Bugün baktım ki enerjim yok, arkadaşı arayıp dere boyu, meşe, karaağaç, çınar gibi ağaçların olduğu bir yere gidip gidemeyeceğimizi sordum. Gidelim dedi. Hazırlanma süremin kısa oluşu yayılmamı engelledi.
Bende o gazla çocuklara menemen yaptım. Ayran derken kahvaltı bitti. Mutfağı topladım. Bulaşıkları yerleştirdim. Elde yıkanacak bir iki şeyi yıkadım. Hızlıca tuvalet banyoyu yıkadım. Çamaşırı toplayıp katlayıp yerleştirdim. ( Artık çoğunlukla ipten toplarken katlayıp yerleştiriyorum. Evet gel-git çok oluyor ama sonraya kalmasından daha iyi.) Yatak odası dağınıklığını topladım. Dere kenarı demek, suda yürümek, düşmek, ıslanmak demek. O yüzden yedek çamaşır ayarladım.
Arkadaşı aradım aşağıya inmesi için. Bir güzel yerleştik arabaya. Araba çalışmıyor !


Dene dene olmayınca eşim geldi baktı. Çalıştırdık şükür ve yola koyulduk.
Arkadaşımla keyfimize göre bir yer bulduk. Kitaptaki bilgileri paylaştık. Piknik yaptık. Yürüyüşe çıktık. Yeşil, su şırıltısı, küçük tarihi köprü ve huzur... Dönerken de yolda bulduğumuz zahteri topladık. Kısa günün kârı. Arkadaşımın annesi yoğun bakımda. Ona da iyi geldi bana da...
Umarım herkesin işleri gönlüne göre hayırlı bir şekilde kolaylıkla hallolur.