun bu kelimeleri ağzına o senin gelinin dedim. Böyle söylediğim için benimlede kavga etti. İşine gelmeyen birşey oldugu zaman ne nankorlugum kalır ne hayirsizligim. Küçücük çocukken bile bunlar buyuse bize bir bardak su vermez laflarına maruz kaldık defalarca. Ki annem henuz 55 yaşında. Nasılsın demeye korkuyorum bir gün olsun ağzından çok şükür iyiyim lafı duymadım. Hep hasta hep ölümlerden dönüyor. Küçüklüğüm ve bekarligim hep annemi acile götürmekle geçti. Doktorlar hep onemli birşey olmadığını söyleyip eve gönderdi. Ben ne yapacağımı şaşırdım artık hayat enerjimi tüketti huzur adına birşey birakmadi bende. Geçen hafta beni yine rayıp sinir krizi geçirdi telefonda babamla kavga ettikleri için. Aldım dil dökerek psikologa götürdüm bir bahaneyle devam ettirmeyecegini soyledi. İyileşmek istemeyeni ben nasıl zorla iyileştirebilirimki. Çocuklarımada çok yansıyor bu durum oğlum büyüdükçe farkında oluyor olayların ona nasıl açıklayacağımi bilmiyorum. Annem telefonda sinir krizi geçirdiğinde oğlumda yanibasimdaydi herşeyi duydu ağladı korktu çocuk. Annemin hayatımı daha fazla baltalamasina artık gram tahammülüm yok ama öte yandan kendi haline birakmaya da gönlüm razi değil ne yapacağım şaşırmış vaziyetteyim. Düşünüyorum da annem yüzünden hiç bir zaman tam anlamiyla mutlu olmamisim ben ne çocukluğumda ne gençliğimde ne şimdi. Hiç bir zaman bize huzurlu bir ortam sunmadi. Mevzuları hiç bitmedi..Kusura bakmayın uzun ve karışık oldu ama benimde kafam yerinde değil.
Benzer durum annemde de var biraz şiddeti daha az. Anneannem oğullarım der kızlarını ilk isteyene vermiş. Dedemin kendi babası okumaya düşkün dedem de kız çocuklarını adam yerine koymamış tarlada bahçede çalıştırmış ama okutmuş. Annem öğretmen o yüzden maası olunca babamdan da destek sevgi yok aksine maas beklentisi var. Sağlığı da çok elverişli olmayıp üstüne 4 çocuk. Hep karamsardı aşırı derecede moralimizi bozardı. Aa hava güneşli desen ne yapar eder moral bozucu bir duruma çevirir. Sürekli bizi insnalardan kötülük gelecek korkusuyla yetiştirdi. 4 kardesiz antidepresan kullanıyoruz ama asıl problem annem bir tedaviyi reddediyor. Hayatında güveneceği bir erkek figür yok kardeşleri ayrı bir mevzu biz de tepki göstermeye başlayınca iyice içine kapandı ama asla kendini suçlamıyorSanki birebir benim annemi anlatmışsın. O kadar benziyorki annelerimiz birbirine.
Benim annem zor bir çocukluk geçirmiş, köy yerinde küçük yaştan itibaren sürekli çalışmış. Anneannem kız çocuklarını insandan saymaz zaten, köle gibi çalıştırmış. Sonra babamla istemeden evlenmiş, ailesi zorlamış. Babamın aileside yapmadığıni bırakmamış anneme. O dönem sağlığı baya bozulmuş. O sıkıntıların ortasında peş peşe 3 tanede doğum yapmış, ev kalabalık, maddi sıkıntılar çok...
Velhasıl zor bir hayatı olmuş. Bütün yaşadıklarının hıncını da benden ve kardeşlerimden çıkardı. Sürekli minnet ederek, aşağılayarak büyüttü bizi. En ufak birşey de yerlere yatıp ağlardı, saçlarını yolardi bizde korku içinde annemi izlerdik.
Anneme göre biz onun çektiklerinin karşılığıni vermek zorundayız. Yüzü hiç gülmemiş, biz güldürmek zorundayız. Okulda bir kere düşük not alsak ağlardı mesela, nedir benim cektigim, çocuklarımdan da mı yüzüm gülmeyecek diye. Daha lisedeydim şu okulu bitirde bende artık rahat edeyim, bir faydanızi göreyim derdi. Kardeşim iki sene kpssyi kazanamadı diye neler yaptı kıza. Millet atandı annesini rahat ettirdi, tatillere götürdü benim niye şansım yok diye diye mahvetti kızı.
Bende geçen sene zorla psikoloja götürdüm. Doktor çıkışta dediki haftaya bekliyorum. Eve geldik anne dedim randevu almadık tekrar ben arayıp randevu alayım, diyorki yok yok istemem doktor bana sen sorunlusun tedavi olman lazım demedi. E doktor dermi öyle birşey? Sonra doktoru beğenmedim dedi, parası çok dedi devam etmedi. Evde herkes ilaç kullandı sayesinde, bende kardeşim de uzun zaman terapi gördük ama annem asla kendini suçlamadi. O mükemmel bir anne ama biz hayırsız evlatlariz. Onun fedakarliklarina ve çektiği çilelere asla layık olamadık.
Evet kendilerini asla suçlamıyorlar. Hep mağdurlar. Benim annem asla içinde bulunduğu şartları değiştirmeye çalışmaz mesela. Sanki elinde bize minnet edebileceği malzeme olsun istiyor gibi davranır.Benzer durum annemde de var biraz şiddeti daha az. Anneannem oğullarım der kızlarını ilk isteyene vermiş. Dedemin kendi babası okumaya düşkün dedem de kız çocuklarını adam yerine koymamış tarlada bahçede çalıştırmış ama okutmuş. Annem öğretmen o yüzden maası olunca babamdan da destek sevgi yok aksine maas beklentisi var. Sağlığı da çok elverişli olmayıp üstüne 4 çocuk. Hep karamsardı aşırı derecede moralimizi bozardı. Aa hava güneşli desen ne yapar eder moral bozucu bir duruma çevirir. Sürekli bizi insnalardan kötülük gelecek korkusuyla yetiştirdi. 4 kardesiz antidepresan kullanıyoruz ama asıl problem annem bir tedaviyi reddediyor. Hayatında güveneceği bir erkek figür yok kardeşleri ayrı bir mevzu biz de tepki göstermeye başlayınca iyice içine kapandı ama asla kendini suçlamıyor
Hep aynı bu jenerasyon. Gamlı baykuş gibiler enerji sömürüyorlarEvet kendilerini asla suçlamıyorlar. Hep mağdurlar. Benim annem asla içinde bulunduğu şartları değiştirmeye çalışmaz mesela. Sanki elinde bize minnet edebileceği malzeme olsun istiyor gibi davranır.
Hem dövüşmüşler hem sevişmişler. Olan size olmuş.Kavgaları hep vardi. Çocukluğum onların kavgalarına tanıklık etmekle geçti. Ama bunun suçlusu biz değiliz. 4 kardeşiz hepimiz ayrı ayrı travmatize olduk. Keşke güçlü bir kişiliği olsaydı annemin en basindan noktayı koyup bize bu travmaları yasatmasalardı. Maddi olarak ta bir sıkıntısı yoktu. Mecbur degildi babama. Annemle artık sık görüşmeyi düşünmüyorum. Hayatımı onun mutsuzlugunun gölgesinde yeteri kadar telef ettim. Daha fazla telef edip cocuklarima kötü ani biriktirmeye hiç niyetim yok.
Hep aynı bu jenerasyon. Gamlı baykuş gibiler enerji sömürüyorlar
Annem 63 yasında ve hala gelın olurken ona yapılan haksızlıkları anlatır..6-7 yaslarında cocugum halamların yaptıkları yanı kısaca baba tarafına olan öfkelerını herseyını sankı psıkolog var gibi kardesıme ve bana anlatır dururdu..Hatta halam mı yaptı demıstım birşey anlatırken ona hala demıceksınız demıstı bakın hala ısımlerıyle telafuz edıyoruz bızSelam hanimlar. Nereden nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Çok doluyum.. İçimi dökmeye ihtiyacim var. Ben kendimi bildim bileli annem hep hasta hep mutsuz hep mağdur. 5/6 yaşlarındayken bir gün dayimlara gitmiştim yengem annemin aksine çok pozitif bir insan. O gün eve geldiğimde keşke benim annem o olsaydı demiştim hiç unutmam. Bunun üzerine annem küsmüştü. Ta o yaslardeyken bile herşeyin farkındaymışım ama yıllarca bir şekilde idare etmişim bu gerçekle yüzleşmeyi hep ötelemişim. Şimdi artık sabrımın sonuna geldim. Onun drama queenlini çekecek zerre tahammulum kalmadı. Sürekli ya kendini mağdur gösterir ya laf sokar yada birşeylerin kavgasını yapar. Ailecek elinde kaldik artık. Son mevzu söyle oldu. Kardeşim eşiyle Türkiye'ye geldi bizim memlekete değilde eşinin memleketine gittiler diye annem doluydu bu konuda. Gecen gün bir aradayken kardeşim aradı annemde yanımdaydı çocukları falan sordu sonra resim atarmisin abla dedi tamam dedim. Kapattıktan sonra hadi çocuklar dayiniz sizi gormek istiyor bir resim çekelim dedim. Annem kiyametleri kopardı. Çocukların yanında bağırdı çağırdı resim gondermeyeceksin ona dedi çocuklar çok korktular o sırada bende sakın olurmusun dedikce daha çok bağırdı tepem attı sanane dedim kardeşimle benim aramda dedim. Normalde sanane gibi kelimeleri asla kullanmam ama son yıllarda benimde dengemi bozdu artık. Neyse bu olaydan sonra küstü bende cocuklara o ortamdan uzaklasmalari için hadi dışarı çıkalım dedim gittik. Aradı telefonda yine bağırıp çağırıyor kardeşlerine de şöyle artık sende dahil hiç biriniz aramayacaksiniz beni falan sinir krizi geçirdi yine bende kızdım tamam dedim aramayiz kapattım. Babamla iki günde bir kavga ediyor sinir krizleri geçiriyor. 5 yıl önce babam annemi aldattığı için büyük bir travma yaşadı. 5 yıldır anneme destek olmaya çalışıyorum ama bende tükendim artık. Ne boşanmaya cesaret ediyor nede hayatına devam edebiliyor. Herkesi kırıp döküyor. Yıllarca sesimi cikarmadim zor surecler geçiriyor dedim ama dün diğer kardesimle telefonda konuşurken abla annem hep öyleydi zaten, yaşadıkları yüzünden değil dedi. O anda bir aydinlanma yaşadım gerçekten annem hep böyleydi. Etrafındaki herkesi acımasızca eleştirir ama biri onu elestirmeye kalksa ortalığı birbirine katardi. Herkes eksik herkes hatalı bir tek o mükemmel. Ben öğrenciyken (hukuk okuyordum bölümüm ağırdı ve başka şehirde okuyordum. Günübirlik trenle gidip geliyordum. Günde sırf 4/5 saatim yolda geciyordu) elimden geldiğince ev işlerine yardım etmeme rağmen bir kere mutfağı toplamasydim kavga ederdi benimle. Ev işleri yüzünden defalarca dayak yemisimdir çocukluğumda. İyi yönleri yokmu elbette var ama başkasinin eksigini çekinmeden karşıdakinin gözünün içine sokan annem asla ama asla kendisine laf söyletmez. Kardeşlerimden sikayet eder eşlerinden eder. Defalarca bir kardeşimin eşi için dış gorunusuyle ilgili ağza alınmayacak çirkin laflar etti. Ayıp bu yaptığın dedim uyardım defalarca. Nasıl yakıştırıyorsun bu kelimeleri ağzına o senin gelinin dedim. Böyle söylediğim için benimlede kavga etti. İşine gelmeyen birşey oldugu zaman ne nankorlugum kalır ne hayirsizligim. Küçücük çocukken bile bunlar buyuse bize bir bardak su vermez laflarına maruz kaldık defalarca. Ki annem henuz 55 yaşında. Nasılsın demeye korkuyorum bir gün olsun ağzından çok şükür iyiyim lafı duymadım. Hep hasta hep ölümlerden dönüyor. Küçüklüğüm ve bekarligim hep annemi acile götürmekle geçti. Doktorlar hep onemli birşey olmadığını söyleyip eve gönderdi. Ben ne yapacağımı şaşırdım artık hayat enerjimi tüketti huzur adına birşey birakmadi bende. Geçen hafta beni yine rayıp sinir krizi geçirdi telefonda babamla kavga ettikleri için. Aldım dil dökerek psikologa götürdüm bir bahaneyle devam ettirmeyecegini soyledi. İyileşmek istemeyeni ben nasıl zorla iyileştirebilirimki. Çocuklarımada çok yansıyor bu durum oğlum büyüdükçe farkında oluyor olayların ona nasıl açıklayacağımi bilmiyorum. Annem telefonda sinir krizi geçirdiğinde oğlumda yanibasimdaydi herşeyi duydu ağladı korktu çocuk. Annemin hayatımı daha fazla baltalamasina artık gram tahammülüm yok ama öte yandan kendi haline birakmaya da gönlüm razi değil ne yapacağım şaşırmış vaziyetteyim. Düşünüyorum da annem yüzünden hiç bir zaman tam anlamiyla mutlu olmamisim ben ne çocukluğumda ne gençliğimde ne şimdi. Hiç bir zaman bize huzurlu bir ortam sunmadi. Mevzuları hiç bitmedi..Kusura bakmayın uzun ve karışık oldu ama benimde kafam yerinde değil.