Mutsuz ve depressif bir anneye ragmen mutlu olan varmı?

Selam hanimlar. Nereden nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Çok doluyum.. İçimi dökmeye ihtiyacim var. Ben kendimi bildim bileli annem hep hasta hep mutsuz hep mağdur. 5/6 yaşlarındayken bir gün dayimlara gitmiştim yengem annemin aksine çok pozitif bir insan. O gün eve geldiğimde keşke benim annem o olsaydı demiştim hiç unutmam. Bunun üzerine annem küsmüştü. Ta o yaslardeyken bile herşeyin farkındaymışım ama yıllarca bir şekilde idare etmişim bu gerçekle yüzleşmeyi hep ötelemişim. Şimdi artık sabrımın sonuna geldim. Onun drama queenlini çekecek zerre tahammulum kalmadı. Sürekli ya kendini mağdur gösterir ya laf sokar yada birşeylerin kavgasını yapar. Ailecek elinde kaldik artık. Son mevzu söyle oldu. Kardeşim eşiyle Türkiye'ye geldi bizim memlekete değilde eşinin memleketine gittiler diye annem doluydu bu konuda. Gecen gün bir aradayken kardeşim aradı annemde yanımdaydı çocukları falan sordu sonra resim atarmisin abla dedi tamam dedim. Kapattıktan sonra hadi çocuklar dayiniz sizi gormek istiyor bir resim çekelim dedim. Annem kiyametleri kopardı. Çocukların yanında bağırdı çağırdı resim gondermeyeceksin ona dedi çocuklar çok korktular o sırada bende sakın olurmusun dedikce daha çok bağırdı tepem attı sanane dedim kardeşimle benim aramda dedim. Normalde sanane gibi kelimeleri asla kullanmam ama son yıllarda benimde dengemi bozdu artık. Neyse bu olaydan sonra küstü bende cocuklara o ortamdan uzaklasmalari için hadi dışarı çıkalım dedim gittik. Aradı telefonda yine bağırıp çağırıyor kardeşlerine de şöyle artık sende dahil hiç biriniz aramayacaksiniz beni falan sinir krizi geçirdi yine bende kızdım tamam dedim aramayiz kapattım. Babamla iki günde bir kavga ediyor sinir krizleri geçiriyor. 5 yıl önce babam annemi aldattığı için büyük bir travma yaşadı. 5 yıldır anneme destek olmaya çalışıyorum ama bende tükendim artık. Ne boşanmaya cesaret ediyor nede hayatına devam edebiliyor. Herkesi kırıp döküyor. Yıllarca sesimi cikarmadim zor surecler geçiriyor dedim ama dün diğer kardesimle telefonda konuşurken abla annem hep öyleydi zaten, yaşadıkları yüzünden değil dedi. O anda bir aydinlanma yaşadım gerçekten annem hep böyleydi. Etrafındaki herkesi acımasızca eleştirir ama biri onu elestirmeye kalksa ortalığı birbirine katardi. Herkes eksik herkes hatalı bir tek o mükemmel. Ben öğrenciyken (hukuk okuyordum bölümüm ağırdı ve başka şehirde okuyordum. Günübirlik trenle gidip geliyordum. Günde sırf 4/5 saatim yolda geciyordu) elimden geldiğince ev işlerine yardım etmeme rağmen bir kere mutfağı toplamasydim kavga ederdi benimle. Ev işleri yüzünden defalarca dayak yemisimdir çocukluğumda. İyi yönleri yokmu elbette var ama başkasinin eksigini çekinmeden karşıdakinin gözünün içine sokan annem asla ama asla kendisine laf söyletmez. Kardeşlerimden sikayet eder eşlerinden eder. Defalarca bir kardeşimin eşi için dış gorunusuyle ilgili ağza alınmayacak çirkin laflar etti. Ayıp bu yaptığın dedim uyardım defalarca. Nasıl yakıştırıyorsun bu kelimeleri ağzına o senin gelinin dedim. Böyle söylediğim için benimlede kavga etti. İşine gelmeyen birşey oldugu zaman ne nankorlugum kalır ne hayirsizligim. Küçücük çocukken bile bunlar buyuse bize bir bardak su vermez laflarına maruz kaldık defalarca. Ki annem henuz 55 yaşında. Nasılsın demeye korkuyorum bir gün olsun ağzından çok şükür iyiyim lafı duymadım. Hep hasta hep ölümlerden dönüyor. Küçüklüğüm ve bekarligim hep annemi acile götürmekle geçti. Doktorlar hep onemli birşey olmadığını söyleyip eve gönderdi. Ben ne yapacağımı şaşırdım artık hayat enerjimi tüketti huzur adına birşey birakmadi bende. Geçen hafta beni yine rayıp sinir krizi geçirdi telefonda babamla kavga ettikleri için. Aldım dil dökerek psikologa götürdüm bir bahaneyle devam ettirmeyecegini soyledi. İyileşmek istemeyeni ben nasıl zorla iyileştirebilirimki. Çocuklarımada çok yansıyor bu durum oğlum büyüdükçe farkında oluyor olayların ona nasıl açıklayacağımi bilmiyorum. Annem telefonda sinir krizi geçirdiğinde oğlumda yanibasimdaydi herşeyi duydu ağladı korktu çocuk. Annemin hayatımı daha fazla baltalamasina artık gram tahammülüm yok ama öte yandan kendi haline birakmaya da gönlüm razi değil ne yapacağım şaşırmış vaziyetteyim. Düşünüyorum da annem yüzünden hiç bir zaman tam anlamiyla mutlu olmamisim ben ne çocukluğumda ne gençliğimde ne şimdi. Hiç bir zaman bize huzurlu bir ortam sunmadi. Mevzuları hiç bitmedi..Kusura bakmayın uzun ve karışık oldu ama benimde kafam yerinde değil.
Kendi anne babasına ebeveynlik yapmak zorunda kalan çocuklar diye bir yazı okumuştum geçenlerde. Durumunuz zor sizi anlayabiliyorum , anne babanın hatalı davranışlarının bedelini genelde çocuklar öder hatta en olgun çocukları öder. Sizi ne kadar üzdüğünü inanın anlayabiliyorum o kalp kırıklığı acıma duygusu moral bozukluğu hepsi karmaşık bir duygu yaratıyor insanda. Bir süre mesafe koyun psikolog Tülay kök bu konuda çok video koyuyor onları izleyin biraz sizin için yol gösterici olur…
 
Bence bu annelerin sorunu depresyon ve istedikleri hayatı geçirmemiş olmaları. Bizi de ben sizi doğurdum, büyüttüm ve bana her şeyinizle destek olmalı, mutlu etmelisiniz diye düşünüyorlar. Tabiki elimden geleni yapıyorum ama asla yetmiyor. Ev işi vs bir şeyi eksik yapsam aman sen bana ilerde hiç bakmazsın, ne yapcam ben yaşlanınca diye sürekli başımı yiyor. Allah'tan birlikte yaşamıyoruz ama annem bana çok yükleniyor onu hissediyorum. Ev işi özellikle annem de düzen tertip yok ve evi sahiplenmiyor, ben evde oldukça yapıyorum ama her şeyi sen yap gitmeden diyor yapıyorum ama o düzeni devam ettirmiyor küçüklükten beri iş yapmaktan bel fıtığı var bu genç yaşımda. Geceleri sürekli dişimi yiyorum, bir sürü diş işlemleri gerçekleştirdim. Ama beni düşünen yok malesef ama abim vs geldiğinde bana yaptırdığı işleri kendisi yapıyor.
 
Annem küçükken sürekli karşılaştırırdı yaptığım işi asla beğenmezdi hep böyle gitti. Bir gün ben de onu teyzemle kıyasladım başkalarının annesiyle hemen delirdi. Yaa anne küçüklükten beri benı kıyaslıyorsun anla dedim sen beni kıyaslarsan brn de seni kıyaslarım dedim. Daha sonra asla açık giyinmemi istemiyordu zorla kapattırdı, lisede sürekli baskı yapıyordu. Sonra ben çocuğum seneye anne diyordum sonra işte sözünü tutmadın vs sonra üniversiteye giderken kapanmazsan bokunu yedirecem dedi abimle ikisi ben de zaten kapancam diye kapandım sonra da zorlamadık derler o kadar çok çektim ama aile evi gerçekten bedel ödetiyor.
 
Benzer anneler ve mutluyum yada mutlu olmaya çalışıyorum. Sizin yine kız kardeşiniz varmış ben tek kızım ve herşey benden bekleniyor. Birde boşandılar. Bırakın boşanmasınlar, boşanmaları daha büyük bir cinnet.

Son örneği veriyim. Oğluma bir yaş doğum günü yapmak istedim. Aile arasında amaç görüşmek ve yemek yemek. Eşimin tarafı benim tarafım yaklaşık 20 kişi. Evde yapıcaktım ama babam kendi sitesinin sosyal tesisini önerdi. Boğaz manzalaralı ve yiyecekleri de özel ayarlatırım dedi. Memleketimize özel bir kebap var onu yaptırmayı teklif etti. Ben sadece iki salata ve pastayı ayarlıycam. Mükemmel bir teklif. Ama ben annem oraya gelmez diye vicdan azabı çekiyorum. Bir tarafta haftada üç gün gören dedesi bir tarafta en son iki ay önce görmüş anneanne. Bu arada görmeme sebebi bana trip atması. Bu konuda aşırı doluyum çenem düştü.

Annenizle aranıza mesafe koymadan bu işi çözemezsiniz. Ben koydum, ilk defa onun tribi işe yaradı. Kafam rahat ama arada vicdan azabı duyuyorum. Ama direniyorum. Kum torbası görüyorlar bizi. Umurlarında değil.
 
Kızlar vallahi yorumları okudum kendi adıma çok uzuldum.
Beş yaşında kızım var acaba o da benim için büyüdüğünde böyle mi düşünecek acaba :KK43:
Sabah 7:30 akşam 6 çok yoğun, stresli bir işte çalışıyorum ki hem bedenen hem de fiziken pert eve geliyorum. Bel fıtığı, boyun fitigim var birde üzerine huzursuz bacak sendromu yüzünden çoğu geceler 1-2 saat uyku ile işe gidiyorum haliyle aksama yorgun geliyorum. Kızımı kresten alıp eve geciyorum evde de mesai bitmiyor yemek, çamaşır derken saat geç oluyor kızım oyun istiyor bazen hatta çoğu zaman kiziyorum yorgunum, bacağım belim ağrıyor vs diye. Bir hafta sonum var dinlenmek için onda da kizim çok erken kalkıyor yine uyuyamıyorum anlayacağınız hep yorgun, mutsuz, şikayet eden bir kadına donustum.

Geçen gün kızım bana " senin de her gün bir yerin agriyor, hep yorgunsun hastasın" dedi. Çok uzuldum halbuki isteyerek bunu yapmıyorum gerçekten yorgun ve hastayım birde iş stresi yüzünden mutsuzum. İşten cik diyenler olacak memurum 19 yıl emeğim var hayat şartları zor çıkamam ki 🥹 emeklilikte 2042 daha da çok var.

Yazıları okuyunca ben de içimi dokmek istedim umarım kızım böyle dusunmuyordur ve düşünmez yoksa çok üzülürüm 😔
 
annenin bir ruh doktoruna ihtiyacı var belki doğdu dogalı ruhren hasta
ondandıe bu dengesiz ve mutsuz deprsif halleri birde bir söz var ruh doktorun yazdığı ruh hastalığını tedavi ederis ama karekter bozukluğunun tedavisi yok diye bir cümle okumuştum bunu bilecek olan doktordur
 
Aaa benim annem …
Daha dün kardeşimle hafif bir eleştiri de bulunduk diye hiç birinize hakkımı helal etmiyorum dedi küstü. Herkes kötü tek benim annem iyidir. Anlamaya çalıştıkça o düzelmedi ama baktım ben ona benzemeye başladım.. Dur dedim elinden bir şey gelmiyor sipser o zaman Allah’a havale et , demekki onun tekamülü de bu , demekki böyle yaşayacak ya da onun hayat yolu kaderi de öyle yazılmış . Çünkü çocukluğumdan beri , bugün olmuş hala annemi mutlu etmek için çabalarım ama nafile olduğunu görüyorum artık.
 
Ay ne güzel evlatsın MaşAllah.
Ama bu böyle olmaz. Anne annelik yapacak evlatta evlatlık. Sürekli anneni düzeltmeye çalışmakla ömür geçmez. Öğrenci halinle onca yoğunlukta iş güç yapmışsın. Babanın yaptığı hatanın bedelini sen de ödemişsin . Anneni psikolog psikolog gezdirmişsin. E şimdi çocuklarında var. Senin hayatın nolacak? Ne zaman hayatına bakacaksın?
Özellikle annenin oğularının yuvalarını dağıtmaya çalışması onun hasta değil kötü olduğunu gösterir. Bazen birşeyleri düzeltmek için yıkıp yeniden yapmak gerek. Her zaman yapıcı olmak işe yaramayabilir.
Benim de 2 çocuğum bekar bir anneyim. Hiç kolay değil. Ara sıra sorunları onlara yansıtınca vicdan azabından ölüp bitiyorum. Annenin bir durağı olmalı
 
X