- 5 Ekim 2017
- 737
- 1.823
- 39
-
- Konu Sahibi strawberry_cake
- #21
Ben de sarılmak istiyorum ve bu geçmişimizi onarmamız gerekiyor. Küçükken şımaramadık şimdi şımaralım, inanın bu değersiz oluşumuz küçükken bize o kadar sirayet ediyor ki nerde bencil, narsist ve kötü insanları enerji olarak çekiyoruz. Bazen o kadar çözümsüz kalıyor ki benim babam da bipolar ve annem de depresyonda. Küçükken çok özenirdim babası normal olup ailecek alışverişe gidenlere . Annenin enerjik, her şeye hevesli olduğu ve mutluluk saçtığı bir ailede olmayı çok isterdim ama malesef hayat. Belki çok iyi bir anne olurum , mutlu bir yuvam olur diye hayal ettim o da ayrılıkla sonuçlandı bazen de diyorum senin falında sevilme yokmuş diyorum ağlayarak. Bazen babam çok sevseydi annem çok sevseydi bu kadar çok kanmazdım kötü insanlara.Çocukluktan yaralı,anne/babasına hiç şımaramamış,aksine kendisini hep anne babasının iyiliğinden sorumlu sanmış herkese kocaman sarılmak istiyorum.Bizim yaramız kapanmaz.
Cevap verdirene kadar susmuyor yanımda değimse abartısız 300 mesaj atabiliyor, yanımdayda asla susmuyor küsmekten bile anlamıyorHayır dediğiniz her durum için nedenini açıklayın ve tartışmaya çekse de cevap vermeyin
Sohbet etmek için bile belirli konuların dışına çıkmayın.
Ne tip okb var o da önemli
Benim de babam bipolar ve annem de yani oldum olası neşeli biri değildirBen de sarılmak istiyorum ve bu geçmişimizi onarmamız gerekiyor. Küçükken şımaramadık şimdi şımaralım, inanın bu değersiz oluşumuz küçükken bize o kadar sirayet ediyor ki nerde bencil, narsist ve kötü insanları enerji olarak çekiyoruz. Bazen o kadar çözümsüz kalıyor ki benim babam da bipolar ve annem de depresyonda. Küçükken çok özenirdim babası normal olup ailecek alışverişe gidenlere . Annenin enerjik, her şeye hevesli olduğu ve mutluluk saçtığı bir ailede olmayı çok isterdim ama malesef hayat. Belki çok iyi bir anne olurum , mutlu bir yuvam olur diye hayal ettim o da ayrılıkla sonuçlandı bazen de diyorum senin falında sevilme yokmuş diyorum ağlayarak. Bazen babam çok sevseydi annem çok sevseydi bu kadar çok kanmazdım kötü insanlara.
Tabi ki birebir aynısı olmasa da çok benzer bir annem var. Hep memnuniyetsiz,hep eleştirel,hep mağdur…Selam hanimlar. Nereden nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Çok doluyum.. İçimi dökmeye ihtiyacim var. Ben kendimi bildim bileli annem hep hasta hep mutsuz hep mağdur. 5/6 yaşlarındayken bir gün dayimlara gitmiştim yengem annemin aksine çok pozitif bir insan. O gün eve geldiğimde keşke benim annem o olsaydı demiştim hiç unutmam. Bunun üzerine annem küsmüştü. Ta o yaslardeyken bile herşeyin farkındaymışım ama yıllarca bir şekilde idare etmişim bu gerçekle yüzleşmeyi hep ötelemişim. Şimdi artık sabrımın sonuna geldim. Onun drama queenlini çekecek zerre tahammulum kalmadı. Sürekli ya kendini mağdur gösterir ya laf sokar yada birşeylerin kavgasını yapar. Ailecek elinde kaldik artık. Son mevzu söyle oldu. Kardeşim eşiyle Türkiye'ye geldi bizim memlekete değilde eşinin memleketine gittiler diye annem doluydu bu konuda. Gecen gün bir aradayken kardeşim aradı annemde yanımdaydı çocukları falan sordu sonra resim atarmisin abla dedi tamam dedim. Kapattıktan sonra hadi çocuklar dayiniz sizi gormek istiyor bir resim çekelim dedim. Annem kiyametleri kopardı. Çocukların yanında bağırdı çağırdı resim gondermeyeceksin ona dedi çocuklar çok korktular o sırada bende sakın olurmusun dedikce daha çok bağırdı tepem attı sanane dedim kardeşimle benim aramda dedim. Normalde sanane gibi kelimeleri asla kullanmam ama son yıllarda benimde dengemi bozdu artık. Neyse bu olaydan sonra küstü bende cocuklara o ortamdan uzaklasmalari için hadi dışarı çıkalım dedim gittik. Aradı telefonda yine bağırıp çağırıyor kardeşlerine de şöyle artık sende dahil hiç biriniz aramayacaksiniz beni falan sinir krizi geçirdi yine bende kızdım tamam dedim aramayiz kapattım. Babamla iki günde bir kavga ediyor sinir krizleri geçiriyor. 5 yıl önce babam annemi aldattığı için büyük bir travma yaşadı. 5 yıldır anneme destek olmaya çalışıyorum ama bende tükendim artık. Ne boşanmaya cesaret ediyor nede hayatına devam edebiliyor. Herkesi kırıp döküyor. Yıllarca sesimi cikarmadim zor surecler geçiriyor dedim ama dün diğer kardesimle telefonda konuşurken abla annem hep öyleydi zaten, yaşadıkları yüzünden değil dedi. O anda bir aydinlanma yaşadım gerçekten annem hep böyleydi. Etrafındaki herkesi acımasızca eleştirir ama biri onu elestirmeye kalksa ortalığı birbirine katardi. Herkes eksik herkes hatalı bir tek o mükemmel. Ben öğrenciyken (hukuk okuyordum bölümüm ağırdı ve başka şehirde okuyordum. Günübirlik trenle gidip geliyordum. Günde sırf 4/5 saatim yolda geciyordu) elimden geldiğince ev işlerine yardım etmeme rağmen bir kere mutfağı toplamasydim kavga ederdi benimle. Ev işleri yüzünden defalarca dayak yemisimdir çocukluğumda. İyi yönleri yokmu elbette var ama başkasinin eksigini çekinmeden karşıdakinin gözünün içine sokan annem asla ama asla kendisine laf söyletmez. Kardeşlerimden sikayet eder eşlerinden eder. Defalarca bir kardeşimin eşi için dış gorunusuyle ilgili ağza alınmayacak çirkin laflar etti. Ayıp bu yaptığın dedim uyardım defalarca. Nasıl yakıştırıyorsun bu kelimeleri ağzına o senin gelinin dedim. Böyle söylediğim için benimlede kavga etti. İşine gelmeyen birşey oldugu zaman ne nankorlugum kalır ne hayirsizligim. Küçücük çocukken bile bunlar buyuse bize bir bardak su vermez laflarına maruz kaldık defalarca. Ki annem henuz 55 yaşında. Nasılsın demeye korkuyorum bir gün olsun ağzından çok şükür iyiyim lafı duymadım. Hep hasta hep ölümlerden dönüyor. Küçüklüğüm ve bekarligim hep annemi acile götürmekle geçti. Doktorlar hep onemli birşey olmadığını söyleyip eve gönderdi. Ben ne yapacağımı şaşırdım artık hayat enerjimi tüketti huzur adına birşey birakmadi bende. Geçen hafta beni yine rayıp sinir krizi geçirdi telefonda babamla kavga ettikleri için. Aldım dil dökerek psikologa götürdüm bir bahaneyle devam ettirmeyecegini soyledi. İyileşmek istemeyeni ben nasıl zorla iyileştirebilirimki. Çocuklarımada çok yansıyor bu durum oğlum büyüdükçe farkında oluyor olayların ona nasıl açıklayacağımi bilmiyorum. Annem telefonda sinir krizi geçirdiğinde oğlumda yanibasimdaydi herşeyi duydu ağladı korktu çocuk. Annemin hayatımı daha fazla baltalamasina artık gram tahammülüm yok ama öte yandan kendi haline birakmaya da gönlüm razi değil ne yapacağım şaşırmış vaziyetteyim. Düşünüyorum da annem yüzünden hiç bir zaman tam anlamiyla mutlu olmamisim ben ne çocukluğumda ne gençliğimde ne şimdi. Hiç bir zaman bize huzurlu bir ortam sunmadi. Mevzuları hiç bitmedi..Kusura bakmayın uzun ve karışık oldu ama benimde kafam yerinde değil.
Benim annemde ben 9 yaşındayken dışarı çıktı babamla bir keresinde ben gelene kadar yerleri sil dedi. Bende çocuk aklımla elime geçen ilk legene doldururup yerleri sildim (hamur legeniymis meğer). Annem eve geldiğinde hevesle yerleri sildim demeye kalmadan bir güzel dayak yedim. Bu gibi sebeplerden daha çok dayak yemisligim vardır. Simdi düşünüyorum da ne kadar çok haksızlık yapilmis bana. Asla itiraz edip zorluk gösteren bir çocuk olmadım hiç bir zaman. Aksine çok uysal ve yaşımdan daha olgundum hep. Benden küçük ikiz kardeşlerimle aramızda sadece 4 yaş olmasına rağmen onların ikinci annesi gibiydim. Okulda derslerimde basariliydim. Ama annemin memnuniyetsizliği yüzünden hep kendimi yarandirmaya çalışmakla geçti çocukluğum. Durmadan kendi yegenlerini komşunun çocuklarını örnek verirdi. Para içinde yuzmelerine rağmen bize bak şu komsunun çocuğu çalışıp annesine koltuk takımı aldı (siz bir işe yaramıyorsunuz dercesine). Onların çocukları söyle hayirlilar böyle hayirlilar derdi. Halbuki neredeyse her sene bizi ya anneanneme ya akrabaya bırakıp Türkiye'ye gelip milyonluk yatırımlar yaparlardı. Bir kere hiç unutmam arkadaşlarım gelecekti annemden 20 Euro istedim abur cubur içecek falan almak için o ara biraz vergiyle sıkıntıları vardı babamın (ama aynı zaman turkiyede bir yığın arsasi dukkanlari falan vardı) zorluk cikardi bende mahcup olmaktan çekindim arkadaşlarıma karsi. Yalvardım resmen yüzünü düşürdü tersledi beni parayı yüzüne firlatmadigi kaldı. Ben ve kardeşlerim ogrencilik döneminde bile onlardan doğru düzgün harçlık almazken (devlet burs verdiği için hiç ihtiyaç duymadık, burs hakkimiz doluncada ogrenim kredisi cektik hala borcunu oduyoruz) sağa sola biz çocuklarımızı okuttuk söyle iyilik yaptık böyle iyilik yaptık der anlatır durur. Milletin yanında kızım okuyordu ona hiç ev işi yaptirmadim bana hiç faydası dokunmadı der! Yani bilmiyorum ne kadar çarpık bir zihniyeti varmış yıllarca nasil idare etmişim bu olanları bir kaç gündür düşünmekten kafayı yiyorum.Benim de babam bipolar ve annem de yani oldum olası neşeli biri değildir
Narsist insanlardan bıktığım için artık kimseyle sevgili falan da olmuyorum, ben de istedim evlenmek aile kurmak falan filan ama bir narsist tarafından senelerce bahanelerle oyalandım
Çözüm yok gibi geliyor bana artık, yalnızlığımı sevmeye çalışıyorum ve hep böyle olacak buna alış böyle mutlu olmanın yolunu bul diyorum
Size bir anımı anlatmak istiyorum ben 9 yaşında falandım maddi durumumuz kötüydü doğumgünümdü annem pasta yapacaktı arkadaşlarımı çağıracaktık, heyecanla fırının başında bekliyorum, pastayı yapamadı fırında kekini pişirmeye çalıştı ama olmadı sonra bana dedi ki sen o kadar aksi ve inatsın ki kızım her işin ters gidiyor görüyor musun senin yüzünden dedi, sonra pasta aldı geldi ama hiç unutmam annemin bana hazırladığı bu doğumgününü içime bıçak gibi saplanıyor hala
Yok Allah'a şükür aynı evde yaşamıyorum. Ama evlerimiz aynı semtte. Biz esimle bir kaç kez boşanma aşamasına geldik daha önce, sırf annemle aynı evde tekrar yaşama korkusu yüzünden vazgeçtim her seferinde bosanmaktan. Çünkü ben baba evine donmeseydim bile o benim bosanmamdan cesaret alıp babamdan ayrılır yanıma yerlesirdi. Ben defalarca bu memleketten uzaklaşmaya çalıştım ama eşim bu konuda bana hep engel oldu. Bana kalsa annemle aynı şehirde bir dakika durmam çeker giderim Türkiye'nin güzel bir iline doğayla iç içe herkeseten uzak huzurlu bir ortamda yaşarım. Zaten evden çalışıyorum istedigim yere yerleşebilirim eşim memur istediği zaman tayin isteyebilir ama yok burdan gitmeye bir türlü yanasmiyor. En güzel yıllarım annemin yarattığı huzursuzluklar yüzünden burnumdan geldi. Bıktım artık onun etrafına yaydığı negatif enerjiden. Bu aralar gerçekten yüzünü bile görmek istemiyorum.Annenizle aynı evde yaşıyosunuz sanırım. Benim ailemde de bu modelden insanlar var.
Mümkünse aynı evde yaşamayın çünkü bu insanların yarattığı dramalardan hiçbir zaman çocuklarınızı da kendinizi de koruyamazsınız. Başka odaya gidersiniz peşinizden gelir, peşinizden gelmese de tüm evi inletir. Sessizliğe bürünse de pasif agresif tavırlarla evin içinde gezinir. Siz bunları görmezden gelip günlük rutininize baktığınızda da dikkat çekmek için son kozunu oynar; kriz geçirir, atak geçirir, bayılır, kendini hasta eder.
Günün sonunda geçmiş olsun, alttan almak zorunda kalırsınız ve ömür boyu yapacağı her sorunlu hareket için kabul biletini almış olur.
Bu insanların öfke sorununun yanında yalnız kalma korkusu vardır. Bu yüzden ki babanız aldattığı halde ondan ayrılmamamıştır ya da kardeşiniz eş tarafını öncelikli görmeye gitti diye artık önemsizleşmiş biri olarak hisseder.
Annemim babamın gönlü olsun diye ben bu dünyaya getirdiğim çocuğu bu dramalara maruz bırakamazdım.
Ya annem düzgün biri olmak için çabalardı doktora yollardım ya da ben o evde artık durmazdım.
O zaman çok sık görüşmezsiniz. Bir de anneniz çocukların önünde deliriyorsa(misafirlikteysrniz) “çocuğumun önünde böyle davranmana izin veremem, ya sakin durursun ya da biz eve geçiyoruz.” Diyebilmelisiniz.Yok Allah'a şükür aynı evde yaşamıyorum. Ama evlerimiz aynı semtte. Biz esimle bir kaç kez boşanma aşamasına geldik daha önce, sırf annemle aynı evde tekrar yaşama korkusu yüzünden vazgeçtim her seferinde bosanmaktan. Çünkü ben baba evine donmeseydim bile o benim bosanmamdan cesaret alıp babamdan ayrılır yanıma yerlesirdi. Ben defalarca bu memleketten uzaklaşmaya çalıştım ama eşim bu konuda bana hep engel oldu. Bana kalsa annemle aynı şehirde bir dakika durmam çeker giderim Türkiye'nin güzel bir iline doğayla iç içe herkeseten uzak huzurlu bir ortamda yaşarım. Zaten evden çalışıyorum istedigim yere yerleşebilirim eşim memur istediği zaman tayin isteyebilir ama yok burdan gitmeye bir türlü yanasmiyor. En güzel yıllarım annemin yarattığı huzursuzluklar yüzünden burnumdan geldi. Bıktım artık onun etrafına yaydığı negatif enerjiden. Bu aralar gerçekten yüzünü bile görmek istemiyorum.
En son olan olayda söze dokmesemde öyle yaptım zaten. Onun evindeydik (yine merhametinden dolayı gittim babamla sıkıntı yaşıyorlar çocuklarla gideyim belki neşesi yerine gelir diye ama bir daha tovbe) bağırıp çağırınca çocuklara hadi çıkıyoruz dedim aldım çocukların kafasi dağılsın diye parka götürdüm. Öyle yapmam zoruna gitmiş olmaliki telefonda bağırdı çağırdı bir daha beni aramayın dedi.O zaman çok sık görüşmezsiniz. Bir de anneniz çocukların önünde deliriyorsa(misafirlikteysrniz) “çocuğumun önünde böyle davranmana izin veremem, ya sakin durursun ya da biz eve geçiyoruz.” Diyebilmelisiniz.
Evet 15 yaşında babamla kaçarak evlenmiş küçük yaşta dört çocuk doğurmuş. Kendi tercihlerinin faturasını yıllarca bize çıkardı. Utanmasa bizi sorumlu tutacak herşeyden. Ben çocuklarım için katlandimda ömrümü onlara feda ettimde söyle zorluk yaşadım böyle zorluk yaşadım. Biz dedik sanki o yaşta evlen çocuk doğur. Yıllarca manipüle etti beni sonrasında uyandım ama merhametinden dolayı mesafe koyamadım ama artık yeter. Benimde bir hayatjm var onun karanlığında boğulmak istemiyorum.Mutsuz insan profili anneniz. Tam olarak mutsuz biri, kendini gerçekleştirememiş biri böyle davranır. Bazı kısımlarını annemle ben de yaşadım en büyük çocuk olduğumdan her şeyi anlatma eğilimi vardı. Ama evlenip belli bir sorumluluğu yüklendikten ve negatif bana iyi hissettirmeye her şeyden uzaklaşmaya karar verdikten sonra kendisine dedim ki ben senin çocuğunum, kız kardeşin veya arkadaşın dostun değilim anne dedim. Yalnız olmasından kaynaklı ailesine anlatamıyor, dostu yok kimsesi yok psikologa anlatmasını söyledim ki en azından onun benden faydalı olacağını da ekledim. Yani kendinizi koruyun. Duygusal olarak manipüleye kapalı olun. Gerçekten sizi yukarı çeken kişilerle vakit geçirin toksik ebeveyn etkilerinden ancak bu şekilde kurtulur, çocuğunuza da yeni bir kader açmış olursunuz.
annem bana yıllardır babamı çekiştiryor. Anlatma bana dememe rağmen anlatıyor. Ben senin çocuğunum. Uzmanlar çocuklarınıza anne ve babası hakkında olumsuz konuşmayın diyor. Bana anlatma arkadaşına komşuna anlat diyroum İkna olmuyor, anlatacakmış.Mutsuz insan profili anneniz. Tam olarak mutsuz biri, kendini gerçekleştirememiş biri böyle davranır. Bazı kısımlarını annemle ben de yaşadım en büyük çocuk olduğumdan her şeyi anlatma eğilimi vardı. Ama evlenip belli bir sorumluluğu yüklendikten ve negatif bana iyi hissettirmeye her şeyden uzaklaşmaya karar verdikten sonra kendisine dedim ki ben senin çocuğunum, kız kardeşin veya arkadaşın dostun değilim anne dedim. Yalnız olmasından kaynaklı ailesine anlatamıyor, dostu yok kimsesi yok psikologa anlatmasını söyledim ki en azından onun benden faydalı olacağını da ekledim. Yani kendinizi koruyun. Duygusal olarak manipüleye kapalı olun. Gerçekten sizi yukarı çeken kişilerle vakit geçirin toksik ebeveyn etkilerinden ancak bu şekilde kurtulur, çocuğunuza da yeni bir kader açmış olursunuz.
Bende aynı ünversitede işe girdim sadece 2 kere harçlık aldım onlardan, hep sessiz sakindim uyumluydum olmasam da kafamı ezerdi zatenBenim annemde ben 9 yaşındayken dışarı çıktı babamla bir keresinde ben gelene kadar yerleri sil dedi. Bende çocuk aklımla elime geçen ilk legene doldururup yerleri sildim (hamur legeniymis meğer). Annem eve geldiğinde hevesle yerleri sildim demeye kalmadan bir güzel dayak yedim. Bu gibi sebeplerden daha çok dayak yemisligim vardır. Simdi düşünüyorum da ne kadar çok haksızlık yapilmis bana. Asla itiraz edip zorluk gösteren bir çocuk olmadım hiç bir zaman. Aksine çok uysal ve yaşımdan daha olgundum hep. Benden küçük ikiz kardeşlerimle aramızda sadece 4 yaş olmasına rağmen onların ikinci annesi gibiydim. Okulda derslerimde basariliydim. Ama annemin memnuniyetsizliği yüzünden hep kendimi yarandirmaya çalışmakla geçti çocukluğum. Durmadan kendi yegenlerini komşunun çocuklarını örnek verirdi. Para içinde yuzmelerine rağmen bize bak şu komsunun çocuğu çalışıp annesine koltuk takımı aldı (siz bir işe yaramıyorsunuz dercesine). Onların çocukları söyle hayirlilar böyle hayirlilar derdi. Halbuki neredeyse her sene bizi ya anneanneme ya akrabaya bırakıp Türkiye'ye gelip milyonluk yatırımlar yaparlardı. Bir kere hiç unutmam arkadaşlarım gelecekti annemden 20 Euro istedim abur cubur içecek falan almak için o ara biraz vergiyle sıkıntıları vardı babamın (ama aynı zaman turkiyede bir yığın arsasi dukkanlari falan vardı) zorluk cikardi bende mahcup olmaktan çekindim arkadaşlarıma karsi. Yalvardım resmen yüzünü düşürdü tersledi beni parayı yüzüne firlatmadigi kaldı. Ben ve kardeşlerim ogrencilik döneminde bile onlardan doğru düzgün harçlık almazken (devlet burs verdiği için hiç ihtiyaç duymadık, burs hakkimiz doluncada ogrenim kredisi cektik hala borcunu oduyoruz) sağa sola biz çocuklarımızı okuttuk söyle iyilik yaptık böyle iyilik yaptık der anlatır durur. Milletin yanında kızım okuyordu ona hiç ev işi yaptirmadim bana hiç faydası dokunmadı der! Yani bilmiyorum ne kadar çarpık bir zihniyeti varmış yıllarca nasil idare etmişim bu olanları bir kaç gündür düşünmekten kafayı yiyorum.
ay benim annemde 18de evlenmiş kendi isteğiyle, üniversite sınavına girmemiş ailesinin durumu yok diye, aynı laflar hep, ben şey diyorum banane annen baban evlendirmeseydi seni, bana sorsalardı ben zaten doğmak istemezdim diyorumEvet 15 yaşında babamla kaçarak evlenmiş küçük yaşta dört çocuk doğurmuş. Kendi tercihlerinin faturasını yıllarca bize çıkardı. Utanmasa bizi sorumlu tutacak herşeyden. Ben çocuklarım için katlandimda ömrümü onlara feda ettimde söyle zorluk yaşadım böyle zorluk yaşadım. Biz dedik sanki o yaşta evlen çocuk doğur. Yıllarca manipüle etti beni sonrasında uyandım ama merhametinden dolayı mesafe koyamadım ama artık yeter. Benimde bir hayatjm var onun karanlığında boğulmak istemiyorum.